- +90 312 911 1168
- info@mdmhukuk.com
- Kızılırmak Mah. 1443. Cad. Ankara 1071 Plaza A Blok No:25/58 06510 Çankaya/ANKARA
Makale Başlıkları
Bilişim suçları ve cezaları nelerdir; Günümüzde her geçen gün gelişen, devinim halinde olan teknoloji ve teknolojik cihazlar hayatımıza ilk elden tesir etmeye başlamıştır. Pek tabii bunun da etkisiyle bilgisayarlar, telefonlar gibi pek çok teknolojik alet ayrılmaz parçamız haline gelmiştir. Böylesi hızlı gelişen ve değişen yeni bir alanın doğmasıyla hukuk dünyasında da yeni bir kapı açılmış, daha önce düzenlenmeyen bir konu olan bilişim hukuku, olağan hayatın getirileri sebebiyle düzenlenmesi ihtiyacını doğurmuştur. İnsanlar geçmiş tarihlerde tasvir edilemeyen şekillerde suç işlemeye ve bundan ötürü cezalandırılmaya başlanmıştır. Her geçen gün teknolojinin getirdiği yenilikler sebebiyle, kanun koyucu bilişim hukukunun tam tanımını yapmaktan, tipik şekilde bu suçun unsurlarını saymaktan çekinmektedir.
Teknolojinin sürekli gelişim halinde olması ve bu gelişimin de haliyle suç olarak tanımlanabilecek davranışlara imkân tanıması sebebiyle bu çekince oldukça yerindedir. Bilişim suçlarının yaygın olarak bilgisayar, internet vasıtalarıyla işlenmesi sebebiyle bu suçları bilgisayar suçları, siber suçlar olarak da adlandırmak mümkündür ama bilişim kelimesi yapılan tüm tanımları da içine alan daha geniş bir kavramdır ve bu sebeple de bilişim suçları olarak tanımlamak daha doğru olacaktır.
Bilişim sistemi doktrinde bilginin elektronik ortamda, elde edilmesi, çoğaltılması, işlenmesi değerlendirilmesi gibi eylemlerin gerçekleştirilmesine olanak sağlayan sistem olarak ifade edilir.
Genel hatlarıyla bilişim suçlarını tanımlamak gerekirse eğer cep telefonu, bilgisayar ve hatta pos cihazı gibi her türlü teknolojik alet vasıtasıyla gerçekleştirilen yasa dışı faaliyetlerdir. Burada suçun kritik noktası teknolojik bir alet yoluyla bu suçun hukuk dünyasında var olmasına sebep olunmasıdır. Yapılan bu genel tanım sebebiyle de geleneksel ceza hukuku ilkelerine bazı anlamlarda ters düşülmektedir. Zira kanunsuz suç olmaz ilkesi, maddi ceza hukukunun yaptığı suç tanımlarının kıyas yoluyla genişletilmesi yasağı, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gibi ceza hukukuna hâkim ilkelere ters düşer. Bilişim suçunun tam bir tanımı ve unsurlarının kanun koyucu tarafından yapılması bu bağlamda gerekli olsa da bu alanda her geçen gün yeni bir suçun doğma olasılığı da kanun koyucunun tam tanım yapmamak konusundaki haklılığını ortaya koymaktadır.
Türk Ceza Kanununun “Topluma Karşı Suçlar” başlıklı kısmında “Bilişim Alanında Suçlar” düzenlenmiştir. Bu suçlar 5237 Sayılı Yasa madde 243, madde 244, madde 245, madde 245/A’ da yaptırımlarıyla birlikte yer bulmuştur.
Bu suç bakımından herkes mağdur ve fail (tüzel kişiler hariç) olabilmektedir. Madde devamında suçun işlenmesi halinde verilecek ceza 1 yıla kadar hapis cezası veya adli para cezası olarak düzenlenmiştir.
İlki olan başkasına ait kredi ya da banka kartını kullanmak aslında hırsızlık, nitelikli dolandırıcılık suçlarının bu kart kullanılarak işlenmesi halini ifade eder. Bu suç ayrıca düzenlenerek kişilerin malvarlığı değerlerinin daha etkin korunması amaçlanmıştır. Herkes fail olabilmektedir. Mağdur ise malvarlığında eksilme olan kişidir. Bu suçun yaptırımı 3 yıldan 6 yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezasıdır.
İkinci durum sahte kredi ya da banka kartı üretmek, devretmek, satışını yapmak, almak veya kabul etmektir. Bu suçla sahte olarak kredi ya da banka kartlarının piyasaya girmesinin ve kullanılmasının önüne geçilmesi amaçlanmıştır. Fail ve mağdur herkes olabilmektedir. Madde fıkrasında sayılan fiillerden birini gerçekleştirmek suçun oluşması için gerekli ve yeterlidir. Bu sebeple seçimlik hareketli bir suçtur. 3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası ve on bin güne kadar adli para cezası öngörülerek oldukça ağır bir yaptırıma bağlanmıştır.
Son olarak ise sahte kredi ya da banka kartını kullanmak suretiyle yarar sağlamak suçu vardır. Buna göre ise maddenin ilk fıkrasından farkı sahte olduğu bilinen kart ile yarar sağlanmasıdır. Bu suçla hem sahte kartların piyasada dolaşmasının hem de kullanılıp yarar sağlanmasının önüne geçilmesi amaçlanmıştır ve daha ağır yaptırıma tabii tutulmuştur. 4 yıldan 8 yıla kadar hapis cezası ve beş bin güne kadar adli para cezası öngörülmüştür.
Bu suç ile aslında bilişim alanında işlenebilecek suçların daha kolay işlenmesini sağlayacak program, cihaz gibi vasıtaların üretilmesi ve ticaretinin önüne geçilmesi amaçlanmıştır. Örneğin ATM aracılığıyla para çeken insanların kart bilgilerini kopyalamak maksadıyla ATM’nin kart girişine cihaz yerleştirmek bu suçu meydana getirecektir. Yaptırım olarak ise 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası ve aynı zamanda beş bin güne kadar adli para cezası öngörülmüştür.
Gereği görüşülüp düşünüldü: Oluşa, katılanın aşamalardaki anlatımlarına, sanığın da çalıştığı aile şirketine ait telefona bağlı internet hesabından katılana ait elektronik posta hesabına girildiğine ilişkin F1 şirketinden gelen yazı yanıtları ve kolluk araştırması sonuçlarına, katılanın 22.12.2010 tarihli dilekçesi ekinde ibraz ettiği fotoğraflara ve tüm dosya kapsamına göre; katılana ait elektronik posta ve facebook hesaplarının şifresini ele geçirerek bu adreslere giren, facebook hesabında yazışmalar yapan ve şifreyi değiştirmek suretiyle katılanın anılan hesaplara erişimini engelleyen sanığın, eylemine uyan TCK.nun 244/2. maddesi uyarınca cezalandırılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle beraat hükmü kurulması,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK.nun 321. maddesi gereğince (BOZULMASINA), 01.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.
I- Dosya içinde sanığa ait olduğu ileri sürülen telefon hattına, katılanın kredi kartı bilgileri kullanılarak kontör yüklendiğine dair Adana Emniyet Müdürlüğü fezlekesinin üst yazısı dışında herhangi bir belge bulunmadığının anlaşılması karşısında; katılana ait kredi kartı bilgileriyle sanığa ait olduğu ileri sürülen telefon hattına kontör yüklenip yüklenmediği ve hangi tarih ve zaman diliminde yüklendiği, bu işlem sırasındaki internet bağlantısının hangi IP adresleri aracılığıyla yapıldığı ve bu IP adresleriyle sanığın ilgisi, sanığa ait olduğu ileri sürülen telefon hattı müracaatında alınan imzanın sanığa ait olup olmadığı ve katılanın kredi kartının kullanmasıyla ilgili diğer soruşturmaların akıbetleri araştırılıp tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken, yazılı biçimde eksik araştırma ile hüküm kurulması,
II- Kabul ve uygulamaya göre de;
1-Kredi kartının fiziki olarak kullanılmasının şart olmadığı, üzerindeki bilgiler kullanılmak suretiyle de fiziki kullanıma ilişkin sonuçların doğduğu cihetle; katılana ait kredi kartı bilgileri kullanılmak suretiyle alışveriş yapılmasından ibaret eylemin TCK.nun 245/1. maddesinde yazılı suçu oluşturduğu gözetilmeden, yazılı biçimde hüküm kurulması,
2- Kredi kartı bilgileri kullanılarak değişik zamanlarda harcama yapılıp
yapılmadığı araştırılmadan, yazılı biçimde cezanın TCK.nun 43. maddesi uyarınca artırılması,
3- 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın (c) bendinde yazılı sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet hakkından, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan koşullu salıverme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan ise 2. fıkra gereğince cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin ile Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Ya- sanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi gereğince (BOZULMASINA), 05.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sanığın suçlamayı kabul etmeyerek, şifresiz modem kullanıldığından hattının başkaları tarafından girilip kullanılmış olabileceğine ilişkin savunması karşısında; bildirilen IP numaralarının bağlı bulunduğu internet hattında ne özellikte modem kullanıldığı, şifreli olup olmadığı, modemden başka kullanıcıların internete bağlanılıp bağlanılmadığının belirlenmesi açısından ilgili internet sağlayıcısından bilgi istenmesi ve sanığa ait bilgisayar getirtilip uzman bilirkişi tarafından LOG kayıtları incelenerek sonucuna göre, katılana ait mail adresinin şifresinin değiştirilmesi halinde eyleminin TCK.nun 244/2. maddesinden tanımlanan suçun oluşacağı da dikkate alınarak hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik araştırmaya dayanarak yazılı şekilde beraatine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi gereğince BOZULMASINA,17.09.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Gereği görüşülüp düşünüldü:
İnternette online olarak oynanan knight online isimli oyunu oynadığını, bahse konu oyunda şikayetçinin gam closee isimli oyun karakterinin 12.02.2013 tarihinde tanımadığı şahıslar tarafından çalındığından bahisle açılan davada, sanığın savunmasında suçlamayı kabul etmediği, oyun sırasında bazı oyun karakterlerinin şifresiz olduğu, bazılarının da internetteki sitelerden bedava temin edildiğini belirtmesi, suç tarihinde şikayetçinin kullanıcı adı ve şifresiyle oyuna giriş yapılıp yapılmadığının, savunmada belirtilen hususlarda tespit edilip, çalındığı iddia edilen oyun karakterine ait sanal eşyaların suç tarihinden itibaren kimin kullanımında olduğu araştırılarak tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik incelemeye dayanarak yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 07.06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Diğer Bilişim Hukuku konulu makalelerimize buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz. Detaylı bilgi için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
MDM Hukuk ve Danışmanlık; Ankara merkezli faaliyet gösteren bir avukatlık bürosudur.
Büromuz; ülke genelinde avukatlık mesleğinin yasal ve etik değerleri çerçevesinde hukukun bir çok alanında yetkin kadrosuyla avukatlık ve danışmanlık hizmeti sunmaktadır.
Bu web sitesi ve içindeki bilgiler, Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kurallarına göre ve özellikle reklam yasağına uygun olarak tasarlanmıştır. MDM HUKUK & DANIŞMANLIK web sitesinin tüm bilgi ve materyaller sadece bilgilendirme olup bunların tamamına veya bir kısmına dayanılarak yapılan işlemlere, eylemlere ve bunların sonuçlarına ilişkin hiçbir sorumluluk kabul edilmez. Söz konu bilgilerin aktarılması ile kullanıcılar ve web tarayıcıları ile MDM HUKUK & DANIŞMANLIK arasında bir avukat-müvekkil ilişkisi yaratılması amaçlanmamıştır ve bilgilerin bu kişilerce alınması hiçbir şekilde bu yönde bir ilişki oluşturmayacaktır. Müvekkiller veya okuyucular hiçbir şekilde mevcut duruma ve özelliklerine ilişkin olarak uygun hukuki veya başka herhangi bir profesyonel görüş almadan, MDMHUKUK & DANIŞMANLIK web sitesinde yer alan herhangi bir hususa dayanarak bir eylemde bulunmamalıdır. MDM HUKUK & DANIŞMANLIK, bu web sitesi aracılığıyla ulaşılan üçüncü kişilere ait içeriklerden hiçbir şekilde sorumlu değildir.
MDM Hukuk ve Danışmanlık Tüm Hakları Saklıdır.