Makale Başlıkları

Cebir Suçu ve Cezası (TCK 108)

Bu suç tamamlayıcı ve tali nitelikte bir suçtur. Kanunda ayrıca Cebir Suçu’nun düzenlenmesindeki maksat cebrin suçun unsuru olmadığı suçlarda cezalandırma alanını genişletmektir. Suçla korunan hukuki değer kişinin hür iradesi ile serbestçe karar vermesinin önüne geçilmesi düşüncesidir. Burada failin fiili tüm iradeyi etki altına almak değil herhangi bir şeyin yapılmasına, yapılmamasına, kendisinin yapmasına ilişkin zorlama kullanılmasıdır.

Kanuni tanıma uygun Cebir Suçunun oluşması için kasten yaralama boyutunda bir cebir kullanılması gerekmektedir. Suçun faili herkes olabilir.

Ayrıca failin kamu görevlisi olması durumunda: Kamu görevlisi bir şeyi yapmaya, yapmamaya, kendisinin yapmasına müsaade etmeye kişiyi zorlayarak kasten yaralama gerçekleştirdiğinden: Cebir suçundan cezalandırma yapılırken öncelikle TCK 86/3-d gereği Kasten yaralamanın nitelikli hali olan nüfuzun kötüye kullanılarak işlenmesi dolayısıyla ceza verilecektir.

Mağdurun fiil ehliyetinin olup olmamasına bakılmaz, hak ehliyetinin bulunması suçun oluşumu için yeterlidir.

Cebir fiilinin bir kamu görevlisine yönelik görevini yapmasına engel olmak için kullanılması durumunda ise bu fiil TCK 265 “Görevi Yaptırmamak İçin Direnme” suçuna vücut verecektir.

Mağdurun iradesine etki edebilecek derecede fiziki güç kullanımı halinde suç oluşmakta olup ayrıca failin iradesine engel olunup olunmadığı aranmamaktadır.

Suçun cezalandırılması noktasında kasten yaralamaya atıf yapılmıştır. Farklı bir suç türü olmasına rağmen Cebir Suçu içerisinde kasten yaralama fiillerini de barındırır. Fiilin Cebir Suçu kapsamına girip girmeyeceğine karar verilirken kasten yaralama tanımına göre hareket edilir.

Bu sebeple acı veren, sağlığı bozan, algılama yeteneğini etkileyen fiiller kasten yaralama suçunda tanımlandığına göre aynı fiiller Cebir Suçu bakımından da gözetilecektir.

Cebir suçu kişiye karşı doğrudan işleneceği gibi bir yakınına yönelik örn. eşine yönelik zorlama fiili ile de bir şeyin yapılması, yapılmaması veya kendisinin yapmasına müsaade edilmesi durumunda da işlenebilir.

İlgili Yargı Kararı

Yargıtay 2. Ceza Dairesi 1990/112 E. kararında; kanunda belirtilen hukuka uygunluk sebeplerinden olan görevin ifası söz konusu olduğunda görevinin gereği cebir kullanan kişi tarafından suç işlenmiş sayılmaz. Ancak görevin gerektirdiği cebri aşarak ölçüsüzlük durumunda sınırı aştığı kısım bakımından kişi işlediği suça göre cezalandırılacaktır. Cebir kullanılarak mağdurun bir suç işlenmesi sağlanmışsa suçun cebrin etkisi altında işlendiği durumda fail hem Cebir Suçu açısından doğrudan fail(108) hem de mağdura işlettiği suç bakımından dolaylı fail olacaktır.

Cebir farklı bir suçun unsuru olduğu hallerde ayrıca cebir suçu oluşmaz.

Örneğin:

Bu suçların oluşması için zaten cebrin varlığı arandığı için ayrıca cebir suçundan inceleme yapılmaz. Cebir Suçu ve Cezası

Not: Resen kovuşturulan takibi şikâyete bağlı olmayan bir suçtur.

 

Cebir Suçunun Cezası:

Kasten yaralama suçunun cezasının 1/3 ün den  ½ sine  kadar artırılması şeklinde ceza tayin edilmektedir.

Kasten yaralama: 1-3 yıl hapis

Daha az ceza gerektiren: 4 ay- 1 yıl hapis veya adli para cezası

Nitelikli haller: Yarı oranında artırım

Kasten yaralamanın bu 3 halinden birisi bakımından verilen ceza 1/3 ten ½ ye kadar artırım yapılarak uygulanacaktır.

Ayrıca belirlenen bu cezaya zincirleme, yardım etme, azmettirme hükümleri uygulanabilir ve bunun üzerinden ceza belirlenir.

Konuyla alakalı ayrıntılı bilgi ve danışmanlık hizmeti almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.