Yasaklanan Bilgileri Temin Suçu – TCK 334
Makale Başlıkları
Yasaklanan Bilgileri Temin Suçu – TCK 334
Yasaklanan Bilgileri Temin Suçu- TCK 334; Türk Ceza Kanunu’nun önemli maddelerinden birini kapsamaktadır. Yasaklanan bilgilerin temini, güncel hukuk alanında sıkça karşılaşılan ve merak edilen konular arasında yer almaktadır. Bu suç tipi, özellikle teknolojinin gelişmesi ve bilgiye erişimin kolaylaşmasıyla birlikte daha da önem kazanmıştır.
Yasaklanan bilgileri temin suçu, TCK 334 Madde kapsamında, kişisel verilerin korunması, bilgi güvenliği ve mahremiyet hakları gibi temel unsurlarla doğrudan ilişkilidir.
Bu yazımızda; bu suçun tanımı, unsurları, yasal yaptırımları ve toplum üzerindeki etkileri detaylı bir şekilde incelenecek olup, MDM Hukuk Bürosu’nun bu alanda sağladığı hukuki destek ve danışmanlık hizmetlerine de değinilecektir.
Yasaklanan bilgileri temin suçu, sadece hukuk profesyonelleri için değil, aynı zamanda günlük yaşamda her birey için de önem taşıyan bir konu olup, bu suçun işlenmesi ve yargı önünde ele alınış biçimi hakkında bilinçlenmek büyük önem arz etmektedir.
Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk kapsamında düzenlenen diğer hükümlerle paralel olarak bu suç hakkında da en başta söyleyeceğimiz husus devletlerin bu suçları düzenlerken korumayı amaçladığı asıl amacın ne olduğu olacaktır. Devlet birtakım bilgi ve belgeleri milli güvenlik amacıyla koruma altına almaktadır. Bu yüzdendir ki bazı kuruluşlara yetki vererek bilgi ve belgelerin gizlenip, yasaklanması durumuyla karşı karşıya kalmaktayız.
Bu makalede, yasaklanan bilgileri temin suçunun hukuki boyutları, MDM Hukuk Bürosu’nun bu konudaki uzman görüşleri ve danışmanlık hizmetleriyle birlikte ele alınarak okuyuculara detaylı ve kapsamlı bir bakış açısı sunulacaktır.
Yasaklanan Bilgi Nedir? Kim Tarafından Yasaklanır?
Yasaklı bilgi bu suç kapsamında erişimi, temin edilmesi ve açıklanması engellenmiş bilgidir. Bu engellemeyi devletin yetkili kıldığı makamlar yapabilmektedir. Bu yetki sınırsız bir yetki olmayıp kanunda veya düzenleyici işlemlerde belirtilen sınırlar doğrultusunda yetkili kurumlar düzenleme yapabilmektedir.
Yasaklanan bilgileri temin suçu Türk Ceza Kanunun “Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk” bölümünün 334. Maddesinde düzenlenmiştir.
Maddeye göre:
(1) Yetkili makamların kanun ve düzenleyici işlemlere göre açıklanmasını yasakladığı ve niteliği bakımından gizli kalması gereken bilgileri temin eden kişiye bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir. Adli para cezasına çevrilmesiyle alakalı bir hüküm bulunmamaktadır.
(2) Bu eylem, Devletin savaş hazırlıklarını veya savaş ve askeri sürecini sekteye uğratıp tehlikeyle karşı karşıya bırakmış ise kişiye beş yıldan on yıla kadar hapis cezası verilir.
Yukarıdaki kanun metninin ikinci fıkrasında suçun nitelikli hali belirtilmiştir.
Yasaklanan Bilgileri Temin Suçunda Zamanaşımı Süresi, Görevli Mahkeme, Şikayete Tabi Olma Hususu
Yetkili makamların kanun ve düzenleyici işlemlere göre açıklanmasını yasakladığı ve gizli kalması gereken bilgileri elde eden kişi için başlatılan soruşturmada kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilebilmektedir.
Yasaklanan bilgileri temin suçu herhangi bir şikayet süresine tabii değildir. Şikayete bağlı bir suç olmadığından resen soruşturulur.
Dava zamanaşımı süresi ise değişiklik göstermektedir. 334. Maddenin birinci fıkrası açısından dava zamanaşımı süresi 8 yıl, ikinci fıkrası açısından 15 yıldır. Yani suçun basit hali için 8 yıllık dava zamanaşımı süresi, suçun nitelikli hali için 15 yıllık dava zamanaşımı süresi öngörülmektedir.
Bu suç sebebiyle yapılan yargılamalar Ağır Ceza Mahkemelerinde görülmektedir.
Yasaklanan Bilgilerin Temini Suçunun Unsurları
Ne amaçla, hangi hukuki yarar korunarak bu düzenlemenin getirildiğini ve anayasal haklarla örtüşüp örtüşmediği hususunda değerlendirme yapmak gerekmektedir.
Bilgi Edinme Hakkı Kanunu bu madde açısından haklarımızı bilmemiz konusunda bizlere yardımcı olacaktır.
Gizli Bilgileri Ayırarak Bilgi veya Belge Verme / Madde 9’a göre; “İlgilinin istediği bilgi veya belgelerde, gizlilik dereceli veya açıklanması yasaklı bilgiler ile açıklanabilir olanlar bir arada bulunuyor ve bunlar birbirlerinden ayrılabiliyorsa, söz konusu bilgi veya belge, gizli olan ve açıklanması yasaklı olan bilgiler çıkarıldıktan sonra ilgiliye sunulur. Ayırma gerekçesi başvurana yazılı olarak bildirilecektir.”
Anlaşıldığı üzere belgedeki gizli olan ve yasaklı olan hususlar çıkarılıp ilgiliyle paylaşılmaktadır.
Bilgi veya Belgeye Erişim / Madde 10’a göre; Bazı kurum ve kuruluşlar kişinin başvurması halinde belgenin onaylı bir kopyasını verirler. Bilgi veya belgenin niteliği gereği kopyasının verilmesinin mümkün olmadığı veya kopya çıkarılmasının belgenin aslına zarar vereceği durumlarda kurum ve kuruluşlar ilgilinin;
a) Yazılı veya basılı belgeler için, söz konusu belgenin aslını incelemesi ve not alabilmesine
b) Ses kaydı şeklindeki bilgi veya belgelerde bunları dinleyebilmesine
c) Görüntü kaydı şeklindeki bilgi veya belgelerde bunları izleyebilmesine olanak sağlarlar.
Bilgi veya belgenin yukarıda belirtilenlerden farklı bir şekilde elde edilmesi mümkün ise, belgeye zarar vermemek koşuluyla bu olanak sağlanacaktır.
Konumuzla alakalı en önemli hususlardan biri ise yine Bilgi Edinme Hakkı kanunun dördüncü bölümünde düzenlediği “Bilgi Edinme Sınırları” başlıklı kısım olacaktır.
Devlet Sırrına İlişkin Bilgi veya Belgeler/ Madde 16 da; “İlgiliye veya ilgili tarafından üçüncü kişilere açıklanması hâlinde devletin güvenliğine, uluslar arası ilişkilerine açıkça zarar verecek ve Devlet sırrı kategorisinde olan gizli bilgi veya belgeler, bilgi edinme hakkı kapsamı dışındadır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Ülkenin Ekonomik Çıkarlarına İlişkin Bilgi veya Belgeler/ Madde 17 de; “İlgiliye açıklanması ya da zamanından önce açıklanması hâlinde, ülkenin ekonomik çıkarlarına zarar verecek veya haksız rekabet ve haksız kazanca neden olacak bilgi veya belgeler, bu Kanun kapsamı dışındadır.“ şeklinde düzenlenmiştir.
İstihbarata İlişkin Bilgi veya Belgeler / Madde 18 de; “Sivil ve askerî istihbaratların görevlerine ilişkin bilgi veya belgeler, bu Kanun kapsamı dışındadır. Ancak, bu bilgi ve belgeler kişilerin çalışma hayatını, kariyerlerini ve meslek onurunu etkileyecek ise istihbarata ilişkin bilgi ve belgeler bilgi edinme hakkı kapsamı içinde olacaktır.” şeklinde düzenlenmiştir.
İdarî Soruşturmaya İlişkin Bilgi veya Belgeler / Madde 19 da; “Kurum ve kuruluşların yetkili birimlerince yürütülen idarî soruşturmalarla ilgili olup, açıklanması veya zamanından önce açıklanması hallerinde;
a) Kişilerin özel hayatına açıkça haksız müdahale sonucunu doğuyorsa,
b) Kişilerin veya soruşturmayı yürüten görevlilerin hayatını ya da güvenliğini tehlikeye sokuyorsa,
c) Soruşturmanın güvenliğini tehlikeye düşürüyorsa,
d) Gizli kalması gereken bilgi kaynağının açığa çıkmasına neden olacak veya soruşturma ile ilgili benzeri bilgi ve bilgi kaynaklarının temin edilmesini güçleştiriyorsa, bu bilgi veya belgeler, bu Kanun kapsamı dışındadır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Bu ve bu başlık altındaki diğer düzenlemeler de esas alındığında yetkili makamların bilgileri yasaklamasının, gizlemesinin veyahut alıkoymasının kanuna veya düzenleyici işlemlere dayanması gerekmektedir. Yetkili makamların takdirine bırakıldığında demokratik ve anayasal bir toplum ilkelerine uygun olmayacağı ve kişisel haklarımızın da ihlaline yol açacağı kaçınılmazdır. Anayasa m. 74 de belirtildiği üzere ‘’Herkes, bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkına sahiptir.’’
Yasaklanan bilgileri temin etme suçu ve yasaklanan bilgileri açıklama suçu birbiriyle bağlantılı iki suç türüdür. Türk Ceza Kanunun Devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk bölümünde yer alan birbiriyle bağlantılı diğer suç türleri de konu alınmıştır.
Emsal Yargı Kararları
Yargıtay 16. Ceza Dairesi, E. 2019/897 K. 2019/2292 T. 3.4.2019
TCK’nın 334, 335, 336 ve 337. maddeleri, “yetkili makamların, kanun ve düzenleyici işlemlere göre açıklanmasını yasakladığı ve niteliği bakımından gizli kalması gereken bilgi ve belgeler”den bahsetmektedir. Burada adı geçen sırlar, özünde devlet sırrı olmayan ancak, devlet menfaatleri için gizli tutulması gereken, bu nedenle yetkili makamların kanun veya düzenleyici işlemlerle açıklanmasını yasakladığı bilgi veya belgelerdir.
Bunun haricinde, özünde devlet sırrı olmayan veya yetkili makamların açıklanmasını yasaklamadığı devlet güvenliğini ilgilendirmeyen ancak devletin idaresine ilişkin olan, kamu idaresinin menfaatlerini korumak, güvenilirliğini ve düzenli işleyişini sağlamak için 5237 sayılı TCK’da İkinci Kitap. Dördüncü Kısımda, “Kamu İdaresinin Güvenirliğine ve İşleyişine Karşı Suçlar” başlıklı birinci bölümü altında, 258. madde ile “Göreve ilişkin sırrın açıklanması” suçu düzenlenmiştir.
Türk Ceza Hukuku yönünden, yetkililerce veya düzenleyici işlemlerle açıklanması yasaklanan sır, özünde devlet sırrı niteliği taşımayan ancak, açıklanması ilgili mevzuat hükümlerine göre yasaklanmış ve gizlilik derecesi verilmiş bilgi, belgeler veya şeylerdir.
Yasaklama, yürütmenin herhangi bir işlemiyle yapılabileceği gibi, belgeler üzerine gizlilik derecesini gösteren damga veya özel bir yazının konulması, uyarı veya tabela yerleştirilmesi şeklinde de yapılabilir.
Yetkili makam tarafından duruma göre, sirküler, tebliğ, resmi açıklama, yazılı veya sözlü uyarı aracılığıyla, kişiler veya bireylerin bu konudaki yasaklamalardan haberdar edilmesi sağlanabilir.
Bu yasaklama hukuka uygun yapılmalıdır. Hukuka uygun ve usulüne göre yapılmayan yasaklama, o bilgi, belge veya şeye, açıklanması yasaklanmış sır vasfını kazandırmaz.
Devletin idari makamları veya organları, bilgi, belge veya şeylere, açıklanmasını yasaklanmış sır vasfını çoğunlukla, gizlilik sınıflandırması yaparak vermektedirler.
Aynı şekilde Türk Ceza Kanunu’nun 334. maddesinin gerekçesinde atılı suç için;
“..yetkili makamlarca kanun veya düzenleyici işlemlerin verdiği yetkiye dayanarak, açıklanması yasaklanan ve niteliği bakımından gizli kalması gereken bilgilerin temin edilmesini cezalandırmaktadır. Böylece yetkili makamların kanun ve düzenleyici işlemlere göre açıklanmasını yasaklayabilecekleri bilgilerin temin edilmesi suç hâline getirilmiş olmaktadır.
Suçun oluşması için kanun ve düzenleyici işlemlerin yetkili makamlara o konudaki bilgilerin açıklanmasını yasaklamak yetkisini vermiş bulunması gerekir ve bu bilgilerin niteliği bakımından gizli kalmasının gerekliliği zorunlu olmalıdır. Yoksa resmî makamın her istediği bilginin açıklanmasını yasaklamak yetkisi, demokratik bir düzende kabul olunamaz. Vatandaşın haber almak hak ve hürriyetinin kısıtlanması, ancak Anayasanın olanaklı kıldığı hâllerde kabul edilebilir’’ ifadeleri yer almaktadır.
Bu kapsamda oluşa ve dosya kapsamına göre, Hava Kuvvetleri Komutanlığında astsubay olarak görev yapan sanığın …ve…’da görev yaptığın dönemlerde 2008-2009-2010 ve 2011 yıllarına ait sicil bilgilerinde birinci ve ikinci sicil üstlerinin sicil belgelerindeki niteliklere yaptığı işaretlemeleri yetkisi olmadığı halde öğrenmek suretiyle Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’nde iptal davası açtığı,
suç tarihinde yürürlükte bulunan Astsubay Sicil Yönetmeliğinin 25. maddesine göre özel gizlilik derecesinde bulunan bu belgelerin elde edilmesi için mülga yönetmelikte ilgili kanun hükümlerine göre cezalandırılır ifadesinin yer aldığı,
benzer düzenlemenin halen yürürlükte bulunduğu, aynı yönde bilirkişi mütalaasının da alındığı anlaşılan olayda, maddi unsuru yetkili makamların kanun ve düzenleyici işlemlere göre açıklanmasını yasakladığı ve niteliği bakımından gizli kalması gereken bilgileri temin etmek olan ve genel kastla işlenen TCK’nın 334.
maddesinde düzenlenen suçun zincirleme şekilde oluştuğu halde, sanığın eyleminde atılı suçun maddi ve manevi unsurları oluşmadığı şeklinde yasal düzenleme ve dosya içeriğiyle uyuşmayan gerekçelerle beraat kararı verilmesi,
Kanuna aykırı, Askeri Savcı ve Hükmü Temyiz Etmeye Yetkili Komutan’ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA,
03.04.2019 tarihinde üye …’ın karşıoyu ve oyçokluğuyla karar verildi.