Subay ve Astsubaylar İçin Güvenlik Soruşturması
Genel Olarak
Subaylar ve astsubaylar, 4045 sayılı Güvenlik Soruşturması Kanunun 1 kapsamında sayılan kurumların personelleri arasında yer almaktadır. Güvenlik soruşturması kişilerin askeri kamu kurumlarına girmesi için gereken şartlardandır. Subay veya astsubay olmak isteyen kişilerin, mesleğe başlayabilmeleri için güvenlik soruşturma sonuçları olumlu olmak zorundadır.
Anayasa Mahkemesinin Güvenlik Soruşturmasının İptali Kararı Sonrası Güncel Durum
Anayasa mahkemesi 24/7/2019 tarihli ve E.:2018/73; K.:2019/65 sayılı kararında, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunda bulunan güvenlik soruşturması şartını Anayasanın 20 maddesinde belirtilen, özel hayatın gizliliği hakkını ihlal ettiği gerekçesiyle iptal etmiştir. Fakat subay ve Astsubaylar 657 sayılı kanun kapsamında değerlendirilmemektedir. Subay ve astsubaylar için yapılan güvenlik soruşturması, 4045 sayılı Güvenlik Soruşturması Kanunu uyarınca yapılmaktadır.
Subay ve Astsubaylar İçin Güvenlik Soruşturması Nasıl Yapılır?
Subay ve astsubaylar için yapılacak güvenlik soruşturmasına dair talepler, Milli Savunma Bakanlığı tarafından Cumhurbaşkanlığına gönderilir. Cumhurbaşkanlığına iletilen talepler doğrultusunda güvenlik soruşturması, Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı ve Emniyet Müdürlükleri tarafından yapılır.
Başvuru sonrası doldurulan bilgiler, kişinin ikamet ettiği bölgedeki emniyet müdürlüğüne, Milli İstihbarat teşkilatı başkanlığına ve Milli Savunma Bakanlığına gönderilerek arşiv araştırması ve güvenlik soruşturması yapılır. Belirtilen 3 birim tarafından toplanan bilgiler İncelenmek üzere Değerlendirme komisyonuna gönderilir. Değerlendirme komisyonu verilen kararlar sonucu sorumlu hiyerarşik üst tarafından karar verilir.
Güvenlik Soruşturması Kapsamında Hangi Hususlara Bakılır?
Subay ve astsubaylara dair yapılan güvenlik soruşturması ve arşiv taraması, kişilerin güvenlik soruşturma formlarına doldurduğu bilgiler ışığında ikametgâh adresi ve fiilen ikamet ettiği bölge esas alınarak şu hususlar incelenir:
- a) Kişinin kolluk kuvvetlerinin veya istihbarat teşkilatının arşivlerinde bilgilerinin olup olmadığı, kişi hakkında adli sicil kaydı veya arama kararı olup olmadığı,
- b) Kişinin vermiş olduğu kimlik bilgileri doğrultusunda doğruluğunun kontrolü ve başka bir ülkeye ait geçmişte veya güncel olarak vatandaşlığının bulunup bulunmadığı;
- c) Kişinin herhangi bir terör örgütüyle bağlantısı bulunup bulunmadığı ve Atatürk Aleyhine İşlenen Kanuna veya Atatürk ilke ve inkılâplarına aykırı hareket edip etmediğine,
- d) Kişilerin, yabancı devlet mensupları ile ilişkilerin yakınlığı ve nedenleri,
e)Kişilerin şeref ve haysiyete yakışmayacak ve görevine yansıyacak şekilde ahlaka aykırı davranışlarının bulunup bulunmadığı.
Güvenlik soruşturması kamu görevine atandıktan sonra, ülkenin çıkarlarına karşı çalışılmasını ve görevin şeref ve haysiyetine yakışmayacak davranış ve tutumların oluşmaması için yapılmaktadır.
Güvenlik Soruşturması Ne Kadar Sürmektedir?
Güvenlik soruşturması için belirlenen yasal süre 60 iş günüdür. Arşiv araştırması için belirlenen yasal süre ise 30 iş günüdür. Eğer yasal süre aşılmış ise mağduriyet yaşamamak için güvenlik soruşturmasını yürüten kuruma dilekçe verilerek soruşturmanın sonuçlandırılması talep edilebilir.
Güvenlik Soruşturması Sonuçları Nasıl Öğrenilir?
Güvenlik soruşmasının sonucunun kişiler tarafından öğrenilebilmesi için herhangi bir yol öngörülmemiştir. Fakat güvenlik soruşturmasının hangi aşamada olduğunu öğrenebilmek için Başvurulan kurumun ilgili biriminden bilgi alınabilmektedir. Güvenlik soruşturması sonuçlarının neden olumsuz olduğu sadece dava yolu ile öğrenilebilmektedir. Güvenlik soruşturmasının sonucunun tebliğinden itibaren 60 gün içerisinde iptal davası açılabilmektedir.
Güvenlik Soruşturması Olumsuz Sonuçlanmasına Karşı Dava Yolu Nelerdir?
Güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlanmasından itibaren 60 gün içerisinde idare mahkemesinde yürütmenin durdurulması istemli iptal davası açılmalıdır.
Subay ve Astsubaylar Hakkında Güvenlik Soruşturmaları Sebebiyle Açılan Davalar
a- Subay adayı askeri öğrencinin güvenlik soruşturması nedeniyle ilişiğinin kesilmesine dair karar :
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı – … |
|
İSTEMİN KONUSU: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. |
|
Dava konusu istem: … Okulu’nda askeri öğrenci adayı olan davacı tarafından, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının olumsuz sonuçlanmasından bahisle ilişiğinin kesilmesine dair işleme yaptığı itirazın reddine ilişkin 17/04/2017 tarih ve 468-17 sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istenilmiştir. |
|
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacı hakkında, yaptırılan güvenlik soruşturmasında elde edilen bilgi ve belgelerin değerlendirilmesinden, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımların görev yapacağı kurumun nitelik, önem ve hassasiyeti ile bağdaşmayacak nitelikte olduğu ve bu haliyle söz konusu kurumda görev almasının olumlu bulunmadığı görüldüğünden … Okulu’ndan ilişiğinin kesilmesine yönelik dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. |
|
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir. |
|
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Savunması alınmadan işlem yapıldığı, adil yargılanma hakkının ihlal edildiği, paylaşımda bulunan kişi ile davacının aynı kişi olmadığı, isim benzerliği olduğu, yapılan işlemin mevzuata aykırı olduğu ileri sürülmektedir. |
|
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacının adaylık işlemlerinin güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının olumsuz olduğundan bahisle sonlandırıldığı, yapılan işlemin mevzuata uygun olduğu savunulmaktadır. |
|
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile usul ve yasaya aykırı olan Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir. |
|
… Okulu’nda askeri öğrenci adayı olan davacı tarafından, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının olumsuz sonuçlanmasından bahisle ilişiğinin kesilmesine dair işleme yaptığı itirazın reddine ilişkin 17/04/2017 tarih ve 468-17 sayılı işlemin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır. |
|
4045 sayılı Güvenlik Soruşturması, Bazı Nedenlerle Görevlerine Son Verilen Kamu Personeli İle Kamu Görevine Alınmayanların Haklarının Geri Verilmesine ve 1402 Numaralı Sıkıyönetim Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanunun 1. maddesinde; “Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması; kamu kurum ve kuruluşlarında, yetkili olmayan kişilerin bilgi sahibi olmaları halinde devlet güvenliğinin, ulusal varlığın ve bütünlüğün, iç ve dış menfaatlerin zarar görebileceği veya tehlikeye düşebileceği bilgi ve belgelerin bulunduğu gizlilik dereceli birimler ile askeri, emniyet ve istihbarat teşkilatlarında çalıştırılacak kamu personeli ve ceza infaz kurumları ve tutukevlerinde çalışacak personel hakkında yapılır… |
|
Devletin güvenliğini, ulusun varlığını ve bütünlüğünü iç ve dış menfaatlerinin zarar görebileceği veya tehlikeye düşebileceği bilgi ve belgeler ile gizlilik dereceli kamu personeli ile meslek gruplarının tespiti, birim ve kısımların tanımlarının yapılması, güvenlik soruşturmasının ve arşiv araştırmasının usul ve esasları ile bunu yapacak merciler ve üst kademe yöneticilerinin kimler olduğu Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulacak yönetmelik ile düzenlenir.” hükmü yer almıştır. |
|
Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Yönetmeliğinin dava konusu işlem tarihinde yürürlükte olan 9. maddesinde, ”Türk Silahlı Kuvvetlerinin kadro ve kuruluşlarında yer alacak personelin güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması, Türk Silahlı Kuvvetlerince bu Yönetmeliğe uygun olarak hazırlanacak yönerge uyarınca yapılır.” düzenlemesine; yine dava konusu işlem tarihinde yürürlükte olan 11. maddesinde ise, ”Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasında kişinin içinde bulunduğu ortam da dikkate alınarak: |
|
a) Kimlik kontrolü, kimlik kayıtlarının doğruluk derecesi, uyrukluğu, geçmişte yabancı bir devletin uyrukluğuna girip girmediği, |
|
b) Kolluk kuvvetleri tarafından halen aranıp aranmadığı, kolluk kuvvetlerinin ve istihbarat ünitelerinin arşivlerinde bilgiler bulunup bulunmadığı, adli sicil kaydının ve hakkında bir tahdidin olup olmadığı, |
|
c) Yıkıcı faaliyetlerde bulunup bulunmadığı ve 5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanuna ve Atatürk ilke ve inkılaplarına aykırı davranıp davranmadığı. |
|
d) Şeref ve haysiyetini ihlal edecek ve görevine yansıyacak şekilde kumara, uyuşturucuya, içkiye, paraya ve aşırı bir şekilde menfaatine düşkün olup olmadığı, ahlak ve adaba aykırı davranıp davranmadığı, |
|
e) Yabancılarla, özellikle hasım ve hasım olması muhtemel Devlet mensupları ve temsilcileriyle ilgili derecesinin iç yüzü ve nedeni, |
|
f) Sır saklama yeteneğinin olup olmadığı, araştırılır.” düzenlemesine, |
|
12. maddesinde, ”Bu Yönetmelik kapsamına giren bakanlıklar ile kamu kurum ve kuruluşlarınca yaptırılacak güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasında aşağıdaki yöntem izlenir: a) Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması formundaki sorular nüfus kayıtlarında yapılan tashih ve değişiklikler belirtilmek ve isimler açıkca yazılmak suretiyle cevaplandırılır ve nüfus cüzdanı örneği noksansız olarak doldurularak istek yazısı ekinde soruşturmayı yapan makama bildirilir. b) Hakkında güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapılması istenilen kişiler için kurum ve kuruluşunca Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünden sağlanan adli sicil kaydıyla ekteki formdan bir örneği kişinin nüfusa kayıtlı olduğu il valiliğine, bir örneği ikamet ettiği il valiliğine, bir örneği Emniyet Genel Müdürlüğüne, bir örneği de ilgisine göre Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığına gönderilir. Bir örneği de istekte bulunan kurum ve kuruluşun dosyasında saklanır. Türk Silahlı Kuvvetlerince yaptırılacak arşiv araştırmalarında forma adli sicil kaydının eklenmesi zorunlu değildir…” düzenlemesine yer verilmiştir. |
|
Öte yandan, Fakülte ve Yüksek Okullar Askerî Öğrenci Komutanlıkları ve Öğrencileri ile Fakülte ve Yüksek Okullardan Yetişen Subaylara Ait Yönetmeliğin 25. maddesinde “En az 4 yıl süreli fakülte ve yüksek okulları kendi nam ve hesabına bitirenler ile bu öğrenimlerini müteakip lisansüstü öğrenim yapmış olanlardan muvazzaf subay olmak için müracaat edenler hakkında aşağıdaki nitelikler aranır. |
|
a. Sosyal durum, ahlâk ve karekterle ilgili şartlar :… (4) (Değişik: RG-11/09/1986-19218) Yapılacak güvenlik soruşturmasından olumlu sonuç almak, …” hükmüne yer verilmiştir. |
|
… Okulu’nda askeri öğrenci adayı olan davacı hakkında yaptırılan güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasında; yetkili kurumlardan gelen bilgi ve belgelerde davacının sosyal medyada yapmış olduğu iddia edilen paylaşımları nedeniyle … Bakanlığı Üst Değerlendirme Komisyonu tarafından güvenlik soruşturmasının olumsuz değerlendirildiği, bunun üzerine ise davacının askeri okuldan ilişiğinin kesildiği görülmektedir. |
|
Dosyadaki bilgi ve belgeler ile temyiz dilekçesine ekli evraktan; dava konusu işlemin sebebini oluşturan paylaşımların davacı tarafından yapılıp yapılmadığı husunda tereddüt bulunmakta olup, bu husun İdare Mahkemesince kuşkuya yer vermeyecek şekilde araştırılmadığı görüldüğünden, eksik incelemeye dayalı olarak verilen davanın reddi yolundaki karara karşı istinaf başvurusunu reddeden Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır. |
|
1. 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan temyiz isteminin kabulüne, |
|
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA, |
|
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 21/10/2020 tarihinde kesin olarak oybirliği ile karar verildi. |
|
b-Astsubay adayı askeri öğrencinin güvenlik soruşturması nedeniyle ilişiğinin kesilmesine dair karar:
T.C.
İzmir Bölge İdare Mahkemesi
5. İdare Dava Dairesi
Esas No.: 2020/598 Karar No.: 2020/571 Karar tarihi: 09.07.2020
İSTEMİN ÖZETİ :İzmir Hava Astsubay Meslek Yüksek Okulu’nda öğrenci olan davacının, Aday Değerlendirme Kurulu’nun 19/06/2019 günlü kararıyla güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlandırılması nedeniyle, adaylığına son verilerek ilişiğinin kesilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada; davacı hakkında yapılan arşiv araştırması ve güvenlik soruşturmasında; doğrudan kendisi hakkında olumsuz bir bilgi bulunmamakla beraber kardeşi hakkındaki bilgiler nedeniyle hakkında olumsuz değerlendirme yapılması sonucunda dava konusu işlem tesis edilerek davacının astsubay öğrenciliği sonlandırıldığı, her ne kadar dava konusu işlem tarihi itibarıyla davacının kardeşi hakkında verilmiş bir mahkumiyet kararı bulunmamakta ise de, dava dosyasında yer alan bilgi ve belgelerin incelenmesinden ilgilinin etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istediği, İstanbul İl Jandarma Komutanlığı’nda verdiği ifadesinde: 2009 yılında cemaat ile iltisaklı dershaneye gittiğini, 2010-2012 yılları arasından Samsun’da bulunan iki ayrı cemaat evine düzenli olarak katıldığı, cemaat tarafından kullanılan ankesörlü hatlar ile pek çok kez arandığını kabul etmiş, kimi zamanlar söz konusu aramalara cevap verip konuşmalar yaptığı, yine bu arama kayıtlarının ardışık nitelikli olduğu, davacının karşı karşıya kaldığı söz konusu idari işlemin milli güvenliğin sağlanması görevini yerine getirmeyi amaçlayan Türk Silahlı Kuvvetlerinde görev alacak personelde birtakım özel koşulların aranması nedeniyle tesis edilmiş olduğu, davacının öğrenci astsubay olduğu ve yukarıda hakkındaki güvenlik soruşturması bilgileri verilen kardeşinin de aynı şekilde astsubay olduğu dikkate alındığında, çekirdek aile bireylerinden olan erkek kardeşi hakkındaki tespitlerin, davacının kamu hizmetlerine girme hakkını etkileyecek biçimde değerlendirmeye alınmasının, ilgili kamu hizmetinin niteliği dikkate alındığında doğrudan hukuka aykırılık taşımadığı, nitekim Astsubay Meslek Yüksek Okulları Yönetmeliği’nin “Giriş Şartları” başlıklı
44. maddesinde bir astsubay adayının kardeşlerinin “…tutum ve davranışları ile yasa dışı, siyasî, yıkıcı, irticaî, bölücü ideolojik görüşleri benimsememiş, bu gibi faaliyetlerde bulunmamış veya bu gibi faaliyetlere karışmamış olması” açıkça mesleğe girişe engel olarak sayıldığı, bahsi geçen “faaliyetlere karışmış olma”nın tespitinde idareler tarafından elde edilen soruşturma bilgileri ile adli makamlarca toplanan delil ve belgelerin kıstas alınmasında bir sakınca bulunmadığı, bunun için işleme esas alınan tespitlerin somut ve adli makamlarca değerlendirilebilir nitelikte olması gerektiği, davacının tutum ve davranışları ile yasa dışı, siyasî, yıkıcı, irticaî, bölücü ideolojik görüşleri benimsediği ve en azından bu gibi faaliyetlere karışmış olduğunun belirtilen tespitlerden açıkça anlaşıldığından bahisle, kardeşi gerekçe gösterilen kamu görevinden ilişiğinin kesilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar veren İzmir 2. İdare Mahkemesi’nin 04/03/2020 gün ve E:2019/841, K:2020/283sayılı kararının; Anayasa’ya Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine, Uluslararası sözleşmelere ve diğer mevzuata aykırı olduğu, hakkında yapılan güvenlik soruşturmasında doğrudan davacı hakkında olumsuz bir bilgi bulunmadığı, dava konusu işlem ile masumiyet karinesi ve adil yargılanma ilkesinin ihlal edildiği, anılan işlemin hiçbir somut bilgi, belge ve gerekçe içermediği ve savunma hakkı tanınmadan tesis edildiği ileri sürülerek, istinaf yolu ile incelenerek kaldırılması istenilmektedir.
SAVUNMANIN ÖZETİ :Silahlı Kuvvetler İstihbarata Karşı Koyma, Koruyucu Güvenlik ve İşbirliği Yönergesi ile getirilen düzenlemelerle Türk Silahlı Kuvvetleri’nin üstlendiği görevin hassasiyeti nedeniyle, TSK kadrolarında görev yapacak personelin Türkiye Cumhuriyetinin temel niteliklerini benimsemiş ve TSK’ nın itibarına gölge düşürmeyecek nitelikte kişilerden seçilmesinin amaçlandığı, idari işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan Yasa hükümleri
esas alınarak tesis edildiği, askeri personelin seçiminde azami hassasiyet gösterilmesinin kamu yararı açısından zorunluluk teşkil ettiği, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu, istinaf isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren İzmir Bölge İdare Mahkemesi 5.İdari Dava Dairesi’nceişin gereği görüşüldü: Dava, İzmir Hava Astsubay Meslek Yüksek Okulu’nda öğrenci olan davacı tarafından, Aday
Değerlendirme Kurulu’nun 19/06/2019 günlü kararıyla güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlandırılması nedeniyle, adaylığına son verilerek ilişiğinin kesilmesine ilişkin işleminiptali istemiyle açılmıştır.
4752 sayılı Astsubay Meslek Yüksek Okulları Kanununun “Kaynak ve giriş şartları” başlıklı
29. maddesinde; “Astsubay meslek yüksek okullarının öğrenci kaynağı, lise ve dengi okul mezunlarıdır.
Yabancı ülke öğrencilerinin astsubay meslek yüksek okullarına kabul edilmeleri, yapılacak anlaşmalar veya Bakanlar Kurulu kararına göre yürütülür.
Astsubay meslek yüksek okullarına giriş koşulları, yabancı ülke öğrencilerinin seçimiyle ilgili esaslar ve kayıt kabul şartları ile ilgili hususlar yönetmelikle düzenlenir.” hükmüne, “Disiplin ve okuldan çıkarılma” başlıklı 31. maddesinde ise; “Astsubay meslek yüksek okullarına alınan her öğrenciye bir disiplin notu verilir. Disiplin notundan hangi cezalar için ne kadar not düşüleceği yürürlüğe konulacak yönetmelikte belirtilir.
Astsubay meslek yüksek okullarında öğrenim gören öğrenciler aşağıdaki hallerde okuldan çıkarılırlar:
…..
f) Giriş koşullarını taşımadıkları öğrenim sırasında anlaşılanlar veya öğrenim süresi içinde bu niteliklerini kaybedenler.” hükmüne yer verilmiştir.
16/10/2003 tarih ve 25261 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Astsubay Meslek Yüksek Okulları Yönetmeliği’nin “Giriş Şartları” başlıklı 44. maddesinde ise; “Astsubay meslek yüksek okullarına, ihtiyaç duyulması hâlinde aşağıdaki koşulları taşıyanlardan, yapılacak seçme sınavlarında başarılı olanlar alınır. Aşağıda belirtilen bu koşullar dışındaki diğer giriş koşulları, kuvvet özelliklerine göre her yıl Genelkurmay Başkanlığı, ilgili kuvvet komutanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı veya Sahil Güvenlik Komutanlığınca belirlenir ve yayımlanır.
…
- Kendisinin, annesinin, babasının, kardeşlerinin ve velisinin;
- Tutum ve davranışları ile yasa dışı, siyasî, yıkıcı, irticaî, bölücü ideolojik görüşleri benimsememiş, bu gibi faaliyetlerde bulunmamış veya bu gibi faaliyetlere karışmamış olması,
- Türk Silâhlı Kuvvetlerinin manevî şahsiyetine gölge düşürmemiş ve askerliğin şeref ve haysiyeti ile bağdaşmayacak fiil ve hareketlerde bulunmamış olması,
- Toplumca tasvip edilmeyen kazanç yollarında çalışmamış ve hâlen çalışmamakta olması,
- Devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlar ile basit ve nitelikli zimmet, irtikap, iftira, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, yalan yere tanıklık, yalan yere yemin, cürüm tasnii, ırza geçmek, sarkıntılık, kız, kadın veya erkek kaçırmak, fuhşiyata tahrik, gayri tabii mukarenet, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı veya şeref ve haysiyeti kırıcı suçlar ile istimal ve istihlak kaçakçılığı hariç olmak üzere kaçakçılık, resmi ihale ve alım ve satımlara fesat karıştırma, devlet sırlarını açığa vurma suçlarından birinden mahkûmiyetinin bulunmaması,
- Yapılacak arşiv araştırması ve resmî güvenlik soruşturması sonucunda şüpheli ya da sakıncalı hâllerinin bulunmaması,” düzenlenmesi yer almıştır.
26/10/1994 tarih ve 4045 sayılı Kanunun 1. maddesinde; güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının hangi amaçla, ne şekilde ve kimler hakkında yapılması gerekliliğinin ifade edilmesinden sonra, bu Kanun dayanak alınarak hazırlanan 12/4/2000 tarih ve 24018 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Yönetmeliği’nin 1. maddesinde; Yönetmeliğin amacının açıklandığı, 2. maddesinde yönetmeliğin kapsadığı personelin belirlendiği, 4. maddesinin (f ve g) bentlerinde; arşiv araştırması ile güvenlik soruşturmasının araştırma ve soruşturmaya konu kişi hakkında yapılacağının ifade edildiği, (k) bendinde; 9. maddesinde; “Türk Silahlı Kuvvetlerinin kadro ve kuruluşlarında yer alacak personelin güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması, Türk Silahlı Kuvvetlerince bu Yönetmeliğe uygun olarak hazırlanacak yönerge uyarınca yapılacağının belirtildiği görülmekte olup, 2011 tarih ve 114-1(C) sayılı Genel Kurmay Başkanlığınca çıkarılan Silahlı Kuvvetler İstihbarata Karşı Koyma, Koruyucu Güvenlik ve İşbirliği Yönergesinin Üçüncü Bölüm Birinci Kısımda yer alan 1. maddesinin (a) fıkrasında, “Her türlü güvenlik önleminin ana unsuru insandır. Türk Silahlı Kuvvetlerine ait maddî/manevî değeri olan ve hassasiyetle muhafaza edilmesi gereken her çeşit bilgi, belge, doküman veya tesis, insanın fiziki veya fikri kontrolündedir. Bu nedenle TSK bünyesindeki personelin hassas ölçülerle değerlendirilmesi başlı başına önemli bir güvenliktir.” düzenlemesine; “Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırmasının Genel İlkeleri” başlıklı 2. maddesinin (b) bendinde, “Arşiv Araştırması: Kişinin kolluk kuvvetleri tarafından halen aranıp aranmadığının, kolluk kuvvetleri ve istihbarat ünitelerinde ilişiği ile adlî sicil kaydının ve hakkında herhangi bir tahdit olup olmadığının mevcut kayıtlardan saptanmasıdır. Arşiv araştırması olumlu olarak sonuçlanan personelin nüfuz edeceği gizlilik derecesine, personelin tavır ve davranışları da göz önünde bulundurularak ilgili amir tarafından karar verilir.” düzenlemesine; (c) bendinde, “Güvenlik Soruşturması: Kişinin kolluk kuvvetleri tarafından halen aranıp aranmadığının, kolluk kuvvetleri ve istihbarat ünitelerinde ilişiği ile adlî sicil kaydının ve hakkında herhangi bir tahdit olup olmadığının, yıkıcı ve bölücü faaliyetlerde bulunup bulunmadığının, ahlakî durumunun, yabancılar ile ilgisinin ve sır saklama yeteneğinin mevcut kayıtlardan ve yerinden araştırılmak suretiyle saptanması ve değerlendirilmesidir. Güvenlik soruşturması olumlu olarak sonuçlanan personelin nüfuz edeceği gizlilik derecesine, personelin tavır ve davranışları da göz önünde bulundurularak ilgili amir tarafından karar verilir.” düzenlemesine; 12. maddesinin “Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Olumsuz Sonuçlanan Personel Hakkında Yapılacak İşlemler” başlıklı (b) bendinde, “(1) Yeni işe alınacak personel hakkında yapılan güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının tamamlanmasını müteakip, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının olumsuz kabul edileceği hallerden birine veya birkaçına sahip olduğu anlaşılan personel işe alınmaz. Herhangi bir nedenle işe alınmış ise gizlilik dereceli yerden uzaklaştırılarak hakkında idarî işlem yapılır veya gerekiyorsa yasal işlem yapılmak üzere, durumu adlî makamlara bildirilir.” düzenlemesine; “Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırmasının Olumsuz Kabul Edileceği Haller” başlıklı 13. maddesinde, “Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması sonuçları, soruşturma konusu şahsın içinde bulunduğu ortam da dikkate alınarak değerlendirilir. Bu değerlendirme, Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesine alınacak şahıslar hakkında karar verirken, idarenin takdir hakkının en uygun adaydan yana kullanılmasını sağlamaya yöneliktir. Bu kapsamda;
a. Cumhuriyetin, Anayasada belirtilen temel niteliklerini, değiştirmeye yönelik faaliyette bulunanların, devletin egemenlik alâmetlerini, Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini aşağılayanların,
…..
ı. Ayrıca haklarında MİT Müsteşarlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, mahallî kolluk kuvvetleri veya yetkili amirlerinden herhangi biri tarafından;
- Yıkıcı faaliyetlerde bulunduğu veya haklarında Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının temel ilkelerine bağlı olmadığını gösteren emare bulunduğu,
- Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmaya, Türk Devletinin ve Cumhuriyetin varlığını tehlikeye düşürmeye, temel hak ve hürriyetleri yok etmeye yönelik faaliyet yürüttüğü,
- Devletin bir kişi veya zümre tarafından yönetilmesini, sosyal bir sınıfın diğer sosyal sınıflar üzerinde üstünlük kurmasını sağlamaya yönelik faaliyet yürüttüğü,
- Dil, din, ırk ve mezhep ayrımı yaratarak bu kavram ve görüşlere dayanan bir devlet düzeni kurmaya çalıştığı, bu tür faaliyetlerde bulunan yerli veya yabancı dernek, grup, kulüp, teşkilat ve benzeri teşekküllerden herhangi birine üye olduğu veya bunlarla sıkı işbirliği içinde bulunduğu, bunları desteklediği veya sempatizanı olduğu,
. hususlarında bilgi verilenlerin güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması olumsuz kabul
edilir ” düzenlemesine yer verilmiştir.
Milli güvenliğin sağlanması görevini yerine getiren Türk Silahlı Kuvvetlerinde görev alacak personelde bazı özel koşulların aranması, askeri hizmetin güvenliğe yönelik bir hizmet olması nedeniyle gereklidir. Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından, askeri kurumlara personel alınırken, bu personel hakkında yapılan güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmalarının Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Yönetmeliği ve anılan Yönetmeliğe dayanılarak çıkarılan Silahlı Kuvvetler İstihbarata Karşı Koyma Koruyucu ve Güvenlik İşbirliği Yönergesi uyarınca yapılmaktadır.
Dosyanın ve UYAP kayıtlarının incelenmesinden, İzmir Hava Astsubay Meslek Yüksek Okulu Komutanlığında astsubay 2. Sınıf öğrencisi olan davacı hakkında yapılan arşiv araştırması ve güvenlik soruşturmasında, “Kardeşi: İstanbul İl Jandarma Komutanlığı emrinde görevli J.Asb.Kd.Çvş. K1’nun 07 Aralık 2018 tarihinde gözatına alındığı, 12 Aralık 2018 tarihinde adli kontrol kararı ile serbest bırakıldığı, 17 Aralık 2018 tarihinde İstanbul Valiliği tarafından görevden uzaklaştırıldığı. (27/05/2019) Etkin Pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istediğini beyan ederek üzerine atılı suçları kabul etmiş, söz konusu kişi adli kontrol şartı ile serbest bırakıldığı bilgisi iletilmiştir.” tespitleri üzerine Aday Değerlendirme Kurulu’nun 19/06/2019 günlü kararıyla güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlandırılmasına karar verildiği, bilahare öğrencilikle ilişiğinin kesilerek görevine son verilmesine ilişkin işlemin 26/06/2019 tarihinde tebliğ edilmesi sonrasında bakılan davanın açıldığı, İçişleri Bakanlığı’nın 25/10/2019 günlü 175723 sayılı yazısında davacının kardeşi hakkında “Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma FETÖ/PDY” suçundan dolayı İstanbul 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nin E:2019/246 sayılı dosyasında yapılan yargılamanın devam ettiğinin bildirildiği, işbu karar tarihi itibarıyla UYAP kayıtlarının bu bildirimle uyumlu olduğu, Jandarma Genel Komutanlığı’nın 23/10/2019 günlü yazısında da, davacının kardeşi K1’nun Tuzla Jandarma Tabur Komutanlığı’nda görevli iken İstanbul Valiliği’nce 17/12/2018 tarihinde görevden uzaklaştırıldığının ve ihraç işlemlerinin devam ettiğinin bildirildiği anlaşılmaktadır.
Olayda, davacı hakkında yapılan güvenlik soruşturmasında; doğrudan kendisi hakkında olumsuz bir bilgi bulunmadığı; ancak kardeşi hakkındaki bilgiler nedeniyle davacı hakkında olumsuz değerlendirme sonucuna ulaşılarak dava konusu işlem ile davacının astsubay öğrenciliği sonlandırılmış ise de, dava konusu işlem tarihi itibarıyla davacının kardeşi hakkında verilmiş bir mahkumiyet kararı bulunmadığı gibi kardeşi ile aynı ortamda bulunmamalarına karşın davacının bulunduğu ortamın güvenlik soruşturmasını neden olumsuz hale getirdiğinin de ortaya konulmadığı anlaşılmaktadır.
Diğer taraftan, Anayasanın 38. maddesinde de yer alan ve hukukun evrensel bir prensibi olan ceza sorumluluğunun şahsiliği ilkesi ve hiç kimsenin başkasının fiilinden dolayı sorumlu tutulamayacağı ilkesi gereği de, davacının kardeşinin bulunduğu hukuki durum ve eylemlerden sorumlu tutulamayacağı da tabiidir.
Bu durumda, hakkında Devletin güvenliğini tehlikeye düşürebilecek yasa dışı ideolojik bir görüşü benimsediği, Kurumun güvenliğini ihlal edebilecek tutum ve davranışlar içerisinde bulunduğu, yasadışı yapılanmalara, terör örgütlerine mensubiyeti, irtibatı, iltisakı, sempatizanlığı bulunduğu veya müzahir olduğu veyahut ilgili mevzuatında sayılan diğer hususlarda doğrudan kendisi hakkında herhangi bir olumsuz tespit ve/veya bilgi bulunmayan davacının güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlandığından bahisle tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle; istinaf başvurusunun kabulüyle, İzmir 2.İdare Mahkemesi’nin 04/03/2020 gün ve E:2019/841 K:2020/283 sayılı kararının kaldırılmasına, dava konusu işlemin iptaline,aşağıda dökümü yapılan 673,15-TL yargılama giderleri ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 1.700,00-TL vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, kullanılmayan 89,60-TL YD harcının istemi halinde ilgili idaresince davacıya iadesine, yatırılan posta gideri avansından artan miktarın Mahkemesince HMK’nın
333. maddesi uyarınca yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 30 gün içerisindeDanıştay’da temyiz yolu açıkolmak üzere, 09/07/2020 tarihinde oyçokluğuylakarar verildi.
AZLIK OYU :İstinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinde sayılan kaldırma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, istinaf isteminin reddi gerektiği oyuyla, aksi yönde oluşan çoğunluk kararına katılmıyorum.