- +90 312 911 1168
- info@mdmhukuk.com
- Kızılırmak Mah. 1443. Cad. Ankara 1071 Plaza A Blok No:25/58 06510 Çankaya/ANKARA
Ön Ödeme (TCK Madde 75)
Makale Başlıkları
Ön Ödeme (TCK Madde 75); 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 75.maddesinde düzenlenen ön ödeme kurumu; uzlaşma kapsamındaki suçlar hariç olmak üzere, yalnız adli para cezasını öngören veyahut da kanunda öngörülen hapis cezasının üst sınırının 6 ayı aşmadığı suçlarda failin belli bir miktar para ödeyerek soruşturma ve kovuşturma evrelerinin sonuçlarından kurtulmasını sağlayan bir kurumdur.
Ön ödeme kurumu, devlet ile vatandaş arasında yapılan bir nevi suç anlaşması niteliğinde olup ön ödemenin soruşturma aşamasında yapılması durumunda kamu davası açılmayarak kovuşturmaya yer olmadığı kararı (takipsizlik kararı) verilir; kovuşturma evresinde ön ödemenin yapılması durumunda ise mahkeme tarafından kamu davasının düşmesine karar verilir.
TCK madde 75/1 hükmüne göre, ön ödemeye tabi suçlar hususunda 3 tane genel kural öngörülmüştür. Bu kurallar:
TCK madde 75/6 hükmüne göre, ön ödemeye ilişkin hükümler;
Yukarıda yer alan suçlar ceza miktarları dikkate alınmaksızın ön ödemeye tabi suçlardandır. Fakat yukarıda yer alan suçların 5 yıl içerisinde tekrar işlenmesi durumunda fail hakkında aynı suçtan dolayı tekrar ön ödemeye ilişkin hükümler uygulanmaz.
Ön ödeme önerisi savcılık ve mahkeme tarafından yapılacak olup bu önerinin yapılması için birtakım koşulların bir arada bulunması gerekmektedir:
Suçun yukarıdaki koşulları sağladığı yanı ön ödemeye tabi bir suç olduğu anlaşıldığında soruşturma evresinde savcılık, kovuşturma evresinde ise mahkeme tarafından ön ödeme önerisi yapılacaktır.
Ön ödeme önerisinde şüpheli veya sanıktan aşağıdaki hususların yerine getirilmesi istenir:
Belirtmek gerekir ki suçun cezası için hapis cezası veya adli para cezasının birisinin uygulanabileceği hallerde ödenmesi gereken miktar, adli para cezasının aşağı sınırı esas alınarak hesaplanır.
Cumhuriyet Savcılığınca ön ödeme önerisi tebliğ edilerek soruşturma giderleri ile belirlenen miktarın 10 gün içinde ödenmesi durumunda kamu davası açılmayacağı şüpheliye bildirilir. Ayrıca belirtmek gerekir ki soruşturma aşamasında yapılmamış olması şartıyla kovuşturma aşamasında mahkeme tarafından da ön ödeme önerisi yapılabilmektedir. Ön ödeme önerisinde belirlenen miktarın ödenmesi durumunda şüpheli hakkında kamu davası açılmaz; eğer kamu davası açılmışsa bu durumda da sanık hakkında açılan bu kamu davası düşecektir.
Taksirli suçlar hariç olmak üzere, ön ödeme kurumuna bağlı olarak kovuşturmaya yer olmadığına (takipsizlik) kararı verilmesi veya kamu davasının düşmesine karar verildiği tarihten itibaren 5 yıl içerisinde failin tekrar ön ödemeye tabi bir suç işlemesi durumunda faile bu fıkra uyarınca teklif edilecek ön ödeme miktarı yarı oranında arttırılır.
Özel kanun hükümlerine göre işin doğrudan mahkemeye intikal etmesi durumunda da fail, hakim tarafından yapılacak bildirim üzerine birinci fıkra hükümlerine göre saptanacak miktardaki parayı yargılama giderleri ile birlikte ödediğinde kamu davası düşer.
Önemle belirtmek gerekir ki savcılık tarafından ön ödeme kapsamına giren suç nedeniyle ön ödeme işlemi yapılmadan dava açılması veya dava konusu fiilin niteliğinin değişmesi suretiyle ön ödeme kapsamına giren bir suça dönüşmesi durumunda da mahkeme tarafından ön ödeme önerisi yapılabilir.
Belirtmek gerekir ki soruşturma veya kovuşturma aşamasında yapılacak ön ödeme önerisi Tebligat Kanunu hükümlerine uygun olarak yapılmalıdır. Zira, usulüne uygun olarak yapılmayan tebligat yani ‘’usulsüz tebligat’’ durumunda ön ödeme önerisi yapılmamış kabul edilir. Dolayısıyla soruşturma aşamasında ön ödeme önerisinin usulüne uygun yapılmadığının anlaşılması durumunda dosyada biçimsel olarak bir ön ödeme önerisinin bulunmasına rağmen kovuşturma aşamasında mahkeme tekrar ön ödeme önerisinde bulunabilir.
Ön Ödeme (TCK Madde 75) mevzuatını okumak için buraya tıklayın.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu, ön ödemeye tabi suçların bazılarını tek tek saymış diğer suçları ise cezaları bakımından sınıflandırma yoluna giderek adli para cezasını gerektiren suçlar veya kanunda öngörülen hapis cezasının üst sınırının 6 ayı aşmadığı suçları ön ödeme kurumuna tabi kılmıştır. Yukarıda da belirtildiği üzere ön ödeme önerisi cezaların alt sınırı dikkate alınarak yapılmaktadır. Ancak belirtmek gerekir ki bazı suçların kanunda ilgili maddesinde öngörülen cezanın herhangi bir alt sınırı mevcut değildir. Bu durumda ceza alt sınırı belli olmayan ön ödemeye tabi suçlarda ceza alt sınırı şu şekilde belirlenir:
Ön ödemeye itiraz mümkün değildir. Dolayısıyla ön ödemenin reddedilmesi veya süresinde yerine getirilmemesi durumunda soruşturma veya kovuşturmaya kaldığı yerden devam edilecektir. Şüpheli, sanık veya müşteki, müdafi ön ödeme önerisine itiraz edemezler.
Öncelikle ifade etmek gerekir ki ön ödeme kurumu, kişisel hakların istenmesine engel değildir. Dolayısıyla ön ödeme önerisi üzerine ön ödemenin yapılması ile kamu davasının açılmaması veya kamu davasının düşmesi durumunda da maddi ve manevi tazminat davasının açılmasına herhangi bir engel yoktur.
Ön ödeme, suç nedeniyle failin elinde bulunan malın geri alınmasını ve müsadereye ilişkin hükümleri etkilemez.
TCK madde 75/7 hükmüne göre, ön ödemede bulunulması üzerine verilen kovuşturmaya yer olmadığı (takipsizlik) kararı ile kamu davasının düşmesi kararı, bu kuruma mahsus bir sisteme kaydedilir. Belirtmek gerekir ki bu kayıtlar ancak bir soruşturma veya kovuşturma ile bağlantılı olarak Cumhuriyet Savcısı, hâkim veya mahkeme tarafından istenmesi halinde, bu maddede belirtilen amaç için kullanılır.
TCK madde 75’te düzenlenen ön ödeme, bir taraftan soruşturma aşamasında bir ceza muhakemesi şartı olarak nitelendirilirken kovuşturma aşamasında yapılması halinde ceza ilişkisini kesen bir maddi ceza hukuku kurumu olarak kabul edilmektedir.
Ceza Hukuku konulu yazılarımızı okumak için buraya tıklayın. Daha detaylı bilgi için bizimle iletişime geçin.
MDM Hukuk ve Danışmanlık; Ankara merkezli faaliyet gösteren bir avukatlık bürosudur.
Büromuz; ülke genelinde avukatlık mesleğinin yasal ve etik değerleri çerçevesinde hukukun bir çok alanında yetkin kadrosuyla avukatlık ve danışmanlık hizmeti sunmaktadır.
Bu web sitesi ve içindeki bilgiler, Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kurallarına göre ve özellikle reklam yasağına uygun olarak tasarlanmıştır. MDM HUKUK & DANIŞMANLIK web sitesinin tüm bilgi ve materyaller sadece bilgilendirme olup bunların tamamına veya bir kısmına dayanılarak yapılan işlemlere, eylemlere ve bunların sonuçlarına ilişkin hiçbir sorumluluk kabul edilmez. Söz konu bilgilerin aktarılması ile kullanıcılar ve web tarayıcıları ile MDM HUKUK & DANIŞMANLIK arasında bir avukat-müvekkil ilişkisi yaratılması amaçlanmamıştır ve bilgilerin bu kişilerce alınması hiçbir şekilde bu yönde bir ilişki oluşturmayacaktır. Müvekkiller veya okuyucular hiçbir şekilde mevcut duruma ve özelliklerine ilişkin olarak uygun hukuki veya başka herhangi bir profesyonel görüş almadan, MDMHUKUK & DANIŞMANLIK web sitesinde yer alan herhangi bir hususa dayanarak bir eylemde bulunmamalıdır. MDM HUKUK & DANIŞMANLIK, bu web sitesi aracılığıyla ulaşılan üçüncü kişilere ait içeriklerden hiçbir şekilde sorumlu değildir.
MDM Hukuk ve Danışmanlık Tüm Hakları Saklıdır.