İcra Hukuku

Hukuk düzeninin kişilere tanıdığı hakları kişinin bizzat elde etmesinin yasaklanması (ihkak-ı hak) neticesinde kişinin maddi hukuktan kaynaklanan haklarını mal varlığına yönelik olarak ve devletin kuvvet kullanarak fiilen gerçekleştirmesi cebri icra olarak anılmaktadır. İcra hukuku daha genel bir tanımlamayla alacaklının borçlu arasındaki ilişkiyi ve edimin cebri icra yoluyla sağlanmasının yollarını düzenler.

Hukuk sistemimizde 2004 sayılı İcra İflas Kanunu hükümleri gereği icra ve iflas müdürlükleri vasıtasıyla alacaklı borçludan para ve teminat alacakları, taşınır teslimi, taşınmaz teslimi, taşınmaz tahliyesi, çocuk teslimi, çocukla kişisel ilişki kurulması gibi edimlerin yerine getirilmesini talep edebilmektedir.

İcra cüz’i (bireysel) ve küllî (iflas) icra olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Cüz’i icra takibi, bir veya birkaç alacaklının taraf olduğu ve borçlunun malvarlığının bir kısmı ile sorumlu tutulduğu icra türü iken; küllî icra bütün alacaklıların taraf olduğu ve borçlunun tüm malvarlığı ile sorumlu tutulduğu icra türüdür.

Cüz’i icrada alacaklının alacak hakkının konusunu; para ve teminat alacakları oluşturuyorsa ilamsız icra yoluyla, ilam (mahkeme kararı) yahut kanunda ilam niteliğinde sayılan belge oluşturuyorsa ilamlı icra yoluyla, rehin sözleşmesi oluşturuyorsa rehinin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi yapılır.

Alacaklının alacağını dayandırdığı belgenin yokluğu; adi senet, imzası noter tasdikli senet, resmi dairelerin veya yetkili makamların usulüne uygun olarak düzenlediği belgeler olması halinde genel haciz yoluna gidilir. Alacak konusunu bono, çek, poliçe oluşturuyorsa kambiyo senetlerine özgü senet yolu tercih edilir. Kira borcunun ödenmemesi veya kira sözleşmelerinin dolması nedenleriyle kiralanan taşınmazın ilamsız tahliyesi talep edilir.

Takip talebinin verilmesi, ödeme emrinin çıkarılması, haciz, hacz olunmuş malın satışı, satılan mallar üzerinden borcun ödenmesi aşamaları takip edilir. Ödeme emrine itiraz, itirazın kaldırılması veya iptali, menfi tespit ve istirdat davaları da açılabilecektir. Bu aşamaların takibinde hakların korunması ve arzulanan neticelerin elde edilebilmesi için uzman avukatlara başvurmak yerinde olacaktır.

Küllî icrada ise alacaklının borçluya karşı başlattığı iflas takibinde borç süresinde ödenmediği taktirde alacaklının, borçlunun iflasına karar verilmesini talep etmesi halinde takipli iflas; alacaklı veya borçlu doğrudan asliye ticaret mahkemesinden iflasa karar verilmesini talep ettiği takdirde ilamsız iflas işlemi yürütülür. Süreç borçlu, alacaklı ve iflas dairesi işlemleri ile devam eder.

İflasa tabi olanlar kural olarak tacirlerdir. Bir ticari işletme açmış gibi işlemlerde bulunan kimseler (iyi niyetli üçüncü kişilere karşı tacir gibi sorumlu olduklarından), donatma iştiraki, ticareti terk eden tacir, kolektif ve komandit şirket ortakları da iflasa tabi kabul edilir.

Birinci ve ikinci alacaklılar toplantısı ile iflas idaresinin işlemleri gerçekleşirken hakların korunması ve arzulanan neticelerin elde edilebilmesi için uzman avukatlara başvurmak yerinde olacaktır.

İcra Hukuku Alanında Avukatlık Hizmetlerimiz

  • İcra Hukukuna ilişkin her türlü hukuki danışmanlık.
  • İcra müdürlükleri ve mahkemeleri aracılığı ile yerli ve yabancı mahkeme kararlarının icrası.
  • Kambiyo senetlerine (çek, senet, bono, poliçe) özgü takipler ile ipotek ya darphanenin paraya çevrilmesine ilişkin takipler de dahil olmak üzere, ilamlı ilamsız her türlü icra takibinin başlatılması ve takibi.
  • Haciz işlemleri nedeniyle istihkak, istirdat ve tazminat davaları.
  • İcra Hukuk ve İcra Ceza davalarında MDM Hukuk ve Danışmanlık Bürosu olarak uzman kadromuz ile profesyonel hizmet vermekteyiz.

İcra Hukukuna dair merak ettikleriniz için bizimle iletişime geçebilirsiniz.