KHK İle İhraç Edilenlerin 7256 Sayılı Kanun Uyarınca Başvuru Hakkı Nelerdir?
Makale Başlıkları
OHAL İnceleme Komisyonu
KHK İle İhraç Edilenlerin Başvuru Hakkı, KHK ile tesis edilen işlemlere karşı hak kayıplarını engellemek amacıyla 2018 yılında OHAL İşlemlerini İnceleme Komisyonu kurulmuştur. Bu komisyon ile kamu görevinden çıkarılma, öğrencilikle ilişiğin kesilmesi, kurumların kapatılması ve emekli personelin rütbelerinin geri alınması işlemlerine karşı başvuru yolu getirilmiştir.
Bu komisyonun çalışma usulü ise 7075 sayılı Olağanüstü Hal İşlemlerini İnceleme Komisyonu Kurulması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanun ile düzenlenmiştir. Getirilen işbu başvuru yolu dava açılması için ön şart olarak kabul edilmiştir.
KHK ile tesis edilen işlem neticesinde hak kaybı yaşadığını iddia eden kişilere İnceleme Komisyonu‘na başvuru hakkı tanınmış olup gerçekleştirilen başvuru neticesinde tesis edilen işlemin denetlenmesi ve başvuru haklı bulunduğu takdirde iptal edilmesi imkanı doğmuştur.
İnceleme Komisyonu’na başvuranların çoğu ret yanıtı alsa dahi bu ret yanıtı ile başvuranlara idari yargıda dava açma hakkı tanınmıştır. Fakat bu kanun KHK ile işlem tesis edilen bazı durumları başvuru dışında tutmuş ve bu kişilerin komisyona başvurma ve dava açma hakkının önüne geçmiştir.
7075 sayılı Kanunun 2. Maddesinin 3. Fıkrası ile kamu konutlarından veya vakıf lojmanlarından tahliye edilme, gemi adamlığına ilişkin belgelerin, pilot lisanslarının ve pasaportların iptal edilmesi, silah ruhsatlarının iptal edilmesi, özel güvenlik şirketlerinin kurucusu, ortağı ve çalışanı olarak görev alamama vb. kamu görevinden çıkarmaya bağlı ilave tedbirlere karşı OHAL İnceleme Komisyonuna başvuru yolu kapatılmıştır.
Ayrıca söz konusu işlemlerin muhatapları için diğer başvuranlardan farklı olarak yargıya başvuru yolu da bulunmamaktadır. Kamu tarafından tesis edilen işlemlere karşı yargı yolunun kapatılması hukuk devleti olmanın gerekliliği olan hukuki güvenilirlik ve belirlilik ilkelerine aykırıdır.
Bu sebeplerle de düzenleme hukuka uygun bulunmayarak Anayasa Mahkemesinin 24/12/2019 tarihli ve E.:2018/74; K.:2019/92 sayılı kararıyla iptal edilmiştir. Bu sayede ilave tedbirlere karşı başvuru yolunu kapatan kanuni düzenleme yürürlükten kaldırılmıştır.
KHK İle İhraç Edilenlerin Başvuru Hakkı 7256 Sayılı Kanunun 41. Maddesi İle Öngörülen Yeni Düzenleme
17 Kasım 2020 tarihinde yürürlüğe giren 7256 Sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun’un 41. Maddesi ile 7075 Sayılı Kanun’a EK Geçici Madde 4 eklenmiştir. Bu madde kapsamında konu hakkında yeniden kanuni düzenleme yapılmış ve 7075 Sayılı Kanun ile ilave tedbirlere karşı da ilgili mercilere başvuru hakkından mahrum bırakılan kişilere de başvuru yolu açılmıştır.
Ek Geçici Madde 4’te Kanun Hükmünde Kararname ile meslek lisansları iptal edilen kamu personellerinin lisanslarının iptalinin geri alınması için yapılması gerekli olan işlemler düzenlenmiştir.
İlave tedbirler için başvuru yolu başlıklı madde metni şu şekildedir;
“(1)Bu Kanunun 2. maddesinde belirtilen işlemlere bağlı olarak OHAL kapsamında kabul edilen kanunlarda yer alan ek tedbirlere karşı hakkında tedbir uygulanan kişice, kanuni temsilcisi ya da mirasçıları tarafından tedbiri uygulayan ya da tedbirle ilgili olan kamu kurum ve kuruluşlarına bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 3ay içinde başvurulur.
Kamu kurum ve kuruluşları, başvuru üzerine yapacağı inceleme sonucuna göre en geç 6 ay içinde başvurunun reddine ya da tedbirin kaldırılmasına karar verir. 5682 sayılı Pasaport Kanununun ek 7. maddesi hükmü saklıdır.
(2) Başvuruların incelenmesi ile sonuçlandırılması amacıyla kamu kurum ve kuruluşları bünyesinde komisyon kurulabilir.
(3) Kamu kurum ve kuruluşları bu madde kapsamında yapılacak başvuruların sonuçlandırılması amacıyla her türlü belge ve bilgiyi ilgililerden talep edebilir.
(4) Soruşturmanın gizliliğine ve Devlet sırlarına ilişkin mevzuat hükümleri saklı kalmak şartıyla kurum ve kuruluşlar ile yargı mercileri, başvuru kapsamında ihtiyaç duyulan her türlü belge ve bilgiyi gecikmeksizin başvuru yapılan kamu kurum ve kuruluşlarına göndermek ya da yerinde incelenmesine imkân sağlamak zorundadır
(5) Bu madde kapsamındaki çalışmalarda kamu kurum ve kuruluşlarınca görevlendirilenler, görevlerini yerine getirdikleri sırada edindikleri kamuya, ilgililere ve 3. kişilere ait gizlilik taşıyan kişisel verileri, bilgileri, ticari sırları ve bunlara ait belgeleri, bu konuda kanunen yetkili kılınan mercilerden başkasına açıklayamaz, kendilerinin ya da 3. kişilerin yararına kullanamaz. Bu yükümlülük görevden ayrılmalarından sonra da devam eder.
(6) Bu maddeyle OHAL kapsamında kabul edilen kanunlarda yer alan ilave tedbirlere karşı kamu kurum ve kuruşlarına yapılan başvurular hakkında karar verenlerin görev ve fiillerine ilişkin idari, hukuki, mali ve cezai sorumlulukları hakkında 6755 sayılı Kanunun 37. maddesi uygulanır.
(7) Kamu kurum ve kuruluşlarının kararlarına karşı Hâkimler ve Savcılar Kurulunca belirlenecek Ankara idare mahkemelerinde iptal davası açılabilir.
(8) Bu madde uyarınca yetkili olmayan kamu kurum ve kuruluşuna yapılan başvurular yetkili olduğu değerlendirilen kamu kurum ve kuruluşuna gönderilir ve durum başvurana bildirilir.
(9) Bu maddenin uygulanmasına ilişkin ortaya çıkabilecek ihtilafları gidermeye Cumhurbaşkanlığı yetkilidir.” Bu yeni değişiklik 11 Kasım 2020’de kabul edilmiş, 17 Kasım 2020’de resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Madde metnini özetlemek gerekirse;
KHK ile hakkında işlem tesis edilerek meslek lisansları iptal edilen kişiler meslek lisansını hangi kurum iptal etti ise o kuruma başvuru yaparak tesis edilen işlemin incelenmesini talep edebilir. Örnek vermek gerekirse öğretmenlik lisansı iptal edilmiş bir kişinin Milli Eğitim Bakanlığı’na, pilotluk lisansı iptal edilen kişinin ise eğer Milli Savunma Bakanlığı’na başvurması gerekecektir.
Sadece kamu personelleri değil kapatılan özel okullardaki sözleşmeli öğretmenlere de başvuru hakkı tanınmıştır. Başvuru kuruma doğrudan elden dilekçeyle, iadeli taahhütlü posta yoluyla veya avukat aracılığıyla yapılabilir. Önemli olan nokta başvuru dilekçenizin kaybolması, ziyaı olması gibi durumların önüne geçebilmek ve başvurunun yapıldığının kanıtlanmasıdır.
Aynı zamanda yanlış kuruma başvuru yapılması halinde ise yanlış başvuru yapılan kurum doğru kurumu tespit edip başvuru dilekçesini doğru kuruma tebliğ edecektir.
Madde metni uyarınca kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 3 ay içerisinde başvurular yapılmalıdır. Bu süre hak düşürücü süredir. Kanun 17 Kasım 2020’de yürürlüğe girmiştir. Dolayısıyla 17 Şubat 2021’de başvuru süresi sona erecektir.
Yapılan başvurular kurumca incelenir, gerekli belge ve bilgileri kurum başvurandan talep edebilecektir. İlgili kurum 6 ay içerisinde başvuruları sonuçlandırır ve başvurunun reddine veya tedbirin kaldırılmasına karar verir.
Belirtmek gerekir ki Pasaport Kanunu Ek 7. Madde hükmü kapsam dışı bırakılmıştır. Ret cevabı gelmesi üzerine Hakimler Savcılar Kurumunca görevi belirlenecek Ankara’daki bir idare mahkemesinde dava açma hakkı doğacaktır. Hangi mahkemenin görevli olduğu henüz belirlenmemiştir.
KHK ile yapılan kısıtlama
KHK ile yapılan kısıtlama, lisans, ruhsat iptalleri gibi durumlarda dava açmanın ön koşulu olarak başvuru yapmış olmanın kabul edilmesi muhtemeldir. Çünkü KHK ile tesis edilen işlemlerin incelenmesi amacıyla oluşturulan OHAL İnceleme Komisyonu’na başvuru yapmayan kişilerin hak kaybı iddialarını yargıya taşımaları mümkün değildi.
İlgili kuruma yapılacak başvurunun tesis edilmiş işleme karşı dava açmak için ön şart olarak kabul edilmesi durumunda ise başvuru süresi kısa tutulduğu için hak kayıpları doğabilecektir.
Kamu konutlarından veya vakıf lojmanlarından tahliye edilmesi, silah ruhsatlarının, gemi adamlığına ilişkin belgelerin, pilot lisanslarının ve pasaportların iptal edilmesi gibi KHK ile getirilen kısıtlamalar ve ihraçlara karşı yargı yolunun yeni açılması ve 3 aya sıkışmış bir başvuru süresi tanınması hakkaniyetli olmasa da ileride hak kaybı yaşamamak adına KHK ile kısıtlama veya lisans iptallerine maruz kalmış herkesin ilgili kuruma başvurması, sonrasındaki süreçte ret cevabı alınması üzerine yargıya başvurulabilmesi adına önem arz etmektedir.
KHK İle İhraç Edilenlerin Başvuru Hakkı Ret Kararına Karşı Dava Açma Süreci
Eski düzenlemede OHAL İnceleme Komisyonu kararlarına karşı bir itiraz yolu öngörülmemiştir, direkt olarak dava açılması gerekmektedir. 7075 Sayılı Kanun Komisyon kararlarına karşı Hâkimler ve Savcılar Kurulunca belirlenecek Ankara İdare Mahkemelerinde başvurucuya ret kararı veren kurum veya kuruluş aleyhine iptal davası açılabilir.
Bu davalarda ayrıca Cumhurbaşkanlığına ve Komisyona husumet yöneltilemez şeklinde düzenlemeye yer vermiştir. Hakimler ve Savcılar Kurulu tarafından Ankara 19, 20, 21, 22, 23, 24 ve 25. İdare Mahkemeleri yetkilendirilmiştir.
OHAL İnceleme Komisyonu tarafından verilen ret kararına karşı genel dava açma süresi içerisinde (60 gün) Ankara 19. 20. 21. 22. 23. 24. 25. İdare Mahkemelerinde,
başvuruyu reddeden kurum aleyhine iptal davası açılması gerekmektedir.
OHAL Komisyonuna karşı dava açma süreci bu şekilde idi. Yeni getirilen düzenleme ile başvuruların artık işlemi tesis eden kuruma yapılması gerekmektedir. Kurum 6 ay içerisinde yapılan başvuruyu inceleyecek ve karara bağlayacaktır.
Kurumdan başvurunun reddi kararı verilmesi halinde ise dava açma sürecinin OHAL komisyonuna karşı dava açma süreci ile benzer olacağı kanaatindeyiz.
Başvuru yapılan kurumdan yanıt alındıktan sonra dava açma süresi olan 60 gün içerisinde Hâkimler ve Savcılar Kurulunca belirlenecek Ankara İdare Mahkemelerinde iptal davası açılacaktır.
Konuya İlişkin Emsal KDK Kararı
Kamu Denetçiliği Kurumu Kararı – KDK (Ombudsmanlık), B. 2021/16814 T. 15.3.2022
TAVSİYE KARARI
BAŞVURAN : …
BAŞVURUYA KONU İDARE : TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLET DEMİRYOLLARI İŞLETMESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
BAŞVURUNUN KONUSU : Görevden uzaklaştırma kararına ilişkin bilgilerin silinmesi talebi hk.
BAŞVURU TARİHİ : 04/10/2021
- BAŞVURANIN İDDİA VE TALEPLERİ
- Başvuran; Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları İşletmesi (TCDD) Ankara YHT Bölge Müdürlüğünde … sicil numarası ile Mühendis unvanında 399 sayılı II sayılı cetvele tabi olarak görev yapmakta olduğunu,
Kamu Denetçiliği Kurumuna yapmış olduğu 04/04/2019 tarihli ve 2019/7549 numaralı başvurusu üzerine verilen Tavsiye Kararının TCDD Genel Müdürlüğüne ulaştırıldığını, Kurumun Tavsiye Kararına uyarak elektronik veri tabanından bulunan 26/07/2016-02/09/2016 tarihleri arasındaki görevden uzaklaştırma durumu bilgisini elektronik veri tabanındaki sistemlerden silerek özlük dosyasında sakladığını,
son zamanlarda elektronik ortamdaki kayıtları (HİTAP, KKY, İKYS, hizmet dökümü, sınav ve nakil modülü vb.) kontrol ettiğinde görevden uzaklaştırma/açığa alma ve göreve iade edilme bilgilerinin yer aldığı açık sürelerin tekrar gösterildiğini gördüğünü,
bu kapsamda 17/09/2021 tarihli dilekçesinde elektronik veri tabanında (HİTAP, KKY, İKYS Hizmet bilgileri, hizmet cetveli sınav ve nakil modülü vb.)bulunan görevden uzaklaştırma/açığa alma (süspandü) ve göreve iade edilme bilgilerinin ivedilikle silinerek sadece özlük dosyasında saklanması hususunu talep ettiğini,
talebine bahse konu bilgilerin silinmemesi yönünde görüş bildirilerek bu konuda herhangi bir işlem yapılmadığına dair 30/09/2021 tarihli ve … sayılı yazıyla cevaplandığını, güncel HİTAP bilgilerine bakıldığında 26/07/2016 tarihinde görevden uzaklaştırıldığının ve 02/09/2016 tarihinde 657 sayılı Kanunun 143. maddesi gereğince göreve iade edildiğinin görülmekte olduğunu, ancak şahsının 688 sayılı KHK ile göreve iade edildiğini,
yani 657sayılı Kanunun 143. maddesi ile ilgisinin söz konusu olmadığını, dolayısıyla göreve iade edilmesinin görevden uzaklaştırma kararı ile ayrılmaz bir şekilde ilişkili olduğunu, görevden uzaklaştırma işleminin FETÖ iltisakı/irtibatı gerekçesiyle mülga TCDD Personel Yönetmeliği gereğince yapıldığını, ancak görevden uzaklaştırma kararında yönetmelik hükümlerinin uygulanmadığını veya herhangi bir şekilde soruşturmaya başlanmadığını,
daha sonra 01/09/2016 tarihli 672 sayılı KHK ile kamu görevine son verildiğini, bu kapsamda 02/09/2016 tarihinde görevden uzaklaştırma kararının kaldırıldığına dair herhangi bir belgenin bulunmadığını, ayrıca görevden uzaklaştırılan personelin en fazla 3 ay görevden uzaklaştırılacağını ve uzatma kararı verilmez ise göreve başlatılması gerektiğini,
657 sayılı Kanunun 145.maddesi uyarınca bir karar alınmadığı gibi tarafına soruşturmanın durumu hakkında bilgi ve tebligat da yapılmadığını,
kısacası görevden uzaklaştırma kararı alınmış olmasına rağmen sürecin devam ettirilmediğini veya mevzuat hükümlerine uygun olarak nihayete erdirilmediğini, dolayısıyla görevden uzaklaştırma işleminin kadük olarak kaldığını,
tertemiz olan sicilinin görevden uzaklaştırma kayıtları ile kirletildiğini, bu kayıtların farklı bir idari işlem sayılarak silinmediğini, Kurumda çalışmalarında her zaman karşısına çıktığını, belirli önyargılara neden olduğunu ve menfaatlerine olumsuz yansımakta olduğunu belirterek, Kurumun elektronik veri tabanında (HİTAP, KKY, İKYS, Hizmet bilgileri dökümü, hizmet cetveli sınav ve nakil modülü vb.) bulunan 26/07/2016-02/09/2016 tarihleri arasındaki görevden uzaklaştırma/açığa alma (süspandü) ve göreve iade edilme bilgilerinin ivedilikle silinmesini, sadece fiziksel olarak özlük dosyasında saklanmasını talep etmektedir.
- İDARENİN BAŞVURUYA İLİŞKİN AÇIKLAMALARI
- Başvuruya konu taleple ilgili olarak Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğü İnsanKaynakları Dairesi Başkanlığı tarafından Kurumumuza gönderilen 11/02/2022 tarihli ve E …- …-…-… sayılı yazıda;
başvuranın Mühendis unvanında görev yapmakta olduğu, 26/07/2016 tarihinde görevden uzaklaştırıldığı, ardından 02/09/2016 tarihinde 672 sayılı KHK ile kamu görevinden ihraç edildiğinden görevden uzaklaştırma işleminin ortadan kalktığı, 29/03/2017 tarihinde 688 sayılı KHK ile görevine iade edildiği, başvuru konusu ile ilgili olarak Mülga Aile,
Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Çalışma Genel Müdürlüğünün 07/10/2020 tarihli ve 2250670 sayılı Görevden Uzaklaştırma (Süspandü), Göreve İade (Süspandü Dönüşü) ile ilgili görüş yazısı, Personelin (Memur, Sözleşmeli Memur) hizmet belgesinden KHK ve OHAL ile ilgili Görevden Uzaklaştırma (Süspandü) hareketleri hakkında Teftiş Kurulu Başkanlığının 18/12/2020 tarih ve 343790 sayılı görüş yazısı ve Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığının 28/01/2019 tarihli Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararnameleri İle Görevlerine Son Verilenlerden Daha Sonra Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararnameleri,
Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu Kararı Veya Mahkeme Kararı Üzerine Görevine Başlatılanlar İle İlgili Duyurusunun yazı ekinde sunulduğu, şikâyet konusu sicil hareketi ile ilgili yürürlükteki mevzuat ve ilgili birimlerin görüş ve önerileri gereğince gereken işlemlerin yerine getirildiği ve başvuru konusuna ilişkin talebin uygun bulunmadığından uzlaşma yoluna gidilmesine gerek olmadığının değerlendirildiği belirtilmiştir.
- Mülga Devlet Personel Başkanlığının 31/05/2019 tarihli ve E.3473 sayılı görüş yazısında özetle;
3.1. Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararname hükümlerinin kamu görevine iade edilen kişiler bakımından tüm hüküm ve sonuçlarıyla birlikte ilgili Kanun Hükmünde Kararnamenin yayımı tarihinden geçerli olmak üzere ortadan kalkmış sayılacağının mezkûr Kanun Hükmünde Kararnameler ile hüküm altına alınmış olması sebebiyle kamu görevinden çıkarılan ilgililer hakkında kamu görevinden hiç çıkarılmamış gibi işlem tesis edilmesi gerektiği, bu çerçevede, söz konusu personelin kamu görevlerinden çıkarılmaları nedeniyle hizmet belgelerinde yer alan açıklamaların ilgililerin hizmet belgesi/cetvellerinden silinmesi gerektiği,
3.2. Soruşturma esnasında veya sonrasında 657 sayılı Kanuna göre görevden uzaklaştırma tedbirinin kaldırılmasını gerektiren durumların gerçekleşmesi sebebiyle haklarındaki görevden uzaklaştırma tedbiri kaldırılanların aylıklarından kesilmiş olan üçte birlik tutarın kendilerine ödenmesi ve görevden uzakta geçirdikleri sürelerin, derecelerindeki kademe ilerlemesinde ve bu sürenin derece yükselmesi için gerekli en az bekleme süresini aşan kısmının, üst dereceye yükselmeleri halinde, bu derecede kademe ilerlemesi yapılmak suretiyle değerlendirilmesi gerektiği,
3.3. Söz konusu Kanunun görevden uzaklaştırma tedbiri kaldırılanlar hakkında uygulanan ihtiyati tedbiri tüm hüküm ve sonuçları ile ortadan kaldırmaması sebebiyle Olağanüstü Hal Dönemi içerisinde görevden uzaklaştırılan ve Kanun Hükmünde Kararnameler ile kamu görevinden çıkarıldıktan sonra Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararname hükümleri ile kamu görevine iade edilen Devlet memurlarının görevden uzaklaştırma tedbiri nedeniyle açıkta görünen sürelerinin hizmet belgesi/cetvellerinden silinmesinin uygun olmadığı,
3.4. 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 56 ncı maddesinde belirtilen hallerin gerçekleşmesi sonucu haklarındaki görevden uzaklaştırma tedbiri kaldırılanların göreve başlatılmaları halinde sözleşme ücretlerinden kesilen 1/3’lük kısmın ilgililere iade edilmesi gerektiği,
3.5. Gerek 657 sayılı Kanunun gerekse 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin görevden uzaklaştırma tedbiri kaldırılanlar hakkında uygulanan ihtiyati tedbiri tüm hüküm ve sonuçları ile ortadan kaldırmaması sebebiyle Olağanüstü Hal Dönemi içerisinde görevden uzaklaştırılan ve Kanun Hükmünde Kararnameler ile kamu görevinden çıkarıldıktan sonra Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararname hükümleri ile kamu görevine iade edilen sözleşmeli personelin görevden uzaklaştırma tedbiri nedeniyle açıkta görünen sürelerinin hizmet belgesi/cetvellerinden silinmesinin uygun olmadığı, görevden uzaklaştırmaya ilişkin belgelerin ilgililerin özlük dosyasında da bulundurulması gerektiğinin mütalaa edildiği belirtilmiştir.
- Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığının;
4.1. 28/01/2019 tarihli Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararnameleri İle Görevlerine Son Verilenlerden Daha Sonra Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararnameleri,
Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu Kararı Veya Mahkeme Kararı Üzerine Görevine Başlatılanlar İle İlgili Duyurusunda; “Bu görüşler doğrultusunda olağanüstü hal kanun hükmünde kararnameleri üzerine görevine son verilen kamu görevlilerinden daha sonra olağanüstü hal kanun hükmünde kararnameleri,
Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu kararı veya yargı kararı üzerine görevine iade edilenlerin görevden çıkarıldıkları tarihten göreve başladıkları tarihe kadar geçen süreye tekabül eden tüm aylıkları ile,
görevlerine son verilme işlemleri ile bağlantılı olarak açığa alındıkları süreler bulunuyor ise bu sürelere ait açıkta iken 2/3 oranındaki ve görevlerine iade edildiklerinde de daha önce noksan ödenen 1/3 oranındaki aylıklarının ödendiği ve emeklilik keseneği ve kurum karşılıklarının/primlerinin gönderildiğine ilişkin resmi yazının Kurumumuza gönderilmesine müteakiben ilgili kamu idaresince de uygun görülmesi halinde Hizmet Takip Programındaki hizmet belgesi ile açık süreler bölümlerinden kamu görevinden çıkarılmalarına ilişkin kayıtların kurumun yetkili personeli tarafından silinmesi mümkün olacaktır.”,
4.2. 08/03/2021 tarihli SGK Tescil Kayıtlarının 7075 sayılı Kanun Kapsamında “İlave Tedbir” Sayılarak Düzeltilmesine Yönelik Talepler Hakkında Duyurusunda; “SGK 4/c Tescil ve HİTAP kayıtlarında sigortalılık ilişkisinin sona erme nedenleri işlem kodları ile belirlenmektedir. Bu kodlar, mevcut sigortalılığın sona erme nedeninin tespitine ilişkin olarak sigortalıların görev yaptıkları kurumlarınca girilen bir bildirimdir.
Yüksek Mahkemenin gerekçeli kararı çerçevesinde; ilgililerin görev yaptığı Kurumca programa girilen kayıtların tutulmasının KHK ihraç kararının zorunlu bir sonucu olduğu ve ayrılabilir nitelikte ilave bir tedbir olmadığı düşünülmektedir.
Öte yandan, Kurumumuzca hazırlanan “5510 4/1-c (Devlet memurları) Tescil İşlemleri” Programına bilgi girişinin sorumluluğu tamamen sigortalıların görev yaptıkları Kurumlara aittir. Bu nedenle, ilgililerin görevden ayrılış tarihinde ve nedeninde herhangi bir hata varsa bu hatanın Sigortalı İşten Ayrılış Bildirgelerini düzenlemekle yükümlü olan son defa görev yaptığı Kurumunca düzeltilmesi mümkün bulunmaktadır.
Ancak, 7075 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamında tescil kayıtlarının düzeltilmesi talebiyle ilgililerin son kez görev yaptıkları Kurumlara gelen başvurular herhangi bir işlem yapılmaksızın gereği için Kurumumuza gönderilmektedir.
Buna göre yukarıdaki açıklamalar ve Yüksek Mahkemenin gerekçeli kararı çerçevesinde usulde paralellik ilkesinin zorunlu bir gereği Olarak, 4/c Tescil ve HİTAP kayıtlarında yer alan işlem kodlarının düzeltilmesi taleplerinin Kurumumuza yönlendirilmeden sigortalıların son defa görev yaptığı kamu kurum ve kuruluşlarınca değerlendirilerek sonucundan ilgililere bilgi verilmesi gerekmektedir.” hususları ifade edilmiştir.
- Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulu Başkanlığının 18/12/2020 tarihli ve343790 sayılı görüş yazısında özetle;
“Görevden uzaklaştırılıp daha sonra herhangi bir disiplin cezası almayıp görevine iade edilen tüm personelin uzaklaştırma (süspandü) – göreve iade (süspandü dönüşü) hareketleri ile OHAL Kanun Hükmünde Kararnameleri ile görevlerine son verilenlerden daha sonra OHAL Kanun Hükmünde Kararnameleri,
OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu kararı veya mahkeme karan üzerine görevine başlatılanların süspandü, KHK ihraç, KHK / OHAL komisyonu kararı ile göreve iade hareketlerinin SGK-HİTAP, KKY-İKYS’de bulunan hizmet belgesi / hizmet cetvelinden silinmesi ile ilgili kararın ihtisas dairesi olan İnsan Kaynakları Dairesi Başkanlığınca verilmesinin yerinde olacağı,” belirtilmiştir.
III. İLGİLİ MEVZUAT
- 18/10/1982 tarihli ve 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Genel İlkeler başlıklı 128 inci maddesinde; “(…) Memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunla düzenlenir.”
- 6328 sayılı Kamu Denetçiliği Kurumu Kanunu’nun “Kurumun görevi” başlıklı 5 inci maddesinde;
“Kurum, idarenin işleyişi ile ilgili şikâyet üzerine, idarenin her türlü eylem ve işlemleri ile tutum ve davranışlarım; insan haklarına dayalı adalet anlayışı içinde, hukuka ve hakkaniyete uygunluk yönlerinden incelemek, araştırmak ve idareye önerilerde bulunmakla görevlidir. ”
- 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun “Memur bilgi sistemi, özlük dosyası” başlıklı 109 uncu maddesinde; “Memurlar, Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası esas alınarak kurumlarınca tutulacak personel bilgi sistemine kaydolunurlar.
Her memur için bir özlük dosyası tutulur. Özlük dosyasına, memurun mesleki bilgileri, mal bildirimleri; varsa inceleme, soruşturma, denetim raporları, disiplin cezaları ile ödül ve başarı belgesi verilmesine ilişkin bilgi ve belgeler konulur.
Memurların başarı, yeterlik ve ehliyetlerinin tespitinde, kademe ilerlemelerinde, derece yükselmelerinde, emekliye ayrılmalarında veya hizmetle ilişkilerinin kesilmesinde, hizmet gerekleri yanında özlük dosyaları göz önünde bulundurulur.
Özlük dosyalarının tutulma esasları ile özlük dosyalarında yer alacak belgelere ilişkin usûl ve esaslar Devlet Personel Başkanlığınca belirlenir.”
- 15/04/2011 tarihli ve 27906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Kamu Personeli Genel Tebliği (SeriNo:2) “Özlük Dosyası Tutulmasına İlişkin Usul ve Esaslar” başlığı altında;
“1- Memurlar, Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası esas alınarak kurumlarınca tutulacak personel bilgi sistemine kaydolunurlar. Burada memurun adı, soyadı, cinsiyeti, doğum tarihi ve yeri, öğrenimi, kadro unvanı ve derecesi, memuriyete başlama tarihi, memuriyetten ayrılma tarihi ve sebebi, sendika üyeliğine ilişkin bilgiler ile gerekli görülecek diğer mesleki bilgiler kaydedilir. …
3- Her memur için bir özlük dosyası tutulur. Özlük dosyalarının itina ile doğru ve tarafsız bir şekilde tutulmasından personel birimleri sorumludur.
4- Özlük dosyaları memurların başarı, yeterlik ve ehliyetlerinin tespitinde, kademe ilerlemelerinde, derece yükselmelerinde, emekliye ayrılmalarında veya hizmetle ilişkilerinin kesilmesinde göz önünde bulundurulur.
5- Özlük dosyası sekiz bölümden oluşur: … Dördüncü bölümde; memur hakkında yapılan disiplin soruşturmalarına ilişkin evraklar ile verilen disiplin cezaları, yargı organlarınca memur hakkında verilmiş karar örnekleri, görevden uzaklaştırmaya ilişkin belgeler ile varsa inceleme, soruşturma ve denetim raporları… diğer mesleki bilgi ve belgeler saklanır…
7- Bakanlıklar ve diğer kamu kurum ve kuruluşları, özlük dosyasında yer alan bilgilerden istihdam politikalarının tespiti ve uygulanmasında gerekli gördüklerini merkezde elektronik ortamda tutarlar… ”
- 29/03/2017 tarihli ve 30022 sayılı Mükerrer Resmi Gazetede yayımlanan ve 7087 sayılı “Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair Kanun” ile kabul edilen 688 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin; “iade hükümleri” başlıklı 1 inci maddesinde;
“(1) Ekli listede yer alan kamu görevlileri, ilgili kanun hükmünde kararnamenin eki listelerin ilgili sıralarından çıkarılmıştır.
(2) İlgili kanun hükmünde kararname hükümleri, birinci fıkrada belirtilen kişiler bakımından tüm hüküm ve sonuçlarıyla birlikte ilgili kanun hükmünde kararnamenin yayımı tarihinden geçerli olmak üzere ortadan kalkmış sayılır.
Söz konusu personelden bu maddenin yürürlük tarihinden itibaren on gün içerisinde göreve başlamayanlar çekilmiş sayılır. Bu kapsamda göreve başlayanlara, kamu görevinden çıkarıldıkları tarihten göreve başladıkları tarihe kadar geçen süreye tekabül eden mali ve sosyal hakları ödenir.
Bu kişiler, kamu görevinden çıkarılmalarından dolayı herhangi bir tazminat talebinde bulunamaz. Bu personelin görevlerine iadesi, kamu görevinden çıkarıldıkları tarihte bulundukları yöneticilik görevi dışında öğrenim durumları ve kazanılmış hak aylık derecelerine uygun kadro ve pozisyonlara atanmak suretiyle de yerine getirilebilir. Bu maddeye ilişkin işlemler ilgili bakanlık ve kurumlar tarafından yürütülür.”
- 29/01/1990 tarihli ve 20417 sayılı Mükerrer Resmi Gazetede yayımlanan 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin;
11.1. “Personel Kütüğü ve Özlük Dosyası” başlıklı 38 inci maddesinde; “Sözleşmeli personel teşebbüs ve bağlı ortaklıklarca tutulacak sözleşmeli personel kütüğüne kaydolunur. Her sözleşmeli personele bir numara verilir ve bir özlük dosyası tutulur.”
11.2. “Sicil dosyası” başlıklı 39 uncu maddesinde; “Her sözleşmeli personelin bir sicil dosyası bulunur. Sicil amirleri tarafından düzenlenecek sicil raporları ile varsa müfettiş raporları sicil dosyasına konulur.”
- 30/06/1989 tarihli ve 20211 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 35 inci maddesinde; “(Ek: 25/7/2018-7145/26 md.) A) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren dört yıl süreyle; terör örgütlerine veya Millî Güvenlik Kurulunca Devletin millî güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilen Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında Anayasa Mahkemesi Genel Kurulunun salt çoğunluğunca;
Yargıtay daire başkanı ve üyeleri hakkında Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunca; Danıştay daire başkanı ve üyeleri hakkında Danıştay Başkanlık Kurulunca; hâkim ve savcılar hakkında Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunca, askeri hâkimler hakkında Milli Savunma Bakanının başkanlığında,
Milli Savunma Bakanı tarafından birinci sınıf askeri hâkimler arasından seçilecek iki askeri hâkimden oluşan komisyonca ve Sayıştay meslek mensupları hakkında Sayıştay Başkanının başkanlığında, başkan yardımcıları ile Sayıştay Başkanı tarafından belirlenecek bir daire başkanı ve bir üyeden oluşan komisyonca meslekte kalmalarının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmalarına karar verilir.
Bu kararlar, Resmî Gazetede yayımlanır ve yayımı tarihinde ilgililere tebliğedilmiş sayılır. Meslekten çıkarma kararlarına karşı ilgili kanunlarda yer alan hükümler uyarınca itiraz edilmesi veya yeniden inceleme talebinde bulunulması üzerine verilen kararlar da Resmî Gazetede yayımlanır ve yayımı tarihinde ilgililere tebliğ edilmiş sayılır. Bu kişiler hakkında alınan kararlar on beş gün içinde Devlet Personel Başkanlığına bildirilir.
Görevden uzaklaştırılanlar veya görevlerine son verilenlerin silah ruhsatları ve pasaportları iptal edilir ve bu kişiler oturdukları kamu konutlarından veya vakıf lojmanlarından on beş gün içinde tahliye edilir.
Bu fıkranın birinci paragrafı uyarınca görevine son verilenler hakkında bu maddenin (B) fıkrasının ikinci paragrafı hükümleri uygulanır. Ayrıca askeri hâkimlerin askeri rütbeleri, mahkûmiyet kararı aranmaksızın alınır.
- B) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren dört yıl süreyle; terör örgütlerine veya Millî Güvenlik Kurulunca Devletin millî güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilendi)
1) 27/7/1967 tarihli ve 926 sayılı Türk Silâhlı Kuvvetleri Personel Kanununa tabi personel Milli Savunma Bakanının onayı ile kamu görevinden çıkarılır.
2) 18/3/1986 tarihli ve 3269 sayılı Uzman Erbaş Kanununa tabi personelden Türk Silahlı Kuvvetlerinde istihdam edilenler Milli Savunma Bakanının onayı ile kamu görevinden çıkarılır.
3) 13/6/2001 tarihli ve 4678 sayılı Türk Silâhlı Kuvvetlerinde İstihdam Edilecek Sözleşmeli Subay ve Astsubaylar Hakkında Kanuna tabi personelden Türk Silahlı Kuvvetlerinde istihdam edilenler Milli Savunma Bakanının onayı ile kamu görevinden çıkarılır.
4) 10/3/2011 tarihli ve 6191 sayılı Sözleşmeli Erbaş ve Er Kanununa tabi personelden Türk Silahlı Kuvvetlerinde istihdam edilenler Milli Savunma Bakanının onayı ile kamu görevinden çıkarılır.
5) Milli Savunma Bakanına bağlı personel Milli Savunma Bakanının onayı ile kamu görevinden çıkarılır.
6) Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü personeli İçişleri Bakanının onayı ile kamu görevinden çıkarılır.
7) 11/10/1983 tarihli ve 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanununa tabi personel, Yükseköğretim Kurulu Başkanının teklifi üzerine Yükseköğretim Kurulunun kararıyla; yükseköğretim kurumları ile yükseköğretim üst kuruluşlarındaki 657 sayılı Kanuna tabi personel ise yükseköğretim kurumları ile yükseköğretim üst kuruluşlarının en üst yöneticisinin teklifi üzerine, yükseköğretim kurumlarında üniversite yönetim kurulunun, yükseköğretim üst kuruluşlarında ise Yükseköğretim Kurulunun kararıyla kamu görevinden çıkarılır.
8) Mahalli idareler personeli, valinin başkanlığında toplanan ve vali tarafından belirlenen kurulun teklifi üzerine İçişleri Bakanının onayıyla kamu görevinden çıkarılır.
9) 657 sayılı Kanuna ve diğer mevzuata tabi her türlü kadro, pozisyon ve statüde (işçi dâhil) istihdam edilen personel, ilgili kurum veya kuruluşun en üst yöneticisi başkanlığında bağlı, ilgili veya ilişkili olunan bakan tarafından oluşturulan kurulun teklifi üzerine ilgili bakan onayıyla kamu görevinden çıkarılır. Bu maddenin(A) fıkrasında belirtilenlerin işlemleri ise söz konusu fıkradaki usule göre yapılır.
10) Bir bakanlığa bağlı, ilgili veya ilişkili olmayan diğer kurumlarda her türlü kadro, pozisyon ve statüde(işçi dâhil) istihdam edilen personel, birim amirinin teklifi üzerine atamaya yetkili amirin onayıyla kamu görevinden çıkarılır. ”
- 08/03/2018 tarihli ve 30354 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu Kurulması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair 7075 sayılı Kanunun;
13.1. “Komisyonun görevleri” başlıklı 2 nci maddesinde;
“ (1) Komisyon, olağanüstü hal kapsamında doğrudan kanun hükmünde kararnameler ile tesis edilen aşağıdaki işlemler hakkındaki başvuruları değerlendirip karar verir.
- a) Kamu görevinden, meslekten veya görev yapılan teşkilattan çıkarma ya da ilişiğin kesilmesi.
- b) Öğrencilikle ilişiğin kesilmesi.
- c) Dernekler, vakıflar, sendika, federasyon ve konfederasyonlar, özel sağlık kuruluşları, özel öğretim kuramları, vakıf yükseköğretim kuramları, özel radyo ve televizyon kuruluşları, gazete ve dergiler, haber ajansları, yayınevleri ve dağıtım kanallarının kapatılması.
ç) Emekli personelin rütbelerinin alınması.
(2) Olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnamelerle gerçek veya tüzelkişilerin hukuki statülerine ilişkin olarak doğrudan düzenlenen ve birinci fıkra kapsamına girmeyen işlemler de Komisyonun görev alanındadır.
(3) Bu maddede belirtilen işlemlere bağlı olarak olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnamelerde yer alan (İptal ibare: Anayasa Mahkemesinin 24/12/2019 tarihli veE.:2018/74; K.:2019/92 sayılı kararı ile) (…) kanun yollarının açık olduğu işlemler hakkında ayrıca başvuru yapılamaz. ”
13.2. “İlave tedbirler için başvuru yolu” başlıklı Geçici 4 üncü maddesinde;
“(Ek:11/11/2020-7256/41md.) (1) Bu Kanunun 2 nci maddesinde belirtilen işlemlere bağlı olarak olağanüstü hal kapsamında kabul edilen kanunlarda yer alan ilave tedbirlere karşı hakkında tedbir uygulanan kişi, kanuni temsilcisi ya da mirasçıları tarafından tedbiri uygulayan veya tedbirle ilgili olan kamu kurum ve kuruluşlarına bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içinde başvurulur. Kamu kurum ve kuruluşları, başvuru üzerine yapacağı inceleme sonucuna göre en geç altı ay içinde başvurunun reddine veya tedbirin kaldırılmasına karar verir. 15/7/1950 tarihli ve 5682 sayılı Pasaport Kanununun ek 7 nci maddesi hükmü saklıdır.
(2) Başvuruların incelenmesi ve sonuçlandırılması için kamu kurum ve kuruluşları bünyesinde komisyon kurulabilir.
(3) Kamu kurum ve kuruluşları bu madde kapsamında yapılacak başvuruların sonuçlandırılması için her türlü bilgi ve belgeyi ilgililerden talep edebilir.
(4) Soruşturmanın gizliliğine ve Devlet sırlarına ilişkin ilgili mevzuat hükümleri saklı kalmak kaydıyla kurum ve kuruluşlar ile yargı mercileri, başvuru kapsamında ihtiyaç duyulan her türlü bilgi ve belgeyi gecikmeksizin başvuru yapılan kamu kurum ve kuruluşlarına göndermek veya yerinde incelenmesine imkân sağlamak zorundadır.
(5) Bu madde kapsamındaki çalışmalarda kamu kurum ve kuruluşlarınca görevlendirilenler, görevlerini yerine getirdikleri sırada edindikleri kamuya, ilgililere ve üçüncü kişilere ait gizlilik taşıyan bilgileri, kişisel verileri, ticari sırları ve bunlara ait belgeleri, bu konuda kanunen yetkili kılınan mercilerden başkasına açıklayamaz, kendilerinin veya üçüncü kişilerin yararına kullanamaz. Bu yükümlülük görevden ayrılmalarından sonra da devam eder.
(6) Bu madde ile olağanüstü hal kapsamında kabul edilen kanunlarda yer alan ilave tedbirlere karşı kamu kurum ve kuruşlarına yapılan başvurular hakkında karar verenlerin görev ve fiillerine ilişkin hukuki, idari, mali ve cezai sorumlulukları hakkında 6755 sayılı Kanunun 37 nci maddesi uygulanır.
(7) Kamu kurum ve kuruluşlarının kararlarına karşı Hâkimler ve Savcılar Kurulunca belirlenecek Ankara idare mahkemelerinde iptal davası açılabilir.
(8) Bu madde uyarınca yetkili olmayan kamu kurum ve kuruluşuna yapılan başvurular yetkili olduğu değerlendirilen kamu kurum ve kuruluşuna gönderilir ve durum başvurana bildirilir.
(9) Bu maddenin uygulanmasına ilişkin ortaya çıkabilecek ihtilafları gidermeye Cumhurbaşkanlığı yetkilidir. ”
Hükümlerine yer verilmiştir.
- KAMU DENETÇİSİ K1’IN KAMU BAŞDENETÇİSİ’NE ÖNERİSİ
- Başvuranın iddiaları, idarenin konu ile ilgili açıklamaları, ilgili mevzuat ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; başvuru konusuna ilişkin hazırlanan “Tavsiye Karar Önerisi” Kamu Başdenetçisi’ne sunulmuştur.
- DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE
- Hukuka, Hakkaniyete ve İnsan Haklarına Uygunluk Yönünden Değerlendirme
- Başvuran özetle, Kamu Denetçiliği Kurumuna yapmış olduğu 04/04/2019 tarihli ve 2019/7549numaralı başvurusu üzerine verilen Tavsiye Kararının TCDD Genel Müdürlüğüne ulaştırıldığını,
Kurumun Tavsiye Kararına uyarak elektronik veri tabanından bulunan 26/07/2016-02/09/2016 tarihleri arasındaki görevden uzaklaştırma durumu bilgisini elektronik veri tabanındaki sistemlerden silerek özlük dosyasında sakladığını, son zamanlarda elektronik ortamdaki kayıtları
(HİTAP, KKY, İKYS, hizmet dökümü, sınav ve nakil modülü vb.) kontrol ettiğinde görevden uzaklaştırma/açığa alma ve göreve iade edilme bilgilerinin yer aldığı açık sürelerin tekrar gösterildiğini gördüğünü belirterek Kurumun elektronik veri tabanında(HİTAP, KKY, İKYS,
Hizmet bilgileri dökümü, hizmet cetveli sınav ve nakil modülü vb.) bulunan26/07/2016-02/09/2016 tarihleri arasındaki görevden uzaklaştırma/açığa alma (süspandü) ve göreve iade edilme bilgilerinin silinmesini, bu bilgilerin sadece fiziksel olarak özlük dosyasında saklanmasını talep etmektedir.
- Bilindiği gibi 15 Temmuz 2016 tarihinde Devletimize ve milletimize karşı başlatılan hain darbe girişimi nedeniyle kamu düzeni ve güvenliği açısından Anayasanın 120 inci maddesi ve 2935 sayılı Olağanüstü Hal Kanununu uyarınca ülke genelinde olağanüstü hal ilan edilmesine karar verilmiştir. Bu kapsamda23/07/2016 tarihli ve 29779 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname (KHK), 29/10/2016 tarihli ve29872 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 6749 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanun ile Kanunlaşmıştır.
- Alınan tedbirler çerçevesinde Anayasa ile kurulan demokrasi düzeninin korumak amacıyla terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilen;
vakıf, dernek, televizyon ve sair birçok müessese kapatılmış ve birçok kamu görevlisi de ihraç edilerek başta FETÖ/PDY olmak üzere terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti, iltisakı yahut bunlarla irtibatlı olduğu değerlendirilen kişiler kamu kurum ve kuruluşlarından çıkarılmış kamu görevlilerinin görevinden çıkarılmasına yönelik süreç içerisinde de kamu kurumlarınca farklı usuller benimsenerek, yapılan inceleme/soruşturmaya göre idari işlemle;
inceleme ve soruşturma aşamasında görevden uzaklaştırma sonrasında KHK hükümleriyle veya doğrudan KHK yoluyla, kamu görevinden çıkarma gibi yöntemler uygulandığı görülmüştür.
- Ancak sonraki süreçte anılan terör örgütleri, yapı, oluşum veya gruplara üyeliği olmadığı halde ihraç edilen kamu görevlilerinin mağduriyetlerini gidermek amacıyla da yine OHAL KHK hükümleriyle bazı kamu görevlilerinin doğrudan kamu görevine iadesine karar verilerek ihraç KHK’larında belirtilen tüm hüküm ve sonuçların ortadan kalkacağı hüküm altına alınmış,
diğer yandan bu süreçte doğrudan KHK hükümleri ile ihraç olup kamu görevine iadesine karar verilmeyenler için görevden ihraç kararlarına karşı itirazda bulunmak, hak arama hürriyetini kullanmak, varsa hataların düzeltilmesini sağlamak için23/01/2017 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 685 sayılı Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu Kurulması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu kurularak bir kısım kamu görevlileri de Komisyonun vermiş olduğu karara istinaden görevine iade edilmiştir.
Diğer taraftan, Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonunun görevlerini belirleyen 7075sayılı Kanunun 2 nci maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “ilave tedbirler ile”ifadesi Anayasa Mahkemesinin 24/12/2019 tarihli ve E.2018/74 K.2019/92 sayılı kararı ile iptal edilerek madde metninden çıkarılmıştır. Anılan iptal kararını müteakip 11/11/2020 tarih ve 7256 sayılı Kanunun 41 inci maddesi ile7075 sayılı Kanuna “İlave tedbirler için başvuru yolu”başlıklı geçici 4 üncü madde eklenmiştir. Mezkur maddenin birinci fıkrasında ilave tedbirlere karşı başvuru merciinin “ilgili kamu kurumlan ” olduğu hükme bağlanmış ve başvuru için üç aylık bir hak düşürücü süre öngörülmüştür.
- Başvuruya konu dosyanın incelenmesinden; başvuranın TCDD’de mühendis unvanında 399 sayılı KHK’ya tabi olarak görev yapmakta iken FETÖ/PDY iltisakına dair deliller/iddialar bulunduğu gerekçesiyle TCDD Teftiş Kurulu Başkanlığının 25/07/2016 tarihli yazısı ile
TCDD Personel Yönetmeliğinin 133 üncü maddesinin (a) ve (c) bentleri ile TCDD Teftiş Kurulu Yönetmeliğinin 12 nci maddesinin (a) ve (c) bentlerine göre görevden uzaklaştırıldığı, akabinde 672 sayılı OHAL KHK’sı ile kamu görevinden ihraç edildiği, 688 sayılı KHK ile de kamu görevine iade edildiği,
başvuranın görevden uzaklaştırılmasına ilişkin kayıtların silinmesi talebi ile Kurumumuza yapmış olduğu 04/04/2019 tarihli ve2019/7549 numaralı başvuru üzerine verilen 05/08/2019 tarihli Tavsiye Kararının gereği için TCDD Genel Müdürlüğüne gönderildiği, idarenin 06/09/2019 tarihli ve …-…-… sayılı yazısı uyarınca Kurumumuzun Tavsiye Kararına uyularak başvuranın 26/07/2016 tarihinde görevden uzaklaştırılmasına ilişkin kayıtların KKY ve HİTAP sistemlerinden silindiği,
ancak TCDD Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından verilen 18/12/2020 tarihli ve 343790 sayılı görüş yazısında Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararname hükümleri ile kamu görevine iade edilen personelin görevden uzaklaştırma tedbiri nedeniyle açıkta görünen sürelerinin hizmet belgesi/cetvellerinden silinmesi ile ilgili kararın ihtisas dairesi olan İnsan Kaynakları Dairesi Başkanlığınca verilmesinin yerinde olacağının belirtildiği,
Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığının 08/03/2021 tarihli duyurusunda HİTAP kayıtlarında yer alan işlem kodlarının düzeltilmesi taleplerinin Kuruma yönlendirilmeden sigortalıların son defa görev yaptığı kamu kurum ve kuruluşlarınca değerlendirilerek sonucundan ilgililere bilgi verilmesi gerektiğinin belirtildiği,
7145 sayılı Kanunun 26 ncı maddesi ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye eklenen Geçici 35 nci madde uyarınca teşkil edilen TCDD Kurulunun 7075 sayılı Kanunun
“İlave Tedbirler İçin Başvuru Yolu” başlıklı Geçici 4 üncü maddesi hükmünün uygulanması kapsamında Sosyal Güvenlik Kurumu HİTAP programı kayıtlarından KHK ihraç ibaresinin silinip silinmemesi hakkında yapılan 09/08/2021 tarihli ve 2021/4 numaralı toplantıda
“Teşekkülümüzde görev yapmakta iken Kamu Görevinden uzaklaştırılan ve KHK’ler ile Kamu Görevinden çıkarılanların, çıkış nedenine göre Sosyal Güvenlik Kurumu HİTAP programına Teşekkülümüzce girilen kayıtlarının silinmemesine”
oybirliği ile karar verildiği, başvuranın görevden uzaklaştırma durumu bilgisinin elektronik veri tabanındaki sistemlere tekrar eklendiği ve başvuranın 17/09/2021 tarihli başvurusu ile yapmış olduğu bu bilgilerin silinmesine yönelik talebinin İdarenin 30/09/2021 tarihli yazısı ile reddedildiği anlaşılmıştır.
- Ancak her ne kadar başvuranın talebinin reddedilmesine yönelik işlemin gerekçesi olarak, Anayasa Mahkemesinin 24/12/2019 tarihli ve E.2018/74 K.2019/92 sayılı kararı ve Sosyal Güvenlik Kurumu Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğünün 04/06/2021 tarihli ve E:78846136-010.99-25718367 sayılı yazısı kapsamında;
Anayasa Mahkemesinin gerekçeli kararında ilave tedbirlere dair net bir ölçüt getirmediği, hangi işlemlerin ilave tedbir olduğunun takdir yetkisinin ilgili kamu idaresine bırakıldığı, ilgililerin görev yaptığı kurumca programa girilen kayıtların tutulmasının KHK ihraç kararlarının zorunlu bir sonucu olduğu ve ayrılabilir nitelikte ilave bir tedbir olmadığının düşünüldüğü,
Kurumlarının güvenilir ve sağlıklı sigortalı hizmet kütüklerini çağın gereklerine uygun olarak dijital ortamda hızlı ve sorunsuz şekilde sağlayabilmek için bazı işlem kodlarına ihtiyaç duydukları, Kurumlarınca sunulan sosyal güvenlik programlarına ait işlem kodlarının sigortalıların sosyal sigorta durumlarının tescil ve terkinin takibinin sağlanması için öngörülmüş zorunlu bir ihtiyacın sonucu olduğu ve sadece bu ihtiyacı karşılamak amacıyla uygulandığı, Yüksek Mahkemenin gerekçeli kararı ve yapılan açıklamalar çerçevesinde usulde paralellik ilkesinin zorunlu bir gereği olarak
“HİTAP programı ve 5510 4/1c (Devlet Memurları) Tescil İşlemleri Entegrasyon Uygulaması” kayıtlarında yer alan işlem kodlarının düzeltilmesi taleplerinin sigortalıların son defa görev yaptığı kamu kurum ve kuruluşlarınca değerlendirilerek sonucundan bilgi verilmesi gerektiği belirtilmekle birlikte,
Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğünün söz konusu yazısında belirtildiği üzere ilgililerin görev yaptığı Kurumca HİTAP programına girilen kayıtların tutulmasının KHK ihraç kararının zorunlu bir sonucu olduğu ve ayrılabilir nitelikte ilave bir tedbir olmadığı görüşü ile Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararname hükümlerinin kamu görevine iade edilen kişiler bakımından tüm hüküm ve sonuçlarıyla birlikte ilgili Kanun Hükmünde Kararnamenin yayımı tarihinden geçerli olmak üzere ortadan kalkmış sayılacağının mezkûr Kanun Hükmünde Kararnameler ile hüküm altına alınmış olduğu göz önünde bulundurulduğunda,
Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararname hükümleri ile kamu görevine iade edilen sözleşmeli personelin görevden uzaklaştırma tedbiri nedeniyle açıkta görünen sürelerinin hizmet belgesi/cetvellerinden silinmesi gerektiği,
kaldı ki bu süreç içerisinde doğrudan kamu görevinden KHK hükümleri ile ihraç edildikten sonra KHK ile göreve iade edilenler ile aynı süreç içerisinde öncesinde açığa alınıp ihraç edildikten sonra kamu görevine iade edilenler açısından hakkaniyete aykırı bir durumun ortaya çıkacağı değerlendirilmektedir.
- Diğer taraftan, görevden uzaklaştırma tedbiri sonrası herhangi bir ceza almayarak göreve iade edilen kişiler bakımından görevden uzaklaşma tedbirine ilişkin bilgilerin HİTAP ve personel bilgi sistemi gibi platformlarda tutulmasının ilgili/ilgisiz kişilerin bu bilgilere ulaşmasını mümkün kılabileceği, bu durumun başvuran ve benzer durumdakiler hakkında olumsuz algılara yol açarak başvuranın işyeri huzurunu olumsuz yönde etkileyebileceği ve kişinin maddi ve manevi zararına yol açabileceği değerlendirilmektedir.
- Tüm bu açıklamalar ve mevzuat hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; başvuranın Kurumumuza yapmış olduğu 04/04/2019 tarihli ve 2019/7549 numaralı başvuru üzerine verilen 05/08/2019 tarihli Tavsiye Kararı üzerine İdarenin önce Tavsiye Kararımıza uyarak başvuranın görevden uzaklaştırılmasına ilişkin kayıtları elektronik sistemlerinden sildiği, ancak sonrasında bu işlemini geri aldığı anlaşıldığından;
OHAL süreci içerisinde birbirinin devamı niteliğinde tesis edilen açığa alma işlemi ve akabinde KHK hükümleri ile gerçekleştirilen ihraç işlemi sonrasında yine KHK hükümleri ile kamu görevine iade edilen başvuranın ihraç edildikten sonra göreve iade edilen kişilerde olduğu gibi özlük dosyası haricinde tutulan, hizmet belgelerinde,
KKY, HİTAP bilgileri vb. sistemlerde görevden uzaklaştırıldığına dair kayıtların silinmesi gerektiği bunun aksine yönelik idari işlemin hukuka ve hakkaniyete uygun olmadığı; bu sebeple, başvuranın personel özlük dosyası haricinde tutulan,
Kurumsal Kaynak Yönetimi (KKY) İnsan Kaynakları Yönetim Sistemi, Sosyal Güvenlik Kurumu Hizmet Takip Programı (HİTAP) ve benzeri elektronik veri tabanlarında tutulan görevden uzaklaştırılmaya ilişkin kayıtların silinmesi hususunda İdareye yeniden tavsiyede bulunulması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
- İyi Yönetim İlkeleri Yönünden Değerlendirme
- İyi yönetim ilkelerine 28/03/2013 tarihli ve 28601 mükerrer sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Kamu Denetçiliği Kurumu Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin “İy iyönetim ilkeleri” başlıklı 6 ncı maddesinde yer verilmiş olup;
söz konusu ilkeler yönünden yapılan değerlendirmede, şikâyet başvurusu kapsamında, idarenin, başvurana ilişkin işlemlerle ilgili bilgi ve belgeleri süresi içerisinde ve gerekçeli olarak kurumumuza gönderdiği, bu anlamda “kararların gerekçeli olması”,
“kararın geciktirilmeksizin bildirilmesi” ve “makul sürede karar verme” ilkelerine uygun hareket ettiği, ancak, başvuru sahibine verdiği cevapta idari işleme karşı hangi sürede hangi mercie başvurabileceğini göstermediği bu nedenle de karara karşı başvuru yollarının gösterilmesi ilkesine uymadığı tespit edildiğinden, idarenin bahse konu ilkeye de uygun davranması önerilmektedir.
- HAK ARAMA ÖZGÜRLÜĞÜNE İLİŞKİN AÇIKLAMA
- 4/06/2012 tarihli ve 6328 sayılı Kamu Denetçiliği Kurumu Kanununun 21 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, bu Tavsiye Kararının idareye tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde idare tarafından herhangi bir eylem ya da işlem tesis edilmezse (varsa) dava açma süresinden kalan süre işlemeye devam edecek olup, Ankara İdare Mahkemesine yargı yolu açıktır.
VII. KARAR
Açıklanan gerekçelerle BAŞVURUNUN KABULÜNE,
Başvuranın personel özlük dosyası haricinde tutulan, Kurumsal Kaynak Yönetimi (KYK) İnsan Kaynakları Yönetim Sistemi, Sosyal Güvenlik Kurumu Hizmet Takip Programı (HİTAP) ve benzeri elektronik veri tabanlarındaki görevden uzaklaştırma tedbirine ilişkin kayıtların silinmesi hususunda TÜRKİYECUMHURİYETİ DEVLET DEMİRYOLLARI İŞLETMESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜNETAVSİYEDE BULUNULMASINA,
6328 sayılı Kamu Denetçiliği Kurumu Kanununun 20 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca; TÜRKİYECUMHURİYETİ DEVLET DEMİRYOLLARI İŞLETMESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ tarafından bu karar üzerine tesis edilecek işlemin otuz gün içinde Kurumumuza bildirilmesinin zorunlu olduğuna,
Kararın başvurana ve gereği için TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLET DEMİRYOLLARIİŞLETMESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜNE tebliğine,
Türkiye Cumhuriyeti Kamu Başdenetçisince karar verildi.
Diğer İçerikleri Okuyun:
- Geçici Görevden Uzaklaştırma Açığa Alınma Kamu Görevinden Uzaklaştırma
- 375 SAYILI KHK- GEÇİCİ 35. MADDE KAMU GÖREVİNDEN ÇIKARILMA
- Kambiyo Senetlerinde Ciro ile Alacağın Devrinin Farkı
- Uyuşturucu Madde İmal, İthal veya İhraç Etme Suçu ve Cezası
- TSK Disiplin Kanunu ve Yargılama Süreci