

1800 Günle Malulen Emekli Maaşı Ne Kadar


Meslekten Çıkarma Cezası
Makale Başlıkları
CİMER Nedir?
CİMER, Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’nin kısaltması olup elektronik bir kamu hizmeti aracıdır. CİMER, bilgi edinme hakkının ve dilekçe hakkının kullanılmasını sağlar. Yapılan tüm başvurular İletişim Başkanlığı tarafından takip edilmektedir.
CİMER (Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi), Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı tarafından oluşturulan ve vatandaşların talep, şikayet, öneri gibi iletilerini iletmelerini ve başvurularını yapmalarını sağlayan bir platformdur. CİMER sayesinde vatandaşlar, kamu kurum ve kuruluşlarının hizmetlerinden yararlanma süreçlerinde karşılaştıkları sorunları ve isteklerini hızlı ve kolay bir şekilde bildirebilirler.
CİMER’in amacı, vatandaşların Cumhurbaşkanlığı’na doğrudan erişimini sağlamak ve kamu hizmetlerinin etkin, verimli ve hızlı bir şekilde sunulmasını desteklemektir. CİMER, internet sitesi üzerinden, telefon, faks, e-posta gibi farklı kanallar üzerinden iletilen başvuruları değerlendirir ve gerektiğinde ilgili kurum ve kuruluşlara yönlendirir.
CİMER üzerinden yapılan başvuruların takibi, sonuçlandırılması ve yanıtlanması, belirlenmiş süreler içerisinde gerçekleştirilir. Başvuruların hızlı ve etkili bir şekilde sonuçlanması, vatandaşların taleplerine ve haklarına daha çabuk cevap verilmesine olanak tanır.
Cimer, Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’nin kısaltmasıdır. Bu platform üzerinden, vatandaşlar Cumhurbaşkanlığı’na şikayet, talep, öneri ve başvurularını iletebilirler. Cimer üzerinden yapabileceğiniz başvurular şunlardır:
- İhbar ve şikayet başvuruları
- Talep ve öneri başvuruları
- Bilgi edinme başvuruları
- Başvuru ve randevu talepleri
Cimer şikayet hattı telefon numarası ve E-Devlet üzerinden şikayet bildirme işlemi
Cimer (Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi), vatandaşların devlet kurumlarına yönelik şikayetlerini iletebilecekleri bir platformdur. Cimer’e şikayette bulunmak için aşağıdaki adımları izleyebilirsiniz:
- Cimer’in resmi web sitesine (www.cimer.gov.tr) veya E-Devlet üzerinden “Cimer Başvurusu” hizmetine erişim sağlayabilirsiniz.
- Şikayetinizi iletmek için gereken bilgileri doğru ve eksiksiz bir şekilde doldurun.
- Şikayetinizin detaylarını, ilgili kurum veya kişi hakkında bilgileri, olayın tarihini ve diğer önemli detayları belirtin.
- İlgili belgeleri ekleyerek şikayetinizi destekleyebilirsiniz.
- Başvurunuzu tamamladıktan sonra size verilen başvuru numarasını not edin. Bu numara ile başvurunuzun takibini yapabilirsiniz.
Cimer şikayet hattı telefon numarası ise 150’dir. Bu numarayı arayarak da şikayetinizi doğrudan bildirebilirsiniz.
E-Devlet üzerinden şikayet bildirmek için ise şu adımları takip edebilirsiniz:
- E-Devlet sistemine giriş yapın (www.turkiye.gov.tr).
- “Bireysel” veya “Kurumsal” olarak giriş yapabilirsiniz.
- Arama çubuğuna “Cimer Başvurusu” yazarak ilgili hizmete erişim sağlayın.
- Şikayetinizi iletmek için gerekli bilgileri doldurun ve başvurunuzu tamamlayın.
Cimer ve E-Devlet üzerinden yapılan şikayetler, ilgili kurumlar tarafından değerlendirilerek size geri dönüş yapılacaktır.
Cimer Yardım Başvurusu Valiliğe Sevk Edildi Ne Demek
Cimer yardım başvurusunuzun valiliğe sevk edildiğini öğrendiğinizde, başvurunuzun ilgili valilik tarafından değerlendirileceği anlamına gelir. Bu durum, başvurunuzun ilerleme kaydettiğini ve ilgili merciler tarafından incelendiğini gösterir. Ancak, bu sürecin ne kadar süreceği ve sonucun ne olacağı konusunda kesin bir bilgi vermek zordur. Çünkü bu durum, başvurunuzun içeriğine ve valiliğin iş yüküne bağlı olarak değişkenlik gösterebilir.
Cimer Yardım Başvurusu Süreci
Cimer, vatandaşların devlet kurumlarına ve hizmetlerine ilişkin taleplerini, şikayetlerini, önerilerini ve bilgi alma ihtiyaçlarını karşılamak üzere oluşturulmuş bir platformdur. Cimer üzerinden yapılan başvurular, ilgili kurum veya kuruluşlara yönlendirilir ve bu kurumlar tarafından değerlendirilir. Bu süreçte, başvurunuzun hangi aşamada olduğunu Cimer başvuru takip ekranı üzerinden takip edebilirsiniz.
Valiliğe Sevk Edilen Başvurular
Cimer yardım başvurusunuzun valiliğe sevk edildiği bilgisi, başvurunuzun ilgili valilik tarafından inceleneceğini gösterir. Valilik, başvurunuzu değerlendirecek ve gereken işlemleri başlatacaktır. Bu süreçte, başvurunuzun durumunu Cimer üzerinden takip edebilirsiniz.
Cimer yardım başvurusunuzun valiliğe sevk edildiği bilgisi, başvurunuzun ilerleme kaydettiğini ve ilgili merciler tarafından incelendiğini gösterir. Ancak, bu sürecin ne kadar süreceği ve sonucun ne olacağı konusunda kesin bir bilgi vermek zordur. Bu durum, başvurunuzun içeriğine ve valiliğin iş yüküne bağlı olarak değişkenlik gösterebilir. Bu süreçte sabırlı olmanız ve başvurunuzun durumunu düzenli olarak takip etmeniz önemlidir.
CİMER’e Kimler Başvurabilir?
CİMER’e başvuru da üçlü ayrıma gidilmiştir. İlki Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olup alt ayrımlar olarak: ayırt etme gücüne haiz 12 yaşını doldurmuş gerçek kişiler, yurtdışında yaşayan Türk vatandaşları, çıkma izni almak suretiyle Türk vatandaşlığını kaybedenler- Mavi kartlılar/çifte vatandaşlık sahipleri, ayırt etme gücüne sahip kısıtlılar.
İkinci ayrım yabancılardır ve yabancılar milletlerarası sözleşmeler doğrultusunda karşılıklılık esası çerçevesinde başvuru yapabilecektir. Üçüncü ayrım özel hukuk tüzel kişileridir. Özel hukuk tüzel kişileri yetkilileri vasıtasıyla tüzel kişinin unvanı, adresi ve yetki belgesi ile birlikte başvuru yapabilmektedir, Türkiye’de faaliyet gösteren yabancı tüzel kişilerin 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu doğrultusunda kamu kurumlarından talep edecekleri bilgi veya belgelerin kendileriyle veya faaliyet alanlarıyla alakalı olması gerekmektedir.
CİMER’e Şikayet Nasıl Yapılır?
CİMER’e şikayet, www.cimer.gov.tr sitesinde yer alan başvuru yap kısmından yapılabilir bu yolla elektronik ortamda CİMER şikayet başvurusu oluşturulabileceği gibi ALO 150 telefon hattı ile de CİMER’e telefonla şikayet yapılabilir. Bunlarla birlikte mektup-faks ve şahsen müracaat ile de CİMER’e şikayet mümkün. CİMER’e nasıl şikayet ederim, CİMER’E nasıl şikayet edilir, CİMER nasıl şikayet edilir sorularınıza bu makalemizde cevap bulabilirsiniz.
CİMER’e Neler Şikayet Edilir?
Başvurucunun gerçekleşmesini istediği somut bir talep veya hizmet varsa bunların doğrultusunda istek başlığı altında CİMER’e başvurabilir. Buna; yol yapımı talebi, sağlık cihazı talebi, vergi borcunun yapılandırılması talebi gibi örnekler verilebilir.
Başvurucu, herhangi bir sebepten zarar görmüşse, mağdur olmuşsa şikayet başlığı altında CİMER’e şikayet edebilecektir. Ancak CİMER’e hangi şikayetler yapılır konusunda başvurucular büyük oranda hataya düşmektedir. Çünkü suç teşkil eden ve yargı alanına giren durumların CİMER’e şikayet edilmesi yanlıştır. CİMER bir adli mercii değildir dolayısıyla da suç duyurusu da yapılamaz. Ancak bu hususa kamu düzenini bozan, toplumu ilgilendiren suçlar girmez. CİMER şikayet yazısına; işverenin çalışanın maaşını vermemesi, sokak aydınlatmalarının çalışmaması gibi durumlar örnek verilebilir.
Başvurucu, doğrudan zarar görüp görmediği önemli olmadan kamu düzenini bozan ve toplumu ilgilendiren bir suçun işlendiğini ihbar başlığı altında CİMER’e iletebilir. Rüşvet, fuhuş, cinayet, yaralama gibi suçlar CİMER’e ihbar edilebilecek suçlara örnek gösterilebilir.
Başvurucu, kamu hizmetinin daha iyi yürütülebilmesi için veya herhangi bir sorunun çözümüne ya da amacına ulaşması için öne sürülen düşünce, teklif ya da tavsiye içerikli başvurular yapabilir. Sağlık hizmetleri, eğitim müfredatı, trafik düzenlemesi gibi konular örnek gösterilebilir.
Başvurucu, bilgi edinme hakkına dayalı olarak kamu kurularının ellerinde bulunan ya da görevleri gereği bulunması gereken somut bilgi ve belgeye erişebilmek adına bilgi edinme başlığı altında CİMER’e başvurabilir.
Başvurucu, alınan bir hizmet sonrası kamu kurumu ve kamu personeline yönelik teşekkür, memnuniyet mesajlarını teşekkür başlığı atında CİMER’e bildirebilir.
Başvurucu, hükümetin benimsediği güçlü katılımcı demokrasi anlayışı sonucunda yeni politika önerileri sunmak ve halihazırda yürütülen politikalar hakkında katkı sağlayabilmek için yönetime katıl başlığı altında CİMER’e başvurabilir.
CİMER Başvurusunun Kapsamı ve Konusu
Dilekçeye dahil edilen olay ile başvuran kişi veya kamu kurumu arasında bir ilginin var olması gerekir. Dolayısıyla bireylerin kendileriyle alakalı olmayan ve toplumsal nitelik barındırmayan başvuruları, dilekçe hakkı kapsamı dışında kalır. Başvurucunun kendisiyle ilgili olsa da herhangi bir kamu kurumunun görev alanına dahil olmayan başvuruları da dilekçe hakkı kapsamı dışındadır. Aynı şekilde görüş ve dilek barındıran başvurular dilekçe hakkı kapsamında değerlendirilmemektedir. Dilekçe hakkı, düşünce ve ifade özgürlüğünün sınırları dahilinde bir başkasına hakaret, tehdit, sövme, aşağılama, iftira maksadıyla içeriğinde suç unsuru taşıyacak şekilde kullanılamaz.
Bilgi Edinme Hakkı Kanununa göre gerçekleştirilecek başvuruların içeriği ise kamu kurumları bünyesinde bulunan ya da görevleri gereği bulunması gereken bilgi veya belgeye ilişkin olmalıdır. Bilgi ve belge kamu kurumlarının bünyelerinde yer alan her türlü veri, yazılı, basılı veya çoğaltılmış dosya, evrak, kitap, dergi, broşür, etüt, mektup, program, talimat, kroki, plan, film, fotoğraf, elektronik zeminde kaydedilen bilgi, haber ve veri taşıyıcılarını belirtir. CİMER’e şikayet nasıl yazılır, CİMER’e nasıl yazılır gibi sorularınız cevabını bu makalemizde bulabilirsiniz.
CİMER’e Başvuru Süreci
İnternet üzerinden CİMER’e yazılanlar, başvuru sahibi tarafından doğrudan ilgili kamu kurumuna gönderilebilmektedir. Bu başvurular İletişim Başkanlığının ön değerlendirmesinden geçmemektedir. Direkt olarak kamu kurumuna iletilmeyen tüm başvurular için İletişim Başkanlığı tarafından ön değerlendirme yapılmaktadır. Bu şekilde İletişim Başkanlığına gönderilen tüm başvurular CİMER Gelen Kutusuna aktarılır. Gelen kutusundaki başvurular, yetkili birim amirince halihazırdaki personel sayısına orantılı olarak dağıtılır.
CİMER personeli taraflarına dağıtılan başvuruları gün içerisinde okuyup gerekli kamu kurumuna iletir. Belli bir konuyu kapsamayan, mevzuat çerçevesinde değerlendirilebilecek özellikte olmayan, mükerrer başvuru özeliğinde olan, başvurusunda yeterli bilgiyi içermeyen veya anlaşılamayan başvurular herhangi bir kuruma gönderilmez ve bu başvurular İletişim Başkanlığı tarafından cevaplandırılarak başvurunun işleme alınmama nedeni başvuru sahibine bildirilir. Ayrıca İletişim Başkanlığınca ön değerlendirme sürecinde başvuru sahibine başvurması gereken adli ve idari makamlar ve sürelerine ilişkin bilgilendirme yapılır.
Kamu kurumuna gönderilen başvurular Kurumun CİMER Genel Koordinatörü tarafından okunup içeriğine göre alt birimlerdeki CİMER Kullanıcılarına iletilir. Başvuruya herhangi bir yazışma/inceleme/soruşturma sonrasında cevap verilecek ise CİMER Kullanıcısı “Beklemeye Al” butonuna tıklayarak beklemeye alma sebebini belirtir.
Ara cevap niteliğindeki bu işlem aynı şekilde başvurucu tarafından da görülebilmektedir. Herhangi bir yazışma/inceleme/soruşturma gerektirmeyen başvurularda CİMER Kullanıcısı tarafından cevap hazırlanarak cevabi yazı kurumun CİMER Cevap-Onay yetkilisine gönderilir. Cevap-Onay yetkilisince onaylanan cevap, başvurucunun varsa e-posta adresine otomatik şekilde gönderilir. Başvurucunun e-posta adresi yoksa (internet başvuruları hariç) posta yolu ile gönderilir. Cevap-Onay yetkilisi tarafından uygun bulunmayan cevap, düzeltilmesi için gerekçesiyle birlikte CİMER Kullanıcısına iade edilir ve süreç aynı şekilde tekrarlanır.
CİMER Şikayet Kimlik Gizliliği
Başvurucuya kimlik ve iletişim bilgilerini gizleme olanağı sağlanmasının temel maksadı; başvurucunun bir suç ihbarını rahat ve güvenilir bir zeminde yapmasına imkân sağlamak ve bu yöndeki tereddütlerini yok etmektir. CİMER’e ihbar başvurusu yapılırken başvurucu tarafından kimlik ve iletişim bilgileri gizlenebilmektedir. Gerekli durumlarda CİMER yetkilileri tarafından da bu bilgiler gizlenebilmektedir.
CİMER şikayet etme durumlarında kimlik ve iletişim bilgileri gizlenememektedir. İhbar türü seçilerek kimlik ve iletişim bilgileri gizlenen ancak konusu açısından şikâyet türü kapsamına dahil olan başvurular; İletişim Başkanlığı CİMER kullanıcıları tarafından şikâyet türüne dönüştürülerek işleme alınmaktadır. Kimlik ve iletişim bilgilerini gizlemek isteyen başvurucu, başvuru metnini yazarken de aynı titizliği göstermesi ve kişisel bilgilerini paylaşmaktan imtina etmesi gerekmektedir. Tersi durumunda başvuru işleme alınamamakta ve başvurucudan bu kurallara uyarak tekrar başvuru yapması istenmektedir.
Can güvenliği ve tehdit edilme sebebiyle korunma talebi içeren başvurularda yetkili makamların başvurucu ile en kısa sürede iletişime geçebilmesi için bilgilerinizi gizlememeniz önerilir.
Cimer Cevap Ektedir Ne Demek
“Cimer cevap ektedir” ifadesi, Türkiye’deki Başbakanlık İletişim Merkezi’ne (CİMER) yapılan bir başvuruya verilen cevabın eklenmiş olduğunu belirtir. “Ektedir” kelimesi, bir belgenin veya dosyanın bir başka belgeye veya iletiye ek olarak gönderildiği anlamına gelir. Bu durumda, CİMER’den gelen bir yanıtta “cevap ektedir” ifadesi görülüyorsa, bu, cevabın ekli bir dosya veya belge olarak gönderildiğini anlamına gelir. Bu dosya veya belge genellikle PDF, Word veya benzeri bir format olabilir ve detaylı cevap veya ilgili belgeleri içerir. Bu ifade genellikle, e-posta iletilerinde veya online platformlarda bir belge veya dosyanın başka bir belgeye eklenmiş olduğunu belirtmek için kullanılır.
CİMER Başvuru Ne Zaman Sonuçlanır?
CİMER cevap süresi başvuru konusuna göre değişmektedir. Başvurunun içeriği belirli bir istek, şikâyet ya da ihbarı kapsıyorsa kurumlar 30 gün içerisinde olumlu ya da olumsuz kesin bir cevap veya devam eden süreç ile ilgili ara cevap verme mecburiyetindedir.
Başvurunun içeriği 4982 Sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu uyarınca bir bilgi ya da belge istemi ise cevap verme süresi 15 iş günüdür. Bu süre istenen bilgi veya belgenin, başvurulan kurum ve kuruluş dahilindeki başka bir birimden sağlanması; başvuru ile ilgili olarak bir başka kurum ve kuruluşun görüşünün alınmasının gerekmesi veya başvuru konusunun birden fazla kurum ve kuruluşu ilgilendirmesi hallerinde başvuru sahibine bilgi verilmesi şartıyla otuz iş gününe uzatılabilir.
CİMER Başvurusuna Şikayetler Kaç Günde Sürede Cevap Veriyor
CİMER (Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi) üzerine yapılan başvuruların süresi ve sonuçlanma süresi ile ilgili net bir zaman çerçevesi belirtmek zordur, çünkü başvurunun niteliği, yoğunluğu ve incelenmesi gereken diğer faktörler gibi birçok etken bu süreleri etkileyebilir. Ancak, genellikle CİMER’e yapılan başvuruların 30 gün içinde cevaplandırılması hedeflenmektedir.
Başvurunuzun sonuçlanma süresi, başvurunuzun konusuna, detaylarına ve gerektiği durumlarda ek inceleme veya araştırmalara bağlı olabilir. CİMER, başvuruları en kısa sürede değerlendirmeye çalışsa da bazı durumlarda süre uzayabilir.
Eğer CİMER başvurunuza belirlenen süre içinde cevap vermezse, başvurunuz hala inceleme aşamasında olabilir veya daha fazla bilgi veya detaylı araştırma gerektirebilir. Bu durumda, başvurunuz hakkında daha fazla bilgi almak için CİMER’i tekrar iletişime geçebilirsiniz.
CİMER başvurusu sonucu, ilgili birim tarafından incelenir ve gerektiğinde ilgili makamlarla paylaşılır. Başvurunuzun sonucu hakkında size yazılı bir geri bildirim veya cevap gönderilir. Başvurunuzun sonucu hakkında bilgilendirilmek için kayıtlı iletişim bilgilerinizi güncel tutmanız önemlidir.
CİMER başvuruları, vatandaşların görüş, öneri, şikayet veya taleplerini iletebilecekleri bir platformdur. Başvurularınız CİMER tarafından dikkate alınır ve gerekli değerlendirmeler yapılarak ilgili birimlere iletilir. Bu sayede vatandaşlar, sorunlarını ve taleplerini yetkililere ileterek çözüm bulma sürecine katkıda bulunabilirler.
Yargı Kararları Çerçevesinde BİMER veya CİMER’e Başvuran Memura / Kamu Görevlisine Disiplin Cezası Verilir Mi?
Danıştay 12. Daire Esas No: 2016/5625, Karar No:2017/6293, Tarih:06.12.2017
Bimer’e başvuran memura disiplin cezası verilemez. Bilgi edinme başvurusu üst makamlara başvuran memura makam atladığı gerekçesiyle ceza verilemez.(657 s. DMK m. 125)
Özet: Bilgi edinme başvurularında devlet memuru olup olmama ayrımı yapılmadan herkesi kapsayan bir başvuru usulü düzenlendiğinden üst makamlara başvuran memura makam atladığı gerekçesiyle ceza verilemez.
İstemin Özeti : Danıştay Onikinci Dairesince verilen 11.11.2015 tarihli ve E:2012/1881, K:2015/5887 sayılı kararın; 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi : M… E… Ç….
Düşüncesi : İstemin reddi gerektiği düşünülmektedir.
Türk Milleti Adına
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dava, Osmaniye İli, Merkez Endüstri Meslek Lisesinde Uzman Elektrik Öğretmeni olarak görev yapan davacının, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125/B-(I) maddesi uyarınca kınama cezası ile cezalandırılması gerekirken tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle bir derece ağır olan 1/30 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına ilişkin 12.10.2010 tarihli ve 932 sayılı işlemin iptali ile işlem nedeniyle uğradığı maddi kayıplarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle açılmıştır.
Adana 1. İdare Mahkemesinin 06.10.2011 tarihli, E:2010/1614, K:2011/1535 sayılı kararı ile, davacı tarafından, BİMER’e verilen şikayet dilekçelerinde ciddiye alınabilecek iddiaların bulunduğu, idare tarafından bu iddiaların kapsamlı bir şekilde araştırılması gerekirken davacının gereksiz yere amirlerini şikayet ettiği gerekçesiyle cezalandırıldığı, böylece Anayasa ile güvence altına alınan dilekçe hakkının ve BİMER’e şikayet etme hakkının engellenmeye çalışıldığı anlaşıldığından işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptali ile işlem nedeniyle yoksun kalınan parasal hakların ödenmesine karar verilmiştir.
Danıştay Onikinci Dairesinin 11.11.2015 tarihli ve E:2012/1881, K:2015/5887 sayılı kararıyla İdare Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Davalı İdare tarafından karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemiz kararının kaldırılarak İdare Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesi istenilmektedir.
Danıştay dava daireleri ile İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurulları tarafından verilen kararların düzeltme yolu ile yeniden incelenebilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 54. maddesinde yazılı sebeplerden birinin varlığı ile mümkündür.
Davalı idarenin kararın düzeltilmesi istemini içeren dilekçede ileri sürdüğü sebepler, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 54. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendi uyarınca, Dairemiz kararının düzeltilmesini gerektirecek nitelikte bulunduğundan, kararın düzeltilmesi istemi kabul edilerek anılan kararın kaldırılmasından sonra uyuşmazlığın esası yeniden incelendi.
Milli Eğitim Bakanlığı Disiplin Amirleri Yönetmeliği’nde; ilçe teşkilatı bulunmayan merkezlerinde bulunan okul ve merkezlerde görevli müdür başyardımcısı, müdür yardımcısı, öğretmen ve diğer personelin birinci sicil amirinin okul müdürü, ikinci sicil amirinin ise ilgili il milli eğitim müdür yardımcısı yoksa şube müdürü olduğu, hükmüne yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; davacının, hakkında yürütülen disiplin soruşturması sonucunda getirilen teklif doğrultusunda 12.10.2010 tarihli ve 932 sayılı İl Milli Eğitim Müdürü tarafından imzalanan işlem ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125/B-(I) maddesi uyarınca kınama cezası ile cezalandırılması gerekirken tekerrür hükümleri uygulanmak sureti bir derece ağır olan 1/30 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemin iptali ile işlem nedeniyle yoksun kalınan parasal hakların yasal faizi ile birlikte ödenmesi istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Olayda, davacının 1/30 oranında aylıktan kesme cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin 12.10.2010 tarihli ve 932 sayılı işlemin il milli eğitim müdürü tarafından tesis edildiğinin görüldüğü, yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri uyarınca, dava konusu işlemi tesis etme hususunda 2. disiplin amiri sıfatıyla yetkili olan il milli eğitim müdür yardımcısının olmama durumunda şube müdürünün yetkili olduğu, işlemin tesis edildiği tarih itibariyle ise, milli eğitim müdür yardımcısının görevi başında bulunduğu anlaşıldığından, ilgili il milli eğitim müdür yardımcısı tarafından tesis edilmesi gerekirken şube müdürü tarafından tesis edilen 12.10.2010 tarihli ve 932 sayılı işlemde yetki yönünden hukuka ve mevzuata uyarlık bulunmamıştır.
Bu durumda; dava konusu işlemde yetki yönünden hukuka uyarlık bulunmadığından İdare Mahkemesi kararının gerekçesi yerinde bulunmamakta ise de, sözü edilen husus sonucu itibarıyla hukuka uygun bulunan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte bulunmamıştır.
İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür. İdare Mahkemesince verilen karar hukuk ve usule uygun olup bozulmasını gerektirecek bir sebep de bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen gerekçe ile sonucu itibarıyla onanmasına, karar düzeltme aşamasında davalı idare tarafından yapılan 69,40 TL yargılama giderinin davalı idare üzerinde bırakılmasına, 06.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Anayasa Mahkemesi Adem Talas Başvurusu
Başvuru Numarası: 2014/12143
Karar Tarihi: 16/11/2017
R.G. Tarih ve Sayı: 5/1/2018-30292
Bimer’e Şikayetinden Dolayı Askeri Personele Disiplin Cezası Verilmesinin İfade Özgürlüğünü İhlal Ettiğine İlişkin Karar
Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu 16.11.2017 tarihinde Adem Talas (B. No: 2014/12143) bireysel başvurusunda Anayasa’nın 26. maddesinde güvence altına alınan ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar vermiştir.
Olaylar
Başvurucu, Türk Silahlı Kuvvetlerinde (TSK) astsubay rütbesi ile görev yapmaktadır. Yaklaşık yirmi yıl Genelkurmay Başkanlığı Elektronik Sistemler (GES) Komutanlığı birliklerinde çalıştıktan sonra Edirne 54. Mekanize Piyade Tugayı Muhabere ve Elektronik Bilgi Sistemleri (MEBS) Bölüğüne ikmal astsubayı olarak atanmıştır.
Başvurucu, atandığı yerdeki ikmal astsubaylığı görevinin yanında Tugayda bulunan notebookların sorumluluğu; kışladaki bina, arazi ve ağaçların sorumluluğu; askerî lojman kreşinde bulunan LCD televizyon, mühimmat, benzinlik, kazan dairesi, jeneratör, bulaşıkhane ve yakıt alım-sarf sorumluluklarının kendisine adil olmayacak bir şekilde tevdi edildiğini iddia etmektedir. Ayrıca başvurucu, bilgi yönünden yetersiz olduğu bir alanda çalıştırılması sebebiyle birçok defa ceza aldığını ve bu durumdan dolayı psikolojisinin bozulduğunu belirtmektedir.
Başvurucu yeni görevinde yaşadığı sıkıntıları, mazeretleri, hakkında verilen cezalardan önce verdiği savunmalarında, savunmaya itiraz dilekçelerinde ve tayin istek formlarında belirtmesine rağmen bu başvurularından bir kısmına hiç cevap alamaması, bir kısmına da olumlu cevap alamaması iddialarını dile getirmiş, bütün bunlara ilaveten “ayrımcılığa uğradığını, eziyet gördüğünü, yirmi yıllık görev hayatında bir tek cezası yokken son iki yıldır kendisine çok sayıda ceza verildiğini, bu durumun psikolojisi üzerindeki olumsuz etkisinin ailesine de yansıdığını” belirten bir şikayet dilekçesi ile Başbakanlık İletişim Merkezine (BİMER) başvurmuştur.
Bunun üzerine başvurucu, Edirne 54. Mekanize Piyade Tugay MEBS Bölük Komutanlığının kararıyla “BİMER’e usulsüz müracaat ve şikâyette bulunmak disiplinsizliği” kapsamına girdiği gerekçesiyle üst amiri tarafından uyarma cezası ile cezalandırılmıştır.
Başvurucunun anılan cezanın iptal edilmesi talebiyle bir üst amirine yaptığı itiraz reddedilmiştir.
Başvurucu, anılan uyarma cezasına karşı 6413 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanunu uyarınca mahkemeye başvurma hakkı olmadığını belirtmektedir.
Başvurucunu İddiaları
Başvurucu, anayasal haklarını elde etmek maksadıyla BİMER’e başvurması üzerine uyarma cezası ile cezalandırılmasının düşünce ve kanaat özgürlüğünü ihlal ettiğini ileri sürmüştür.
Mahkemenin Değerlendirmesi
Anayasa Mahkemesi bu iddia kapsamında özetle aşağıdaki değerlendirmeleri yapmıştır: Anayasa’nın 26. maddesi “herkes”in ifade özgürlüğünü korur. Askerlerin dâhil olduğu kamu görevlileri de bütün bireyler gibi ifade özgürlüğünden yararlanır. Ancak bu özgürlük mutlak olmayıp sınırlamalara konu olabilir.
Başvurucunun şikâyetlerini dile getirmesi nedeniyle disiplin cezası alması ifade özgürlüğüne yönelik bir müdahale olarak kabul edilmelidir.
Bununla birlikte ifade özgürlüğüne yapılacak müdahalenin Anayasa’nın 13. maddesinde öngörülen öze dokunmama, Anayasa’nın ilgili maddesinde belirtilmiş olma, kanunlar tarafından öngörülme, Anayasa’nın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve laik Cumhuriyet’in gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olmama koşullarına uygun olması gerekir.
Başvurucunun ifade özgürlüğüne yapılan müdahalenin kanuni dayanağı ve meşru amacı yönünden sorun bulunmamaktadır.
Müdahalenin demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun olup olmadığı yönünden yapılacak değerlendirmede ise somut olayın kendi şartları içinde başvurucunun hangi saik ile beyanda bulunduğu, beyanın hukuki ve fiilî esası, beyan tarzı, beyanın muhtemel yorumları, kamu kurumuna etkileri ve başvurucunun maruz kaldığı yaptırım gözönünde bulundurulmalıdır. Ayrıca başvurucunun kamu görevinin niteliği ve bağlı bulunduğu kurumun ulusal güvenlik alanıyla doğrudan ilgili özel konumu, TSK’nın iç düzeni ve hiyerarşik yapısını düzenleyen özel kurallarının varlığı da unutulmamalıdır. Anayasa Mahkemesi, belirli kategorilere mensup kamu görevlilerinin ifade özgürlüğüne yapılan müdahale ile onların ifadeyi kullanma biçimlerinin “kurumsal disiplinle uyumlu” ve “sırrı ifşa etmeyen” nitelikte ve “dengeli” olmasının sağlanması için askerî hiyerarşi kurallarına uyma yükümlülükleri arasında bir denge sağlanıp sağlanmadığını olayların bütünselliği içinde gözetecektir.
Buna ek olarak BİMER’e yansıtılan konuların kurum içinde tartışılabilmesi ve üst makamlara ihbar edilebilmesine yönelik makul usullerin varlığı, ifade sahibinin bu usullere ne ölçüde uygun davrandığı ve mevcut usullere riayet edilmediğinde kurum içi bilgilerin hangi ölçüde kamuya ifşa olduğu dikkate alınmalıdır.
Hukuk devletinin gerekleri kapsamında bir askerin kişisel veya görevle ilgili sorunlarını dile getirmesi, askerî yasalarda bir hak olarak öngörülmüş ve bu hakkın kullanımı askerî disiplin ve hiyerarşik düzen içerisinde belli bir yöntem benimsenerek düzenlenmiştir. Bu kapsamda asker kişiler için Türkiye Büyük Millet Meclisine yapılacak müracaat dışındaki şikâyet ve taleplerin, 211 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu hükümleri çerçevesinde sıralı amirler takip edilerek yapılması hükme bağlanmıştır. Bu şikâyet usulüne riayet edilmemesi de 6413 sayılı Kanun’da disiplin cezasını gerektiren bir eylem olarak nitelendirilmiştir.
Başvurucunun şikâyet dilekçesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde saldırgan bir üsluptan çok yardım isteği içeren ve çaresizliğini vurgulayan ifadeler içermektedir. Başvurucu özellikle diğer askerî personelin sorumlu olduğu alanlar ile kendi çalıştığı ve sorumlu olduğu alanlar açısından haksızlığa uğradığını ifade etmiş, disiplin cezası uygulamalarında özellikle kendisinin hedef alındığını, sağlık sorunlarının görmezden gelindiğini ve savunmalarının dikkate alınmadığını açıklamaya çalışmıştır. Disiplin amiri, şikâyet usulüne aykırı davrandığından bahisle başvurucuya disiplin cezası vermiştir.
Başvurucunun şikâyet konusu ettiği hususların, askerî yapı içerisinde ve sıralı amirler nezdinde çözülebilecek sorunlar olduğu, askerî makamlar bakımından zarar doğurabilecek veya itibar kaybı oluşturacak özellik taşımadığı, dilekçenin ulaştırıldığı BİMER’in kamu kurumları içinde yer aldığı ve dilekçe içeriğinin kamuoyuna yansımadığı anlaşılmaktadır.
Sonuç olarak askerî hiyerarşi ve disiplin içerisinde bulunanlara yönelik olarak belirli şikâyet usullerinin ve bunların dayandırıldığı disiplin yaptırımları bulunmasının demokratik toplum düzeninde gerekli olmadığı söylenemez. Fakat yukarıdaki hususlar dikkate alındığında ve somut olayın koşullarında, kişisel sorunları ve birim içerisindeki birtakım haksız uygulamalarla ilgili olarak görev yaptığı birimdeki sıralı amirlerine yaptığı başvuruların sonuçsuz kalması nedeniyle Başbakanlığa bağlı bir kamu kurumu olan BİMER’e dilekçe gönderilmesine “uyarma” cezası ile yaptırım uygulanmasının, demokratik toplum düzeninde gerekli bir müdahale olmadığı değerlendirilmiştir.
Anayasa Mahkemesi açıklanan nedenlerle başvurucunun Anayasa’nın 26. maddesinde güvence altına alınan ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar vermiştir.
Başvurucuya net 4.000 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmiştir.
Karar Ulaşmak İçin Tıklayınız:
https://kararlarbilgibankasi.anayasa.gov.tr/BB/2014/12143?BasvuruNoYil=2014&BasvuruNoSayi=12143