CMK 104/2 Kapsamında Kimler İtiraz Edebilir?
Makale Başlıkları
CMK 104/2 Kapsamında Kimler İtiraz Edebilir?
CMK 104/2 Kapsamında Kimler İtiraz Edebilir? Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 104/2 maddesi uyarınca, tutuklama kararına karşı itiraz hakkına sahip olanlar detaylı bilgilendirme.
CMK 104/2, mahkeme kararlarına karşı itiraz etme hakkı ve bu hakkın kapsamını düzenler. Bu da hukuki süreçlerde adaletin sağlanması açısından büyük önem taşır.
MDM Hukuk Bürosu olarak, bu maddenin uygulama alanını, itiraz hakkının hangi durumlarda ve kimler tarafından kullanılabileceğini. İtiraz süreçlerinin nasıl işlediğini ve itirazın sonuçlarına dair kapsamlı bilgiler sunuyoruz.
Bu içerikle, CMK 104/2 madde kapsamında itiraz hakkının önemi yer alır. Ve bu hakkın kullanılması için gereken şartlar ve itiraz sürecinde izlenmesi gereken adımlar üzerinde durmayı hedefliyoruz. Adaletin sağlanmasında kritik bir role sahiptir. Her aşamasını ve bu sürecin hukuki sonuçlarını aydınlatmayı amaçlayan yazımız, konu hakkında derinlemesine bir anlayış kazandırmayı hedefliyor.
Bu konuyu incelerken Ceza Muhakemesi Kanunu’nun İkinci Bölümü olan Tutuklama başlığı altında 100. Maddesinde düzenlenmiş olan Tutuklama Nedenlerinden bahsetmemiz yerinde olacaktır. Buna göre;
Şüpheli veya sanık için tutuklama kararı verilebilmesi bazı şartlara bağlanmıştır. Bu şartlar kuvvetli suç şüphesinin bulunması ve bu şüpheye dair somut delillerin bulunması ve ayrıca bir tutuklama nedeni bulunmasıdır.
CMK 104/2 İtiraz Şüpheli veya Sanığın Salıverilme İstemleri
CMK (Ceza Muhakemesi Kanunu) 104. maddenin 2. fıkrası, Türk hukuk sisteminde önemli bir yere sahiptir. Bu fıkra, sulh ceza hâkimliği kararlarına yapılan itirazların değerlendirilme sürecini düzenler. İtirazlar, ağır ceza mahkemesince incelenir ve bu itirazlar gecikmeksizin değerlendirilmeli.
Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 104/2 maddesi, tutuklama kararı hakkında itiraz hakkı ve bu itirazın sonucunda neler olabileceğini düzenler. Bu maddenin kapsamında, şüpheli veya sanık da salıverilme isteminde bulunabilir.
Sulh ceza hakimi veya nöbetçi sulh ceza hakimi, salıverilme istemini inceledikten sonra kararını verir. Karar, yazılı olarak gerekçelendirilir ve taraflara tebliğ edilir.
Peki Bu Tutuklama Nedenleri Nelerdir?
- Şüpheli veya sanığın kaçma, saklanma gibi durumları söz konusu ise,
- Şüpheli veya sanığın davranışlarında; delilleri yok etme veya gizleme şüphesi bulunuyor veya tanıkların mağdurların veya üçüncü şahısların üzerinde baskı girişiminde bulunuyor ise,
Bu hususlar tutuklama nedeni sayılabilecektir.
Tutuklama kararının verilmesinde, tutukluluğun devamının isteminde ve tahliye isteminin reddinde işbu kararlar için kuvvetli suç şüphesi, yukarıda sayılı tutuklama nedenlerinin varlığı ve tutuklama tedbirinin ölçülü olması gerekmektedir.
Tutuklama Nedeni Sayılan Suçlar
CMK madde 100’ de işbu katalog suçlar sayılmıştır.
- Soykırım ve insanlığa karşı yapılan suçlar,
- Kasten öldürme suçu,
- Göçmen Kaçakçılığı ve İnsan Ticareti Suçu,
- Kasten yaralama ve neticesi sebebiyle kasten yaralama suçu,
- İşkence suçu,
- Cinsel saldırı suçu,
- Çocukların cinsel istismarı suçu,
- Hırsızlık ve yağma suçları,
- Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçu,
- Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçu,
- TCK’ da düzenlenen Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar bölümüne giren suç tipleri,
- Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı işlenen Suçlar,
- 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunda tanımlanan silah kaçakçılığı suçları,
- 4389 sayılı Bankalar Kanununun 22’nci maddesinde tanımlanmış olan zimmet suçu,
- 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda tanımlanan ve hapis cezasını gerektiren suçlar,
- 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 68 ve 74 üncü maddelerinde tanımlanan suçlar,
- 6831 sayılı Orman Kanununda düzenlenen kasten orman yakma suçları,
- 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununun 33 üncü maddesinde sayılan suçlar,
- Kadına karşı i kasten yaralama suçu işlenmesi,
- Sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan personellere karşı görevleri sırasında veya görevleri sebebiyle kasten yaralama suçu işlenmesi.
Tutuklama Kararı Verilemeyecek Haller Nelerdir?
Sadece adlî para cezasını gerektiren suçlarda veya vücut dokunulmazlığına karşı kasten işlenen suçlar (kasten öldürme, taksirle öldürme vb.) hariç olmak üzere hapis cezası üst sınırı iki yıldan fazla olmayan suçlarda tutuklama kararı verilemeyeceği Ceza Muhakemesi Kanunu’nda hüküm altına alınmıştır.
Tutuklama Kararının Geri Alınmasını Kimler Talep Edebilir?
CMK Madde 103’ün lafzından anlaşılacağı üzere, Cumhuriyet Savcısı, şüphelinin kendisi veya müdafisi tutuklama kararının geri alınması talebini Sulh Ceza Hakimliğine sunabilir.
Soruşturma evresindeyken kovuşturmaya yer olmadığına kanaat getirirse ve bu kararı verirse şüpheli resen serbest kalacaktır.
Şüpheli Ve Sanığın Salıverilme İstemleri Nelerdir?
Ceza Muhakemesi Kanunu madde 104 Şüpheli Ve Sanığın Salıverilme İstemleri düzenlemiştir. Bu doğrultuda şüpheli ve sanık;
v Soruşturma ve kovuşturma evrelerinin her aşamasında salıverilmesini talep edebilecektir. Bu talebin değerlendirilmesinde hakim/mahkeme yetkili olacaktır.
v Hakimin/mahkemenin vereceği tutukluluk halinin devamı kararına yahut salıverilme kararına karşı itiraz edebilir.
Tutuklama Kararına Kimler İtiraz Edebilir?
CMK’ da kimlerin kanun yoluna başvurabileceği ve bu başvuruları nasıl yapabileceği düzenlenmiştir. Bu düzenlemeleri toplayacak olursak;
- Tutuklamaya itiraz başvurusu, tutuklanan şüpheli veya sanığın avukatı(müdafisi) tarafından yapılabilecektir. (CMK m. 261)
- Tutuklanan kişinin yasal temsilcisi (babası, annesi veya varsa başka yasal temsilcisi, yani velisi ve vasisi) tutuklama kararına itiraz edebilecektir. (CMK m. 262/1)
- Tutuklanın eşi tutuklama kararına itiraz edebilir. (CMK m. 262/1)
- Son olarak tutuklunun kendisinin tutukluluğuna itiraz başvurusunda bulunması kanunda düzenlenen düzenlemelerdendir. (CMK. m.263)
Tutuklama Kararına İtiraz Başvurusu Nereye Ve Nasıl Yapılır?
Olağan kanun yollarından olan itiraz yolu CMK madde 267 ve devamında düzenlenmiştir. Bahsedilen bu düzenlemelere göre hakim, mahkeme kararlarına kanun uyarınca itiraz edilebilmektedir. Özel bir hüküm, düzenleme bulunmadıkça hakim veya mahkeme kararlarına karşı itiraz süresi kararın öğrenildiği günden itibaren 7 gündür. Kişinin 7 gün içinde ilgili kararı veren merciiye dilekçe vermek suretiyle veya zabta geçirilmesi koşulu ile zabit katibine beyanda bulunmak suretiyle itiraz kanun yoluna başvurması gerekmektedir.
Karara itiraz edilmesinin akabinde en fazla 3 gün içerisinde hakim veya mahkeme itirazı yerinde bulursa kararı düzeltmelidir. Mahkemenin veya hakimin itirazı haklı bulmaması durumunda ise yetkili merciiye itirazın incelenmesi için gönderme yetkisi bulunmaktadır.
İtirazın incelenmesinde; Sulh ceza hâkimliğinin tutuklama kararlarına karşı yapılmış olan itirazların incelenmesi, kendi yargı çevresinde bulunduğu asliye ceza mahkemesi hâkimine ait olacaktır. İtirazı incelemeye yetkili mercilerin farklı olduğu durumlarda ise itirazların gecikmeksizin incelenmesi maksadı ile kararına itiraz edilen sulh ceza hâkimliği tarafından gerekli tedbirler alınacaktır. Sulh ceza hâkimliğine ait iş ve işlemler asliye ceza hâkimi tarafından görülüyorsa itirazı inceleme yetkisi ağır ceza mahkemesi başkanına ait olacaktır.
Tutuklama Süresi En Fazla Ne Kadar Olur? (Azami Tutukluluk Süresi)
Soruşturma Evresinde Azami Tutuklama Süresi: Ağır ceza mahkemesinin görev alanına girmeyen iş ve işler açısından altı ay olarak, Ağır ceza mahkemesinin görev alanına giren iş ve işlemler bakımından ise en fazla 1 yıl olarak belirlenmiştir. CMK m.104/2 de istisnası düzenlenmiştir.
Buna göre; Türk Ceza Kanununun İkinci Kitap Dördüncü Kısım Dördüncü, Beşinci, Altıncı ve Yedinci Bölümünde tanımlanan suçlar, Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlar ve toplu olarak işlenen suçlar açısından bu süre en çok bir yıl altı ay olup, gerekçesi gösterildiği taktirde altı ay daha uzatılabilecek olmasıdır.
Asliye Ceza Mahkemelerinde Azami Tutuklama Süresi: Ağır ceza mahkemesinin görev alanına girmeyen suçlar bakımından yani asliye ceza mahkemesinin yargı yetkisine giren iş ve işlemlerde tutukluluk süresi en fazla 1 yıldır. İşbu süre zorunluluk hallerinde gerekçe gösterilerek 6 ay daha uzatılabilmektedir. Yani tutukluluk süresinin üst sınırı 1,5 yıl olacaktır.
Ağır Ceza Mahkemelerinde Azami Tutuklama Süresi: Ağır ceza mahkemesinin görevine giren suç türlerinde tutukluluk süresi en fazla iki yıl şeklindedir. İşbu süre zorunluluk hallerinde en çok üç yıl daha uzatılabilir. Uzatılan süre üç yıl olacağından iki yıl olan temel tutukluluk süresine bu sürenin eklenmesiyle ağır ceza mahkemesinin görev alanına giren suç türlerinde tutukluluk süresi en fazla beş yıl olacaktır.
Terörle Mücadele Kanunu Kapsamında Azami Tutuklama Süresi: Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlar kapsamında tutuklama süresi beş yılı geçemez. İki yıllık temel tutukluluk süresi de eklendiğinde işbu suçlarda toplam tutukluluk süresi 7 yıl olacaktır.
İtirazı incelemeye yetkili merciler, bu süreci yönetir ve ceza dairesinin kararını numara maddeye göre değerlendirir. Detaylı bilgi ve hukuki destek için https://mdmhukuk.com/iletisim/ adresini ziyaret edebilirsiniz.
…….NÖBETÇİ ASLİYE CEZA MAHKEMESİ’NE
GÖNDERİLMEK ÜZERE
………SULH CEZA HAKİMLİĞİ’NE
DOSYA NO :
TUTUKLAMA KARARINA
İTİRAZ EDEN ŞÜPHELİ :
ŞÜPHELİ MÜDAFİİ : Av. Ferhat GEBEŞ
Kızılırmak, 1443. Cd. Ankara 1071 Plaza A Blok No:25/58 Çankaya/ANKARA
KONU : Sulh Ceza Hakimliği’nin …..Tarih ve… /… sorgu sayılı kararı ile şüpheli ….. hakkında verilmiş olan tutuklama kararına karşı itirazlarımızın sunulmasından ibarettir.
AÇIKLAMALAR
Sayın mahkemenizin yukarıda bilgileri verilen dosyasında; soruşturma evresi süresince müvekkil aleyhine herhangi bir somut delil bulunamadığı kanaatinde olmamızdan işbu tutukluluk kararına itirazlarımızı sunma gerekliliği doğmuştur.
1. Tutuklamanın sadece bir güvenlik tedbiri ve son çare olarak kullanılan bir güvenlik tedbiri olması göz önüne alındığında; Müvekkilin açık kimliği belli olduğu ve herhangi bir kaçma eylemi, saklanması veyahut şüphesi bulunmadığı hususları dikkate alınmalıdır. Tutukluluk nedenlerinden biri olan bu hususların soruşturma süresince tespit edilememesinden dolayı tutukluluk kararının kaldırılması gerekmektedir. Keza Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 109’uncu maddesinde düzenlenen adli kontrol kurumunun müvekkil lehine uygulanmasının öncelikli olması gerekirken, tutuklama kararının verilmiş olması hukuka aykırılık teşkil etmektedir.
2. Müvekkilin tutukluluk halinin devam etmesi durumunda, müvekkil açısından ileriye dönük yaşantısını olumsuz yönde etkileyecek olup maddi ve manevi kayıplar yaşamasına sebep olacaktır. Müvekkilin geleceği üzerindeki olası etkileri sayın mahkemenizin gözetmesi gerektiğinden tutukluluk kararının gelinen bu süreçte kaldırılması gerekmektedir.
3. Kaldı ki tutukluluk nedenlerinden bir diğeri olan delillerin yok edilmesinin, değiştirilmesinin söz konusu olmadığı açıkça anlaşılmaktadır. Çünkü suç konusu olaya ilişkin tüm deliller ilgili makamlar tarafından elde edilmiştir.
4. Müvekkilimin adli sicil kaydının temiz olması ve sayın mahkemenizin huzurunda pişmanlığını gösteren davranışları da göz önüne alındığında müvekkilin tutukluluk halinin devamına yukarıda sayılı sebepler doğrultusunda hukuki bir yarar bulunmadığı kanaatine ulaşılabilinecektir.
Yukarıda bahsedilen işbu nedenlerle müvekkil hakkında hukuka aykırı olarak verilen tutuklama kararının kaldırılması talepli dilekçemizi sunma zorunluluğumuz hasıl olmuştur.
SONUÇ ve İSTEM : Yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle, mahkemenizce resen gözetilecek hususlar dikkate alınarak;
1. Tutuklama kararının KALDIRILARAK, müvekkilin TAHLİYESİNE,
2. Mahkeme aksi kanaatte ise ADLİ KONTROL HÜKÜMLERİNİN UYGULANMASINA, karar verilerek SERBEST BIRAKILMASINI bilvekale arz ve talep ederiz.
Şüpheli Müdafii
Av. Ferhat GEBEŞ