Destekten Yoksun Kalma Tazminatı
Makale Başlıkları
Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Nedir?
Destekten yoksun kalma tazminatı, kişinin hayatını devam ettirebilmek için ihtiyaç duyduğu maddi desteği kaybetmesi durumunda ödenen bir tazminattır. Türk Borçlar Kanunu’na göre, bir kişinin hayatını kaybetmesi veya kişinin destekten yoksun kalması durumunda, kanun tarafından “destekten yoksun kalma tazminatı” adı altında bir tazminat hakkı tanınmıştır.
Destekten yoksun kalma tazminatı, hayatta kalan kişilerin geçimlerini sağlama konusunda zorluklar yaşamalarını önlemek için ödenen bir tazminattır. Bu tazminat, ölen kişinin geride bıraktığı aile üyelerine, yasal mirasçılara veya destek hakkı olan kişilere ödenir.
Türk Borçlar Kanunu’nun ilgili hükümleri gereği, destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanırken birçok faktör göz önünde bulundurulmaktadır. Bu faktörler arasında ölen kişinin gelir durumu, ailenin sosyal ve ekonomik koşulları, mirasçıların durumu ve diğer faktörler yer almaktadır.
Destekten yoksun kalma tazminatı hayatta iken maddi anlamda destek görülen kimsenin hukuka aykırı fiiller neticesi ile ölümü halinde destek verdiği kişinin yaşamının kötüleşmesi durumunda açılacak olan maddi tazminat davasıdır.
Destek kavramı yalnızca para ya da maddi destek olarak algılanmamalıdır. Hizmetten mahrum kalma da destekten yoksun alma tazminatı davası açmak için geçerli bir nedendir.
Maddi tazminat davası yanında manevi tazminat davası da açılabilir. Borçlar Kanunumuz 53. Maddesinde haksız fiil sonucu ölenin yakınlarına destekten yoksun kalma tazminatı verilmesi gerektiğini hüküm altına almıştır.
Destek Nasıl Olmalıdır?
Destekten yoksun kalma tazminatı, Türk Borçlar Kanunu kapsamında düzenlenmiş bir tazminat türüdür. Bu tazminat, bir kimsenin destek hakkından yoksun bırakılması durumunda ortaya çıkan maddi zararları karşılamak amacıyla ödenir. Destekten yoksun kalma tazminatının ödenmesi için kişinin bir başkasından maddi destek sağlama hakkının bulunması ve bu hakkının bir şekilde engellenmiş olması gerekmektedir.
Bu tazminatın hesaplanmasında, destek sağlama hakkının kapsamı, süresi ve miktarı gibi faktörler dikkate alınır. Ayrıca, destekten yoksun kalma tazminatı hakkında mahkeme kararları ve içtihatlar da bulunmaktadır. Bu tazminatın nasıl hesaplanacağı ve hangi durumlarda ödenebileceği gibi konulara ilişkin detaylar, Türk Borçlar Kanunu’nun ilgili maddelerinde belirtilmiştir.
Destek kavramını Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında açıklamıştır. Öncelikle destek hukuksal bir ilişkiden bahsetmemektedir. Destek olunan kişinin ihtiyaçlarının sürekli ve düzenli olarak karşılanması gerekmektedir.
Buradaki süreklilikten ve düzenlilikten kasıt, destek veren ölmeseydi eğer destek gören yardımların devam edeceğine dair bir beklentiye girecek idi. Böyle bir beklenti var ise desteğin olduğundan bahsedebiliriz.
Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Davasını Kimler Açabilir?
Destekten yoksun kalma tazminatı, bir kişinin ölümü veya sakat kalması sonucu diğer kişilerin o kişinin maddi ve manevi desteğinden yoksun kalması durumunda, zarar gören kişilere ödenen bir tazminattır. Bu tazminatın alınabilmesi için bazı şartların yerine getirilmesi gerekmektedir. Destekten yoksun kalma tazminatı davası açma hakkı, zarar gören kişilerin yakınlarına, mirasçılarına ve yoksun kalan herkese verilmiştir.
Destekten Yoksun Kalan Herkes
Destekten yoksun kalma tazminatını, ölenin sağlığında maddi anlamda destek vermiş herkes bu davayı açabilir. Örneğin ölen kişi sağlığında kız arkadaşının maddi tüm giderlerini karşılıyorsa ve kişinin ölmesi durumunda kız arkadaşının hayatının kötüleşmesi mümkün olduysa destekten yoksun olduğu anlamına gelir ve destekten yoksun kalma tazminatı isteyebilir.
Bunun için koşul, ölenin sağlığında maddi destek veriyor olmasıdır. Bu maddi desteğin ispatlanması ile destekten yoksun kalma tazminatı alınabilir. İspatlanmazsa alınamaz. İspatlamak amacıyla eğer ölen kişi maddi desteği banka aracılığıyla havale/EFT yapıyorsa banka dekontları dava dosyasına ispat amacıyla girebilir.
Eş, Çocuk, Anne ve Baba
Eş, çocuk, anne ve babanın yaşarken birbirine maddi anlamda destek olduğu karine olarak kabul edilir. Normal hayatımızda eşlerin birbirine, anne baba evladına, evladın anne babasına destek olduğu kabul edilir, bu nedenle eş, çocuk, anne baba olan şahısların maddi anlamda destek aldıklarının ispatı gerekmez.
Yargıtay içtihatlarında bu karineyi kabul etmiştir. Ancak bu karine adi karine olduğu için davalı taraf ölenin sağlığında eşine, anne babasına ya da çocuğuna maddi destekte bulunmadığını ispat edebilir. Örneğin ölen kimse baba ise ve zaten işsiz çocuklarına maddi desteği yok ise davalı taraf babanın sigortasının olmadığını ve çalışmadığını ispat ederek Yargıtay’ın içtihatları ile benimsediği bu karineyi çürütebilir.
Destekten Yoksun Kalma Tazminatının Kapsamı
Destekten yoksun kalma tazminatı, bir kişinin hayatını kaybetmesi veya iş göremez hale gelmesi nedeniyle diğer kişinin destek hizmetlerinden yoksun kalması durumunda ödenen bir tazminat türüdür. Bu tazminat, Türk Borçlar Kanunu kapsamında düzenlenmiştir ve birçok farklı durumda talep edilebilir. Destekten yoksun kalma tazminatı talep edilebilmesi için belirli şartlar bulunmaktadır ve bu şartların yerine getirilmesi gerekmektedir.
Destekten yoksun kalan taraf maddi ve manevi tazminat talep edebilir. Destekten yoksun kalma asıl olarak maddi tazminat gerektirir. Zira tazminatın adından da anlaşılabileceği üzere mahrum kalınan bir destek bulunmaktadır.
Bu destek ise ekonomik olduğu kadar fiziksel desteği de içermektedir. Bu nedenle destekten yoksun kalma tazminatının asıl olarak maddi tazminat gerektirdiği söylenebilir. Ancak bu söylemlerden destekten yoksun kalma tazminatının manevi tazminat gerektirmeyeceği anlaşılmamalıdır. Zira açıklanacağı üzere Türk Borçlar Kanununda manevi tazminat açılabileceğine dair hüküm bulunmaktadır.
Maddi Tazminat
Haksız fiil sonucu ölen kişinin hayattayken destek verdiği kişilerin bu desteği ispat ederek ya da ölen kişinin destekten mahrum kalan yakınları (anne, baba, eş, çocuk vb.) maddi tazminat davası açma hakkına sahiptirler. Bu davalarda, haksız fiil sonucu meydana gelen zararların tazmini amaçlanmaktadır.
Ölen kişinin destek verdiği kişilerin ispatı, mahkeme kararlarında belirtilen şartlara bağlıdır. Davacı tarafın zararın meydana geldiğini ve bunun davalının kusurundan kaynaklandığını ispatlaması gerekmektedir. Bu nedenle, haksız fiil sonucu ölen kişinin destek verdiği kişilerin maddi tazminat davaları oldukça önemlidir.
Manevi Tazminat
Borçlar Kanunu’na göre, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi veya ölümü durumunda, destekten yoksun kalan tarafın maddi tazminat davası açabileceği gibi manevi tazminat davası da açabileceği belirtilmektedir. Manevi tazminatın amacı, haksız fiil neticesinde ağır bedensel zarar gören veya ölen kişinin yakınlarının acı ve eleminin dindirilmesidir. Bu nedenle manevi tazminat davası zenginleşme aracı olarak görülemez.
Borçlar Kanunu’nun 56. maddesinde yer alan hükümlere göre, hâkim olayın özelliklerini göz önünde bulundurarak, zarar gören veya ölen kişinin yakınlarına uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Manevi tazminat miktarının belirlenmesi, somut olayın tüm koşullarının dikkate alınması gerekmektedir. Bu nedenle, tarafların sosyo-ekonomik durumu, olayın meydana geliş şekli gibi unsurlar manevi tazminat miktarının belirlenmesinde etkili olabilir.
Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Davasında Yetkili Mahkeme
Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 16 “Haksız fiilden kaynaklı davalarda” yetkili mahkemeyi göstermiştir. “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği ya da zararın meydana geldiği, gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.”
Genel hükümlere göre ise davalının yani ölüm sebebiyet verenin yerleşim yerinde dava açılabilir. Davalılar birden fazla ise herhangi birinin yerleşim yerinde dava açılabilir. Görevli mahkeme ise Asliye Hukuk Mahkemesidir.
Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Davasında Zamanaşımı
Bu davalarda dikkat edilmesi gereken önemli bir husus da zamanaşımı süresidir. Borçlar Kanunu’na göre, haksız fiilden doğan tazminat taleplerinde genel zamanaşımı süresi iki yıldır. Ancak destekten yoksun kalma tazminatı davalarında, bu süre farklılık gösterebilir. Bu nedenle, davacıların dava açmadan önce zamanaşımı süresini dikkate almaları gerekmektedir. Bu kısımda, destekten yoksun kalmaz tazminatı davasında zamanaşımı ile ilgili önemli bilgileri ve dikkat edilmesi gereken hususları ele alacağız.
Borçlar Kanunu madde 72 ye göre; “Tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her halde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar.” Zamanaşımının başlangıç süresi ölüm tarihidir. Haksız fiil nedeniyle ölüm olayının geçekleşmesinde işlenen fiil aynı zamanda suç teşkil ediyorsa ceza zamanaşımı süresinde dava açılmalıdır.
Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Nasıl Hesaplanır?
Bu tazminatın hesaplanması ise belirli yöntemlere göre yapılır. Öncelikle, destekten yoksun kalan kişilerin yaşam standartları, sosyo-ekonomik durumları ve destek miktarları göz önünde bulundurulur. Bu kapsamda, genellikle ölen kişinin gelir durumu, çalışma hayatında kalan yılları, sağlık sigortası primleri gibi faktörler hesaplamada dikkate alınır. Ayrıca, destekten yoksun kalan kişilerin gelirleri de göz önünde bulundurulur. Tüm bu faktörlerin yanı sıra, mahkeme tarafından belirlenen belirli katsayılar da hesaplama sürecinde kullanılabilir. Destekten yoksun kalma tazminatı hesaplama işlemi oldukça karmaşık olmakla birlikte, adil bir tazminat miktarının belirlenmesi açısından son derece önemlidir. Örneğin ölenin sağlığında ekonomik durumu, ölmeseydi elde edeceği gelir, destek olduğu kişilere yaptığı destekler ya da gerçekten ailesine eşine çocuklarına destek olup olmadığı gibi.
Görüldüğü gibi destekten yoksun kalma tazminatı davaları kapsamı, süresi, konusu bakımından teknik konu olduğu için ve en önemlisi hak kaybı yaşamamanız adına uzman bir avukattan yardım almak önemlidir.
Emsal Yargı Kararları
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 1965/7018 Karar
Destekten yoksun kalanların bir kısmının dava açmamış olması halinde, destek ölmemiş olsa idi ne miktar yardım alacak idiyse, o miktarın ödettirilmesine karar verilmelidir. Diğer dava etmeyenlere ayrılması gereken pay ayrılmadan, davacıya tamamı verilmesi bozması gerektirmiştir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2005/ 9566 Karar
Destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanmasında, desteğin anneye ayıracağı pay bekarken farklı, evlendikten sonra farklı sonuç doğuracaktır. Başka bir anlatımla sigortalı yaşamış olsaydı evleneceği tarihe kadar annesine daha fazla, evlendikten sonra daha az yardımda bulunabilecekti. Hesaplamanın bu olguya göre yapılması gerekir. (Yargıtay 10. Hukuk Dairesi – 1997 / 627 Karar)
Asıl davanın davacılarından anne ve babanın maddi durumlarının iyi ve gelirlerinin fazla olması ve ölenin gelir ve yardımına muhtaç olmamaları anılan davacıların destekten yoksun kalma tazminatı talep etmelerine engel değildir. Nitekim destekten yoksun kalma yalnız parasal yardım olarak düşünülemez. Evladın bayram günlerinde anne ve babaya ziyareti ve evde ailesine yardımcı olması, her türlü hastalık ve sair sıkıntılarında yardıma koşma görevi maddi desteğin kapsamında değerlendirilmelidir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi, E. 2021/87 K. 2021/3332 T. 25.3.2021
BK gereği, ölüm neticesi olarak diğer kimseler müteveffanın yardımından mahrum kaldıkları takdirde, onların bu zararını da tazmin etmek lazım gelir. Yasa metninden de anlaşılacağı gibi destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların, desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Destekten yoksun kalma tazminatının mahiyeti ve amacı, ölenin eylemli yardımını alanların, desteğin ölümünden sonra da bu yardımdan mahrum kalmaması olduğuna göre; destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilebilmesi için, her şeyden önce, destek alma hakkı olan kişinin destek alma ihtiyacının devam etmesi gerekir.
Bu itibarla; ölenden eş sıfatıyla destek alan kişinin yeniden evlenmesi halinde, evlenen eşin, desteğinden yararlandığı kişinin yardımından yoksun kaldığından bahsedilemeyeceği ve desteği olan (eski)eşinden dolayı destek tazminatına hak kazanamayacağı açıktır.
Somut olaya bakıldığında; davacı eşin dava devam ederken (19.09.2018 tarihinde) yeniden evlenmiş olduğu, mahkemenin hükme esas aldığı hesap raporunda ise, davacı …’in muhtemel bakiye ömür süresinin tamamı için tazminat hesabı yapıldığı anlaşılmaktadır.
Oysa, destekten yoksun kalma tazminatının yukarıda ifade edilen amaç ve kapsamı karşısında; somut gerçeğin bulunduğu durumda varsayımlara dayalı hesaplama yapılamayacağı; destek alacaklısı olan davacının ancak eşinin ölüm tarihi ile kendisinin yeniden evlendiği tarih aralığı için tazminata hak kazanabileceği gözetilip hesaplama yapılmalıdır.
Buna göre mahkemece davacı … için, davaya konu kaza tarihi ile davacının yeniden evlendiği tarih arasındaki süre için tazminatın hesaplanması hususlarında, daha önce rapor düzenleyen bilirkişiden (hükme esas alınan rapordaki veriler kullanılarak) ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir ek rapor alınıp, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin 21/10/2020 gün 2019/879-2020/5965 sayılı onama ilamının ortadan kaldırılmasına, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (3) ve (4) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, temyiz peşin harcı ile tashihi karar peşin harcın istek halinde davalıya geri verilmesine 25/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Diğer Makale: Ölüm Tazminatı Nedir?