- +90 312 911 1168
- info@mdmhukuk.com
- Kızılırmak Mah. 1443. Cad. Ankara 1071 Plaza A Blok No:25/58 06510 Çankaya/ANKARA
Kendini-Askerliğe-Elverişsiz-Hale-Getirme-Suçu-(Asck.-m.79)
Makale Başlıkları
Kendini askerliğe elverişsiz hale getirme suçu Askeri Ceza Kanunun 79. maddesinde düzenlenmektedir. Kanun maddesinde kişilerin, askerlikten elverişsiz hale getirmek için kasten yapılmış fiiller 1 yıldan 5 yıla kadar cezalandırılmaktadır. Fiil askeri menfaatler için çalışma kabiliyetini mahvetmiş ise 7 yıla kadar ağırlaştırılmış hapis cezasına çarptırılmaktadır. Mevzu bahis olan elverişsiz hale getirme fiili eğer seferberlik halinde gerçekleşmişse kişinin cezası 10 yıla kadar ağırlaştırılmış hapis cezasına arttırılabilir.
Kanun koyucu, belli sayıda askeri personel görevlendirerek, askeri personele milli savunma görevini yükümlendirmiştir. Kendini kasti eylemleri sonucu askerliğe elverişsiz hale getiren bireyler, kanun koyucu tarafından yükümlendirildikleri hak ve görevleri yerine getirmemiş olmaktadırlar. Kendini elverişsiz hale getiren bireyler kamu menfaatini ihlal etmiş bulunmaktadırlar.
Kanun koyucu Askeri Ceza Kanunun 79. maddesinde suçun iki şekilde işlenmesini öngörmüştür. Bunlardan ilki olan kendini sakatlamak eylemi, “vücudunun herhangi bir parçasını bedenden ayırmak ve ya şeklini bozmak suretiyle iş yapamaz hale getirme” olarak tanımlanmaktadır. Kendini askerliğe yaramayacak hale getirme eylemi ise şahsın kendisini bir veya birden fazla askeri vazifeyi yapamayacak hale getirmesidir.
Mevzu bahis suçun oluşabilmesi için fiilin, tipikliğe uygun olmalı ve kişiyi askerliğe elverişsiz hale getirmesi mümkün olması gerekmektedir. Fail eylemi kıtasına katılması sonrasında gerçekleştirebileceği gibi kıtaya katılmamak amacıyla kendilerini sakatlamaları halinde de inceleme başlatılabilecektir.
Fail, kendi vücudunun zarar görmesinden kaynaklı mağdur olduğu öne süremez. Çünkü asıl ihlal edilen menfaat kamu menfaatidir. Kamu menfaatinin ihlal edilmesinden kaynaklı asıl mağdur devletin kendisidir.
Kendini askerliğe elverişsiz hale getirnme suçu özel kast ile işlenebilen bir suçtur. Kişinin kendi beden bütünlüğüne zarar vermesinin sebebi askerlik görevinden kurtulmak, değil de intihar gibi farklı bir amaçsa, şahıs bu suç kapsamında cezalandırılmaz.
Askerliğe elverişsiz hale gelme suçu netice suçudur. Suçun oluşumu için kişinin askerliğe elverişsiz hale gelmiş olması gerekmektedir. Eğer ki fail suçun tüm icrai hareketlerin tamamlamış fakat amacına uygun bir sonuç gerçekleşmemişse suçun teşebbüs aşamasında kaldığını söyleyebilmekteyiz.
Askeri Ceza Kanunun 79. maddesinde kendisini askerliğe elverişsiz hale getirenler için hapis cezası öngörülmüştür. Ayrıca kanun maddesi karar verilecek hapis cezasının alt ve üst sınırlarını belirlemiştir.
Kara Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Savcılığının 22.08.2013 tarihli, 2013/760 Esas ve 2013/343 Karar sayılı iddianamesiyle, şüphelinin, 13.05.2013 tarihinde kendini askerliğe yaramayacak hale getirmeye teşebbüs etmek suçunu işlediği iddiası ve 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu (AsCK)’nun 91/1. ve TCK’nın 35. maddeleri gereğince cezalandırılması istemiyle açılan kamu davasında, Kara Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Mahkemesinin 12.12.2013 tarihli, 2013/1199 Esas ve 2013/696 Karar sayılı kararıyla, sanığın kendini askerliğe yaramayacak hale getirmeye teşebbüs etmek suçunu işlediği kabul edilerek, 1632 sayılı AsCK’nın 79/1, TCK’ nın 35. ve 62/1.maddeleri gereğince 2 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK)’nun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, süresinde itiraz edilmeyen bu kararın 25.02.2014 tarihinde kesinleştiği, (…)
Dosyada mevcut delillere göre, sanığın, 28. Mknz. P. Tug. 2. Mknz.P. Tb.Kh ve Kh. Bl. K.lığı emrinde askerlik hizmetini yerine getirmekte iken, 13.05.2013 günü akşam yoklamasından önce yanında P. Er. K1 olduğu halde pentatlon alanında dolaşırken, P. Er. K1’a “Hava değişimine gitmem gerek, hava değişimi parası almam lazım” şeklinde psikolojik ve ailevi sorunlarını da ileri sürerek parmağına vurmasını teklif ettiği, ancak Tolga’nın kabul etmemesi üzerine sağ eline bir bez parçası ile sararak, serçe parmağına bir demir parçası ile vurduğu, sağ eli şişen şüphelinin başlangıçta dolap düştüğü yolunda beyanda bulunduğu, ancak daha sonra durumun anlaşılması üzerine önce Birlik revirine oradan da GATA’ya sevk edildiği, yaralanma nedeniyle hakkında herhangi bir istirahat raporu düzenlenmediği, olayda kullanılan demir parçasının da temin edilemediği maddi vaka olarak anlaşılmaktadır. (…)
Olay günü, sanığın “sol eline aldığı demir parçası ile bez sardığı sağ elinin serçe parmağına vurup şişmesine sebebiyet vermek” şeklindeki eylemi sonrasında sırasıyla sevk edildiği Birlik reviri ve GATA Hastanesinde istirahat raporu tanzim edilmemiş, keza sanığın eylemi gerçekleştirdiği demir parçasının olaydan sonra bulunmamış olması nedeniyle söz konusu demir parçasının sanığın kendisini askerliğe elverişsiz hale getirmesine elverişli vasıta olup olmadığının tespit edilememiş olması hususları birlikte değerlendirildiğinde, sübuta eren eylemin, bir kimseyi askerliğe yaramayacak hale getirmeyeceği gibi bir kimsenin askerliğe elverişsiz hale gelmesini sağlayacak ağırlıkta olmadığı, dolayısıyla atılı suçun maddi unsuru itibarıyla oluşmadığı, ortada yargılama yapılmasını gerektirecek bir fiilin kalmaması karşısında, sanığın fiilinin kanunda tanımlanan suç tipine uymadığı sonucuna varılmakla, ilk derece mahkemesinin mahkûmiyet kararı hukuka aykırı bulunduğundan ve yargılamaya konu fiilin daha fazla aydınlanması gerekmediğinden, duruşma açılmaksızın hükmün düzeltilmesi suretiyle istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. (Ankara BAM, 9.CD., E.2018/5444 K.2019/763 t. 5.2.2019)
Konuyla ilgili ayrıntılı bilgi ve danışmanlık hizmeti almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
MDM Hukuk ve Danışmanlık; Ankara merkezli faaliyet gösteren bir avukatlık bürosudur.
Büromuz; ülke genelinde avukatlık mesleğinin yasal ve etik değerleri çerçevesinde hukukun bir çok alanında yetkin kadrosuyla avukatlık ve danışmanlık hizmeti sunmaktadır.
Bu web sitesi ve içindeki bilgiler, Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kurallarına göre ve özellikle reklam yasağına uygun olarak tasarlanmıştır. MDM HUKUK & DANIŞMANLIK web sitesinin tüm bilgi ve materyaller sadece bilgilendirme olup bunların tamamına veya bir kısmına dayanılarak yapılan işlemlere, eylemlere ve bunların sonuçlarına ilişkin hiçbir sorumluluk kabul edilmez. Söz konu bilgilerin aktarılması ile kullanıcılar ve web tarayıcıları ile MDM HUKUK & DANIŞMANLIK arasında bir avukat-müvekkil ilişkisi yaratılması amaçlanmamıştır ve bilgilerin bu kişilerce alınması hiçbir şekilde bu yönde bir ilişki oluşturmayacaktır. Müvekkiller veya okuyucular hiçbir şekilde mevcut duruma ve özelliklerine ilişkin olarak uygun hukuki veya başka herhangi bir profesyonel görüş almadan, MDMHUKUK & DANIŞMANLIK web sitesinde yer alan herhangi bir hususa dayanarak bir eylemde bulunmamalıdır. MDM HUKUK & DANIŞMANLIK, bu web sitesi aracılığıyla ulaşılan üçüncü kişilere ait içeriklerden hiçbir şekilde sorumlu değildir.
MDM Hukuk ve Danışmanlık Tüm Hakları Saklıdır.