- +90 312 911 1168
- info@mdmhukuk.com
- Kızılırmak Mah. 1443. Cad. Ankara 1071 Plaza A Blok No:25/58 06510 Çankaya/ANKARA
İkinci-El-Araç-Satışlarında-Satıcının-Ayıp-Nedeniyle-Sorumluluğu
Makale Başlıkları
Günümüzde ikinci el araç satışlarına olan rağbetin artması ile birlikte bu alanda doğabilecek hukuki uyuşmazlıkların da sayısı artmıştır. Bu makalemizde ikinci el araç satışında satıcının ayıp nedeni ile sorumluluğunu inceleyeceğiz.
Ayıp, satılanın bildirilen ya da tanıtılan şekilde olmamasıdır. Satılan şeyin ayıplı olmasına neden olan özelliği satıcı tarafından biliniyor olsaydı hiç alınmayacak ya da daha düşük bir bedel ile alınacaksa bu durumda hukuki anlamda ayıp mevcuttur. Ayıp alıcının görebileceği şekilde açık ayıp olabileceği gibi alıcının hatta satıcının bile fark edemediği gizli ayıp şeklinde de olabilir.
Açık ayıp; alıcının duyu organları ile satılanı alacağı anda fark edebileceği ayıptır. Araç satışında aracın boyalı olması açık ayıptır. Çünkü alıcı bunu anlayabilir.
Gizli ayıp; alıcının duyu organları ile satılanı alacağı anda fark edemediği ve zamanla ortaya çıkabilen ayıptır. Örneğin aracın motorunda olan bir sıkıntı aracın satıldığı anda değil zamanla ortaya çıkabilen bir ayıp olduğu için gizli ayıptır.
Açık ayıbı fark ettiği anda alıcı satıcıya uygun bir süre içinde bildirimde bulunmalıdır. Gizli ayıbın bildirim süresi ise farklıdır. Satıcı gizli ayıbı fark edince derhal satıcıya bildirmelidir.
Madde 223’e göre, alıcının gözden geçirme ve satılanın ayıbını satıcıya bildirme zorunluluğu vardır. Buna göre alıcı satılanı imkân bulur bulmaz gözden geçirmelidir. Satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren ayıp olması halinde bu durumu uygun süre içinde satıcıya bildirmek zorundadır. Aksi halde alıcı, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak alıcı imkân bulur bulmaz satılanı gözden geçirmiş ise daha sonra satılanda ayıbı ortaya çıkmışsa ve bu ayıp gözden geçirme ile ortaya çıkarılamayacak bir ayıp ise bu hüküm uygulanmayacaktır. Bu ayıp satıcıya derhal bildirilmelidir. Bildirilmez ise satılanın bu ayıp ile kabul edilmiş sayılır.
Alıcının ayıplı ikinci el araç alması durumunda Borçlar Kanunu’nun 227. Maddesinde sayılan seçimlik haklardan birini seçme hakkı vardır.
Madde 227’ye göre; Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu durumlarda alıcının kullanacağı bazı seçimlik haklar mevcuttur. Bunlar; alıcının satın alınanı geri vererek sözleşmeden dönme hakkı, satın aldığı ürünü alıkoyarak ayıp oranında satış bedelinden indirim, aşırı masraf gerektirmiyor ise bütün masrafları satıcının karşılaması şartıyla satılanın ücretsiz onarımı ya da imkân dahilinde satılanın ayıpsız benzeri ile değiştirilmesi.
Alıcı genel hükümlere göre tazminat isteyebilir. Satıcı alıcının seçimlik haklarını önlemek istiyorsa alıcıya aynı malın ayıpsız benzerini verip uğradığı zararın tamamını giderebilir. Alıcı diğer seçimlik haklarını kullanabilecekken sözleşmeden dönme hakkını kullanıyorsa ve bu durum haklı değil ise hâkim, satılanın onarılmasına ve satış bedelinden indirilmesine karar verebilir. Ancak satılanın değerindeki eksiklik zaten satış bedeline çok yakın ise alıcı iki seçimlik haklarından birini kullanabilir. Bunlar ; sözleşmeden dönme ya da satılanın ayıpsız benzeriyle değişimidir.
İkinci el araçlarda ayıbın fark edilmesi üzerine alıcı, aracı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönebilir ancak sözleşmeden dönerek para iadesi istiyorsa ama tamir onarım gibi işlemler mümkünse hâkim diğer seçimlik haklardan birini kendiliğinden seçebilir. Ya da satılanı alıkoyarak ayıp oranında satış bedelinden indirim istenebilir. Ya da ayıp çok büyükse hatta aracın bedeline yakınsa bu durumda sözleşmeden dönülebilir ya da satılanın ayıpsız benzeri ile değiştirilmesi istenebilir. Şahıstan alınan araçlar için bu ihtimal çok zor görünse de galeriden alınan araçlar için böyle bir ihtimal mümkündür. Ayıplı araç aşırı masraf gerektirmeden onarılabiliyorsa bu durumda da satıcının onarımını talep etme hakkı vardır.
Aracın ayıplı olduğu büyük bir kaza sonucu aracın perte çıkması ya da çok büyük hasar alması sonucu öğrenilmiş ise alıcı yine de bu seçimlik haklarından birini kullanabilir.
İkinci el araç satışı noterde yapılmaktadır. Noterde imzalanan sözleşmede aracın beğenilerek alındığına dair ibare vardır. Bu ibare dolayısıyla ayıplı aracı kabul ettiği çıkarımında bulunabilirse de bu ibare satıcının sorumluluğunu kaldırmaz.
Ancak gözle görünebilir olan açık ayıbı noterde sözleşme yapılmasından sonra alıcı ileri süremez. Gizli ayıbın varlığı durumunda noterde imzalanan sözleşmede yazılı ibareler dolayısıyla satıcının sorumluluğu vardır.
İkinci el araçların, İkinci El Kara Taşıtları Ticareti Hakkında Yönetmelik gereği ekspertiz raporu almaları zorunludur. 8 yıl ve 160 bin kilometrenin üzerinde olan araçlar için ekspertiz zorunluluğu yoktur. Ekspertiz raporunu bakanlık tarafından yetkilendirilmiş kişilerin alması gerekmektedir. Ekspertiz raporu alınması halinde satıcının sorumluluğu ortadan kalkar.
Araçtaki hasar(tramer) kaydının bilinmesi durumunda aracın ayıplı olduğu ileri sürülemez. Ancak araçta meydana gelen hasar sonrası hasar kaydı olmaması için araç sahipleri başka bir tamirciye gidebiliyorlar. Bu durumda alıcı bu hasardan haberdar edilmemişse, ayıp mevcut olduğu için alıcı seçimlik haklarını kullanabilir. Aynı şekilde aracın hasarlı olduğu ama hasarlı işlevler hakkında yanıltıcı bilgi verilirse yine alıcı gizli ayıp dolayısıyla yukarıda saymış olduğumuz seçimlik haklarını kullanabilirler.
Satıcının ayıbı bilmiyor olması ayıptan sorumluluğunu etkilememektedir. Satıcı bilmese dahi ayıptan sorumludur. Alıcı yukarıdaki seçimlik haklarını kullanabilir.
Bu durumda satıcı ayıbı biliyor ancak buna rağmen alıcıya bildirmediği gibi birde gizliyorsa bu durumda sorumluluğunun devam etmesinin yanında sorumluluk süresi uzamaktadır. Ayıptan sorumluluk sonsuza kadar sürecek bir sorumluluk değildir, 2 yıl kadar sürenin sonunda satıcının ayıptan sorumluluğu sona erecektir. Ancak satıcının ayıbı bilerek gizlemesi durumunda 2 yıllık süre uygulanmaz. Çünkü satıcı burada ağır kusurludur.
Satılan aracın piyasa değerinin altında olması ve aradaki bakiye farkının ödenmiş olduğunun düşünülmesi satıcıyı sorumluluktan kurtarmaz.
Aracın galeriden alınmış olması sorumluluğu etkilemez. Alıcı yine Türk Borçlar Kanunu kapsamında seçimlik haklarını talep edebilir. Galerici araba alım satımını ticari bir iş olarak belirlediği için alıcı da bu durumda tüketici olduğu için Türk Borçlar Kanunu’na göre alıcının seçimlik hakları aynen burada da geçerlidir.
Araçtaki ayıbın çok sonra fark edilmesi belirlenen “2 yıllık” sürecin geçip geçmemesine göre farklılık arz etmektedir. Buna göre;
Yukarıda bahsettiğimiz üzere alıcının Türk Borçlar Kanunu’na, Tüketicilerin Korunması Hakkında Kanun’a göre seçimlik hakları mevcuttur. Alıcı bu seçimlik haklardan somut duruma göre sorununun çözüleceği en yakın seçeneği seçebilir. Hangi yolu seçeceğiniz konusunda avukata danışmanızı tavsiye ederiz.
Yukarıda da değindiğimiz üzere zamanaşımı süresi 2 yıldır. 2 yıl içinde alıcı satıcıya ayıbı bildirirse eğer sonra dava açabilir. Önemli olan 2 yıl içinde alıcının ayıbı satıcıya bildirmesidir. Ancak bu 2 yıllık süre satıcının ayıbı bilmesi ve ağır kusurlu olması halinde uygulanmaz.
Görevli ve yetkili mahkeme davalının yerleşim yeri Asliye Hukuk Mahkemesidir.
Alıcı yukarıda saydığımız seçimlik haklardan birini kullanırsa 2.el aracı bir başkasına satabilir. Bunun için tek şart dava tarihi itibariyle alıcının araç malik olmasıdır. Ayrıca alıcı bu aracı ayıplı olduğu için piyasa değerinin altına satarsa aradaki farkı da satıcıdan talep edebilir.
Alıcının seçimlik haklarını kullanması tazminat talebini de kapsamaktadır. Ancak alıcı satıcıdan ayıplı malı alması sonucu başka bir zarar görmüş ise ayrıca manevi tazminat talebinde de bulunabilir.
Ayrıntılı bilgi ve danışmanlık hizmeti almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
MDM Hukuk ve Danışmanlık; Ankara merkezli faaliyet gösteren bir avukatlık bürosudur.
Büromuz; ülke genelinde avukatlık mesleğinin yasal ve etik değerleri çerçevesinde hukukun bir çok alanında yetkin kadrosuyla avukatlık ve danışmanlık hizmeti sunmaktadır.
Bu web sitesi ve içindeki bilgiler, Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kurallarına göre ve özellikle reklam yasağına uygun olarak tasarlanmıştır. MDM HUKUK & DANIŞMANLIK web sitesinin tüm bilgi ve materyaller sadece bilgilendirme olup bunların tamamına veya bir kısmına dayanılarak yapılan işlemlere, eylemlere ve bunların sonuçlarına ilişkin hiçbir sorumluluk kabul edilmez. Söz konu bilgilerin aktarılması ile kullanıcılar ve web tarayıcıları ile MDM HUKUK & DANIŞMANLIK arasında bir avukat-müvekkil ilişkisi yaratılması amaçlanmamıştır ve bilgilerin bu kişilerce alınması hiçbir şekilde bu yönde bir ilişki oluşturmayacaktır. Müvekkiller veya okuyucular hiçbir şekilde mevcut duruma ve özelliklerine ilişkin olarak uygun hukuki veya başka herhangi bir profesyonel görüş almadan, MDMHUKUK & DANIŞMANLIK web sitesinde yer alan herhangi bir hususa dayanarak bir eylemde bulunmamalıdır. MDM HUKUK & DANIŞMANLIK, bu web sitesi aracılığıyla ulaşılan üçüncü kişilere ait içeriklerden hiçbir şekilde sorumlu değildir.
MDM Hukuk ve Danışmanlık Tüm Hakları Saklıdır.