Futbol Kulüplerinin Tescili Ve Şirketleşmesi Nasıl Yapılır?
Makale Başlıkları
Futbol Kulüplerinin Tescili Ve Şirketleşmesi Nasıl Yapılır?
Futbol Kulüplerinin Tescili Ve Şirketleşmesi Nasıl Yapılır; hakkında ki makalemiz aşağıdaki gibidir. Futbol kulüpleri, dünya genelinde milyonlarca insanın tutkuyla takip ettiği spor kulüpleridir. Ancak son yıllarda futbol kulüpleri, maddi açıdan yaşadıkları sorunlar nedeniyle sık sık gündeme gelmektedir.
Bu sorunlar, kulüplerin tescil ve şirketleştirme süreçlerindeki eksikliklerden kaynaklanmaktadır. Bu nedenle, futbol kulüplerinin tescil ve şirketleştirilmesi, hem kulüplerin maddi sorunlarına çözüm sağlayacak hem de yönetimlerinde daha şeffaf ve etkili bir yapılanma sağlayarak kulüplerin geleceği için önemli bir adım olacaktır.
Ancak bu süreçte, kulüplerin maddi kazanç odaklı hale gelmesi, sporun temel değerlerine aykırı bir durum oluşturabilir. Bu nedenle, futbol kulüplerinin tescil ve şirketleştirilmesi sürecinde, hem kulüplerin maddi açıdan güçlenmesi hem de sporun temel değerlerinin korunması için dengeli bir yaklaşım benimsenmelidir.
Futbol Kulüplerinin Tescili ve Şirketleşmesi Nasıl Yapılır; hakkında ki makalemiz aşağıdaki gibidir.
Spor Kulüpleri Hakkında Genel Esaslar:
3289 Sayılı Kanun 20. maddesinde Spor Kulüplerinin Dernekler Kanunu’na göre teşekkül edip Spor Genel Müdürlüğü’ne tescilinin sağlanacağı ve tescilin usul ve esaslarının yönetmelik ile belirleneceği hüküm altına alınmıştır. Ayrıca TBMM tarafından spor kulüpleri, Meclis Araştırma Komisyonu Raporları ile birçok araştırma ve öneri raporları oluşturulmaktadır.
3289 Sayılı Kanun uyarınca Spor Genel Müdürlüğü’ne tescil edilmemiş kulüpler federasyonun tarafından tertiplenen müsabakalara katılamaz, lisans alamazlar.
Kulüpler faaliyetlerinde antrenör tutma mecburiyeti altındadırlar. Kanunun 25. maddesine göre amatör faaliyet gösteren kulüplere genel müdürlükçe ayni ve nakdi yardım yapılabilir.
Spor Genel Müdürlüğü kulüpleri her açıdan denetlemeye yetkilidir. Ayrıca kulüpler 5520 Sayılı Kanuna göre federasyona ve genel müdürlüğe tescilli kulüplerin iktisadi işletmeleri ile anonim ortaklıkları kurumlar vergisinden muaf oldukları düzenlenmiştir.
TMK 72. madde ve Gençlik ve Spor Kulüpleri Yönetmeliği Kulüplerin tescili bakımından Dernekler Kanunu düzenlemelerine atıf yapıldığı gözetilerek: Belirli bir amaç uğruna en az 7 kişinin oluşturduğu topluluk bulunmalı ayrıca, Genel Kurul, Yönetim Kurulu, Denetim Kurulu olmak üzere zorunlu organlarının var olması gerekmektedir.
İl sınırları içindeki 15 kulübün bir araya gelmesiyle federasyon kurabilir, aynı ilde sayıya ulaşılamazsa farklı illerden de kurulabilir. Bunun yanında bir kulüp aynı amaçla kurulmuş olan birden fazla Federasyona katılamayacaktır. 10 federasyon bir araya gelerek konfederasyon kurabilirler. Futbol Kulüplerinin Tescili Ve Şirketleşmesi Nasıl Yapılır
Federasyon ve Konfederasyonların;
bu sayıların altına düşmesi halinde kendilerine 3 aylık süre verilmiştir ve bu süre içerisinde sayılarını kanuna uygun olarak tamamlayamadıklarında kendiliğinden sona ermiş olurlar. Federasyonda kulüplerin en az üç üyeleri bulunur, 100 den fazla üyesi olan kulüpler ise ilk 100’den sonraki her 100 üye için 1 üye gösterir.
Toplam temsilci sayısı 7’yi geçemez. Federasyonlar ise bağlı bulundukları Konfederasyona en az 3 temsilci seçerler.
Federasyon ve Konfederasyonların yaptıkları değişiklikleri 30 gün içinde yerleşim yerlerindeki Mülki İdare Amirliğine veya İl Müdürlükleri aracılığıyla Genel Müdürlüğe bildirme mecburiyetindedirler.
Kulüpler tüzüklerindeki amaç dışı faaliyet gösteremezler. Kulüpler kendi renklerini belirler. Bu belirlemeyi yaparken 03/12/1935 tarihli Bazı Kisvelerin Giyilemeyeceğine Dair Kanun ve buna dayanarak oluşturulmuş Nizamname hükümlerine aykırı olmama yükümlülüğü altındadırlar.
Renklerinin belirlenmesi sonrası valilikten bu kanuna uygun seçim yapıldığına dair onay alırlar.
Kulüplerin işaretlerini belirlerken kullanamayacakları bazı işaretlere dikkat etmesi gerekir. İl karma takımlarının ayırıcı armalarını, milli takım sembolü ay-yıldızı kullanamazlar.
Protokol sırası bakımından ise sıralama kulübün tescil tarihi, spor alanının olimpik olup olmaması, sporcu sayıları dikkate alınarak belirlenir.
Spor Kulüplerinde Tescil İçin Gerekli Evraklar
- Tüzüğün tasdikli örneği
- Kulüp rengi için alınan valilik izin belgesi
- Kamu kurum ve kurulu veya eğitim kurumları bünyesinde kurulan kulüplerden kurum veya kuruluşun vereceği izin
- Teşkilatın mevzuatlarına uygun davranılacağı, kulüp malzemelerinin talep halinde sigortalanması, ayrıca zararların karşılanması suretiyle teşkilatın emrine tahsis edileceği ifadelerini içeren Taahhütname
- Antrenör Belgesinin aslı veya tasdikli sureti
- Mevcut Üye Listesi
Tescil talebi bir komisyon kurularak incelenir. Komisyonda Spor Şube Müdürü, Sicil Lisans Şefi, İlgili Spor Dalı Temsilcisi, Amatör spor Kulüpleri Federasyonundan istenecek bir yetkili bulunur.
3 gün içerisinde tescil başvurusu komisyonca incelenir. Eksiklikler tamamlatılır. Kulüp tescil edildiğinde ilgili evraklar İl Müdürlüğüne gönderilir.
İl Müdürlüğü dosyadaki belgeleri onaylayarak bir örneğini kulübe verir. Tescil edilen kulüple ilgili 3 adet bilgi formu düzenleyip birini kulübe verdikten sonra diğerini Genel Müdürlüğe gönderir. Ayrıca kulüple ilgili bilgileri Mülki İdare Amirliğine de bildirir.
Spor Dalı ilavesi veya iptali için ise:
Yönetim Kurulu Kararı
Çalışma yürütülecek tesis hakkında bilgi
İsim ve renk değişikliklerinde yine valilik izni gerekir ve isim değişikliğinden veya tescilden itibaren 1 yıl içinde tekrar değişiklik yapılamaz.
Futbol Kulüpleri Hakkında Genel Esaslar:
Profesyonel Futbol Kulüpleri Kulüp Lisans Kurulu tarafından verilecek lisans ile ulusal müsabaka ve UEFA müsabakalarına katılabilir.
TFF lisanslanma süreci TFF Kulüp Lisans Talimatında belirtilmiştir.
UEFA lisanslanma süreci için yine UEFA Talimatları bulunmaktadır.
Futbol Kulüpleri yukarıda bahsettiğimiz şekilde yönetmelik esaslarına göre tescil edilirler. Futbol Kulüplerinin Tescili Ve Şirketleşmesi Nasıl Yapılır
Tüm Futbol kulüpleri, Genel Kurulda onaylanan gelecek sezonu da kapsayan bütçelerini, gelir gider cetvellerini, bilançolarını TFF’ye genel kurulun onayından itibaren 30 gün içinde sunarak TFF onayı almak zorundadırlar.
Bu zorunluluğu uymayan veya genel kurul bilgileri yanlış olan kulüplere uyarı verilir ve 30 gün içinde yükümlülüklerini yerine getirmesi istenir.
Bu sürede yükümlülükleri askıya alınır. Ayrıca puan tenzili cezası uygulanır. Ek olarak verilen sürede de yerine getirilmezse bu sefer kulüp küme düşürülür.
TFF Yönetim Kurulunun onayı da alınarak bir TFF üyesi tarafından üyelerinde müsabaka katkı payı alınabilir.
Kulüplerin bazı mali eylem ve durumları TFF tarafından cezalandırılır.
Mali yükümlülüklerini karşılayabilecek gerekli mali gücü bulunmama, son bilançosuna göre genel kurul onaylı yıllık bütçesinin gelir tutarının %25 inden fazlasını temlik etme şeklindeki fiiller Disiplin Kuruluna sevk sebebidir.
Futbol Kulüplerinin Tescili Ve Şirketleşmesi Nasıl Yapılır Disiplin Kurulunun Verebileceği Cezalar:
- Uyarı
- Para Cezası
- Puan tenzili
- Küme düşme
- Her durumda kulübün yetkilerine hak yoksunluğu
Yukarıda bahsettiğimiz genel esaslar futbol kulüpleri için de geçerli ancak denetleme yetkisi TFF’na aittir.
Uygulanacak hükümler ise Futbol Kulüpleri Tescil Talimatına göre belirlenecektir.
Profesyonel Lig takımları ise kulüp ana sözleşme veya tüzüklerini TFF’ye göndermek ve TFF’un onayını almak zorundadır.
Kulüpler Tüzük veya Ana sözleşmelerindeki değişiklikleri de TFF’ye 7 gün içerisinde bildirmek zorundadırlar.
Bu bildirim ile birlikte aşağıdaki belgeleri de TFF’ ye sunarlar:
- Değişiklik Genel Kurul Kararı
- Değiştirilen Tüzük ya da Ana Sözleşme
- Tüzüğün değişiklerinin kabul edildiğine dair İl Dernekler Müdürlüğü Yazısı veya Ana Sözleşme değişikliği durumunda ila edilen Ticaret Sicil Gazetesi
- Bilgi Formu
Kulüplerin İl değişikliği yapması mümkün değildir. İlçenin başka ile bağlanması halinde bile sezon bitene kadar illerindeki müsabakalara katılırlar.
Tescil İçin Gereken Evraklar:
- Taahhütname
- İl Dernek Müdürlüğünce onaylanmış Tüzük
- Kulübün en son yapılmış olan genel kurul toplantısının tutanağı
- Kulüp, kamu kurumu ve kuruluşu, eğitim kurumu tarafından kuruluyorsa gerekli izin belgeleri
- Bağlı bulunan il ASKF’lerden alınacak Referans Belgesi
- Bilgi Formu
- TFF tarafından istenebilecek vs. belgeler
Başvurular TFF tarafından bir kurul oluşturularak incelenir. Uygunluk belgesi verilir ve tescil ücreti TFF hesabına yatırılarak tescil gerçekleşir.
Tescil itibari ile TFF Kanun, Statüleri aynen uygulanmak ve TFF yargı yetkisi aynen kabul edilmek zorundadır.
Yönetim Kurulu ve değişikleri 15 gün içinde TFF’ ye bildirilir. Bildiriye ek olarak değişiklik kararının ilan edildiği Ticaret Sicili Gazetesi ile İmza Sirküleri eklenir.
Futbol Kulüplerinin Tescili Ve Şirketleşmesi Nasıl Yapılır Kulüplerin Şirketleşmesi Nasıl Olur?
Spor Kulüpleri Futbol şubelerini statü maddelerine uyarak bir Anonim Şirkete devredebilir. Artık bir ticari şirket haline gelen kulüp tescilini başka bir şehre taşıyamaz.
Kulüp birleşmeleri, genel merkezi taşımaları, isim değişiklikleri TFF Talimatları ile düzenlenir.
Holding şirketler, bağlı kuruluşlar dahil olmak üzere hiçbir tüzel kişilik müsabakaların dürüstlüğünü bozacak türde birden fazla kulübe sahip olamaz.
TFF bağlı kulüpler başka bir federasyona üye olamaz. Bu husus FİFA ve UEFA için de geçerlidir.
TFF ise FİFA tarafından hazırlanan takvime göre müsabaka yönetir. TFF’nin yapacağı uluslararası müsabakalar için FİFA ve UEFA şartları bulunmaktadır.
Futbol Kulüpleri Tescil Talimatı 14. maddesine göre futbol şubeleri, aktif ve pasif tüm malvarlığı bir bütün halinde TTK ‘ya göre kurulmuş Anonim Şirketlerine devredilebilir. Bu devir TFF Yönetim Kurulu kararı ile mümkündür. Futbol Kulüplerinin Tescili Ve Şirketleşmesi Nasıl Yapılır
Klasman derecesi ve hakkı ortadan kalkmış olmaz.
Şirket merkezini başka ile taşısa da Futbol Şubesini taşıyamaz.
Kulüpler rekabeti önleyecek şekilde şirketleşemezler.
Futbol Şubesinin dernekten devralınması halinde tekrar derneğe devredilmesi için şu belgeler aranır:
- Genel Kurul Kararı ve ilan edildiği Ticaret Sicili Gazetesi (Genel Kurul Kararında tüm aktif ve pasiflerin devri ile birlikte 2 yıl müteselsil sorumluluk kuralı bulunur.)
- Bu devir sözleşmesini yapmaya Yönetim Kurulunun yetkilendirildiği Genel Kurul Kararı
- Alacak ve borç bilançosu
- Devir Sözleşmesi
- TFF’ nin isteyeceği vs. belgeler
Futbol şubesini devreden dernekler, devrettiği şubeyi tekrar geri almak dışında yeniden futbol faaliyetine özgülenen amaçla TFF tarafından tescil edilemezler.
Şirket halindeki futbol kulüplerine bir kereye mahsus hak tanınmıştır. Bu şirketler son 4 sezondur profesyonel ve amatör liglere katılmayan, aynı ilde şirket halindeki bir futbol şirketini devralarak birleşme yapabilir.
Devralınan kulübün sportif tarihi artık devralan kulübe geçer.
Hatta Devralan şirket devralınanı çağrıştıracak isim değişikliği yapamaz.
Birleşme Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre yapılır ve TFF’ ye başvurularak yapılır.
Derneğin sunması gerekli belgeler:
- Genel Kurul Kararı ve ilan edildiği Ticaret Sicili Gazetesi (Genel Kurul Kararında tüm aktif ve pasiflerin devri ile birlikte 2 yıl müteselsil sorumluluk kuralı bulunur.)
- Alacak ve borç bilançosu
- Devir Sözleşmesi
- TFF’nin isteyeceği vs. belgeler
Anonim şirketlerin sunması gerekli belgeler:
- Şirket ana sözleşmesi(futbol faaliyeti ile yetkilendirilmeyi içermelidir.)
- Şirketin tescil edildiği Ticaret Sicili Gazetesi
- Şirket pay defterinin noterden onaylı sureti
- Şirketin imza sirküleri
- Ticaret Odası Kayıt örneği
- TFF’ye hitaben noter tanzimli şirket taahhütnamesi
- Devre ve devir için yönetim kurulunun yetkisine ilişkin Genel Kurul Kararı ve ilan edildiği Ticaret Sicili Gazetesi
- TFF’nin isteyeceği vs. belgeler
Gerçek veya Tüzel kişiler aynı ligde birden fazla kulübü yönetemez, hissedar olamaz veya yönetim kuruluna katılamaz.
Ayrı liglerde takımları olan bir kulübün, alt ligden üst lige çıkma başarısı gösteren takımı üst ligde aynı kulübün bulunuyor olması sebebiyle üst lige çıkarılmaz.
Başarısının ayni ve nakdi getirisi ikinci sıradaki takıma geçer.
Emsal Yargı Kararları
Tahkim Kurulu Kararı T. 06,10.2009, K.2009/553
Tahkim Kurulu daha önce kararlaştırılan 6 Ekim 2009 günlü toplantısında;
1- Ankaraspor A.Ş Kulübü vekilinin, P.F.D.K.’nın 15/09/2009 tarih ve 2009-2010/121-147 sayılı kararına karşı E.2009/531 numaraya kayıtlı itiraz dosyasında 02.10.2009 tarihli dilekçesi ile yaptığı Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in tanık olarak dinlenmesi yönündeki talebi Kurulumuzun 05.10.2009 tarihli kararı ile kabul edilerek celse açıldı.
Mürafaaya Ankara B.Şehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Ankaraspor A.Ş. adına Genel Müdür Ender Yurtgüven ve Av. Berrak Haşioğlu, TFF adına Av. Ömer Bedük, Av. Ergin Akçay katıldı.
Ankaraspor A.Ş. Vekilinin dosyaya 05.10.2009 tarihli ek itirazlarını belirten dilekçe sunduğu görüldü.
Ankara B.Şehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in iddialara ilişkin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmada ayrıca Ankaraspor A.Ş. adına Genel Müdür Ender Yurtgüven ve Av. Berrak Haşioğlu da sözlü beyanlarında dosyaya sunulu dilekçelerini tekrarladılar. Dosyanın tamamlandığı anlaşıldı, yapılan müzakere neticesinde ve ayrıntısı gerekçeli kararda belirtileceği üzere;
Kulüplerin ve TFF kapsamındaki birliklerin yapısına ve tesciline ilişkin esaslar TFF Statüsü’nün 18/3. ve 76/6. maddelerinde düzenlenmiştir.
Söz konusu maddeler uyarınca “Hiçbir gerçek veya tüzel kişi herhangi bir müsabaka ya da turnuvanın dürüstlüğünü herhangi bir biçimde zedeleyecek şekilde birden fazla kulübü yönetemez veya kontrolünü elinde bulunduramaz”.
Kulüp Tescil Talimatı’nın 17. maddesinde de “Gerçek veya tüzel kişiler, aynı ligdeki birden fazla kulübün hakim hissedarı veya yönetim kurulu üyesi olamazlar.
Çoğunluk hisseleri veya yönetime hakim hisseleri aynı gerçek veya tüzel kişiliğe ait kulüpler aynı ligdeki müsabakalara iştirak edemezler.” denilerek kulüplerin mülkiyet yapısı açıklanmıştır. Aynı Talimatın 13. maddesinde de, Kulüplerin TFF mevzuatına ve genel hukuk kurallarına uygun olarak faaliyette bulunup bulunmadıklarının Federasyon tarafından denetleneceği açıkça ifade edilmiştir.
TFF Statüsünün 18/3. ve 76/6. maddelerinde açık olarak hiçbir gerçek veya tüzel kişinin herhangi bir müsabaka, turnuva veya ligin dürüstlüğünün tehlikeye düşmesine neden olacak şekilde birden fazla kulübün kontrolünü doğrudan veya dolaylı olarak elinde bulunduramayacağı düzenlenmiştir. TFF Statüsündeki düzenlemeler esas olarak FIFA Statüsü’nün 18. maddesine dayanmaktadır.
FIFA Statüsünün anılan maddesine göre; “Her üye Federasyon kendilerine bağlı kulüplerin üyeliğe dair tüm haklarını kullanırken aldıkları kararları tüm dış yapılarından bağımsız almalarını sağlamalıdır. Bu yükümlülük bağlı kulübün hukuki yapısına bakılmaksızın geçerlidir.
Her halükarda üye Federasyon herhangi bir müsabakanın veya organizasyonun bütünlüğünü (dürüstlüğünü) riske sokabilecek şekilde hiçbir özel veya tüzel kişinin (holding şirketleri ve bağlı otaklıkları da dahil olmak üzere) birden fazla kulübü kontrol etmesine izin veremez.” FIFA statüsünde belirtilen bu ilke ve kurallar aynı şekilde TFF mevzuatı içine dahil edilmiştir.
Kulüplerin taahhüt ve yükümlülükleri de TFF Statüsünde uluslararası düzenlemelere paralel olarak açıkça düzenlenmiştir. TFF Statüsünün 4/2. maddesine göre, “Futbol alanında faaliyet gösteren her kişi ve kuruluş FIFA ve UEFA’nın statülerine, talimatlarına, düzenleme ve kararlarına ve ayrıca fair play kurallarına uygun olarak bağlılık, dürüstlük ve sportmenlik ilkelerine saygı göstermekle yükümlüdür.”
Yine TFF Statüsünün “Üyelerin Yükümlülükleri” başlıklı 13/1-a maddesine göre,”Kulüpler FIFA, UEFA ve TFF’nin statü, talimat, düzenleme ve kararlarına tam olarak uymak ve kendi statü, tüzük veya diğer düzenlemelerinde yer alacak bir hüküm aracılığıyla kendi üyelerinin de bunlara her zaman uymasını sağlamak” yükümlülüğü altındadır.
TFF’ye üye tüm kulüpler hukuki yapılarına bakılmaksızın futbola ilişkin ulusal ve uluslararası kural ve düzenlemelere uyma, FIFA, UEFA ve TFF statü ve talimatlarına, fair play kurallarına uygun olarak bağlılık, dürüstlük ve sportmenlik ilkelerini gözetme ve buna uygun olarak hareket etme yükümlülüğü içindedirler. Bu çerçeve içinde, kulüpler sportif yarışma içinde bulundukları ligin veya müsabakaların dürüstlüğünü veya sportif rekabetini tehlikeye düşmesine neden olacak şekilde birden fazla kulübün kontrolünü elinde bulunduramaz. Yukarıda da belirtildiği üzere TFF ve FIFA düzenlemelerinde, şirket veya dernek statüsünde bulunan kulüpler açısından bir ayrıma da gidilmemiştir.
Yukarıda belirtilen FIFA ve TFF düzenlemelerindeki temel amaç, günümüzde global bir nitelik taşıyan ve dünyanın en çok ilgi ve seyirci çeken sportif faaliyeti olan futbol oyununun etik kurallar içinde ve dürüst şekilde oynanmasını sağlamak, kamuoyunun bu oyunun dürüstçe oynandığı/oynanacağı ve bu kapsamda müsabaka sonuçlarının önceden oyunun taraflarınca ya da onları etkileyen üçüncü kişilerce belirlenmemiş olduğu yönündeki inancını etkileyecek oluşumların önüne geçmek ve bu amacı olumsuz yönde etkileme olasılığını bünyesinde barındıran eylemleri, ilişkileri engellemektir.
Bu nedenle yukarıda belirtilen düzenlemelere aykırı eylemlerin, belirtilen kuralları ihlal etmiş olması için, mutlak somut bir zarar vermiş olması da gerekmez.
Dosyada yapılan incelemede, TFF Yönetim Kurulu’nun 06.09.2009 tarihli toplantısında “MKE Ankaragücü Kulübü’nün 30 Ağustos tarihindeki olağanüstü Genel Kurulu’nda alınan kararlar sonucu, Ankaraspor A.Ş. ile arasında ortaya çıkan ilişkinin sportif rekabeti engelleyici nitelikte olduğu, mevcut durumun TFF Statüsü’nün 18. ve 76. maddeleri ile TFF Kulüp Tescil Talimatı’nın 17. maddesine aykırı olduğunu belirttikten sonra,
MKE Ankaragücü Genel Kurulu’nda bu ihlalin ortaya çıkmasına neden olan kararların 3 gün içerisinde ortadan kaldırılmasını ya da Ankaraspor A.Ş. hisselerinin sportif rekabeti engellemeyecek ve kamu vicdanını tatmin edecek şekilde 3. kişilere devredilmesini” istediği ve ilgili kararın da her iki kulübe noter kanalıyla tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
TFF Yönetim Kurulu’nun 06.09.2009 tarihli kararı, adil oyun düzenini sağlamak ve liglerin ve müsabaka sonuçlarının güvenirliğini ve dürüstlüğünü sağlamak ve güvence altına almak amacıyla alınınmış bir karardır. TFF Yönetim Kurulu’nun, Tahkim Kurulu’nun denetimine tabi olarak Statüde ve ilgili talimatlarla belirlenen futbola ilişkin her türlü kararı ve düzenlemeyi yapma yetkisine sahip olduğu hususunda bir kuşku yoktur.
FIFA, UEFA ve TFF’nin ilgili düzenlemelerinde açıkça yasaklanan, birden fazla kulübü, “kontrol etme” , “yönetme” veya “hakimiyet” kavramının özü, bir kulübün, kişinin ya da grubun bir diğer kulübü sevk ve idaresini elinde bulundurmaları ve/veya kulüplerin sportif rekabetini veya performansını doğrudan veya dolaylı olarak herhangi bir şekilde etkileyebilecek konumda olmalarıdır. Kulüplerin sportif rekabete zarar verecek şekildeki birlikteliklerinin veya birden fazla kulübün belirli kişi veya grupların kontrol altına girmesinin ligin ve müsabakaların dürüstlüğü,
güvenilirliği ve doğruluğu üzerinde ciddi ve kabul edilebilir endişe oluşturacağı, kulüplerin aynı turnuva veya ligde yarışmaları halinde kamuoyu algısının, müsabaka sonuçlarının doğruluğunu ve güvenirliliğini etkileneceği, bundan dolayı dürüst ve adil oyunun zarar göreceği yönündedir.
TFF Yönetim Kurulu tarafından, taraflara ihlalin giderilmesine yönelik verilen sürenin kısa ve makul olmadığı ileri sürülmüş ise de sürenin uzatılmasına yönelik olarak itiraz eden kulüp tarafından doğrudan bir başvuruda bulunulmadığı,
ilgili TFF Yönetim Kurulu kararının ilgili kulüplere tebliğinden itibaren yasal süre içinde kararın bu nedenle iptaline yönelik olarak Tahkim Kurulu nezdinde bir başvuru yapılmamış olduğu, yapılan itirazın sadece ilgili kulüplerin PFDK’ya sevki üzerine, itiraz eden kulübün müsabakaları alınmamasına ilişkin tedbir kararının kaldırılmasına yönelik olduğu, aynı zamanda ve ayrı ayrı PFDK’na ve Tahkim Kurulu’na yapılan bu müracaat üzerine, itiraz eden kulüp talebinin PFDK tarafından “görevsizlik” nedeniyle, Tahkim Kurulu’na yapılan itirazın ise 12.09.2009 tarih ve 2009/25 E. 2009/510 K. Sayılı karar ile “tedbir talebinin kaldırılmasını gerektiren koşulların bulunmaması nedeniyle” reddedildiği anlaşılmıştır.
Gerek TFF ve gerekse itiraz eden kulüp tarafından iddia ve savunmalarına dayanak teşkil etmek amacıyla Kurulumuza ibraz edilen, Spor Tahkim Mahkeme’sinin (CAS), AEK – SLAVIA kulüplerinin itirazlarına ilişkin 20.08.1999 tarihli kararında,
itiraz eden kulüp tarafından, kararda belirtilen ihlalin giderilmesine yönelik “makul sürenin” daha uzun olduğu ileri sürülmüş ise de ilgili CAS kararında sportif rekabete aykırı durumun, UEFA düzenlemesi yapılmadan önce meydana geldiği, bu nedenle UEFA’nın kulüplere faaliyetlerini yeni kurallar ile uyumlu hale getirmeleri için makul bir süre verilmesi gerektiğinin ifade edildiği, taraflar arasındaki sportif rekabete zarar verici nitelikteki ilişkinin ise,
TFF Statüsünün 16.05.2009 tarihinde, Kulüp Tescil Talimatı’nın ise 01.06.2009 tarihinde yürürlüğe girdikten sonra gerçekleştiği, kaldı ki daha önce de yürürlükte bulunan ve kulüplerin uymakla yükümlü ulusal ve uluslar arası kuralların bu nitelikteki ilişki ve işbirliğini yasakladığı, kulüplere mevzuata uyum sağlamaları için makul süre verilmesinden ziyade, olayda kulüplerin mevzuata uygun hareket etme yükümlülüğü içinde bulundukları anlaşıldığından, makul sürenin kendilerine tanınmadığı savunmasına bu yönden de katılmak mümkün olmamıştır.
Kamuoyunun, sportif rekabetin dürüstlüğü hususunda ikna edilebilmesi her bir yarışmacı kulübün/takımın tek bir sahipliğe/mülkiyete tabi olması ile mümkündür. Bu prensiplere aykırı herhangi bir durumda UEFA’nın müdahale etme ve uygun gördüğü önlemi alma hakkının saklı tutulduğu kararda açıkça belirtilmiştir. FIFA ve UEFA’nın statü ve talimatlarında ayrıntılı olarak düzenlenen bu hakkın federasyonlarda bulunmadığını iddia etmek yasal açıdan mümkün değildir.
Özelikle lig müsabakalarında ortaya çıkan sportif rekabete aykırı ihlallerin, turnuva veya kupa müsabakalarına göre çok daha katı ve ağır hükümlerle yaptırıma tabi olması, korunan sportif ve hukuki değerlerin amacına uygun olduğunu belirtmek gerekir.
Ayrıca liglerin devam ettiği bir süreç içinde TFF tarafından yapılan ihlalin bir an önce giderilmesi amacına yönelik olarak ilgili kulüplere verilen sürenin uzun tutulmamasının kabul edilebilir olduğu, kaldı ki TFF tarafından yapılan ihlalin giderilmesi için farklı alternatif de sunulduğu anlaşıldığından bu yönde yapılan savunmaya itibar etmek mümkün olmamıştır.
Kaldı ki TFF mevzuat ve düzenlemelerinde “ihlal” gerçekleştikten sonra ihlali gerçekleştiren kişilere bu ihlalin giderilmesi için bir süre verileceğine dair herhangi bir hüküm bulunmadığı gibi, TFF tarafından ihlalin ve sonuçlarının ağırlığı dikkate alınarak kişilerin hak kaybına uğramasını önlemek amacıyla, taraflara verilen “iyi niyetli” ve çözüm amaçlı” bu süre içinde veya bilahare yargılama safahati içinde bu ihlallin giderilmesine yönelik somut girişimlere de rastlanılmamıştır.
Bu çerçeve içinde yapılan değerlendirme ve inceleme sonucunda; dosyaya ibraz edilmiş bulunan Ankaraspor A.Ş. ve Ankaragücü kulüplerini hukuken ve/veya fiilen yöneten kişilerin genel kurul öncesi, esnası ve sonrasındaki, yazılı ve görsel medyaya yansıyan beyan ve açıklamaları, tarafların kulüplerini temsil ve sahiplenmelerindeki tavır ve davranışları, taahhütleri, olaya ve taraflara ilişkin ayrıntılı haber ve görüntüler, 30.08.2009 tarihli Genel Kurul toplantısında yapılan açıklamalar,
Ankaragücü kulübüne yeni seçilen yönetim kurulu üyelerinin bir kısmının daha önceki Ankaraspor A.Ş.’nde kurucu ortak olmaları, bir kısmının Ankara Büyükşehir Belediyesine bağlı şirketlerde yöneticilik yapmaları,
Ankaragücü yeni seçilen başkanının daha önce Ankaraspor A.Ş. futbol şube sorumlusu ve fiili başkan olarak görev yapması, kulüp yetkililerinin bir kısmının kendi beyan ve savunmalarında belirtilen açıklama, kabul ve tevil yollu ikrarları, kulüpler arasındaki oyuncu transfer ilişkisi, kulüpler arasındaki ilişkinin “birleşme veya güç birliği” adı altında bizzat her iki kulüp yetkilileri tarafından kamuoyuna açıklanış şekli ve dosyadaki tüm bilgi, belgeler birlikte dikkate alındığında,
her iki kulüp arasında kurulan ilişkinin TFF Yönetim Kurulu’nun 06.09.2009 tarihli toplantısında belirtilen şekilde “sportif rekabeti engelleyici ve zarar verici” nitelikte olduğu, bu durumun ise TFF Statüsü’nün 18. ve 76. maddeleri ile TFF Kulüp Tescil Talimatı’nın 17. maddesine aykırı olduğu sonucuna varılmıştır.
FIFA, UEFA ve TFF mevzuatı ile getirilen düzenlemeler; iki kulüp arasındaki ilişkinin sportif rekabeti engelleyici nitelikte olduğu hallerde, bu kulüplerin aynı ligdeki müsabakalara iştirak etmesinin önlenmesine yöneliktir.
Buna ilişkin düzenlemelerdeki temel amaç, ihlalde bulunan her iki kulübün cezalandırılmasından ziyade, sportif rekabeti engelleyecek veya tehlikeye düşürecek oluşumların önüne geçmek ve ihlale uygulanacak yaptırımları,
yasal mevzuata uygun olarak ihlalin niteliğine ve ağırlığına uygun olarak belirlemektir. TFF Yönetim Kurulu bu amaçla her iki kulübe de ayrı ayrı ihtarda bulunmuştur. Bu çerçeve içinde kulüplerden sadece birinin cezalandırılması yoluyla bir alt lige indirilerek müsabakalardan katılmaktan men edilmesi, düzenlemelerin amacına ve ruhuna uygun düşmektedir. FIFA ve UEFA düzenlemesi, uluslararası uygulama ve kararlar da bu yöndedir.
Bu nedenle, kulüplerden sadece birinin bir alt lige düşürülmesinde ve alt lige düşürülen kulübün belirlenmesinde; kulüplerin tarihçesinin, kuruluş yıllarının, liglerde bulunma süresinin, en üst ligde bulunma süresinin,
Avrupa kupalarına katılım süresinin, kupa müsabakalarına katılma sayısının, başarılarının, taraftar potansiyelinin belirleyici kriterler olarak dikkate alınmasında ve kulüplerin bu kriterler çerçevesinde yapılan karşılaştırma ve değerlendirme sonucunda P.F.D.K.’nın 15/09/2009 tarih ve 2009-2010/121-147 sayılı kararı ile ANKARASPOR A.Ş. kulübü hakkında BİR ALT LİGE DÜŞÜRÜLMESİ kararının verilmesinde hukuka ve yasal mevzuata herhangi bir aykırılık tespit edilemediğinden yapılan itirazın reddi ile PFDK kararının,
Üye Tanju Güvendiren’in, Kulübe hisse devrine ilişkin makul süre verilmeyerek eksik soruşturmayla esasa girildiği şeklindeki karşı oyu ve Üye Mehmet Doğan’ın kararın kaldırılması yönündeki karşı oyuyla oyçokluğu ile onanmasına, esas hakkında bir karar verilmiş olmakla ayrıca tedbir talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına (K. 2009/552)
Ankaraspor A.Ş. Kulübü Başkanı Ruhi Kurnaz’ın, E.2009/533 numaraya kayıtlı dosyası, MKE Ankaragücü Spor Kulübü Başkanı Ahmet Gökçek’in, E.2009/534 numaraya kayıtlı dosyası, MKE Ankaragücü Spor Kulübü Yönetim Kurulu Üyesi Nuri Elibol’un E.2009/546 numaraya kayıtlı dosyası, MKE Ankaragücü Spor Kulübü Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Nükte’nin, E.2009/539 numaraya kayıtlı dosyası, MKE Ankaragücü Spor Kulübü Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Kocabıyık’ın, E.2009/538 numaraya kayıtlı dosyası,
MKE Ankaragücü Spor Kulübü Yönetim Kurulu Üyesi Levent Çamur’un ,E.2009/536 numaraya kayıtlı dosyası, MKE Ankaragücü Spor Kulübü Yönetim Kurulu Üyesi Necdet Kuzu’nun, E.2009/535 numaraya kayıtlı dosyası, MKE Ankaragücü Spor Kulübü Yönetim Kurulu Üyesi Faruk Kalyoncu’nun, E.2009/544 numaraya kayıtlı dosyası,
MKE Ankaragücü Spor Kulübü Yönetim Kurulu Üyesi Ayhan Atalay’ın, E. 2009/537 numaraya kayıtlı dosyası, MKE Ankaragücü Spor Kulübü Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Arslan’ın, E.2009/540 numaraya kayıtlı dosyası, MKE Ankaragücü Spor Kulübü Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Akan’ın, E.2009/541 numaraya kayıtlı dosyası, MKE Ankaragücü Spor Kulübü Yönetim Kurulu Üyesi Nadir Koç’un, E.2009/542 numaraya kayıtlı dosyası,
MKE Ankaragücü Spor Kulübü Yönetim Kurulu Üyesi Tekin İpek’in, E.2009/543 numaraya kayıtlı dosyası, MKE Ankaragücü Spor Kulübü Yönetim Kurulu Üyesi Ekrem Sarısu’nun E.2009/545 numaraya kayıtlı dosyası, MKE Ankaragücü Spor Kulübü Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Ercan’ın, E.2009/547 numaraya kayıtlı dosyası,
MKE Ankaragücü Spor Kulübü Yönetim Kurulu Üyesi Yavuz Bulut’un, E.2009/549 numaraya kayıtlı dosyası, MKE Ankaragücü Spor Kulübü Yönetim Kurulu Üyesi Avni Kavlak’ın E.2009/548 numaraya kayıtlı dosyası incelendi. İtirazların tamamının P.F.D.K.’nun 15/09/2009 tarih ve 2009-2010/121-147 sayılı kararına karşı yapıldığı görüldü.
Dosyalar arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu anlaşılmakla, usul ekonomisi gereği dosyaların esas numarası en küçük olan E.2009/533 sayılı dosyada birleştirilmesine, diğer dosyaların kaydının kapatılmasına yargılamanın bundan böyle E.2009/533 sayılı dosya üzerinden yürütülmesine karar verildi.
Yapılan müzakere neticesinde; Ankaraspor AŞ Başkanı Ruhi Kurnaz’a ve MKE Ankaragücüspor Kulübü Başkanı Ahmet Gökçek’e başkanları oldukları aynı ligde mücadele eden Ankaraspor AŞ ile MKE Ankaragücüspor Kulübü arasındaki sportif rekabeti engelleyici ilişki ve TFF Statüsünün 18. ve 76. maddeleri ile Kulüp Tescil Talimatının 17. maddesine aykırı eylemlerinden dolayı talimatlara aykırılık nedeniyle FDT’nin 45/1 maddesi uyarınca verilen hak mahrumiyeti cezasının adı geçen şahısların kulüp başkanı statüleri ve ihlalin oluş şekli dikkate alınarak takdiren 3’er ay hak mahrumiyeti cezası şeklinde değiştirilerek onanmasına;
MKE Ankaragücü Spor Kulübü Yönetim Kurulu Üyeleri Nuri Elibol’a, Mehmet Nükte’ye, Hüseyin Kocabıyık’a, Levent Çamur’a, Necdet Kuzu’ya, Faruk Kalyoncu’ya, Ayhan Atalay’a, Hüseyin Arslan’a, Mustafa Akan’a, Nadir Koç’a, Tekin İpek’e, Ekrem Sarısu’ya Mehmet Ercan’a, Yavuz Bulut’a,
Avni Kavlak’a yöneticisi oldukları MKE Ankaragücüspor Kulübünün aynı ligde mücadele ettiği Ankaraspor AŞ ile arasındaki sportif rekabeti, ilişki ve TFF Statüsünün 18. ve 76. maddeleri ile Kulüp Tescil Talimatının 17. maddesine aykırı eylemlerinden dolayı talimatlara aykırılık nedeniyle FDT’nin 45/1 maddesi uyarınca verilen hak mahrumiyeti cezasının ihlalin oluş şekli dikkate alınarak 15’er gün hak mahrumiyeti cezası şeklinde değiştirilerek onanmasına,
Üye Tanju Güvendiren’in fiil ile fail arasında illiyet bağının olmadığı şeklindeki karşı oyu ile Üye Mehmet Doğan’ın verilen cezaların tamamen kaldırılması gerektiği yönündeki karşı oyu ile oyçokluğuyla karar verilmiştir.