Evlilik Birliği İçinde Özel Hayatın Gizliliğini İhlal
Makale Başlıkları
Evlilik Birliği İçinde Özel Hayatın Gizliliğini İhlal
Özel hayat, kişinin başkalarının bilmesini istemediği, kendisi istediği zaman başkaları ile paylaştığı, tamamen kişiye ait hayattır. Özel hayat sadece kapalı kapılar ve dört duvar arası olarak algılanmamalıdır. Zira bu yazımızda değineceğimiz üzere eşler ortak bir hayatı, ortak bir evi paylaşmak üzere bir yola çıkmaktadırlar ancak bu eşlerin birbirlerine hayatlarının tüm alanlarını açacakları anlamına gelmemelidir. Eşler hayatı paylaşırken ortak alanlarının yanında özel alanları da muhakkak vardır ve olmalıdır. Eşlerden biri bu özel alana müdahil olmak istediğinde diğer eşin buna karşı çıkma hakkı vardır. Eşler eş olmanın verdiği yetki ile birbirlerinin özel hayatını ihlal edemezler. Ancak eşlerin ortak alanları fazla olduğu için eşler arasında özel hayatın ihlali diğer üçüncü kişilerle olan özel hayatın ihlaline göre daha belirsizdir. Peki, eşler birbirinin özel hayatının gizliliğini nasıl ihlal edebilirler? Hangi durum ya da durumlarda eşlerin birbirinin özel hayatını ihlal ettiğini kabul ederiz? Bu yazımızda bu soruların cevabını vereceğiz.
Yargıtay’ın Özel Hayat Tanımı
Bu suçun oluşup oluşmadığını incelerken “özel hayat” kavramı önem taşımaktadır. Bu kavramın içeriğine bakarken Yargıtay’ın kararını göz önünde bulunduralım. Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/4369 E. 2019/8633 K. 11.09.2019 T. Kararında “Özel hayat; kişinin sadece gözlerden ırakta, başkalarıyla paylaşmadığı, kapalı kapılar ardında sadece dört duvar arasındaki yaşantısı ve mahremiyetinden ibaret değil, herkesin bilmediği veya bilmemesi gereken, istenildiğinde başkasına açıklanabilen, tamamen kişiye özel hayat olayları ve bilgilerin tamamını içerir” diyerek özel hayatın gizliliğini açıklamıştır. Bu durumu eşler arasında değerlendirdiğimiz zaman eşlerin aynı evi, ortak bir hayatı paylaşma arzuları olması özel hayatlarının sınırlı olması anlamına gelmez. Ortak alan dışındaki, eşin sadece kendisinin bildiği ve bilmesini istediği, istediğinde başkasına açıkladığı alana yönelik müdahale özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu oluşturur.
Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçu
Türk Ceza Kanunu özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu 134. Maddesinde düzenlemiştir. Bu maddeye göre; (1) Kişilerin özel hayatının gizliliğini ihlal eden kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Gizliliğin görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle ihlal edilmesi halinde, verilecek ceza bir kat artırılır.
(2) Kişilerin özel hayatına ilişkin görüntü veya sesleri hukuka aykırı olarak ifşa eden kimse iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. İfşa edilen bu verilerin basın ve yayın yoluyla yayımlanması halinde de aynı cezaya hükmolunur.
Örneklendirerek konuyu aydınlatacak olursak; günümüzde teknolojinin gelişmesi ve insanların sosyal medya bağımlılıkları sebebiyle kendilerinin, eşlerinin ve çocuklarının her anını paylaşma çılgınlığı başlamıştır. Çoğumuzun sosyal medya sitelerinde gördüğü çoğumuzun da çevresinde bulunan ve günümüz lügatına fenomen/ influencer olarak geçmiş bulunan insanların yakın çevresinin ötesinde en çok eşleri paylaşımların içerisinde bulunmaya maruz kalmaktadır. Sözünü ettiğimiz fenomenler sosyal medya için çekecekleri videolarda kendilerinin ve eşlerinin tüm özel hayatını binler hatta milyon takipçili hesaplarında paylaşmaktadırlar. Böyle bir durumda her anı fotoğraflanan ve video kaydı altına alınan ve binlerce insan tarafından izlenen eşin özel hayatının gizliliği diğer eş tarafından ihlal edilmiş olur. Eğer diğer eş bu durumdan rahatsız değilse rızası varsa özel hayatın gizliliği suçu zaten oluşmamıştır.
Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçu Eşler Arasında Hangi Durumlarda Oluşmaz?
Özel hayatın gizliliğinin ihlal suçu oluşabilmesi için “kasıt” olmalıdır. Tesadüfen ya da bilmeyerek özel hayata dair bir bilgi, duyum, gözlem olması durumunda özel hayatın gizliliğini ihlal suçu oluşmaz.
Özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun oluşabilmesi için karşı tarafın rızasının olmaması gerekir. Rıza olması özel hayatın gizliliğini ihlal suçunda hukuka uygunluk sebebidir. Kişinin rızası dahilinde özel hayatına ilişkin bir bilgi, duyum, gözlem elde etmesi sonucu özel hayatın gizliliği suçu oluşmaz.
Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçu Şikâyete Tabi Bir Suçtur.
Özel hayatın gizliliğini ihlal durumunda yetkili makamlar kendiliğinden harekete geçmez. Suçtan zarar gören ya da mağdur özel hayatını ihlal edeni ve ihlal edildiğini öğrendiği andan itibaren 6 aylık hak düşürücü süre içinde şikâyette bulunabilir. Anlaşıldığı üzere şikâyete tabi bir suçtur. Kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hak olduğu için de ancak suçtan zarar gören ya da mağdur özel hayatının gizliliğinin ihlal edildiğine dair şikâyette bulunabilir. Hak kaybının önlenmesi amacıyla bir ceza avukatı ile şikâyette bulunmak ve işlemeleri takip etmek önemlidir.
Evlilik İçinde Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçu Boşanma Nedeni Midir?
Eşlerin özel hayatın gizliliğini ihlali durumunda birbirlerinden şikâyetçi olmaları mümkün olmakla birlikte evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması dolayısıyla ayrıca boşanma nedenini de oluşturabilmektedir. Yargıtay 2.Hukuk Dairesi 2012/21108 E, 2013/21067 K,17.09.2013 T. Kararında “Evlilik birliğine ilişkin yasal yükümlülük alanlarında bile, eşlerin her birinin ayrı ayrı özel yaşam alanları vardır ve bu alanlar Anayasa tarafından koruma altına alınmıştır. Ailenin evliliğin yasal yükümlülükler alanı kapsamında ortak bir özel hayatı varsa da bu ortak alan ancak diğer eşin izin verdiği ölçüde vardır. Aile bireylerinden birisinin bu alandaki ortak alanı kabul etmemesi bir başka deyişle diğer eşe bu alanı kapatmasının yaptırımı, diğer eşe Anayasaya aykırı olarak bu ortak alana müdahale hakkı vermez. Bu durum ancak bir boşanma sebebi olarak değerlendirilir.”
Sonuç
Evlilik birliği içinde özel hayatın ihlali adlı yazımızda değindiğimiz üzere özel hayat eşler arasında daha belirsiz kavram olmakla birlikte kesinlikle sınırlı bir alan değildir. Eşler her ne kadar ortak bir alanı paylaşsalar da her eşin kendine ait başkalarının bilmesini istemediği, kendisi istediği zaman başkaları ile paylaşabileceği özel alanı vardır ve olmalıdır. Yargıtay’ın da görüşü bu yöndendir. Özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun failinin eş olması bu suçu hukuka uygun hale getirmez.
Eşlerden biri diğer eşin özel hayatını ihlal ediyorsa bu diğer eşin kişilik haklarına saldırıdır. Özel hayatı ihlal edilen eş 6 aylık süre içinde ihlali öğrendiği andan itibaren ve ihlal edenin eşi olduğunu bildiği andan itibaren şikâyette bulunabilir. 6 aylık süre hak düşürücü süredir. 6 ay içinde şikâyette bulunmayan eş tekrar şikâyette bulunmaz. Ya da şikâyette bulunup şikâyetinden vazgeçen kişi de tekrar vazgeçmesinden vazgeçemez. Sonuç olarak; evlilik birliği içinde özel hayatı ihlal edilen eş evlilik birliğinin temelden sarsılmasına dayanarak boşanmak isteyebilir. Özel hayatın gizliliği ihlal maksadıyla şikâyette bulunmak ve bu suça dayanarak açılacak boşanma davanızda sorun yaşamamak adına süreci avukatla takip etmenizi öneririz.