Yasaklanan Bilgileri Siyasal veya Askeri Casusluk Maksadıyla Açıklama Suçu – TCK 337
Makale Başlıkları
Yasaklanan Bilgileri Siyasal veya Askeri Casusluk Maksadıyla Açıklama Suçu – TCK 337
Yasaklanan Bilgileri Siyasal veya Askeri Casusluk Maksadıyla Açıklama Suçu – TCK 337 Madde. Türk Ceza Kanunu içerisinde yer alan ve ulusal güvenlik ile doğrudan ilişkili olan ciddi bir suç türünü ele alıyor. TCK 337 maddesi, siyasal veya askeri casusluk faaliyetlerinde yasaklanan bilgilerin açıklanmasını yasaklayarak, Türkiye’nin egemenliği ve devletin bütünlüğünü koruma amacı gütmektedir.
Bu çalışmada, suçun tanımı, unsurları, siyasi ve askeri boyutları ile yasal yaptırımları ayrıntılı bir şekilde irdelenecek. Ayrıca, MDM Hukuk Bürosu’nun bu konuda sunduğu hukuki danışmanlık ve savunma stratejileri de ele alınacak.
Siyasal veya askeri casusluk maksadıyla yasaklanan bilgilerin açıklanması suçu, sadece hukuk çevreleri için değil, ulusal güvenlikle ilgili herkes için büyük önem taşımakta ve bu alanda bilgi sahibi olmak gerekmektedir.
Makale, bu suçun işlenme biçimlerini, hukuki süreçlerini ve bireylerin bu suçla karşı karşıya kalmaları durumunda atabilecekleri adımları derinlemesine ele alacak.
MDM Hukuk Bürosu’nun bu alanda gösterdiği uzmanlık, okuyuculara bu karmaşık ve önemli konuda yol gösterici olacak. Bu makale, yasaklanan bilgilerin siyasal veya askeri casusluk maksadıyla açıklanması suçunun yasal, sosyal ve siyasi yönlerini kapsamlı bir şekilde tartışarak, okuyucuların konuya dair bilgilerini genişletecek ve güncel hukuki gelişmelerden haberdar edecektir.
Devletler birtakım bilgi ve belgeleri milli güvenlik amacıyla koruma altına almaktadır. Bu koruma altına alma sonucunda devlet sırrı dediğimiz kavram ortaya çıkmaktadır. Devlet sırlarının kişilerin özgürlüklerini kısıtladığını ve kişilerin bilgi ve belgelere erişiminin engellendiği söylenebilir.
CMK m.47 kapsamında devlet sırlarının bazı unsurları içermesi gerekmektedir. Öncelikle ortada bir belge veya bilgi olmalıdır ve bu belge veya bilginin bir sır niteliği taşıması gerekir.
Devlet sırrı niteliği taşımayan bilgi ve belgeler de mevcuttur. Her gizlilik seviyesinde olan bilgi ve belge devlet sırrı olarak kabul edilmemektedir. Bu bilgi ve belgeler uygulamada tasnif edilerek kullanılmaktadır. Örneğin çok gizli, gizli, kişiye özel, hizmete özel, özel şeklindedir.
Yargıtayın devlet sırrı olarak adlandırılamayan gizli bilgi ve belgelere yaklaşımı devlet menfaatleri için önemli görüldüğü şeklindedir.
Yasaklanan bilgileri siyasal veya askeri casusluk maksadıyla açıklama suçuna ilişkin bazı kavramları inceleyecek olursak; en temel kavram casusluk olmalıdır. Casus kelime anlamı olarak bir devletin veya kuruluşun gizli amaçları için çalışan, ajanlık yapan kimse olarak tanımlanabilir.
Casusluk birçok amaçla gerçekleştirilebilir. Kişi bunu ekonomik, siyasi, sosyal, askeri vb. amaç güderek eyleme geçirebilmektedir. Bu suçun işlenmesiyle mağdur olan taraf devlettir.
Casusluk suçu Türkiye Cumhuriyeti Devleti aleyhine yabancı devlet lehine işlenen bir suçtur. Casusluk suçunun oluşabilmesi için suça konu olan bilgi ve belgelerin doğruluğundan emin olunmalı, suçun işleniş tarihi itibariyle gizliliğini yitirmemiş olmalı, mutlaka siyasal veya askeri bir amaç güdülerek yapılmış olması gerekmektedir.
Bu koşullarda elde edilen bilgi ve bilgilerin adiyen siyasal veya askeri amaçla açıklanması halinde TCK m. 329 – 330 uygulama alanı bulacaktır. Casusluk maksadı dışında adiyen elde edilmesi halinde ise TCK m. 327 uygulanabilmektedir. Bu bilgi ve belgelerin yetkili makamlarca yasaklanması ve gizli olması durumunda açıklanması halinde ise TCK m. 334 ve devamı hükümler uygulama alanı bulur.
Yasaklanan Bilgileri Siyasal veya Askeri Casusluk Maksadıyla Açıklama Suçunun Basit ve Nitelikli Hali
Yasaklanan Bilgileri Siyasal veya Askeri Casusluk Maksadıyla Açıklama Suçu TCK. M. 337 de düzenlenmiştir.
Buna göre maddenin ilk fıkrasında “Yetkili makamların kanun ve düzenleyici işlemlere göre açıklanmasını yasakladığı ve niteliği bakımından gizli kalması gereken bilgileri, siyasal veya askerî casusluk maksadıyla açıklayan kimseye on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası verilir.” hükmüyle suçun basit halini, ikinci fıkraya baktığımızda ise “Fiil, savaş zamanında işlenmiş veya Devletin savaş hazırlıklarını veya savaş etkinliğini veya askerî hareketlerini tehlikeyle karşı karşıya bırakmış ise ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilir.” hükmüyle suçun nitelikli halini düzenlediğini görmekteyiz.
TCK m. 337 de sayılan suç türü de m. 336 daki gibi devlet sırrı niteliği taşımamakla birlikte yetkili makamlarca yasaklanan bilgi ve belgelerdir ve bu yasaklamanın temel amacı devletin güvenliğini sağlamaktır. Ancak m. 336 dan farklı olarak yasaklanan bilgileri açıklama genel kastının yanında siyasal veya askeri casusluk amacı gütme özel kastı da aranmaktadır. Özel kast yoksa m. 336 da tanımlanmış olan suç oluşacaktır. TCK m. 337/2 de açıklanan ağırlatıcı sebepler haricinde TCK m. 326/2 de sayılan ağırlatıcı nedenler bu suç kapsamında da geçerli olacaktır.
Yasaklanan Bilgileri Siyasal veya Askeri Casusluk Maksadıyla Açıklama Suçu şekli suçlardan olmakla birlikte suça teşebbüs mümkündür. Somut olayda teşebbüs mevcutsa TCK m. 35 deki hükümler uygulanır.
“Madde 35- (1) Kişi, işlemeyi kastettiği bir suçu elverişli hareketlerle doğrudan doğruya icraya başlayıp da elinde olmayan nedenlerle tamamlayamaz ise teşebbüsten dolayı sorumlu tutulur.
(2) Suça teşebbüs halinde fail, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığına göre, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine onüç yıldan yirmi yıla kadar, müebbet hapis cezası yerine dokuz yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Diğer hallerde verilecek cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadarı indirilir.” şeklinde hükümler düzenlenmiştir.
Yasaklanan Bilgileri Siyasal veya Askeri Casusluk Maksadıyla Açıklama Suçunda Şikayet
Suça konu olan yasaklı bilgilerin siyasal veya askeri casusluk amacıyla açıklandığı yer ve zamanda tamamlanmış olur. Suçtan dolayı herhangi bir zararın meydana gelmiş olması şart olmamaktadır.
Bahsi geçen suç şikayete tabii suçlar kategorisinde yer almadığından savcılık tarafından resen araştırılır. Şikayetten vazgeçme durumu dava sürecinin sonlanmasına sebebiyet vermez.
Yasaklanan Bilgileri Siyasal veya Askeri Casusluk Maksadıyla Açıklama Suçunun Cezası ve Görevli Mahkemesi
Dava zamanaşımı süresi ise m.337/1 de düzenlenen suçun basit hali için 15 yıl, 337/2 de düzenlenen suçun ağırlaştırılmış hali için 30 yıldır.
Bu suç sebebiyle yapılan yargılamalar Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yürütülmektedir. Yargılama usulü CMK m.250, m.251 ve m.252 dikkate alınarak uygulanır.
Konuya Uluslar arası casusluk bakımından incelediğimizde hukuki yararın karma nitelikte olduğunu anlıyoruz. Aslına bir yandan yabancı bir devletin güvenliğini koruma amacı güderken diğer yandan ülkemizin de uluslar arası itibarının korunması hedeflenmektedir. TCK m. 331 düzenlemesiyle birlikte uluslararası casusluk suçunu işleyen faile 1 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası verilir. Adli para cezası yaptırımı makul görülmemiştir.
Suçun işlenmesiyle doğan bir başka sonuç ise yabancı devlet tarafınca bu bilgi ve belgelerin devlet sırrı niteliği taşıyıp taşımadığıdır. TCK da ki düzenlemede devlet sırrı niteliği taşıması gerektiği yazmamaktadır. Yabancı devlet açısından ise somut olaya ilişkin nitelik ve niceliklerin belirlenmesiyle hakimin takdir yetkisi kullanarak bu sonuca ulaşması beklenmektedir.
Uluslar arası casusluk suçu yabancı bir devletin şikayeti üzerine değil resen soruşturulup kovuşturulan bir düzenlemedir.
Emsal Yargı Kararları
Yargıtay 9. Ceza Dairesi, E. 2014/4290 K. 2014/7360 T.18.06.2014
Devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk, TCK`nın ikinci kitap dördüncü kısım yedinci bölümünde düzenlenmiştir.
Bu bölümde yasa koyucu Devletin güvenliğine veya iç veya dış siyasal yararlarına ilişkin belge veya vesikaların kendisini ve niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri korumayı amaçlamış, bu tür bilgileri, Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından gizli kalması gereken özünde devlet sırrı olan bilgiler ve yetkili makamlarca kanun ve düzenleyici işlemlere göre açıklanması yasaklanan bilgiler olarak ayrı ayrı ele almıştır.
Yine yasa koyucu bu tür bilgilerin gizliliğinin ihlalini, temin ve açıklama olarak iki ayrı şekilde ele aldığı gibi, temin ve açıklamanın adiyen veya casusluk maksadıyla yapılmasını da ayrı ayrı düzenlemiştir.
Sevk ve uygulamaya konu suçlardan; Devletin güvenliğine ilişkin bilgileri temin etme suçu 5237 sayılı TCK`nın 327’nci maddesinde;
“1- Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından, niteliği itibarıyla, gizli kalması gereken bilgileri temin eden kimseye üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası verilir.
2- Fiil, savaş sırasında işlenmiş veya Devletin savaş hazırlıklarını veya savaş etkinliğini veya askeri hareketlerini tehlikeye koymuşsa müebbet hapis cezası verilir.” şeklinde,
Casusluk suçu ise “siyasal veya askeri casusluk” başlıklı 328 inci maddesinde;
“1- Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından, niteliği itibarıyla, gizli kalması gereken bilgileri, siyasal veya askeri casusluk maksadıyla temin eden kimseye onbeş yıldan yirmi yıla kadar hapis cezası verilir.
2- Fiil,
a) Türkiye’yle savaş halinde bulunan bir devletin yararına işlenmişse,
b) Savaş sırasında işlenmiş veya Devletin savaş hazırlıklarını veya savaş etkinliğini veya askeri hareketlerini tehlikeye sokmuşsa, Fail, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırılır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Her iki suçun konusu “Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından, niteliği itibarıyla, gizli kalması gereken bilgiler” yani özünde devlet sırrı niteliğinde olan bilgilerdir.
Kanun koyucu, bu bilgilerin siyasal veya askeri casusluk maksadıyla temin edilmesini TCK’nın 328 inci maddesinde, böyle bir özel amaç olmaksızın temin edilmesini 327 nci maddesinde yaptırım altına almış, bilginin, özünde devlet sırrı olmayıp yetkili makamların düzenleyici işlemlere göre açıklanmasını yasakladığı ve niteliği itibarıyla gizli kalması gereken türde olması hallerini ise, TCK`nın 334 ve devamı maddelerinde düzenlemiştir.
TCK’nın 327 nci maddesindeki suçun oluşumu için kastın varlığı gerekli ve yeterli iken 328 inci maddedeki suçun oluşumu için kastın yanında failin yabancı bir devlet yararına ve ayrıca siyasal veya askeri casusluk maksadıyla hareket etmesi gerekmektedir. Bu husus Askeri Yargıtay`ın 27.01.1942 tarih ve 1723 esas – 1819 sayılı kararında;
“Mahkemece tespit edilen suçun tavsif şekline nazaran fiil alelade ifşadan ibaret olup hadisede casusluk kastının vücudu anlaşılabilmek için suçun muktazi unsuru olan sırrın yabancı bir devlete veya onun namına hareket eden şahsı ittilaına isali şart olup, …..” denilmek suretiyle açıklığa kavuşturulmuştur.
Casusluk suçunun oluşumu için aranan bu şartın casus ile lehine casusluk edilen yabancı devlet arasında bir anlaşmanın mevcut olmasını gerekli kılar.
Nitekim bu husus Askeri Yargıtay Daireler Kurulunun 02.10.1997 tarih ve 98 esas-114 sayılı kararında; “Casusluk sözlük anlamıyla; gözetlemek amacıyla düşman içine sızmak, yabancı bir devletle ilgili sırları öğrenmeye çalışmaktır.
Hukuki kavram olarak casusluk; bir devlet menfaatine bir başka devletin askerî, siyasi ve iktisadi durumuna ilişkin gizli bilgilerin veya belgelerin araştırılması, sağlanması ve yabancı devlete ulaştırılmasıdır.
Dolayısıyla casusluk, casus ile casusluğu talep eden arasında, talep edilen kimsenin devleti için “sır” niteliği taşıyan bilgi ve belgelerin karşı tarafa aktarılmasına yönelik bir anlaşmanın bulunmasını gerekli kılar…” şeklinde ifade edilmiştir.
Dairemizin 08.05.1975 tarih ve 11 esas – 16 sayılı kararıyla yine Askeri Yargıtay Daireler Kurulunun 29.06.1978 tarih ve 70 esas -58 sayılı kararlarında da aynı sonuca ulaşılmıştır.
TCK`nın 328 inci maddesinin gerekçesindeki “siyasal casusluktan maksat, yabancı bir devlet yararına,
Türkiye Devletinin veya vatandaşlarının veya Türkiye’de oturmakta,
ikâmet etmekte olanların zararına olarak bilgilerin toplanması demektir; kamu sağlığına ilişkin,
malî veya milletin maneviyatına ilişkin gizli kalması gereken bütün bilgiler casusluğun kapsamı içindedir. Askerî casusluktan maksat ise, yabancı devlet yararına ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti zararına askerî bilgilerin toplanmasıdır.” şeklindeki açıklamalar da yargısal kararlarla varılan sonucun kanun koyucu tarafından da benimsendiğini göstermektedir.
Casusluk suçu Türkiye Cumhuriyeti Devletinin zararına ve yabancı devlet yararına işlenen bir suçtur. Bu itibarla casusluk fiiline konu belge ve bilgilerin, casusluğu talep eden, lehine casusluk yapılan devletin resmi kurumlarına iletilmek amacıyla temin edilmesi gerekir. Bu itibarla TCK`nın 328 inci maddesinde düzenlenen siyasal veya askeri casusluk suçunun oluşabilmesi için;
Casusluk konusu belge ve bilgilerin;
- a) Gerçek ve doğru olması,
- b) Suç tarihi itibarıyla gizlilik niteliğini kaybetmemiş olması,
- c) Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından, niteliği itibarıyla gizli kalmasının gerekmesi,
- d) Siyasal veya askeri casusluk maksadıyla temin edilmesi,
- e) Bir çabanın sonucu olarak temin edilmesi,
- f) Yabancı bir devlet yararına temin edilmesi,
- g) Türkiye Cumhuriyeti Devletinin zararına temin edilmesi,
- h) Lehine casusluk yapılan devlet ile bir anlaşma kapsamında temin edilmesi gereklidir.
Bu koşullar altında temin edilen bilginin adiyen veya casusluk maksadıyla açıklanması halinde TCK`nın 329 ve 330. maddeleri, casusluk maksadı dışında adi maksatla temini halinde 327 nci maddesi, bilginin niteliğinin yetkili makamların kanun ve düzenleyici işlemlere göre açıklanmasını yasakladığı ve niteliği itibarıyla gizli kalması gereken türde olması halinde ise TCK’nın 334 ve devamı maddelerinin uygulanması söz konusu olabilecektir.
Kanunun amaç, kapsam ve gerekçesiyle anılan yargısal kararlar da nazara alınarak; sanıklar Ş. vd. tarafından askeri veya siyasi casusluk amacıyla temin edilen Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gerektiği Genel Kurmay Başkanlığı,
Jandarma Genel Komutanlığı ve Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığının yazıları ile tüm dosya kapsamından anlaşılan belge ve bilgilerin, Kuzey Irak merkezli …Partisi’nin istihbarat örgütü olduğu kabul edilen P…. görevlilerine iletildiği anlaşılmakla,
- a) … Partisi’nin ve onun istihbarat örgütü olduğu bildirilen P…’in TCK’nın 328, 330, 335, 337 nci maddeleri kapsamında ve suçun oluşumu için gerekli olan, bilgilerin yabancı devlet yararına temin edilmesi bakımından suç tarihindeki hukuki statüsünün yetkili mercilerden araştırılıp belirlenmesi,
- b) Sanık H…’in P… görevlilerine ilettiği iddia ve kabul edilen ancak Genel Kurmay Başkanlığı ve Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığı yazılarına göre Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgilerden olmadığı bildirilen resmi anket ve formlarla siyasi toplantılara ilişkin bilgilerin TCK`nın 334 ve devamı maddeleri kapsamında yetkili makamların kanun ve düzenleyici işlemlere göre açıklanmasını yasakladığı ve niteliği bakımından gizli kalması gereken bilgilerden olup olmadığının yetkili mercilerden araştırılıp belirlenmesi ve sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafiinin temyiz itirazlarıyla sanıklar Ş. vd. müdafinin duruşmalı inceleme sırasında ileri sürdüğü temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı (BOZULMASINA), oybirliği ile karar verildi.