

Mala Zarar Verme Suçu


İcra ve İflâs Kanunu Uyarınca Elektronik Ortamda Yapılacak Satışların Usulü Hakkında Yönetmelik
Makale Başlıkları
Emeklilikte Yaşa Takılanlar – EYT Düzenlemesi
Emeklilikte yaşa takılanlar (EYT), son yılların en önemli sosyal güvenlik sorunlarından biriydi. Bu sorun, 1999 yılında yürürlüğe giren 4447 sayılı Kanun ile birlikte ortaya çıkmıştır. Ülkemizde emeklilik sisteminin ve sigorta sisteminin belirlenmesindeki yasal düzenlemelerden kaynaklanmaktadır.
Emeklilik için gereken prim gün sayısı ve emeklilik yaşı şartları, EYT sorununun ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Bu durumda, özellikle erken yaşta çalışmaya başlayan kişiler, uzun yıllar sigortalı olarak çalışmalarına rağmen, emekli olmak için gerekli şartları tamamlayamadıklarından dolayı mağdur duruma düşmekteydiler.
Emeklilikte yaşa takılanlar sorunu, sadece bireysel bir sorun olmayıp, toplumsal bir sorun haline gelmişti. Çünkü bu kişiler, emeklilik döneminde sahip olacakları sosyal haklardan mahrum kalma riskiyle karşı karşıyaydılar. Bu nedenle, EYT sorunu, işçi hakları ve sosyal haklar konularıyla da doğrudan ilgilidir.
EYT sorunu, son yıllarda toplumun gündeminde önemli bir yer tutmaktaydı. Bu nedenle, konuya ilişkin çeşitli çözüm önerileri de sunulmuştur. Bazı öneriler arasında, emeklilik yaşı ve prim gün sayısı şartlarının düşürülmesi, erken emeklilik için farklı kriterlerin belirlenmesi, EYT’lilere bir tür geçiş süreci uygulanması gibi çeşitli alternatifler yer almaktadır.
Sonuç olarak, emeklilikte yaşa takılanlar sorunu, ülkemizde emeklilik sistemi ve sigorta sistemi ile ilgili yasal düzenlemelerin gözden geçirilmesi gerekliliğini ortaya koymuştur. Bu nedenle, EYT sorunu, sosyal güvenlik alanında reform yapılması gerektiği gerçeğini de ortaya çıkarmıştır.
EYT’nin Tarihsel Süreci
Son dönemde ülke gündeminde olması nedeniyle sıklıkla karşılaşılan konulardan biri olan emeklilikte yaşa takılan vatandaşlar için yasa tasarısının ülkemizde yaklaşık 2.5 milyon vatandaş kapsaması nedeniyle hukuki yönden incelenmesi gerekmektedir.
2015 yılında kurulan Emeklilikte Yaşa Takılanlar Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği gibi kuruluşların da bu konuda çalışmalar yaptığı bilinmektedir. Bu makalemizde inceleme öncelikle kanun teklifinin maddelerinin ve ardından gerekçelerinin sunulması şeklinde olacaktır.
İlk olarak 2022 yılının Haziran ayında Meclise giden düzenlemeye göre Sosyal Sigortalar Kanunu İle 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi son olarak 2023 yılının Ocak ayında Meclise sunulmuştur. 2023 yılının Şubat ayında kabul edileceği öngörülmekle beraber Mart ayında başvuranların ilk maaşlarını alması beklenmektedir. Bu kanun teklifiyle 8 Eylül 1999 günü dahil olmak üzere bu tarihten önce ilk defa sigortalı sayılanların emekliliğe hak kazanma koşullarında bir düzenleme yapılmaktadır.
İlgili Kanun teklifinde genel gerekçe olarak Anayasa’nın 60. Maddesinde düzenlenen sosyal güvenlik hakkına atıf yapılmıştır. Devletin sosyal güvenliği sağlamak için gerekli tedbirleri alması ve teşkilatı kurması gerekmesi nedeniyle bu güvenliğin sosyal devlet anlayışıyla beraber sigortacılık esaslarına dayandığı açıktır. Belirli bir yaşa ulaşan ve yaşı nedeniyle çalışma gücü azalan sigortalının çalışmadan yaşamını sürdürebilmesi amacıyla bu kişiye yaşlılık sigortası ile emekli aylığı bağlanır.
Sosyal güvenlik sistemlerinde emekli olabilmek için temel olarak yaş, prim ödeme gün sayısı ve sigortalılık süresi olmak üzere 3 şart aranmaktadır. Ülkemizde günümüze kadarki süreçte zaman zaman bu şartlarda birtakım değişiklikler yapılmıştır. 20/2/1992 tarihli ve 3774 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle yaş şartı kaldırılmış ve sigortalıların yalnızca belirli bir prim ödeme gün sayısı ve/veya sigortalılık süresi şartı ile emekli olmalarına imkân sağlanmıştır.
Yine 25/8/1999 tarihli ve 4447 sayılı Kanun ile de emekliliğe hak kazanmak için yaş şartı geri getirilmiştir. Ancak 8/9/1999 tarihi dahil olmak üzere bu tarihten önce ilk defa sigortalı sayılanlardan halihazırda çalışanların yapılan değişiklikten hemen etkilenmemesi amacıyla yaş ve/veya prim ödeme gün sayısı koşulları işe başlangıç tarihlerine göre kademelendirilmiştir.
Günümüzde gelinen süreçte makalemizde konu aldığımız düzenleme ile 8/9/1999 (dahil) öncesi ilk defa sigortalı sayılanların emekliliğe hak kazanma koşullarında değişiklik yapılmaktadır.
Yapılan düzenleme ile; 8/9/1999 (dahil) tarihinden önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortası kapsamında çalışmaya başlayanların ve, 9/9/1999 (dahil) tarihinden sonra malullük, yaşlılık ve ölüm sigortası kapsamında çalışmaya başlamalarına rağmen sigortalılık başlangıç tarihini geriye götürmeye imkân tanıyan ilgili mevzuat hükümlerine göre yapmış oldukları borçlanmalar ile sigortalılık başlangıç tarihi 8/9/1999 (dahil) öncesi olacak şekilde geriye götürülenlerin, mevcut mevzuattaki emekliliğe hak kazanma koşullarından yaş şartının kaldırılması amaçlanmıştır.
EYT düzenlemesi sayesinde emekli olan çalışanlarda yaş şartı aranmamasına karşın yasalaşan teklife göre, EYT’li SSK’lılarda 5000 – 5975 prim günü ve kadınlarda 20, erkeklerde 25 yıl sigortalılık süresi aranacağı düzenlenmiştir. Bu süre BAĞ-KUR veya Emekli Sandığı’na bağlı erkeklerde 9000, kadınlarda ise 7200 prim gününü tamamlayarak emekliliğe hak kazanma sonucunu doğurmuştur.
Ayrıca, Çalışma hayatının desteklenmesi için yaşlılık veya emekli aylığı alan kişilerin çalışma hayatına devam etmek istemeleri durumunda bu kişilerin kayıtlı istihdamlarının teşvik edilmesinin sağlanması amacıyla sigorta prim teşviki verilmesi,
1/2/2018 tarihli ve 7079 sayılı Kanunla aynen kabul edilen 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye eklenen geçici 23 ve geçici 24. madde kapsamındaki işçilerin emeklilik, yaşlılık veya malullük aylığı almaya hak kazanmaları halinde iş sözleşmelerinin zorunlu olarak feshini gerektiren hükümlerin yürürlükten kaldırılması,
iş sözleşmesinin sürdürülmesi ya da sona erdirilmesi kararının sözleşmenin taraflarına bırakılması, amaçlanmıştır. Kanun teklifi 4 maddeden oluşmakta olup bu maddeler aşağıdaki şekildedir:
Sosyal Sigortalar Ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu İle 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi
Madde-1 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununa aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“Geçici Madde 95- Bu maddenin yürürlük tarihinden sonra aylık bağlanması için talepte bulunanlardan 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Kanunun geçici 81 inci maddesinin birinci fıkrasının (B) bendi, 2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı Kanunun geçici 10 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 17/10/1983 tarihli ve 2925 sayılı Kanunun geçici 2 nci maddesinin (B) bendi ve 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Kanunun geçici 205 inci maddesi hükümlerine göre yaşlılık veya emekli aylığı bağlanacak olanlar, söz konusu hükümlerde yaş dışındaki diğer şartlan taşımaları halinde yaşlılık veya emekli aylığından yararlanırlar.
Bu fıkra esas alınarak geriye dönük herhangi bir ödeme yapılmaz ve geriye dönük hak talep edilemez. Birinci fıkra kapsamında yaşlılık veya emekli aylığı talebinde bulunarak ilk defa yaşlılık veya emekli aylığı bağlananlardan, yaşlılık veya emekli aylığı talebi nedeniyle işten ayrılış bildirgesi verilenlerin işten ayrılış tarihini takip eden 10 gün içerisinde en son çalışılan özel sektör işyerinde sosyal güvenlik destek primine tabi çalışmaya başlamaları halinde,
sosyal güvenlik destek primine tabi çalışılmaya başlandığı tarihten itibaren bu Kanunun geçici 14 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen sosyal güvenlik destek primi işveren hissesinin beş puanlık kısmına isabet eden tutar Hazinece karşılanır.
Sosyal güvenlik destek primi işveren hissesi indiriminden yararlanılan sigortalının işten ayrılması halinde, söz konusu sigortalıdan dolayı bu indirimden tekrar yararlanılamaz. Bu fıkrada yer alan indirimden, bu Kanunun 81 inci maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinde yer alan diğer şartlar sağlanmak kaydıyla yararlanılır.
Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Bakanlık ile Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından müştereken belirlenir.”
Madde-2 27/6/1989 tarihli ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 23 üncü maddesinin beşinci fıkrasının ikinci cümlesi ile geçici 24 üncü maddesinin birinci fıkrasının dördüncü cümlesi yürürlükten kaldırılmıştır.
Madde-3 Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Madde-4 Bu Kanun hükümlerini Cumhurbaşkanı yürütür.
Kanun tasarısında madde gerekçeleri ise şu şekilde ifade edilmiştir;
Madde Gerekçeleri
Madde-1 20/2/1992 tarihli ve 3774 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle yaşlılık veya emekli aylığına hak kazanmada yaş şartı kaldırılarak, sigortalıların sadece belirli bir prim ödeme gün sayısı ve/veya sigortalılık süresi şartı ile emekli olmalarına imkân sağlanmıştır.
Diğer taraftan, 25/8/1999 tarihli ve 4447 sayılı Kanun ile yapılan düzenlemede emekliliğe hak kazanmak için yaş şartı getirilerek sigortalının emeklilik koşullan yeniden düzenlenmiştir. Buna göre, ilk defa 9/9/1999 (dahil) tarihinden sonra sigortalı sayılanların emeklilik yaşına tabi olmaları yönündeki değişikliğin yanı sıra, tabi oldukları sigortalılık süresi, prim ödeme gün sayısı veya hizmet süresi bakımından da yaşlılık veya emekli aylığına hak kazanma koşullan belirlenmiştir.
Ayrıca, ihdas edilen geçici madde hükümleri ile (506 sayılı Kanunun geçici 81 inci maddesi, 1479 sayılı Kanunun geçici 10 uncu maddesi, 2925 sayılı Kanunun geçici 2 nci maddesi ve 5434 sayılı Kanunun geçici 205 ve 206 ncı maddeleri), ilk defa 8/9/1999 (dahil) tarihinden önce sigortalı sayılanların da, Kanunun yürürlük tarihindeki durumlarına göre yaşlılık veya emekli aylığına hak kazanma koşulları emeklilik yaşı ve/veya prim ödeme gün sayısı yönünden kademelendirilerek yeniden tespit edilmiştir.
Yapılan düzenlemede ise; – 8/9/1999 (dahil) tarihinden önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortası kapsamında çalışmaya başlayanların ve, – 9/9/1999 (dahil) tarihinden sonra malullük, yaşlılık ve ölüm sigortası kapsamında çalışmaya başlamalarına rağmen sigortalılık başlangıç tarihini geriye götürmeye imkân tanıyan ilgili mevzuat hükümlerine göre yapmış oldukları borçlanmalar ile sigortalılık başlangıç tarihi 8/9/1999 (dahil) öncesi olacak şekilde geriye götürülenlerin,
506 sayılı Kanunun geçici 81 inci maddesinin birinci fıkrasının (B) bendi, 1479 sayılı Kanunun geçici 10 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 2925 sayılı Kanunun geçici 2 nci maddesinin (B) bendi ve 5434 sayılı Kanunun geçici 205 inci maddesi hükümlerine göre yaşlılık veya emekli aylığı hak kazanma koşullarından prim ödeme gün sayısı ve/veya sigortalılık süresi şartları değiştirilmeksizin, sadece yaş sınırlamasının kaldırılması, bu madde esas alınarak geriye dönük herhangi bir ödeme yapılmaması ve hak talep edilmemesi amaçlanmaktadır.
Ayrıca bilindiği gibi, uzun vadeli sigorta kolları kapsamına giren sigortalıları istihdam eden özel sektör işverenlerine 1/10/2008 tarihinden itibaren malullük, yaşlılık ve ölüm sigortası işveren hissesinden beş puanlık indirim uygulanmaktadır. İşverenler, mevcut uygulamada sosyal güvenlik destek primine tabi çalışanları için bu indirimden yararlanamamaktadır.
Düzenleme ile 8/9/1999 (dahil) öncesinde sigortalı sayılanlardan bu maddenin yürürlük tarihinden sonra ilk defa yaşlılık veya emekli aylığı bağlanması için talepte bulunarak aylık bağlananların aynı işyerinde sosyal güvenlik destek primine tabi çalışmaya devam etmeleri halinde, istihdam piyasasında dalgalanma oluşturmaması ve sosyal güvenlik destek primine tabi kayıtlı çalışmanın desteklenerek bu sigortalıları çalıştıran özel sektör işverenlerinin sosyal güvenlik destek primi maliyetinin azaltılması için Hazineden karşılanacak destekle bu işverenlere beş puanlık prim indirimi sağlanması amaçlanmaktadır.
Madde-2 1/2/2018 tarihli ve 7079 sayılı Kanunla aynen kabul edilen 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye eklenen geçici 23 üncü madde kapsamında kamu kurum ve kuruluşlarında kadroya alınan işçiler ile aynı Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 24 üncü maddesi kapsamında il özel idareleri ve belediyeler ile bağlı kuruluşlarında ve bunların üyesi olduğu mahalli idare birliklerinde,
birlikte veya ayrı ayrı sermayesinin yansından fazlası il özel idareleri, belediyeler ve bağlı kuruluşlarına ait şirketlerde işçi statüsüne geçirilenlerin; emeklilik, yaşlılık veya malullük aylığı almaya hak kazanmaları halinde, çalıştırıldıkları kamu kurum ve kuruluşları veya şirketlerce iş sözleşmelerinin feshedilmesini zorunlu tutan düzenlemelerin yürürlükten kaldırılması amaçlanmaktadır.
Madde-3 Yürürlük maddesidir.
Madde-4 Yürütme maddesidir.
Emeklilikte Yaşa Takılanların Maaş Hesaplaması
Düzenlemeye göre emeklilikte yaş şartı 8 Eylül 1999 tarihinden önce sigortalı olarak çalışmaya başlayanlarda en az 5 bin gün ile 5 bin 975 güne kadar prim ödeme koşulu aranması öngörülmüştür.
EYT maaş hesaplamasında dikkate alınacak kriterlerden başlıca olarak; prim ödemesi, prim gün sayısı gibi birçok kriter sayılabilmektedir.
EYT ile yaş şartı kalkacağından ve zorunlu prim gün sayısı 8 Eylül 1999 öncesindeki gibi 5 bin güne getirileceğinden dolayı emekli maaşları aynı prim miktarında SSK’lılarda en yüksek 7200 Bağ-Kur’lularda ise 9000 gün olduğu için bu prim gün sayısını tamamlamayanların maaşları aynı oranda prim ödeyen ancak 7200 ve 9000 gün prim ödeme şartını yerine getirenlerden daha düşük olacaktır.
Buna göre en düşük emekli maaşı 3500 liraya sabitlendiği için EYT kanun teklifi kabul edildiğinde asgari ücretten prim yatıran bir EYT’li ile 7200 günü tamamlamış asgari ücretli EYT’linin maaşının aynı olacağı bilinmektedir.
Maaşlarla ilgili şu an EYT’de ortalama olarak baktığınız zaman Bağ-Kur’luların5.811 TL, SSK’lılar 7.800 TL ve Emekli Sandığı’nda da 12.389 TL civarında maaşı olması nedeniyle ortalama EYT maaşlarının 8733 TL civarında olması öngörülmektedir.
Prim Gün Eksiği Olanların Emeklilikte Yaşa Takılanlar Düzenlemesinden Yararlanması
EYT düzenlemesinden tarih bakımından faydalanma hakkı olmasına rağmen prim gün sayısının eksik olması halinde çalışanlara bu günleri tamamlama hakkı tanınmaktadır. Açıklamak gerekirse erkeklerde askerlik nedeniyle kadınlarda doğum izni vb. nedenlerle prim gün sayısında eksik olan durumlarla karşılaşılması olasıdır.
Bu halde getirilen düzenlemeyle örneğin doğum sonrası ücretsiz izin kullanan ve 2 yıl çalışmaya ara veren annelerin bu süreleri borçlanması mümkündür. Borçlanma hakkı ise 3 çocuğa kadar tanınmaktadır. Annelerin bu yolla toplamda 6 yıla kadar doğum borçlanması yaparak 2160 gün prim kazanmasının yolu açılmıştır.
Nitekim çalışan erkeklerde askerlik borçlanmasının sigorta başlangıç tarihini öne çekmediği sadece prim gün sayısını arttırdığı bilinmektedir. Ancak, askerliğini sigortalı çalışmaya başlamadan önce yapanların askerlik borçlanması yapması halinde sigorta başlangıç tarihlerinin borçlanma yaptıkları gün kadar geri çekilmesi mümkün kılınmıştır.
Daha açık bahsetmek gerekirse 8 Eylül 1999’dan sonra sigortalı olup EYT kapsamına girmeyen bir kişinin askerlik borçlanması yaparak EYT hakkından yararlanabileceği düzenlenmiştir.
8 Eylül 1999 Öncesi SGK Girişi Olup 18 Yaşını Doldurmamışlar EYT den Yararlanabilir Mi?
Malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları Türkiye’de vatandaşların sosyal güvenlik sistemine dahil olmalarını sağlayan önemli sigorta kolları arasında yer alır. Bu sigorta kollarına tabi olanların sigortalılık süresi ise 506 sayılı Kanun’un 60/G maddesi ile düzenlenmektedir.
Kanunun bu maddesine göre, 18 yaşından önce bu sigorta kollarına tabi olanların sigortalılık süresi, 18 yaşını doldurdukları tarihte başlamış sayılır. Bu durumda, önceden ödenen sigorta primleri de sigortalılık süresinin hesaplanmasında dikkate alınır.
Bu önemli kanun hükmü, özellikle malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olanların haklarını korumaya yöneliktir. Bu nedenle, Türkiye’deki sosyal güvenlik sistemi hakkında bilgi edinmek isteyenler için 506 sayılı Kanun’un 60/G maddesi ve bu maddenin uygulama alanı oldukça önemlidir.
Malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olanların sigortalılık süresi, 18 yaşını doldurdukları tarihte başlar. Ancak, bu tarihten önceki sürelerde ödenen primler de hesaba katılır. Bu sayede, sigortalının prim ödeme gün sayısı artar ve emeklilik hakkı kazanması daha kolay hale gelir.
Özellikle 506 sayılı Kanunun 60/G maddesi gereği, sigortalının 18 yaşını ikmal ettiği tarihin sigorta başlangıç tarihi kabul edilir ve öncesindeki süreler de prim ödeme gün sayısına dahil edilir. Bu nedenle, sigorta primleri ödenen kişilerin geçmişteki prim ödemelerinin kaydedilmesi ve takibi büyük önem taşır.
506 sayılı Kanunun geçici 54’üncü maddesi, 01/04/1981 tarihinden önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tescil edilmiş kişilerin, 60. maddenin (G) fıkrasından yararlanamayacağını belirtir. Bu durumda, söz konusu tarihten önce sigortalılığı başlayanlar için diğer koşullar sağlansa bile EYT kanunundan yararlanılamayabilir. Bu önemli ayrıntı, emeklilik hesaplamaları yapılırken göz önünde bulundurulmalıdır.
Sosyal Güvenlik Kanunu’nun 506 sayılı maddesi, sigortalılık süresinin belirlenmesi konusunda önemli bir düzenleme getirmektedir. Buna göre, 18 yaşından önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olanların sigortalılık süresi, 18 yaşını doldurdukları tarihte başlamış sayılmaktadır.
Bu durumda, sigortalının 18 yaşını doldurduğu tarihten önceki süreler için ödediği malullük, yaşlılık ve ölüm sigortası primleri hesaba dahil edilmektedir. Ancak, Kanunun geçici 54’üncü maddesi uyarınca, 01/04/1981 tarihinden önce sigortalı olanların 60. maddeye (G) göre sigortalılık süreleri hesaplanmamaktadır.
Ayrıca, sigortalının 18 yaşını doldurduğu tarihin sigorta başlangıç tarihi kabul edilmesi için mutlaka çalışması gerekli değildir. Öncesinde uzun vadeli sigorta kollarına tabi çalışması varsa, yine 18 yaşını doldurduğu tarih sigorta başlangıcı olarak kabul edilir. Bu düzenlemeler, sigortalılık sürelerinin belirlenmesi konusunda önemli bir rehber niteliğindedir.
8 Eylül 1999 öncesinde Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) girişi olan fakat 18 yaşını doldurmamış kişiler, EYT kanunundan yararlanamazlar. EYT kanunu, 1999 yılında yürürlüğe giren 4447 sayılı Kanun ile emekli olmak için gerekli olan prim gün sayısı ve yaşı doldurmayanlar için düzenlenmiştir.
Bu nedenle, 18 yaşını doldurmamış olanlar henüz emekli olma yaşı ve prim gün sayısını tamamlamamış oldukları için EYT kanunundan yararlanamazlar. Ancak, yaş şartını tamamlayan ve prim gün sayısını tamamlamakta zorluk yaşayan kişiler için çeşitli düzenlemeler yapılmaktadır. Bu kişiler, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun sunduğu farklı seçeneklerle emekliliklerini tamamlayabilirler.
EYT Sigorta Başlangıcı Sayılır Mı?
“EYT” kısaltması, “Erken Emeklilik Hakkı” anlamına gelmektedir ve bu terim genellikle sigorta primi ödeme süresini tamamlamış ancak emekli olmak için gerekli yaş şartını henüz karşılamamış kişileri ifade etmek için kullanılmaktadır.
Sigorta başlangıcı, sigortalının resmi olarak çalışmaya başladığı tarih olarak kabul edilir. Ancak, 18 yaşından önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olanların sigortalılık süresi, 18 yaşını doldurdukları tarihte başlamış kabul edilir. Bu nedenle, sigorta başlangıcı için önemli olan 18 yaşını doldurdukları tarihtir.
EYT olarak bilinen kişiler, sigorta primlerini ödemiş olsalar da emekli olmak için gerekli yaş şartını henüz karşılamadıklarından, emeklilik haklarını kullanamazlar. Ancak, sigortalılık süreleri 18 yaşından önce başlamış olan EYT’lerin prim ödeme süreleri, sigorta başlangıç tarihi olarak kabul edilir. Bu nedenle, EYT’lerin sigorta başlangıcı sayılmaktadır.
Özetle, EYT’lerin sigorta başlangıcı sayılmaktadır ancak emeklilik hakları için gerekli yaş şartını karşılamaları gerekmektedir.
EYT li Olduğumu Nasıl Öğrenirim?
Eğer emeklilikte yaşa takıldığınızı düşünüyorsanız, E-Devlet üzerinden, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun resmi internet sitesinden ya da ilgili Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü’ne başvurarak durumunuzu öğrenebilirsiniz. Başvurunuzda, sigorta numaranız ve kimlik bilgileriniz gibi kişisel bilgilerinizi de vermeniz gerekecektir. Ayrıca, SGK’nın 170 numaralı telefon hattını da arayarak bilgi alabilirsiniz.
Sonuç
Netice olarak ilgili düzenlemeyle 9 Eylül 1999 tarihinden önce sigortalı olan çalışanlar kapsama alınmış olup 8 Eylül 1999 ve öncesinde sigortalı olanların herhangi bir yaş şartına bağlı olmaksızın emekli olması amaçlanmaktadır. Daha önceki sistemde emekli olmak için prim günü, sigortalılık süresini ve yaşı tamamlama gerekliliği bulunmaktayken EYT düzenlemesi sonucunda yaş şartının ortadan kaldırıldığı ve herhangi bir yaş sınırı getirilmediği bilinmektedir. Kanun teklifinin yürürlüğe girmesi halinde talepte bulunanlardan gerekli şartları taşıyanların yaşlılık veya emekli aylığından faydalanmasının önü açılmıştır. EYT başvurusu yapabilmek için aranan şartları saymak gerekirse;
Kişinin 8 Eylül 1999 tarihinden önce sigorta kaydının bulunması,
Kişinin 5000 günlük prim ödemesini tamamlamış olması,
Kadınlar için 20, erkekler için 25 yıl sigortalılık süresinin dolması halinde çalışanların başvuru yapabileceği kabul edilmiştir.
Başvurular SGK veya E-devlet üzerinden yapılacak olup herhangi bir süre sınırı bulunmamaktadır. Düzenlemeye göre tek bir prim günü yerine kademeli prim günü geçerli olması hedeflenmektedir. Yani son işe giriş günü 8 Eylül 1999 olmak üzere işe giriş yılına göre farklı prim günü şartı olacaktır. Başlangıç prim gününün 5 bin gün olması ve 5 bin 975 güne kadar yükselebileceği ilgili kanun teklifiyle düzenlenmektedir.