Kaçakların Yargılanması Güvence Belgesi
Makale Başlıkları
Kaçakların Yargılanması: Güvence Belgesi Nedir?
Kaçakların yargılanması, uluslararası hukukun giderek ön plana çıkan bir meselesidir. Dünya genelindeki göç hareketlerinin artması, kaçakların haklarının nasıl korunacağı sorusunu beraberinde getiriyor. Peki, bu hakları nasıl koruyabiliriz?
İşte bu noktada “Güvence Belgesi” devreye girer. Bu belge, kaçaklar ve sığınmacılar için adil yargılanma hakkını garanti altına alır. Aynı zamanda, temel insan haklarının korunmasını da sağlar. Makalemizde, bu belgenin kaçakların yargılanmasındaki kritik rolünü detaylı olarak inceliyoruz.
Ceza hukukuna hâkim ilkelerden biri olan adil yargılanma hakkı kapsamında; sanığın veya şüphelinin savunma hakları korunmaktadır. Sanık veya şüpheli, soruşturma ve kovuşturma aşamalarında savunma hakkını kullanmalıdır. Bu, Anayasal bir hak olarak vatandaşlara sağlanmalıdır.
Kişinin hakkında yürütülen soruşturma ve kovuşturma aşamalarında bu gibi hakları bulunmakla beraber birtakım yükümlülükleri de bulunmaktadır. “Şüpheli ya da sanığın, devam eden yargılama süreci vardır. Bu süreçte, yargılamayı bozacak eylemlerden kaçınmalıdır. Eğer bir şüpheli ya da sanık, yargılama sürecine bilinçli engel olursa, ‘kaçaklık’ kararı alınabilir.
Kaçak şüpheli veya sanık, 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun 247 ve 248. maddelerinde açıklandığı üzere; hakkındaki soruşturmanın veya kovuşturmanın sonuçsuz kalmasını sağlamak amacıyla yurt içinde saklanan veya yabancı ülkede bulunan ve bu nedenle Cumhuriyet savcısı veya mahkeme tarafından kendisine ulaşılamayan kişidir.
Kaçak şüpheli veya sanık, gaipten farklı olarak bu durumu bilinçli şekilde kendisi meydana getirmektedir. Şüpheli veya sanığın kaçak olması hakkında soruşturma veya kovuşturma yapılmasına engel değildir.
Lakin kaçak sanık hakkında sorgusu yapılmaksızın mahkûmiyet kararı verilmesi mümkün değil. “Sanığın sorguda ve duruşmada bulunma hakkı vardır. Bu hak, adil yargılanma hakkının bir parçasıdır. Aynı zamanda, savunma hakkının kullanılmasında da zorunludur.
Kaçaklık Kararı Verilmesi İçin Aranan Şartlar
Kaçaklık kararını; soruşturma aşamasında şüpheli hakkında soruşturmayı yapan savcılık, kovuşturma aşamasında sanık hakkında ceza davasının açıldığı mahkeme verebilmektedir. Kaçaklık kararının verilebilmesi için aranan şartlar 5271 sayılı CMK’nın 247. maddesinin 2. fıkrasında sayılmıştır. Bunlardan kısaca bahsedecek olursak:
1-Şüpheli veya sanığa ulaşılamıyor olunmalıdır.
Soruşturma aşamasında savcılık, kovuşturma aşamasında ise mahkeme şüpheli veya sanık hakkında kaçaklık kararını vermeye yetkili makamlardır. Ulaşılamama haline şüpheli veya sanığın kendi iradesiyle bilinçli olarak yol açması gerekmektedir. Ulaşılamama durumunun oluşması için birtakım koşulların bir arada bulunması gerekir. Bu şartlar şu şekildedir;
· Şüpheli veya sanık kendisi hakkında yapılan, bilgi sahibi olduğu soruşturma veya kovuşturmanın sonuçsuz kalmasını sağlamak amacıyla bilinçli bir şekilde hareket etmelidir.
· Şüpheli veya sanık, soruşturmanın veya kovuşturmanın sonuçsuz kalmasını amaçlayarak yurt içinde saklanmalı veya yabancı ülkede bulunuyor olmalıdır.
· Mahkemenin şüpheli veya sanığa ulaşamaması şüpheli veya sanığın saklanması veya kendisine ulaşılmasını engellemesinden kaynaklanmalıdır.
2- Şüpheli veya sanığın işlediği suç kaçaklık kararı verilebilecek katalog suçlardan olmalıdır.
Hakkında ilgili kanunun 248. Maddesinin 2. Fıkrasında sayılan suçlardan yargılama yapılan şüpheli veya sanık Cumhuriyet savcısı veya mahkeme tarafından kendisine çıkartılan usulüne uygun tebligata uymaz veya zorla getirme kararı da sonuçsuz kalırsa Cumhuriyet savcısı veya mahkeme şüpheli/sanık hakkında öncelikle ilan yoluyla çağrı yapar.
Ardından yapılan çağrıya uymayan şüpheli/sanık hakkında usulüne uygun ilan işlemlerinin yapıldığı anlaşılırsa 15 gün içinde başvurmayan şüpheli veya sanık hakkında kaçaklık kararı verilir.
Her ne kadar sorgusu yapılmamış sanık hakkında mahkûmiyet kararı verilemeyecek olsa da kovuşturma işlemlerinin devam etmesinin önünde herhangi bir engel bulunmamaktadır.
Duruşma yapılacak yargılamalarda ise kaçak sanığın müdafiinin bulunmadığı anlaşılırsa mahkemenin sanığa barodan müdafii atanmasını talep edebilir. Şüpheli/sanık hakkında kaçaklık kararı verilebilecek katalog suçlar CMK 248. maddenin 2. fıkrasında sayılmıştır. Kaçaklık kararı verilebilecek suçları saymak gerekirse bunlar;
- 1. Soykırım ve insanlığa karşı suçlar (madde 76, 77, 78),
- 2. Göçmen kaçakçılığı ve insan ticareti (madde 79, 80),
- 3. Hırsızlık (madde 141, 142),
- 4. Yağma (madde 148, 149),
- 5. Güveni kötüye kullanma (madde 155),
- 6. Dolandırıcılık (madde 157, 158),
- 7. Hileli iflas (madde 161),
- 8. Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti (madde 188),
- 9. Parada sahtecilik (madde 197),
- 10. Suç işlemek amacıyla örgüt kurma (madde 220),
- 11. Zimmet (madde 247),
- 12. İrtikâp (madde 250),
- 13. Rüşvet (madde 252),
- 14. İhaleye fesat karıştırma (madde 235),
- 15. Edimin ifasına fesat karıştırma (madde 236),
- 16. Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar (madde 302, 303, 304, 305, 306, 307, 308),
- 17. Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar (madde 309, 310, 311, 312, 313),
- 18. Silahlı örgüt (madde 314) veya bu örgütlere silah sağlama (madde 315),
- 19. Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk (madde 328, 329, 330, 331, 333, 334, 335, 336, 337),Suçları,
b) Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunda tanımlanan silah kaçakçılığı (madde 12) suçları,
c) Bankalar Kanununun 22 nci maddesinin (3) ve (4) numaralı fıkralarında tanımlanan zimmet suçu,
d) Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda tanımlanan ve hapis cezasını gerektiren suçlar,
e) Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 68 ve 74 üncü maddelerinde tanımlanan suçlarıdır.
3- Şüpheli veya sanık hakkında soruşturma veya kovuşturma başlamış olmalıdır.
Kaçaklık kararı yargılamanın hem soruşturma hem de kovuşturma aşamalarında verilebilmektedir. Savcılık tarafından yürütülen soruşturma aşamasında şüpheli hakkındaki kaçaklık kararını Cumhuriyet savcısı verebilirken kovuşturma aşamasında bu karar mahkemece verilmektedir. Hakkında henüz bu aşamalarda bir işlem bulunmayan şüpheli veya sanık hakkında kaçaklık kararı verilemez.
4- Şüpheli veya sanık tebligata ve zorla getirme kararına uymamış olmalıdır.
Şüpheli veya sanığın savunmasını almak üzere şüpheli veya sanığa usulüne uygun gönderilen tebligata rağmen şüpheli/sanık savcılık veya mahkeme önüne gelmemişse hakkında zorla getirme kararı çıkarılır. Tebligat ve zorla getirme kararının yerine getirilememesi halinde direkt kaçaklık kararı verilmeden önce son aşama olarak gazeteye ilan verilir.
5- Kaçak hakkında ilan verilmiş olmalıdır.
Şüpheli veya sanık tebligat ve zorla getirme yoluyla da savcılık veya mahkeme önüne getirilemezse Cumhuriyet savcısı veya mahkeme kaçaklık kararı verebilmek için son çare olarak ilan yoluyla kaçağa çağrıda bulunur. İlan, savcılık veya mahkeme tarafından yapılan çağrının bir gazete ile şüpheli veya sanığın bilinen konutunun kapısına asılarak yapılır.
Yapılacak ilânlarda şüpheli/sanığa 15 gün içinde gelmezse 248. maddede gösterilen mallara el koyma tedbirlerine hükmedilebileceği de bildirilir. Bir tutanak ile bu işlemlerin yerine getirildiğinin saptanmasından itibaren 15 gün içinde başvurmayan şüpheli veya sanık hakkında kaçaklık karar verilir.
Kaçaklık Kararının Sonuçları
Normal şartlar altında sanığın yokluğunda mahkemede duruşma yapılamazken sanık hakkında kaçaklık kararı verilmesi halinde durum farklıdır. Mahkeme kaçak sanık hakkında duruşma da dahil olmak üzere her türlü kovuşturma işlemini yapabilmektedir. Yalnızca kaçak sanığın sorgusunun yapılmadığı hallerde sanık hakkında hüküm verilemez. Hüküm verilebilmesi için sanığın mutlaka mahkemeye gelmesi ve savunmasını yapması gerekir.
Ayrıca soruşturma veya kovuşturma aşamalarında hakkında kaçaklık kararı verilen şüpheli/sanık için isnat edilen suça ilişkin delillerin toplanmasının önünde bir engel bulunmamaktadır.
Kaçağın Türkiye’de bulunan mallarına, hak ve alacaklarına, kaçağın Cumhuriyet savcısına başvurmasını veya duruşmaya gelmesini sağlamak amacıyla; amaçla orantılı olarak Cumhuriyet savcısının istemi üzerine sulh ceza hâkimi veya mahkeme kararıyla elkonulabilir ve gerektiğinde bu malların idaresi için kayyım atanır. Kaçak yakalanırsa veya kendiliğinden gelerek teslim olursa elkoymanın kaldırılmasına karar verilmelidir.
Kaçağa Güvence Belgesi Verilmesi
Savcılık veya ceza mahkemeleri, ulaşılamayan kaçağı mahkeme veya savcılık huzuruna getirmek için yukarıda açıklanan ilan, tebligat ve benzeri her türlü tedbire başvurabilmektedir.
Kaçak şüpheli veya sanığı soruşturan veya kovuşturan savcılık veya mahkeme bunlara rağmen hala kaçağa ulaşamıyorsa kaçak hakkında duruşmaya geldiğinde tutuklanmayacağına dair bir “güvence belgesi” düzenleyebilir. Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun 246. Maddesinin 1. Fıkrasına göre; mahkeme veya soruşturma aşamasında sulh ceza hakimliği, kaçak şüpheli veya sanık hakkında duruşmaya gelmesi hâlinde tutuklanmayacağına dair verdiği güvence belgesini birtakım koşullara bağlayabilmektedir.
Kaçak şüpheli veya sanığa güvence belgesi verilmesinin amacı; kaçak hakkında duruşma yapılabilmesini, kaçağın savunma hakkını kullanmasını ve neticede ceza davasının sonuçlandırılmasını güvence altına almaktır.
Kaçak şüpheli veya sanık için güvence belgesi, Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun 248/2 maddesinde yer alan katalog suçlar açısından verilebilmektedir. Sanığın yargılandığı bir ceza davasında aldığı güvence belgesi, başka bir suç veya ceza davası için geçerlilik arz etmemektedir. Bazı koşullara bağlı olarak verilebilen güvence belgesinin tutuklama yasağı olan hallerde verilemediği bilinmelidir.
Güvence belgesi, tutuklama tedbirinin yanı sıra yakalama ve gözaltı gibi özgürlüğü kısıtlayıcı tedbirlerin de uygulanmasını engeller. Ancak güvence belgesi verilmiş olsa dahi sanık hakkında arama, el koyma, iletişimin tespiti ve dinlenmesi vb. gibi koruma tedbirlerine başvurulabilmektedir.
Güvence belgesi verilmesi veya verilmemesine dair mahkeme kararlarına CMK m.247/7-8 hükümlerinde açıkça düzenlendiği üzere itiraz edilebilmektedir. Sonuç olarak, mahkeme tarafından güvence belgesi verilmesine ilişkin karara katılan veya savcı; güvence belgesi verilmemesine ilişkin karara sanık veya avukatının itiraz etmesi mümkündür.
Yargı Kararları
Yargıtay 16. Ceza Dairesi E. 2018/4074 K. 2019/1939 T. 25.2.2019
5271 sayılı Ceza Muhakemesi hukukunda tüm deliller toplandıktan sonra kamu davası açılacağı, iddia ve savunma duruşmada dinlenerek, sunulan deliller tartışma konusu yapılmak suretiyle bir celsede hüküm kurulması gerektiği, ancak zorunlu hallerde davanın makul sürede sonuçlandırılmasını olanaklı kılacak surette duruşmaya ara verilebileceği, delillerin ikamesine, iddianamenin kabul kararı okunmasından sonra sanığın savunmasının alınması ile başlanacağı, kanunun ayrık tuttuğu haller saklı kalmak üzere, hazır bulunmayan sanık hakkında duruşma yapılamayacaktır. Bu haller sanığın tebligata rağmen geçerli mazereti olmaksızın duruşmaya gelmemesi veya kaçak konumda bulunmasıdır. Görüldüğü üzere genel kural sanığın bulunduğu ortamda duruşmanın yapılmasıdır.
Sorgusu yapılmamış sanık hakkında mahkumiyet hükmü kurulamaz.(CMK 193/2 ve 247/3) Sanığın savunmasının alınması davanın bitirilmesi için CMK’nın 223/8. maddesinde öngörülen “şart” niteliğindedir.
Dolayısıyla yakalanmayan örgüt mensubu şüpheliler hakkında kamu davası açılmış olması durumunda davanın sonuçlandırılma imkanı bulunmadığından soruşturma evrakı Cumhuriyet Başsavcılığında değil mahkemede beklemiş olacaktır. Bu hal davanın makul sürede bitirilmesi ilkesini de ihlal edecektir.
Sanık olmaksızın yargılama olmaz ilkesinin bazı istisnaları vardır.
Kaçakların yargılanması CMK. 247 ve müteakip maddelerde düzenlenmiştir. 24.11.2016 tarihli ve 6763 sayılı Kanunun 32’nci maddesiyle yapılan değişiklikle “Hakkındaki soruşturmanın veya kovuşturmanın sonuçsuz kalmasını sağlamak amacıyla yurt içinde saklanan veya yabancı ülkede bulunan ve bu nedenle Cumhuriyet savcısı veya mahkeme tarafından kendisine ulaşılamayan kişiye kaçak denir.”
02.01.2017 tarihli ve 680 sayılı KHK’nin 12 nci maddesiyle, Kaçaklık kararı verebilme koşullarını düzenleyen 247/2. fıkrada değişiklik yapılmış ve 01.02.2018 tarihli ve 7072 sayılı Kanunun 11 inci maddesiyle aynen kabul edilerek kanunlaşmıştır. Maddenin son şekli; “Hakkında, 248 inci maddenin ikinci fıkrasında belirtilen suçlardan dolayı soruşturma veya kovuşturma başlatılmış olan şüpheli veya sanığın, yetkili Cumhuriyet savcısı veya mahkemece usulüne göre yapılan tebligata uymamasından dolayı verilen zorla getirilme kararı da yerine getirilemez ise, Cumhuriyet savcısı veya mahkeme;
a) Çağrının bir gazete ile şüpheli veya sanığın bilinen konutunun kapısına asılmak suretiyle ilânına karar verir; yapılacak ilânlarda, onbeş gün içinde gelmediği takdirde 248 inci maddede gösterilen tedbirlere hükmedilebileceğini ayrıca açıklar,
(b) Bu işlemlerin yerine getirildiğinin bir tutanak ile saptanmasından itibaren onbeş gün içinde başvurmayan şüpheli veya sanığın kaçak olduğuna karar verir. (3)
(3) Kaçak sanık hakkında kovuşturma yapılabilir. Ancak, daha önce sorgusu yapılmamış ise, mahkûmiyet kararı verilemez. (2)
(4) Duruşma yapılan hâllerde kaçak sanığın müdafii yoksa, mahkeme barodan bir avukat görevlendirilmesini ister”
Maddede değişiklik yapılmasının amacı, soruşturma safhasının da sisteme dahil edilerek “kaçaklık” kararının verilme koşullarını basitleştirmek ve kolaylaştırmaktan ibarettir. Değişiklik öncesindeki yasal düzenlemeye göre de kaçaklar hakkında kovuşturma yapılmasına engel hal yoktur.