Kasten Öldürmeye Teşebbüs Suçu ve Cezası
Makale Başlıkları
Kasten Öldürmeye Teşebbüs Suçu ve Cezası
Ceza hukukunun en ciddi suçlarından biri olan kasten öldürme, yaşam hakkına yönelik en büyük tehditlerden birini oluşturur. Ancak bazen bu tehlike daha da büyüyebilir: Kasten öldürmeye teşebbüs. Bir insanın hayatına kasıtlı olarak son verme girişimi, hukuk dünyasında büyük bir endişe kaynağıdır.
Bu eylem, suçun işlenmesine teşebbüs eden kişinin niyeti ve hazırlığı hakkında derinlemesine bir inceleme gerektirir. Bu makalede, kasten öldürmeye teşebbüs suçunu ve cezasını ayrıntılı bir şekilde ele alacağız ve yasal çerçevesini inceleyeceğiz. Ayrıca, bu suçun işlenmesine teşebbüsün ciddiyeti ve sonuçları hakkında derinlemesine bir bakış sunacağız.
Suç İşleme Kastı
Kast Türk Ceza Kanunu’nun 21. maddesinde düzenlenmiştir. Kast varlığında fiil fail tarafından bilerek ve isteyerek gerçekleştirilir. Kanunda genel ifadeyle suçların esasen kast ile işlenebileceği anlaşılmaktadır.
İşlenen suç bakımından taksirden söz edebilmek için taksirli halin kanunda açıkça suç olarak düzenlenmiş olması gerekmektedir. Kast suçta manevi unsuru oluşturmaktadır.
Kastın Unsurları
Kastın varlığından söz edebilmek için bilme ve isteme unsurlarının bulunması gerekir. Kastı düzenleyen maddede de bu unsurlardan bahsedilmiştir. Kast failde suçun işlendiği anda bulunmalıdır.
Kasten hareket eden fail suçun tanımında yer alan maddi unsurları bilerek hareket eder, sonuçları öngörebilir. Sonucu öngörebilmek yeterlidir gerçekleşeceğinden emin olmak şart değildir. Suçun temel ve nitelikli haline ilişkin unsurlar fail tarafından bilinmelidir ancak hafifletici sebeplerin bilinmesi gerekmez. Bilmese de fail yararlanacaktır.
Fail bildiği ve öngördüğü unsurları aynı zamanda istemelidir. Kişi özgür iradesi ile istemediği sürece kast meydana gelmez.
Kastın Türleri
Kast doğrudan ve olası kast olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Kanuni düzenlemelerde bu ayrıma açıkça yer verilmemiş suç tanımında “bilerek, bilmesine rağmen, bildiği halde” gibi ifadeler kullanılarak bu suçların sadece doğrudan kastla işlenebileceği gösterilmiştir.
Doğrudan kast ile işlenen bir suçta fail meydana gelecek sonucu öngörmüş ve bunu istemiştir. Zorunlu olarak gerçekleşecek yan neticeler için de doğrudan kastın varlığı kabul edilir.
Olası kastta fail neticeleri öngördüğü halde kabullenerek fiili gerçekleştirir. Olası kastta öngörülen netice ihtimaldir ancak fail buna kayıtsız kalarak hareket eder. Suç olası kastla işlenmişse faile verilecek cezada kanunda belirtilen şekilde indirim yapılacaktır.
Fail suçun nitelikli halini olası kast ile işleyebilir. Bu duruda Yargıtay görüşüne göre nitelikli halden hüküm kurulacaktır.
Madde 21– (1) Suçun oluşması kastın varlığına bağlıdır. Kast, suçun kanuni tanımındaki unsurların bilerek ve istenerek gerçekleştirilmesidir.
(2) Kişinin, suçun kanuni tanımındaki unsurların gerçekleşebileceğini öngörmesine rağmen, fiili işlemesi halinde olası kast vardır. Bu halde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda müebbet hapis cezasına, müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda yirmi yıldan yirmi beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur; diğer suçlarda ise temel ceza üçte birden yarısına kadar indirilir.
Suça Teşebbüs
Suç işlemek amacıyla icra hareketler tamamlanıp sonu meydana geldiğinde suç tamamlanmış olur, kanunda suç karşılığı öngörülmüş yaptırım uygulanır. Bazı hallerde suç tamamlanamayabilir.
Failin elinde olmayan sebeplerle icrai hareketler yarıda kalabilir ya da hareketler tamamlanır ancak başka bir sebeple sonuç meydana gelmez.
Doğrudan suç işlemeye elverişli icrai hareketlere başlanır ancak failin elinde olmayan sebeplerle tamamlanamazsa suça teşebbüs söz konusu olur.
Madde 35– (1) Kişi, işlemeyi kastettiği bir suçu elverişli hareketlerle doğrudan doğruya icraya başlayıp da elinde olmayan nedenlerle tamamlayamaz ise teşebbüsten dolayı sorumlu tutulur.
(2) Suça teşebbüs halinde fail, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığına göre, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine on üç yıldan yirmi yıla kadar, müebbet hapis cezası yerine dokuz yıldan on beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Diğer hallerde verilecek cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadarı indirilir.
Suça Teşebbüsün Şartları
1. Suç İşleme Kastı
Teşebbüs hükümleri yalnızca kasten gerçekleştirilen fiiller hakkında uygulanabilir. Taksirli suçlar bakımından teşebbüsten bahsedilemez. Kastın unsurları olan bilme ve isteme teşebbüs için de aranmaktadır.
Teşebbüsün varlığını belirlerken her olayın özelliğine göre değerlendirme yapılmalıdır, kesin ve net kurallar bulunmamaktadır. Kastın hangi suçu işlemeye yönelik olduğunun tespiti de önem taşımaktadır.
2.İcraya Başlama
Suç belirli aşamalar sonucunda gerçekleşir. Genel bir görüş birliği bulunmamakla beraber düşünce, hazırlık, icra hareketi ve suçun tamamlanması aşamalarından söz edilebilir. Düşünce aşaması failin iç dünyası ile ilişkilidir ve sadece kasıtlı suçlar için geçerli bir aşamadır.
Bu düşüncelerin dış dünyaya suç olarak yansıması ile ceza sorumluluğu ortaya çıkar. Hazırlık hareketleri suç işlemeye elverişli olmayan hareketlerdir. İcra hareketlerinden önce gerçekleştirilir. Bu aşamada suç henüz işlenmemiştir ve failin vazgeçmesi mümkündür.
Hazırlık hareketleri cezalandırılmaz. Ceza verildiği haller istisna oluşturur. Suç işleme kararının icrasına başlamakla hazırlık hareketleri gerçekleştirilir, suçun icrasına başladığında artık hazırlık aşaması son bulmuştur.
3. Elverişli Hareket
Kullanılan araç ve suçun konusu açısından elverişlilik bulunmalıdır. Elverişli hareket eylemin bütününe ilişkindir. Suç bakımından elverişli hareketlerin tespiti olayın özelliğine göre değerlendirilir.
Aracın yetersizliği elverişli olmasından farklıdır. Önemli olan failin elverişli aracı suç işleme kastı ile kullanmasıdır.
4. Suçun Tamamlanamaması
Suç tipinde gösterilen unsurlardan biri gerçekleşmezse suç tamamlanmış olmaz. Teşebbüste failin elinde olmayan sebeplerle icrai hareketler tamamlanamaz ve suç meydana gelmez. Fail suçun icrasından vazgeçerse, sonuçların meydana gelmesini engellerse gönüllü vazgeçme söz konusu olur.
Suça Teşebbüste Ceza
Suçun teşebbüs aşamasında kalması veya tamamlanması durumunda verilecek ceza farklılık gösterecektir. Teşebbüs söz konusu olduğunda suç için kanunda öngörülen cezada indirim yapılacaktır. Teşebbüs halinde öncelikle hakim fiil için belirlenen temel cezayı tespit eder ardından meydana gelen tehlike ve zarara göre indirim uygular.
Kasten Öldürme Suçu
Fail başkasının hayatına kasten son vermektedir. Kasten öldürme suçu 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 81 ve devamındaki maddelerinde düzenlenmiştir. Bu suçun kasten işlenebilmesi için failin bilerek isteyerek eylemi gerçekleştirmesi gerekir. Kasten öldürme suçu yaşayan her insana karşı işlenebilir.
Serbest hareketli suçtur, hem icrai hem de ihmali hareketle işlenebilir. Suçun düzenlenmesi ile korunmak istenen hukuki değer yaşam hakkıdır. Kasten öldürme suçunda görevli mahkeme ağır ceza mahkemesidir. Yetkili mahkeme ise suçun işlendiği yer mahkemesidir.
Madde 81– (1) Bir insanı kasten öldüren kişi, müebbet hapis cezası ile cezalandırılır.
Maddi Unsur
1. Fail
Kasten öldürme suçunun faili herkes olabilir. Suç başkasına karşı işlenmelidir. Failin kim olduğu nitelikli hal bakımından önem taşıyabilmektedir.
2. Mağdur
Mağdur herkes olabilir. Mağdur aynı zamanda suçun konusudur, suç mağdurun üzerinde işlenir. Mağdurda aranan iki özellik insan olması ve hayatta olmasıdır.
Cenin bu açıdan insan olarak kabul edilmez. Doğumla birlikte insan olarak kabul edilmektedir. Doğumdan sonra yaşama imkânının önemi bulunmamaktadır. Ölmüş kişi mağdur olamaz.
3. Hareket
Kasten öldürme suçu her şekilde her araç ile işlenebilir. Kasten öldürme suçu serbest hareketli bir suçtur. Genellikle maddi ve icrai hareket kullanıldığı görülmektedir.
Ateşli silah, delici ve kesici alet, zehir sıklıkla kullanılan araçlardır. Araçların hareketi meydana getirmeye elverişli olması gerekmektedir.
İhmal suretiyle icrai hareketle de işlenebilir. Kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi Türk Ceza Kanunu’nun 83. maddesinde düzenlenmiştir. Suçun ihmali hareketle işlenmesi üç şekilde olabilir.
Kişinin sözleşmeden veya kanundan doğan yükümlülüğüne aykırı ihmalde bulunması, kişinin önceki hareketleri ile başkaları için tehlikeli bir durum yaratmış olması halinde suç ihmali hareketle işlenebilir. Bu hallerden biri gerçekleştiğinde fail ihmal suretiyle icrai davranış ile suç işlemiş olacaktır.
Madde 83– (1) Kişinin yükümlü olduğu belli bir icrai davranışı gerçekleştirmemesi dolayısıyla meydana gelen ölüm neticesinden sorumlu tutulabilmesi için, bu neticenin oluşumuna sebebiyet veren yükümlülük ihmalinin icrai davranışa eşdeğer olması gerekir.
(2) İhmali ve icrai davranışın eşdeğer kabul edilebilmesi için, kişinin;
a) Belli bir icrai davranışta bulunmak hususunda kanuni düzenlemelerden veya sözleşmeden kaynaklanan bir yükümlülüğünün bulunması,
b) Önceden gerçekleştirdiği davranışın başkalarının hayatı ile ilgili olarak tehlikeli bir durum oluşturması, gerekir.
(3) Belli bir yükümlülüğün ihmali ile ölüme neden olan kişi hakkında, temel ceza olarak, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine yirmi yıldan yirmi beş yıla kadar, müebbet hapis cezası yerine on beş yıldan yirmi yıla kadar, diğer hallerde ise on yıldan on beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunabileceği gibi, cezada indirim de yapılmayabilir.
4. Netice
Ölüm gerçekleştiğinde suç tamamlanmış olacaktır. Ölümün gerçekleşip gerçekleşmediğimin tespiti için beyin ölümü esas alınmaktadır. Beyin fonksiyonlarını geriye dönülemeyecek şekilde kaybeder.
5. Nedensellik Bağı
Hareket ve sonuç arasındaki bağlantıyı ifade etmektedir. Tek hareket ve tek netice varlığında tespiti zor olmamaktadır ancak neticenin meydana gelmesinde birden fazla hareketin etkisi varsa nedensellik sorunu ortaya çıkabilir. Sebeplerin çokluğu durumunda hangi hareketlerin kimin hareketlerinin sonuç ile ne kadar bağlantısı var tespit edilmesi gerekmektedir. Cezalandırabilmek için failin gerçekleştirdiği hareket ile sonuç arasında uygun nedensellik bağının varlığı gerekmektedir.
6. Manevi Unsur
Kasten öldürme suçunda kastın varlığı bilme ve isteme unsurları ile anlaşılır. Olası kastta fail sonuçları öngörmesine rağmen fiili işler.
7. Hukuka Aykırılık
Kişinin kendini savunma amacıyla orantılı karşılık vermesi meşru savunma hükümlerinin uygulanmasını sağlar. Kişinin başka şekilde korunma olanağı yoksa tehlikeden korunmak amacıyla başkasını öldürmesi zorunluluk hali oluşturur. Suç bakımından hukuka aykırılığın ortadan kalkabilmesi için hukuka uygunluk sebeplerinden birinin bulunması gerekmektedir.
Kasten Öldürme Suçunun Nitelikli Halleri
Madde 82– (1) Kasten öldürme suçunun;
a) Tasarlayarak,
b) Canavarca hisle veya eziyet çektirerek,
c) Yangın, su baskını, tahrip, batırma veya bombalama ya da nükleer, biyolojik veya kimyasal silah kullanmak suretiyle,
d) Üstsoy veya altsoydan birine ya da eş, boşandığı eş veya kardeşe karşı,
e) Çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı,
f) Kadına karşı,
g) Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle,
h) Bir suçu gizlemek, delillerini ortadan kaldırmak veya işlenmesini kolaylaştırmak ya da yakalanmamak amacıyla,
i) Bir suçu işleyememekten dolayı duyduğu infialle,
j) Kan gütme saikiyle,
k) Töre saikiyle, İşlenmesi halinde, kişi ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılır.
Kasten Öldürmeye Teşebbüs
Fail tarafından öldürmeye elverişli hareketlerin icrasına başlandığı halde failin elinde olmayan sebeplerle hareketler tamamlanamaz ya da sonuç gerçekleşmezse kasten öldürmeye teşebbüs söz konusu olur. Neticesi hareketten ayrılabilen bir suç olan kasten öldürme suçu teşebbüse elverişli suçlardandır. Suç tamamlanır ve mağdur ölürse fail kasten öldürme suçu için öngörülen ceza ile cezalandırılacaktır. Ancak öldürme kastı ile hareket edildiğinde mağdur yaşamaya devam ederse fail hakkında teşebbüs hükümleri uygulanır.
Suçun kasten yaralama mı kasten öldürmeye teşebbüs mü olduğunun tespiti fail hakkında hükmedilecek ceza bakımından büyük önem taşımaktadır. Bu iki suç arasındaki ayırıcı husus manevi unsur olan kasttır. Kasten yaralama suçunda ölüm sonucu istenmemekte daha hafif sonuç istenerek hareket edilmektedir. Failin kastı insan öldürmekse kasten öldürmeye teşebbüs kapsamında cezalandırılacaktır.
Kasten öldürmeye teşebbüste en önemli unsur failin kastıdır. Fail suç tanımındaki unsurları bilmeli ve istemelidir. Kast icra edilen hareketler değerlendirilerek belirlenebilir. Failin olay sürecindeki davranışları dikkate alınarak failin kastının hangi suça yönelik olduğu tespit edilir.
Failin kastının tespitine ilişkin Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 08.07.2008 tarihli E.2008/88, K.2008/184 sayılı kararına göre:
Sonuçlarını bilerek ve isteyerek fiili işleme iradesi olan ve failin iç dünyasını ilgilendiren kast, failin olay öncesi, olay sırası ve olay sonrası davranışları ölçü alınarak belirlenmelidir. Öldürme kastının varlığı ise;
a) Fail ile mağdur arasında olay öncesine dayalı, öldürmeyi gerektirir bir husumetin bulunup bulunmadığı,
b) Olayda kullanılan vasıtanın öldürmeye elverişli olup olmadığı,
c) Mağdurdaki darbe sayısı ve şiddeti,
d) Darbelerin vurulduğu bölgenin hayati önem taşıyıp taşımadığı,
e) Failin fiiline kendiliğinden mi, yoksa engel bir nedenden dolayı mı son verdiği,
f) Olay sonrası mağdura yönelik davranışları, başka bir anlatımla olayın kendine özgü tüm özellikleri dikkate alınarak saptanmalıdır.
1. Fail ile mağdur arasında olay öncesine dayalı, öldürmeyi gerektirir bir husumetin bulunup bulunmaması
Mağdur ve fail arasında öldürmeyi gerektirir husumet bulunuyorsa bu durum fiilin kasten öldürmeye teşebbüs kapsamında olabileceğine dair bir kanı oluşturur. Husumet kasten öldürmeye yol açabilecek derecede olmalıdır.
2. Olayda kullanılan vasıtanın öldürmeye elverişli olup olmaması
Olayda fail tarafından kullanılan araç öldürmeye elverişli ise suçun kasten öldürmeye teşebbüs şeklinde nitelendirilmesi imkânı doğar. Aracın kullanılma şekli de önem taşımaktadır.
3. Mağdurdaki darbe sayısı ve şiddeti,
Fail tarafından gerçekleştirilen davranışın şekli önemlidir. Fiilin işlenme biçimi kastın tespiti konusunda önemli rol oynar. Daha ağır bir şekilde yaralama ve ölümcül darbelerde bulunabilme imkânı varken daha hafif şekilde yaralayan kişi hakkında kasten yaralama hükümleri uygulanacaktır.
4. Darbelerin vurulduğu bölgenin hayati önem taşıyıp taşımaması
Hayati öneme sahip bölgelere vurulması failin öldürme kastı ile hareket ettiğini göstermektedir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu 09.07.2020 tarihli E. 2017/36, K. 2020/357 sayılı karar:
Sanık ile katılan arasında önceye dayalı bir husumetin olup olmadığı belirlenememiştir. Ancak köyde yaşanan su sıkıntısı nedeniyle bir tartışma meydana gelmiştir.
Bu tartışma esnasında sanığın katılana hakaret ve bağırışları olmuştur. Kullanılan tabancanın özellikleri ve öldürücü potansiyeli dikkate alındığında, sanığın eyleminde öldürme kastı bulunduğu düşünülebilir.
Sanık, katılanın bel bölgesine iki kez ateş etmiştir. Bu atışlardan biri katılanın hayati bölgelerine isabet etmiştir, bu da yaşamsal tehlike oluşturmuştur. İlk atıştan sonra bir tanık sanığın silahını almaya çalışırken, sanık ikinci kez ateş etmiştir. Tüm bu olayların ışığında, sanığın davranışlarına bakıldığında, eyleminin öldürmeye yönelik bir kastla gerçekleştirildiği sonucuna varılmıştır.
5. Failin fiiline kendiliğinden ya da engel bir nedenden dolayı son vermesi
Failin daha fazla zarar verme olanağı bulunmasına rağmen başka engel olmadığı halde kendi iradesiyle fiili sonlandırırsa ve mağdura verdiği zarar ciddi boyutta değilse failin kastının yaralama olduğu kabul edilir.
6. Olay sonrası mağdura yönelik davranışları
Fail mağdura hayatta kalabilmesi amacıyla yardımcı olursa yaralama kastı varlığı kabul edilir, öldürme kastından söz edilmez.
Yargıtay 1. Ceza Dairesi 11.12.2017 tarih, E.2017/2007, K.2017/4917 sayılı karar
Sanıklar, olay günü babasına ait terzi dükkânında oturan katılana “Sincar’ın oğlu sen misin?” diye sormuşlar. Katılanın “evet” yanıtı üzerine sanıklar, hep birlikte saldırıya geçmişlerdir.
Bu saldırı sonucu katılanın kafatasında açık çökme kırığı ve baş bölgesinde 7 adet kesi oluşmuş, hayati tehlike oluşturan yaralanmalar meydana gelmiştir. Olay yerinde kanlı bir taş bulunmuştur. Tanıklar, sanıkların ellerinde taş, silah ve makasla katılana saldırdıklarını belirtmişlerdir.
Ayrıca, bazı sanıkların diğerlerini tutarak engellediği de tanıklar tarafından ifade edilmiştir. Doktor raporları, teşhis tutanakları, hedef alınan bölge ve sanıklar ile katılanın ailesi arasındaki husumet dikkate alındığında, sanıkların olay sonrasındaki davranışlarına bakılmıştır. Tüm bu deliller ve ifadeler ışığında, mahkeme sanıkların fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ettiklerine karar vermiştir. Bu kararda bir isabetsizlik görülmemiştir ve tebliğnamedeki bozma düşüncesine katılmamıştır.
Kasten Öldürmeye Teşebbüste Ceza
Kasten öldürme suçu, Ceza Kanununun 81 ve devamındaki maddelerinde düzenlenir. Teşebbüs halinde suçun basit ya da nitelikli haline teşebbüse göre ceza belirlenir.
Fail kasten öldürmenin basit şekline teşebbüs etmişse 35 ve 81. Maddeler uygulanır, cezası 9 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası olarak belirlenmiştir. Nitelikli halinde ise kanundaki düzenlemelere göre belirlenen ceza 13 yıldan 20 yıla kadar hapis cezasıdır.
Yargı Kararları
Yargıtay 1. Ceza Dairesi 26.05.2021 Tarihli E.2020/4920, K.2021/9131 Sayılı Kararı
Sanık ile katılan arasında, katılanın olaydan yaklaşık bir ay önce (20/07/2017 tarihinde) sanığın öz kızına cinsel saldırı eyleminde bulunması nedeniyle husumet bulunduğu, olay günü katılan cenaze namazı kılmakta iken sanığın, katılanın arkasından gelerek bıçakla sol omuz ve sırtının ortasından iki kez bıçakladığı,
bu bıçak darbelerinin birinin öldürücü nitelikte olmasına karşın hayati önemi daha düşük olan omuz bölgesindeki yaranın öldürücü olmaması, katılanın olay yerinden kaçtığı sırada sanığın katılanı takip ettiği, sanığın mağdura sarılarak veya yere düşürerek peş peşe öldürücü darbeler yapma imkanı bulunduğu halde tek öldürücü darbeden sonra bıçak hamlelerinin şiddetini azaltması hususları birlikte değerlendirildiğinde, kastının kasten yaralama suçuna yönelik olduğu kabul edilmiştir.
Yargıtay 1. Ceza Dairesi 26.04.2021 Tarih, E.2021/3186, K.2021/7636 Sayılı Kararı
Oluşa ve dosya kapsamına göre; katılan ile sanık arasında tarla kiralama meselesi nedeniyle husumet bulunduğu, katılanın tarlasında iken sanığın gelip av tüfeği ile katılana üç el ateş ederek birden çok saçma isabetiyle göğüs solda minimal pnömotoraks ve perikardial yaklaşık 2 cm effüzyon, sol akciğer arka taban kısmında parankim içinde laserasyona sebep olan, sol akciğer ön ve dış tarafta parankim sınırında metalik yabancı cisimler saptandığı, sol elde hareket kısıtlılığı sonucu katılanın yaşamını tehlikeye sokacak ve organlarından birinin işlevinin yitirilmesine neden olacak şekilde yaraladığı olayda,
Hedef alınan vücut bölgeleri, kullanılan silahın elverişliliği, yaraların yeri ve niteliği, sanık ile katılan arasında husumet bulunması da dikkate alındığında, sanığın kastının öldürmeye yönelik olduğu anlaşıldığı halde, kasten öldürmeye teşebbüsten cezalandırılmasına karar verilmesi yerine, suç niteliğinin tayininde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde kasten yaralama suçundan hüküm kurulması bozma nedenidir.
Yargıtay 1. Ceza Dairesi 26.01.2021 Tarih, E. 2020/4430 K. 2021/356 Sayılı Kararı
Oluşa ve dosya kapsamına göre; katılan ile sanık arasında tarla kiralama meselesi nedeniyle husumet bulunduğu, katılanın tarlasında iken sanığın gelip av tüfeği ile katılana üç el ateş ederek birden çok saçma isabetiyle göğüs solda minimal pnömotoraks ve perikardial yaklaşık 2 cm effüzyon, sol akciğer arka taban kısmında parankim içinde laserasyona sebep olan, sol akciğer ön ve dış tarafta parankim sınırında metalik yabancı cisimler saptandığı, sol elde hareket kısıtlılığı sonucu katılanın yaşamını tehlikeye sokacak ve organlarından birinin işlevinin yitirilmesine neden olacak şekilde yaraladığı olayda,
Hedef alınan vücut bölgeleri, kullanılan silahın elverişliliği, yaraların yeri ve niteliği, sanık ile katılan arasında husumet bulunması da dikkate alındığında, sanığın kastının öldürmeye yönelik olduğu anlaşıldığı halde, kasten öldürmeye teşebbüsten cezalandırılmasına karar verilmesi yerine, suç niteliğinin tayininde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde kasten yaralama suçundan hüküm kurulması bozma nedenidir.
Yargıtay 1. Ceza Dairesi 27.04.2021 Tarih, E.2020/2481, K.2021/7725 Sayılı Kararı
Olay günü ayrı yaşayan ve boşanma davası devam eden, daha önce de mağduru tehdit eden sanığın, yolda yürüyen mağduru yakalayarak 4 tanesi batına ve göğüse nafiz olup pnömotoraksa, mide ve barsak yaralanmalarına, hayati tehlike geçirmesine neden olan diğerleri hafif nitelikte toplam sekiz bıçak darbesi ile öldürmeye teşebbüs ettiği anlaşılan olayda;
1- Sanığın süregelen sorumsuzluk, darp, tehdit gibi eylemlerinin süreci başlatan ilk haksız nitelikteki hareketler olduğu, dolayısıyla ilk haksız hareketin sanıktan geldiği ve mağdurun bu eylemlere karşı olay sırasında veya öncesinde karşılıklı olarak hakaret ettiği kabul edilse bile, haksız tahrikte dengenin sanık lehine bozulmadığı nazara alınarak sanık hakkında yasal koşulları oluşmayan TCK’nin 29. maddesinin uygulanma olanağı bulunmadığının gözetilmemesi,
2- Sanığın mağdura yönelik nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs eylemi nedeniyle meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı gözetildiğinde, daha vahim hallerin varlığı da düşünülerek 13 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası öngören TCK’nin 35. maddesi uyarınca vasati seviyelerin üzerinde ve fakat üst sınırdan bir miktar uzaklaşılarak cezalandırılması yeterli iken, üst sınıra çok yakın olacak şekilde bir cezaya hükmedilmesi, bozma nedenidir.