İş Kanunu ve Devlet Memurları Kanunu Kapsamında İzinler
Makale Başlıkları
İş Kanunu ve Devlet Memurları Kanunu Kapsamında İzinler
Türkiye’de iş hayatı ve kamu hizmetleri, İş Kanunu ve Devlet Memurları Kanunu ile düzenlenir. Bu kanunlar, çalışanların haklarını ve yükümlülüklerini belirleyerek hem işveren hem de çalışanlar için adil bir çalışma ortamı oluşturmayı amaçlar.
Bu makalenin odak noktası, bu iki kanun kapsamında çalışanlara sunulan izin hakları, izin türleri, kullanım koşulları ve izinlerin işveren-çalışan ilişkilerine etkileridir.
MDM Hukuk Bürosu olarak, bu makale ile hem özel sektör çalışanlarına hem de kamu görevlilerine yönelik izin haklarına dair ayrıntılı bilgiler sunmayı hedefliyoruz. Bu makale, çalışan hakları ve iş hukuku konularında bilgi arayan herkes için kapsamlı bir rehber niteliğindedir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ve 4857 sayılı İş Kanunu; yıllık izin, mazeret izni, hastalık ve refakat izni, süt izni gibi izin türlerini ele almıştır. Bilindiği üzere Devlet Memurları 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa, İşçiler ise 4857 sayılı İş Kanununa tabiidir. Bu makalemizde bizler de işçi ve devlet memuru statüsünde olan kişilerin bahsedilen izin haklarını ele alacağız. Ek olarak Analık İzni Veya Ücretsiz İzin Sonrası Yapılacak Kısmi Süreli Çalışmalar Hakkında Yönetmelik de bu doğrultuda incelenmiştir.
Devlet Memurlarının İzin Süreleri
657 sayılı Devlet Memurları Kanunun 5. Bölümünde yer alan “Çalışma Saatleri ve İzinler” başlığı altında devlet memurlarının izin hakları düzenlenmiştir. Bu haklar aşağıdaki gibidir;
- Yıllık İzin Hakkı
- Mazeret İzni Hakkı (Analık İzni, Doğum İzni)
- Hastalık ve Refakat İzni Hakkı
- Ücretsiz İzin Hakkı
Devlet Memurlarının Yıllık İzin Süresi, Yıllık İzin Hakkı Nedir Ve Nasıl Kullanılır?
Devlet memurlarının yıllık izin süresi, hizmet süresine göre değişir.
1 yıldan 10 yıla kadar (10 yıl dahil) hizmeti olan devlet memurları için 20 gün,
10 yıldan fazla hizmeti olanlar için ise 30 gün yıllık izin hakkı tanınır. Bu süreler kesin olmakla birlikte, zorunlu hallerde gidiş-dönüş için en fazla ikişer gün ek izin kullanılabilir.
Devlet Memurlarının Evlilik İzni/Doğum İzni/Analık İzni/Mazeret İzninin Koşulları Nelerdir Ve Ne Kadar Süreyle Kullanılabilir?
Kadın memur açısından doğum tarihinden 8 hafta önce, doğum sonrası süreç için 8 hafta olacak şekilde toplam 16 hafta doğum/analık izni verilir. Eğer kadın memur çoğul gebelik durumunda ise doğum öncesi 8 haftalık izin süresine 2 hafta daha eklenir.
Ancak planlanan doğum tarihinden 8 hafta öncesine kadar kişinin sağlık durumu çalışmaya uygun ise ve bu doktor raporuyla belgelendiyse bu durumda kadın devlet memuru isteği halinde doğumdan önce 3 haftaya kadar çalıştığı kurumda çalışmaya devam edebilir.
Bu fiili çalışma süreleri doğum sonrası izin süresi kısmına eklenir. Eğer ki doğum beklenen tarihten erken gerçekleştiyse doğum öncesi 8 haftalık izin süresinde dahilinde kullanılamayan kısımlar doğum sonrası analık iznine eklenecektir.
Bir başka ihtimal ise doğum izninin başlaması gereken tarihten önce doğumun gerçekleşmesi olabilir. Bu gibi durumlarda ise doğum tarihi ile analık izni tarihi arasındaki süre doğum sonrası süreye eklenir. Doğum esnasında veya doğum sonrası analık izni kullanırken kadının ölmesi halinde istek üzerine memur olan babaya anne için verilen süre geçerli olur.
Evlat edinme açısından da kanunda düzenlemeye yer verilmiştir. 3 yaşını doldurmamış olan bir çocuğu eşiyle birlikte veya tek başına evlat edinen memurlar ile memur olmayan eşin tek başına evlat edinmesi halinde devlet memuru olan eşe, evlat edilinen çocuğun teslim edildiği tarihten itibaren 8 hafta süreli izin verilir. Bu izin için evlatlık kararı verilmiş olması aranmaz, evlatlık kararı verilmeden önce fiilen evlatlığın teslim alınması durumlarında da uygulanır.
Erkek memur açısından ise talep üzerine eşinin doğum yapmasıyla birlikte 10 günlük babalık izni verilebilir. Mazeret izni kapsamında kişinin kendisinin veya çocuğunun evlenmesi durumunda 7 günlük evlilik mazeret izni; kişinin eşinin veya çocuğunun ölümü halinde, kişinin kendisinin veya eşinin ana,baba,kardeş ölümü durumlarında istek üzerine aynı şekilde 7 günlük mazeret izni verilir.
Yine aynı şekilde mazeret izni kapsamında memurlara;
en az yüzde 70 oranında engelli ya da sürekli hastalığı olan çocuğunun (çocuğun evli olması durumunda eşinin de en az yüzde 70 oranında engelli olması şartıyla) hastalanması hâlinde hastalık raporuna dayalı olarak ana veya babadan sadece biri tarafından kullanılması şartıyla bir yıl içinde toplu veya kısım kısım şeklinde 10 güne kadar mazeret izni hakkı verilir.
Evlilik izni nikah için gün alınmasıyla başlayabilmekte ve evlilik izni süresinin hafta sonu, resmi bayram vb günlere denk gelmesi süre hesabını etkilememektedir.
Yani bu tatil sürelerince evlilik izni süresi işlemeye devam eder, ek süre tayin edilmez. Kişinin yapması gereken ise çalıştığı kurumun yetkili amirine nikah tarihini ve kaç gün izin hakkını kullanacağını açıkça belirtecek şekilde evlilik iznini talep ettiği bir dilekçe sunması olacaktır. Evlilik izni kullanılması sonucu maaşta herhangi bir kesinti olması söz konusu değildir.
Kadın Memurun Süt İzni Hakkı Nedir?
Kadın memura doğum sonrası dönemde çocuğunu emzirmesi için verilen bir haktır. Doğum/analık izni süresinin bitim tarihinden itibaren ilk 6 ay günde 3 saat şeklinde, ikinci 6 ay günde 1,5 saat şeklinde süt izni verilmektedir. Kadın memurun günün hangi saat aralıklarında bu hakkını kullanacağı ve günde kaç kez kullanacağı kararı kadın memurun tercihine bırakılmalıdır.
Doğum izni sonrası dönemde çocuğunun hayatta olması şartıyla kadın memurun isteği halinde ayrıca süt izni olmaksızın birinci doğumunda 2 ay, ikinci doğumunda 4 ay, sonraki doğumlarında ise 6 ay süreyle günlük çalışma süresinin yarısı kadar çalışabilir. Çoğul doğum olması halinde bu sürelere 1 ay ekleme yapılır. Şayet çocuk engelli doğduysa veya doğum tarihinden itibaren 12 ay içerisinde engellilik durumu tespit edildiyse bahsedilen çalışma süreleri 12 ay şeklinde uygulanır.
Evlatlık için bahsettiğimiz “3 yaşını doldurmamış olan bir çocuğu eşiyle birlikte veya tek başına evlat edinen memurlar ile memur olmayan eşin tek başına evlat edinmesi halinde devlet memuru olan eşe, evlat edilinen çocuğun teslim edildiği tarihten itibaren 8 hafta süreli izin verilir.” Şeklindeki düzenleme için de kişiler 8 haftalık sürenin bitiminden itibaren istekleri doğrultusunda bu çalışma sürelerinden aynı oranda faydalanabileceklerdir.
Yıllık İzin Veya Mazeret İznini Kullanan Memur Maaş Almaya Devam Eder Mi?
Mazeret izni kapsamına giren evlilik izni, analık izni, babalık izni, evlat edinme izni ve ölüm izni için 657ye tabi ana maaş kesintisi yapılmaz ancak taban ödeme ve teşvik ek ödeme de kesinti yapılmaktadır. Süt izni için ise hiçbir şekilde kesinti yapılmamaktadır. Yıllık izin açısından ise ana maaşta herhangi bir kesinti söz konusu olmamakla birlikte taban ve teşvik ek ödemelerde ayda 5 günü ve yılda 12 günü geçen yıllık izin kullanımlarında kesinti yapılmaktadır.
Devlet Memurlarının Hastalık Ve Refakat İzinleri Nelerdir?
Memurun aylık ve özlük hakları korunarak verilen raporda gösterilen sebep üzerine kanser, verem ve akıl sağlığı gibi uzun süreli bir tedaviye gerek duyulan hastalık halinde 18 aya kadar, diğer hastalıklar açısından 12 aya kadar memura izin verilir.
Görevi sırasında veya görevinden dolayı bir kazaya veya saldırıya uğramış veya mesleği gereği meslek hastalığı dediğimiz bir hastalığa yakalanmış olan memur, iyileşinceye kadar izinli sayılacaktır.
Devlet Memurlarının Ücretsiz İzin/Aylıksız İzin Hakları Nelerdir?
Memurun bakmakla yükümlü olduğu veya refakat edemediği hallerde hayatı tehlikeye girecek ana, baba, eş ve çocuklar ile kardeşlerden birinin ağır nitelikte bir kaza geçirmesi veya tedavisi uzun bir hastalığın varlığı halinde bu durumların sağlık kurulu raporuyla belgelendirilmesiyle, aylık ve özlük hakları korunarak memura 3 aylık izin verilmesi ve bu sürenin bitimiyle istek üzerine ve sağlık kurulu raporu şartıyla 18 aya kadar memura ücretsiz/aylıksız izin verilebilir.
Doğum yapan kadın memura analık izni süresinin ve DMK M. 104-F ‘ de açıklanmış olan çalışma sürelerinin bitiminden itibaren; eşi doğum yapan kişi memur ise, doğum tarihinden itibaren talepleri üzerine 24 aya kadar ücretsiz izin verilebilir.
“3 yaşını doldurmamış olan bir çocuğu eşiyle birlikte veya tek başına evlat edinen memurlar ile memur olmayan eşin tek başına evlat edinmesi halinde devlet memuru olan eşe, evlat edilinen çocuğun teslim edildiği tarihten itibaren 8 hafta süreli izin verilir.”
Şeklindeki düzenleme için de kişiler 8 haftalık sürenin bitiminden itibaren istekleri doğrultusunda ” birinci doğumunda 2 ay, ikinci doğumunda 4 ay, sonraki doğumlarında ise 6 ay süreyle günlük çalışma süresinin yarısı kadar çalışabilir.” hükmünden faydalandıkları takdirde ve bu çalışma sürelerinin bitimiyle talepleri üzerine 24 aya kadar ücretsiz izin alabilirler. Evlat edinen her iki eş de memur ise 24 aylık süreyi geçmeyecek şekilde istekleri üzerine birbirini izleyen iki bölüm şeklinde eşlere bu izin kullandırılabilir.
Buna ek olarak yıllık izin kapsamında olan süreler dahil olmak üzere 5 hizmet yılını tamamlayan memura talebi halinde memuriyet süresi boyunca en fazla 2 kez kullanılması şartıyla 1 yıl ücretsiz izin verilebilir. Ancak zorunlu görevde olan memurlar için bu hüküm uygulanmaz. BKNZ. DMK m.108-E
Ücretsiz izin süresinin bitiminden önce mazerete konu olan durumun sonlanması halinde 10 gün içerisinde göreve dönülmesi zorunludur. Bu süre içerisinde göreve geri dönmeyenler memurluktan çekilmiş sayılır.
En çok merak edilen hususlardan biri olan memurken askere gidilmesi durumunda ise memur bu süreçte ücretsiz izinde sayılacaktır.
İşçilerin İzin Süreleri
- Yıllık Ücretli İzin Hakkı
- Yıllık Ücretsiz İzin Hakkı
İşçilerin Yıllık Ücretli İzin Hakları ve İzin Süreleri Nelerdir?
İşçi, işyerinde işe başladığı günden itibaren yani deneme süresini de kapsayacak şekilde en az 1 yıl çalışmış ise yıllık ücretli izin hakkına sahip olur. İşçi yıllık ücretli izin hakkından feragat edemez.
İşçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi hizmet süresine göre hesaplanmıştır. 1 yıl 5 yıl aralığında (5 yıl dahil) hizmet süresi olan işçiler için 14 gün, 5 yıldan fazla 15 yıldan az hizmet süresi olanlar için 20 gün, 15 yıl (dahil) ve daha fazla hizmet süresinde bulunan işçiler için ise 26 günden az olmayacak şekilde ücretli izin verilir. Yer altında çalışan işçiler için bu düzenlemelere 4 gün eklenerek hesaplanır.
18 ve daha altı yaş grubundaki işçilerin ve 50 ve daha yukarı yaş grubundaki işçilerin yıllık ücretli izin süresi 20 günden az olamaz. Belirlenen bu süreler alt sınır olup iş sözleşmeleri veya toplu iş sözleşmeleriyle arttırılabilir.
Yıllık ücretli izin işveren tarafından bölünemez. Bu iznin belirtilen süreler içinde süreklilik teşkil ederek kullandırılması gerekmektedir. Ancak tarafların anlaşması halinde bir bölümü 10 günden az olmayacak şekilde bölümlere ayrılarak kullanılabilir.
İşveren tarafından verilen ücretsiz izin veya dinlenme ve hastalık izinleri ücretli yıllık izine dahil edilemez.
Yıllık ücretli izin süresine denk gelen ulusal bayramlar, hafta tatilleri ve genel tatil günleri yıllık ücretli izinden sayılamaz. Yıllık ücretli izin işyerinin bulunduğu yerden başka bir yerde kullanılacaksa bu hususun belgelenmesi koşulu ile gidiş ve dönüşlerinde yolda geçecek süreleri karşılamak üzere işveren toplam dört güne kadar ücretsiz izin vermek zorundadır.
Alt işveren işçilerinden, alt işvereni değiştiği hâlde hala aynı işyerinde çalışmaya devam eden işçilerin yıllık ücretli izin süresi, aynı işyerinde çalıştıkları süreler dikkate alınarak hesaplanır.
Asıl işveren, alt işveren tarafından çalıştırılan işçilerin hakkı olan yıllık ücretli izin sürelerinin kullanılıp kullanılmadığını kontrol etmek ve ilgili yıl içinde kullanılmasını sağlamakla, alt işveren ise tutmak zorunda olduğu izin kayıt belgesinin bir örneğini asıl işverene vermekle yükümlüdür. Bu konuyla alakalı Yıllık Ücretli İzin Yönetmeliğine göz atabilirsiniz.
Ayrıca İş Kanunu Ek madde 2 ile düzenleme getirilen Mazeret İzni kapsamında işçiye; evlenmesi durumunda yani evlilik izni olarak, evlat edinmesi ve eşinin, kardeşinin, çocuğunun veyahut ana ve babasının ölümü hallerinde 3 gün ücretli izin hakkını kullanabileceği belirtilmiştir.
İşçinin doğum yapması durumunda ise 5 gün ücretli izin hakkı tahsis edilecektir. İşçinin işverenden evlilik izni talep edebilmesi için nikah tarihi almış olması ve evlilik izni dilekçesini işverene sunması gerekmektedir.
Peki kişinin evlilik izni hakkını kullanabilmesi için hangi koşulları sağlaması gerekir?
- Kişinin kendisinin veya çocuğunun evleniyor olması,
- Evlilik izni almak isteyen kişinin, işverene bunu en az bir hafta öncesinden belirtmesi,
- Evlenme tarihi itibari ile veya akabinde kullanacağına karar verip bunu bildirmesi,
- Kanunda bu hususta belirlenmiş sürelere uyarak, (İşçiler açısından 3 gün, Devlet memurları açısından 7 gün)
- Bu şartları sağladığı halde işverenin işçiye evlilik iznini kullandırmaması durumunda işçi; iş mahkemesine dava yoluyla başvurabilir.
İşçilerin Yıllık Ücretsiz İzin Hakları ve İzin Süreleri Nelerdir?
İş Kanunu Madde 74 ve Analık İzni Veya Ücretsiz İzin Sonrası Yapılacak Kısmi Süreli Çalışmalar Hakkında Yönetmelik kapsamında değerlendirdiğimizde Kadın işçinin doğumdan önce sekiz ve doğumdan sonra sekiz hafta olmak üzere toplam on altı haftalık süre için çalıştırılmaması gerekir. Çoğul gebelik durumlarında doğumdan önce çalıştırılmayacak sekiz haftalık süreye iki hafta süre eklenir.
Ancak, sağlık durumunun uygun olduğunun doktor raporuyla belgelendirilmesiyle kadın işçi isterse doğumdan önceki üç haftaya kadar işyerinde çalışabilecektir. Bu durumda, kadın işçinin çalıştığı süreler doğum sonrası sürelere eklenir.
Kadın işçinin erken doğum yapması hâlinde ise doğumdan önce kullanamadığı çalıştırılmayacak süreler, doğum sonrası sürelere eklenerek kullandırılır. Doğum esnasında veya doğum sonrasında annenin ölümü hâlinde, doğum sonrası kullanılamayan süreler babaya kullandırılabilir.
3 yaşını doldurmamış çocuğu evlat edinen eşlerden birine veya evlat edinen işçiye, çocuğun aileye fiilen teslim edildiği tarihten itibaren sekiz hafta analık izni kullandırılır. Analık izninde belirtilen süreler, işçinin sağlık durumuna ve işin özelliğine göre doğumdan önce ve sonra gerekirse artırılabilecektir. Bahsedilen bu süreler doktor raporu ile belirtilir.
Daha fazla bilgi almak ve profesyonel destek için bizimle iletişim sayfamızdan iletişim kurabilirsiniz.
Emsal Yargı Kararları
Ankara Bölge İdare Mahkemesi 3. İdari Dava Dairesi, E. 2018/2670 K. 2019/344 T. 14.2.2019
Bölge İdare Mahkemesi Kararı – Gaziantep BİM, 3. İDD, E. 2017/137 K. 2017/198 T. 28.2.2017
Diyarbakır İli, X1 Devlet Hastanesinde Nöroloji Uzmanı olarak görev yapan davacının, doğum sonrası ücretli iznini kullandığı dönemde Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalında uzmanlık eğitimini tamamlayıp uzmanlık sınavında başarılı olduğundan dolayı,
ilk atamasının yapıldığı X1 Devlet Hastanesinde göreve başladığı tarihte doğum sonrası ücretli izin hakkının devam ettiğini belirterek analık izninin kaldığı yerden devam etmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin 11.06.2014 tarih ve 2943098/11131 sayılı işlemin iptali ile bu dönem için ücretsiz izin kullandığından dolayı yoksun kalınan parasal hakların yasal faiziyle birlikte tazmini,
analık izninin kullandırılmayan kısmının izin günü olarak kendisine iadesi ile 3.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesi istemiyle açılan davada;
X1 Devlet Hatanesi Nöroloji dalında göreve başlayan davacının buradaki görevine başlamadan önce kullanmakta olduğu analık izninin kalan kısmını kullanamayacağına yani söz konusu iznin bölünmeden kullanılması gerektiğine dair meri mevzuat içerisinde herhangi bir kural bulunmadığı görülmekte olup,
söz konusu iznin nitelik itibariyle kamu görevlilerine tanınan sosyal bir hak olduğu da gözetildiğinde davacının göreve başlamadan önce kullanmakta olduğu analık izninin kalan kısmını kullanmak amacıyla yapmış olduğu başvurusunun geniş yoruma tabi tutularak değerlendirilmesi gerektiği,
oysa, davalı idarece, konuya şekilci bir bakış açısıyla yaklaşılıp mevzuat hükümleri dar bir yoruma tabi tutularak “mazeret izinlerinin bölünemeyecek izin olduğu” gerekçesine dayanılarak reddedildiği,
bu durumda, ücretli doğum izninin (analık izni) kesintisiz olarak kullanılması gerektiğine ilişkin herhangi bir sınırlandırıcı hükmün mevcut olmaması ve davacının doğum sonrası ücretli iznine kaldığı yerden devam edeceğini belirtmesi de göz önüne alındığında,
davacının doğum mazereti nedeniyle doğum sonrası ücretli izninin geriye kalan süresini kullanma talebiyle yaptığı başvurusunun reddine ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı,
öte yandan, hukuka aykırılığı belirlenen işlemler nedeniyle ilgililerin uğradığı zararların tazmini, Anayasanın 125.
maddesi gereği olup, davacının dava konusu işlem nedeniyle yoksun kalacağı parasal hakların (analık izninden yararlandırılsaydı alacağı parasal haklar) yasal faiziyle birlikte tazmin edilmesi gerektiği,
davacının manevi tazminata hükmedilmesi yolundaki istemine gelince; davacının yeni doğum yapmış anne olması nedeniyle kendisine kanunen tanınan bir hakkı dava konusu işlem nedeniyle kullanamadığı dolayısıyla söz konusu dönemde psikolojik sıkıntı yaşadığının kabulü ve bu yüzden yaşadığı manevi zararın tazmini gerektiği kanaatine varıldığı,
öte yandan, davacı tarafça, analık izninin kullandırılmayan kısmının izin günü olarak kendisine iadesine yönelik talebinin idari işlem ve eylem niteliğinde bir istem olduğu dolayısıyla hükme bağlanmasının hukuken mümkün olmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptali,
işlem nedeniyle uğranılan parasal hakların ve 3000,00 TL manevi tazminat isteminin davalı idarece davacıya ödenmesi isteminin kabulü, analık izninin kullandırılmayan kısmının izin günü olarak kendisine iadesine yönelik talebinin incelenmeksizin reddi yönünde Diyarbakır 2. İdare Mahkemesi’nce verilen 25/03/2015 gün ve E:2014/910, K:2015/268 sayılı kararın; iptal ve parasal haklara yönelik kısmının onanmasına,
davacıya 3.000,00.-TL manevi tazminat ödenmesine yönelik kısmının ise; idarenin Devlet Personel Başkanlığının görüş yazısına dayanarak mazeret izinlerinin parça parça kullanılmasının mümkün bulunmadığı değerlendirmesi ile işlem tesis ederek davacının X1 Devlet Hastanesinde göreve başlaması nedeniyle kullanamadığı analık izninin kalan kısmını kullanma isteminin reddine karar vermiş olmasına karşın,
ücretli doğum izninin (analık izni) kesintisiz olarak kullanılması gerektiğine ilişkin herhangi bir sınırlandırıcı hükmün mevcut olmaması gerekçesiyle anılan işlemin mahkemece iptal edilmesi halinin, davacı açısından idareyi tazminatla yükümlü tutabilecek nitelikte hizmet kusuruna yol açmayacağı sonucuna varıldığı gibi manevi zararın oluştuğundan da söz edilmesine hukuki olanak görülmediği gerekçesiyle bozulmasına ve manevi tazminat isteminin reddine, ayrıca davacı lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 750,00.-TL avukatlık ücretine hükmeden Diyarbakır (kapatılan) Bölge İdare Mahkemesi’nin 11.04.2016 günlü, E:2016/151, K:2016/1062 sayılı kararının; davanın süresi içinde açılmadığı,
657 sayılı Kanun’un 104. ve 62.maddesi uyarınca mazeret izinlerinin parçalı bir şekilde kullanılmasına olanak bulunmadığı, davacının mazeret izninin bitiminden sonra göreve başlama olanağı bulunmakta iken bu yola başvurmadığı, bu nedenle zarara kendi kusuru ile sebep olduğu, ayrıca davacının avukat ile temsil edilmemesine rağmen kararda davacı lehine vekalet ücretine hükmedildiği ileri sürülerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.
SAVUNMANIN ÖZETİ: Savunma verilmemiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Gaziantep Bölge İdare Mahkemesi Üçüncü İdari Dava Dairesi’nce işin gereği görüşüldü:
Davalı idarenin süreaşımı itirazı yerinde görülmeyerek esasa geçildi.
6545 sayılı Türk Ceza Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 103. maddesinin b) bendi ile 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesi yürürlükten kaldırılmış ise de;
anılan Yasanın 27. maddesiyle 2577 sayılı Yasaya eklenen Geçici 8. maddenin 1. fıkrasındaki “Bu Kanunla idari yargıda kanun yollarına ilişkin getirilen hükümler, 2576 sayılı Kanunun, bu Kanunla değişik 3 üncü maddesine göre kurulan bölge idare mahkemelerinin tüm yurtta göreve başlayacakları tarihten sonra verilen kararlar hakkında uygulanır. Bu tarihten önce verilmiş kararlar hakkında, kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan kanun yollarına ilişkin hükümler uygulanır.” kuralı uyarınca kararın düzeltilmesi istemi incelendi.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 31. maddesi ile atıfta bulunduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 326. maddesinde, yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen tarafa yükletileceği hüküm altına alınmış, anılan Kanun’un 323. maddesinin 1. fıkrasının (ğ) bendinde ise, yargılama giderleri kapsamında vekâlet ücretinin de yer aldığı belirtilmiştir.
Olayda, kısmen iptal, kısmen kabul ve kısmen de incelenmeksizin retle sonuçlanan kararın itiraz aşamasında iptal ve parasal haklara ilişkin kısımlarının onanmasına, manevi tazminat isteminin kabulüne yönelik kısmının ise bozularak manevi tazminat isteminin reddine ilişkin kararda, vekil eliyle de temsil edilmemesine karşın davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmesinde hukuka uygunluk bulunmadığından, kararın bu kısmının düzeltilmesi gerekmektedir.
Bölge idare mahkemelerinin itiraz üzerine verdikleri kararlar hakkında kararın düzeltilmesi yoluna başvurulabilmesi,
ancak 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 54. maddesinde yazılı nedenlerin bulunmasına bağlıdır. İstemde bulunan davalı idare tarafından esasa ilişkin olarak öne sürülen düzeltme nedenleri ise sözü edilen maddede belirtilen nedenlerden hiçbirine uymadığından,
esas yönünden yasal dayanağı olmayan düzeltme isteminin reddine, davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi yönünden davalı idarenin kararın düzeltilmesi istemine ilişkin dilekçesinde ileri sürülen hususlar ise 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 54’üncü maddesinin 1’inci fıkrasının (c) bendi hükmüne uygun bulunduğundan,
vekalet ücretine yönelik kararın düzeltilmesi isteminin kabulü ile Diyarbakır (kapatılan) Bölge İdare Mahkemesi’nin 11.04.2016 günlü, E:2016/151, K:2016/1062 sayılı kararının “Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 750,00.-TL avukatlık ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine” ilişkin kısmının kaldırılmasına,
davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesine, posta giderinden ibaret 73,00-TL yargılama giderinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
karar düzeltme gideri için tahsil edilen paranın kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iade edilmesine, 28/02/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.