İnternetten İçerik Kaldırma
Makale Başlıkları
İnternetten İçerik Kaldırma
İnternetten içerik kaldırma, son yıllarda gelişen teknoloji ile birlikte paralel olarak artan internet kullanımı ve sosyal medya kullanımı ile insanlar internet sosyal medya uygulamaları üzerinden içerik, fotoğraf paylaşımı ve yayın yapmakta ve bunlardan bazıları hukuka aykırı olduğu için paylaşımların yapıldığı internet sitesi ya da sosyal medya kullanıcılarına ya erişim engellemekte ya da söz konusu içerikler tamamen kaldırılmaktadır. Sosyal medya ve internete erişimin engellenmesi veya içeriklerin kaldırılmasının yasal dayanağı 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkındaki Kanun dikkate alınmaktadır.
İnternetten İçerik Kaldırma Veya Erişime Engellenmesi Şartları
5651 sayılı Kanun’un 8 ve 9.maddelerinde internet ortamında paylaşılan içeriklerin hangi durumlarda çıkarılacağı veya erişime engelleneceği düzenlenmiştir. Buna göre:
- İnternetten paylaşılan içeriğin suç oluşturması nedeniyle kaldırılması veya erişimin engellenmesi,
- İçeriğin kişilik haklarını ihlal etmesi sebebiyle kaldırılması veya erişiminin engellenmesi,
- İçeriğin Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nu ihlal etmesi sebebiyle kaldırılması veya erişiminin engellenmesi,
- İçeriğin özel hayatın gizliliğini ihlal etmesi sebebiyle kaldırılması veya erişiminin engellenmesi,
- İçeriğin kamu yararını ihlal etmesi veya kamu düzenini bozması nedeniyle içeriğin kaldırılması veya erişiminin engellenmesi,
- İçeriğin internette unutulma hakkının kullanılması nedeniyle içeriğin kaldırılması veya erişimin engellenmesi.
Kanunda belirtilen bu şartların dışında yarıca belirtmek gerekir ki internetteki içerikler nedeniyle mağdur olan kişiler içerik veya yer sağlayıcısına başvurarak erişimin engellenmesini veya içeriğin kaldırılmasını talep edebilirler.
Suç Oluşturması Nedeniyle İçeriğin Kaldırılması Veya Erişimin Engellenmesi
İnternet ortamında paylaşılan içerikler suç oluşturduğu gerekçesiyle kaldırılabilir ya da erişim engellenebilmektedir. Bunun için paylaşılan içeriğin suç oluşturduğuna dair aynı zamanda ceza muhakemesine göre de savcının iddianame yazabilmesi için bulunması gereken ‘’yeterli şüphenin’’ varlığı gerekmektedir. 5651 sayılı Kanunun ilgili maddesinde hangi suçlar bakımından yeterli şüphenin varlığı durumunda içeriğin kaldırılması ya da erişimin engellenmesi yoluna gidilebileceği belirtilmiştir.
Bu karar soruşturma evresinde Sulh Ceza Hakimi, kovuşturma evresinde ise görevli ve yetkili mahkeme tarafından verilecektir. Ancak Ceza Muhakemesi Kanunu’na göre soruşturma evresinde gecikmesinde sakınca bulunan durumlarda Cumhuriyet Savcısı da bu kararı verebilir. Cumhuriyet Savcısı tarafından verilen karar 24 saat içinde Sulh Ceza Hakimi ’nin onayına sunulur, hakim tarafından da 24 saat içerisinde bir karar verilmesi gerekir. Aksi durumda Cumhuriyet Savcısı vermiş olduğu içeriğin kaldırılması veya erişimin engellenmesi kararını iptal etmek zorundadır. İçeriğin kaldırılması veya erişimin engellenmesi kararında yetkili sulh ceza hakimliği ise; paylaşımı yapan internet sitesinin Türkiye’de merkezi varsa o yerin sulh ceza hakimi ya da genel hüküm olan mağdurun yerleşim yeri veya oturduğu yer sulh ceza hakimi tarafından karar verilecektir.
Sulh ceza hakimi, Cumhuriyet Savcısı veya mahkeme tarafından verilen içeriğin kaldırılması veya erişimin kaldırılması kararı Bilgi Teknoloji ve İletişim Kurumu’na gönderilir. Kurum kendisine gelen kararın gereğini 4 saat içerisinde yerine getirmelidir.
Kural olarak kurumun içeriğin kaldırılması veya erişimin engellenmesi kararı verme gibi bir yetkisi olmamakla birlikte içeriği suç oluşturan paylaşımları yapan içerik veya yer sağlayıcısının yurt dışında bulunması veya Türkiye’de bulunsa bile suç oluşturan eylemlerin fuhuş, çocukların cinsel istismarı ve müstehcenlik olması durumunda içeriğin kaldırılması veya erişimin engellenmesi kararını kurum kendi başına da alabilir. Bu durumda da kararın gereğinin içerik ya da yer sağlayıcısı 4 saat içerisinde yerine getirmelidir.
Kişilik Haklarını İhlal Etmesi Nedeniyle İçeriğin Kaldırılması Veya Erişimin Engellenmesi
İnternet ortamında paylaşılan içeriğin kişilik haklarını ihlal etmesi durumunda yetkili sulh ceza hakimliği içeriğin kaldırılması veya erişimin engellenmesi kararı verir (yetkili mahkemeye yukarıda ayrıntılı olarak yer verilmiştir). Sulh ceza hakimliği, kişilik haklarının ihlal edilmesi nedeniyle kararını en geç 24 saat içerisinde ve duruşma yapmaksızın karar verir ve bu karara karşı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun ilgili hükümleri gereği itiraz yoluna gidilebilecektir.
Sulh ceza hakimliği, internette paylaşılan içeriğin kaldırılması veya erişimin engellenmesi kararını zorunlu olmadıkça sadece internetteki ilgili kısmı kaldırarak ya erişimini engelleme kararı verir. Yani internet sitesinin tamamının kaldırılması ya da erişiminin engellenmesi kararı verilemez. Zorunlu olduğu durumlarda bunun aksi geçerlidir.
Sulh ceza hakimliği tarafından verilen bu kararlar Erişim Sağlayıcıları Birliği’ne gönderilir ve birlik tarafından 4 saat içerisinde kararın gereği yerine getirilir. Sulh ceza hakiminin verdiği kararda belirtilen internet adresinin dışında başka internet adreslerinde de eğer içerik paylaşılıyorsa mağdurun Erişim Sağlayıcıları Birliği’ne başvurması üzerine karar o internet adreslerine de uygulanır.
Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nu İhlal Etmesi Nedeniyle İçeriğin Kaldırılması veya Erişimin Engellenmesi
İnternet ortamında paylaşılan içeriğin başkasına ait yazı, müzik, resim, makale vs. içermesi durumunda 5846 sayılı FSEK 4.maddesi uygulama alanı bulacaktır. Bu durumda mağdur olan kişi ilk önce sunduğu hizmeti durdurması için içerik sağlayıcısına başvurmalı; eğer içerik sağlayıcısı ihlali gidermez ise bu durumda savcılığa başvurmalıdır. Ancak belirtmek gerekir ki FSEK telif hakkının ihlali nedeniyle erişimin engellenmesi kararı verilemeyeceğini kabul etmiştir. Ancak savcılığın vereceği karar üzerine içerik sağlayıcısının hizmeti durdurması bunun dışındadır. internetten içerik kaldırma
Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Etmesi Nedeniyle İçeriğin Kaldırılması Veya Erişimin Engellenmesi
İnternet ortamında paylaşılan içerik nedeniyle özel hayatının gizliliği ihlal edilenler Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’na (BTK) avukatlar aracılığıyla veya bizzat kendileri başvurabilirler. BTK yapılan başvuru üzerinde en geç 4 saat içeriğinde içeriğin kaldırılması veya erişimin engellenmesi için gereken tedbirleri içerik sağlayıcılarının veya yer sağlayıcılarının alması gerekir.
Mağdur olan kişiler başvuru anından itibaren 24 saat içerisinde sulh ceza hakiminin kararına sunar, hakim en geç 48 saat içerisinde kararını açıklamalıdır ve doğrudan BTK ’ya göndermelidir. Aksi durumda tedbir kendiliğinden ortadan kalkar.
Özel hayatın gizliliğinin ihlal edilmesi durumunda BTK Başkanı, gecikmesinden sakınca olan bir durumun varlığı halinde kendiliğinden karar verebilir. Ancak bu durumda kararını en geç 24 saat içinde sulh ceza hakiminin onayına sunar. Sulh ceza hakimi de en geç 48 saat içerisinde kararını vermelidir. internetten içerik kaldırma
Kamu Yararını İhlal Etmesi veya Kamu Düzenini Bozması Nedeniyle İçeriğin Kaldırılması veya Erişimin Engellenmesi
Yaşam hakkı, kamu düzeninin korunması, genel sağlığın korunması, milli güvenlik, suç işlenmesinin önlenmesi ve kişilerin can ve mal güvenliğinin korunması gibi durumlarda, bakanlıkların talebi üzerine BTK tarafından internet ortamında paylaşılan içeriğin kaldırılması veya erişimin engellenmesi kararı verilebilir. Bu şekilde içeriğin kaldırılması veya erişimin engellenmesi sadece idari yollardan olan ve talep etme yetkisi sadece bakanlıklarda olan bir yoldur. Ancak bazı durumlarda bakanlıklar böyle bir ihlalin farkında olmayabilirler. Bu durumda gerçek ve tüzel kişiler de bakanlığa talepte bulunarak bakanlığın harekete geçmesini sağlayabilirler.
Bakanlıkların talebi üzerine BTK tarafından verilen karar, Başkan tarafından onaylanmak üzere 24 saat içerisinde sulh ceza hakimine sunulur. Sulh ceza hakimi içeriğin kaldırılması veya erişimin engellenmesine ilişkin kararı 48 saat içerisinde vermek zorundadır. Aksi bir durumda karar kendiliğinden ortadan kalkacaktır.
Bu kapsamda verilen içeriğin kaldırılması veya erişimin engellenmesi kararı kural olarak sadece ihlalin yapıldığı kısım ile ilgilidir. Ancak sadece o kısmın kaldırılarak ya da erişiminin engellenerek ihlalin önlenemediği durumlarda internet sitesinin tamamının erişiminin engellenmesine karar verilebilir.
İnternette Unutulma Hakkının Kullanılması Nedeniyle İçeriğin Kaldırılması veya Erişimin Engellenmesi (internetten içerik kaldırma)
Kişinin geçmişte yaşadığı bir olaya ilişkin haber, görüntü vs. kaydının internet üzerinde paylaşımının yapılması suretiyle kişinin mağduriyetinin giderilmesi için unutulma hakkı önemlidir. Bu bakımdan unutulma hakkı, geçmişte yaşanmış bir olayın üzerinden uzunca bir süre geçmesine rağmen kişiye ilişkin haberler, görüntüler, videolar hala internet ortamında durduğu ve kamuoyu bu bilgilere hala ulaşabildiği için güncelmiş gibi etki göstermesi ve kişinin bu yüzden yaşadığı mağduriyeti ifade etmektedir.
Belirtmek gerekir ki, unutulma hakkı internet gazete arşivlerindeki her haber için değil birtakım olgular içeren haberler bakımından olduğunu söylemek gerekir. Zira, basın ve ifade özgürlüğü gereği gazeteler arşivlerinde haber saklama hakkına sahiptir ve bu arşivlerde saklanan haberler özellikle tarihçiler, araştırmacılar ve hukukçular açısında önemli bir kaynak oluşturur. Unutulma hakkının uygulanabilmesi için olması gereken somut olgular:
- Haberin kamu yararına katkısı,
- Haber veya makalenin konusu, bu bağlamda haberin olgusal gerçekler ya da değer yargısı içerip içermediği,
- Tarihsel bir veri olarak kabul edilememe,
- Yayının içeriği,
- Habere konu kişinin siyasetçi veya ünlü olup olmadığı,
- Halkın ilgili veriye yönelik ilgisi,
- Yayının içeriği,
- Yayında kaldığı süre.
Burada da 5651 sayılı Kanun’un ilgili hükmüne göre zorunlu olmadıkça ihlalin gerçekleştiği kısmın içeriğinin kaldırılması veya erişimin engellenmesi kabul edilmiştir. Zorunlu durumlarda ise internet sitesinin tamamına erişimin engellenmesi mümkündür.
Ayrıca belirtmek gerekir ki, unutulma hakkı çerçevesinde talep edenin yerleşim yeri sulh ceza hakimliğine başvurarak internet ortamında paylaşılan içeriğin kaldırılmasını veya erişimin engellenmesini talep edebilir.
Erişimin Engellenmesi Kararına İtiraz (internetten içerik kaldırma )
Erişimin engellenmesi kararı, ceza muhakemesi hukukundaki koruma tedbirleri gibi hukuki sonuç doğurur. Bu bakımdan bu karara itiraz da koruma tedbirlerine karşı yapılan itirazda olduğu gibi kararın tebliğ edildiği veya öğrenilmesi tarihinden itibaren 7 gün içerisinde ve kararı veren sulh ceza hakiminin numarasından bir sonraki numaralı sulh ceza hakimliğine itiraz edilir.
İnternetten İçerik Kaldırma Emsal Yargı Kararları
Bölge Adliye Mahkemesi Kararı – İstanbul BAM, 16. H.D., E. 2019/515, K. 2019/572, T. 15.3.2019
DAVANIN KONUSU: Patent (Tecavüzün Tespiti İstemli)
…GEREKÇE:Davacı vekilinin dava dilekçesinde; müvekkilinin TPMK nezdinde 2008/03169 kod numaralı incelemeli patent belgesinin tescilli olduğunu, davalının mahkemeye sundukları ürün ve kataloglarından anlaşıldığı üzere müvekkilinin patentinin koruma kapsamında kalan ürünleri üretip satışa sunduğunu, tanıttığını, patentine tecavüz ettiğini, müvekkilinin patentine konu ürün ile aynı renk olan kırmızı rengin kullanıldığını, ürünlerde var olmayan bir kısım teknik özelliklerin var olduğunu beyan ettiğini, haksız rekabette bulunduğunu beyanla ihtiyati tedbir talep ettiği, Bakırköy 1.FSHHM’nin 09.01.2009 tarihli 2018/431 E. Sayılı ara kararıyla; HMK’nın 389 ve 390/3 maddeleri koşulları oluşmadığından ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verdiği, davacı vekilinin istinaf isteminde bulunduğu görülmüştür.Davalının ürün ve kataloğlarının incelenerek, davacının patent belgesinin koruma kapsamında kalıp kalmadığının, davalının ürünün haksız rekabet teşkil edecek şekilde tanıtımının yapılıp yapılmadığının tespiti ile karşı davacı tarafından açılan hükümsüzlük davasına dayanak olarak sunulan yenilik giderici belgeler incelenerek, belgelerin internete yüklenme tarihleri, yabancı patent belgeleri ile davacı patentinin usulüne uygun karşılaştırılarak, yeni olup olmadığı, buluş basamağı içerip içermediği hususlarında usulüne uygun şekilde, bilişim uzmanı, elektrik mühendisi ve patent vekili bilirkişiden rapor alındıktan sonra tedbir talebinin değerlendirilmesi gerekirken, inceleme yapmaksızın tedbir talebinin reddi yerinde görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile, mahkeme kararının kaldırılmasına, bilirkişi raporu alındıktan sonra tedbir talebi hakkında karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçe ile; 6100 sayılı HMK.’nın 353/1-a-6 maddesi gereğincedavacı vekilinin istinaf isteminin KABULÜNE,Bakırköy 1.FSHHM’nin 09.01.2009 tarihli 2018/431 E. Sayılı ara kararının kaldırılmasına,Dosyanın, Dairemizin kararında işaret edildiği hususlarda bilirkişi raporu alındıktan sonra tedbir talebinin değerlendirilmesi için, mahkemesine gönderilmesine,Davacı tarafça yatırılan istinaf karar harcının, istinaf talebi kabul edilmekle talep halinde iadesine,Davacı-karşı davalı tarafça yapılan; 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 125,00 TL (posta-teb-müz.) olmak üzere toplam 246,30 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde talepleri halinde yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile ve kesin olarak karar verildi. 15/03/2019
Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri Kararı – Bakırköy 1. Fikrî Ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi, E. 2017/400 K. 2019/327, T. 8.10.2019
DAVANIN KONUSU: FİKİR VE SANAT ESERLERİ KANUNU’NUN İHLALİ
…1-Davacının mahkememizin …. ve birleşen Bakırköy … Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin ….. Esas sayılı dosyalarındaki davasının KISMEN KABULÜNE,Davalının davacı adına tescilli …. ve…. tescil numaralı tasarımdan doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabetin tespitine, önlenmesine, menine, bu tasarımlara tecavüz suretiyle üretilen ürünlere ve münhasıran bu ürünlerin üretiminde kullanılan kalıplara el konularak imhasına, davalıya ait www……com.tr internet adresinden ve www……com internet sitesi ile www…….com internet sitelerinden ürün içeriklerinin kaldırılmasına…
Bölge Adliye Mahkemesi Kararı – Adana BAM, 1. HD., E. 2020/570 K. 2020/1264 T. 1.12.2020
DAVANIN KONUSU: KİŞİLİK HAKLARININ İHLALİ
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; 02/12/2003 tarihinde davalıya ait www.X2.com.tr adresinde “muhafazakar ve cana yakındı” başlıklı haberde kişilik haklarının ihlal edildiğini, haberin kaldırılması için 5651 sayılı yasanın 9. maddesi gereğince erişimin engellemesi talebinde bulunduğunu, ancak Mersin 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 03/01/2019 tarihli ve 2019/7 değişik iş sayılı dosyasında talebinin reddine karar verildiğini, itiraz üzerine inceleme yapan Mersin 2. Sulh Ceza mahkemesinin 11/01/2019 tarih ve 2019/85 değişik iş sayılı kararı ile itirazının reddedildiğini, haberde bahsi geçen K9’nun daha sonra beraatine karar verildiğini, haber okunduğunda İstanbul’daki saldırıların mimarı K10 ile K9’nun ilişkisinden bahsedildiğini ve K9’nin de kendisiyle ortak iş yeri kurduğu K11 ile ilişkisinden bahsedildiğini, haberin bu haliyle sanki kendisinin K9 ve K10 ile bir ilgisi varmış gibi bir görünüm meydana geldiğini, X1’da adının arandığında bu habere ulaşıldığını, haber içeriğinde doğrudan şahsı adına bir iddia olmasa da haberi okuyanlarda bu şahıslarla kendisinin bir ilgisi varmış gibi bir izlenim oluşabileceğini ileri sürerek söz konusu haberin özel hayata saygı ve unutulma hakkı kapsamında içeriğinin kaldırılmasını ve erişimin engellenmesini talep etmiştir.
Davalı vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davaya bakma görevinin 5951 sayılı yasanın 9/1 maddesi uyarınca, Sulh Ceza Mahkemelerinin görevinde olduğunu, ayrıca müvekkilinin adresinin İstanbul’da olması nedeniyle yetkisizlik kararı verilerek dosyasının Bakırköy Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesini, X2.com.tr’nin tüzel kişiliği bulunmadığından husumetin yönetilemeyeceğini esas itibarıyla da haber metni incelendiğinde davacının adının haberde bir kez geçtiğini, herhangi bir ithamın bulunmadığını, kişilik haklarını zedeleyecek bir unsurun bulunmadığını belirterek davanın usul ve esas yönünden reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; davadaki talebin, tazminat hakkı saklı tutularak açılan unutulma hakkına dayanılarak internet içeriklerinin kaldırılması talebine ilişkin olduğunu, talep açısından mahkemenin görevli olmadığını, ancak mahkeme dosyasının görevli Sulh Ceza Mahkemesine gönderilmesine usulen imkan olmadığının anlaşıldığını gerekçe olarak belirtip davanın 6100 sayılı HMK.114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığı sebebi ile usulden reddine yönelik karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İstinaf yoluna başvuran davacı istinaf dilekçesinde özetle; 02/12/2003 tarihinde davalıya ait internet adresinde yer alan terör saldırısı haberinde olayla ilgisi olmadığı halde ad ve soyadının açıkça yazılmak suretiyle kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunu, bu sebeple iş ve sosyal hayatının olumsuz etkilendiğini, mahkemede haklı olduğunun sözlü olarak tarafına bildirildiğini, Mersin 1. Sulh Ceza Hakimliği kararında çekişmeli hukuk davası açması gerektiğinin belirtildiğini, Asliye Hukuk Mahkemesinin ise 5651 No.lu Kanundan dolayı Hukuk Mahkemesinde dava açamayacağını belirttiğini, çelişkili kararlar verildiğini, haklı olduğu davada hem maddi hem de hukuki olarak cezalandırıldığını, 4721 Sayılı TMK.nın 24. maddesinde hukuka aykırı olarsak kişilik haklarına saldırılan kimsenin hakimden saldırıda bulunanlara karşı korunma talep edeceği ve 25. madde de mahkemeye başvurabileceğinin belirtildiğini, bu kanuna göre kişilik haklarına saldırıyı önleyeceği hukuk yolunun Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, unutulma hakkının Ülkemiz hukukunun bir parçası haline geldiğini belirterek kararın kaldırılıp talepleri doğrultusunda kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE:
Taraflar arasındaki dava, Kişilik Haklarına Saldırının Önlenmesi kapsamında içeriğinin kaldırılması ve erişimin engellenmesi istemine ilişkindir.
Somut olayda; davacı tarafından http://www.X2.com.tr adresinde 02/12/2003 tarihinde yayınlanan yazı nedeniyle unutulma hakkına dayalı olarak erişimin engellenmesine ve kaldırılmasına yönelik karar verilmesinin talep edildiği, Asliye Hukuk Mahkemesince görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddedildiği, davacı tarafından istinaf yoluna başvurulduğu dosyada mevcut bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır.
5651 Sayılı Yasanın “Gecikmesinde Sakınca Bulunan Hâllerde İçeriğin Çıkarılması ve/veya Erişimin Engellenmesi, İçeriğin Yayından Çıkarılması ve Erişimin Engellenmesi” başlıklı 6518 sayılı yasa ile değişik 9. maddesinde; “(1) İnternet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle kişilik haklarının ihlal edildiğini iddia eden gerçek ve tüzel kişiler ile kurum ve kuruluşlar, içerik sağlayıcısına, buna ulaşamaması hâlinde yer sağlayıcısına başvurarak uyarı yöntemi ile içeriğin yayından çıkarılmasını isteyebileceği gibi doğrudan sulh ceza hâkimine başvurarak içeriğe erişimin engellenmesini de isteyebilir.
(2) İnternet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle kişilik haklarının ihlal edildiğini iddia eden kişilerin talepleri, içerik ve/veya yer sağlayıcısı tarafından en geç yirmi dört saat içinde cevaplandırılır.
(3) İnternet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle kişilik hakları ihlal edilenlerin talepleri doğrultusunda hâkim bu maddede belirtilen kapsamda erişimin engellenmesine karar verebilir.
(4) Hâkim, bu madde kapsamında vereceği erişimin engellenmesi kararlarını esas olarak, yalnızca kişilik hakkının ihlalinin gerçekleştiği yayın, kısım, bölüm ile ilgili olarak (URL, vb. şeklinde) içeriğe erişimin engellenmesi yöntemiyle verir. Zorunlu olmadıkça internet sitesinde yapılan yayının tümüne yönelik erişimin engellenmesine karar verilemez. Ancak, hâkim URL adresi belirtilerek içeriğe erişimin engellenmesi yöntemiyle ihlalin engellenemeyeceğine kanaat getirmesi hâlinde, gerekçesini de belirtmek kaydıyla, internet sitesindeki tüm yayına yönelik olarak erişimin engellenmesine de karar verebilir.
(5) Hâkimin bu madde kapsamında verdiği erişimin engellenmesi kararları doğrudan Birliğe gönderilir.
(6) Hâkim bu madde kapsamında yapılan başvuruyu en geç yirmi dört saat içinde duruşma yapmaksızın karara bağlar. Bu karara karşı 4.12.2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerine göre itiraz yoluna gidilebilir.
(7) Erişimin engellenmesine konu içeriğin yayından çıkarılmış olması durumunda hâkim kararı kendiliğinden hükümsüz kalır.
(8) Birlik tarafından erişim sağlayıcıya gönderilen içeriğe erişimin engellenmesi kararının gereği derhâl, en geç dört saat içinde erişim sağlayıcı tarafından yerine getirilir.
(9) Bu madde kapsamında hâkimin verdiği erişimin engellenmesi kararına konu kişilik hakkının ihlaline ilişkin yayının (…)(1) başka internet adreslerinde de yayınlanması durumunda ilgili kişi tarafından Birliğe müracaat edilmesi hâlinde mevcut karar bu adresler için de uygulanır.(1)
(10) Sulh ceza hâkiminin kararını bu maddede belirtilen şartlara uygun olarak ve süresinde yerine getirmeyen sorumlu kişi, beş yüz günden üç bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.” hükmü düzenlenmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 24. maddesinde ise; “Hukuka aykırı olarak kişilik hakkına saldırılan kimse, hâkimden, saldırıda bulunanlara karşı korunmasını isteyebilir” ve aynı kanunun 25. maddesinde; “Davacı, hâkimden saldırı tehlikesinin önlenmesini, sürmekte olan saldırıya son verilmesini, sona ermiş olsa bile etkileri devam eden saldırının hukuka aykırılığının tespiti istiyebilir. Davacı bunlarla birlikte, düzeltmenin veya kararın üçüncü kişilere bildirilmesi ya da yayımlanması isteminde de bulunabilir.” şeklinde düzenlemeler yer almakta ise de 5651 sayılı Kanun ile özel düzenleme getirildiği gözetildiğinde; dava konusu talep hususunda görevli mahkemenin Sulh Ceza Hâkimliği olduğu ortadadır.(Bknz. Yargıtay4.HukukDairesi’nin 2016/15622Esas, 2019/1452 Karar Sayılı ilamı)
Bu nedenlerle davacının istinaf başvurusunda ileri sürmüş olduğu hususlar yerinde değildir.
Dosya içeriğine, toplanan delillere, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, HMK’nın 355. maddesi gereği istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve re’sen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, ilk derece mahkemesine ait kararda usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varıldığından, istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK.nın 353/1-b-1 bendi uyarınca esastan reddi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur….
Yargıtay Kararı – 11. HD., E. 2015/6430 K. 2016/520 T. 20.1.2016
DAVANIN KONUSU: FİKİR VE SANAT ESERLERİ KANUNU’NUN İHLALİ
Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davacıya ait fotoğrafın davalıya ait internet sitesinde yayınlandığının tespit edildiği, fotoğrafın, üzerinde yer alan erken rezervasyon ilanları için reklam amaçlı yayınlandığı, her ne kadar davalı tarafça FSEK’in 86/1-1 m. gereğince memleketin siyasi ve içtimai hayatında rol oynayan kimselerin resimlerinin yayını için iznin gerekli olmadığı savunulmuş ise de, anılan madde ile sınırsız kullanımın kast edilmediği, topluma mal olmuş kişilerin fotoğraflarının ancak, kamu yararı bulunması ve güncel olaylarla bağlantılı olması kaydıyla, kamunun haber alma hakkı çerçevesi içinde kullanımının söz konusu olabileceği oysa, profesyonellik dışında ve tamamen özel yaşam alanında kalan konularda da tıpkı diğer bireyler gibi hukuki korumadan yararlanma hakları bulunduğu, dava konusu fotoğraf güncelliği olan bir haber eşliğinde değil tamamen reklam amaçlı kullanıldığından FSEK’in söz konusu maddesi kapsamında bir kullanımın söz konusu olmadığı, kullanımın davacının kişilik haklarını ihlal ettiği gibi, davalının fotoğraf üzerinden haksız kazanç sağlamasına imkan verdiği, davalı tarafça görev itirazında da bulunulmuş ise de, fotoğrafların izinsiz yayınlanmasının FSEK’in 86. m. aykırılık oluşturup, uyuşmazlığın mahkemenin görevine girdiği ve ihlalin internet üzerinde gerçekleşmiş olmasının göreve bir etkisinin bulunmadığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile davacının, davalıya ait internet sitesinde yayınlanan davaya konu fotoğrafının “…” sayfasından çıkarılmasına karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve davalı eyleminin ticari maksatlı çoğaltma niteliğinde olması nedeniyle 5846 sayılı FSEK’in 84. maddesi delaleti ile haksız rekabet hükümlerine dayalı olarak davacının fotoğrafının, yayınlandığı davalıya ait web sitesindeki içerikten çıkartılması suretiyle tecavüzün durdurulmasına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
Uyuşmazlık Mahkemesi Kararı – HB., E. 2012/298 K. 2013/19 T. 14.1.2013
DAVANIN KONUSU:SUÇ OLUŞTURAN İÇERİĞİN KALDIRILMASI
5651 sayılı “İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun” un “Tanımlar” başlıklı 2. maddesinde; “b) Başkanlık: Kurum bünyesinde bulunan Telekomünikasyon İletişim Başkanlığını, ı) Kurum: Telekomünikasyon Kurumunu ifade eder” denilmiş;
“Toplu kullanım sağlayıcıların yükümlülükleri” başlıklı 7. maddesinde;
“(1) Ticarî amaçla toplu kullanım sağlayıcılar, mahallî mülkî amirden izin belgesi almakla yükümlüdür. İzne ilişkin bilgiler otuz gün içinde mahallî mülkî amir tarafından Kuruma bildirilir. Bunların denetimi mahallî mülkî amirler tarafından yapılır. İzin belgesinin verilmesine ve denetime ilişkin esas ve usûller, yönetmelikle düzenlenir.
(2) Ticarî amaçla olup olmadığına bakılmaksızın bütün toplu kullanım sağlayıcılar, konusu suç oluşturan içeriklere erişimi önleyici tedbirleri almakla yükümlüdür.
(3) Birinci fıkrada belirtilen yükümlülüğe aykırı hareket eden kişiye mahallî mülkî amir tarafından üçbin Yeni Türk Lirasından onbeşbin Yeni Türk Lirasına kadar idarî para cezası verilir” hükmü;
“Erişimin engellenmesi kararı ve yerine getirilmesi” başlıklı 8. maddesinde;
“(1) İnternet ortamında yapılan ve içeriği aşağıdaki suçları oluşturduğu hususunda yeterli şüphe sebebi bulunan yayınlarla ilgili olarak erişimin engellenmesine karar verilir:
- a) 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda yer alan;
1) İntihara yönlendirme (madde 84),
2) Çocukların cinsel istismarı (madde 103, birinci fıkra),
3) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma (madde 190),
4) Sağlık için tehlikeli madde temini (madde 194),
5) Müstehcenlik (madde 226),
6) Fuhuş (madde 227),
7) Kumar oynanması için yer ve imkân sağlama (madde 228), suçları.
- b) 25/7/1951 tarihli ve 5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanunda yer alan suçlar.
(2) Erişimin engellenmesi kararı, soruşturma evresinde hâkim, kovuşturma evresinde ise mahkeme tarafından verilir. Soruşturma evresinde, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısı tarafından da erişimin engellenmesine karar verilebilir. Bu durumda Cumhuriyet savcısı kararını yirmidört saat içinde hâkimin onayına sunar ve hâkim, kararını en geç yirmidört saat içinde verir. Bu süre içinde kararın onaylanmaması halinde tedbir, Cumhuriyet savcısı tarafından derhal kaldırılır. Koruma tedbiri olarak verilen erişimin engellenmesine ilişkin karara 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerine göre itiraz edilebilir.
(3) Hâkim, mahkeme veya Cumhuriyet savcısı tarafından verilen erişimin engellenmesi kararının birer örneği, gereği yapılmak üzere Başkanlığa gönderilir.
(4) İçeriği birinci fıkrada belirtilen suçları oluşturan yayınların içerik veya yer sağlayıcısının yurt dışında bulunması halinde veya içerik veya yer sağlayıcısı yurt içinde bulunsa bile, içeriği birinci fıkranın (a) bendinin (2) ve (5) numaralı alt bentlerinde yazılı suçları oluşturan yayınlara ilişkin olarak erişimin engellenmesi kararı re’sen Başkanlık tarafından verilir. Bu karar, erişim sağlayıcısına bildirilerek gereğinin yerine getirilmesi istenir.
(5) Erişimin engellenmesi kararının gereği, derhal ve en geç kararın bildirilmesi anından itibaren yirmidört saat içinde yerine getirilir.
(6) Başkanlık tarafından verilen erişimin engellenmesi kararının konusunu oluşturan yayını yapanların kimliklerinin belirlenmesi halinde, Başkanlık tarafından, Cumhuriyet başsavcılığına suç duyurusunda bulunulur.
(7) Soruşturma sonucunda kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmesi halinde, erişimin engellenmesi kararı kendiliğinden hükümsüz kalır. Bu durumda Cumhuriyet savcısı, kovuşturmaya yer olmadığı kararının bir örneğini Başkanlığa gönderir.
(8) Kovuşturma evresinde beraat kararı verilmesi halinde, erişimin engellenmesi kararı kendiliğinden hükümsüz kalır. Bu durumda mahkemece beraat kararının bir örneği Başkanlığa gönderilir.
(9) Konusu birinci fıkrada sayılan suçları oluşturan içeriğin yayından çıkarılması halinde; erişimin engellenmesi kararı, soruşturma evresinde Cumhuriyet savcısı, kovuşturma evresinde mahkeme tarafından kaldırılır.
(10) Koruma tedbiri olarak verilen erişimin engellenmesi kararının gereğini yerine getirmeyen yer veya erişim sağlayıcılarının sorumluları, fiil daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(11) İdarî tedbir olarak verilen erişimin engellenmesi kararının yerine getirilmemesi halinde, Başkanlık tarafından erişim sağlayıcısına, onbin Yeni Türk Lirasından yüzbin Yeni Türk Lirasına kadar idarî para cezası verilir. İdarî para cezasının verildiği andan itibaren yirmidört saat içinde kararın yerine getirilmemesi halinde ise Başkanlığın talebi üzerine Kurum tarafından yetkilendirmenin iptaline karar verilebilir.
(12) Bu Kanunda tanımlanan kabahatler dolayısıyla Başkanlık veya Kurum tarafından verilen idarî para cezalarına ilişkin kararlara karşı, 6/1/1982 tarihli ve 2577 sayılı İdarî Yargılama Usulü Kanunu hükümlerine göre kanun yoluna başvurulabilir.
(13) (Ek: 5/11/2008-5809/67 md.) İşlemlerin yürütülmesi için Başkanlığa gönderilen hakim ve mahkeme kararlarına 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerine göre Başkanlıkça itiraz edilebilir” hükmü,
“Yönetmelikler” başlıklı 11. maddesinde;
“(1) Bu Kanunun uygulanmasına ilişkin esas ve usûller, Adalet, İçişleri ve Ulaştırma bakanlıklarının görüşleri alınarak Başbakanlık tarafından çıkarılacak yönetmeliklerle düzenlenir. Bu yönetmelikler, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren dört ay içinde çıkarılır.
(2) Yer veya erişim sağlayıcı olarak faaliyet icra etmek isteyen kişilere, telekomünikasyon yoluyla iletişim konusunda yetkilendirme belgesi olup olmadığına bakılmaksızın, yer veya erişim sağlayıcı olarak faaliyet icra etmesi amacıyla yetkilendirme belgesi verilmesine ilişkin esas ve usûller, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. Bu yönetmelik, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren beş ay içinde çıkarılır” hükmü yer almıştır.
Diğer Bilişim Hukuku konulu makalelerimize buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz. Detaylı bilgi için bizimle iletişime geçebilirsiniz.