

Koşullu Salıverilme (Şartlı Tahliye) Şartları Nedir Nasıl Uygulanır


Devlet Memurları Kanunu 125/E-F Ye Göre Devlet Memurluğundan Çıkarma Cezası
Makale Başlıkları
Ön Ödeme (TCK Madde 75)
Ön Ödeme (TCK Madde 75); 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 75.maddesinde düzenlenen ön ödeme kurumu; uzlaşma kapsamındaki suçlar hariç olmak üzere, yalnız adli para cezasını öngören veyahut da kanunda öngörülen hapis cezasının üst sınırının 6 ayı aşmadığı suçlarda failin belli bir miktar para ödeyerek soruşturma ve kovuşturma evrelerinin sonuçlarından kurtulmasını sağlayan bir kurumdur.
Ön ödeme kurumu, devlet ile vatandaş arasında yapılan bir nevi suç anlaşması niteliğinde olup ön ödemenin soruşturma aşamasında yapılması durumunda kamu davası açılmayarak kovuşturmaya yer olmadığı kararı (takipsizlik kararı) verilir; kovuşturma evresinde ön ödemenin yapılması durumunda ise mahkeme tarafından kamu davasının düşmesine karar verilir.
Ön Ödemeye Tabi Suçlar
Ön ödemeye tabi suçlar, yargılama sürecinde sanığın cezayı ön ödeme yaparak kabul etmesi durumunda uygulanan bir sistemdir. Bu sistemde, sanık suçunu kabul ederek mahkemeye ön ödeme yapar ve bu şekilde ceza süreci sonlandırılır. Ön ödemeye tabi suçlar genellikle hafif suçlar ve para cezalarıyla ilgili suçlardır. Sanık, cezayı kabul ederek ön ödeme yaparsa, mahkeme sürecine girmeden cezai sorumluluğunu yerine getirmiş olur. Ancak, ön ödeme yapılan suçlar da kaydedilir ve ilerideki dönemlerde suç kaydı olarak değerlendirilebilir.
TCK madde 75/1 hükmüne göre, ön ödemeye tabi suçlar hususunda 3 tane genel kural öngörülmüştür. Bu kurallar:
- Uzlaşma kapsamında bir suç olmamalıdır.
- Sadece adli para cezasını gerektiren suçlar ön ödemeye tabidir.
- Kanuna göre hapis cezasının üst sınırı 6 ayı aşmayan suçlar da ön ödemeye tabidir.
TCK madde 75/6 hükmüne göre, ön ödemeye ilişkin hükümler;
- TCK madde 98/1’de düzenlenen yardım ve bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi suçu,
- TCK madde 171’de düzenlenen genel güvenliğin taksirle tehlikeye sokulması suçu,
- TCK madde 182/1’de düzenlenen çevrenin taksirle kirletilmesi,
- TCK madde 264/1’de düzenlenen özel işaret ve kıyafetleri usulsüz kullanma,
- TCK madde 278/1 ve 278/2’de düzenlenen suçu bildirmeme suçu ile
- 6831 sayılı Orman Kanunu’nun madde 108/1’de düzenlenen suç,
- 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun 74.maddesinin 2.fıkrasının 1.cümlesinde yer alan suç,
- 5253 sayılı Dernekler Kanunu’nun 32.maddesinin 1.fıkrasının d bendinde yer alan suç,
Yukarıda yer alan suçlar ceza miktarları dikkate alınmaksızın ön ödemeye tabi suçlardandır. Fakat yukarıda yer alan suçların 5 yıl içerisinde tekrar işlenmesi durumunda fail hakkında aynı suçtan dolayı tekrar ön ödemeye ilişkin hükümler uygulanmaz.
Ön Ödeme Önerisi Nasıl Yapılır?
Ön ödeme önerisi savcılık ve mahkeme tarafından yapılacak olup bu önerinin yapılması için birtakım koşulların bir arada bulunması gerekmektedir:
- Soruşturma veya kovuşturma konusu suç uzlaşma kapsamında olan suçlardan olmamalıdır.
- Soruşturma veya kovuşturma konusu suç ön ödemeye tabi bir suç olmalıdır.
- Soruşturma evresinde, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphenin varlığı gereklidir. Zira, soruşturma evresinde suçun işlendiği hususunda yeterli şüphenin varlığı mevcut değilse yani savcılık tarafından kovuşturmaya yer olmadığı (takipsizlik) kararı verilecekse bu durumda ön ödemeye ilişkin hükümler uygulanamayacaktır.
Suçun yukarıdaki koşulları sağladığı yanı ön ödemeye tabi bir suç olduğu anlaşıldığında soruşturma evresinde savcılık, kovuşturma evresinde ise mahkeme tarafından ön ödeme önerisi yapılacaktır.
Ön ödeme önerisinde şüpheli veya sanıktan aşağıdaki hususların yerine getirilmesi istenir:
- Suçun cezası adli para cezası olup adli para cezası maktu ise bu miktarı, değilse aşağı sınırını,
- Suçun cezası hapis cezası ise hapis cezasının aşağı sınırının karşılığı olarak her gün için 30 TL üzerinden bulunacak miktarı,
- Suçun cezası için hapis cezası ile birlikte adli para cezası da öngörülmüş ise, hapis cezasının aşağı sınırı ile adli para cezasının aşağı sınırının karşılığı olarak her gün için 30 TL üzerinden bulunacak miktarın ödenmesi talep edilir.
Belirtmek gerekir ki suçun cezası için hapis cezası veya adli para cezasının birisinin uygulanabileceği hallerde ödenmesi gereken miktar, adli para cezasının aşağı sınırı esas alınarak hesaplanır.
Cumhuriyet Savcılığınca ön ödeme önerisi tebliğ edilerek soruşturma giderleri ile belirlenen miktarın 10 gün içinde ödenmesi durumunda kamu davası açılmayacağı şüpheliye bildirilir. Ayrıca belirtmek gerekir ki soruşturma aşamasında yapılmamış olması şartıyla kovuşturma aşamasında mahkeme tarafından da ön ödeme önerisi yapılabilmektedir. Ön ödeme önerisinde belirlenen miktarın ödenmesi durumunda şüpheli hakkında kamu davası açılmaz; eğer kamu davası açılmışsa bu durumda da sanık hakkında açılan bu kamu davası düşecektir.
Taksirli suçlar hariç olmak üzere, ön ödeme kurumuna bağlı olarak kovuşturmaya yer olmadığına (takipsizlik) kararı verilmesi veya kamu davasının düşmesine karar verildiği tarihten itibaren 5 yıl içerisinde failin tekrar ön ödemeye tabi bir suç işlemesi durumunda faile bu fıkra uyarınca teklif edilecek ön ödeme miktarı yarı oranında arttırılır.
Özel kanun hükümlerine göre işin doğrudan mahkemeye intikal etmesi durumunda da fail, hakim tarafından yapılacak bildirim üzerine birinci fıkra hükümlerine göre saptanacak miktardaki parayı yargılama giderleri ile birlikte ödediğinde kamu davası düşer.
Önemle belirtmek gerekir ki savcılık tarafından ön ödeme kapsamına giren suç nedeniyle ön ödeme işlemi yapılmadan dava açılması veya dava konusu fiilin niteliğinin değişmesi suretiyle ön ödeme kapsamına giren bir suça dönüşmesi durumunda da mahkeme tarafından ön ödeme önerisi yapılabilir.
Belirtmek gerekir ki soruşturma veya kovuşturma aşamasında yapılacak ön ödeme önerisi Tebligat Kanunu hükümlerine uygun olarak yapılmalıdır. Zira, usulüne uygun olarak yapılmayan tebligat yani ‘’usulsüz tebligat’’ durumunda ön ödeme önerisi yapılmamış kabul edilir. Dolayısıyla soruşturma aşamasında ön ödeme önerisinin usulüne uygun yapılmadığının anlaşılması durumunda dosyada biçimsel olarak bir ön ödeme önerisinin bulunmasına rağmen kovuşturma aşamasında mahkeme tekrar ön ödeme önerisinde bulunabilir.
Ön Ödeme (TCK Madde 75) mevzuatını okumak için buraya tıklayın.
Ön Ödeme Nasıl Hesaplanır
Ön ödeme, bir hizmet veya mal satın alımıyla ilgili olarak, toplam maliyetin bir kısmının önceden ödenmesi anlamına gelir. Ön ödeme miktarı, sözleşme veya anlaşma şartlarına, taraflar arasındaki anlaşmaya ve ticari uygulamalara bağlı olarak değişiklik gösterebilir.
Ön ödeme hesaplanırken, genellikle aşağıdaki faktörler dikkate alınır:
- Toplam Maliyet: Satın alınacak hizmet veya malın toplam maliyeti belirlenir. Bu maliyet, sözleşme veya anlaşma şartlarına, fiyatlandırma politikalarına ve ticari uygulamalara bağlı olarak değişebilir.
- Ödeme Koşulları: Satıcı veya hizmet sağlayıcı, ön ödeme miktarı ve ödeme süreleri gibi ödeme koşullarını belirleyebilir. Ödeme süresi, mal veya hizmetin tesliminden önce veya sonra olabilir.
- Sözleşme Şartları: İlgili sözleşme veya anlaşma şartları ön ödeme miktarını ve ödeme koşullarını belirleyebilir. Ödeme taksitleri, vade tarihleri ve cezai şartlar gibi detaylar sözleşmede yer alır.
Ön ödeme miktarı, genellikle toplam maliyetin belli bir yüzdesi olarak belirlenir. Bu yüzde, sektöre, mal veya hizmetin niteliğine ve ticari uygulamalara göre değişiklik gösterebilir.
Ön ödeme hesaplaması yapılırken, satın alacak olan tarafın bütçesini ve finansal durumunu da dikkate almak önemlidir. Ön ödemenin yapılması gereken süreler ve tutarlar önceden belirlenerek, taraflar arasında açık ve adil bir anlaşma sağlanır.
Yukarıda belirtilen faktörler, ön ödemenin hesaplanmasında genel olarak dikkate alınan unsurlardır. Ancak, her durum kendine özgü olabilir ve ödeme koşulları, anlaşmalar veya sözleşmeler arasında değişiklik gösterebilir. Bu nedenle, ön ödeme miktarı ve hesaplama yöntemleri, ilgili sözleşme veya anlaşma şartlarına ve sektör standartlarına uygun olarak belirlenmelidir.
Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 231. maddesi uyarınca, suçlunun cezasının infazı sırasında, mahkeme tarafından verilen ön ödeme kararına göre belirli bir miktar para cezası indirimi uygulanabilmektedir. Bu indirimin hesaplanması ise belirli esaslara göre yapılmaktadır.
Öncelikle, TCK’nın ilgili maddesine göre suçlunun cezasının belirlenmesinde dikkate alınacak günlük miktarın hesaplanması gerekmektedir. Bu miktar, suçun türüne ve ağırlığına göre farklılık göstermektedir.
Ardından, suçun işlendiği tarihte geçerli olan asgari ücretin günlük miktarı ile suçlunun net gelirleri toplamının yarısının hesaplanması gerekmektedir. Bu hesaplama sonucunda bulunan miktar, günlük miktarın yarısından fazla ise, günlük miktarın tamamı, yarısından az ise, hesaplanan miktar kadar ön ödeme yapılması gerekmektedir.
Ön ödemenin tam olarak yapılması durumunda, cezasının infazı sırasında belirli bir indirim uygulanacak olan suçlunun, infaz süresi daha kısa olacaktır. Bu karar, mahkeme tarafından verilir ve suçlunun cezasının infazı sırasında dikkate alınır.
Alt Sınırı Belli Olmayan Cezalarda Ön Ödeme Miktarı
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu, ön ödemeye tabi suçların bazılarını tek tek saymış diğer suçları ise cezaları bakımından sınıflandırma yoluna giderek adli para cezasını gerektiren suçlar veya kanunda öngörülen hapis cezasının üst sınırının 6 ayı aşmadığı suçları ön ödeme kurumuna tabi kılmıştır. Yukarıda da belirtildiği üzere ön ödeme önerisi cezaların alt sınırı dikkate alınarak yapılmaktadır. Ancak belirtmek gerekir ki bazı suçların kanunda ilgili maddesinde öngörülen cezanın herhangi bir alt sınırı mevcut değildir. Bu durumda ceza alt sınırı belli olmayan ön ödemeye tabi suçlarda ceza alt sınırı şu şekilde belirlenir:
- Eğer ön ödemeye tabi suçun cezası adli para cezası olarak belirlenmiş ve bu cezanın alt sınırı belirtilmemiş ise bu durumda TCK madde 52/1 hükmüne göre adli para cezasının alt sınırı 5 gündür. Dolayısıyla bu durumda ön ödeme önerisi 5 günlük adli para cezası üzerinden yapılmalıdır.
- Eğer ön ödemeye tabi suçun cezası alt sınırı belli olmayan bir şekilde hapis cezası olarak düzenlenmişse bu durumda TCK madde 49/1 hükmüne göre hapis cezasının alt sınırı 1 aydır.
- Eğer ön ödemeye tabi suçun cezası alt sınırı belli olmayan adli para cezası ve hapis cezası birlikte olarak düzenlenmişse TCK madde 49/1 hükmüne göre hapis cezasının alt sınırı olan 1 ay karşılığı miktar ile TCK madde 52/1 hükmüne göre adli para cezasının alt sınırı olan 5 günlük adli para cezasının karşılığı olan miktar toplanarak ön ödeme önerisinin yapılması gerekmektedir.
Ön Ödemeye İtiraz Edilebilir Mi?
Ön ödemeye itiraz mümkün değildir. Dolayısıyla ön ödemenin reddedilmesi veya süresinde yerine getirilmemesi durumunda soruşturma veya kovuşturmaya kaldığı yerden devam edilecektir. Şüpheli, sanık veya müşteki, müdafi ön ödeme önerisine itiraz edemezler.
Ön Ödeme İle Dosyanın Kapanması Tazminat Davası Açılmasını Engeller Mi?
Öncelikle ifade etmek gerekir ki ön ödeme kurumu, kişisel hakların istenmesine engel değildir. Dolayısıyla ön ödeme önerisi üzerine ön ödemenin yapılması ile kamu davasının açılmaması veya kamu davasının düşmesi durumunda da maddi ve manevi tazminat davasının açılmasına herhangi bir engel yoktur.
Ön ödeme, suç nedeniyle failin elinde bulunan malın geri alınmasını ve müsadereye ilişkin hükümleri etkilemez.
Ön Ödeme Adli Sicil Kaydına İşler Mi?
TCK madde 75/7 hükmüne göre, ön ödemede bulunulması üzerine verilen kovuşturmaya yer olmadığı (takipsizlik) kararı ile kamu davasının düşmesi kararı, bu kuruma mahsus bir sisteme kaydedilir. Belirtmek gerekir ki bu kayıtlar ancak bir soruşturma veya kovuşturma ile bağlantılı olarak Cumhuriyet Savcısı, hâkim veya mahkeme tarafından istenmesi halinde, bu maddede belirtilen amaç için kullanılır.
TCK madde 75’te düzenlenen ön ödeme, bir taraftan soruşturma aşamasında bir ceza muhakemesi şartı olarak nitelendirilirken kovuşturma aşamasında yapılması halinde ceza ilişkisini kesen bir maddi ceza hukuku kurumu olarak kabul edilmektedir.
Ceza Hukuku konulu yazılarımızı okumak için buraya tıklayın. Daha detaylı bilgi için bizimle iletişime geçin.