

Ortak Velayet Nedir Boşanmada Nafaka


Mağdur, Suçtan Zarar Gören ve Malen Sorumlu Nedir?
Makale Başlıkları
Terörizmin Finansmanı Suçu ve Cezası
Terörizmin Finansmanı Suçu ve Cezası başlıklı makalemiz, terörizmin finansmanı hakkında geniş kapsamlı bir bakış açısı sunmaktadır. Bu, global terör tehdidinin en önemli boyutlarından biridir ve terörle mücadele çabalarının vazgeçilmez bir parçasını oluşturur.
Bu yazı, terörizmin finansmanı suçunu ve suçun oluşum şartlarını detaylı bir şekilde ele alır. Ayrıca, bu alandaki uluslararası ve Türkiye’deki hukuki düzenlemeleri inceler ve cezai yaptırımları tartışır.
Terörizmin finansmanının, terör örgütlerinin faaliyetlerini nasıl etkilediği noktasında, yazımız önemli bir bakış açısı sunar. Terörizmin finansmanı suçunun önemi, bu karmaşık konuyu doğru bir şekilde değerlendirebilmek için kritiktir. Ayrıca, hukuki düzenlemelerin bu konuda oynadığı rol, suçun anlaşılması ve ele alınmasında önemli bir faktördür.
Karmaşık ve çoğu zaman anlaşılmaz bir konu olan terörizmin finansmanı üzerinde durmaktayız. Bu makale, terörizmin finansmanı suçunun detaylarına ve yasal düzenlemelere ışık tutar. Hem hukuk uzmanlarına hem de genel okuyuculara bu konuda daha fazla bilgi sağlamayı hedefler.
Terörizmin finansmanı, sadece yasalar ve düzenlemelerle değil. Aynı zamanda suçun cezai yaptırımları ve bu yaptırımların uygulanmasıyla da ilgilidir. Bu yüzden makalede, cezai yaptırımların ne olduğu, nasıl belirlendiği ve nasıl uygulandığı da ayrıntılı olarak ele alınmıştır.
Bu makale, terörizmin finansmanı konusunda detaylı bir bilgi ve anlayış sunmayı hedefliyor. Aynı zamanda, bu alanda karşılaştığımız zorluklar ve potansiyel çözümler hakkında da farkındalığı artırmayı amaçlıyor.
Okuyucuların terörizmin finansmanı suçu hakkında bilgi edinmesi ve bu suçun hukuki boyutlarını anlatmak için hazırlandı. Ayrıca, bu bilgilerin, bu tür suçlara karşı daha etkin bir mücadele için gereken araçlara ulaşmayı kolaylaştırması umulmaktadır.
Bu yazıda, terörizmin finansmanının önemine ve bu konuda mevcut hukuki ve cezai yaklaşımlara özel bir odaklanma vardır.
Terör
Terör hukuk gibi net sınırları olan bir kavram değildir. Aynı bakış açısıyla değerlendirmek pek mümkün olmamaktadır. Neyin doğru, kimin haklı olduğu terörün sahip olduğu sübjektif bakış açısı nedeniyle farklılık göstermektedir. Doğru ve haklı olanlar devletlerin, kişilerin konumlarına, çıkarlarına göre değişmektedir.
3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nda terör kavramı tanımlanmıştır.
Madde 1–Terör; cebir ve şiddet kullanarak; baskı, korkutma, yıldırma, sindirme veya tehdit yöntemlerinden biriyle. Anayasada belirtilen Cumhuriyetin niteliklerini, siyasî, hukukî, sosyal, laik, ekonomik düzeni değiştirmek!
Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmak, Türk Devletinin ve Cumhuriyetin varlığını tehlikeye düşürmek! Devlet otoritesini zaafa uğratmak veya yıkmak veya ele geçirmek, temel hak ve hürriyetleri yok etmek! Devletin iç ve dış güvenliğini, kamu düzenini veya genel sağlığı bozmak amacıyla bir örgüte mensup kişi veya kişiler tarafından girişilecek her türlü suç teşkil eden eylemlerdir.
Terörün Unsurları
a. İdeolojik Unsur
Tüm örgütler ideolojik alt yapıya sahip olmalıdır. Stratejilerini bu ideolojiye göre belirleyerek hareket ederler. Terör örgütleri sahip oldukları ideolojiyi örgüt mensuplarının benimsemesini ve bu şekilde örgüte bağlanmalarını sağlar. Farklı ideolojiler farklı kaynaklarla temellenir ancak hedef genellikle rejim değişikliği ya da toprakları bölmek suretiyle yeni bir devlet kurmaktır.
b. Örgüt Unsuru
Kişilerin aynı amaç doğrultusunda birleşmesiyle örgütler oluşur. Organize bir yapı gerektirir. Örgüt mensuplarının benimsedikleri ideoloji ve hedefleri aynı yöndedir. Gizlilik esasıyla illegal yapılanma söz konusudur.
c. Şiddet Unsuru
Örgütler hedeflerine ulaşmak amacıyla şiddete başvurabilirler. Toplumda korku, bıkkınlık, yılgınlık oluşturur. Bu eylemlerle devlet otoritesine olan güven sarsılır.
Terörizm
Terör korku ve dehşeti ifade ederken terörizm kavramıyla siyasal içerik ve süreklilik kazanır. Terörizm kelime anlamı topluma korku salma, terörü siyasal amaçlar için yöntem olarak kullanma şeklinde açıklanır. Hedeflenen siyasi sonuca ulaşabilmek adına bir ideolojiye dayanarak terör ve şiddeti kullanmaktır. İradi terör yaratmak şeklinde de ifade edilebilir.
Terörizm güvenlik açısından ciddi tehlike içermektedir. Terörizm örgüt aracılığıyla uygulanabilir. Bir nedeni olmalıdır, ülkelere, zamana göre terörizm farklı sebeplerden kaynaklanır.
Siyasal amaç barındırır. Propagandalarla, yarattığı psikolojik etkiyle şiddetten çok daha etkili bir hal alır. Dış destekler olmadan faaliyetlere devam etmekte zorlanır. Dehşet, panik, korku yaratmak temel özelliklerindendir.
Terörizmin Amacı
Terörizmin amacı siyasal uyuşmazlıklara dikkat çekmektir ve bu toplum içinde yaratılan korku ile gerçekleştirilmektedir. Toplumu keskin bir şekilde ayrılmaya, taraf olmaya yönlendirmektedir. Toplumun bütünlüğüne, siyasal düzene zarar vermeyi amaçlar.
Terörizm hedefe yönelik bir stratejidir. Terör eylemini meşrulaştırma çabası içindedir. Dış güçlerden destek alarak gelişir. Propaganda ile güçlenir ve bu büyük ölçüde etkilidir.
Ekonomik anlamda desteğe ihtiyaç duyar ve bu sebeple yasadışı yollara başvurur. Devlet otoritesini sarsarak kendi otoritesini sağlamaya çalışır. Şiddet en etkili araçlardan biridir.
Farklı alanlarda faaliyet göstererek daha geniş kitleleri etkilemeyi hedefler.
Örneğin; siyasi partiler ve gençlik kolları, sendikalar, dernek ve vakıflar, eğitim kurumları gibi. Eskiye dayanan terörizm iletişim yollarının artması! Teknolojinin gelişmesiyle daha fazla insanı daha etkili bir şekilde örgüt mensubu haline getirebilmektedir. Terör eylemlerinde medya büyük bir role sahiptir çünkü medya yoluyla eylemler duyulmaktadır.
Ulusal Terörizm
Ülke içi terörizm devlet sınırları içinde kalan, yabancı unsurun bulunmadığı hallerde söz konusu olur. Bu terörizm türü var olduğu ülkenin ceza kanunlarını ilgilendirir. Ulusal terörizmde tüm unsurlar o ülkeye aittir başka ülkeleri etkilemez.
Uluslararası Terörizm
Yabancı devletlere yöneltilen, diğer devletler tarafından desteklenen terör eylemleridir. Egemen devletler tarafından kontrol altında tutulan gruplar aracılığıyla uygulanan ve ülke sınırlarını aşan şiddet eylemleri olarak da ifade edilebilir. Uluslararası boyutta olan bir anlaşmazlığı istenen şekilde yönlendirmek amacıyla yabancılara karşı uygulanan şiddet ve baskıdır. Ülkeler arası savaşta yeni bir boyut olarak meydana gelmiştir.
Örgütlere verilen ekonomik, lojistik destek nedeniyle eylemler yaygınlaşarak uluslararası etkiler göstermiştir. Uluslararası boyuta ulaşmasında birçok etken vardır ve bunlardan biri haberleşme ve ulaşımın teknolojiyle gelişmesidir. Modern silahlar kullanılmaktadır.
Ülkelerin ideolojilerini yaymak amacıyla terörizmi araç olarak kullanması da etkili olmuştur. Hızlı bilgi paylaşımıyla son zamanlarda bilginin fiziksel şiddetten daha etkili olabildiği durumlar meydana geldiği için uluslararası alanda dengeler kısa sürede değişebilmektedir.
Savaşın mümkün olmadığı durumda devletler başka devletlerin sorunlarını kullanarak iç işlerini karıştırma yoluna gidebilirler.
Siber Terörizm
Siyasi amaçlara ulaşabilmek için bilgisayar sistemleri ve diğer iletişim teknolojileri aracılığıyla terör faaliyetlerinin gerçekleştirilmesidir.
Elektronik ortamda yapılan eylemlerdir. Siber terörizm yoluyla bankacılık sistemleri çökertilebilir, hesaplar ele geçirilebilir, devletin sahip olduğu gizli bilgilere ulaşılabilir.
Bilgisayar teknolojisi kullanılarak savunma sistemlerine, devletin varlıklarına, bireylere zarar verici eylemler gerçekleştirilir. Siber terörizm birçok hedefe yönelebilir. Politik, sosyal, kültürel saiklerle hareket edilebilir.
Terörizme Neden Olan Faktörler
a. Dini Faktörler
Dini faktörlerin etkili olduğu durumlarda örgütler dini yönetim kurmayı hedefler. Mevcut yönetim yerine dini temelli bir yönetim amacıyla hareket ederler.
b. Sosyoekonomik Faktörler
Sosyoekonomik faktörler kendi içinde birçok alana ayrılabilir, eğitim, işsizlik gibi. Politik bir sorun olan terörizm ekonomiyle etkileşim içindedir. Ekonomik politikalarla adaletsizlik, eşitsizlik, yoksulluk meydana gelirse insanlar bu durumdan etkilendikleri için devlete karşı daha tepkili bir hale gelecektir. Demografik yapı da etkili olmaktadır, işsizliğin artmasıyla koşullar yetersiz bir hal aldığında terör faaliyetlerine daha uygun bir zemin hazırlanmış olur.
c. İdeolojik Faktörler
Terörizme genellikle politik amaçlara yönelik başvurulur. Terör örgütlerinin hareket etmesini sağlayan, bağlı oldukları bir ideoloji vardır. Bu ideoloji örgüt mensuplarına aşılanır, hayattaki amaçları bu ideolojiyle yönlenir.
d. Politik Faktörler
Hükümet otoritesizin zayıflığı, rejimin oturmaması, otoritenin çıkar amacıyla kullanılması, ideolojiler arasındaki keskin ayrımlar, hükümet bunalımları, iktidarın kendini yenilememesi, siyasi partiler arası uyuşmazlıklar, devletin etkin bir yönetim kadrosuna sahip olmaması terörizm faaliyetlerinin yolunu açan bazı sebeplerdir. Devletin desteklediği grupların görüşleri meşrulaştırılırken destek vermediği grupları terörist ilan edildiği görülmektedir. Bir ülkede siyasi görüşlerin ayrılığı sebebiyle farklı taleplerin olması mümkündür. Taleplerini dile getirirken devletin karşısında duran her eylem için terör kavramı kullanmak sağlıklı bir bakış açısı değildir.
e. Etnik Faktörler
Farklı etnik kimlik oluşturmaya odaklanır. Muhalifleri ve yönetimi etkilemeye çalışır. Bunun için de kasıtlı olarak şiddet uygular. Etnik kimlik kavramı dikkate alınarak eylemler gerçekleştirilir.
Kullanılan Yöntemler
Korku ve panik yaratmak için şiddete başvuran örgütler bunu birçok yöntemle yapabilirler. Bombalama, rehin alma, araç kaçırma, pusu, sabotaj, suikast bunlardan bazılarıdır.
a. Rehin alma: En etkili saldırı yöntemlerinden biri rehin almadır. Bir devleti, kuruluşu ya da şahsı herhangi bir şeyi yapmaya da ya da yapmamaya zorlamak ve bunu rehineyi bırakmak için koşul olarak öne sürmektir.
b. Suikast: Devlet görevlilerini ya da başka alanlarda etkili bireyleri öldürmeyi hedefleyen bir yöntem.
c. Bombalama: En çok kullanılan yöntemlerdendir. Modern araçlar daha yıkıcı etkiye sahiptir. Canlı bomba, intihar bombacısı da bu yöntem kapsamındadır.
Devletlerin ve nüfusun artmasıyla uyuşmazlıklar da artmış ve sorunlar barışçıl yöntemlerle çözülemez hale gelmiştir. Meşru yollarla çözmek yerine şiddete başvurunun tercih edilmesiyle çatışmalar artmış ve taraflar dışında başka kesimlerin de zarar görmesi sonucunu doğurmuştur. Terörizm dinamik bir yapıya sahiptir. Teknolojinin ilerlemesi, göçlerin artması, siyasi çatışmaların çoğalması, dini temel alan grupların ortaya çıkması, ekonomideki sarsılmalarla terörizm daha da şiddetlenerek artmaktadır.
Terör örgütlerinin amacı onları diğer suç örgütlerinden ayırır. Amaç mevcut durumu siyasal hedeflerle şiddet uygulayarak değiştirmektir. Esas amaç gelir elde etmek de değildir.
Terörizmin Finansmanı Suçu
Terörizm ciddi bir güvenlik sorunudur ve etkin şekilde mücadele edebilmek için uluslararası işbirliği gerekli hale gelmiş düzenlemeler ile terörizmle mücadele kapsamında tedbirler getirilmiştir.
Terörizmin finansmanı eylemde bulunan örgütlere bilinçli bir şekilde mali kaynak sağlamaktır. Etkin mücadele terörizmin maddi kaynaklarını ortadan kaldırma yoluyla mümkün olacaktır. Örgütlerin eylemlerine devam edebilmesi için, varlığını sürdürebilmesi için maddi kaynaklara ihtiyacı vardır.
Bu ihtiyaçlar yasal ve yasal olmayan çeşitli kaynaklardan sağlanmaktadır. Terörizmin finansmanını engellemek ve suç haline getirmek amacıyla yapılan düzenlemeler terörle mücadelede en önemli yöntemlerden biridir.
Terörizm finansmanı fiilin bir suç haline getirilmesiyle engellemek mümkündür. Ceza hukuku tedbirleri kapsamında terör örgütüne mali destek sağlayanların cezalandırılması sağlanabilir. Ayrıca önleyici tedbirlere de başvurulabilir.
Teröristlerin mali destek ihtiyaçları, genellikle bankalar ve diğer finansal kuruluşlar aracılığıyla karşılanmaktadır. Dolayısıyla, bu kuruluşların işlemlerini denetleyerek ve çeşitli finansal önlemler alarak, terörizmin finansmanını önlemek mümkün olabilir.
Terör örgütlerinin sahip olduğu mali güç dikkate alındığında terörizmle mücadele için öncelikle finansmanın engellenmesi gerektiği görülecektir. Örgütlerin temel amacı gelir elde etmek değildir ancak varlığını sürdürebilesi için ekonomik gücün varlığı şarttır.
Yasal ya da yasal olmayan, bazı suçlarla sağlanan gelirlere sahiptir. Terörizmle ve finansmanıyla mücadele özellikle 11 Eylül saldırıları sonrasında önem kazanmış, dikkat çekmiştir.
11 Eylül sonrasında, terörizmin finansmanını engellemek ve böylece teröristlerin eylem yapma kapasitesini azaltmak amacıyla Güvenlik Konseyi çeşitli kararlar almıştır.
Terörizmin finansmanıyla savaşmak adına, uluslararası düzeyde belgeler oluşturulmuştur. Bu belgeler, terörizmin finansmanını suç olarak tanımlamak ve bu suçun ağırlığına bağlı cezalar getiren düzenlemeler yapılması konusunda devletleri teşvik etmektedir. Ayrıca, bu konuda devletler arasında işbirliğini artırmak için anlaşmalar da imzalanmıştır.
Bu belgelerde belirtilen yükümlülüklerin yerine getirilebilmesi için, Türkiye’deki mevzuatta öncelikle 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’na ilgili maddeler eklenmiştir. Daha sonra bu maddeler, 6415 sayılı Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun ile yürürlükten kaldırılmıştır.
Terörizmin finansmanı suçu 6415 sayılı kanunla düzenlenmiştir. Kanunun 3. maddesinde fon sağlanması veya toplanması yasak fiiller belirtilmiştir.
Fon Sağlanması veya Toplanması Yasak Fiiller
MADDE 3 – (1) Aşağıda sayılan fiillerin gerçekleştirilmesi amacıyla fon sağlanması veya toplanması yasaktır:
a) Bir halkı korkutmak veya sindirmek ya da bir hükûmeti veya uluslararası kuruluşu herhangi bir eylemi gerçekleştirmeye veya gerçekleştirmekten kaçınmaya zorlamak amacıyla, kasten öldürme veya ağır yaralama fiilleri.
b) 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamında terör suçu olarak kabul edilen fiiller.
c) Türkiye’nin taraf olduğu;
1) Uçakların Kanun Dışı Yollarla Ele Geçirilmesinin Önlenmesi Hakkında Sözleşmede,
2) Sivil Havacılığın Güvenliğine Karşı Kanun Dışı Eylemlerin Önlenmesine İlişkin Sözleşmede,
3) Diplomasi Ajanları da dâhil Olmak Üzere Uluslararası Korunmaya Sahip Kişilere Karşı İşlenen Suçların Önlenmesi ve Cezalandırılmasına Dair Sözleşmede,
4) Rehine Alınmasına Karşı Uluslararası Sözleşmede,
5) Nükleer Maddelerin Fiziksel Korunması Hakkında Sözleşmede,
6) Sivil Havacılığın Güvenliğine Karşı Kanun Dışı Eylemlerin Önlenmesine İlişkin Sözleşmeye Munzam, Uluslararası Sivil Havacılığa Hizmet Veren Havaalanlarında Kanun Dışı Şiddet Olaylarının Önlenmesine İlişkin Protokolde,
7) Denizde Seyir Güvenliğine Karşı Yasadışı Eylemlerin Önlenmesine Dair Sözleşmede,
8) Kıta Sahanlığında Bulunan Sabit Platformların Güvenliğine Karşı Yasadışı Eylemlerin Önlenmesine Dair Protokolde,
9) Terörist Bombalamalarının Önlenmesine İlişkin Uluslararası Sözleşmede yasaklanan ve suç olarak düzenlenen fiiller.
Terörizmin Finansmanı Suçu
MADDE 4 – (1) 3 üncü madde kapsamında suç olarak düzenlenen fiillerin gerçekleştirilmesinde tümüyle veya kısmen kullanılması amacıyla veya kullanılacağını bilerek ve isteyerek belli bir fiille ilişkilendirilmeden dahi bir teröriste veya terör örgütlerine fon sağlayan veya toplayan kişi, fiili daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde, beş yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Birinci fıkra hükmüne göre ceza verilebilmesi için fonun bir suçun işlenmesinde kullanılmış olması şartı aranmaz.
(3) Bu madde kapsamına giren suçların kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle işlenmesi hâlinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.
(4) Suçun bir tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde, bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.
(5) Suçun, yabancı bir devlet veya uluslararası bir kuruluş aleyhine işlenmesi hâlinde, soruşturma ve kovuşturma yapılması Adalet Bakanının talebine bağlıdır.
(6) 3713 sayılı Kanunun soruşturmaya, kovuşturmaya ve infaza ilişkin hükümleri, bu suç bakımından da uygulanır.
Terörizmin Finans Kaynakları
Yasal ya da yasadışı kaynaklardan finansman temin etmek mümkündür. Terörizmin finans kaynakları oldukça geniştir. Yasal görünüme sahip faaliyetler de finans kaynaklarındandır. Dernek ve vakıflar tarafından yapılan bağışlar, dış desteklerin sağladığı gelirler, uyuşturucu kaçakçılığı gibi fiillerden doğan gelirler örgütlerin önemli maddi kaynaklarını oluşturur.
Terörün Finansmanına Yönelik Şüpheli İşlemlerin Bildirimi Genel Tebliği finans kaynaklarını üç başlık altında toplamıştır. Bunlar; yasadışı faaliyetlerden sağlanan kaynaklar, yasal görünümlü faaliyetlerden sağlanan kaynaklar ile teröre destek veren diğer ülkelerce sağlanan kaynaklar olarak sıralanır.
Yasal görünümlü faaliyetler kâr amacı gütmeyen kuruluşların kullanılması, ticari işletmelerin kullanılması, görsel ve basılı yayın organlarının kullanılması, konser, şölen, sergi, kermes ve gösteri gibi çeşitli etkinlikler düzenleyip bu etkinliklere katılım ücreti şeklinde elde edilmesi olarak ifade edilebilir.
Gelir sağlayan yasadışı faaliyetler arasında uyuşturucu ve silah kaçakçılığı, insan ticareti, tehdit, şantaj, insan kaçırma, gasp, hırsızlık, sahtecilik sayılabilir.
Elde edilen gelirin örgüte mensup bireylere ulaşması bakımından havale sistemleri, kuryeler, ticari işletmeler, kar amacı gütmeyen kuruluşlar ve değerli taş ve madenlerin kullanılması, telefon ve internet üzerinden ödeme sistemlerinin kullanılması gibi yöntemlere başvurulmaktadır.
Terörizmin Finansmanına İlişkin Uluslararası Mevzuat
Terörizm finansmanını suç olarak düzenlemek ve cezalandırılmasını sağlamak amacıyla gerekli ulusal düzenlemelerin yapılması devletlerin işbirliği halinde olabilmeleri için çeşitli belge ve sözleşmeler ortaya konmuştur. Birleşmiş Milletler bu konuyla ilgili belgeler oluşturmuştur. Bunlar; Birleşmiş Milletler Terörizmin Finansmanının Önlenmesine Dair Uluslararası Sözleşme ile Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin çıkardığı kararlardır.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 9 Aralık 1999 tarihinde kabul ettiği Terörün Finansmanının Önlenmesine Dair Uluslararası Sözleşme, 10 Ocak 2000 tarihinde Devletlerin imzasına açılmıştır. Terörizmin Finansmanının Önlenmesine Dair Uluslararası Sözleşme, Türkiye tarafından 27 Eylül 2001 tarihinde imzalanmıştır. Türkiye Büyük Millet Meclisi 4738 sayılı Terörizmin Finansmanının Önlenmesine Dair Uluslararası Sözleşmenin Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun’ u 10 Ocak 2002 tarihinde kabul etmiştir. Ocak 2002’de 24643 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.
Bu konu kapsamında düzenlenen belgelerden birisi de Avrupa Birliği bünyesindeki Finansal Sistemin Karapara Aklama ve Terörizmin Finansmanı Amacıyla Kullanılmasının Önlenmesine Dair Direktiftir.
Bir diğer belge Terörizmin Finansmanı ve Suçtan Elde Edilen Gelirlerin Aklanması, Aranması, El Konması ve Müsaderesi Hakkındaki Avrupa Konseyi Sözleşmesi’dir.
Terörizmin Finansmanı ve Suçtan Elde Edilen Gelirlerin Aklanması, Aranması, El Konması ve Müsaderesi Hakkındaki Avrupa Konseyi Sözleşmesi’dir. Türkiye 28.03.2007 tarihinde imzalamıştır.
Mali Eylem Görev Grubu (FATF) çalışma alanına 11 Eylül 2001 tarihinden itibaren terörizmin finansmanıyla mücadeleyi de dâhil etmiştir. Bu konuda 9 özel tavsiye yayınlamıştır. Türkiye FATF üyesidir ve tavsiyeleri dikkate almaktadır. Türkiye’deki mevzuatın uluslararası standartlara uygunluğunu ve yürütülmesini denetler.
Ulusal Mevzuat
Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerdeki yükümlülükleri yerine getirmesi, bunları iç hukukta uygulaması amacıyla 6415 sayılı Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun yürürlüğe girmiştir. İki önemli düzenlemeyi içermektedir. Birincisi terörizmin finansmanı suçu tanımlanmıştır, ikincisi malvarlığının dondurulması tedbiri düzenlenmiştir.
6415 sayılı kanunun 16. maddesinde bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde 5549 sayılı kanunun hükümlerinin uygulanacağı ifade edilmiştir ancak 6415 hükümlerine aykırı olmamak koşuluyla. 5549 sayılı kanun suç gelirlerinin aklanmasının önlenmesine ilişkin bir kanundur.
Terörizmin finansmanı suçuyla ilgili dikkat edilmesi gereken diğer kanunlar 523 sayılı Türk Ceza Kanunu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’dur. Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanunun Uygulamasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik, Suç Gelirlerinin Aklanmasının ve Terörün Finansmanının Önlenmesine Dair Tedbirler Hakkında Yönetmelik de göz önünde bulundurulmalıdır.
11 Eylül 2001 tarihinden sonra birçok ülke terörizmin finansmanını suç olarak düzenlemiştir. Yapılan kanun değişikliklerinden önce bu suç Türk Ceza Kanunu kapsamında silahlı örgüt suçuna ilişkin hükümlere göre cezalandırılmaktaydı. Kanun değişikliği sonrasında bağımsız bir suç haline geldi.
Terörizmin finansmanı suçu ile suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama suçu birbiriyle ilişkili suçlardır. Her ikisinin de uluslararası boyutu olabilir. Aklama suçunda mutlaka suç geliri bulunur ancak terörizmin finansmanında yasal yollarla elde edilmiş gelir söz konusu olabilir.
Aklamada suçtan sağlanan geliri yasal yoldan elde edilmiş gibi göstermek söz konusuyken terörizmin finansmanında örgütlerin mali gücünü, ekonomik altyapısını ortadan kaldırarak terör eylemlerini önleme amacı vardır. Terörizmin finansmanı suçu sonucunda malvarlığı değerlerinin aklanması suçu de meydana gelebilmektedir. İki suçun ilişkisi nedeniyle ortak tedbirler alınabilmektedir.
Korunan Hukuki Değer
Terörizmin finansmanının uluslararası sözleşmelerde suç haline getirilmesinin amacı örgütlerin kaynaklarını kurutmak ve terör eylemlerini önlemektir. Bu şekilde ülkelere siyasal, sosyal, ekonomik açıdan terör eylemlerine karşı koruma sağlamak hedeflenir. Finansal kaynakları engellemek suretiyle terörü engellemek uluslararası alanda da kabul görmüş etkin bir mücadele yöntemidir.
Finansmanın engellenmesi terör faaliyetlerini de engelleyeceğinden bu suçun düzenlenmesiyle korunan hukuki değerle terör eylemlerinin cezalandırılmasında korunan hukuki değer eşdeğerdir.
Terör, Cumhuriyetin niteliklerini, ekonomik, sosyal, siyasal, laik düzenini, devletin bölünmez bütünlüğünü, Türk Devletinin ve Cumhuriyetinin varlığını, otoriteyi, güvenliği sarsmayı hedeflemektedir. Bu düzenleme kamu düzenini, bireylerin yaşam hakkını, özgürlüğünü, vücut bütünlüğünü ve başkaca temel hak ve özgürlüklerini korumaktadır. Anayasa ile güvence altına alınmış hakların korunmasını sağlar. Toplumu korumak için bu suçun işlenmesiyle ağır sonuçların meydana gelmesi önlenmeye çalışılmaktadır.
Suçun Unsurları
a. Maddi Unsur
Fail:Kanunda bu suç bakımından failde herhangi bir özellik aranmamıştır dolayısıyla herkes olabilir. Terör örgütüne fon sağlayan ya da toplayan kişi faildir. Fail gerçek kişidir.
Doktrinde suçu işleyemeyecek kişilerle ilgili bazı görüşler hâkimdir. Buna göre örgüt kurucusu, yöneticisi veya üyesi olan kişi bu suçu işleyemez.
Bir kimsenin terör örgütü üyesi olduğu hallerde örgüte üye olma suçundan dolayı cezalandırılacağı ileri sürülmektedir. Yargıtay kararında bu suçun faili örgüt üyesi, kurucusu, yöneticisi olmayan her gerçek kişi olabileceğini kabul etmiştir.
Fon sağlama ve toplama fiili için örgüt üyesi olmak gerekli değildir. Hem terör örgütü üyesi olup hem de fon sağlayan fail hakkında gerçek içtima uygulanır, her suç için ayrıca cezalandırılır.
Mağdur: Mağdur toplumda yer alan tüm bireylerdir. Devlet suçun mağduru olarak kabul edilmez. Bireylerin barış, huzur içinde yaşamaları ve güvenlik hakkı ihlal edilmektedir.
Toplumdaki herkes mağdur olabilir ancak bazı durumlarda eylemlerle hakları doğrudan ihlal edilen belirli kişiler mağdur olmaktadır. Örneğin bombalı terör eyleminde vatandaşların güvenli bir şekilde yaşama hakkı ihlal edilirken hayatını kaybeden insanların vücut bütünlüğü ihlal edilmiş olur.
Suçun Konusu: Terörizmin finansmanı suçunun konusunu teröriste veya terör örgütlerine faaliyetlerinde kullanması amacıyla bilinçli bir şekilde sağlanan, toplanan fon oluşturur.
Kanunun 2/1(c) maddesi uyarınca fon “Para veya değeri para ile temsil edilebilen taşınır veya taşınmaz, maddi veya gayri maddi her türlü mal, hak, alacak ile bunları temsil eden her türlü belgeyi ifade eder. Para ile ölçülebilir olma niteliği en önemli koşuldur. Miktar önemli değildir. Fon örgütün varlığının ve faaliyetlerinin devamlılığı için her türlü maliyeti karşılayan maddi değerlerdir.
Genellikle terörizmin finansmanı suçu ile örgüte yardım etme suçu karıştırılmaktadır. Bu ayrım yapılırken yardımın finansal değeri olup olmadığına dikkat edilmelidir. Personel temin etme örgüte yardım suçu kapsamındadır.
Yargıtay kararlarına göre örgüt mensuplarının geçici olarak barınmasını sağlamak, yemek ikram etmek, malzeme temin etmek fon sağlama kapsamında değerlendirilmez. Silahlı terör örgütüne yardım suçu kapsamında değerlendirilir.
Yargıtay kararına bakıldığında “bir teröriste veya terör örgütüne yapılan bu nitelikte yardımlar, devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü cebri yöntemlerle bozmayı amaçlayan, bu amaç doğrultusunda bombalama, kasten öldürme, ağır yaralama gibi suçlar işleyen terör örgütü mensuplarının faaliyetlerini idame ettirmelerine, bu şekilde mevcudiyetini devam ettiren terör örgütünün de eylem kapasitesini yükseltmesine katkı sağlamaktadır.”
Hareket : Terörizmin finansmanı suçu iki ayrı hareketle işlenebilir. Bu hareketler fon sağlamak ve fon toplamaktır. Fona ilişkin diğer hareketler suçun kanuni tanımında yer almaz bu sebeple başka bir fiille bu suç işlenemez.
Bu suçun işlenmiş olması için fonun kullanılması koşulu bulunmamaktadır. Fonun kullanılması suç kapsamında değildir.
Terörizmin finansmanı seçimlik hareketli suçlardandır. Seçimlik hareketlerden birinin yapılması sonucunda suç meydana gelir. Bağlı hareketli suçtur. Hareketin icrasıyla suç oluşur, sonuçlarına bakılmaz.
Kullanılıp kullanılmasına dikkat edilmeden paranın verilmesi, taşınırlarda zilyetliğin devri, taşınmazlarda tapuda devri anında suç tamamlanmış olur. Kanunda belirtilen hareketler yapıldığı anda tamamlanmış suç söz konusu olur ayrıca terör eyleminin gerçekleştirilmesinde kullanılma konusunda araştırma yapılmasına gerek yoktur. Düzenlemeye göre soyut tehlike suçu olarak ifade edilebilir. Zarar doğması, somut tehlike varlığı aranmaz.
Fon Sağlamak: Terör örgütleri için fonun temin edilmesine yönelik hareketlerdir. Fail kendisinin ya da başkasının malvarlığından ekonomik bir değeri örgüte aktarır. Fail fonun meydana gelmesini bizzat sağlamalıdır.
Fiilin tamamlanması için fonun terör örgütüne veya teröriste geçmesi, fon üzerinde tasarrufta bulunma yetkisine örgütün sahip olması gerekir.
Para dışında gıda, araç gibi farklı malzemeler de bu hareketin içine girer. Fon sağlamanın şekli önemli değildir. Yasal ya da yasadışı yollarla sağlanması mümkündür.
Fon Toplamak: Terör eylemlerinde kullanılması amacıyla fonun üçüncü kişilerden temin edilmesidir. Fail toplanan değerleri örgüte iletir. Bu hareketin tamamlanması için fon üçüncü kişiden temin edildikten sonra failin egemenlik alanına geçmiş olmalıdır.
Fail topladığı fonu örgüte aktarmadan yakalanırsa teşebbüsten bahsedilmez, suç tamamlanmış olur. Suç fonun örgüte aktarılmasına kadar devam etmez, failin egemenlik alanına girdiğinde tamamlanmış olur. Fail açısından üçüncü kişiler tarafından fonun terör örgütüyle ilişkisinin bilinmesinin bir önemi yoktur.
Fail her durumda fon toplamak suçundan sorumlu olacaktır. Örgüte aktarılacağını bilerek bağış yapanlar fon sağlamak suçundan dolayı cezalandırılır.
b. Manevi Unsur
Kast bu suçta manevi unsurdur. Terör eylemlerinde kullanılacağını bilerek fon sağlanmalı veya toplanmalıdır. Taksirli hali suç olarak düzenlenmemiştir.
Kanun bilerek ve isteyerek ibaresiyle doğrudan kast aramıştır. Bu suç için sonucu öngörmek yeterli değildir ayrıca istemek de gereklidir.
c. Hukuka Aykırılık
Suç olarak kabul edilen fiile hukuk düzeni içinde uygunluk kazandıracak bir düzenleme yoksa hukuka aykırılık meydana gelir. Hukuka uygunluk nedeni bulunuyorsa suçtan söz edilemez. Bu suç bakımından hukuka uygunluk sebebi yoktur.
d. Nitelikli Haller
Terörizmin finansmanı suçunun nitelikli hali kanunun 4. Maddesinin dördüncü fıkrasında belirtilmiştir. Buna göre suç kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle işlenirse ceza yarı oranında artırılır. Nitelikli halden söz edebilmek için failin kamu görevlisi olması gerekir aynı zamanda bu görevin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmış olmalıdır.
Kusurluluk
Faili cezalandırabilmek için kusurlu olması şartı aranır. Kusurluluğu kaldıran haller söz konusu olduğunda cezalandırmak mümkün olmayacaktır. Cebir ve şiddet, tehdit, korkutma sonucu suç işlenmişse ceza verilmez. Bu yöntemlere başvuran kişi suçun faili olarak kabul edilir.
Suçun Özel Görünüş Şekilleri
Teşebbüs : Terörizmin finansmanı sır hareket suçlarındandır. Sırf hareket suçlarında teşebbüsünün mümkün olması için icra hareketleri bölünebilir olmalıdır. Fon sağlama veya toplama hareketlerine başladıktan sonra failin elinde olmayan sebepler sonucunda fon sağlanamaz, toplanamazsa suç teşebbüs aşamasında kalmış olacaktır. İcra hareketleri hiç başlamamışsa ya da tamamlanmışsa teşebbüsten söz edilemez.
Suçun işlenebilmesi için bir ekonomik değer olmalıdır. Maddi konunun ekonomik değer olmayan bir şey olduğu hallerde suç gerçekleşemez.
Terörizmin finansmanı suçu için gönüllü vazgeçme hükümleri uygulanabilir. Hareketlere başladıktan sonra fail vazgeçerse söz konusu olur.
Bu suç bakımından etkin pişmanlıktan yararlanmak mümkün değildir. Yalnızca kanunda belirtilen hallerde uygulama alanı bulan etkin pişmanlık hükümleri bu suç için geçerli değildir.
İştirak : Terörizmin finansmanı suçu bağımsız bir suç olarak düzenlenmiştir, yardım ve terör suçlarına iştirak kabul edilmez. Maddi olarak terör örgütüne yardım kapsamında olan bu suç ayrı olarak düzenlenerek şekli açıdan bu özelliğinden uzaklaşmıştır.
Bu suç için iştirak mümkündür. Hareketler birlikte gerçekleştirildiğinde bu kişiler müşterek fail olarak sorumludur. Bir başkası araç olarak kullanılıyorsa dolaylı faillikten söz edilir. Suç işleme fikrini aklına sokan kimse azmettirendir.
İçtima :Kanunun 4. maddesinde içtima hükmü yer almaktadır. “…fiili daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde, beş yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” Öyleyse daha ağır bir ceza gerektiren başka suç meydana gelmişse fail daha ağır cezayı gerektiren suçtan dolayı cezalandırılır.
Fiil başka bir kanunda suç olarak düzenlenmişse karşılaştırma yapılırken cezaların üst sınırı dikkate alınır. Ancak burada örgüte yardım suçundan bahsedilemez çünkü iki suç konusu bakımından ayrılmaktadır, bir fiil bu iki suçu birden oluşturamaz.
Yargıtay kararlarına göre terörizmin finansmanı suçu örgüte yardım suçunun özel hali şeklinde nitelendirilir. Doktrinde terörizmin finansmanı suçu için ayrı ve özel bir maddeyle düzenlendiği gerekçesiyle özel hükmün uygulanması gerektiği ileri sürülmektedir.
Kanunun 4. maddesine göre bu hüküm göre fiilin daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı hallerde uygulama alanı bulacaktır. Türk Ceza Kanunu’nun 44. maddesinde düzenlenen fikri içtima hükümlerinin varlığı nedeniyle bu şekilde düzenlenmemiş olsa bile 4. madde ifade edilen şekilde uygulanacaktı.
Yargıtay kararlarına bakıldığında fon sağlama eylemi yoğun ve sürekli bir şekilde devam ederken örgüt üyeleri ile iletişim halinde olduğu saptanan sanık hakkında terör örgütüne üye olma suçu hakkında yargılama yapılması gerektiği ileri sürümektedir. Örgüt üyesi olduktan sonra finansman sağlayan fail için TCK 220/4 gereğince gerçek içtima kuralı uygulanmalıdır.
Suçun Yaptırımı
Yaptırım 6415 sayılı kanunun 4. maddesinde belirtilmiştir. Terör örgütüne ya da teröriste fon sağlayan ya da toplayan kişinin beş yıldan on yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacağı ifade edilmiştir.
Terörizmin finansmanı suçu bakımından müsadereye ilişkin hükümler uygulanabilir.
Kanunun 4. maddesinin dördüncü fıkrasına göre tüzel kişiler hakkında güvenlik tedbirleri uygulanabilir.
Muhakeme
Terörizmin finansmanı şikâyete tabi değildir. Soruşturma ve kovuşturma yetkili merciler tarafından resen yürütülür. Görevli mahkeme ağır ceza mahkemesidir.
Suç yabancı unsur içeren kuruluşlar ya da yabancı devletler aleyhine işlendiğinde soruşturma ve kovuşturma yapılması Adalet Bakanının istemine bağlıdır.
6704 sayılı kanunla 4. maddeye 7. Fıkra eklenmiştir. Buna göre:
Bu suç bakımından 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun;
a) 133 üncü maddesinde yer alan şirket yönetimi için kayyım tayini,
b) 135 inci maddesinde yer alan iletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması,
c) 139 uncu maddesinde yer alan gizli soruşturmacı görevlendirilmesi,
ç) 140 ıncı maddesinde yer alan teknik araçlarla izleme, tedbirlerine ilişkin hükümler uygulanabilir.”
Emsal Yargı Kararları
Yargıtay Ceza Genel Kurulu E.2017/692- K.2018/41
PKK silahlı terör örgütünün varlığını koruması, 6415 sayılı Kanun’un 3. maddesinde fon sağlanması veya toplanması yasaklanan fiilleri gerçekleştirebilmesi ve bu husustaki örgütsel faaliyetlerini sürdürülebilmesi amaçlarına uygun olarak, örgütün kırsalda faaliyet gösteren mensuplarına,
sanıklardan …’nin 2009 yılı bahar aylarında iki kez ekmek ile diğer erzak ve yaşam malzemesi, sanık …’ın 2009 yılı Mayıs ayında un, tereyağı, şeker, çay ve ekmek, 2010 yılı Nisan ayında on kg un, 3-4 kg peynir, dört kg bulgur ve deterjan gibi erzak ve yaşam malzemesi,
sanık …’ün de 2009 yılına kadar yiyecek, koyun, kitap ile iki adet dijital kamera ve 3.000 TL temin ettiği olayda; sanıklar tarafından temin edilen para ve diğer eşyanın niteliği itibarıyla 6415 sayılı Kanun’un 2. maddesinin (c) bendinde tanımlanan “fon” kapsamında olduğu,
dolayısıyla sanıkların terör örgütü mensuplarına fon sağlamaları şeklinde gerçekleşen eylemlerinin, aynı Kanun’un 4. maddesinde düzenlenen terörizmin finansmanı suçunu oluşturduğunun kabulü gerekmektedir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu E.2017/691 K.2019/202
PKK silahlı terör örgütünün varlığını koruması, 6415 sayılı Kanun’un 3. maddesinde fon sağlanması veya toplanması yasaklanan fiilleri gerçekleştirebilmesi ve bu husustaki örgütsel faaliyetlerini sürdürülebilmesi amaçlarına uygun olarak,
örgütün kırsalda faaliyet gösteren mensuplarına sanığın, on adet çakmak gazı, yüz seksen adet pil, bir adet 15 kg’lık peynir tenekesi, bir adet çadır brandası, on adet tırnak makası, üç adet kamuflaj desenli panço tipi yağmurluk, iki adet pense, bir adet yıldız tornavida, bir adet masat, bir adet satır, üç adet bıçak, üç adet 100’lük paketler halinde jilet,
üç adet makas, on iki adet tıraş sabunu, iki adet çakmaktaşı paketi, iki adet dikiş iğnesi paketi, 2,5 kg kırmızı biber, 500 gr biber, 1 kg baharat, 500 gr karabiber, iki adet 1 kg’lık kolonya, iki adet 500 gramlık kolonya, 10 kg’lık ince bulgur, 5 kg badem, üç adet 5 kg’lık karışık kuruyemiş,
iki adet 5 kg’lık kabak çekirdeği, 5 kg leblebi, 5 kg Antep fıstığı, 5 kg fındık, 5 kg ay çekirdeği, 10 kg tütün, üç adet çaydanlık, 5 kg çay, bir adet düdüklü tencere, içerisinde on iki adet yemek kaşığı bulunan üç adet kutu, on paket şeker, on sekiz adet şeffaf koli bandı,
iki adet 1 kg’lık bakkaliye torbası, dokuz paket tütün kağıdı, kırk adet hazır kahve, beş kutu 750 gramlık hurma, beş adet yaklaşık 100 gramlık limon tuzu, iki adet 100 gramlık hindistan cevizi, 500 gr pudra şekeri, iki paket 100 gramlık tarçın, 100 gr susam, 100 gr siyah çörek otu,
on altı paket puding, üç adet 100 gramlık kakao, üç paket 50 gramlık mahlep, on paket kabartma tozu, on paket vanilya, her birinin içerisinde kırk sekiz adet toz kahve bulunan dokuz paket,
üç adet kazma, üç adet kazma sapı, üç adet makaraya sarılı iplik, 10 kg süt tozu, altı teneke sıvı tahin,16 kg’lık beş teneke margarin, 10 kg’lık dört teneke zeytin, 25 kg’lık beş çuval küp şeker, üç adet leğen, yüz metre elektrik kablosu, 10 kg şeffaf çadır naylonu,
beş adet yaklaşık 500 gramlık irmik, bir adet pilli el radyosu, bir adet 1 GB kapasiteli hafıza kartı, bir adet küçük el feneri, bir adet Casio marka kol saati, bir adet uyku tulumu, on beş adet çakmak ve bir adet mont temin ettiği olayda;
sanık tarafından temin edilen malzemelerin niteliği itibarıyla 6415 sayılı Kanun’un 2. maddesinin (c) bendinde tanımlanan “fon” kapsamında olduğu,
dolayısıyla sanığın terör örgütü mensuplarına fon sağlaması şeklinde gerçekleşen eyleminin, aynı Kanun’un 4. maddesinde düzenlenen terörizmin finansmanı suçunu oluşturduğunun kabulü gerekmektedir.