

İsim Ad ve Soyisim Soyadı Değiştirme Davası E Devlet


Evlat Edinme Nedir? Nasıl Edinilir?
Makale Başlıkları
Silahlı Terör Örgütü Üyeliği Suçunda Etkin Pişmanlık
Silahlı terör örgütü üyeliği suçunda etkin pişmanlık durumu Türk Ceza Kanunu madde 221’de hüküm altına alınmıştır. Bu kanun maddesi tarihi çok eskilere dayanan Topluma Kazandırma Kanunlarının devamıdır. Amacı ise örgütlerin çökertilmesini ve dağılmalarını sağlamak, suç işlemeyi önlemek, mensup olduğu yasa dışı örgütün amaçladığı suçun işlenmesine engel olanları ve işlediği suçtan pişmanlık duyanları cezalandırmayarak yeniden topluma kazandırmaktır.
TCK Etkin Pişmanlık Yasası Madde 221
Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) yer alan etkin pişmanlık kavramı, suç işleyen kişinin, suçunu işledikten sonra yetkili makamlara başvurarak işlediği suçla ilgili önemli bilgi ve delilleri sağlaması durumunda hukuki avantajlar elde edebilmesini sağlayan bir hukuki düzenlemedir. Etkin pişmanlık, suçun önlenmesi, suçluların yakalanması ve adaletin sağlanması amacıyla uygulanan bir hukuk politikasıdır.
TCK’nın 221. maddesinde etkin pişmanlık düzenlenmiş olup, suç işleyen kişi, suçun işlenmesinden önce veya işlendikten sonra yetkili makamlara başvurarak suçun önlenmesine veya suçluların yakalanmasına yardımcı olursa, hukuki avantajlardan yararlanabilir. Bu avantajlar, suçun işlendiği anlaşıldıktan sonra bile hükümlüye bir indirim, hapis cezasının ertelenmesi veya hapis cezasının infazının kısmen veya tamamen ertelenmesi gibi şekillerde olabilir.
Etkin pişmanlık hükmünden yararlanabilmek için belirli şartların yerine getirilmesi gerekmektedir. Suç işleyen kişinin, suçun işlenmesinden önce veya sonra yetkili makamlara başvurarak suçla ilgili önemli bilgi ve delilleri sağlaması, suça karışan diğer kişilerin kimliklerini ifşa etmesi, suçun önlenmesi veya suçluların yakalanmasına yardımcı olması gibi şartlar aranmaktadır.
Etkin pişmanlık, suç işleyen kişilerin pişmanlık duygularını dile getirerek suçun işlenmesini önlemek ve suçla ilgili adaletin sağlanmasını desteklemek amacıyla düzenlenmiş bir hukuki düzenlemedir. Suçluların pişmanlık duyduklarını göstermeleri ve işledikleri suçlarla ilgili önemli bilgi ve delilleri sağlamaları durumunda, hukuki avantajlar elde etmeleri mümkündür.
TCK’nın etkin pişmanlık hükmü, suç işleyen kişilerin suçluluk duygularını dile getirerek suç işlenmesini önlemeye teşvik etmektedir. Bu hüküm, suç işleyen kişilere ceza indirimi veya hafifletici hükümler uygulanması gibi avantajlar sunarak suçların önlenmesine ve adaletin sağlanmasına katkıda bulunmayı hedeflemektedir.
Terör Suçlarında Etkin Pişmanlık
Terör suçlarında etkin pişmanlık, terör suçlarının işlendiği durumlarda suçluların pişmanlık duyması ve işledikleri suçlardan vazgeçmeleri halinde, hukuki süreçte daha hafif cezalandırılma imkanı sunan bir kavramdır. Etkin pişmanlık, terör suçlarıyla mücadelede suç işleyen bireyleri adalete teşvik etmek amacıyla kullanılan bir yöntemdir.
Türkiye’de terör suçlarıyla mücadele kapsamında etkin pişmanlık, terör örgütüne üye olmuş veya terör suçu işlemiş bireylerin pişmanlık duyması ve yetkililere işbirliği yapması durumunda daha hafif cezalar almasını sağlayan bir hukuki düzenlemeyi ifade etmektedir. Terör suçlarıyla mücadelede etkin pişmanlık, suçluların suçlarını itiraf etmeleri, suç işleme aşamasında veya sonrasında elde ettikleri bilgileri paylaşmaları, terör örgütü faaliyetlerine katılımlarını sonlandırmaları ve yetkililere yardımcı olmaları gibi unsurları içermektedir.
Türkiye’de terör suçlarında etkin pişmanlık, terör örgütü mensupları ve terör suçu işleyen kişilerin, yetkililere gerçek ve yararlı bilgiler sağlamaları ve suçlarını itiraf etmeleri halinde cezalarında indirim yapılmasını ve bazı durumlarda hapis cezasından muaf tutulmalarını öngörmektedir. Bu düzenleme, terör örgütlerine karşı mücadelede suç işleyen bireyleri adalete teşvik etmeyi, örgütlerin deşifre edilmesini ve suçların önlenmesini amaçlamaktadır.
Etkin pişmanlık kavramı, terörle mücadelede önemli bir araç olarak kullanılmakta olup, terör suçlarının önlenmesi ve toplum güvenliğinin sağlanması açısından önemlidir. Ancak terörle mücadelede etkin pişmanlık hükümleri, Türk Ceza Kanunu ve diğer ilgili yasalarda detaylı olarak düzenlenmiştir. Dolayısıyla, terör suçlarında etkin pişmanlık hükümlerine ilişkin daha ayrıntılı bilgi için ilgili yasal mevzuatı incelemeniz önemlidir.
Etkin pişmanlık Madde 221
(1) Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçu nedeniyle soruşturmaya başlanmadan ve örgütün amacı doğrultusunda suç işlenmeden önce, örgütü dağıtan veya verdiği bilgilerle örgütün dağılmasını sağlayan kurucu veya yöneticiler hakkında cezaya hükmolunmaz.
(2) Örgüt üyesinin, örgütün faaliyeti çerçevesinde herhangi bir suçun işlenişine iştirak etmeksizin, gönüllü olarak örgütten ayrıldığını ilgili makamlara bildirmesi halinde, hakkında cezaya hükmolunmaz.
(3) Örgütün faaliyeti çerçevesinde herhangi bir suçun işlenişine iştirak etmeden yakalanan örgüt üyesinin, pişmanlık duyarak örgütün dağılmasını veya mensuplarının yakalanmasını sağlamaya elverişli bilgi vermesi halinde, hakkında cezaya hükmolunmaz.
(4) Suç işlemek amacıyla örgüt kuran, yöneten veya örgüte üye olan ya da üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen veya örgüte bilerek ve isteyerek yardım eden kişinin, gönüllü olarak teslim olup, örgütün yapısı ve faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili bilgi vermesi halinde, hakkında örgüt kurmak, yönetmek veya örgüte üye olmak suçundan dolayı cezaya hükmolunmaz. Kişinin bu bilgileri yakalandıktan sonra vermesi halinde, hakkında bu suçtan dolayı verilecek cezada üçte birden dörtte üçe kadar indirim yapılır.
(5) Etkin pişmanlıktan yararlanan kişiler hakkında bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirine hükmolunur. Denetimli serbestlik tedbirinin süresi üç yıla kadar uzatılabilir.
(6) Kişi hakkında, bu maddedeki etkin pişmanlık hükümleri birden fazla uygulanmaz.
Madde metninden de gördüğümüz üzere her fıkrada farklı bir durum için etkin pişmanlık konusu düzenlenmiştir. Gönüllü ayrılma, örgütün dağılmasını sağlama, yakalanma, kurucular ve yöneticilerin durumları ayrı ayrı düzenlenmiştir. Buna göre;
- fıkrada fail örgütün kurucusu ve yönetici olmalıdır. Örgütün amacı doğrultusunda suç işlememiş olması bu fıkranın uygulanabilmesi için ön şarttır. Örgütü dağıtan ya da verdiği bilgiler ile örgütün dağılmasını sağlamalıdır. Ancak bu şartların varlığı halinde örgüt kurucu ya da yöneticisi hakkında cezaya hükmolunmaz.
- fıkrada fail örgütün üyesidir. Ancak örgütün faaliyetleri çerçevesinde herhangi bir suç işlememiş olması gerekmektedir. Örgütten ayrılmış olmalı ve gönüllü olarak ayrıldığını ilgili makamlara bildirmesi gerekmektedir. Bu koşulların sağlanması üzerine hakkında cezaya hükmolunmaz. Failin ilgili makama gönüllü olarak örgütten ayrıldığını bildirmesi yeterlidir. Örgüt ile ilgili bilgi vermek zorunda değildir. İlgili makamın hangi makam olduğu maddenin gerekçesinde belirtilmemiştir. Bu nedenle makam kavramını geniş düşünmeliyiz. Suç işlenmesinin önlenmesi amacına hizmet eden tüm birimler ve tüm devlet organları, soruşturma ve kovuşturma makamlarına bildirim yapılabilir. Fail, şahsen bu makamlara başvurmalıdır. Bizzat başvuru etkin pişmanlığın bir belirtisi olacaktır.
- fıkrada yakalan failin herhangi bir suça iştirak etmemiş olması, pişmanlık duyması ve örgütün dağılması için ve mensuplarının yakalanması için elverişli bilgiler vermesi gerektiği söylenmiştir. Bu şartların oluşması durumunda cezaya hükmolunmaz. Buradaki “herhangi bir suç” diyerek belirtilen Türk Ceza Kanunu madde 302’de ve 309’da zikredilen suçlardır. Buna göre;
Devletin Birliğini Ve Ülke Bütünlüğünü Bozmak Madde 302
(1) Devlet topraklarının tamamını veya bir kısmını yabancı bir devletin egemenliği altına koymaya veya Devletin bağımsızlığını zayıflatmaya veya birliğini bozmaya veya Devletin egemenliği altında bulunan topraklardan bir kısmını Devlet idaresinden ayırmaya yönelik bir fiil işleyen kimse, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Bu suçun işlenmesi sırasında başka suçların işlenmesi halinde, ayrıca bu suçlardan dolayı ilgili hükümlere göre cezaya hükmolunur.
(3) Bu maddede tanımlanan suçların işlenmesi dolayısıyla tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.
Anayasayı İhlal Madde 309
(1) Cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs edenler ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılırlar.
(2) Bu suçun işlenmesi sırasında başka suçların işlenmesi halinde, ayrıca bu suçlardan dolayı ilgili hükümlere göre cezaya hükmolunur.
(3) Bu maddede tanımlanan suçların işlenmesi dolayısıyla tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.
- fıkrada örgüt üyesinin pişmanlık duyması sonucu örgütün dağılması ve örgüt mensuplarının yakalanması için “elverişli” bilgiler vermesi gerekmektedir. Bu bilgilerin elverişli olup olmadığını hâkim takdir edecektir.
- fıkrada gönüllü olarak teslim olan ve yakalanan faillerin durumu düzenlenmiştir. Örgütü kuran ya da yöneten ya da örgüte üye olan ya da örgütün amacı için suç işleyen ve bilerek isteyerek yardım eden örgüt üyesi gönüllü olarak teslim olur ve örgüt mensupları hakkında bilgi veremiyorsa bile örgütün faaliyetleri ve yapısı hakkında bilgi verirse cezaya hükmolunmaz. Ancak gönüllü olarak teslim olmayıp yakalanırsa suç üçte birden dörtte üçe kadar indirim yapılır.
1-2-3 ve 4. Fıkrada ortak unsur “pişmanlık” ile örgütün yapısı ve faaliyetleri hakkında bilgi vermek veya örgüt mensuplarının yakalanması için elverişli bilgi vermektir.
Pişmanlığın samimiyet ile yapılması gerekmektedir ve bunun takdirini hâkim yapacaktır. Pişmanlık duyarak ve gönüllü olarak teslim olan ve örgütün yapısı ve faaliyetleri hakkında yeterli bilgi vermeyen ya da yakalanan ve pişman olduğunu söyleyerek örgüt mensuplarının yakalanması için elverişli bilgi vermeyen örgüt üyesi hakkında “etkin pişmanlık” hükümleri uygulanmaz.
Şartların gerçekleşmesi halinde etkin pişmanlıktan yararlanan örgüt mensupları için bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanır. Gerek görülmesi durumunda üç yıla çıkarılabilir. Hâkimin takdirindedir.
Örnek Yargıtay Kararları
Yargıtay 16. Ceza dairesi Esas: 2017/2699 Karar: 2018/848 19.03.2018 Tarihli İlamı:
Suç işlemek amacıyla örgüt kurma, yönetme, örgüte üye olma, üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme veya örgüte bilerek isteyerek yardım etme suçlarında etkin pişmanlık şahsi cezasızlık veya cezadan indirim yapılması gereken haller olarak kabul edilmiştir.
Amaç suçun işlenişine iştirak etmeksizin, hakkında bir soruşturma başlamadan önce örgütten gönüllü olarak ayrıldığını ilgili makamlara bildirmesi halinde (221/2 m.), hakkında soruşturma başladıktan sonra, gönüllü olarak teslim olup, örgütün yapısı ve faaliyetleri çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili bilgi vermesi (221/4 m. ilk cümle), verilen bilgilerin samimi ve örgütlü suçlarla mücadelede yararlı olması halinde, sanık yakalandıktan sonra pişmanlık duyarak örgütün dağılmasını veya mensuplarının önemli ölçüde yakalanmasını sağlamaya elverişli bilgi vermesi halinde (221/3 m.), sanık hakkında şahsi cezasızlık nedeni uygulanacaktır.
Amaç suça elverişli vahim nitelikte sayılan eylemler gerçekleştirilmeden yakalanan, örgüt kuran, yöneten, örgüte üye olan, üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen veya örgüte bilerek isteyerek yardım edenlerin örgütün yapısı ve faaliyetleri hakkında bilgi vermesi halinde cezadan indirim yapılacaktır.
TCK’nın 221/2 maddesindeki hükmün uygulanabilmesi için örgüt ve mensupları hakkında bilgi vermesinin zorunlu olmadığı, kişinin hakkında soruşturma olmadan örgütten gönüllü olarak ayrılıp yetkili makamlara müracaat etmek suretiyle örgüte üye olarak katıldığını ve pişmanlık duyarak ayrıldığını beyan etmesinin yeterli olduğu nazara alınarak; somut olayda PKK/KCK terör örgütüne katılıp 15 gün kadar eğitim gördükten sonra 1 yıl lojistikçilik yaptığı, daha sonra 3 yıl boyunca da örgüte ait küçükbaş hayvanların çobanlığını yaptığı, herhangi bir silahlı çatışmaya katılmaksızın aksi ispat edilemeyen savunmasına göre Suriye’deki olaylar nedeniyle ailesiyle beraber Türkiye’ye yerleştikten sonra Hassa Cumhuriyet Başsavcılığına giderek özgür iradesi ile örgüte katıldığını bildiren sanık hakkındaki istihbari bilgilerin aleyhe delil olarak kullanılamayacağı da gözetilerek hakkında TCK’nın 221/2. maddesi gereğince etkin pişmanlık hükümleri uygulanması gerekirken dosya kapsamı ile uyumlu ve yasal olmayan gerekçeyle yazılı olduğu şekilde karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, O yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 19.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Yargıtay 16. Ceza dairesi Esas: 2018/1948 Karar: 2018/2527 11.09.2018 Tarihli İlamı:
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; TCK’nın etkin pişmanlığa ilişkin 221. maddesinin amaç, kapsam ve gerekçesi birlikte nazara alındığında, aşamalardaki savunmalarında üzerine atılı suçlamaları kabul etmediği anlaşılan sanık hakkında bylock tespit ve değerlendirme tutanağı ve dosya kapsamı da nazara alındığında verdiği bilgiler itibarıyla etkin pişmanlıktan söz edilemeyeceğinden; tebliğnamedeki sanık lehine TCK’nın 221/4 maddesinin uygulanması gerektiğine ilişkin bozma içeren görüşe iştirak edilmemiştir.
İstinaf aşamasında dosyaya gelen ayrıntılı bylock tespit ve değerlendirme tutanağı dosyaya henüz gelmeden hüküm kurulmuş ise de, sanığın müdafii huzurundaki 01.03.2017 tarihli Savcılık ifadesinde ve savunmasında 2014 yılı Eylül ayı ile 2015 yılının ilk ayları arasında kullandığı telefonuna … tarafından bylock programının yüklendiğini ve bu programı kullandığını bildirmiş olması karşısında bu husus sonuca etkili görülmemiştir.
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve müdafinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 11.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sonuç
Türk Ceza Kanunu madde 221 ve Yargıtay kararları ışığında “Silahlı Terör Örgütü Üyeliği Suçundan Etkin Pişmanlık” için failin “samimi” olarak pişman olması ve kanun maddesinde belirli şartların oluşması gerekmektedir. Bu hususta uzman bir avukattan destek almanız menfaatinize olacaktır.