Müddetname Nedir?
Makale Başlıkları
Müddetname Nedir? Müddetname Hesap Hatası Düzeltme
Müddetname, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 276. maddesi uyarınca, kesinleşen hapis cezalarının infazı için hükümlünün ceza infaz kurumuna teslimi sonrasında savcılık tarafından düzenlenen resmi bir belgedir.
Bu belgede, hükümlünün kimlik bilgileri, mahkumiyetine karar veren mahkeme ve dosya numaraları, suç tarihi ve ilgili suç maddesi, ceza miktarı, uygulanan ceza kanunu ve madde bilgileri, ceza infaz kurumuna giriş tarihi ve tahliye tarihi gibi bilgiler yer alır.
Müddetname, genellikle hukuk alanında, belli bir işlemin ya da prosedürün belirlenen süre içerisinde yapılması gerektiğini belirten resmi bir belgedir.
Bu belge, süreçlerin zamanında ve düzenli bir şekilde yürütülmesini sağlamak amacıyla büyük önem taşır.
Müddetname, hükümlünün ceza infaz kurumuna alındığı ve salıverileceği tarih ile ceza süresini ve cezanın hangi hükümle ilişkili bulunduğunu belirten tutuklu bulunulan yerin Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından düzenlenen bir belgedir.
(5275 sayılı kanun 20/4) . Müddetname düzenlenmesi adli bir makam olan cumhuriyet savcısı tarafından yapıldığından dolayı adli süreçten kaynaklanan adli bir işlemdir. Müddetname hükümlüye tebliğ edilir. Ayrıca bir sureti infaz kurumu idaresine verilmektedir.
Müddetnamenin Unsurları Nelerdir?
- Hükümlünün adı soyadı, baba adı, doğum yeri ve tarihi
- Hükmü veren mahkeme, karar bilgisi, suç tarihi
- Cezaların süresi ve türü
- Cezaevine giriş ve çıkış tarihi
- Koşullu salıverilme tarihi
- Mahsup bilgileri yer alır.
Müddetname, ceza infaz sürecinin düzenli ve adil bir şekilde işlemesini sağlayan önemli bir belgedir. Bu belge, hükümlünün cezaevinde ne kadar süre kalacağını net bir şekilde belirtir. Ayrıca hem hükümlünün hem de ceza infaz kurumunun planlamalarını yapmasına yardımcı olur. Böylece, müddetname, ceza infaz sürecinin şeffaf ve denetlenebilir olmasını da sağlar.
Müddetname Hesaplaması Nasıl Yapılır?
Müddetnamenin hesaplanmasında suç tarihi ve alınan hapis cezasının türü ve miktarı önem taşır. TCK 7/4 hükmü gereğince hapis cezasının ertelenmesi, koşullu salıverilme ve tekerrürle ilgili olanlar hariç; infaz rejimine ilişkin hükümler derhal uygulanır.
İlgili madde dolayısıyla müddetname hesaplanırken maddede sayılan istisnalar nedeniyle duraksamaya neden olacak bir hal bulunduğunda öncelikle suçun işlendiği zaman dikkate alınarak lehe olan hükmün uygulanması yoluna gidilecektir.
Lehe olan hüküm, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenmektedir.
Müddetnamede Mahsup Nasıl Yapılır?
Hükmolunan hapis cezasından, hükmün kesinleşmesinden önce gerçekleşen ve şahsi hürriyeti sınırlama sonucu doğuran bütün haller cezadan mahsup edilir. Mahsup aleyhe değiştirmeme kuralı kapsamına girmez çünkü mahsup infazla ilgili bir kurumdur.
- Mahsup yapılabilmesi için;
- hürriyet sınırlanmış olmalı,
- kişi tutuklamaya dayanak suç veya başkaca bir suçtan mahkum edilmeli,
- tutularak geçirilen süreler kişi hakkında verilecek mahkumiyet hükmünün kesinleşmesiden önce gerçekleşmeli
- mahsuba karar verilmiş olmalıdır.
Bu şartların gerçekleşmesiyle müddetnamede yapılan bu mahsup sonucu infaz edilecek hapis cezası belirlenmiş olur.
Müddetnameye İtiraz Nasıl Yapılır?
Müddetnamede sürelerin hesaplanmasında hata yapıldığını tespit eden Cumhuriyet savcısı, müddetnameye itiraz yoluna başvurulmadan her zaman yeni bir müddetname düzenleyebilir. Hükümlünün talebi doğrultusunda ya da resen müddetnamede gerekli değişiklikler yapılabilir.
Hükümlü veya yasal temsilcisi tarafından müddetnameye itiraz yapılabilir. İtiraz dilekçesi müddetnameyi hazırlayan cumhuriyet başsavcılığına yapılır ve bu itirazı infaz hakimliği tarafından incelenir.
Müddetnameye itiraz yerinde görülmediği takdirde infaz hâkimliğinin kararına karşı hükümlü, mahkeme tarafından verilen müddetnameye itiraza ret kararına ya da itirazın kabul edilmesi halinde bile hesaplamada hata yapıldığını düşünüyorsa kabul kararına karşı da ceza muhakemesi kanunu madde 267 de öngörülen itiraz kanun yoluna gidebilir.
Emsal Yargı Kararları
Yargıtay 16. Ceza Dairesi 30.12.2016. E. 2015/4469, K. 2016/7744
Hükümlünün 11 yıl 9 ay 10 gün hapis cezasından dolayı 08.04.2007 tarihinden itibaren ceza infaz kurumuna alındığı, mahkûmiyet süresinin hesabında, ayın 30 gün, yılın ise resmi takvime göre hesaplanması gerektiği, ayrıca 2008 ve 2012 yıllarında Şubat ayının 29 gün çekmesi nedeniyle 2 günlük artık yıldan kaynaklanan sürenin de ceza infaz kurumunda geçirilecek süreden mahsubu yapıldığında, ceza infaz kurumunda iyi halli hükümlü olarak kalması hâlinde koşullu salıverilmeye hak kazanacağı tarihin 07.02.2016 olması gerektiği hususu belirtilmiştir.
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 12.03.2007. E. 2007/3622, K. 2007/2776
…Somut olayda; hükümlü müdafince, müddetnameye yönelik itiraz, İnfaz Hâkimliğine sunulmuş, İnfaz Hâkimliğince de söz konusu talebin görev alanları içerisinde bulunmadığı gerekçesi ile itirazın reddine karar verilmiş ve talep de yukarıda açıklandığı üzere İnfaz Hâkimliğinin görev alanı içerisinde bulunmamakta ise de; mercide hata nedeni ile talebin reddine karar verilmesi yerine, görevli mercie gönderilmesinin gerekmesi gerekmektedir.
Yargıtay 5. Ceza Dairesi 05.12.2018 T. 2018/13014 E. 2018/9515 K.
Dosya kapsamına göre, her ne kadar adı geçen müddetname Burdur Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından düzenlenmiş ise de, talebinin müddetnameye itiraz niteliğinde olması karşısında, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 98/1. maddesinde yer alan “Mahkûmiyet hükmünün yorumunda veya çektirilecek cezanın hesabında duraksama olursa,
cezanın kısmen veya tamamen yerine getirilip getirilemeyeceği ileri sürülür ya da sonradan yürürlüğe giren kanun, hükümlünün lehinde olursa, duraksamanın giderilmesi veya yerine getirilecek cezanın belirlenmesi için hükmü veren mahkemeden karar istenir.”
şeklindeki düzenleme uyarınca hükümlünün müddetnamede hesaplanan cezasına itirazı hakkında karar verme görev ve yetkisinin içtima kararını veren Antalya 27. Asliye Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilmesi gerekmektedir.
Yargıtay 2. Ceza Dairesi, E. 2013/19905 K. 2013/17280 T. 26.6.2013
Dosya kapsamına göre, Karabük İnfaz Hâkimliğince sanık hakkında Zonguldak 1. Sulh Ceza Mahkemesince verilen 3 ay hapis cezasının,
sanığın 06/07/2012 tarihinde denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle cezasının infazına başlanmasından sonra kesinleştiğinden hareketle 06/07/2012 tarihli ve 2012/317 değişik iş sayılı kararının geri alınmasına karar verilmiş ise de,
söz konusu 3 ay hapis cezasına ilişkin kararın, infaza konu olan Zonguldak 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/06/2011 tarihli ve 2011/162-149 sayılı kararından önce kesinleştiği ve mahkemece tekerrüre esas alındığı gözetilmeden,
itirazın bu nedenle kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 Sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
Zonguldak 1.Asliye Ceza Mahkemesinin, 14.06.2011 gün ve 2011/162-149 sayılı kararı ile sanık hakkında hırsızlık suçundan bir yıl hapis cezasına hükmolunup, Zonguldak 1.Sulh Ceza Mahkemesinin 3 ay hapis cezasına ilişkin, 25.03.2008 gün ve 2007/539, 2008/181 sayılı kararı tekerrüre esas alınarak,
TCK.’nun 58/6.maddesi uyarınca bir yıl hapis cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiş,
Karabük İnfaz Hakimliğinin 06.07.2012 gün ve 2012/317 D.İş sayılı kararı ile sanık hakkındaki cezanın koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına karar verilip, sanık tahliye edilmiştir. Mükerrirlere özgü infaz rejimine göre düzenlenmediği anlaşılan müddetnamedeki yanlışlık nedeniyle Cumhuriyet Savcılığınca yeniden düzenlenen müddetname,
koşullu salıverme tarihindeki değişiklik nedeniyle 6291 sayılı Yasaya göre yeniden değerlendirme yapılmak üzere Karabük İnfaz Hakimliğine gönderildiğinde,
mahkemece yanılgıya düşülerek, tekerrüre esas alınan ilama konu suçun denetim süresi içerisinde işlenen suç olarak kabul edilmesi sonucu, denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararın iptaline ve bir yıl hapis cezasının geri kalan kısmı ile tekerrüre esas alınan ve infaz kapsamında bulunmayan 3 ay hapis cezasının kapalı ceza infaz kurumunda çektirilmesine karar verilmiş olmakla,
itiraz merciince itirazın bu yönden kabulüne karar verilmesi gerekirken, infaz hakimliğinin yanılgısı farkedilmeyip,
itirazın reddine karar verilmesi nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden,
(KARABÜK) Ağır Ceza Mahkemesinden kesin olarak verilen 21.02.2013 gün ve 2013/86 D.İş sayılı kararın, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309.maddesinin 3.fıkrası uyarınca BOZULMASINA,
aynı maddenin 4.fıkra (a) bendi uyarınca sonraki işlemlerin itiraz merciince yerine getirilmesine, 26.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. ‘’