

Zimmet Suçu (TCK 247)


Ankara İdare Hukuku Avukatı
Makale Başlıkları
Hakaret Suçu ve Cezası (TCK 125)
Bu suç 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nda Şerefe Karşı Suçlar başlığı altında madde 125’te düzenlenmiştir. Madde 125 “Bir kimseye şeref, onur ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil ya da olgu isnat eden ya da sövmek suretiyle bir kimsenin şeref, onur ve saygınlığına saldıran kişi, 3 aydan-2 yıla kadar hapis veya adlî para cezasıyla cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilat ederek işlenmesi gerekir.”
Korunan Hukuki Menfaat
Burada korunan değer, kişinin şerefi, manevi bütünlüğüdür. Bu suç işlendiğinde mağdur, diğer kişilerdeki saygınlığının ve itibarının zedelendiği hissine kapılacak ya da iç dünyasında kendisi hakkındaki değer yargıları zedelenecektir. Yasa koyucu bu suçu düzenleyerek, bu durumun önüne geçmeyi ve kişilerin kendi iç dünyalarındaki ya da dış dünyalarındaki saygınlıklarının ve itibarlarının korunmasını sağlamayı amaçlamıştır.
Suçun Unsurları
Hakaret suçunun maddi unsurları; fail, mağdur, fiildir. Fail herkes olabilmektedir, bir özellik arz etmez. Tüzel kişilerde ise fail, tüzel kişilerin organları ya da temsilcileridir. Yine aynı şekilde mağdur da herkes olabilir. Şeref gerçek kişilere has bir olgu olması sebebiyle tüzel kişi mağdur olamaz.
Suçun İncelenmesi
Suçun oluşabilmesi için somut fiil ya da olgu isnadı, yakıştırma, sövme gibi isnatların gerçekleşmesi gerekir. Bu isnadın türünün nasıl olacağı önemli değildir, zira çok farklı şekillerde kişilerin şeref ya da saygınlıkları incitilebilir. Bu suç iki şekilde oluşabilir. İlkinde; kişinin yanında, huzurunda yani mağdurun duyabileceği şekilde hakaret fiilinde bulunmak gerekir, ikincisinde ise mağdurun bulunmadığı ortamda, duyamayacağı şekilde bu fiilin gerçekleştirilmesi durumudur. Gıyabında hakaretin oluşabilmesi için hakaretin en az 3 kişi tarafından duyulması gerekmektedir.
Belirtmek gerekir ki hakaret suçu mağdurun ismi belirtilmeden yapılıyorsa eğer mağdur dolaylı yoldan işaret edilirse ismi açıkça belirtilmese bile hakaret suçu oluşur. Bunun için hakaretin mağdurun şahsına yönelik olduğundan emin olunması gerekir.
Bir diğer husus ise hakaret suçu nedeniyle ceza alınmaması halini doğuran durumdur. Mağdura yöneltilen bir suç isnadı eğer mağdurun o suçu işlediği mahkeme kararıyla kesinleşirse artık suç isnadında bulunmak yoluyla hakaret etmek sayılmaz. Bu sebeple de hakaret eden kişiye ceza verilmez. Tam tersi durumu ele alacak olursak, bir suç işlemiş ve bu suçun cezasını çekmiş kişiye o suçu tekrar söylemek suretiyle hakaret etmek hakaret suçunu oluşturacaktır. Çünkü kişi işlediği eylem sebebiyle cezasını çekmiştir veya aklanmıştır, tekrar benzer şeylerin ona söylenmesi şerefini, saygınlığını etkileyebilecek bir durumdur.
Hakaret suçunun işlenmesinde haksız tahrik halinden de söz edilebilir. Şöyle ki haksız bir fiile karşı tepki olarak hakaret suçu işlenirse eğer hakim takdiri şekilde cezayı indirilebilir yahut hiç ceza verilmeyebilir. Bir başka haksız tahrik sebebiyle ceza alınmayacak durum ise kasten yaralama suçuna tepki olarak hakaret suçunun işlenmesi olarak karşımıza çıkmaktadır ve şahsi cezasızlık sebebidir. Son olarak haksız tahrik hali olan hakarete karşı hakaretin işlenmesi halinde ise olayın mahiyetine göre taraflardan her ikisi ya da biri hakkında verilecek ceza indirilebileceği gibi ceza vermekten de vazgeçilebilir.
Hakaretin alenen, kamu görevlisine karşı görevinden dolayı, dini, siyasi, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamasından, değiştirmesinden, yaymaya çalışmasından, mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı, kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle işlenmesi halinde suçun nitelikli hali oluşacağından cezada artırım yoluna gidilmektedir.
Kamu görevlilerine karşı görevinden dolayı işlenen hakaret suçu hariç olmak üzere hakaret suçunun soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete tabidir. Mağdurun şikayetçi olamadan ölmesi veya suçun ölmüş birinin hatırasına karşı işlenmiş olması durumunda şikayeti ölenin ikinci dereceye kadar altsoy, üstsoy, eş ve kardeşleri de yapabilir.
Hakaret Suçunu Oluşturan Sözler
Hakaret suçuna sebep olacak sözlere kanunda tek tek yer verilmemiştir. Suçun oluşabilmesi için kişinin onur, şeref veya saygınlığını rencide edecek somut bir durum veya olgu yüklenmeli veya sövme şeklinde kişinin onur, şeref veya saygınlığına saldırılmalıdır.
Bir kişiye “aptal”, “şerefsiz”, “geri zekalı”, “salak”, “pislik”, “hayvan”, “hırsız”, “adi” gibi kelimelerin kullanılması hakaret suçunu oluşturur.
“Köpek”, “eşek”, “sığır” gibi hayvan isimlerinin söylenmesi de hakaret suçunu oluşturur.
Bir kişiye fiziksel ya da psikolojik özelliğine yönelik bir vurgu yapılırsa bu durumda da hakaret suçu oluşur. Örneğin uzuv eksikliği olan birine “sakat herif” demek, aksayarak yürüyen birine “topal” demek hakaret suçunu oluşturur.
Hakaret edilen kişinin kişisel nitelikleri haricinde kalmak kaidesiyle kendisine yüklenen fiil veya olgu ispatlandığı halde hakaret suçu gerçekleşmez. Örneğin, “sen rüşvet alıyorsun” denildiğinde, bu durum ispatlanırsa hakaret suçu geçekleşmez. Ama daha önce rüşvet suçunu işlemiş birine “sen rüşvetçisin” demek hakaret suçunu oluşturur.
Hakaret suçu sadece söz ile meydana gelmez bunun haricinde yazı, şekil, el işareti, görüntü veya mimiklerle de işlenebilir.
Kaba ve nezaketsiz bir şekilde söylenen söz veya yapılan davranışlar sonucu hakaret suçu meydana gelmez. Örneğin “terbiyesiz”, “yalancı”, “utanmaz” gibi sözler hakaret suçunu oluşturmaz.
Beddua şeklinde söylenen sözler hakaret niteliğinde değildir. Örneğin “Allah belanı versin”, “cehenneme kadar yolun var” gibi sözler hakaret suçunu oluşturmaz.
Hakaret Suçunun Cezası
Basit Hakaret Suçu Cezası
Suçun TCK md. 125/1’de anılan basit şekilde işlenmesi durumunda 3 aydan 2 yıla kadar hapis cezası veya adli para cezası verilir. Ancak bu durumda iki ceza aynı anda verilmez ya hapis cezası ya da adli para cezası verilir.
Nitelikli Hakaret Suçu Cezası
Suçun TCK md. 125/3’te anılan nitelikli şekilde işlenmesi durumunda 1 yıl ile 2 yıl arasında hapis cezası verilecektir.
Kamu ya da özel sağlık kurumlarında çalışan sağlık personeli ve yardımcı sağlık personeline görevleri sebebiyle işlenen hakaret suçunda ceza yarı oranında arttırılır. Hükmedilen hapis cezasının ertelenme durumu olamaz.
Alenen Hakaret Suçu Cezası
Hakaret suçunun alenen bir şekilde işlenmesi durumunda verilecek ceza 1/6 oranında arttırılacaktır. Hakaretin belirlenemeyecek sayıda kişi tarafından ve herkesçe görülme, duyulma, algılanabilme ihtimalinin bulunması halinde alenen hakaret suçu işlenmiş olur.
Kurul Şeklinde Görev Yapan Kamu Görevlilerine Hakaret Suçu Cezası
Suçun TCK md. 125/5’te anılan şekilde işlenmesi durumunda verilecek ceza 1/4’ten 3/4’e kadar arttırılır. Hakaret suçu; kurul halinde çalışan kamu görevlilerine görevlerinden dolayı işlenmesi halinde anılan kanun maddesi kapsamına girer. Bu durumda zincirleme suç hükümleri uygulanır.
Cumhurbaşkanına Hakaret Suçu Cezası
Suç TCK md. 299’da ayrıca düzenlenmiştir. Cumhurbaşkanına hakaret suçunun cezası 1 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası olup kovuşturulması Adalet Bakanlığı’nın iznine tabidir. Hakaret suçunun alenen bir işlenmesi halinde verilecek ceza 1/6 oranında arttırılır. Bu konu ile ilgili detaylı yazımızı https://mdmhukuk.com/cumhurbaskanina-hakaret-sucu-ve-cezasi/ linkini tıklayarak okuyabilirisiniz.
Hakaret Suçu Şikâyet, Zamanaşımı ve Uzlaştırma
Hakaret suçunda şikâyet süresi hakareti ve hakaret edeni öğrenilmesinden başlayarak 6 ay olup bu suç şikâyete tabi bir suçtur.
Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret suçu ise suçun temel şeklinden farklı olup şikâyete tabi değildir. Bu sebeple şikâyet süresi de bulunmamaktadır. Bu suçta savcı resen soruşturma başlatır.
Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret suçu dışında, tüm hakaret suçları için taraflar arasında uzlaştırma yapılması gereklidir.
Hakaret Suçunda Görevli Mahkeme
Hakaret suçunda görevli mahkemeler asliye ceza mahkemeleridir.
Hakaret Davası Açma, Hakaret Davası Nasıl Açılır? Hakaret Davası Cezası Kaç TL 2022
Öncelikli olarak belirtmek gerekir ki hakaret davası bir ceza yargılaması ve kamu davasıdır. Ceza yargılamalarında davayı taraflar açmaz. Taraflar ancak cumhuriyet başsavcılıklarına suç duyurusunda bulunarak dava açılmasını talep ederler. Davalar cumhuriyet başsavcılığı tarafından açılır. Cumhuriyet başsavcılıkları kendilerine gelen şikayetin ardından soruşturma yaparlar. Yapılan soruşturma neticesinde şüphelinin hakaret suçu işlediği kanaatine varırlarsa dosya ilk olarak 5271 sayılı Ceza Muhakeme Kanununun 253/1-a maddesi uyarınca uzlaştırma bürosuna gönderilir. Zira hakaret suçu uzlaştırmaya tabidir. Bu aşamada uzlaşma olmaması halinde iddianame düzenlenerek kamu davası açılır.
Hakaret davasında yapılan yargılama sonucunda kişi üç aydan iki yıl kadar hapis cezası veya adli para cezası alabilir. Ancak suçunun nitelikli hallerinde cezada artırım yapılabilir. Adli para cezasına hükmedilmesi durumunda verilecek süreye bağlı olarak değişebilmektedir.
Hakaret Davası Zamanaşımı Nedir? Hakaret Suçu Şikayete Bağlı Mı?
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 73/1 maddesi uyarınca soruşturması ve kovuşturulması şikayete tabi suçlar failin öğrenilmesinden itibaren 6 ay içerisinde şikayet edilmemeleri halinde zamanaşımına uğrarlar. Hakaret suçu da Türk Ceza Kanununun 131.maddesinde şikayete tabi kılındığı için failin öğrenilmesinin ardından 6 ay içinde şikayet edilmemeleri halinde zamanaşımına uğrar.
Hakaret Davası Nasıl Sonuçlanır? Hakaret Davası Sonuçları
Yapılan yargılamada 2 farklı karar çıkabilir. Sanık kendisine isnat edilen suçlardan dolayı ceza alabilir veya beraat edebilir. Sanığın suçlu bulunması durumunda da farklı kararlar verilebilir. Bu durumda sanık hapis cezası veya adli para cezası alabilir. Ayrıca sanık hakkında ceza verilerek hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı da verilebilir.
Hakaret Davasında Ne Kadar Tazminat Alınır? Hakaret Nedeniyle Tazminat Davası
Hakaret davası bir kamu davasıdır ve bir ceza yargılamasıdır. Ceza yargılamasında tazminat istenmez. Tazminat alabilmek için hukuk mahkemelerinde tazminat davası açılması gerekmektedir. Bu ise ceza yargılamasından başka bir süreçtir. Bir kişinin size hakarette bulunduğu gerekçesiyle hem cumhuriyet başsavcılığına suç duyurusunda bulunup hem de asliye hukuk mahkemelerinde tazminat davası açabilirsiniz. Ancak bu durumda ceza davası bekletici mesele sayılacağından hukuk hakimi ceza yargılamasının sonucunu bekleyecektir. Bunların neticesinde hükmedilecek olan hakaret nedeniyle manevi tazminat miktarı ve hakaret nedeniyle maddi tazminat miktarı gördüğünüz maddi zarar, uğradığınız itibar kaybınız gibi etmenlere bağlı olarak değişebilir.
Hakaret Nedeniyle Tazminat Davası Nasıl Açılır?
Yukarıda bahsedildiği gibi suç duyurusundan ayrı olarak hukuk mahkemelerinde hakaret nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası açılabilir. Bunun için 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 25.maddesi uyarınca davacının yerleşim yerinde bulunan asliye hukuk mahkemelerine bir dilekçe vermek suretiyle tazminat davası açılabilir. Bu davalarda avukatla takip zorunlu olmamakla birlikte süreci avukat aracılığıyla yürütmekte fayda vardır.
Hakkımda Hakaret Davası Açılmış, Hakaret Davasında Nasıl Savunma Yapılır?
Hakkınızda bir hakaret davası açılmışsa öncelikli olarak bir avukata başvurmanızda fayda bulunmaktadır. Zira yargılamaların yürütülmesi yalnızca kanun hükümleriyle değil, bu hükümlerin yorumlanması suretiyle yapılan doktrin çalışmaları ve bu doğrultuda verilen yüksek mahkeme kararlarıyla da yapılmaktadır. Hakaret davalarında ise yüksek mahkeme içtihatları büyük önem teşkil etmektedir. Zira kişiler her kelimeyi kendilerine hakaret olarak algılayabilir. Ancak kişilerin hakaret olarak algıladığı her kelime hakaret olarak nitelendirilemez. Zira ağır eleştiri de hakaret olarak nitelendirilemez. Bu bağlamda savunmada, kullanılan kelimelerin hakaret içermediğini belirten kararlar Yargıtay kararlarının bulunması savunmayı güçlendirecektir.
Yargıtay 18. Ceza Dairesinin 07.12.2016 T., 2015/33232 E., 2016/18820 K.
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
1- Hakaret fiilinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye yönelik olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kamu görevlileri veya sivil vatandaşa yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir.
Öte yandan kendilerine belirli idari yetkiler verilmiş görevlilerin, sözlerine ve eylemlerine getirilen eleştirilere daha fazla hoşgörü göstermeleri gerektiği AİHM içtihatlarında kabul edilmektedir. AİHM, kamu görevlilerine karşı yapılmış hakaret içerikli ifadelerle ilgili bir başvuruda, başvuruya konu sözlerin, kamuoyunun söz konusu görevlinin performansına duyduğu güveni ortadan kaldırmaya yönelik gerçek bir tehlike meydana getirip getirmediğini incelemektedir.
Somut olayda, sanığın, katılana yönelik söylediği “kim oluyorsun sen çingene” şeklindeki ifadesinde geçen “çingene” sözü, Türk Dil Kurumunun Güncel Sözlüğünde “Hindistan’dan çıktıkları söylenen, dünyanın çeşitli yerlerinde yaşayan bir topluluk” olarak tarif edilmiş olup, sanığın “çingene” ifadesi ile halen ülkemizde kendilerini “roman” olarak nitelendiren ve Avrupa’dan Türkiye’ye göçetmiş vatandaşlarımızı kast etmesi karşısında; bu sözlerin katılanın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmaması nedeniyle, hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, mahkumiyet kararı verilmesi,
2- Hükümden sonra 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34.maddesi ile değişik CMK’nın 253/1.maddesi uyarınca tehdit suçunun uzlaşma kapsamına alınması karşısında, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık … müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki isteme aykırı olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine 07.12.2016 tarihinde hakaret suçu bakımından oy çokluğuyla, tehdit suçu bakımından ise oy birliğiyle karar verildi.
Hakaret Davası Açma hakkında daha detaylı bilgi için bizimle iletişime geçin.