Kambiyo Senetlerine Özgü Takipte İmzaya İtiraz Nasıl Yapılır?
Makale Başlıkları
Kambiyo Senetlerine Özgü Takipte İmzaya İtiraz Nasıl Yapılır?
Kambiyo Senetlerine Özgü Takipte İmzaya İtiraz Nasıl Yapılır? İcra ve iflas hukukumuzda birden fazla takip çeşidi bulunmaktadır. Kanun koyucu, her takip türü için ayrı ödeme süresi, itiraz süresi ve itiraz merci belirlemiştir. Uygulamada en sık karşılaşılan takip türleri; genel haciz yolu ile takip ve kambiyo senetlerine özgü takiptir.
Kanunla düzenlenmiş olan bu süreler hak düşürücü süre olup, söz konusu süreler geçtikten sonra borca itiraz edilmesi takibi/satışı durdurmamaktadır. Genel haciz yolu ile takipte yapılan itiraz, takibi kendiliğinden durdurur. Ancak genel haciz yolu ile takipten farklı olarak kambiyo senetlerine özgü takipte borca veya imzaya itiraz edilmiş olması takibi kendiliğinden durdurmaz. Bu takip türünde ödeme emrine itiraz, satıştan başka bir icra takip işlemini durdurmamaktadır.
Bu açıdan; borca itiraz edilmek isteniyor ise bir hak kaybı yaşamamak için aleyhe veya lehe başlatılan takibin türünü bilmek önem arz etmektedir. Takip talebi veya ödeme emrinin sağ üst köşesinde “Örnek No. 10” yazıyor ise “kambiyo senetlerine özgü takip” söz konusudur.
Kambiyo senetlerine özgü takipte ödeme süresi ödeme emrinin borçluya tebliğinden itibaren 10 gündür. İtiraz süresi ise ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gündür. Ödeme emrinin tebliğ edildiği günü takip eden gün birinci gün sayılarak, beşinci günün mesai saati sonuna kadar itiraz edilebilir. Ancak beşinci gün tatil gününe denk geliyor ise o günü takip eden ilk iş gününe kadar itiraz edilebilecektir.
İcra ve İflas Kanununu buraya tıklayarak okuyabilirsiniz.
İtiraz, kural olarak sözlü veya dilekçe şeklinde yazılı olarak yapılabilmektedir. Ancak kambiyo senetlerine özgü takipte itiraz, yazılı olarak icra mahkemesine yapılmalıdır. Kambiyo senetlerine özgü takipte borca veyahut imzaya itiraz söz konusu olduğundan, imzaya itiraz ediliyor ise bu durum açıkça belirtilmelidir. Uygulamada; imzaya itiraz edildiği açıkça belirtilmemiş ise, kişinin senetteki imzayı ikrar edip yalnızca borca itiraz ettiği kabul edilmektedir. İmza harici sebeplere dayanan tüm itirazlar, borca itiraz sayılmaktadır.
Borçlu, borca itiraz edebileceği gibi takibe dayanak olan senetteki imzaya da itiraz edebilir. İmzaya itiraz edildiği, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içerisinde icra mahkemesine verilecek olan itiraz dilekçesinde açıkça belirtilmelidir. Sadece borca itiraz eden borçlunun senetteki imzayı ikrar etmiş olduğu sayılır. Örneğin “itiraz ediyorum” şeklindeki bir beyan yalnızca borca itiraz edildiği şeklinde yorumlanacakken, “İmzaya itiraz ediyorum.” “Senetteki imza bana ait değildir.” “İmza sahtedir.” şeklindeki açık beyanlar tercih edilmelidir.
İmzaya itiraz, satıştan başka icra takip işlemini durdurmamaktadır. İmzaya itiraz incelemesi de duruşmalı olarak yapılmaktadır. İnceleme, imzaya itiraz eden ve hazır bulunan borçluya imza attırılarak yapılmaktadır. Bu sebeple duruşmaya katılmak borçlu açısından önem arz etmektedir. Borçlu mazeretsiz olarak ilk duruşmaya katılmaz ise mahkemece itirazın geçici kaldırılmasına hükmedilir.
Ancak istisnai olarak; duruşmadan önce itiraz dilekçesi veya ekindeki belgelerin incelenmesi neticesinde imzaya yapılan itirazın ciddi olduğu kanaatine varan hâkim, itiraz hakkında vereceği nihai/esas karara kadar, dosya üzerinden de takibin geçici durması yönünde karar verebilmektedir. Ancak sadece dosya üzerinden yapılan inceleme ile yetinilerek itiraz hakkında nihai bir karar verilmesi ise kanuna aykırılık teşkil edecektir. Mahkeme imzanın borçluya ait olmadığı sonucuna ulaşır ise itirazı kabul eder ve böylelikle takip durur.
Haciz yapılmış ise mallar üzerinde bulunan haciz kalkar. Ancak alacaklı bu karardan sonra da genel mahkemelerde dava açma hakkına sahiptir. Kural olarak icra mahkemesinin itiraz üzerine verdiği kararlar maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmemektedir. Takip hukukuna ilişkin kararlar yalnızca söz konusu takip bakımından kesin hüküm teşkil eder. Bu nedenle takip borçlusu veya alacaklısı, icra mahkemesinin kararının mevcudiyetine rağmen genel mahkemelerde borçlu veya alacaklı olup olmadığını kanıtlama imkânına her zaman sahiptir.
İmzanın borçluya ait olmadığı sonucuna ulaşan mahkeme, alacaklı tarafın takibi başlatmakta kötü niyeti, ağır kusuru veya kastı bulunduğu sonucuna da ulaşır ise alacaklı aleyhine, takip konusu alacak miktarının yüzde yirmisinden az olmamak üzere tazminata mahkûm eder. Ayrıca yine alacaklı aleyhine alacak miktarının yüzde onu kadar para cezasına da hükmedebilmektedir. Ancak alacaklı genel mahkemelerde dava açmış ise bu tazminat ve/veya para cezasının tahsili davanın sonuna kadar ertelenecektir. Ancak Yargıtay içtihatlarına göre, bilirkişi incelemesi yapılmadan imza itirazının kabulü halinde alacaklı aleyhine tazminata hükmedilememektedir.
İmzaya itirazın reddi halinde, icra mahkemesi kararları maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmediğinden borçlu da genel mahkemelerde dava açma hakkına sahiptir. Borçlunun borçlu olmadığının tespiti için menfi tespit davası açması mümkündür.
Borçlu; gerçekten borçlu olmadığı halde, haciz tehdidi ve korkusuyla ödeme yapmış ise daha sonra istirdat davası açması da mümkündür. İtirazdan önce açılmış ve derdest olan bir sahtelik davasının varlığı, imzaya itiraz davasını durdurmamaktadır. Bu bir bekletici mesele değildir. Yine Yargıtay’a göre bilirkişi incelemesi yapılmadan imzaya itirazın mahkemece reddi halinde, daha önce geçici durdurma kararı verilmiş olsa dahi, borçlu aleyhine icra inkâr tazminatına hükmedilememektedir.
Ancak imzaya itirazın reddi halinde, mahkeme borçluyu takip konusu alacağın yüzde yirmisinden az olmamak üzere bir tazminata mahkûm edecektir. Ayrıca takip konusu alacağın yüzde 10’u kadar para cezasına da hükmedilebilmektedir.
Sonuç olarak; haksız yere yapılan imzaya itirazlarda, kanun koyucu karşı tarafın talebi dahi olmaksızın tazminat ve para cezasına hükmedileceğini belirlemiştir. Bu sebeple borçlu tarafın aleyhine bir duruma mahal vermemek adına haklı sebeplere dayanan itirazların yapılması elzemdir. Yine alacaklı tarafın da takip başlatırken veya takibe karşı yapılan itirazlara yönelik hukuki yollara başvururken, bahsi geçen durumları göz önünde bulundurması ve dikkatli davranması gerekmektedir.
Daha fazla icra ve iflas hukuku konulu makalelerimiz için buraya tıklayabilirsiniz. Kambiyo Senetlerine Özgü Takipte İmzaya İtiraz Nasıl Yapılır? konusunda daha fazla bilgi için bizimle iletişime geçin.