Kadrolu ve Engelli Memur Tayin Hakkı
Makale Başlıkları
Kadrolu Memur Tayin Hakkı
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 72. Maddesi ve devamında, kadrolu memurun tayin hakları detaylı olarak ele alınmıştır. Bu haklar, Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmelik ile daha da netleştirilmiştir.
Tayin Sebepleri
- Sağlık, Eş Durumu ve Öğrenim: Yönetmelikte sağlık, eş durumu, öğrenim ve can güvenliği nedeniyle tayin hususları belirtilmiştir.
Atama Yönetmeliği
Memurların tayinleri, kanunun belirlediği sınırlar ve 1 sıralı cetvel dahilinde gerçekleşir. Bu tayinlerde;
- Kadro imkanları,
- Ekonomik, sosyal, kültürel ve ulaşım şartları,
- İllerin benzerlik ve yakınlığına göre bölgesel gruplandırma,
gibi ilkelere göre hareket edilir.
Diğer Tayin Durumları
657 sayılı Kanunda ayrıca;
- Karşılıklı olarak yer değiştirme,
- Farklı bir kuruma nakil,
- Yabancı bir ülkede veya uluslararası bir kuruluşta görev alma,
- Eğitim amacıyla yurt dışına gönderilme,
gibi tayin durumları da düzenlenmiştir.
Özel Şartlar
- Aynı kurumda çalışan memurların karşılıklı olarak yer değiştirme talepleri, yetkili amirlerin onayına bağlıdır.
- Memurların farklı kurumlara nakilleri kazanılmış hak dereceleri esas alınarak yapılır.
- 657 sayılı Kanun, eş durumu, öğrenim, sağlık ve can güvenliği gibi özel mazeretleri kapsamamaktadır. Bu nedenle ilgili Yönetmeliğin incelenmesi önemlidir.
Atama Zamanları
Genelde her yılın Haziran – Eylül döneminde atamalar yapılır. Ancak bazı hizmetler için Mart ve Ekim ayları esas alınır. Sağlık Bakanlığı kadrolarında istihdam edilen personelin atamaları ise her yılın Ocak ve Haziran – Eylül dönemlerinde gerçekleştirilir.
Mazeret Tabanlı Tayin
Sağlık, aile birliği ve can güvenliği mazeretlerinin belgelendirilmesi önemlidir. Bu mazeretlere dayalı tayinlerde memurun hizmet bölgelerindeki zorunlu hizmet süresini tamamlaması beklenmez. Ancak mazeret devam ediyorsa, her yılın Ocak ayında belgelendirilmesi gerekir. Mazeret sona erdiğinde eksik kalan zorunlu hizmet süresi tamamlanmalıdır.
Tayin durumlarını detaylı bir şekilde inceleyecek olursak
Sağlık Mazeretine Bağlı Yer Değişikliği
Bir memurun sağlık nedenlerinden dolayı yer değişikliği talebinde bulunabilmesi için bazı şartlar bulunmaktadır. Bu şartlar şunlardır:
- Memurun kendisi, eşi, annesi, babası, bakmakla yükümlü olduğu çocukları veya yargı kararı ile vasi tayin edildiği kardeşi sağlık sorunlarına sahip olmalıdır.
- Bu kişilerin hastalıklarının memurun görev yaptığı yerde tedavi edilememesi veya mevcut görev yerinin bu kişilerin sağlık durumunu tehlikeye atması gerekmektedir.
- Memur, bu durumu eğitim ve araştırma hastanesi ya da üniversite hastanesinden alacağı sağlık kurulu raporu ile belgelemelidir.
Eğer memur bu şartları sağlarsa, aynı hizmet bölgesi içerisinde farklı bir hizmet alanına atanabilir. Eğer bu mümkün değilse, farklı bir hizmet bölgesinde, mazeretine uygun bir alanda görevlendirilme hakkına sahiptir.
Sağlık, kritik bir konu olduğundan, bu gibi durumlar için özel düzenlemelerin yapılması oldukça yerindedir
Eş Durumu Tayini ve Aile Birliği Mazereti
- Eş Durumu Tayini: Kamuda çalışanların, eşlerinin farklı bir bölgedeki görevleri sebebiyle, oraya atanma talebidir. Bu hak, eşlerin bir arada yaşamasını ve aile birliğini korumayı amaçlar. Örneğin, bir öğretmenin eşi başka bir şehirdeyse, o şehirde çalışmak için bu tayini isteyebilir.
- Aile Birliği Mazereti: Aile üyelerinin birlikte yaşamasını engelleyen durumları ifade eder. İş veya eğitim gibi nedenlerle ailenin farklı bölgelerde olması durumunda bu mazeret sunulabilir. Bu, kamuda çalışanların atanma talebinde bulunabileceği bir sebeptir.
Aile Birliği ve Anayasal Koruma
Aile birliği, Türk toplumunun temel taşıdır ve eşler arasındaki eşitlikle tanımlanır. Anayasa’nın 41. maddesine göre aile, devlet tarafından korunan bir müessese olup, özellikle annenin ve çocukların korunması adına gerekli tedbirlerin alınması gereklidir. Bu bağlamda, aile birliği mazeretiyle tayin, yönetmelikte de yer bulmuştur.
Aile Birliği Mazeretine Bağlı Yer Değişikliği
Aile birliği mazereti sebebiyle yer değişikliği isteyen memurlar için çeşitli sorular gündeme gelmektedir. Örneğin, eşlerin ikisinin de memur olması gerekip gerekmediği. Ancak yönetmelik, sadece bir eşin memur olma şartını aramamaktadır.
Burada önemli olan şart, son iki yılda en az 360 gün prim ödenmiş olmasıdır. Ancak bu tür tayin talepleri, adil ve dengeli atama ilkesi çerçevesinde değerlendirilmektedir.
Eş Durumu Tayini İçin Özel Şartlar
Eş durumu tayini başvuruları, belirli şartlara tabidir:
- Eşin kamuda görev yapması ve kurum içi yer değiştirmenin imkânsız olması halinde, eşin görev yaptığı yere,
- Eşlerin aynı kurumda çalışması durumunda, kurumun daha fazla hizmet ihtiyacı olan yere,
- Eşlerin farklı kurumda görev alması halinde, her iki kurumun öncelikli hizmet ihtiyaçlarını karşılayacak bir yerde koordinasyonla,
- Milletvekili, belediye başkanı, muhtar veya noter olan eşin bulunduğu yere tayin talep edilebilir.
- Bu tür bir başvuruda bulunanlar, evlilik durumunu kanıtlar nitelikte belge sunmalıdır.
Boşanma Durumu ve Eş Durumu Tayini
Eş durumu tayinleri, evlilik birliği esas alınarak yapılmaktadır. Ancak, evlilik birliğinin sona erdiği durumlarda özel bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu gibi hallerde, Aile Mahkemesi’nden koruma kararı alınarak tayin istenebilir ya da boşanma sebebiyle çalışılan kuruma başvuru yapılabilir.
Can Güvenliği Mazeretine Bağlı Yer Değişikliği
AY’nin 19. maddesinde kişi hürriyeti ve güvenliği korunmaktadır. Bu, yönetmelikte de yer değişikliği için mazeret olarak kabul edilmiştir.
Bir memur, can güvenliği tehlikesi sebebiyle başka bir yere atanma isteğinde bulunabilir. Ancak bu tehlikeyi adli ya da mülki idare makamlarından alınan bir belge ile kanıtlaması gerekmektedir.
Can güvenliği gerekçesiyle yer değişikliği talep eden memur, aynı bölgedeki farklı bir birime ya da gerektiğinde farklı bir bölgeye atanabilir.
Öğrenim Mazeretine Bağlı Yer Değişikliği
Günümüzde birçok devlet memuru, çalışma yaşamının yanı sıra eğitim hayatlarına da devam ediyor. Bu kişiler, gerek ikinci bir üniversite eğitimi almak, gerekse yüksek lisans veya doktora yapmak amacıyla eğitim hayatlarını sürdürmek istiyorlar. Bu nedenle, eğitimlerine devam etmeleri için coğrafi olarak daha uygun bir konumda bulunmaları gerekebiliyor. Yönetmelik, bu tür durumları da dikkate alarak öğrenim mazeretini bir tayin sebebi olarak kabul etmektedir.
Öğrenim mazeretine dayalı olarak yer değişikliği yapabilmek için:
- Memurun, lisans, yüksek lisans veya doktora seviyesinde resmi bir eğitim kurumuna kayıtlı olması gerekmektedir.
- Memurun, bu eğitimi sürdürebilmesi için tayin talebinde bulunduğu yere nakil olması gerekmekte ve bu durumu belgelendirebiliyor olması şarttır.
- Öğrenim gördüğü kurumun, memurun görev yaptığı yerde bir şubesinin veya eşdeğer bir programının bulunmaması gerekmektedir.
Memur, bu mazerete dayalı olarak talepte bulunursa, belirttiği mazeretine uygun olarak eğitim gördüğü kurumun bulunduğu yere tayin edilebilir. Ancak bu tayinin yapılabilmesi için kadro imkanının ve ihtiyacın bulunması gerekmektedir. Yine, tayin süreci boyunca adil ve dengeli atama ilkesi gözetilir.
Engelli Memur Tayin Hakkı
Engelli memur tayin hakkı, engelli kamu görevlilerinin yaşamlarını kolaylaştırmak ve işlerini daha verimli bir şekilde sürdürebilmeleri adına tanınan bir haktır. Bu hak, engelli memurların görev yaptıkları bölgelerden, sağlık veya benzeri nedenlerle başka bir bölgeye atanabilmelerini mümkün kılar.
Engelli bireyler, toplumun her kesiminde olduğu gibi kamu sektöründe de aktif olarak görev almalıdır. Devletin, engellilere yönelik politikaları, bu bireylerin sosyal hayata katılımını ve iş yaşamında eşit fırsatlardan yararlanmasını teşvik eder. Bu noktada, engelli memurların tayin haklarına dikkat çekmek istiyoruz.
Niçin Önemlidir?
Engelli bireyler için çoğu zaman fiziksel altyapının veya sosyal çevrenin uygun olmadığı yerlerde çalışmak zor olabilir. Bu nedenle, engelli memurların tayin hakları, bu bireylerin daha konforlu ve erişilebilir bir ortamda çalışabilmeleri için büyük önem taşır.
Kamu Sektöründe Eşit Hak ve Fırsat
Engelli memurların tayin hakları, sadece bir memuriyet hakkı değil, aynı zamanda sosyal adaletin ve eşitliğin bir parçasıdır. Kamu sektörü, engelli bireylerin toplumla bütünleşmeleri ve aktif bir yaşam sürdürmeleri için önemli bir platform sunar. Bu nedenle, engelli memurların tayin haklarının korunması, toplumsal eşitliğin ve adaletin sağlanmasında kritik bir rol oynar.
Özetle;
Engelli Memur Tayin Hakkı, engelli bireylerin iş yaşamında karşılaştıkları zorlukları asgariye indirmeyi amaçlar. Bu hak, engelli memurların hem profesyonel hem de kişisel yaşamlarında daha kaliteli bir deneyim elde etmelerini sağlar.
Kamu sektörü, toplumun her kesimini temsil eden bireylerin bir araya geldiği büyük bir çatıdır. Bu bireylerin, farklı etnik kökenlere, cinsiyetlere, yaş gruplarına, dinlere ve engellilik durumlarına sahip olmalarına rağmen! Eşit haklara ve fırsatlara sahip olmaları esastır.
Aile birliğinin korunması, kamu görevlileri için büyük önem taşımaktadır. Özellikle Milli Eğitim Bakanlığı ve diğer kurumlar arasında çalışan memurlar, eğitim bakanlığında belirlenen maddelerine göre, eş durumu tayini ve durumuna bağlı yer değişikliği hakkına sahiptir.
Bu, bakmakla yükümlü olduğu çocuklarının bulunduğu yerden dolayı da söz konusudur. Tayin talebinde bulunan memurlar için yer değiştirme suretiyle atama işlemleri, kısıtlayıcı hükümlere tabi olmaksızın kurumların kadro durumlarına göre gerçekleştirilmelidir. Bu, memurların kurumlar arasında daha özgürce hareket edebilmesini sağlar ve aile birliğini destekler.
Danıştay Kararı – 5. D., E. 2014/8395 K. 2016/134 T. 21.1.2016
İsteğin Özeti : Ankara 13. İdare Mahkemesince verilen 04/07/2014 günlü, E:2013/1801; K:2014/1159 sayılı kararın; dilekçede yazılı nedenlerle, temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
Cevabın Özeti : Cevap verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hâkimi : K1
Düşüncesi : İdare Mahkemesi kararının gerekçesi değiştirilmek suretiyle onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesince işin gereği düşünüldü:
Dava; tıpta uzmanlık eğitimini tamamlayan davacı tarafından, 54. Dönem Devlet Hizmet Yükümlülüğü kurasında eş durumu nedeniyle Ankara iline atanma talebinin reddine dair 06/12/2013 günlü işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
Ankara 13. İdare Mahkemesince verilen kararla; Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına Dair Yönetmelik uyarınca, davacının eşinin görev yaptığı Kurumun,
- başka yerde kadrosunun olmaması nedeniyle:
- üst kadro ve unvanda çalışıp çalışmadığına bakılmaksızın
- aile birimini muhafaza etmek bakımından ilgili Kurumla gerekli koordinasyon sağlanmak suretiyle davacının eş durumu mazereti nedeniyle atanma talebinin değerlendirilmesi gerekirken
davacının eşinden daha üst kadro ve unvanda görev yaptığından bahisle talebinin reddedilmesine yönelik davaya konu işlemde hukuk uyarlık görülmediği gerekçesiyle işlem iptal edilmiştir.
Davalı İdare, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğunu ileri sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
26/03/2013 günlü, 28599 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Sağlık Bakanlığı Atama ve Nakil Yönetmeliğinin 20. maddesinde,
“(1) Personelin eş durumu nedeniyle yer değişikliği talebinde bulunabilmesi için; eşinin, 217 sayılı Devlet Personel Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname kapsamına giren bir kurum veya kuruluşta memur statüsünde çalıştığını belgelemesi gereklidir …
(4) Eşlerden biri bir başka kurumda çalışıyor ise; varsa o kurumla yapılan protokol hükümleri dönem beklenilmeden uygulanır. Ancak, başka kurumda çalışan eşin, Bakanlık veya bağlı kuruluşunun personelinden Genel Yönetmelik hükümleri çerçevesinde unvan, kadro ve görev bakımından üst olması veya zorunlu yer değiştirmeye tabi personel olması hâlinde eş durumu ataması değerlendirilerek yapılır.
Teşkilatın bulunmaması veya bir başka yerde istihdamı mümkün olmayan hallerde, ilgili Kurumla koordinasyon sağlanarak eş durumu atama talebi değerlendirilir. Bu hâllerde atama yapılamıyor ise 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 72 nci maddesi hükümleri uygulanır.” hükmüne yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; uzmanlık eğitimini tamamlayan davacının, eşinin X1 Üniversitesi’nde uzman olarak görev yaptığından bahisle, eş durumu mazereti dikkate alınarak Devlet hizmeti yükümlülüğü kapsamında Ankara iline atanması istemiyle yaptığı başvurunun, davacının kadro ve unvan olarak eşinden daha kıdemli olduğu gerekçesiyle reddedildiği anlaşılmaktadır.
Davacı, eşinin 217 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ye göre belirlenen Üniversitede memur olarak çalıştığını ve bu Kurumun sadece bulunduğu şehirde olduğunu, başka bir şehirde şubesi ya da birimi olmadığını belirtmiştir.
Bu nedenle, eşinin bu şartlarda çalışıyor olması sebebiyle Ankara’ya tayin edilmesi gerektiğini savunmuştur. Ancak, davalı idare, davacının eşiyle aynı kurumda çalışıyor olmasına rağmen daha üst bir unvanda olduğunu belirterek tayin talebini reddetmiştir.
Mahkeme ise, davacının eşiyle ilgili bu özel durumu dikkate alarak verdiği kararda, davalı idarenin bu tayin talebini reddetmesinin hukuka uygun olmadığına hükmetmiştir.
Açıklanan nedenlerle, davalı İdarenin temyiz isteminin reddiyle, Ankara 13. İdare Mahkemesince verilen ve hüküm fıkrası itibarıyla hukuka uygun bulunan 04/07/2014 günlü, E:2013/1801; K:2014/1159 sayılı kararın yukarıda belirtilen gerekçeyle onanmasına; temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı üzerinde bırakılmasına, 21/01/2016 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY :
Üniversitede görev yapan uzmanlar, kadro karşılığı sözleşmeli çalıştıklarından “memur” sayılmamaktadırlar. Davacının eşi, bu nedenle memur sayılamayacağından; davacı, eş durumu özrü yönünden Sağlık Bakanlığı Atama ve Nakil Yönetmeliğinin 20. maddesi kapsamında olmayıp 21. maddesi kapsamındadır. Bu maddeye göre ise, stratejik personel olması nedeniyle eş durumu özüründen yararlanması mümkün bulunmamaktadır.
Buna göre, davacının isteği yasal dayanaktan yoksun olup dava konusu işlemde hukuka aykırılık yoktur.
Kararın bozulması gerektiği görüşüyle onama kararına karşıyız.