Kamu Görevlisinin Özlük Haklarının İadesi Davası Nedir?
Makale Başlıkları
Kamu Görevlisinin Özlük Haklarının İadesi Davası Nedir?
Devlet memuru bir şekilde kamu görevinden çıkarılmış ve idarenin tesis etmiş olduğu işlemin iptali davası ile mesleğine iade edildiğinde; memurun çalıştığı kurum, memurun görevden ayrı kaldığı sürelere ilişkin maaşını faizi ile birlikte iade etmek zorundadır. Yoksun kalınan maddi hakların iadesi aslında devlet memurluğundan çıkarılma veya açığa alınma ile birlikte maaşını tam alamayan kamu görevlilerinin görevlerine tekrardan geri dönmeleri ile hak etmiş oldukları görevden ayrı kaldıkları sürelere ilişkin ücretlerin iadesi olarak tanımlanmaktadır.
Yaşanan bu durumu bertaraf edebilmek için iki yol bulunmaktadır. Bunların birincisi idarece tesis edilen idari işlemin iptali davası ile alınmamış olan parasal hakların iadesi talep edilebileceği gibi, ikinci olarak ta idarece tesis edilen idari işlemin iptali davası sonrasında açılacak alınmamış olan parasal hakların iadesi davası ile de talep edilmesi mümkündür.
Bu sürecin yürütülmesinde dikkat edilmesi gereken en önemli husus; alınmamış olan parasal hakların iadesinin gerekçesinin hukuka uygun bir zeminde davalı idareden istenmesidir.Kamu Görevlisi devlet memuru Özlük Haklarının İadesi Davası
Görevine geri dönmüş kamu görevlisinin özlük hakları kamu görevlisinin ilgili kanun hükümlerine göre göreve kabul edilme şartlarının sonradan kaybedildiğinin anlaşılması veya görevi esnasında bu şartlardan herhangi birini yitirerek görevine son verilmesi halinde, hakkında yürütülen disiplin tahkikatı sonrasında ilgilinin tabi olduğu hükümler çerçevesinde kamu görevinden veya görevinden yani mesleğinden çıkarılmasına karar verilmesi durumunda, 657 sayılı DMK, 926 Sayılı TSK PK, 2802 sayılı HSK,
2914 sayılı YPK, 5434 sayılı T.C. ESK İle 375 sayılı KHK’nin Geçici 35’inci maddesi gereğince Bakan Onayı ile görevden çıkarılmasına karar verilmesi durumunda ya da OHAL KHK ile kamu görevinden ihracına karar verilmesi durumlarında ilgilinin hakkında tesis edilen işleme karşı; idari yargı yolunda açılan iptal davasının lehe sonuçlanarak mahkeme kararıyla göreve dönmesine karar verilmesi durumunda meslekten ya da memuriyetten ayrıldığı tarihten itibaren geçmişe dönüş olarak parasal haklarının iadesi, özlük haklarının iadesi diğer bir ifadeyle hakkında gerçekleştirilen işlem sebebiyle alınmamış olan parasal haklarının iadesi mümkündür.
657 sayılı DMK’nun Kamu Görevlisi devlet memuru Özlük Haklarının İadesi Davası
657 sayılı DMK’nun “genel ve özel şartlar” başlıklı 48’inci maddesinde devlet memurluğuna giriş için bir takım şartlar öngörmüştür. Devlet memurluğuna alınmada Genel Şartlar 48’inci maddenin (A) fıkrasında;
Türk Vatandaşı olmak, Kanun’un 40. maddesindeki yaş ve 41 maddesindeki öğrenim gerekliliklerini taşımak, kamu haklarından yasaklı bulunmamak, dolandırıcılık, sahtecilik, zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, güveni kötüye kullanma, hileli iflas gibi 48. maddenin A fıkrasının 5. bendinde sayılan suçlardan mahkum suçlarından mahkum olmamak, askerlikle ilişiği bulunmamak, askerlik çağına gelmemiş olmak, askerlik hizmetini yapmış ya da ertelenmiş veya yedek sınıfa geçirilmiş olmak ve 53. madde hükümleri saklı kalmak kaydıyla görevin yapılmasına engel olabilecek bir akıl hastalığı bulunmamak olarak sayılmıştır.
Özel Şartlar ise 48’inci maddenin (B) fıkrasında; hizmet göreceği sınıf için DMK’nın 36. ve 41. maddelerinde belirtilen öğretim ve eğitim kurumlarından birinden diploma almış olmak ve kurumların özel kanun veya diğer mevzuatında aranan şartları taşımak olarak belirtilmiştir. Genel ve özel şartlara ilaveten ilgilinin başvurduğu kurumun ilgili mevzuatında yeralan şartlarında sağlanması gerekmektedir. Bu kapsamda özellikle MSB, JSGK ile EGM bünyesinde görev alacak kişilerin 657 sayılı DMK’ndan farklı olarak özel kanunlarda yer alan şartları taşımaları gerekmektedir.
Sonuç olarak kamu görevlisinin haksız olarak görevine son verilmesi halinde görevine yargı yoluyla iade edildiği durumlarda alınmayan parasal hakların kaybının ilgili idare tarafından tazmin edilmesi özlük haklarının iadesi davası ile mümkündür. Kamu Görevlisi devlet memuru Özlük Haklarının İadesi Davası
GÖREVLİ ve YETKİLİ MAHKEME
Kamu görevlilerinin özlük haklarının iadesi davalarında görevli mahkemeler idare mahkemeleri olup yetkili mahkeme ilgilinin görevli bulunduğu yer mahkemesidir.
Özlük Hakkı Nedir
Özlük hakkı, çalışanın iş ilişkisi çerçevesinde sahip olduğu temel hak ve yetkilere verilen genel bir isimdir. Özlük hakkı, işçi veya memurun işveren veya devlet tarafından sağlanan haklarını içerir ve çalışanın çalışma koşullarıyla ilgili çeşitli konuları kapsar.
Özlük hakkı kavramı, çalışanın işyerindeki statüsünü ve haklarını belirleyen yasal düzenlemelerle desteklenir. Özlük hakları, işçi veya memurun maaş, sosyal güvence, iş güvenliği, çalışma süresi, izinler, emeklilik hakları, disiplin cezaları ve diğer çalışma koşulları gibi konuları içerir.
Bu haklar genellikle işçinin çalışma sözleşmesi, toplu iş sözleşmesi veya ilgili yasa ve düzenlemeler tarafından belirlenir. Özlük hakları, çalışanın adil ve eşitlikçi bir çalışma ortamına sahip olmasını sağlamayı amaçlar. Aynı zamanda çalışanın temel ihtiyaçlarını karşılamak, güvence sağlamak ve çalışma yaşamında adil bir şekilde muamele görmesini temin etmek amacıyla düzenlenir.
Özlük hakkı, bir çalışanın iş ilişkisi sırasında ve sonrasında sahip olduğu kişisel ve mali hakları ifade eder. Bu haklar, çalışma koşulları, ücret, izin, iş güvencesi ve benzeri konuları içerir.
- Çalışma Koşulları: Çalışanın iş yerinde sağlıklı, güvenli ve insanca bir çalışma ortamında bulunma hakkı, özlük hakkının bir parçasıdır.
- Ücret: Çalışan, iş karşılığında düzenli ve adil bir ücret alma hakkına sahiptir. Bu hakkın, çalışanın yaşam standardını koruma ve iyileştirme amacı vardır.
- İzin: İşçilerin yıllık izin kullanma hakkı, haftalık dinlenme hakkı, resmi tatil izinleri ve diğer izin hakları da özlük hakları kapsamına girmektedir.
- İş Güvencesi: İş güvencesi, işçinin haksız yere işten çıkarılmasını engeller. Ayrıca, işçinin iş yerinde barış ve huzur içinde çalışmasını sağlar.
Özlük hakları, işçi ve işveren arasındaki ilişkide dengeli ve adil bir ortam oluşturmak için vardır. Bu haklar, işçinin iş hayatında karşılaşabileceği potansiyel adaletsizliklere karşı koruma sağlar. MDM Hukuk ve Danışmanlık Bürosu, özlük hakları konusunda danışmanlık hizmeti sunar. Bizimle iletişime geçin ve özlük hakları hakkında daha fazla bilgi alın.
Özlük Hakkı Nedir? Ne İyi Kapsar? Özlük Haklarının İadesi Ne Anlama Gelir?
Özlük hakkı, bir çalışanın iş ilişkisi çerçevesinde sahip olduğu hak ve kazanımları ifade eder. Bu haklar, çalışanın çalışma koşulları, ücret, sosyal haklar, çalışma saatleri, izinler, emeklilik, sağlık sigortası gibi konuları içerir. Özlük hakkı, çalışanın işveren tarafından sağlanması gereken yasal ve sözleşmeye dayalı haklardır.
Özlük hakkının kapsamı geniş olup, çalışanların işe alım sürecinden başlayarak işten ayrılma sürecine kadar birçok konuyu içerir. İşe alım sürecinde adil ve eşit işe alma, çalışma sözleşmesi, çalışma saatleri ve ücret belirlenmesi, iş güvenliği ve iş sağlığı önlemleri, izin hakları, sosyal haklar, eğitim imkanları, terfi ve kariyer olanakları gibi konular özlük hakları kapsamındadır.
Özlük haklarının iadesi ise, çalışanın haksız bir şekilde elinden alınan veya eksik verilen özlük haklarının geri verilmesi veya tamamlanması anlamına gelir. Örneğin, ücretin eksik ödenmesi durumunda çalışanın eksik miktarın iadesini talep etme hakkı vardır. Özlük haklarının iadesi, çalışanın hakkının korunması ve adil bir çalışma ortamının sağlanması amacıyla önemlidir.
“Özlüdür” ifadesi Türk Dil Kurumu’nda yer almayan bir kelime olduğu için net bir tanımı bulunmamaktadır. Muhtemelen yerel bir ifade veya kişiye özgü bir kullanımdır.
Özlük, kişisel veri kapsamında değerlendirilebilir. Çalışanların işe alım süreci, maaş bilgileri, sağlık durumu, sosyal güvence bilgileri gibi özlük bilgileri kişisel veri niteliğindedir. Bu nedenle, özlük bilgilerinin korunması ve gizliliğinin sağlanması önemlidir. İşverenlerin, kişisel verileri yasalara uygun şekilde işlemesi ve çalışanların özlük haklarını koruması gerekmektedir.
Emsal Yargı Kararları
Danıştay 12. İdari Dava Dairesi, E. 2007/2676 K. 2007/5246, T. 20.11.2007
Kocaeli İdare Mahkemesinin 1.3.2007 gün ve E:2004/1397, K:2007/290 sayılı kararının tazminatın kabul edilen kısmı ile özlük haklarına ilişkin kısmının dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi Düşüncesi: Davacının disiplin cezası af kapsamına girerek kesinleştiğinden ve af yasası geçmiş sürelere ilişkin parasal hakları ve özlük hakları vermediğinden mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay On İkinci Dairesince işin gereği düşünüldü:
Dava, Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılan ve bu işlemin yargı kararı ile iptal edilmesi üzerine göreve başlatılan davacının 2003 Nisan ayı dahil olmak üzere 13 Aylık maaş tutarı 10.000.YTL. maddi, 1.500.YTL manevi tazminat ile mahrum kaldığı özlük haklarının iadesi istemiyle açılmıştır.
Kocaeli İdare Mahkemesinin 1.3.2007 gün ve E:2004/1397, K:2007/290 sayılı kararıyla; davacının açıkta kaldığı sürelerde yoksun kaldığı 7.081.07.YTL. nin maddi tazminat olarak ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin ve manevi tazminat istemlerinin reddine özlük haklarının iadesine karar verilmiştir.
Davalı idarece, davacının açıkta geçen sürelerde görev yapmadığından maddi tazminatın kabul edilen kısmında ve özlük haklarının iadesine ilişkin kısmında hukuka uyarlık bulunmadığı öne sürülerek idare mahkemesi karamın bu kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Memurlar ile Diğer Kamu Görevlilerinin Bazı Disiplin Cezalarının Affı Hakkında 5525 sayılı Kanun’un 1. maddesi ile; Devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlarla basit veya nitelikli zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı veya şeref ve haysiyet kırıcı suçlar veya istimal ve istihlak kaçakçılığı dışında kalan kaçakçılık, resmi ihale ve alım satımlarına fesat karıştırma,
Devlet sırlarını açığa vurma suçları sebebiyle görevleriyle sürekli olarak ilişik kesilmesi sonucunu doğuran disiplin cezaları ile 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanununun 68 inci maddesinin ikinci fıkrasının (e) ve (f) bentlerine göre verilmiş yer değiştirme cezaları ve 69 uncu maddesine göre verilmiş meslekten çıkarma cezaları ile emniyet hizmetleri sınıfına dahil personel ile çarşı ve mahalle bekçileri hakkında verilen meslekten çıkarma cezaları hariç olmak üzere;
kanun, tüzük ve yönetmelikler gereğince memurlar ve diğer kamu görevlileri ile bu görevlerde bulunmuş olanlar hakkında 23.4.1999 tarihinden 14.2.2005 tarihine kadar işlenmiş fiillerden dolayı verilmiş disiplin cezalarının bütün sonuçları ile affedildiği disiplin cezalarının affının ilgililere geçmiş süreler için özlük hakları ve parasal yönden herhangi bir talep hakkı vermeyeceği hükme bağlanmış; aynı Yasanın 2. maddesinde ise,
bu yasa kapsamına giren disiplin cezalarına karşı bu Yasanın yürürlüğe girdiği tarihten önce yargı merciilerine başvurmuş olanlardan yürürlük tarihinden itibaren 30 gün içinde davaya devam etmek istemeyenlerin davaları hakkında, görülmekte olan davalarda ilgili mahkemece, karar temyiz edilmiş ise Danıştayca/’karar verilmesine yer olmadığına” ve tarafların yaptıkları masrafların üzerlerinde bırakılmasına karar verileceği vekalet ücretine hükmedilmeyeceği belirtilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, davacının İnebolu Özel tip Cezaevinde infaz koruma memuru olarak görev yapmakta iken 4.3.2003 gün ve 36 sayılı işlem ile Devlet memurluğundan çıkarma cezası verildiği bu işlemin iptali istemiyle dava açtığı,
Kocaeli İdare Mahkemesinin 12.4.2004 gün ve E:2004/112, K:2004/lll sayılı kararıyla dava konusu işlemin iptal edildiği Mahkeme kararı üzerine göreve başlatılan davacının açıkta kaldığı sürelere ilişkin tazminat istemiyle bu davayı açtığı anlaşılmaktadır.
Olayda, davacının Devlet memurluğundan çıkarma cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin işlemin iptaline ilişkin Kocaeli İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenmesi üzerine Dairemizin 31.10.2006 günlü E:2004/1921, K:2006/4173 sayılı kararıyla 5525 sayılı Memurlar ile Diğer Kamu Görevlilerinin Bazı Disiplin Cezalarının Affı Hakkında yasa uyarınca davacının eyleminin af yasası kapsamında olduğu ve davasına devam etmek isteminde de bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olup, karar düzeltme istemi ise Dairemizin 20.11.2007 günlü E:2007/952, K:2007/5247 sayılı kararıyla reddedilerek kesinleşmiştir.
Bu halde, Memurlar ile Diğer Kamu görevlilerinin Bazı Disiplin cezalarının Affı Hakkında 5525 sayılı Yasanın 1. maddesinin son fıkrasında belirtildiği üzere disiplin cezalarının affının ilgililere geçmiş süreler için özlük hakları ve parasal yönden herhangi bir talep hakkı vermediğinden idare mahkemesince davacının açıkta geçirdiği sürelere yönelik tazminat isteminin kabulüne ilişkin kısmı ile özlük haklarının iadesine ilişkin kısımlarında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulüyle Kocaeli İdare Mahkemesince verilen 1.3.2007 günlü, E:2004/1397, K:2004/290 sayılı kararın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin l/b fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Yasa ile değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen nedenler gözetilmek suretiyle yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine 20.11.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi.