Araç Değer Kaybı Nedir? Nasıl Talep Edilir? Şartları Nelerdir?
Makale Başlıkları
Araç Değer Kaybı Nedir?
Araç değer kaybı, bir aracın kaza veya hasar geçirmesi sonucu oluşan hasarın tamir edilmesine rağmen aracın önceden sahip olduğu piyasa değerindeki düşüşü ifade eder. Bu durum aracın satış değerini etkileyerek zarar gören araç sahibinin maddi kayıp yaşamasına neden olabilir.
Araç değer kaybı, sigorta şirketleri tarafından genellikle hasar bedelinin bir bölümü olarak karşılanmaz. Bu nedenle, araç sahipleri genellikle hasarın tespiti ve değer kaybının hesaplanması için uzmanlardan yardım alırlar. Bu alanda uzmanlaşmış avukatlar da araç sahiplerinin haklarını korumak ve haklarının savunulmasını sağlamak için hukuki destek sağlamaktadır.
Araç Değer Kaybı Nasıl Hesaplanır?
Günlük hayatta kaza yapan sürücülerin yaşadıkları en büyük problemlerden biri de kaza yaptıkları aracı satmak istediklerinde karşılaştıkları aracın değer kaybıdır. Araç değer kaybı, yaşanılan kaza sonrasında onarılan, tamir edilen, bir aracın ikinci el piyasa fiyatına göre değer kaybetmesidir.
Yapılan kaza sonrası tamir edilen araç her ne kadar eskisi gibi sağlam ve hatta kusursuzmuş gibi görünse de ara satılmak istendiğinde satış fiyatı her türlü kaza yapmadan önceki aynı aracın satış fiyatından düşük olacaktır.
Bu değer kaybı sonrasında tamir edilen aracın kazada aldığı hasar oranına göre aracın da fiyatının düşmesidir. Araç değer kaybını talep edebilmek için karşı tarafın %100 veya değer kaybı talep edenden daha ağır kusurlu olması gerekmektedir.
Araç Değer Kaybı Şartları Nelerdir?
· Karşı tarafın %100 veya %50’den fazla kusurlu olması gerekir
· Kazanın üstünden 2 yıl geçmemiş olması gerekir.
· Aracın başka bir trafik kazası ile meydana gelen hasarının değer kaybı talep edilecek hasarı ile aynı bölgede olmaması gerekir.
· Çift taraflı kaza olması gerekir.
· Küçük onarma ile giderilebilen hasarlar değer kaybı kapsamı dışında kalmaktadır. Bu bağlamda basit kaporta ve plastik tampon parça onarımları gibi hasarlar değer kaybına dahil edilmezler.
Araç Değer Kaybı Nasıl Hesaplanır?
· Araç değer kaybını hesaplarken aracın;
· Marka ve modeli
· Trafiğe çıkış tarihi
· Hasar geçmişi ve niteliği
· Üretim yılı
· Kilometresi
· Kusur durumu
· Pazar değeri gibi etkenler göz önünde bulundurulur. Araç değer kaybı hesaplanırken bu etkenlerin göz önünde bulunduğu bilirkişi raporları tanzim edilir. Bilirkişi raporunda belirlenen miktar araç değer kaybı olarak kabul edilir. Ancak bilirkişi raporu hazırlanırken ayrıntılı olunmalı, hükme esas almaya elverişli olunmalıdır.
Araç Değer Kaybı Nasıl Alınır?
Yaşanılan kaza sonrasında aracı tamir ettirip satmak isteyen sürücü aracın ikinci el piyasa fiyatına göre düştüğünü, değer kaybı yaşadığını anlayacaktır. Araçtaki değer kaybı araçta meydana gelen hasar oranına göre gerçekleşmektedir. Araç değer kaybını alabilmek için öncelikle ve en önemli unsur karşı tarafın %50’den fazla kusurlu olmasıdır. Araç değer kaybı tahkim veya mahkeme yoluyla alınabilir.
Değer Kaybında Tahkim Yolu
Yukarıda detaylı şekilde yer verilen araç değer kaybını kazada ağır kusurlu olan karşı tarafın sigorta şirketi karşılamaktadır. Bunun gibi durumlarda kara araçlarında ruhsat sahibi bir sigorta eksperinden alınan araç değer kaybı ekspertiz raporu ile araç değer kaybını ödemekle olan sigorta şirketini hasım olarak göstererek Sigorta Tahkim Yoluna Başvurabilir.
Değer Kaybında Dava Yolu Yetkili Mahkeme Zamanaşımı
Araç değer kaybında sigorta tahkim komisyonunun yanı sıra dava yoluyla da değer kaybı giderilebilir. Araç değer kaybı davası asıl olarak haksız fiilden kaynaklanan bir tazminat davasıdır. Bu nedenle bu davada zamanaşımı süresi tazminat yükümlüsünün öğrenilmesinden itibaren 2 yıl ve her halükarda haksız fiil işlenmesinin ardından 10 yıldır.
Bu bağlamda trafik kazası nedeniyle araç tamir ettirildikten sonra ivedi şekilde bir plan çizilmeli ve sigorta tahkim veya dava yoluna başvurulmalıdır.
Bu davalarda görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir. Bu dava zarar görenin yerleşim yeri asliye hukuk mahkemesinde açılabilir. Yine bu yargılamada da bilirkişi raporu büyük önem arz etmektedir. Zira araç değer kaybının hesaplanması bilirkişi marifetiyle yapılacaktır.
Araç Değer Kaybı Kimlerden Tahsil Edilebilir?
Kaza sonrası araçta meydana gelen hasar ve maddi kayıp zorunlu trafik sigortası ve kasko sigortası olmak üzere iki sigorta türü ile karşılanabilmektedir. Zorunlu trafik sigortası, trafikteki diğer araçları koruma altına alıp sadece araç sahibinin maddi ve manevi yükünü karşılamayı amaçlar. Ancak eğer kazaya karışmış birden fazla araç mevcut ise bu durumda sigorta tüm araçların hasarını karşılayamayabilir. Bu durumda sigorta kusursuz veya en az kusurlu araç sahibine ödeme yapabilir.
Dava veya Tahkim Yolu Ne Kadar Sürer?
Değer kaybı davaları ve tahkim başvuruları net olmamakla birlikte 6 ay ile 1.5 yıl arasında sürmektedir.
Geçmiş Döneme Ait Tahsilat Yapılabilir Mi?
2 yıla kadar geçmiş dönemlere ait kazalara ilişkin araç değer kaybı tahsilatı yapılabilir.
Devrini Yaptığım Aracın Değer Kaybını Talep Edebilir Miyim?
Devrini yaptığınız aracın kazadan sonra iki yıllık sürenin geçmemiş olması şartıyla değer kaybını talep edebilirsiniz.
Araç Değer Kaybı Talebi Dilekçe Örneği
Aşağıda, araç değer kaybı talebi için bir dilekçe örneği bulabilirsiniz. Ancak, bu örneği kullanmadan önce, hukuki olarak avukatlarımız ile danışmanızı öneririz. Her durum ve her değer kaybında farklı gerekçeler açıkca belirtilmelidir. Dolayısı ile iletişime geçmeniz hem araç değer kaybını önlemeniz hem de doğru başvuru yapmanız için önemlidir.
[ADINIZ SOYADINIZ]
[ADRESİNİZ]
[ŞEHİR, POSTA KODU]
[TARİH]
[TRAFİK ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ ADRESİ]
Konu: Araç Değer Kaybı Talebi
Sayın Yetkili,
Ben, [Adınız Soyadınız], [Araç Marka ve Modeli], plaka numarası [Plaka Numarası] olan aracın sahibiyim. Bu dilekçe ile, aracımın [Kaza Tarihi] tarihinde geçirdiği trafik kazası sonucunda değerinde meydana gelen kaybın tazminini talep etmekteyim.
Kaza sonrasında aracımın değerinde önemli bir düşüş yaşandı. Aracımın kaza öncesi ve sonrası değerini belirlemek için bir eksper tarafından değerlendirilmesini talep ediyorum. Eksper raporu sonucunda belirlenen değer kaybının tarafıma ödenmesini talep ediyorum.
Bu talebim, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 106. maddesi uyarınca yapılmaktadır. Bu maddeye göre, bir kaza sonucunda aracın değerinde meydana gelen düşüş, araç sahibine tazmin edilmelidir.
Bu konuda gereğinin yapılmasını ve tarafıma bilgi verilmesini rica ederim.
Saygılarımla,
[Adınız Soyadınız]
[İmzanız]
Emsal Yargı Kararları
Araç Değer Kaybı Yargıtay 2022/ Araç Değer Kaybı İçtihatları 2022
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi, E. 2016/724 K. 2016/5621 T. 9.5.2016
Davacı vekili, davalıların işleteni ve sürücüsü olduğu aracın, kırmızı ışıkta bekleyen davacı aracına arkadan çarptığını, aracın savrulup başka bir araca ön kısmıyla çarptığını ve aracın hem ön hem arka kısmından hasarlandığını,
kazada davalı sürücünün tam kusurlu olduğunu, ağır hasar alan aracın bir ay tamirde kaldığını ve davacının ikame araç kirası olarak 2.360,00 TL. ödemek zorunda kaldığını, aracın aldığı hasar nedeniyle değer kaybına da uğradığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL. değer kaybı ile 2.360,00 TL. ikame araç kira bedelinin kaza tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiş; 28.10.2015 tarihli ıslah dilekçesiyle talebini 15.800,00 TL’ye yükselterek bu bedelin tahsilini talep etmiştir.
Davalılar vekili, davacı aracının tamiri orijinal parçalarla yapıldığından araçta değer kaybı oluşmayacağını, mahrumiyet bedeli talebinin makul olmadığını, araç hasarının davacının iddia ettiği oranda olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulü ile 15.000,00 TL. değer kaybı ile 800,00 TL. araç mahrumiyet bedelinin kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline, araç mahrumiyetine ilişkin fazla istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; davalılar vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan araç değer kaybı ile aracın tamirde kaldığı sürede kullanılamaması nedeniyle oluşan mahrumiyet bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Davacı tarafça, iş bu davada araç hasarı talep edilmemiş, ancak kaza nedeniyle araçta oluşan değer kaybı istenmiştir. Mahkemece benimsenen 03.02.2015 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda 15.000,00 TL. değer kaybı tazminatına hükmolunmuş ise de, mahkemenin hükme esas aldığı bilirkişi raporunda araç değer kaybı hesaplaması doğru yapılmamıştır. Eksik inceleme ve hüküm kurmaya elverişli olmayan bilirkişi raporuna göre karar verilemez.
Bu durumda mahkemece, rapor düzenleyen bilirkişiden ek rapor alınması; ya da araç değer kaybı konusunda hesap yapmaya ehil, İTÜ veya Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyeti gibi kurum veya kuruluşlardan seçilecek hasar konularında uzman bilirkişi (makina mühendisi) veya bilirkişi kurulundan tüm dosya kapsamına göre;
davacı aracının modeli, markası, kaza tarihindeki yaşı, kilometresi, kaza nedeniyle uğradığı hasarın nitelik ve niceliği vs. gibi hususlar göz önünde bulundurularak kaza tarihi itibariyle serbest piyasadaki 2. el piyasa rayiç değeri (hasarsız haliyle) ile aracın hasarı onarıldıktan sonraki haline göre serbest piyasadaki 2. el piyasa değeri arasındaki fark (aradaki farkın değer kaybı olarak kabul edilmesi) hususlarında ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
3-Davacı tarafça, dava açılırken fazla haklar saklı tutularak 1.000,00 TL. araç değer kaybı ile 2.360,00 TL. araç mahrumiyet bedelinden oluşan toplam 3.360,00 TL. maddi tazminat talep edilmiştir.
Yargılama esnasında alınan ve mahkemece de benimsenen bilirkişi raporu ile araç değer kaybının 15.000,00 TL, mahrumiyet bedelinin 800,00 TL. olarak hesaplandığı görülmektedir.
Davacı taraf, 28.10.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile; davalılardan talep edebilecekleri toplam tazminat miktarının bilirkişi raporu ile 15.800,00 TL. olarak tespit edildiği gerekçesine dayanarak, 3.360,00 TL. olan taleplerini ıslah yoluyla 12.440,00 TL. artırıp 15.800,00 TL’ye yükselttiklerini bildirmiş; mahkeme de bu miktar üzerinden davanın kabulüne karar vermiştir.
Ancak davacı tarafın başlangıçta talep ettiği alacak miktarları ile ıslah yoluyla artırdığı miktarlar birlikte gözetildiğinde, mahkemece davacı tarafın talebini aşacak şekilde hüküm tesis edildiği görülmektedir.6100 sayılı HMK’nın 26/1. maddesindeki ” Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez” düzenlemesine aykırı olarak hüküm tesisi doğru değildir.
Davacı tarafın, başlangıçta toplam 3.360,00 TL. olan talebinin içinde 2.360,00 TL’lik kısmın araç mahrumiyet bedeli oluşu, bilirkişi raporu ile bu miktarın altında olacak şekilde 800,00 TL. mahrumiyet bedeli hesaplanmış davacı tarafın bu raporla belirlenen bedelleri esas alarak ıslah yoluyla talep artırımı işlemi yapmış oluşu hep birlikte gözetildiğinde; davacı tarafın ıslah yoluyla artırabileceği tek alacak kaleminin araç değer kaybı olduğu, mahrumiyet bedeli yönünden ıslah yoluyla artırımı gerektirir bir durum olmadığı açıktır.
Bu durum karşısında davacının ıslah yoluyla artırdığı miktar olan 12.440,00 TL’nin, başlangıçta 1.000,00 TL. olan araç değer kaybı talebine ilişkin olduğunun kabul edilmesi de zorunludur.
Bu durumda mahkemece, davacının ıslah yoluyla 12.440,00 TL. Üzerinden harçlandırma yaparak artırdığı dava kısmının, araç değer kaybına ilişkin talebi kapsadığı gözetilmek suretiyle; ıslah edilmiş şekliyle 13.440,00 TL. araç değer kaybına hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve HMK’nun 26/1.maddesine aykırı olacak şekilde araç değer kaybı bedeline hükmolunması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
Kabule göre ise; mahkemece, hüküm fıkrasında “davanın kabulüne” denilmesinden sonra davacı tarafın araç mahrumiyet bedeline ilişkin fazla isteminin reddine hükmolunduğu halde; davada kendisini vekille temsil ettiren davalılar lehine, reddolunan alacak miktarı üzerinden vekalet ücretine hükmolunmaması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; (2) ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 9.5.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi, E. 2017/4999 K. 2019/9669 T. 21.10.2019
Davacı vekili, davalıların işleteni ve sürücüsü olduğu aracın davacı aracına çarpmasıyla oluşan kazada aracın hasar gördüğünü, ağır hasar alan aracın bir ay tamirde kaldığını ve davacının ikame araç kirası olarak 2.360,00 TL. ödemek zorunda kaldığını, aracın aldığı hasar nedeniyle değer kaybına da uğradığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL. değer kaybı ile 2.360,00 TL. ikame araç kira bedelinin kaza tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiş; 28.10.2015 tarihli ıslah dilekçesiyle, toplam taleplerini 15.800,00 TL’ye yükseltmiştir.
Davalılar vekili, davacı aracının tamiri orijinal parçalarla yapıldığından araçta değer kaybı oluşmayacağını, mahrumiyet bedeli talebinin makul olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulü ile 15.000,00 TL. değer kaybı ile 800,00 TL. araç mahrumiyet bedelinin kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline, araç mahrumiyetine ilişkin fazla istemin reddine dair verilen hükmün, davalılar vekili tarafından temyizi üzerine,
Dairemizin 09.05.2016 tarih, 2016/724 Esas ve 2016/5621 Karar sayılı ilamı ile; “mahkemece değer kaybı tazminatı yönünden hükme esas alınan bilirkişi raporunda araç değer kaybı hesaplamasının doğru yapılmadığı;
davacı aracının modeli, markası, kaza tarihindeki yaşı, kilometresi, kaza nedeniyle uğradığı hasarın nitelik ve niceliği vs. gibi hususlar gözönünde bulundurularak kaza tarihi itibariyle serbest piyasadaki 2. el piyasa rayiç değeri (hasarsız haliyle) ile aracın hasarı onarıldıktan sonraki haline göre serbest piyasadaki 2. El piyasa değeri arasındaki fark (aradaki farkın değer kaybı olarak kabul edilmesi) hususlarında rapor alınıp karar verilmesi gerektiği;
davacı yanın araç değer kaybı ve mahrumiyet bedeli kalemleri için taleplerini ayrı ayrı belirterek açtığı davada, iki alacak kalemi için hesaplanan toplam bedel üzerinden davasını 15.800,00 TL’ye ıslah ettiği, davacı tarafın ıslah yoluyla artırabileceği tek alacak kaleminin araç değer kaybı olduğu, mahrumiyet bedeli yönünden ıslah yoluyla artırımı gerektirir bir durum olmadığı,
davacının ıslah yoluyla 12.440,00 TL. üzerinden artırdığı dava kısmının, araç değer kaybına ilişkin talebi kapsadığı gözetilmek suretiyle; ıslah edilmiş şekliyle 13.440,00 TL. araç değer kaybına hükmedilmesi gerekirken, davacı talebini aşacak biçimde araç değer kaybı bedeline hükmolunmasının doğru görülmediği” gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile 13.440,00 TL. araç değer kaybı ve 800,00 TL. araç mahrumiyet bedelinin 03.12.2012 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline, fazla isteğin reddine karar verilmiş;
hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince yapılan yargılamada toplanan delillerin takdirinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına;
davacı aracının kazadaki hasarı nedeniyle oluşan araç değer kaybının konusunda uzman bilirkişi tarafından düzenlenen raporla dosya kapsamına uygun biçimde belirlenmiş ve bu raporun hükme esas alınmış olmasına göre;
davalılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 698,00TL kalan onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, 21/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.