

Genel Haciz Talebi Nedir?


Fiziksel Şiddet Sebebiyle Boşanma Davası Süreç, İspat Yöntemleri ve Tazminat
Makale Başlıkları
Takibi Şikâyete Bağlı Suçlar
Takibi şikâyete bağlı suçlar, mağdurların şikâyeti üzerine yasal sürecin başlatıldığı suçlar arasında yer almaktadır. Bu makalede, özellikle hırsızlık, yaralama ve cinsel taciz gibi yaygın takibi şikâyete bağlı suçları ele alacağız. Bu suçların ne anlama geldiğini, yasal açıdan ne tür sonuçlar doğurduğunu ve mağdurların nasıl hareket etmeleri gerektiğini inceleyeceğiz.
Şikâyet Nedir?
Şikâyet özel hukuk çerçevesinde “bir hak değil, bireye tanınmış bir kamu hukuku yetkisidir” olarak açıklanabilir. Bu bağlamda, şikâyet hakkı, bir anayasal haktır ve sübjektif kamu hukuku hakkıdır. Sübjektif kamu hukuku haklarının üç niteliği bulunmaktadır. Bunlar, fert ve kamu çıkarlarının birlikte bulunması, ferdin hakkının karşısında devletin bir ödevinin olması ve bu hakların bireyin hukuki ehliyetini büyütmesidir.
Şikayete Tabi Suçlar: Hakaret, Tehdit ve Dolandırıcılık
Şikayete tabi suçlar, toplum düzenini ve bireylerin güvenliğini tehdit eden ciddi suçlar arasında yer almaktadır. Bu makalede, özellikle hakaret, tehdit ve dolandırıcılık gibi yaygın şikayete tabi suçları ele alacağız. Bu suçların ne anlama geldiğini, yasal açıdan ne tür sonuçlar doğurduğunu ve mağdurların nasıl hareket etmeleri gerektiğini inceleyeceğiz.
Hakaret Suçu
Hakaret suçu, bir kişiye karşı aşağılayıcı, küçültücü veya incitici ifadeler kullanmak anlamına gelir. İnsanların onur ve saygınlıklarını zedeleyici nitelikte olan bu söylemler, yasal olarak suç olarak kabul edilir ve mağdur tarafından şikayet edilebilir. Hakaret suçunun yaptırımları, ülkenin yasalarına ve mahkeme kararlarına göre farklılık gösterebilir.
Tehdit Suçu
Tehdit suçu, bir kişiye zarar verme, kötü muamele veya hukuki sonuçlar tehdit etmek anlamına gelir. Tehdit, sözlü, yazılı veya diğer iletişim araçlarıyla gerçekleştirilebilir. Tehdit suçu da yasal olarak ciddi bir suç olarak kabul edilir ve mağdur tarafından şikayet edilebilir. Tehdit suçuyla ilgili olarak da yasalar ve mahkeme kararlarına göre farklı yaptırımlar uygulanabilir.
Dolandırıcılık Suçu
Dolandırıcılık suçu, başka bir kişiyi aldatarak maddi veya hukuki zarara uğratma amacıyla gerçekleştirilen eylemleri ifade eder. Dolandırıcılık, sahte belgeler, yanıltıcı ifadeler veya diğer hileli yöntemlerle gerçekleştirilebilir. Dolandırıcılık suçu, toplumda güvenin sarsılmasına ve kişilerin maddi kayıplar yaşamasına neden olan ciddi bir suçtur. Mağdurlar, dolandırıcılık durumunda şikayette bulunarak yasal sürecin başlatılmasını sağlayabilirler.
Sonuç: Şikayete tabi suçlar, toplum düzenini korumak ve mağdurları korumak için yasalarla düzenlenmiştir. Hakaret, tehdit ve dolandırıcılık gibi suçlar, ciddi sonuçlar doğurabilir ve mağdurların doğru adımlar atması önemlidir. Bu tür suçlarla karşılaşıldığında, mağdurların derhal yetkililere başvurmaları ve hukuki sürecin başlatılmasını sağlamaları önemlidir.
Şikâyete Tabii Suç Nasıl Anlaşılır?
Eğer suçun kanuni tanımında “mağdurun şikâyeti üzerine” veya “şikâyet üzerine” ifadeleri varsa, o suç şikâyete bağlı bir suçtur; suçtan zarar görenin, mağdurun veya yasal temsilcisinin kanunda belirtilen yetkili makamlara yazılı veya tutanağa geçirilmek koşuluyla sözlü olarak gerçekleştirilen irade açıklaması sonucunda gerçekleştirilen soruşturma veya kovuşturma re’sen araştırma ilkesinin istisnasıdır. Kanunda böyle bir ifade olmaması halinde ise söz konusu suç şikâyete bağlı bir suç olmaktan çıkar.
Takibi Şikâyete Bağlı Suçlar Nelerdir? Zamanaşımı Nedir?
Şikâyet kurumu genel sınırlarıyla TCK’nın 73. Maddesinin “soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı suçlar” başlığı içerisinde düzenlenmiştir. Kanun maddesine göre, şikâyet hakkı bulunan kişinin 6 ay içinde şikâyette bulunması gerekir aksi halde o suç hakkında soruşturma, kovuşturma yapılamaz. Eğer ilgili suç hakkında birden fazla kişi şikayet hakkına sahipse içlerinden birinin bu süreyi geçirmesi diğerlerinin hakkına tesir etmez çünkü bu sürenin başlangıcı hakkı bulunan kişinin fiil ve faili öğrenmesinden itibaren başlamaktadır. Eğer kanunda başkaca ifade yoksa şikâyet hakkı bulunan kişinin şikâyetten vazgeçmesi halinde dava düşer ama hüküm kesinleştikten sonra vazgeçilirse cezanın infaz edilmesine engel olmaz. İştirak halinde işlenmiş bir suç söz konusuysa eğer sanıklardan birinden şikâyetin geri çekilmesi diğerlerini de kapsar. Şikâyet hakkı bulunan kişi şikâyetten vazgeçerken eğer diğer haklarından da vazgeçtiğini söylerse artık herhangi bir hukuk davası da açamaz.
Şikâyete tabi suçlarda şikâyet süresi, mağdurun fiil ve faili öğrenmesinden itibaren 6 aydır. Yani TCK Madde 73/1 ve 2’ye göre müştekinin şikâyet hakkını kullanabilmesi için hem faili hem de fiili öğrenmesi gerekmektedir. Suçtan zarar gören veya mağdur, suçu oluşturan fiil veya failden herhangi birini geç öğrenmesi durumunda, 6 aylık şikâyet süresi fiil ve faili öğrendiği tarihten itibaren başlar. Ancak her ne kadar şikâyet süresi kanun maddesinin birinci fıkrasında 6 ay olarak belirtilmişse de aynı maddenin ikinci fıkrasında ”zamanaşımı süresini geçmemek koşuluyla” ibaresi göz önünde bulundurulduğunda, bu hakkın kullanılabileceği altı aylık sürenin de dava zamanaşımı içerisinde bulunması gerekmektedir. Bu süre kesin olup, sürenin geçmesinden sonra şikâyet hakkı kullanılamaz.
Şikâyet süresi, hukuki mahiyeti itibariyle hak düşürücü süre olarak kabul edilir. Hak düşürücü süre, bir hakkın kullanılması için yapılması gereken işlemin süresi içinde yapılmaması sonucunda hakkın düşmesine neden olan süredir.
Takibi şikâyete bağlı suçlara; basit kasten yaralama, taksirle yaralama, hakaret, dolandırıcılık, mala zarar verme, cinsel saldırı, tehdit, konut dokunulmazlığının ihlali, açığa imzanın kötüye kullanılması, hileli iflas gibi suçlar örnek gösterilebilir.
Takibi Şikâyete Bağlı Suçlarda Şikâyet Yetkisi Olanlar
Şikâyet edebilecek kişi ancak suçtan direkt olarak zarar görendir. Yani suçtan direkt olarak zarar görmeyen kişinin şikâyet hakkı bulunmamaktadır. Suç tasvirinin barındırdığı hak ve menfaate ehil kimse birden çok ise, bunlardan her biri için ayrı ayrı olarak ya da birlikte şikâyet hakları mevcuttur.
Bir kişi 18 yaşını doldurduğu taktir de ve fiil ehliyetinin kısıtlandığı bir durum olmaması koşuluyla şikayet hakkını kendisi kullanır.
Ayırt etme gücüne haiz kişiler tek başlarına şikâyet haklarını kullanabilirler. Yargıtay kararlarınca, 15 yaşını tamamlamamış olan ayırt etme gücüne haiz kişilerin şikâyet hakkını kullanma yetkisine sahip olması, velinin de bu yetkiye haiz olamayacağı anlamına gelmez, bu durumda her biri diğerinden ayrı olarak şikâyet hakkını kullanabilir. Fakat suçtan zarar gören kişi, yaş küçüklüğü, akıl hastalığı, akıl zayıflığı gibi sebeplerle ayırt etme gücüne sahip değilse şikâyet veli veya vasi tarafından gerçekleşir.
Mağdur 15 yaşından büyük ise ya da 15 yaşından küçük olup ayırt etme gücüne haiz ise, şikâyeti de şikâyetten vazgeçmesi de geçerli olacaktır. Çocuğa yönelik işlenen suçlarda suçu işleyen anne veya babadan birisi ise şikâyet hakkı suçu işlemeyen velinindir. Anne ve baba çocuğa yönelik olarak birlikte suç işlemişse ya da suç işleyen kişinin çocuk üzerinde velayet hakkı varsa çocuğa kayyım atanacaktır. Atanan kayyım da şikâyet hakkını Sulh Hukuk Mahkemesinden izin alarak kullanabilir.
Soruşturulması veya kovuşturulması şikâyete tabi suçlarda, suçtan zarar gören tüzel kişilik ise, şikayet hakkını tüzel kişinin kuruluş sözleşmesine, yönetim kurulu kararı ve ticaret sicili kayıtlarına göre yetkili gözüken organlar ve kanuni temsilcileri aracılığıyla gerçekleştirir.
Müşteki Ve Katılan Kavramları Nelerdir?
Müşteki, diğer bir ifadeyle şikâyetçi; bir suçtan zarar gören ya da suçun mağduru olup da aleyhine işlenen suçu adli makamlarda şikâyet eden kimsedir. Müşteki, yargılama safhasında davaya katılmak istediğini bildirirse müdahil (katılan) sıfatına haiz olur.
Savcılığın gerçekleştirdiği soruşturma safhasında hem suç isnadı altında olup hem de suçun mağduru sıfatıyla şikâyetçi olan kimse müşteki şüpheli sıfatını alır. Aynı kimse; yargılama safhasında mahkemede davaya katılmak istemezse müşteki sanık olur davaya katılmak isterse müşteki müdahil(katılan) olur.
Aynı durumda suçun hem mağduru hem de şüphelisi veya sanığı olan şahısn, şikayetçi olmaması durumunda soruşturmada mağdur şüpheli, duruşmada mağdur sanık olarak dinlenir.
Ceza Muhakemesi Kanunu md.234’te mağdur ile müştekinin hakları sayılmış olup bunlar soruşturma evresi ve kovuşturma evresi olarak iki şekilde açıklanmıştır.
Soruşturma evresinde mağdur ve müştekinin hakları; delillerin toplanmasının istenmesi, soruşturmanın gizliliği ve amacını bozmamak kaidesiyle Cumhuriyet savcısından belgenin örneğinin istenmesi, avukatın olmadığı durumlarda cinsel saldırı suçu ve alt sınırı beş yıldan çok hapis cezası öngörülen suçlarda, baro tarafından kendisine avukat görevlendirilmesi istenmesi, avukat vasıtasıyla soruşturma belgelerini ve el konulan ve muhafazaya alınan eşyaları inceletmesi, Cumhuriyet savcısının, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararına kanunda yazılı usule göre itiraz hakkının kullanılması şeklinde sayılmıştır.
Kovuşturma evresinde mağdur ve müştekinin hakları; duruşmadan haberdar edilmek,, kamu davasına katılmak, tutanak ve belgelerden örnek istemek, tanıkların davetini isteme, vekil olmadığı durumda cinsel saldırı suçu ile alt sınırı beş yıldan çok olan hapis cezası öngörülen suçlarda baro tarafından tarafına avukat görevlendirilmesi istenmesi, davaya katılmış olma kaidesiyle davayı sonuçlandıran kararlara yönelik kanun yollarına başvurma şeklinde sayılmıştır.
Mağdur, on sekiz yaşını doldurmamış, sağır veya dilsiz ya da istemini belirtemeyecek şekilde malul olur ve bir vekili de yoksa, istemi aranmaksızın bir vekil görevlendirilir. Bu haklar, suçun mağdurları ile şikâyetçiye anlatılıp ve bu husus tutanağa geçirilir.
Soruşturma veya kovuşturma aşamasında, dava nakli veya adli tıp işlemleri sebebiyle yerleşim yeri haricinde bir yere gitme zorunluluğu oluşması durumunda mağdurun gerçekleştirmiş olduğu konaklama, iaşe ve ulaşım giderleri Adalet Bakanlığı bütçesi ile karşılanır.
Şikayete Tabii Suçlar Nelerdir?
Şikayete tabii suçlar, mağdurun şikayeti olmaksızın soruşturulamayan suçlardır. Yani, mağdurun şikayeti olmadan savcılık veya polis, bu suçlarla ilgili bir soruşturma başlatamazlar. Şikayete tabii suçlar, Türk Ceza Kanunu’nun 141. maddesinde düzenlenmiştir.
Şikayete tabii suçlar, özel hareket suçları olarak da adlandırılır. Bu suçlar, bir kişinin özel hayatına ve özgürlüğüne yapılan müdahaleleri kapsar. Ancak, mağdurun şikayeti olmadan bu suçlarla ilgili bir soruşturma başlatılamaz.
Örnek Şikayete Tabii Suçlar
Şikayete tabii suçlar arasında yer alan bazı örnekler şunlardır:
- Hakaret (TCK 125)
- Tehdit (TCK 106)
- İftira (TCK 267)
- Özel hayatın gizliliğini ihlal (TCK 134)
- Kişisel verilerin kaydedilmesi (TCK 135)
- Cinsel taciz (TCK 105)
- Özel hayatın gizliliğini ihlal (TCK 134)
Şikayet Süresi
Şikayete tabii suçlarla ilgili olarak, mağdurun şikayet hakkı vardır. Şikayet hakkı, suçun işlenmesinden itibaren 6 ay içinde kullanılmalıdır. Aksi takdirde, suçlunun cezalandırılması mümkün olmayacaktır.
Sonuç
Şikayete tabii suçlar, özel hareket suçları olarak adlandırılan ve mağdurun şikayeti olmaksızın soruşturulamayan suçlardır. Bu suçlar arasında hakaret, tehdit, iftira, özel hayatın gizliliğini ihlal, kişisel verilerin kaydedilmesi ve cinsel taciz gibi suçlar yer almaktadır. Şikayete tabii suçlarla ilgili olarak, mağdurun şikayet hakkı vardır ve bu hakkın kullanımı için belirli bir süre vardır. Mağdurun şikayet hakkını kullanmaması durumunda, suçlunun cezalandırılması mümkün olmayacaktır.