Vasiyetnamenin Açılması ve Okunması
Makale Başlıkları
Vasiyetnamenin Açılması ve Okunması
Vasiyetnamenin açılması ve okunması, mirasın yönetimiyle ilgilidir ve vefat sonrası önemlidir.
Bu süreç, vasiyetnamenin yasal ve düzgün bir şekilde ele alınmasını ve miras bırakanın son arzusunun doğru bir şekilde yorumlanmasını sağlar.
Makale, vasiyetnamenin açılma sürecini, yasal prosedürleri ve mirasçıların haklarını inceleyecektir.
Ayrıca, vasiyetnamenin açılmasının miras bırakanın mal varlığı ve mirasçıların hakları üzerindeki etkileri, muhtemel hukuki ihtilaflar ve bu ihtilafların nasıl çözüleceği de detaylı bir şekilde ele alınacaktır.
Vasiyetname, kişinin ölümü halinde gerçekleştirilmesini istediği taleplerini içeren bir belge olup el yazılı, sözlü ve resmi olmak üzere üç şekilde hazırlanması mümkündür. Resmi, el yazılı ve sözlü vasiyetnamenin hangi koşullarla geçerli olabileceği Türk Medeni Kanunu’nda düzenlenmiştir.
Mirasbırakanın ölümünden sonra halihazırda bir vasiyetnamesi var ise vasiyetname açılarak Türk Medeni Kanunu’nun 596. maddesi gereği ölen kişinin son arzusu yerine getirilecektir.
İlgili maddede; “Vasiyetname, geçerli olup olmadığına bakılmaksızın tesliminden başlayarak bir ay içinde mirasbırakanın yerleşim yeri sulh hakimi tarafından açılır ve ilgililere okunur. Bilinen mirasçılar ve diğer ilgililer vasiyetnamenin açılması sırasında dinledikleri takdirde hazır bulunmak üzere çağrılır. Mirasbırakanın sonradan ortaya çıkan vasiyetnameleri için de aynı işlemler yapılır.” şeklinde vasiyetnamenin açılması ve okunması aşamaları düzenlenmiştir.
Vasiyetnamenin Açılmasına İlişkin Dava ve Usulü
Vasiyetnamenin açılmasına ilişkin davanın açılmasında vasiyetnamenin türüne göre farklılıklar vardır. Mirasbırakanın ölümü sonrasında vasiyetnamenin okunmasının mahkemece gerçekleştirileceğinden vasiyetnamenin açılması davası ikame edilmelidir.
Noter huzurunda gerçekleştirilen resmi vasiyetnamenin açılması işlemleri, mirasbırakanın ölümünün ardından noterce nüfus müdürlüğüne, nüfus müdürlüğü tarafından Cumhuriyet Başsavcılığına, savcılık tarafından ise sulh hukuk mahkemesine bildirimde bulunulmak suretiyle gerçekleştirilir.
Dava açılmasının ardından sulh hukuk mahkemesi atanan mirasçılara ve diğer mirasçılara tebligat gönderir. El yazılı vasiyetnameye dair olarak ise mahkemenin, mirasbırakanın el yazısı olup olmadığının araştırmasını gerçekleştirmeksizin hüküm kurması mümkün değildir.
Bu araştırma mirasbırakanın ölmeden önce imzalamış veya yazmış olduğu resmi belgeler üzerinden yapılır. Vasiyetnamedeki yazı ve imzanın ölene ait olup olmadığının araştırılması dosyaya atanan bilirkişi tarafından tespit edilir.
Bilirkişi, imzanın ölen kişiye ait olup olmadığını resmi belgeler üzerinden karşılaştırarak müteveffanın imzalarındaki grafolojisi, yapısı, sayısı, birbiriyle bağlantısı, dönüş hareketleri, el hareketleri gibi grafolojik ve kaligrafik unsurlarında benzerlik olup olmadığını inceleyerek, benzerlik saptaması halinde mirasbırakanın vasiyetnamesinin eli ürünü olduğuna dair rapor sunacaktır.
Vasiyetnamenin açılması davasında, mirasçıların duruşmaya gelme zorunluluğu bulunmamakla beraber mirasçının yokluğunda da vasiyetname okunur ve yerine getirilir. Tarafların gelmesi halinde hakim, mirasbırakanın vasiyetnamesini açarak mirasçıların önünde vasiyetnameyi okur. Mahkeme vasiyetnamenin yerine getirilmesi için mirasbırakanın vasiyetnamesini okur ve mirasçıların mirasa ilişkin intikallerini yapabileceğine hükmeder.
Vasiyetnamenin Açılması ve Vasiyetnameye İtiraz
Mahkeme tarafından verilen hükme karşı yasal itiraz süresi içinde tarafların istinafa başvurma hakkı vardır. Mahkeme tarafından verilen kısa karar ardından gerekçeli karara dönüştürülür ve bir ay içerisinde yazılan gerekçeli karar taraflara tebliğ olunur.
Kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yoluna gidilir ise mahkemenin kararını istinaf mahkemesi inceleyecek şayet itiraz yoluna gidilirse mahkeme kararı kesinleşmemiş olacaktır.
Vasiyetnamenin Açılması İle Kesinleşmesi
Mirasçıların mahkeme tarafından vasiyetnamenin açılması yönünde verilen karara itiraz hakkı mevcuttur. Mahkemenin hükmettiği gerekçeli karar, taraflara tebliğ edilir ve yasal itiraz süresinde istinafa başvurulmaz ise karara kesinleşme şerhi konularak kararın kesinleştiği onaylanmış olur.
Vasiyetnamenin Açılması ve Tenfizi
Vasiyetnamenin açılmasına dair tüm aşamaların tamamlanmasıyla mirasçılara intikaller gerçekleşir. Mahkeme kararının kesinleşmesi halinde yasal mirasçılar malvarlığına ilişkin intikallerini veraset ilamı ile birlikte intikal ettirebilirler.
Vasiyetnamenin tenfizi, vasiyet alacaklısı tarafından talep edilebilir ve alacaklı, vasiyet alacaklısı olduğunu öğrendiği tarihten başlayarak 10 yıllık hak düşürücü sürede vasiyetnamenin tenfizi davası açabilir. Vasiyetnamenin tenfizi davasıyasal ve atanmış mirasçılara karşı açılacaktır.
Vasiyetnamenin İptali
Vasiyetnamenin açılması sonrasında açılan vasiyetnamenin iptali davasında görevli mahkeme asliye hukuk mahkemeleridir. Vasiyetnamenin açılması tarihinden başlayarak 1 yıl içerisinde vasiyetnamenin iptali davasının açılması mümkündür.
Mirasbırakanın vasiyetnameyi düzenlediği sırada iradesinin olmaması, vasiyetnamenin kanunda belirtilen şekil şartlarına veya ahlaka uygun şart olmaması, anlaşılır nitelikte olmaması gibi hallerde vasiyetnamenin geçersiz olduğundan bahisle vasiyetnamenin iptali davası açılması mümkündür.
Vasiyetnamenin Açılmasında Yetkili Ve Görevli Mahkeme
Dava, vasiyet eden mirasbırakanın son yerleşim yerindeki sulh hukuk mahkemelerinde görülmektedir.
Emsal Yargı Kararları
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, E. 2014/21127 K. 2015/18742 T. 25.11.2015
Davada; A.. O..’a ait Beyoğlu 8. Noterliği’nin 23/09/1998 tarih ve 36815 yevmiye sayılı vasiyetnamenin açılıp okunduğunun tespiti talep edilmiştir.
Mahkemece; davanın kabulü ile vasiyetnamenin açılıp okunduğunun tespitine karar verilmiş, hüküm; mirasçı İ.. O.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkeme verdiği ek kararda; 18.07.2013 tarihinde tebliğ edilen 28.06.2013 tarihli muhtıraya rağmen, temyiz talebinde bulunan mirasçı
İ.. O.. vekilinin muhtırada belirtilen eksiklikleri verilen 7 günlük kesin süre içerisinde tamamlamadığı gerekçesiyle, temyiz talebini reddetmiştir.
Uyap kayıtları üzerinde yapılan incelemede temyiz eden vekilinin 18.07.2013 tarihinde hem temyiz karar harcını hem de eksik posta masrafını mahkeme veznesine yatırdığı anlaşılmıştır.
Bu nedenle; muhtırada verilen kesin süreye rağmen, eksik temyiz karar harcı ve posta masrafının yatırılmadığından bahisle,
temyiz dilekçesinin reddine dair mahkemece verilen 18.09.2013 tarihli ek kararın kaldırılmasına karar verilerek, yasal süresi içinde verilen temyiz dilekçesinin incelemesine geçildi:
Dava; vasiyetnamenin açılıp, ilgililere okunması istemine ilişkindir.
Medeni Kanunun 596. maddesinde; vasiyetnamenin mirasbırakanın yerleşim yeri sulh hakimi tarafından açılıp, ilgililere okunacağı, 597. maddesinde de, mirasta hak sahibi olanların herbirine gideri terekeye ait olmak üzere, vasiyetnamenin kendilerine ilişkin kısımlarının onaylı bir örneğinin tebliğ edileceği açıklanmıştır.
Vasiyetnamenin açılıp okunduğunun tesbit edilmesinin amacı, mirasçıları ve lehine kazandırma yapılan kişileri bilgilendirme ve yasal haklarını kullanmayı temine yönelik bir işlemdir.
Bu nedenle, sulh hakiminin görevi, vasiyetnameleri açarak lehine kazandırma yapılan kişi ile yasal mirasçılara vasiyetnamenin onaylı bir örneğini tebliğ ederek, vasiyetnamenin açılması sırasında hazır bulunmak üzere çağrılmasını sağlamaktır.
Bu bağlamda, 6100 sayılı HMK’nın 27. maddesinde hükme bağlanan “Hukuki Dinlenilme Hakkı” gereğince mirasçılara tebliğ işleminin yapılması suretiyle anılan davada ön koşulun sağlanması gereklidir. (TMK.596,597,598)
Somut olayda; duruşmaya, ne lehine kazandırma yapılan kişi, ne de yasal mirasçılar davet edilmiştir. Dosya üzerinden karar verilmiş, ayrıca vasiyetnamenin onaylı bir örneği ilgililere tebliğ edilmemiştir. Böylece, hak sahiplerinin vasiyetnameyi bizzat görmek suretiyle süresi içinde açabilecekleri şekle ilişkin itiraz ve dava hakları kısıtlanmıştır. Mahkemece, vasiyetname tüm mirasçılara usulüne uygun tebliğ edilmeli, yukarıda açıklanan kurallar çerçevesinde açılıp okunma işlemi tamamlanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 25.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, E. 2013/2658 K. 2013/4362 T. 14.03.2013
Mahkemece, davanın kabulü ile vasiyetnamenin açılıp okunduğunun tespitine karar verilmiş, hükmü bir kısım mirasçılar temyiz etmiştir.
Dava, MK.nun 596.maddesinde yer alan vasiyetnamenin açılması ve ilgililere okunması davasıdır. Maddede, vasiyetnamenin mirasbırakanın yerleşim yeri sulh hakimi tarafından açılıp, ilgililere okunacağı, MK.nun 597.maddesinde de, mirasta hak sahibi olanların her birine gideri terekeye ait olmak üzere, vasiyetnamenin kendilerine ilişkin kısımlarının onaylı bir örneğinin tebliğ edileceği açıklanmıştır.
Vasiyetnamenin açılıp okunduğunun tesbit edilmesinin amacı, mirasçıları ve lehine kazandırma yapılan kişileri bilgilendirme ve yasal haklarını kullanmayı temine yönelik bir işlemdir.
Bu nedenle, sulh hakiminin görevi, MK.nun 596.maddesine uygun olarak vasiyetnameleri açarak lehine kazandırma yapılan kişi ile yasal mirasçılarına vasiyetnamenin onaylı bir örneğini tebliğ ederek, vasiyetnamenin açılması sırasında hazır bulunmak üzere çağrılmasını sağlamaktır.
Mahkemece, lehine vasiyet yapılan U. ve Ş. Ü. ‘a usulüne uygun duruşma günü tebliği yapılmadığı gibi vasiyetnamelerin onaylı örneklerinin de gönderilmediği, buna rağmen vasiyetçinin mirasçısı olmayan Ş. adına davetiye tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Mahkemece, vasiyetnameler mirasçılara ve lehine vasiyet yapılanlara usulüne uygun tebliğ edilip, yukarıda açıklanan kurallar çerçevesinde açılıp okunma işlemi yapılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, E. 2016/4238 K. 2016/4054 T. 16.3.2016
Dava, vasiyetnamenin açılması ve ilgililere okunması davasıdır.
Mahkemece verilen hüküm; … vekili tarafından temyiz edilmiş, ancak harca tabi olmasına karşın harç alınmadan havale ve temyiz defterine kayıt işlemleri yapılarak temyiz incelemesi için Dairemize gönderilmiştir.
HUMK. nun 434/3.maddesinde, temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin tamamının ödeneceği; bunların eksik olduğunun tespiti halinde kararı veren hâkim veya mahkemenin başkanı tarafından verilecek yedi günlük kesin süre içerisinde tamamlanması, aksi halde temyizden vazgeçmiş sayılacağı hususunun temyiz edene yazılı olarak bildirileceği ve verilen süre içerisinde tamamlamadığı takdirde kararın temyiz edilmemiş sayılmasına karar verileceği hükme bağlamıştır.
Somut olayda; dava vasiyetnamenin açılması ve ilgililere okunması davası olmasına rağmen vasiyetnamenin veya onaylı suretinin dosya içerisinde bulunmadığı, yine temyiz harcının, temyiz dilekçesini alan mahkeme kalemince hesaplanıp, temyiz edenden istendiği halde süresinde ödenmediğinin belgelendirilmediği anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca, harca tabi olmasına rağmen harç alınmadan temyiz defterine kayıt edilen temyiz dilekçesi hakkında HUMK. nun 434/3. maddesi uyarınca işlem yapıldıktan sonra gönderilmesi ve vasiyetnamenin okunaklı onaylı suretinin dosyasına konularak temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 16.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, E. 2012/17748 K. 2012/22628 T. 5.11.2012
Dava dilekçesinde vasiyetnamenin açılması istenilmiştir. Mahkemece vasiyetnamenin mirasçılara açılıp okunduğunun tespiti cihetine gidilmiş, hüküm bir kısım mirasçılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Dava, Medeni Kanunun 596. maddesinde yer alan vasiyetnamenin açılması ve ilgililere okunması davasıdır.
Mahkemece; vasiyetnamenin mirasçılara açılıp okunduğunun tespiti cihetine gidilmiş, hüküm mirasçılardan…, …, …, … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Medeni Kanunun 596. maddesinde vasiyetnamenin mirasbırakının yerleşim yeri sulh hakimi tarafından açılıp, ilgililere okunacağı, 597. maddesinde de, mirasta hak sahibi olanların herbirine gideri terekeye ait olmak üzere vasiyetnamenin kendilerine ilişkin kısımlarının onaylı bir örneğinin tebliğ edileceği açıklanmıştır.
Vasiyetnamenin açılıp okunduğunun tesbit edilmesinin amacı, mirasçıları ve lehine kazandırma yapılan kişileri bilgilendirme ve yasal haklarını kullanmayı temine yönelik bir işlemdir.
Bu nedenle, sulh hakiminin görevi, vasiyetnameleri açarak lehine kazandırma yapılan kişi ile yasal mirasçılara vasiyetnamenin onaylı bir örneğini tebliğ ederek, vasiyetnamenin açılması sırasında hazır bulunmak üzere çağrılmasını sağlamaktır.
Somut olayda; vasiyetnamenin onaylı örneği mirasçılara gönderilmiş ancak mirasçıların bir kısmına gönderilen tebligatların parçasının dönmesi beklenmeksizin karar verilmiştir.
Vasiyetnamenin açılıp okunması ve davaların hasımsız olarak değil, taraf teşkili sağlandıktan sonra görülmesi gerekir. 6100 sayılı HMK.nun 114/1-d maddesinde taraf teşkili dava şartıdır. Mahkemece; bu yönde de araştırma yapılmadan ve HMK.nun 115/1, 2, 3.maddeleri gereğince dava şartlarının oluşup oluşmadığı incelenmeden yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 05.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, E. 2015/13212 K. 2015/13811 T. 9.9.2015
Dava, vasiyetnamenin açılması ve ilgililere okunması davasıdır.
Mahkemece verilen hüküm; bir kısım mirasçılar vekili tarafından temyiz edilmiş, ancak harca tabi olmasına karşın harç alınmadan havale ve temyiz defterine kayıt işlemleri yapılarak temyiz incelemesi için Dairemize gönderilmiştir.
HUMK. nun 434/3.maddesinde, temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin tamamının ödeneceği; bunların eksik olduğunun tespiti halinde kararı veren hâkim veya mahkemenin başkanı tarafından verilecek yedi günlük kesin süre içerisinde tamamlanması, aksi halde temyizden vazgeçmiş sayılacağı hususunun temyiz edene yazılı olarak bildirileceği ve verilen süre içerisinde tamamlamadığı takdirde kararın temyiz edilmemiş sayılmasına karar verileceği hükme bağlamıştır.
Somut olayda; dava vasiyetnamenin açılması ve ilgililere okunması davası olmasına rağmen vasiyetnamenin veya onaylı suretinin dosya içerisinde bulunmadığı, yine temyiz harcının, temyiz dilekçesini alan mahkeme kalemince hesaplanıp, temyiz edenden istendiği halde süresinde ödenmediğinin belgelendirilmediği anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca, harca tabi olmasına rağmen harç alınmadan temyiz defterine kayıt edilen temyiz dilekçesi hakkında HUMK. nun 434/3. maddesi uyarınca işlem
(25.1.1985 günlü 1984/5 Esas ve 1985/1 sayılı Y.İ.B. Kararı) yapıldıktan sonra gönderilmesi ve vasiyetnamenin okunaklı onaylı suretinin dosyasına konularak temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE,
09.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.