

İcra ve İflâs Kanunu Uyarınca Elektronik Ortamda Yapılacak Satışların Usulü Hakkında Yönetmelik


Haksız Tutuklama Nedir?
Makale Başlıkları
Israrlı Takip Suçu Nedir?
Israrlı takip suçu, mağduru rahatsız eden veya taciz eden kişinin, hukuki bir engelleme olmaksızın sürekli olarak takip etmesini ifade eder. Bu suç, genellikle kişinin mahremiyetine ve güvenliğine saldırı anlamına gelir. Israrlı takip suçu, kişinin psikolojik ve duygusal sağlığını olumsuz etkileyebilir ve mağdura ciddi bir rahatsızlık ve korku yaşatabilir.
Israrlı takip suçuyla ilgili yasal düzenlemeler, ülkeye göre değişiklik gösterebilir. Birçok hukuki sistemde, mağduru sürekli olarak takip eden kişinin kasıtlı olarak rahatsızlık verme niyeti olduğunda suç işlediği kabul edilir. Bu suçun cezai sonuçları da yine ülkenin yasalarına ve mevzuatına göre değişir.
Israrlı takip suçuyla karşılaşan mağdur, derhal yetkililere başvurmalı ve durumu bildirmelidir. Yasal süreçlerin başlatılması için delillerin toplanması ve tanıkların ifadelerinin alınması önemlidir. Ayrıca, mağdur psikolojik destek ve güvenlik önlemleri konusunda da yardım almalıdır.
Özetle, israrlı takip suçu, kişinin rahatsız edici şekilde sürekli olarak birini takip etmesini ifade eder. Yasalar ve düzenlemeler, bu suçun cezai sonuçlarını belirler. Mağdur, derhal yetkililere başvurarak hukuki sürecin başlatılmasını sağlamalı ve gerektiğinde psikolojik destek almalıdır.
Israrlı takip suçu, özellikle kadına yönelik şiddet vakalarında sıkça karşılaşılan bir suçtur. 6284 sayılı “Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun” ve 5237 sayılı “Türk Ceza Kanunu” kapsamında değerlendirilir. Bu suç, şiddet uygulayan kişinin, mağdurun hayatını takip etmesi, sürekli olarak ulaşmaya çalışması veya sık sık rahatsız edici davranışlarda bulunması durumunda ortaya çıkar.
Bu tür davranışlar, mağdurun hayatını olumsuz yönde etkileyecek boyuta ulaştığında ısrarlı takip suçu olarak değerlendirilir. 6284 sayılı kanun, mağdurun korunması için çeşitli önlemler getirmekte ve suç işleyen kişilere yönelik cezai yaptırımlar öngörmektedir. Bu kapsamda, ısrarlı takip suçu işleyen kişilere hapis cezası ve para cezası gibi cezalar uygulanabilir.
Israrlı takip kavramı hukukumuzda ilk kez 2012 yılında 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunla birlikte yerini almıştır. Bu kanuna dayanarak çıkarılan 2013 tarihli yönetmelikte de ısrarlı takip mağdurları korunacak kişiler olarak gösterilmiştir.
Kişi güvenliği, huzuru açısından önem taşıyan bu fiilin Türk Ceza Kanunu’nda ayrı bir suç olarak düzenlenmesi 12.05.2022 tarihinde yapılan kanun değişikliği ile 123/A maddesinin eklenmesiyle gerçekleşmiştir. Birinci fıkrada basit hali, ikinci fıkrada ise nitelikli hali yer almaktadır.
Bu suç 123. maddede bulunan kişilerin huzur ve sükûnunu bozma suçunun özel şekilde düzenlenmiş halidir. Bu maddenin amacı kişilerin güvenli, huzurlu bir ortamda, başkası tarafından rahatsız edilmeden yaşam sürmesini, kişilerin manevi varlığına karşı bir ihlalin gerçekleşmesini engellemektir.
Mağdurun istememesine rağmen fail tarafından ısrar arz eden bir şekilde mağduru fiziken takip ederek ya da başka araçlarla ve hukuka aykırı bir davranışla rahatsız olmasına sebep olan, huzurunu bozan, güvenliğini tehlike altına sokan filler ısrarlı takip suçunu oluşturur.
Israrlı takip fail ve takip yöntemi açısından sınıflandırılabilir. Fail; eski eş, eski sevgili, tanıdık veya yabancı biri olabilir. Yöntem için de gerçek ve siber takip gibi ayrımlar yapılabilir.
Kadına yönelik şiddeti engelleme amacını da özellikle barındırmaktadır. Kadına yönelik şiddette düzenlenen daha ağır ve ciddi suçlar bakımından ısrarlı takip bu suçların ilk basamağı olabilmektedir. Bu düzenleme önceden tespit edip suçun işlenmesini önlemek ve daha büyük zararların meydana gelmesine engel olmak açısından önem taşımaktadır.
Somut olaylara bakıldığında çoğunlukla yaralama, öldürme suçlarından önce ısrarlı takip söz konusudur. Israrlı takip bildirildiğinde dikkat edilmez, gerekli önlemler alınmaz ve kişi güvenliği sağlanmazsa geri dönüşü olmayan çok daha ağır sonuçlarla karşılaşmak mümkündür.
Israrlı Takip
TCK Madde 123/A- (1) Israrlı bir şekilde; fıziken takip etmek ya da haberleşme ve iletişim araçlarını, bilişim sistemlerini veya üçüncü kişileri kullanarak temas kurmaya çalışmak suretiyle bir kimse üzerinde ciddi bir huzursuzluk oluşmasına ya da kendisinin veya yakınlarından birinin güvenliğinden endişe duymasına neden olan faile altı aydan iki yıla kadar hapis cezası verilir.
(2) Suçun;
a) Çocuğa ya da ayrılık kararı verilen veya boşandığı eşe karşı işlenmesi,
b) Mağdurun okulunu, iş yerini, konutunu değiştirmesine ya da okulunu veya işini bırakmasına neden olması,
c) Hakkında uzaklaştırma ya da konuta, okula veya iş yerine yaklaşmama tedbirine karar verilen fail tarafından işlenmesi, hâlinde faile bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir.
(3) Bu maddede düzenlenen suçun soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlıdır.
Bu düzenlemeyle kişinin bazı hukuki menfaatleri korunmak istenmiştir. Bunlar Anayasanın 17,19 ve 20. Maddelerine dayanan haklardır. Kişinin dokunulmazlığı, maddi ve manevi varlığı, kişi hürriyeti ve güvenliği, özel hayatın gizliliği şeklinde sayılabilir.
Suçun Unsurları
Suç seçimlik hareketlidir. Maddi unsur iki seçimlik hareketten oluşmaktadır. Birincisi ısrarlı biçimle fiziken takip, ikincisi iletişim araçlarıyla ya da üçüncü kişiler aracılığıyla temas kurmaya çalışmaktır.
Her iki hareket için ısrar kurucu unsurdur. Israr söz konusu hareketin tekrarlanarak yapılmasını gerektirir. Kaç kez tekrarlanması gerektiğiyle alakalı bir düzenleme yoktur somut olaya göre ısrarın varlığı tespit edilir.
Hareketin en az iki kere yapılması gerekir ancak bu her zaman geçerli değildir. Yargıtay da bir kararında gün içinde bir mesaj ve bir aramayı ısrar için yeterli görmemiştir (18. CD. 2019/12883).
Israrın varlığının tespiti açısından mağdurun rahatsızlığını bildirmesi ancak failin bunu bilerek hareketlerine devam edip etmemesi de önemlidir. Israr yoksa bu suçtan söz edilemez.
Israrlı Fiziken Takip
Seçimlik hareketli suç olması sebebiyle yalnızca kanunda gösterilen hareketler sonucunda meydana gelir. Bir kimseyi takip etmek fiziksel yakınlığı korumak, peşinden gitmek, yakınlarında ve gittiği yerlerde bulunma şeklinde olabilir.
Takibin suçu oluşturması için fiziken olması şarttır. Teknolojik imkânlarla uzaktan takip etmek ısrarlı takip suçunu oluşturmaz ama özel hayatın gizliliğini ihlal sebebiyle sorumluluk doğması mümkündür.
Israrlı Bir Şekilde Temas Kurmaya Çalışmak
Fail fiziki takipten farklı bir yöntemle mağdurla ısrarlı bir şekilde iletişime geçmeye çalışmaktadır. Bu üç şekilde olabilir:
· Haberleşme ve iletişim araçlarını kullanma
· Bilişim sistemlerini kullanma
· Üçüncü kişileri kullanma
Israrlı takip suçunu işleyen failin cezalandırılabilmesi için kanunda yazılı hareketlerin ısrarla yapılması dışında mağdur için ciddi bir huzursuzluk ve güvenlik endişesi yaratmalıdır. Mağdurun yakınlarını hedef alması da mümkündür.
Suç bir zarar suçu olarak karşımıza çıkar. Bu zarar, ciddi huzursuzluk ve güvenlik endişesi olarak yansımaktadır. Suçtan söz edebilmek için zarar ve hareket arasındaki nedensellik bağının varlığı gerekir.
Israrlı takip suçu kasten işlenebilen bir suçtur.
Israrlı Takip Suçunun Cezası
Temel hali için öngörülen ceza 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası, nitelikli hali için bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıdır. Ceza süreleri sebebiyle temyiz edilemez, istinafta kesinleşir. (CMK-286)
Şikâyet Süresi
Israrlı takip şikâyete tabi suçlardandır. Mağdurun dava zamanaşımı süresini geçirmeden faili ve fiili öğrenmesinden itibaren 6 ay içinde şikayetçi olması gerekir.
Zamanaşımı
Türk Ceza Kanunu’nun 66. maddesine göre bu suç için öngörülen dava zamanaşımı süresi 8 yıldır.
Uzlaştırma kapsamı dışında tutulan suçlar arasındadır (CMK-253). Şikayetle başlayan muhakeme uzlaşmayla sona eremez.
Görevli mahkeme asliye ceza mahkemesidir.
Israrlı takip suçunun temel hali için tutuklama tedbirine başvurulamaz. Ancak nitelikli haller için tutuklama tedbiri uygulamak mümkündür. Şartlar varsa her iki hal için de adli kontrol uygulanabilir.
Uzlaştırma
Israrlı takip suçu, Türk Ceza Kanunu’nun yanı sıra Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253/3. maddesi çerçevesinde ele alınır. Bu suç, taraflar arasında uzlaşma prosedürü uygulanmasını gerektirmeyen bir suçtur. Bu nedenle, ısrarlı takip suçu açısından uzlaşma hükümleri uygulanamaz.
Görevli Mahkeme ve Yargılama
Israrlı takip suçu ile ilgili yargılama işlemi, Asliye Ceza Mahkemesi tarafından yürütülür. TCK m.123/A-1’de belirtilen temel hali için, suçun üst sınırı 2 yıl olduğundan basit yargılama usulü uygulanacaktır. İkinci fıkrada düzenlenen nitelikli hallerin yargılaması ise CMK’nın genel yargılama usulüne uygun olarak yapılacaktır.
Avukat İsteme Hakkı
Israrlı takip suçlarında mağdurun vekili yoksa, yasal süreç boyunca kendisine ücretsiz bir avukat atanması talep edilebilir (CMK m.234). Mağdurun avukat isteme hakkı, davaya katılma durumunda da devam eder (CMK m.239/1).
Soruşturma aşamasında savcılık veya kovuşturma aşamasında mahkeme, mağdura bir avukat görevlendirilmesi için ilgili baroya müzekkere yazarak avukatın görevlendirilmesini sağlayabilir.
Suçun Özel Görünüş Biçimleri
1. Teşebbüs
Suç teşebbüs aşamasında kalabilir. Kişi suça elverişli hareketlerin icrasına başlayıp elinde olmayan sebeplerle tamamlayamadığı hallerde teşebbüsten dolayı sorumludur. Teşebbüs halinde cezalar indirilir.
2. İştirak
Bu suça iştirak mümkündür. Suçu birden fazla kişi birlikte işleyebilir. Üçüncü kişi müşterek fail ya da yardım eden sıfatıyla cezalandırılabilir.
Suça azmettiren suçun cezasıyla cezalandırılır.
3. İçtima
Farklı zamanlarda aynı kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi halinde zincirleme suç hükümleri uygulanır ve ceza kanunda belirtilen oranda artırılarak verilir. Israrlı takipte ise birden fazla davranış tek bir suçu oluşturur dolayısıyla zincirleme suç hükümleri uygulanamayacaktır.
Fikri içtima
Fail bir fiille birden fazla suçun oluşmasına sebep olursa bunlardan en ağır cezayı gerektiren suçtan dolayı cezalandırılır (TCK44). Fiille birlikte tek sonuç meydana gelse de farklı ihlaller doğmalıdır.
Israrlı takiple birlikte ayrıca cezalandırılmanın mümkün olduğu bazı suçlar; tehdit, hakaret, kasten yaralama, şantaj suçlarıdır.
Adli Kontrol ve Hapis Cezasının Ertelenmesi
Israrlı takip suçuna ilişkin verilen hapis cezası, bazı koşullar altında adli para cezasına çevrilebilir. Ayrıca, mahkeme tarafından verilen hapis cezasının infazından şartlı olarak vazgeçilmesi, yani ertelenmesi mümkündür.
TCK-Madde 51- (1) İşlediği suçtan dolayı iki yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkûm edilen kişinin cezası ertelenebilir. Bu sürenin üst sınırı, fiili işlediği sırada on sekiz yaşını doldurmamış veya altmış beş yaşını bitirmiş olan kişiler bakımından üç yıldır.
Bu erteleme kararı, suçun niteliğine, sanığın durumuna ve diğer çeşitli faktörlere göre verilir. Israrlı takip suçu nedeniyle verilen hapis cezasının da ertelenmesi mümkündür ve bu durumda, sanık belirli şartları yerine getirdiği takdirde hapse girmekten kurtulabilir.
Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması
CMK-231/5- Sanığa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda hükmolunan ceza, iki yıl71 veya daha az süreli hapis veya adlî para cezası ise; mahkemece, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir. Uzlaşmaya ilişkin hükümler saklıdır. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, kurulan hükmün sanık hakkında bir hukukî sonuç doğurmamasını ifade eder.
Emsal Yargı Kararları
Yargıtay 14. Ceza Dairesi’nin verdiği kararda
“…Katılanın aşamalardaki samimi anlatımları, sanığın ikrar içerikli savunması ile tanığıın beyanları nazara alındığında, suç tarihinden önceki dönemde başkasıyla evli olan katılanı beğenen sanığın olay günü markette gördüğü katılanı ısrarlı şekilde takip edip rahatsız etmesi üzerine
katılanın yanındaki küçük çocuğuyla birlikte marketten ayrıldığı ve sanığın peşinden takip ettiği katılanın oturduğu binanın önüne gelerek içeriye girmesinin ardından bir süre daha bina önünde beklediği tüm dosya içeriğinden anlaşıldığından
sanığın eyleminin TCK’nın 123/1. maddesinde düzenlenen kişilerin huzuru ve sükununu bozma suçunu oluşturması nedeniyle bu suçtan mahkûmiyetine karar verilmesi gerekirken suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde cinsel taciz suçundan beraatine hükmedilmesi…” suç vasfının tayinindeki yanılma, bozmayı gerektiren bir sebep olarak görülmüştür.
Yargıtay 14. Ceza Dairesi Karar: 2015/ 9030
Sanık, davaya müdahil olan mağdur ile daha önce sevgili olarak birlikte yaşamış ve ayrılmıştır.
Mağdur sanığın barışma teklifini ısrarla reddetmesine rağmen, sanık, ısrarla mağduru takip ederek evinin etrafında dolaşmış, mağduru gördüğü anda da evlenme teklif etmiştir.
Sanık hakkında cinsel taciz suçu nedeniyle verilen mahkumiyet hükmü yanlıştır, sanığın TCK md. 123’te düzenlenen kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu nedeniyle cezalandırılması gerekir.