

Anayasa Mahkemesi İptal Kararı Işığında TSK Disiplin Cezası Yargı Yolu


Emeklilikte Yaşa Takılanlar – EYT Düzenlemesi
Makale Başlıkları
Mala Zarar Verme Suçu
Malvarlığına karşı işlenen suçlar bir malın değerinden daha az bir karşılık ödenerek ya da değeri hiç ödenmeden başkasına zilyedin rızası olmadığı halde geçmesi ya da malın zarara uğratılmasıdır. Malvarlığına karşı suçlar Türk Ceza Kanununda belirtilmiştir.
Bu suçlar; hırsızlık, yağma, mala zarar verme, ibadethanelere ve mezarlıklara zarar verme, karşılıksız yararlanma hakkı olmayan yere tecavüz, güveni kötüye kullanma, dolandırıcılık, kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerine tasarruf, bedelsiz senedi kullanma hileli ve taksirli iflas, şirket ve kooperatifler hakkında yanlış bilgi, suç eşyasının satın alınması ve kabul edilmesidir.
Mala zarar verme suçu 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun malvarlığına karşı suçlar kapsamında 151. maddede düzenlenmiştir. 152. madde bu suçun nitelikli halini düzenler.
Bir kimse başkasının taşınır veya taşınmaz malını tahrip eder ya da yok ederse mala zarar verme suçu kapsamında cezalandırılır. Mala zarar veren kişi faildir, kanunda belirtilen zarar neticelerinden biri meydana geldiğinde suç oluşacaktır.
Mala zarar verme suçunda failin yararlanma amacı yoktur. Malvarlığı değerinin mağdurdan faile aktarılması söz konusu değildir. Fail yalnızca mağdurun sahip olduğu malvarlığı değerine zarar vermeyi amaçlar.
Mala zarar verme suçu ancak mülkiyet söz konusuysa mümkün olabilir. Suçun konusunu başkasına ait mallar oluşturmaktadır. Suça konu olan malın bir değer taşıması gerekmektedir. Sahipsiz mallar bu suçun konusunu oluşturmayacaktır.
Fail veya mağdur herkes olabilir. Bir kimse kendi mülkiyetinde bulunan bir mala zarar veriyorsa mala zarar verme suçu oluşmaz. Malın taşınır da taşınmaz olması bu suç bakımından önemli değildir. Suçun oluşabilmesi için belirtilen seçimlik hareketlerden biri gerçekleşmiş olmalıdır.
Başkasına ait malvarlığı değerinde bir zarar meydana gelmelidir. Bu suç için genel kast yeterli görülmüştür. Suçu oluşturan hareketi yapan kişinin bilerek isteyerek yapması kastın varlığını gösterir.
Bu suçun kanunda düzenlenme amacı başkasına ait malvarlığına karşı gerçekleştirilmek istenen ihlallerin engellenmesi, ihlal edildiği takdirde de ihlali ortadan kaldırarak yargılama yapılmasını sağlamaktır.
Mala zarar verme suçu için uzlaşma hükümleri uygulanamaz.
Taksirle Mala Zarar Verme Mümkün Müdür?
Mala zarar verme suçu, Türk Ceza Kanunu kapsamında yer alan ve kasten işlenebilen bir suçtur. Failin, bilerek ve isteyerek mala zarar verme eylemini gerçekleştirmesi gerekmektedir. Taksirle mala zarar verme suçu ise mümkün değildir. Bu suç, yalnızca kasten işlenebilen bir suçtur ve failin kasıt veya kastı olmadan gerçekleştirdiği zarar verme eylemi bu suç kapsamında değerlendirilmez.
Mala Zarar Verme Suçu Şikâyet Süresi, Zamanaşımı ve Uzlaştırma
Mala zarar verme suçu, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 151. maddesinde düzenlenen ve en temel şekli şikâyete tabi olan bir suçtur. Bu suçun mağduru, faili ve fiili öğrendiği tarihten itibaren 6 ay içinde şikâyet hakkını kullanmalıdır.
Ancak suçun nitelikli hali ağır cezayı gerektirir. TCK 152. maddesinde düzenlenen suçun nitelikli şekilleri, şikâyete tabi değildir. Suçun mağduru şikayetçi olmasa bile, suç savcılık tarafından resen 8 yıllık dava zamanaşımı süresi içinde soruşturulur.
Şikâyetten vazgeçmek, kamu davasının düşmesi sonucunu doğurmaz.
Basit mala zarar verme suçu taraflar arasında uzlaştırma kapsamındadır. Dolayısıyla soruşturma gerekse kovuşturma aşamasında, öncelikle uzlaştırma prosedürü uygulanmalıdır. Uzlaşma sağlanamazsa soruşturma veya yargılamaya devam edilir.
Mala Zarar Verme Suçunun Cezası
TCK Madde 151- (1) Başkasının taşınır veya taşınmaz malını kısmen veya tamamen yıkan, tahrip eden, yok eden, bozan, kullanılamaz hale getiren veya kirleten kişi, mağdurun şikayeti üzerine, dört aydan üç yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.
Mala Zarar Vermenin Nitelikli Halleri
TCK Madde 152- (1) Mala zarar verme suçunun;
a) Kamu kurum ve kuruluşlarına ait, kamu hizmetine tahsis edilmiş veya kamunun yararlanmasına ayrılmış yer, bina, tesis veya diğer eşya hakkında,
b) Yangına, sel ve taşkına, kazaya ve diğer felaketlere karşı korunmaya tahsis edilmiş her türlü eşya veya tesis hakkında,
c) Devlet ormanı statüsündeki yerler hariç, nerede olursa olsun, her türlü dikili ağaç, fidan veya bağ çubuğu hakkında,
d) Sulamaya, içme sularının sağlanmasına veya afetlerden korumaya yarayan tesisler hakkında,
e) Grev veya lokavt hallerinde işverenlerin veya işçilerin veya işveren veya işçi sendika veya konfederasyonlarının maliki olduğu veya kullanımında olan bina, tesis veya eşya hakkında,
f) Siyasi partilerin, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının ve üst kuruluşlarının maliki olduğu veya kullanımında olan bina, tesis veya eşya hakkında,
g) Sona ermiş olsa bile, görevinden ötürü öç almak amacıyla bir kamu görevlisinin zararına olarak, İşlenmesi halinde, fail hakkında bir yıldan dört yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
(2) Mala zarar verme suçunun;
a) Yakarak, yakıcı veya patlayıcı madde kullanarak,
b) Toprak kaymasına, çığ düşmesine, sel veya taşkına neden olmak suretiyle,
c) Radyasyona maruz bırakarak, nükleer, biyolojik veya kimyasal silah kullanarak, işlenmesi halinde, verilecek ceza bir katına kadar artırılır.
(3) Mala zarar verme suçunun işlenmesi sonucunda haberleşme, enerji ya da demiryolu veya havayolu ulaşımı alanında kamu hizmetinin geçici de olsa aksaması hâlinde, yukarıdaki fıkralar hükümlerine göre verilecek ceza yarısından iki katına kadar artırılır.
Mala Zara Verme Suçunun Unsurları
Suçun Hukuki Konusu
Suçun kanunda düzenlenme amacı belirli bir hukuki değeri korumaktır. Bu değer suçun hukuki konusunu ifade eder. Mala zarar verme suçunda başkasına ait taşınır ya da taşınmaz mallar konu oluşturur. Başkasına ait olması şarttır.
Mala zarar verme suçunda korunan hukuki değer mülkiyet hakkıdır. Mülkiyet bireylere eşya üzerinde en geniş yetkileri veren ayni haktır. Bu ayni hak doğrudan hakimiyet sağlar ve herkese karşı ileri sürülebilir.
Kanun koyucu bu suçu düzenleyerek mülkiyet hakkının ihlal edilmesini engellemeyi amaçlamıştır. Bütünleyici parçalar ve eklentiler de malvarlığı kavramına dahildir. Malın yalnızca fiziksel olarak korunmasını değil değerinin korunmasını da kapsar.
Suçun Maddi Konusu
Suçun üzerinde meydana geldiği kişi veya şey maddi konuyu oluşturur. Suçun dış dünyada meydana getirdiği değişikliklerin etkilediği fiziki şeylerdir. Mala zarar verme suçunda başkasına ait taşınır veya taşınmaz suçun maddi konusunu oluşturur.
Maddi konu bakımından değerlendirildiğinde bu suç için iki yönden bahsetmek gerekir. Öncelikle maddi konu eşya niteliğinde olmalıdır ve söz konusu eşya başkasına ait olmalıdır. Kanun metninde de başkasına ait olma koşulu açıkça görülmektedir.
Malik başkası olmalıdır. Sahipsiz mallar bakımından bu suçtan söz edilemez. Kaybedilmiş eşyalar malikin mülkiyeti kapsamında olduğundan bu eşyalar bu suçun konusunu oluşturabilir.
Fail
Fail, kanunda düzenlenen suçu işleyen kişi. Fail kanuni tanımda belirtilen fiili gerçekleştirir. Fail bu hareketi bizzat yapabileceği gibi başkası vasıtasıyla da gerçekleştirebilir.
Herkes bu suçun faili olabilir. Kanun bu suçun faili için özel bir düzenleme yapmamıştır yani bu suç özgü suç değildir. Fail olabilmek için belirli özelliklere sahip olmak gerekmez.
Mala zarar verme suçunun faili başkasına ait taşınır veya taşınmaz malı yıkan, tahrip eden, kullanılamaz hale gelmesine sebep olan, yok eden kişidir. Suçun faili suça konu olan eşyanın sahibinden başka bir kimse olabilir.
Mağdur
Mağdur suçtan zarar gören, kanunda suçun düzenlenmesiyle koruma altına alınan hukuki menfaati ihlal edilen kişidir. Mala zarar verme suçunda mağdur mülkiyet hakkı ihlal edilen kimsedir. Malın maliki mağdur olur, malik dışındaki kişiler bu suçtan mağdur olamazlar.
Herkes bu suçun mağduru olabilir, mağdur açısından aranan bir özellik yoktur. Mağdur gerçek veya tüzel kişi olabilir.
Suçun Maddi Unsuru
Suçun maddi unsuru kanunda suç olarak düzenlenen tipik eylemi ifade etmektedir. Objektif nitelikte unsurlardır. Fail ve mağdur da maddi unsur kapsamında değerlendirilebilir. Suçu düzenleyen ceza normu maddi unsurları içinde barındırır.
Maddi unsur normun belirlediği davranıştır. Fail iradi davranışla gerçekleştirdiği eylemle dış dünyada bir değişiklik meydana getirir. Maddi unsur failin iradi hareketini, bu hareketin yol açtığı neticeyi, hareket ve netice arasındaki nedensellik bağını ifade eder.
Türk Ceza Kanunu’nun 151. maddesine göre mala zarar verme suçunun maddi unsuru başkasının taşınır veya taşınmaz malını kısmen veya tamamen yıkmak, tahrip etmek, yok etmek, bozmak, kullanılamaz hale getirmek, kirletmektir. Hangi hallerin mala zarar verme kapsamında değerlendirileceği belirtilmiştir.
Hareket
Suçun maddi unsurlarından biri olan hareket dış dünyada değişiklik yaratan kanunda belirtilen şekle uygun iradi insan davranışı olarak ifade edilebilir. Suçun oluşabilmesi için gerçekleştirilen hareketin iki yönü ortaya çıkmaktadır. Öncelikle hareket iradi olmalı ve bu iradi davranış dış dünyada değişiklik yaratmalıdır. İradi davranışın söz konusu olabilmesi için icrası bireyin kontrolünde gerçekleşmelidir.
Genel olarak bakıldığında irade bir hareketi yapıp yapmama konusunda karar verme gücü olarak tanımlanabilir. İradi şekilde yapılmayan hareketler mala zarar verme suçunu oluşturmayacaktır. Kanun koyucunun mala zarar verme suçunda belirlediği tipik hareketler malı yıkmak, tahrip etmek, yok etmek, bozmak, kullanılamaz hâle getirmek.
Mala zarar verme suçu seçimlik hareketli bir suçtur. Kanunda belirtilen neticenin meydana gelmesi için kanunda öngörülen hareketlerden birinin yapılmasıyla suçun oluşması mümkündür. Mala zarar verme suçu icrai suçlar kapsamın girer ancak bu suçun ihmali hareketle işlenebilmesi de mümkündür. Bu suç serbest hareketli bir suçtur ancak kanunda belirtilen neticelerin hareketi de kapsaması bakımından serbest hareket kapsamı daraltılmıştır.
Netice
Suçlar ayrıca neticenin aranıp aranmaması bakımından sırf hareket suçları ve neticeli suçlar şeklinde ayrılmaktadır. Suç yalnızca hareketin gerçekleşmesi sonucunda tamamlanıyorsa sırf hareket suçundan söz edilir. Ayrıca bir neticenin meydana gelmesi şart değildir. Suçun oluşması belirli bir neticeye bağlanmışsa neticeli suçtan bahsedilir.
Mala zarar verme suçunun zarar suçu olması sebebiyle korunan hukuki değer olan mülkiyet hakkının zarara uğramış, ihlal edilmiş olmasıyla suç işlenmiş olur. Neticenin sürekliliği açısından suçlar ani ve mütemadi suçlar olarak sınıflandırılır. Suç neticenin gerçekleşmesiyle sonra eriyorsa ani, neticenin gerçekleşmesi sonucu tamamlanan ancak sona ermeden bir süre devam ediyorsa mütemadi suçtur. Mala zarar verme suçu kural olarak ani suçtur ancak bazı hallerde mütemadi suç şeklinde karşımıza çıkabilir.
Mala zarar verme suçunda fail, mağdur ile mal arasındaki yarar ilişkisine müdahale ederek zarar vermektedir. Bu suç bakımından tipik hareketin malvarlığında bir zarar meydana getirmeye yönelik olduğundan söz edilebilir. Eşyanın iki temel unsurundan bahsedilebilir: şekli yapı ve fonksiyonel yapı. Eşya öncelikle şekli olarak kendine özgü bir yapıya sahiptir.
Eşyalarda bazen basit bazen daha karmaşık organizasyon yapısı bulunmaktadır. Bu yapı eşyaların gerektiği gibi çalışmasını sağlar, vasıf kazandırır.
Her eşyanın karmaşık fonksiyonel yapısı bulunmaz. Eşyanın her iki yapısına zarar verilmesi mümkündür. Bazı zararların geri dönüşü olabilirken bazı zararları gidermek mümkün değildir. Örneğin yok etme durumunda geri dönüş mümkün değildir ancak bozma durumunda tamir etmek mümkün olabilir.
Eşyanın Yıkılması
Yıkılma daha çok taşınmazlar için kullanılan bir zarar verme şeklidir. Malın bünyesinde meydana getirilen ciddi değişiklikler söz konusudur. Bozmaktan daha farklı bir kavramdır, bozmanın yarattığı etkiden daha ciddi sonuçlar ifade edilir. Mal mülkiyete söz konusu olamayacak gelir.
Eşyanın Yok Edilmesi
Malın ortadan kaldırılmasını ifade eder. Malın yok edilmesiyle meydana gelen zarar giderilemez, geri dönüşü olmaz. Her zaman maddi olarak ortadan kalkması anlamına gelmez bazı hallerde maddi olarak hala var olmasına rağmen mülkiyet hakkı kurulamayacak bir hale gelmiş olabilir, eşya vasfını yitirmiştir.
Taşınır veya taşınmaz mallar yok edilebilir. Yok edilmek suretiyle mala zarar verildiğinde hem şekli hem de fonksiyonel yapısı bozulacaktır.
Eşyanın Tahrip Edilmesi
Yok etme boyutuna varmayacak şekilde mal üzerinde önemli derecede değişiklikler meydana getirmektir. Eşya olma vasfını kaybetmez ancak bazı unsurları telafi edilemeyecek şekilde hasar görür.
Eşyanın Kullanılamaz Hale Getirilmesi
Eşyadan yararlanma imkanı ortadan kalkar, malın işlevini yerine getirmesi mümkün değildir. Kullanılma amacını yerine getiremeyecek bir hal almasıdır.
Fonksiyonel yapısının geri dönüşü olmayan şekilde hasar almasıdır. Kullanılamaz hale getirilen mal ya onarılamaz ya da onarım çok külfetlidir. Taşınır ve taşınmazlar kullanılamaz hale getirilebilir.
Eşyanın Bozulması
Bir malın kendine özgü şeklini ve sahip olduğu özelliklerini değiştirmek. Kullanılamaz ya da olması gerektiği gibi kullanılamaz hale gelebilir. Eşyayı hasara uğratarak çalışmasını engellemek. Fonksiyonel yapı tamir edilmesi mümkün bir şekilde hasar görmektedir.
Eşyanın Kirletilmesi
Eşyanın şekli ve fonksiyonel yapısı hasara uğratılmaz yalnızca görüntüsünde meydana gelen zarar söz konusudur. Yapısını bozan hareketler kirletme değildir. Görüntünün bozulması malın değerini geçişi süre de olsa olumsuz şekilde etkiler.
Suçun Manevi Unsuru
Suçun oluşması için yalnızca kanunda belirtilen tipe uygun fiilin işlenmiş olması yeterli değildir. Fiil insan iradesiyle gerçekleşmelidir. Failin kusurlu olması gerekir. Bu fail ile dış dünyada meydana getirdiği fiil arasındaki bağ olarak da ifade edilir.
Failde anlama ve isteme yeteneği var olmalıdır. Kast varlığı suçun oluşması bakımından esas alınmış taksir ise kanunda açıkça öngörülen hallerde sorumluluğa yol açacağı belirtilmiştir. Mala zarar verme suçu için genel kast yeterlidir.
Kast
Suçun oluşması kastın varlığına bağlanır. Bir suçun taksirli hali kanunda öngörülmemişse o suçun ancak kasten işlenebilmesi mümkündür. Kast mala zarar verme suçunun manevi unsurudur. Mala zarar verme suçunun hırsızlık, dolandırıcılık, güveni kötüye kullanma suçlarından farkı failin yarar sağlama amacının bulunmamasıdır.
Kastın varlığını gösteren iki unsur bulunmaktadır. Bunlar bilme ve isteme şeklinde ifade edilir. Fail fiili bilerek ve isteyerek gerçekleştirdiğinde kasten işlenen bir suç söz konusu olur. Bilme kapsamında suçun tanımında yer alan maddi unsurlar yer alır.
Mala zarar verme suçu bakımından fail malın başkasına ait olduğunu bilmelidir. Failin fiil sonucunda meydana gelecek zararı öngörmesi, bilmesi gerekir.
Fail fiil ve meydana getirdiği netice arasındaki nedensellik bağını bilmelidir. Bilme unsuru kast için tek başına yeterli olmaz. Failin hareket ederken netice istemesi gerekir. Öngördüğü zararın neticesini istemeden fiili gerçekleştiren kişi için ancak bilinçli taksirden söz edilebilir.
Olası Kast
Her fail bir neticeye ulaşmak amacıyla hareket eder. Ancak kanunda belirtilen neticenin gerçekleşmesi durumunda sorumluluk doğabilmesi için bu neticenin amaçlanmış olması koşulu bulunmamaktadır.
Fail neticeyi amaçlamasa da öngörmektedir. Fail neticenin gerçekleşmemesi için önlem almaz, kayıtsız kalır. Mala zarar verme suçu olası kast ile işlenebilir.
Taksirli Hali
Bir suçun taksirli halinin cezalandırılabilmesi için kanunda açıkça düzenlenmiş olması gerekir. Mala zarar verme suçu taksirle işlenebilen bir suç değildir.
Hukuka Aykırılık Unsuru
Kanuni tanıma uygun olarak işlenen fiilin hukuk düzenine aykırı, çelişki ve çatışma halinde bulunmasını ifade eder. Hukuk düzeninin cevaz vermediği fiiller hukuka aykırıdır. Tipik fiilin gerçekleşmesi halinde hukuka aykırılık bir karinedir. Bu fiilin hukuka aykırı şekilde işlendiği kabul edilir.
Hukuka uygunluk sebepleri fiilin hukuka aykırılığını ortadan kaldırır. Mala zarar verme suçunda kanuni tanıma bakıldığında başkasına ait bir mala zarar vermek söz konusudur. Bu fiil kanuni tanıma uygun olarak gerçekleştirildiğinde hukuka uygunluk sebebi yoksa hukuka aykırı olacaktır.
Hukuka Özel Aykırılık
Bir fiil kanunda suç olarak tanımlanıyorsa hukuka aykırıdır, hukuk düzeniyle çatışma halindedir bu nedenle tekrar hukuka aykırılık unsurunun belirtilmesine gerek yoktur. Ancak bazı kanun maddelerinde suç oluşturan fiil düzenlenirken özellikle hukuka aykırılık kavramına yer verilir. Suç tanımında açıkça hukuka aykırılıktan bahsediliyorsa bu noktada hukuka özel aykırılıktan bahsedilir. Failin bu şekilde düzenlenen suçu işlemiş olması için belirtilen hukuka aykırılığı bilip doğrudan kastla hareket etmelidir.
Hukuka Uygunluk Nedenleri
Hukuka uygunlu nedenleri kanunda suç olarak düzenlenen fiilin hukuka aykırılık unsurunu ortadan kaldırır. Bu nedenlerin varlığı halinde fiil suç teşkil etmeyecektir. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda yer alan hukuka uygunluk nedenleri; kanun hükmünü yerine getirme, meşru savunma ve zorunluluk hali, hakkın kullanılması, ilgilinin rızası.
Kanunun Hükmü ve Amirin Emri
Madde 24- (1) Kanunun hükmünü yerine getiren kimseye ceza verilmez.
(2) Yetkili bir merciden verilip, yerine getirilmesi görev gereği zorunlu olan bir emri uygulayan sorumlu olmaz.
(3) Konusu suç teşkil eden emir hiçbir surette yerine getirilemez. Aksi takdirde yerine getiren ile emri veren sorumlu olur.
(4) Emrin, hukuka uygunluğunun denetlenmesinin kanun tarafından engellendiği hallerde, yerine getirilmesinden emri veren sorumlu olur.
Hakkın Kullanılması
Hak hukuk düzeninin koruduğu menfaatlerdir. Bir kimse kendisine tanınan hakkı kullandığı için cezalandırılmaz. Kendisine verilen hakkı kullandığı sırada başkasının malına zarar veren kişinin fiili hukuka uygun olacaktır.
Madde 26- (1) Hakkını kullanan kimseye ceza verilmez.
İlgilinin Rızası
Hakkı ihlal edilen kişinin bu duruma rıza göstermesi halinde hukuka aykırılık ortadan kalkar.
TCK 26-(2) Kişinin üzerinde mutlak surette tasarruf edebileceği bir hakkına ilişkin olmak üzere, açıkladığı rızası çerçevesinde işlenen fiilden dolayı kimseye ceza verilmez.
Mala zarar verme suçuyla korunan değer mülkiyet hakkıdır. Bu hak sahibine mal üzerinde serbestçe tasarruf hakkı tanımaktadır. Malın zarar verilmesine mülkiyet hakkı sahibi rıza gösterebilir bunun sonucunda hukuka aykırılık ortadan kalkar ve fiil suç teşkil etmez.
Meşru Savunma
Bir kimse kendisine veya başkasına ait bir hakka yöneltilen haksız saldırıyı engellemek, ortadan kaldırmak için tepki gösterebilir. Meşru savunma kapsamında gerçekleştirilen fiiller hukuka uygun olacak ve ceza verilmeyecektir.
Meşru savunma hükümlerinin uygulanabilmesi için saldırı ve savunma bakımından bazı şartlar gerçekleşmelidir. Öncelikle mağdurun hakkına yönelmiş haksız bir saldırı bulunmalıdır.
Savunma ve saldırı aynı zaman aralığında gerçekleşmelidir. Savunma zorunlu olmalı, haksız saldırıyı gerçekleştirene karşı yapılmalıdır. Saldırı ve savunma arasında orantı bulunması gerekir.
Bu şartların varlığı halinde gerçekleştirilen mala zarar verme suç kapsamında olmayacaktır.
Mala Zarar Verme Suçunun Nitelikli Halleri
TCK Madde 152- (1) Mala zarar verme suçunun;
a) Kamu kurum ve kuruluşlarına ait, kamu hizmetine tahsis edilmiş veya kamunun yararlanmasına ayrılmış yer, bina, tesis veya diğer eşya hakkında,
b) Yangına, sel ve taşkına, kazaya ve diğer felaketlere karşı korunmaya tahsis edilmiş her türlü eşya veya tesis hakkında,
c) Devlet ormanı statüsündeki yerler hariç, nerede olursa olsun, her türlü dikili ağaç, fidan veya bağ çubuğu hakkında,
d) Sulamaya, içme sularının sağlanmasına veya afetlerden korumaya yarayan tesisler hakkında,
e) Grev veya lokavt hallerinde işverenlerin veya işçilerin veya işveren veya işçi sendika veya konfederasyonlarının maliki olduğu veya kullanımında olan bina, tesis veya eşya hakkında,
f) Siyasi partilerin, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının ve üst kuruluşlarının maliki olduğu veya kullanımında olan bina, tesis veya eşya hakkında,
g) Sona ermiş olsa bile, görevinden ötürü öç almak amacıyla bir kamu görevlisinin zararına olarak, İşlenmesi halinde, fail hakkında bir yıldan dört yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
(2) Mala zarar verme suçunun;
a) Yakarak, yakıcı veya patlayıcı madde kullanarak,
b) Toprak kaymasına, çığ düşmesine, sel veya taşkına neden olmak suretiyle,
c) Radyasyona maruz bırakarak, nükleer, biyolojik veya kimyasal silah kullanarak, işlenmesi halinde, verilecek ceza bir katına kadar artırılır.
(3) Mala zarar verme suçunun işlenmesi sonucunda haberleşme, enerji ya da demiryolu veya havayolu ulaşımı alanında kamu hizmetinin geçici de olsa aksaması hâlinde, yukarıdaki fıkralar hükümlerine göre verilecek ceza yarısından iki katına kadar artırılır.
Ceza Sorumluluğunu Kaldıran veya Azaltan Sebepler
Kusur kavramı suçun unsuru olarak kabul edilir. Kast ve taksir şeklinde değerlendirilen manevi unsur suçun ve cezanın tespitinde önemli bir rol oynar. Kusur yeteneği olmayan bir kimse kasten hareket etmiş olsa bile cezalandırılamayabilir, kasten işlenebilen suçlarda fiili kasten gerçekleştirmeyen kişi de cezalandırılamayacaktır.
Kusur yeteneğine sahip failin her zaman kusurlu davrandığını söylemek mümkün değildir. Ceza sorumluluğunu kaldıran sebeplerden birinin varlığı halinde kusurlu kabul edilmesi mümkün değildir.
Cebir ve Şiddet, Korkutma, Tehdit
Madde 28- (1) Karşı koyamayacağı veya kurtulamayacağı cebir ve şiddet veya muhakkak ve ağır bir korkutma veya tehdit sonucu suç işleyen kimseye ceza verilmez. Bu gibi hallerde cebir ve şiddet, korkutma ve tehdidi kullanan kişi suçun faili sayılır.
Bu şartlar altında işlenen suç ile ihlal edilen menfaat ile korunmak istenen menfaat arasında orantı olmalıdır. Hafif zararlardan korunmak için ağır suçlar işlenmişse bu hükümden yararlanmak mümkün olmaz.
Haksız Tahrik
Madde 29- (1) Haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında suç işleyen kimseye, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine on sekiz yıldan yirmi dört yıla ve müebbet hapis cezası yerine on iki yıldan on sekiz yıla kadar hapis cezası verilir. Diğer hallerde verilecek cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadarı indirilir.
Haksız tahrik durumunda failin iradesinde zayıflama olduğu gerekçesiyle ceza sorumluluğu azaltılır. Mala zarar verme suçunda haksız tahrikle çok sık karşılaşılır. Haksız fiil hükümlerinden yararlanmak için bazı şartların sağlanması gerekir.
Haksız bir fiil olmalı ve bu fiil failde şiddetli elem ve hiddet meydana getirmiş olmalıdır. Mala zarar verme suçu bu etki altındayken işlenmelidir.
Zorunluluk Hali
TCK 25/(2) Gerek kendisine gerek başkasına ait bir hakka yönelik olup, bilerek neden olmadığı ve başka suretle korunmak olanağı bulunmayan ağır ve muhakkak bir tehlikeden kurtulmak veya başkasını kurtarmak zorunluluğu ile ve tehlikenin ağırlığı ile konu ve kullanılan vasıta arasında orantı bulunmak koşulu ile işlenen fiillerden dolayı faile ceza verilmez.
Zorunluluk hali içinde olduğunun kabulü için bazı şartlar gerçekleşmelidir. Öncelikle hakka yönelik ağır ve muhakkak tehlike varlığı gerekir. Tehlike fiil işlendiği anda mevcut olmalıdır.
Fail tehlikeye bilerek neden olmamalıdır. Tehlikeden başka şekilde korunma imkanı bulunmamalıdır. Tehlike ve koruna arasında orantı bulunması şarttır.
Etkin Pişmanlık
Suç tamamlandıktan sonra fail pişman olabilir. Tamamlanmış suç işlenmemiş olarak kabul edilemez. Ancak pişmanlık duyan fail neticeleri ortadan kaldırmaya yönelik hareket edebilir ve bu telafi sonucunda faile verilecek cezada indirim yapılabilir.
Madde 168 –(1) Hırsızlık, mala zarar verme, güveni kötüye kullanma, dolandırıcılık, hileli iflâs, taksirli iflâs, suçları tamamlandıktan sonra ve fakat bu nedenle hakkında kovuşturma başlamadan önce, failin, azmettirenin veya yardım edenin bizzat pişmanlık göstererek mağdurun uğradığı zararı aynen geri verme veya tazmin suretiyle tamamen gidermesi halinde, verilecek cezanın üçte ikisine kadarı indirilir.
(2) Etkin pişmanlığın kovuşturma başladıktan sonra ve fakat hüküm verilmezden önce gösterilmesi halinde, verilecek cezanın yarısına kadarı indirilir.
Şahsi Cezasızlık Sebebi
Suçun işlendiği anda bulunan ve failin cezalandırılmasını engelleyen sebeplerdir. Bu sebeplerin suçun işlendiği anda varlığı tespit edilmelidir, verilecek hüküm açısından hüküm verildiği anda olup olmaması önemli değildir. Fiilin haksızlık niteliği ortadan kalkmaz.
Madde 167- (1) Yağma ve nitelikli yağma hariç, bu bölümde yer alan suçların;
a) Haklarında ayrılık kararı verilmemiş eşlerden birinin,
b) Üstsoy veya altsoyunun veya bu derecede kayın hısımlarından birinin veya evlat edinen veya evlatlığın,
c) Aynı konutta beraber yaşayan kardeşlerden birinin, Zararına olarak işlenmesi halinde, ilgili akraba hakkında cezaya hükmolunmaz.
(2) Bu suçların, haklarında ayrılık kararı verilmiş olan eşlerden birinin, aynı konutta beraber yaşamayan kardeşlerden birinin, aynı konutta beraber yaşamakta olan amca, dayı, hala, teyze, yeğen veya ikinci derecede kayın hısımlarının zararına olarak işlenmesi halinde; ilgili akraba hakkında şikayet üzerine verilecek ceza, yarısı oranında indirilir.
Hata
Fiilin suç teşkil etmesi için fail gerçekleştirdiği hareketle ilgili bilinçli olmalıdır. Failin harekete ve neticeye ilişkin hatası söz konusu olduğunda fail cezalandırılmaz. Fail davranışının haksızlık teşkil ettiği konusunda yanılabilir.
Madde 30- (1) Fiilin icrası sırasında suçun kanuni tanımındaki maddi unsurları bilmeyen bir kimse, kasten hareket etmiş olmaz. Bu hata dolayısıyla taksirli sorumluluk hali saklıdır.
(2) Bir suçun daha ağır veya daha az cezayı gerektiren nitelikli hallerinin gerçekleştiği hususunda hataya düşen kişi, bu hatasından yararlanır.
(3) Ceza sorumluluğunu kaldıran veya azaltan nedenlere ait koşulların gerçekleştiği hususunda kaçınılmaz bir hataya düşen kişi, bu hatasından yararlanır.
(4) İşlediği fiilin haksızlık oluşturduğu hususunda kaçınılmaz bir hataya düşen kişi, cezalandırılmaz.
Mala Zarar Verme Suçuna Teşebbüs
Mala zarar verme neticesi hareketten ayrılabilen teşebbüse elverişli bir suçtur. Teşebbüs hükümleri için şartların sağlanması gerekir. Failde mala zarar verme kastı bulunmalıdır.
Suçu işlemeye yönelik elverişli hareketin icrasına başlanmış olması gerekir. Fail suçu elinde olmayan nedenlerle tamamlayamamış olmalıdır.
Gönüllü vazgeçme durumunda fail teşebbüs hükümlerine göre cezalandırılamaz. Fail gönüllü vazgeçmede neticenin gerçekleşmesine kendisi engel olmaktadır.
İştirak
Kanuni tanımda yer alan hareketleri suç işleme kararı alarak birden fazla kişi gerçekleştirebilir. Bazen de hareketi gerçekleştirmeyen kişiler suça katılabilir. Azmettirme ya da yardım etme şeklinde karşımıza çıkabilir. Azmettirme halinde azmettiren, suç işlemeye yönelik irade sahibi olmayan kişiye suç işleme kararı verdirir, onu suç işlemeye yönlendirir.
Suçların İçtimaı
Mala zarar verme suçu aşka suçlar işlemek için ara olarak kullanılabilmektedir. Gerçek içtima esas alındığında fail işlediği her suçtan dolayı ayrı ayrı cezalandırılır.
Zincirleme suç halinde bir kişiye karşı aynı suç birden fazla kez işlenir. Mala zarar verme suçunun farklı zamanlarda bir kişiye karşı birden fazla kez işlenmiş olması halinde zincirleme suç hükümleri uygulanacaktır.
Fikri içtimada tek bir fiille birden fazla suç işlenir. Tek fiille birden fazla hükmün ihlal edilmesi halinde farklı neviden fikri içtima, birden fazla kişiye karşı aynı suçun işlenmesi halinde aynı neviden fikri içtima söz konusudur.
Zincirleme Suç
Madde 43– (1) Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda, bir cezaya hükmedilir. Ancak bu ceza, dörtte birinden dörtte üçüne kadar artırılır. Bir suçun temel şekli ile daha ağır veya daha az cezayı gerektiren nitelikli şekilleri, aynı suç sayılır. Mağduru belli bir kişi olmayan suçlarda da bu fıkra hükmü uygulanır.
(2) Aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunda da, birinci fıkra hükmü uygulanır.
(3) Kasten öldürme, kasten yaralama, işkence ve yağma suçlarında bu madde hükümleri uygulanmaz.
Madde 44- (1) İşlediği bir fiil ile birden fazla farklı suçun oluşmasına sebebiyet veren kişi, bunlardan en ağır cezayı gerektiren suçtan dolayı cezalandırılır.
Suçun Muhakemesi
Şikâyet
Türk Ceza Kanunu’nun mala zarar verme suçunu düzenleyen 151. maddesine göre bu suçun basit hali şikâyete tabidir. 152. Maddede düzenlenen nitelikli haller ise resen kovuşturulur. Şikâyet hakkı mağdura tanınmıştır.
Mala zarar verme suçu bakımından mülkiyet hakkı sahibi malik şikâyet edebilir. Maldan doğrudan yararlanma hakkına sahip olanlar da şikâyet edebilir.
Malik küçük ya da akıl hastası ise şikâyet hakkını yasal temsilci kullanır. Malın birden fazla maliki varsa her biri bu hakka sahiptir ve kullanılması diğer maliklerin rızasına bağlı değildir. Şikâyet hakkı altı ay içinde kullanılır.
Mala zarar verme suçu düzenlenirken basit hali şikâyete tabi kılınmıştır. Ancak Türk Ceza Kanunu’nun 142. maddesinin 4. fıkrasına göre “Hırsızlık suçunun işlenmesi amacıyla konut dokunulmazlığının ihlâli veya mala zarar verme suçunun işlenmesi halinde, bu suçlardan dolayı soruşturma ve kovuşturma yapılabilmesi için şikâyet aranmaz. “
Görevli ve Yetkili Mahkeme
Mala zarar verme suçu için görevli ve yetkili mahkeme suçun işlendiği yer asliye ceza mahkemesidir. Suçun terör suçu olarak işlendiği hallerde görevli mahkeme ağır ceza mahkemesidir.
Suçun Yaptırımı
Mala zarar verme suçunda basit hali için öngörülen yaptırım dört aydan üç yıla kadar hapis veya adli para cezasıdır. Hâkim seçimlik cezalar arasından birine hükmedecektir.
152/1 kapsamına giren suçlar için bir yıldan dört yıla kadar hapis cezasına hükmedilir. Suç 152/2 uygulanacak şekilde işlenmişse ceza bir katına kadar artırılır. 152/3 kapsamına giren suçlar için verilecek ceza iki katına kadar artırılır.
Emsal Kararlar
Yargıtay 8. Ceza Dairesi – Karar: 2019/4116
Sanığın hükümlü olarak bulunduğu ceza evinin kabul odasında bulunan yatağı yakması şeklinde gerçekleşen eyleminin genel güvenliği kasten tehlikeye sokmak ve yakarak mala zarar verme suçlarını oluşturduğu, TCK 44. maddesinde düzenlenen fikri içtima kuralı uyarınca en ağır cezayı gerektiren fiilden hüküm kurulması gerektiği, buna göre de sadece TCK 152/1…a, 2…a madde ve fıkrasında tanımlanan yakarak mala zarar verme suçundan dolayı cezalandırılması gerektiği gözetilmeden, ayrıca genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan da sanık hakkında mahkûmiyet hükmü kurulmak sureti ile fazla ceza tayini, bozma nedenidir.
Yargıtay 2. Ceza Dairesi- Karar No: 2014/23837
Hırsızlık suçunun konusunu oluşturan araca çalındıktan sonra zarar verilmesi halinde, ayrıca sanığa mala zarar verme suçundan ceza verilemez. Sanık polisin takibi sonucu yakalandığından suça konu araç ve cep telefonunun iade edilmesi nedeniyle TCK 168. madde çerçevesinde etkin pişmanlık indirimi uygulanamaz.
Ceza Genel Kurulu- Karar:2021/123
…hırsızlık suçunun konusunu oluşturan bu araca sonradan her ne suretle olursa olsun zarar verilmesi, başka bir ifadeyle, mala zarar verme suçunun konusu ile hırsızlık suçunun konusunun aynı taşınır mal olması durumunda, korunan hukuki yararın tek olması nedeniyle ayrıca mala zarar verme suçunun oluşmayacağı, sanığın eyleminin bir bütün hâlinde hırsızlık suçunu oluşturacağı kabul edilmelidir.