Memur Tayin Hakkı
Makale Başlıkları
Memur Tayin Hakkı
Memur tayin hakkı, Türkiye Cumhuriyeti devlet memurlarının, kamu hizmetlerinin gereklilikleri ve kişisel ihtiyaçları doğrultusunda, görev yerlerinin değiştirilmesi sürecini ifade eder. Bu hakkın temel amacı, memurların yaşam kalitesini ve iş verimliliğini artırmak, aynı zamanda kamu hizmetlerinin etkin ve verimli bir şekilde yürütülmesini sağlamaktır.
Tayin süreci, ilgili mevzuat ve yasal düzenlemeler çerçevesinde yürütülür, memurların mesleki kariyer yollarını, ailevi durumlarını ve özel ihtiyaçlarını dikkate alarak gerçekleştirilir. Bu süreç, hem memurun kendi talebi üzerine hem de kamu hizmetlerinin gerektirdiği durumlarda, ilgili kurumların inisiyatifiyle gerçekleşebilir.
Memur tayin hakkı, kariyer planlaması, aile birliği, sağlık durumu ve benzeri pek çok faktör göz önünde bulundurularak uygulanır, böylece memurların iş ve özel yaşam dengesini korumasına yardımcı olur.
Memur tayin hakkı, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunun 72. Madde ve devamında düzenlenmiş, Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmelik ile de bu kanunun işleyişini, yürürlülüğünü sağlamak esas alınmıştır. Memur Tayin Hakkı, Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmelikte sağlık, eş durumu, öğrenim ve can güvenliği nedeniyle tayin hususlarına değinilmiştir.
Memurların tayinleri kanunun çizdiği sınırlara göre ve bahsi geçen yönetmelik ile düzenlenen 1 sıralı cetvel ile gerçekleşmektedir. Bu tayinler, yer değiştirme suretiyle atamalarda kadro imkanı veya imkansızlığını göz önünde bulundurmak, ekonomik, sosyal, kültürel ve ulaşım şartları yönünden benzerlik ve yakınlık gösteren iller gruplandırılmak suretiyle oluşturulan bölgeler arasından seçmek, bölgeler arasında adil ve dengeli dağılmasını sağlamak gibi bazı temel ilkelere dayalıdır.
Yer değiştirme suretiyle atanma haricinde karşılıklı olarak yer değiştirme, memurların bir kurumdan diğerine nakli, yabancı bir memlekette veya uluslararası bir kuruluşta hizmet alma, bilgilerini arttırmak üzere dış memlekete gönderilme gibi tayin durumları da 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda düzenlenmiştir. Bunların da belli başlı şartları bulunmaktadır;
- Aynı kurumda olup kurumun başka yerlerinde bulunan aynı sınıftaki memurlarının karşılıklı olarak yer değiştirmesi atamaya yetkili amirlerin uygun bulmasına bağlıdır.
- Memurların bir kurumdan diğerine nakli kazanılmış hak derecelerine göre sağlanmaktadır. Eğer bir memurun kazanılmış hak derecelerinin altındaki derecede bir yere atanması söz konusu ise atanacakları kadro derecesi ile kazanılmış hak dereceleri arasındaki farkın üç dereceden çok olmaması ve memurun isteği şarttır. DMK m.68 deki süre kaydına uyulmasına gerek kalmadan eski derecelerine tekrar atanmaları mümkündür.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunundaki düzenlemeler genel itibariyle bu şekilde olup görüldüğü üzere memurun eş durumu, öğrenim, sağlık ve can güvenliği hususlarında bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu sebeple Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmeliği incelememiz yerinde olacaktır.
Yer değiştirme sureti ile atanmalar her yılın Haziran – Eylül döneminde yapılır. Ancak, iş mevsimi bu dönemi kapsayan hizmetler için Mart ve Ekim ayları esas alınır. Aynı şekilde Sağlık Bakanlığı kadrolarında istihdam edilen sağlık hizmetleri ve yardımcı sağlık hizmetleri sınıfındaki personelin yer değiştirme suretiyle atanmaları her yılın Ocak ayı ile Haziran-Eylül döneminde yapılmaktadır.
Hizmet gereği veya yer değiştirme suretiyle olmayıp memurun isteği üzerine yer değişikliği (tayin) de belli şartları sağlamak koşuluyla mümkündür. Bunlardan en önemlisi sağlık, aile birliği ve can güvenliği mazeretlerinin belgelendirilmesidir.
Keza bu şart sağlanırsa memurun hizmet bölgelerindeki zorunlu çalışma süresini tamamlaması beklenmez. Ancak sağlık ve aile birliği mazeretlerine dayalı olarak yer değiştirmeye tabi tutulan memur, mazeretinin devam ettiğini her yıl Ocak ayında alacağı belgeyle belgelendirmek zorundadır. Süreç bu şekilde işlemektedir.
Memur, mazeretinin sona ermesi durumunda zorunlu hizmet süresinin eksik kalan kısmını tamamlamakla yükümlü olur. Bir diğer önemli husus ise yukarıda bahsi geçen atama döneminin sağlık ve can güvenliği mazeretlerine dayalı olarak yapılan yer değiştirme suretiyle atamalarda geçerli olmamasıdır.
Tayin durumlarını detaylı bir şekilde inceleyecek olursak ;
Sağlık Mazeretine Bağlı Yer Değişikliği
Sağlık nedeniyle tayin mazerete bağlı olduğundan memurun sağlık mazeretine dayanarak yer değiştirme talebinde bulunabilmesi için; kendisi, eşi, annesi, babası, bakmakla yükümlü olduğu çocukları ve yargı kararı ile vasi tayin edildiği kardeşinin hastalığının görev yaptığı yerde tedavisinin mümkün olmadığı veya mevcut görev yerinin söz konusu kişilerin sağlık durumunu tehlikeye düşüreceğini eğitim ve araştırma hastanesi veya üniversite hastanesinden alınacak sağlık kurulu raporu ile belgelendirmesi gerekir. Ve ayrıca sağlık mazeretine dayalı olarak yapılacak yer değişikliğinde memur aynı hizmet bölgesi içinde başka bir hizmet alanına, bu şekilde mazeretin karşılanamaması halinde ise başka bir hizmet bölgesinde kurumca ihtiyaç duyulan ve mazeretinin karşılanabileceği bir hizmet alanına atanabilir.
Sağlık konusu hassas ve önemli bir konu olduğundan bu konuda düzenlemeye yer verilmesi yerinde olmuştur.
Aile Birliği Mazeretine Bağlı Yer Değişikliği
Aile birliği mazereti dediğimizde eş durumu tayininden ve bahsedildiğini anlamamız yerinde olacaktır. Aile kavramı önemli ve anayasa tarafından da korunan bir müessesedir. AY m. 41 de bahsedildiği üzere, Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır.
Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilatı kurar. Buna paralel olarak yönetmelikte de düzenleme mevcuttur.
Esas olan aile birliğinin korunmasıdır. Tabi bu birliği korumak da düzenlemelere uygun şekilde yapılmalıdır. Bir memur aile birliği mazeretine bağlı olarak yer değişikliği yapmak istiyorsa nelere dikkat etmeli şimdi bunlara bakalım. Öncelikle en çok sorulan sorulardan biri eşlerin ikisinin de memur olması şartı aranır mı olmakta. Böyle bir şart aranmamaktadır.
Bu durumdaki kişilerin son iki yılda en az 360 gün prim yatırmış olması yeterli olacaktır. Ancak tabiî ki idari makamların bunu denetleme ve kısıtlama yetkisi olacaktır çünkü bahsettiğimiz gibi yer değiştirme üzerine atamalarda adil ve dengeli bir ilke benimsenmektedir. Tayin edilecek yerde kadro veya ihtiyaç olmaması gibi bir durumla karşılaşılırsa talebin reddedilmesi olasıdır.
Kamu personeli olan eşinin, kurum içi yer değiştirme suretiyle atanma imkânının olmaması veya mevzuatı uyarınca eşin zorunlu yer değiştirmeye tabi tutulan bir görevde bulunması durumunda bu kapsamdaki eşin bulunduğu yere, Eşlerin her ikisinin de aynı kurumda çalışıyor olması halinde, kurumun daha fazla hizmet ihtiyacı duyduğu yere, Eşlerin farklı kurumda çalışıyor olması halinde kurumlar arasında gerekli koordinasyon sağlanmak suretiyle her iki kurumun da öncelikli hizmet ihtiyacının bulunduğu yere, Milletvekili, belediye başkanı, muhtar veya noter olan eşlerinin bulunduğu yere tayin istenebilmektedir.
Bu şartlarla birlikte yer değiştirme başvurusunda bulunan kişi evlilik durumunu da kanıtlayan belge sunmak zorundadır.
Yönetmelikte eş durumu tayini baz alınmış olup evlilik birliğinin sona ermesi (boşanma) hususunda özel bir düzenleme bulunmamaktadır. Ancak böyle bir durumla karşı karşıya kalındığında Aile Mahkemesinden koruma kararı talep edilip tayin istenebilir veya çalışılan kuruma boşanma mazeretiyle başvuru yapılabilir.
Can Güvenliği Mazeretine Bağlı Yer Değişikliği
AY m.19 da kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı koruma altına alınmıştır. Yönetmelikte de yer değişikliği için geçerli bir mazeret olarak görülmüştür. Memurun, can güvenliği mazeretine dayanarak yer değiştirme talebinde bulunabilmesi için;
kendisinin, eşinin veya bakmakla yükümlü olduğu çocuklarından birinin bulunduğu yerde kalmasının can güvenliğini tehdit altında bırakacağının adli veya mülki idare makamlarından alınacak belgeyle belgelendirmesi gerekir.
Can güvenliği mazeretine dayalı olarak yapılacak yer değişikliğinde memur; aynı hizmet bölgesi içindeki başka bir hizmet alanına, görev yaptığı hizmet bölgesinde ihtiyaç bulunmaması halinde ise diğer hizmet bölgelerine atanabilir.
Öğrenim Mazeretine Bağlı Yer Değişikliği
Günümüzde görüyoruz ki birçok devlet memuru çalışmanın yanı sıra öğrenim hayatlarına da devam ediyor. Bu kişilerin gerek ikinci üniversite okumak gerek doktora yapmak, yüksek lisans yapmak gibi hedefleri bulunmakta ve bu sebeple öğrenim gördükleri illere, ilçelere gitmek istemektedirler.
Memur tayin hakkı, devlet memurlarının mevcut görev yerlerinden farklı bir yere atanma sürecidir. Bu hak, memurların iş ve özel hayat dengelerini korumalarına, ailevi veya sağlık gibi nedenlerle daha uygun bir lokasyona geçmelerine olanak tanır. Aynı zamanda devletin, personelini etkili bir şekilde yönetmesine ve hizmetlerin dengeli bir şekilde sunulmasını sağlamasına yardımcı olur.
Bu yaygınlaşan duruma istinaden yapılan düzenlemeler mevcut olsa da Devlet Memurları Yer Değiştirme Suretiyle Atamalarına İlişkin Yönetmelikte ayrı bir başlık bulunmamaktadır. Ancak bazı kamu kurumlarının kendi çıkarmış oldukları yönetmelikler mevcuttur. Örneğin Sağlık bakanlığı, öğrenim mazeretini tayin sebebi olarak belirten personellerine öğrenim mazeret hakkı verebilmektedir.
Sağlık ile ilgili bir alanda en az dört yıllık örgün öğrenim gördüğünü belgelendirmesi hâlinde, öğrenim süresi ile sınırlı olmak kaydıyla, öğrenim gördüğü yere, bir defaya mahsus olmak üzere atanabilir.’’ şeklinde bir düzenlemeye gidilmiştir.
Daha fazla bilgi almak için bize iletişim sayfamızdan ulaşabilirsiniz.
Emsal Yargı Kararları
Danıştay 5. İdari Dava Dairesi, E. 2014/8395 K. 2016/134 T. 21.1.2016
Dava; tıpta uzmanlık eğitimini tamamlayan davacı tarafından, 54. Dönem Devlet Hizmet Yükümlülüğü kurasında eş durumu nedeniyle Ankara iline atanma talebinin reddine dair 06/12/2013 günlü işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
Ankara 13. İdare Mahkemesince verilen kararla; Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına Dair Yönetmelik uyarınca, davacının eşinin görev yaptığı Kurumun, başka yerde kadrosunun olmaması nedeniyle, üst kadro ve unvanda çalışıp çalışmadığına bakılmaksızın, aile birimini muhafaza etmek bakımından ilgili Kurumla gerekli koordinasyon sağlanmak suretiyle davacının eş durumu mazereti nedeniyle atanma talebinin değerlendirilmesi gerekirken, davacının eşinden daha üst kadro ve unvanda görev yaptığından bahisle talebinin reddedilmesine yönelik davaya konu işlemde hukuk uyarlık görülmediği gerekçesiyle işlem iptal edilmiştir.
Davalı İdare, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğunu ileri sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
26/03/2013 günlü, 28599 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Sağlık Bakanlığı Atama ve Nakil Yönetmeliğinin 20. maddesinde, “(1) Personelin eş durumu nedeniyle yer değişikliği talebinde bulunabilmesi için;
eşinin, 217 sayılı Devlet Personel Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname kapsamına giren bir kurum veya kuruluşta memur statüsünde çalıştığını belgelemesi gereklidir
(4) Eşlerden biri bir başka kurumda çalışıyor ise; varsa o kurumla yapılan protokol hükümleri dönem beklenilmeden uygulanır. Ancak, başka kurumda çalışan eşin, Bakanlık veya bağlı kuruluşunun personelinden Genel Yönetmelik hükümleri çerçevesinde unvan, kadro ve görev bakımından üst olması veya zorunlu yer değiştirmeye tabi personel olması hâlinde eş durumu ataması değerlendirilerek yapılır. Teşkilatın bulunmaması veya bir başka yerde istihdamı mümkün olmayan hallerde, ilgili Kurumla koordinasyon sağlanarak eş durumu atama talebi değerlendirilir. Bu hâllerde atama yapılamıyor ise 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 72 nci maddesi hükümleri uygulanır.” hükmüne yer verilmiştir.
Memur tayin hakkı, devlet memurlarının görev yerlerinin değiştirilmesi sürecini ifade eder. Bu süreç, çeşitli nedenlerle gerçekleşebilir ve memurun kariyer yolculuğunda önemli bir etken olabilir.
Dosyanın incelenmesinden; uzmanlık eğitimini tamamlayan davacının, eşinin X1 Üniversitesi’nde uzman olarak görev yaptığından bahisle, eş durumu mazereti dikkate alınarak Devlet hizmeti yükümlülüğü kapsamında Ankara iline atanması istemiyle yaptığı başvurunun, davacının kadro ve unvan olarak eşinden daha kıdemli olduğu gerekçesiyle reddedildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, davacının, 217 sayılı Kanun Hükmünde Kararname Kapsamında bulunan Üniversitede memur kadrosunda çalışan eşinin başka yerde istihdamı mümkün olmadığı gibi, çalıştığı Kurumun başka bir yerde teşkilatı da bulunmadığından,
eş durumu mazereti gözetilerek Devlet hizmeti yükümlülüğü kapsamında Ankara iline atanması istemiyle yaptığı başvuru üzerine, davalı idare tarafından, eşinin çalıştığı Kurumla koordinasyon sağlayarak talebinin değerlendirmesi ve sonucuna göre işlem tesis edilmesi gerekmekte iken, eşi kendisinden unvan ve görev bakımından üstte olmadığı gerekçesiyle başvurunun reddedilmesine ilişkin işlemde hukuka uyarlık, işlemin iptali yolundaki Mahkeme kararında ise sonucu itibarıyla hukuki isabetsizlik görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davalı İdarenin temyiz isteminin reddiyle, Ankara 13. İdare Mahkemesince verilen ve hüküm fıkrası itibarıyla hukuka uygun bulunan 04/07/2014 günlü, E:2013/1801; K:2014/1159 sayılı kararın yukarıda belirtilen gerekçeyle onanmasına; temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı üzerinde bırakılmasına, 21/01/2016 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY:
Üniversitede görev yapan uzmanlar, kadro karşılığı sözleşmeli çalıştıklarından “memur” sayılmamaktadırlar. Davacının eşi, bu nedenle memur sayılamayacağından; davacı, eş durumu özrü yönünden Sağlık Bakanlığı Atama ve Nakil Yönetmeliğinin 20. maddesi kapsamında olmayıp 21. maddesi kapsamındadır. Bu maddeye göre ise, stratejik personel olması nedeniyle eş durumu özüründen yararlanması mümkün bulunmamaktadır.
Buna göre, davacının isteği yasal dayanaktan yoksun olup dava konusu işlemde hukuka aykırılık yoktur.
Kararın bozulması gerektiği görüşüyle onama kararına karşıyız.