Kat İrtifakı Nedir? Farklar Nelerdir?
Makale Başlıkları
Kat İrtifakı Nedir? Farklar Nelerdir?
Kat irtifakı 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununda m.1/2’de düzenlenmiştir. Bu maddeye göre yapılmakta veya ileride yapılacak olan bir yapının başlı başına kullanılmaya elverişli bölümleri üzerinde, yapı tamamlandıktan sonra geçilecek kat mülkiyetine esas olmak üzere irtifak hakları kurulabilir. Buna kat irtifakı denir.
Kat Mülkiyeti Nedir?
Kat mülkiyeti 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununda düzenlenmiştir. Buna göre tamamlanmış bir yapının kat, daire, iş bürosu, dükkân, mağaza, depo gibi ayrı ayrı ve başlı başına kullanılmaya elverişli olanları üzerinde o taşınmazın maliki veya ortak malikleri tarafından kurulan bağımsız bir mülkiyet türüdür.
Kat İrtifakı ile Kat Mülkiyeti Arasındaki Farklar Nelerdir?
Kat mülkiyeti yapı tamamlanmadan kurulamaz. Oysa, yapı tamamlanmadan önce kat irtifakının kurulması mümkündür.
Kat mülkiyeti kişisel olarak kişinin yapıdaki payını gösterirken, kat irtifakı pay sahiplerinin haklarını gösterir.
Kat mülkiyeti esasen kat irtifakının devamıdır. Zira kat irtifakı bir arsa üzerinde ileride kat mülkiyetine konu olmak üzere yapılacak veya yapılmakta olan bir veya daha fazla yapının bağımsız bölümleri için kurulur.
Kat İrtifakı Nasıl Kurulur?
Kat irtifakı arsa maliklerinin kendi aralarında anlaşmaları halinde senet ile tapu siciline tescil ettirmeleri yolu ile kurulur. Eğer malikler anlaşamamışlarsa bu takdirde mahkeme yoluyla kat irtifakının kurulabilmesi mümkündür.
Kat irtifakının kurulabilmesi, arsa maliklerinin arsa üzerinde yapılacak olan yapının üstünde inşa edilecek olan bağımsız bölümlerin kimlere ait olacağı yönünde fikir birliği içinde olmalıdırlar.
Taşınmaz üzerinde kat irtifakı kurulabilmesi için gerekli olan şartlar;
Kat irtifakı kurulacak olan taşınmazın, yapılaşmaya, kat irtifakı kurulmasına ve imar hukuku mevzuatına uygun olması gerekir.
Bütün maliklerin kat irtifakı kurulmasına onay vermesi veya anlaşamama halinde bu hususa ilişkin mahkeme kararı alınması gerekir.
Yapının bütününe ilişkin kat irtifakı kurulması gerekir.
Kat irtifakının kurulması için gerekli olan belgelerin tapu müdürlüğüne sunulması gerekmektedir.
Kat İrtifakının Kurulması İçin Hangi Belgeler Gerekir?
Kat irtifakının kurulması için taşınmazın bulunduğu yerdeki tapu müdürlüğüne bazı belgelerle birlikte başvuru yapılması gerekir. Bu belgeler;
Arsa sahiplerinin T.C. kimliği ve fotokopisi,
Arsa sahiplerinin vesikalık fotoğrafları,
Vaziyet planı,
Aplikasyon projesi
Mimari proje
İnşa edilecek olan yapının yönetim planı belgesi,
İnşa edilecek bağımsız bölümlerin her birinin arsadaki paylarını ve niteliklerini ihtiva eden liste gereken belgelerdendir.
Kat İrtifakı Sahibinin Hakları Nelerdir?
Kat irtifakı sahibinin hakları Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 17.maddesinde düzenlenmiştir.
Bu maddeye göre kat irtifakı sahipleri, paylı arsa üzerinde yapılacak yapının, sözleşmede yazılı süre içinde başlaması ve onaylı projeye uygun şekilde tamamlanması için kendilerine olan borçlarını yerine getirilmesini diğer paydaşlardan karşılıklı olarak isteme ve dava etme hakkına sahiptirler.
Her paydaş kural olarak kat irtifakı kurulmuş payı üzerinde tasarrufta bulunabilir. Mesela kat irtifakını devredebilir, rehnedebilir, satış vaadine konu olabilir veya mirasçılara geçer.
Ancak dikkat edilmesi gereken durum kat irtifakına bağlı arsa payının satılması halinde diğer irtifak hakkı sahiplerinin kanuni ön alım hakkı yoktur. Aksi sözleşmeyle kararlaştırılabilir.
Kat irtifakına tabi arsa üzerinde kat irtifakı hakkıyla bağdaşmayan irtifaklarda kurulamaz. Yine kat irtifakına tabi taşınmazda ortaklığın giderilmesi istenemez. Kat irtifakı sahipleri yapının tamamlanması için kendi aralarından veya dışarıdan bir veya birkaç kişiyi yönetici olarak belirleyebilirler.
Eğer kat irtifakı sahipleri yönetici atanması hususunda anlaşamazlarsa sulh hukuk mahkemesinden istemde bulunabilirler.
KMK m.17/3 gereğince kat irtifakı kurulmuş taşınmazlarda yapı fiilen tamamlanmışsa aynı zamanda bağımsız bölümlerin en az üçte ikisi fiilen kullanılmaya başlanmışsa, kat mülkiyetine geçilmemiş olsa dahi ana taşınmazın yönetiminde kat mülkiyeti hükümleri uygulanır.
Kat İrtifakı Sahibinin Borçları Nelerdir?
Kat irtifakı sahiplerinin borçları KMK. m. 26’da düzenlenmektedir. Kat irtifakı sahipleri bu hakka konu olan paylı arsa üzerinde, ileride kat mülkiyetine çevrilmek üzere yapılacak yapının plana ve sözleşmeye göre tamamlanması için kendilerine düşen borçları zamanında yerine getirmek ve yapı işini dürüstlük kuralları gereğince kolaylaştırmakla karşılıklı olarak yükümlüdürler.
Bundan dolayı ilk önce paya karşılık gelen bedeli ödeme borcunun yerine getirilmesi gerekir.
Kat irtifakı sahibi kendisine düşen görevi yerine getirmelidir. Ama kendisine düşen borçları yerine getirmediği takdirde TBK m.112 vd. uyarınca istemde bulunabilirler. Yine paydaşa noter aracılığıyla ihtar çekilebilir.
İhtardan itibaren 2 ay içerisinde borcunu yerine getirmezse diğer paydaşların yazılı istemi üzerine mahkemeye başvurulabilir. Ve hâkim, onun arsa payının ve kat irtifakının hükme en yakın tarihteki değeri karşılığında, diğer paydaşlara, arsa payları oranında devrine karar verir.
Kat irtifakı sahiplerinden birinin kusuru nedeniyle yapı 5 yıllık süre içerisinde yapılamaz aynı zamanda kat irtifakı düşerse, kusurlu olan taraf diğerlerinin bu yüzden uğradıkları zararı tazmine etmekle yükümlüdür. Tazminat için TBK m. 112 vd. dikkate alınır.
Kat İrtifakı Nasıl Sona Erer?
Kat irtifakının sona erme halleri KMK. m.49 hükmünde yer almaktadır. Kat irtifakı öncelikle yapının tamamlanıp kat mülkiyetine geçmesiyle sona erer. Yapı tamamlandıktan sonra maliklerden herhangi biri kat mülkiyetine geçmek isteminde bulunurlar.
Kat irtifakına konu olan arsanın malikleri, tapu memuruna verecekleri yazılı bir beyanla kat irtifakına ait sicil kaydını sildirerek kat irtifakına her zaman son verebilirler.
Kat irtifakı kendiliğinden de sona erebilir. Mesela arsanın tamamen yok olması, maddi veya hukuki sebeplerle yapı yapılamayacak hale gelmesi veya arsanın kamulaştırılmasıdır. Bu gibi durumlarda terkin resen yapılır.
Kat irtifakının süresi 5 yıldır, bu sürenin sonunda yapı yapılmamış veya bitirilmemiş olursa hak sona erecektir.
Bunun için maliklerden birinin istemi üzerine, sulh hukuk hâkimi, gerektiğinde ilgilileri de dinleyerek, duruma göre kat irtifakının sona ermesine veya belli bir süre için uzatılmasına karar verebilir. Yani kat irtifakının sona erdirilmesi istemi olsa bile sürenin uzatılmasına karar verebilir.
Ama süre uzatılma istenmişse hâkim kat irtifakının sona erdirilmesine karar veremez. Kat irtifakı mahkeme kararıyla da sona erebilir. Ve kat mülkiyeti kütüğündeki kaydı silinir. Mahkeme kararına dayalı sona erme için kararın kesinleşmesi gerekir.
Emsal Yargı Kararları
Yargıtay 5.HD., E. 2021/8603 K. 2021/12349 T. 1.11.2021
Dava dilekçesinde, uyuşmazlık konusu ana taşınmazın ticari arsa olduğu dönemde ticari doğrultuda kat irtifakının kurulduğu, ancak daha sonra belediye tarafından yapılan imar değişikliği ile nedeniyle ticari arsanın konut arsası olarak düzenlenmesi ve belediye tarafından yapılan bu düzenlemeye askı süresi içinde itiraz edilmemesi nedeniyle imar planı kesinleştiğinden taşınmazın malikler tarafından artık ticari arsa olarak kullanabilmesinin mümkün olmadığı;
hak sahipleri arasında düzenlenen kat irtifakının henüz kat mülkiyetine dönüşmediği, mevcut kat irtifakının yapısı ile her bir hak sahibine arsa paylarıyla orantılı ve özdeş olacak şekilde bağımsız bölüm yapılabilmesinin fiziken olanak kalmaması nedeniyle, dava konusu taşınmaz üzerindeki kat irtifakının kaldırılarak müşterek mülkiyete dönüştürülmesi istenilmiştir.
Mahkemece davanın kabulü ile davaya konu … İli, … Mahallesi, 49 ada 237 parsel sayılı taşımaz üzerindeki kat irtifakının iptaline, müşterek mülkiyete dönüştürülmesine karar verilmiş, hükmün bir kısım davalı tarafça istinaf edilmesi üzerine … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2020/855 Esas, 2021/220 Karar sayılı ilamı ile davalıların istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir. Hüküm davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun “kat irtifakının sona ermesi” başlıklı 49. maddesinde kat irtifakına konu olan arsanın maliki veya ortak malikleri, tapu memuruna verecekleri yazılı bir beyanla kat irtifakına ait sicil kaydını sildirerek bu irtifaka her zaman son verebilirler.
Kat irtifakı, buna konu olan arsanın tamamiyle yok olması veya üzerinde yapı yapılamayacak hale gelmesi veya kamulaştırılması ile kendiliğinden sona erer.
Kat irtifakına konu olan arsa üzerinde, bu irtifakın kurulması sırasında verilen plana göre beş yıl içinde yapı yapılmazsa maliklerden birinin istemi üzerine, sulh hakimi, gerektiğinde ilgilileri de dinleyerek, duruma göre kat irtifakının sona ermesine veya belli bir süre için uzatılmasına karar verir. Süre istem üzerine yeniden uzatılabilir. Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde ise;
… İli, … Mahallesi 49 ada 237 parsel sayılı taşınmaz üzerine toplam 6 blok 79 adet bağımsız bölüm yapılmak üzere kat irtifakı tesis edildiği anlaşılmakla, mahkemece yerinde yapılan keşif neticesinde alınan uzman bilirkişi raporuna göre parsel üzerinde fiiliyatta 3 adet 2 katlı işyerinin bulunduğunun bildirildiği ancak bu yapıların kat irtifakı projesine göre yapılıp yapılmadığı hususunda bir ibare olmadığı görülmüştür.
Mahkemece parsel üzerinde bulunan yapıların projesine uygun olup olmadığı, uygun ise yapılan imalatların inşaat seviyesinin belirlenmediği ve mevcut kat irtifakı projesine göre yapı yapılması imkanının bulunup bulunmadığı, yapılması durumunda ilgili belediyesinden sorularak ilgili yapıya iskan alınıp alınmayacağı araştırılmaksızın eksik inceleme ve araştırma neticesinde yazılı olduğu şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
HMK’nın 297. maddesine göre mahkemece verilen kararın hüküm sonucu kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, istek sonuçlarından herbiri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer birer;
açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi ve verilen karar ile iki tarafın leh ve aleyhine hükmedilen görev ve hakların gayet açık ve anlaşılır biçimde yazılması gerekmektedir.
Kabule göre de kat irtifakının terkin edilmesi durumunda tarafların tapuya tescil edilecek paylarının belirlenerek tesciline karar verilmeksizin sadece müşterek mülkiyete dönüştürülmesine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
Anılan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme sonucunda ilk derece mahkemesince yazılı şekilde hüküm tesisi ve bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddi kararı hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irat kaydedilmesine, 01/11/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Yargıtay 15.HD., E. 2008/55 K.2008/2364 T.11.04.2008
Taraflar arasındaki uyuşmazlık kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı yüklenici, davalılar arsa sahibidir. Yanlar arasında noterden düzenleme suretiyle yapılan 20.07.2003 tarihli sözleşme uyuşmazlık konusu değildir.
Davacı yüklenici bu davasıyla, sözleşme gereğince kendisine verilmesi gereken 8 adet dairenin satış yetkisinin verilmesi ve dairenin adına tescilini, binada kat irtifakı kurulması ve binanın iskânının alınıp bitirilmesinin temini kapsamında gereken yetkinin de verilmesini ve davalılar adına ödemiş bulunduğu 5.100,00 YTL’nin de davalılardan tahsilini istemiştir.
Mahkemece mahallinde yapılan keşif sonucu alınan asıl ve ek bilirkişi raporları kapsamından, davacı yüklenici tarafından yapılan binanın imar durumuna ve projesine aykırılıklar taşıdığı anlaşılmaktadır.
İnşaatın yapıldığı arsa, paylı mülkiyet şeklinde davalı arsa sahipleri adına kayıtlı olup, kat irtifakı tesis edilmemiştir. Davacı yüklenicinin sözleşme gereği tapuya hak kazanabilmesi için, binayı imar durumuna uygun hale getirmesi ve tapuda kat irtifakını kurarak iskân ruhsatını alması zorunludur.
Bu itibarla davacı yükleniciye mevcut binayı imara uygun hale getirmek, iskân ruhsatını da almak üzere mahkemece yetki ve uygun mehil verilmesi, inşaat imar durumuna ve projesine uygun hale getirildikten sonra;
mahallinde yapılacak keşifle konusunda uzman bilirkişiden tüm bağımsız bölümler ile bu bağımsız bölümlere bağlı arsa paylarını gösterir ve kat irtifakı listesini içerir şekilde rapor alınması, yükleniciye bu defa kat irtifakını kurmak üzere süre ve yetki tanınması, bu şekilde bağımsız bölümler ve arsa payları belirlendikten sonra arsa paylarına bağlantılı olarak tescil kararı verilmesi gerekir.
Davacının kendisine kalacak bağımsız bölümlerin adına tescilini isteyebilmesi için bu bağımsız bölümlere ait arsa paylarının belirlenmesi ve tapuya işlenmesi yani kat irtifakının kurulması gerekir. Tapu cevabı ve dosya içeriğine göre kat irtifakının kurulmadığı anlaşıldığından mahkemece verilen tescil kararının bu aşamada infaz kabiliyeti yoktur.
HUMK’nın 388 ve 389. maddelerince taraflara bahşedilecek hak ve mükellefiyetlerin hüküm fıkrasında açıkça gösterilmesi gerekir. Mahkemece noter tarafından düzenlenen belgedeki arsa payları esas alınarak ve bu arsa payları da hüküm fıkrasında gösterilmeksizin kat irtifakı kurulmuş gibi yüklenici adına tescil kararı verilmiş olması doğru olmamıştır.
Öte yandan, eser sözleşmeleri her iki tarafa vecibeler yükleyen “karşılıklı taahhütleri havi” tam iki yanlı akit türlerindendir. Davacı inşaatı yapmayı üstlenmiş, karşılığında arsa payı ve daire verilmesi öngörülmüştür.
Yüklenicinin hakettiğini ileri sürdüğü tapuyu alabilmesi, kendisinin bütün vecibeleri yerine getirmesi şartına bağlıdır. Yani eserde bir kısım eksik ve kusurlar varsa, önce bu eksik ve kusurların bedeli ödenecek, ondan sonra tapunun iptali ve tescili sağlanacaktır. Bu kural Daire’mizce birlikte ifa olarak nitelendirilmekte ve açılan bu tür davalarda istikrarlı biçimde uygulanmaktadır.
Somut olayda birlikte ifaya karar verilen kalemler yönünden karara en yakın tarih itibariyle değerlerin belirlenmesi gerekeceğinden bu hususun da mahkemece gözönüne alınması zorunludur. Karar açıklanan nedenlerle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalılar yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına 500,00 YTL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davalılara verilmesine, ödedikleri temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine, 11.04.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.
YARGITAY 23.HD., E.2015/9391 K.2017/2634 T.12.10.2017
DAVA KONUSU İSTEMİN ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili yüklenici şirket ile arsa sahibi davalılar arasındaki 29.07.2010 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereği edimlerini yerine getirerek, 08.02.2013 tarihi itibariyle yapı kullanma izin belgesini aldığını;
… Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/21 D. İş 2013/20 K. sayılı değişik iş kararıyla binanın sözleşmeye uygun olarak yapıldığının tespit edildiğini, buna rağmen davalıların tapuda devir işlemlerini yapmadıklarını ileri sürerek, müvekkilinin hak ettiği bağımsız bölüm tapularının iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar, binanın sözleşmeye uygun yapılmadığını, ayıplı ve eksik olduğunu, sözleşme koşullarına esaslı aykırılıkların bulunduğunu, kat irtifakının kurulmadığını, tüm bağımsız bölümlerin kat irtifaklarının arsa sahipleri adına yapılacağını fakat bunun yerine getirilmediğini savunarak, davanın reddini istemişlerdir. Davalılardan …, davayı kabul ettiğini belirtmiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından;
… Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/21 D.İş sayılı dosyası ile inşaatın eksiksiz olarak tamamlandığı ve kat irtifakının kurulması gerektiğinin belirtildiği, yargılama aşamasındaki bilirkişi raporlarında inşaatta bir takım eksikliklerin belirlendiği ancak bu eksikliklerin arsa sahiplerine isabet eden bağımsız bölümlere ilişkin olmadığı;
aynı zamanda bu eksikliklerin ve değişikliklerin esaslı değişiklikler olmadığı, yükleniciden bu eksiklikleri gidermesinin istendiği ancak kat irtifakı kurulmadığından bahisle değişiklik yapamadıklarını beyan ettiği;
davalıların bu eksikliklerin giderilmesi hususundaki talebi kabul etmedikleri, bilirkişi raporuna itiraz sonucu alınan ek bilirkişi raporunda inşaatın tamamlanmış olduğu, inşaatta yapılan değişikliklerin arsa sahiplerine isabet eden bölümlere ilişkin olmadığı;
kat irtifakı kurulması için bir engel olmadığı, yapı kullanım izin belgesinin alınabilmesi için kat irtifakının kurulmasının şart olmadığının belirtildiği, taraflara kat irtifakının kurulması hususunda anlaşmaları için süre verildiği ancak bu süre zarfında da taraflar arasında anlaşma sağlanamadığı;
davalıların alınan beyanlarında ısrarla kat irtifakının kurulması için taraflarına başvurulmadığını belirtmiş ise de dosya içerisinde … Tapu Sicil Müdürlüğü’ne davalı … tarafından verilen kat irtifakının kurulmasına muvafakat etmediğini içerir dilekçesinin bulunduğu, bu dilekçeye istinaden de tapuda işlem yapılamadığı, aynı zamanda her ne kadar davalılar;
kat irtifakı kurulması için önce taraflarına başvurulması gerektiğini ancak yüklenicinin bunu yapmayarak sözleşme hükümlerini ihlâl ettiğini belirtmiş ise de dosya içerisinde bulunan vekaletname ile arsa sahiplerinin yüklenici davacıya her türlü şekilde kat irtifakı kurmaya;
kaldırmaya, değiştirmeye ilişkin geniş yetkiler verdiği, bu şekilde bir vekaletname verilmesine rağmen ısrarla sözleşme hükümlerinin ihlâl edildiğinden bahisle kat irtifakının kurulmasına yanaşmamalarının iyiniyet ile bağdaşmadığı gerekçesiyle;
davanın kabulü ile davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile 20.04.2015 tarihli bilirkişi raporunda gösterildiği şekilde, davacıya ait bağımsız bölüm hisselerine isabet eden paylar oranında davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, davalı arsa sahiplerine ait bağımsız bölümlere isabet eden paylar oranında ise aynen muhafazasına karar verilmiştir.
Kararı, bir kısım davalılar temyiz etmiştir. 1- Taraflar arasındaki 29.07.2010 tarihli sözleşme uyarınca taşınmaz üzerinde kat iritfakı tesisi ve buna ilişkin masraflar yükleniciye ait olup, dava dosyasında mevcut tapu kayıtlarından taşınmazın arsa vasfı ile tescilli olduğu, tapu kütüğünde kat irtifakı tesisinin yapılmadığı görülmektedir.
Mahkemece, davalılardan Tevfik’in tapu müdürlüğüne hitaben yazdığı 21.02.2013 tarihli dilekçesi sebebiyle kat irtifakı tesisinin yapılamadığı hüküm gerekçesinde tartışılmış ise de, kat irtifakı tesisi ve masraflarının sözleşme gereği yükleniciye ait olduğu gözetilerek masraflar belirlenerek davacıya kat irtifakı masrafları depo ettirilerek hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
2- Mahkemece hüküm fıkrasında 20.04.2015 tarihli bilirkişi raporuna atıf yapılarak tapu iptali ve tescile ilişkin hüküm kurulmuş ise de, bilirkişi raporunda sözleşme ve tasdikli proje gereği olması gerekli bağımsız bölümler, arsa payı ve paylaşım şeması net olarak belirli olmayıp, hüküm bu haliyle infaza elverişli değildir.
Mahkemece, kat irtifakı kurulmayan bağımsız bölümlerin arsa payları belirli olamayacağından, kat irtifakının kurulacakmış gibi teknik bilirkişiye bağımsız bölüm listesi hazırlatılması;
bu listede binadaki tüm bağımsız bölümler için pay tespiti yaptırılması sonrası talep konusu hakkında hüküm fıkrasında bağımsız bölüm ve arsa oranları yazılarak infazda tereddüt oluşmayacak şekilde tescil kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıdaki (1) ve (2) no’lu bentte açıklanan nedenlerle, hükmü temyiz eden bir kısım davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davalılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harçların istek halinde temyiz edenlere iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.