Vasiyetname Nedir? Vasiyetname Nasıl Hazırlanır?
Makale Başlıkları
Vasiyetname Nedir Nasıl Hazırlanır?
Vasiyetname, bir kişinin vefatından sonra mal varlığının dağıtımını belirleyen bir belgedir. Vasiyetname, kişinin isteklerinin yerine getirilmesi için bir yönerge olarak kullanılır ve bir kişinin mal varlığı üzerinde tam kontrol sahibi olmasını sağlar.
Vasiyetname, Türk Medeni Kanunu tarafından düzenlenmektedir. Vasiyetname, 18 yaşını doldurmuş, akli dengesi yerinde ve kendi iradesi ile hareket eden herkes tarafından düzenlenebilir. Vasiyetnamede, ölümden sonra mal varlığı için belirli talimatlar verilebilir. Bu talimatlar, belirli bir kişiye belirli bir miktarda para veya mal bırakmak, bir hayır kurumuna bağış yapmak veya mal varlığını belirli bir şekilde paylaştırmak gibi çeşitli şekillerde olabilir.
Vasiyetnamenin hazırlanması için, bir hukuk bürosundan yardım alınması önerilir. Vasiyetnamede kullanılan dille ve ifadelerin açık ve net olması gerekmektedir. Vasiyetnamede belirtilen talimatların yasal olması ve kişinin yasal varislerini ihlal etmemesi de önemlidir.
Türk hukukunda, vasiyetname önemli bir yere sahiptir. Kişinin mal varlığına dair son isteğinin yerine getirilmesini sağlar ve bu nedenle hukuki açıdan büyük bir öneme sahiptir.
Vasiyetname
Bir kişinin ölümünden sonra mal varlığının dağıtımını belirleyen bir belgedir. Vasiyetnamede, belirli bir kişiye para veya mal bırakmak, bir hayır kurumuna bağış yapmak veya mal varlığını belirli bir şekilde paylaştırmak gibi talimatlar verilebilir.
Vasiyetname Nasıl Düzenlenir
Vasiyetname düzenlenmesi için kişinin 18 yaşını doldurmuş, akli dengesi yerinde ve kendi iradesi ile hareket eden olması gerekmektedir. Vasiyetnamede kullanılan dil ve ifadeler açık ve net olmalıdır. Vasiyetnamedeki talimatların yasal olması ve kişinin yasal varislerini ihlal etmemesi de önemlidir. Bir hukuk bürosundan veya noterden yardım alınarak vasiyetname düzenlenebilir.
Türk Hukukunda Vasiyetname
Türk Medeni Kanunu tarafından düzenlenen vasiyetname, Türk hukukunda önemli bir yere sahiptir. Vasiyetname, kişinin mal varlığına dair son isteğinin yerine getirilmesini sağlar ve bu nedenle hukuki açıdan büyük bir öneme sahiptir.
Vasiyetname Hazırlama
Vasiyetname hazırlama işlemi, kişinin isteklerini açık bir şekilde belirtmesini gerektirir. Vasiyetnamede kullanılan dille ve ifadelerin açık ve net olması gerekmektedir. Vasiyetnamede belirtilen talimatların yasal olması ve kişinin yasal varislerini ihlal etmemesi de önemlidir.
Vasiyetnamede Neler Belirtilebilir
Vasiyetnamede belirli kişilere para veya mal bırakmak, bir hayır kurumuna bağış yapmak veya mal varlığını belirli bir şekilde paylaştırmak gibi çeşitli talimatlar belirtilebilir. Ancak, belirtilen talimatların yasal olması ve kişinin yasal varislerini ihlal etmemesi gerekmektedir.
Vasiyetnamedeki İfadelerin Önemi
Vasiyetnamedeki ifadelerin açık ve net olması önemlidir. Vasiyetnamedeki belirsiz veya çelişkili ifadeler, isteklerin yerine getirilmesini zorlaştırabilir veya imkansız hale getirebilir. Bu nedenle, vasiyetnamedeki ifadelerin açık ve net olması önemlidir.
Vasiyetnamenin Hukuki Önemi
Vasiyetname, kişinin mal varlığına dair son isteğinin belirlendiği bir belge olduğu için hukuki açıdan büyük bir öneme sahiptir.
Vasiyetname Varsa Miras Paylaşımı Nasıl Yapılır?
Vasiyetname Nedir Nasıl Hazırlanır Vasiyetname bir kimsenin ölümden sonra karşılanmasını istediği beklentileri, istekleri, umutlarının gerçekleşmesi arzusu üzerine gerçekleştirdiği şekli anlamda bir ölüme bağlı tasarruf olarak miras hukukunda yer almaktadır.
Kişi ölüme bağlı tasarruf yapmakta sınırsız yetkiye sahip değildir. Yetkisinin sınırını ise saklı paylı mirasçılar oluşturur. TMK’da yasal mirasçılardan bazıları saklı paylı mirasçı olarak düzenlenmiştir.
Türk Medeni Kanunu’nun vasiyetname ile ilgili kısmı 4721 sayılı Kanunun 479-548. maddeleri arasında yer almaktadır. Bu maddeler, bir kişinin ölümünden sonra malvarlığına ilişkin iradesinin, belirli usuller dahilinde, etkili bir şekilde yerine getirilmesine ilişkin hükümleri düzenlemektedir.
Vasiyetname, bir kişinin malvarlığına ilişkin iradesini, ölümünden sonra geçerli olmak üzere yazılı olarak belirtmesi ve imzalamasıdır. Vasiyetname, miras bırakanın ölümünden sonra malvarlığına ilişkin iradesinin yerine getirilmesine ilişkin hükümler içermelidir.
Türk Medeni Kanunu’na göre, bir kişi vasiyetnamesiyle yalnızca ölümünden sonra kendi malvarlığı üzerinde tasarruf edebilir. Ancak, miras hukukuna ilişkin bazı sınırlamalar nedeniyle, vasiyetnameyle yapılacak tasarruflar belirli sınırlar dahilinde olmalıdır.
Bu düzenlemenin sebebi murisin ölüme bağlı tasarrufla en yakın sayılan akrabalarının tamamen mirastan yoksun bırakılmasını engellemektir. Tabi mirastan yoksunluk sebepleri ve mirastan çıkarma sebepleri bu duruma istisna oluşturur.
Medeni Kanunda anne-baba, eş ve altsoylar saklı paylı mirasçı olarak düzenlenmiştir. Eski Medeni Kanun döneminde kardeş de saklı paylı mirasçı olarak düzenlenmişken yeni kanunda bu düzenleme kaldırılmıştır. Düzenlenen kişilerin saklı pay oranları farklılık göstermektedir.
Saklı payların miras bırakan tarafından ihlal edilmesi durumunda saklı pay sahibi diğer mirasçılara karşı tenkis davası açarak saklı payını talep edebilir.
Vasiyetnamenin Şartları Nelerdir?
15 yaşını dolduran ve ayırt etme gücüne sahip olan ve kısıtlı olmayan herkes vasiyetname düzenleyebilir. Yapma hakkı kişiye sıkı sıkıya bağlı bir haktır.
Dolayısıyla vekil aracılığıyla vasiyet yapılamaz. Vasiyet yapabilmek için kişinin ölümünün yaklaştığını düşünmesi gibi durumlar gerekli değildir. İradenin sakat olması durumunda vasiyetname geçersiz hale gelir. Vasiyetname Nedir Nasıl Hazırlanır
Vasiyetname Kaç Yıl Geçerlidir?
Vasiyetnamenin ölüme yakın durumda düzenlenmesi zorunlu olmayıp kişi vasiyet düzenleme hakkına sahip olabildiği 15 yaşında da vasiyetname düzenleyebilir. Bunun yanı sıra kişi istediği zaman vasiyetnamesini değiştirebilir.
Dolayısıyla TMK’da vasiyetnamenin geçerlilik süresi öngörülmemiştir. Örneğin; kişinin 15 yaşındayken düzenlediği vasiyetname ortadan kaldırılmadığı müddetçe 110 yaşında ölmesi durumunda 95 yıl da geçerli olabilecektir. Vasiyetname Nedir Nasıl Hazırlanır
Noterde Düzenlenen Vasiyetname Geçerli Midir?
Türk Medeni Kanununda 3 farklı vasiyetname öngörülmüştür. Bunlar el yazısı vasiyetname, resmi vasiyetname ve sözlü vasiyetnamedir.
Anılan vasiyetnamelerin düzenlenme şekilleri kanunda açıklanmış olup geçerlilik şartları ve yapılma usulleri her üç vasiyetname açısından da farklıdır. Noterde düzenlenen vasiyetname, resmi vasiyetnamenin bir alt başlığı olup geçerlidir.
Resmi Vasiyetname Hazırlanması
Türk Medeni Kanununun 532 ve 537.maddeleri arasında düzenlenmiştir. Resmi vasiyetname TMK md.7 uyarınca resmi belge niteliğine haizdir. Resmi vasiyetname noter tarafından bizzat düzenlenebileceği gibi noter tarafından onaylama yoluyla da düzenlenebilir. Bu sebeple halk arasında noterde vasiyetname yapılması olarak bilinir.
Bunun yanı sıra sulh hukuk hâkiminin de vasiyetname düzenleme yetkisi bulunmaktadır. Resmi vasiyetname düzenlenirken 2 tanığın bulunması zorunludur.
Resmi memur tanık değildir. 2 kişinin ayrıca bulunması gerekir. Ancak bu tanıklar içerik hakkında bilgi sahibi olmazlar. Bu hususun istisnası görme engellilerin resmi vasiyetname düzenlemesidir.
Tanıklar miras bırakanın vasiyetnameyi yapmaya ehil olduğunu ve bu hukuksal işlemi kendi önlerinde yaptığını beyan ederler.
Tanıklar vasiyetnamede vasiyetçiyi tasarrufa ehliyetli gördüklerini beyan etmezlerse şekli unsurlardan biri eksik olacak ve bu sebeple vasiyetname geçersiz olacaktır. Resmi memur tarafından yazılan veya yazdırılan vasiyetname miras bırakana okutulduktan sonra vasiyetnamenin okunduğuna ve son arzularını içerdiğine dair beyanı alındıktan sonra miras bırakan tarafından imzalanır.
Daha sonrasında alta tarih yazılarak resmi memur tarafından imzalanır. Resmi vasiyetnameye ilişkin tüm işlemlerin aynı resmi memur tarafından yapılması gerekmektedir.
Resmi vasiyetnamede, vasiyetnameyi düzenleyen resmi memuruna ve personeline aileleri dâhil bir kazandırma yapılamaz. TMK hükümleri gereğince fiil ehliyeti olmayanlar, ceza mahkemesi kararıyla kamu hizmetinden yasaklı olanlar, okuryazar olmayanlar, miras bırakanın eşi, miras bırakanın üst soy hısımları gibi kanunda tahdidi olarak bildirilmiş olan kişilerin tanık olması yasaktır.
Resmi vasiyetnameyi düzenleyen memur vasiyetnameyi saklamakla yükümlüdür. Vasiyetname Nedir Nasıl Hazırlanır
El Yazılı Hazırlanması
Vasiyetname düzenlenmesi için gerekli olan ehliyet tüm vasiyetname türleri için geçerlidir. Dolayısıyla 15 yaşını doldurmuş, ayırt etme gücüne sahip ve kısıtlı olmayan herkes vasiyetname düzenleyebilir.
Bu vasiyetname çeşidi daha sonra üzerinde kolaylıkla değişiklik yapılabilmesi, her an vasiyetten dönülebilmesi ve vasiyetnamenin gizli olabilmesi sebebiyle çok tercih edilmekte ve kolay şekilde düzenlenmektedir.
Düzenlenen vasiyetnameyi miras bırakan kendi saklayabileceği gibi notere saklaması için emanet de edebilir. Emanet edilen el yazılı vasiyetnamenin içeriği hakkında noterin bilgisi olmaz.
Yazılan yazının üstünün çizilmesi o tasarruftan vazgeçildiği, yeni eklenen yazı yeni bir tasarrufta bulunulduğu anlamına gelmektedir.
Bunun yanı sıra vasiyetname üzerine yazıldığı şeyin yırtılması, yakılması gibi yollarla yok edilmesi suretiyle vasiyetname ortadan da kaldırılabilir.
El yazısı vasiyetname miras bırakanın kendi isteği üzerine tamamı bizzat kendisi tarafından yazılır ve altı imzalanır. Vasiyetnamenin kişinin herhangi bir kendi uzvu yoluyla yazması mümkündür.
Diğer bir deyişle elleri olmayan bir kişinin ayaklarıyla veya ağzıyla vasiyetname yazması mümkündür. Buna karşın miras bırakanın kısmen dahi başka birine yazdırmak suretiyle yaptığı vasiyetname geçersizdir. Bilgisayar veya daktilo yardımıyla el yazılı vasiyetname düzenlenemez.
El yazısı vasiyetname kalıcı olabileceği her neviden zemin üzerine her şeyin yardımıyla yazılabilir. Fakat yazıyı miras bırakanın bizzat yazdığı anlaşılmalıdır. Buna göre duvara kanla, peçeteye mürekkepli kalemle, kâğıda kurşun kalemle el yazısı vasiyetnamesi yazılması mümkündür.
Yazılan yazının dili ya da yazı şekli vasiyetnamenin geçerliliği açısından önem arz etmez. Vasiyetname yazıldıktan sonra ekleme ya da çıkarma yapılabilir.
Yazının üstünün çizilmesi o tasarruftan vazgeçildiği, yeni eklenen yazı ise yeni bir tasarrufta bulunulduğu anlamına gelmektedir. Miras bırakanın vasiyetnamesinde ekleme ya da çıkarma yapabilmesi el yazısı vasiyetnamesinin en büyük kolaylıklarından biridir.
El yazısı vasiyetnamenin geçerli olabilmesi için mutlaka tarih ve imza içermelidir. Zira tarih başka bir metinde daha vasiyet düzenlenmesi durumunda oldukça önem arz etmektedir. Vasiyetname Nedir Nasıl Hazırlanır
Sözlü Vasiyetname Hazırlanması
TMK’da düzenlenen üçüncü vasiyetname çeşidi sözlü vasiyetnamedir. Bu vasiyetname istisnai olup belli ancak belli şartlar gerçekleştiğinde düzenlenebilir. Kişinin sözlü vasiyetname yapabilmesi için yakın ölüm tehlikesi bulunması, ulaşımın kesilmesi, hastalık, savaş ya da benzeri olağanüstü durumların gerçekleşmesi gerekir.
Buradaki amaç ölmesi yakın ya da muhtemel kişinin imkân bulamaması sebebiyle son arzularının gerçekleşmesinin olanaksız hale gelmemesidir. Belirlenen benzeri durumların gerçekleşmesi durumunda kişi son arzularını iki tanığa anlatır ve bu beyanlarını yazıya dökmelerini ya da döktürmelerini talep eder.
Resmi vasiyetnamede olduğu gibi bu vasiyetnamede tanıkların okuryazar olmaları zorunluluğu yoktur. Ancak diğer yasaklılık halleri geçerlidir. Diğer bir deyişle kanunda sayılan yasaklı kişiler bu durumda da tanıklık yapamaz.
Tanıklardan biri kendilerine beyan edilen son arzuları hemen kâğıda döker ve kâğıtta mutlaka yer ve tarih yer alır. Belgeyi yazan tanık diğer tanığa kâğıdı imzalatır. Ardından vakit geçirmeksizin kâğıt yetkili makama teslim edilir. Yetkili makam vasiyetname düzenlemeye yetkili olan sulh hukuk mahkemesidir.
Sözlü vasiyetnameyi yapan kişi askerlik hizmeti ifa etmekte ise yazıya geçirilen sözlü vasiyetname teğmen ve daha üstü rütbedeki subaylara teslim edilebilir. Kişinin vasiyetnameyi okuduğunu belirtmesi söz konusu olur.
Sözlü vasiyetname, sözlü vasiyetnameyi yapma gereksiniminin ortadan kalmasından bir ay sonra ya da yeni bir vasiyetname yapılacak duruma gelinmesiyle ortadan kalkar. Vasiyetname Nedir Nasıl Hazırlanır.
Düzenlemenin Sınırları Nelerdir?
Sözlü vasiyetname ve el yazılı vasiyetname hazırlamada sınırlamalar şu şekildedir:
Saklı Pay Bakımından: Bir kişinin vasiyetname yaparken sağlaması gereken yaş ve ehliyet sınırlamaları olduğu gibi vasiyetnamenin içeriği bakımından da uyması gereken sınırlamalar mevcuttur. Miras bırakanın terekede sınırsız tasarruf hakkı bulunmamaktadır.
Miras bırakanın ölüme bağlı tasarruf hakkı, yani vasiyetname düzenleme hakkı, “saklı paylı mirasçıların saklı paylarını” ihlal etmemelidir. Bu sebeple miras bırakan, bu saklı paylara dokunmayacak biçimde tasarrufta bulunmalıdır. Aksi halde saklı paylı mirasçılar vasiyetin bu kısmının iptalini yani tenkisini isteyebilirler.
İçerik Bakımından: Vasiyetnamenin içeriği kanuna, ahlaka ve adaba aykırı olmamalıdır. Vasiyetnamenin içeriğinin kanuna, ahlaka ve adaba aykırı olması durumunda da mirasçılarının vasiyetnamenin iptali için dava açması ve vasiyetnameyi hükümsüz şekle getirmesi olanaklıdır.
Düzenleyen Kişi Bakımından: Kanuni düzenlemeler gereğince vasiyetname yapma hakkı yalnızca şahsi olarak kullanılabilmektedir.
Kanuni temsilci, vasi ya da veli yoluyla vasiyetname düzenlemek olanaklı değildir. Vasiyetname düzenleme hakkı şahsa sıkı sıkıya bağlı bir haktır. Bu nedenle vasiyetname bizzat düzenlenmelidir.
Kim Tarafından Açılır?
Vasiyetname, geçerli olup olmadığına bakılmaksızın teslim tarihinden başlayarak bir ay içinde miras bırakanın son yerleşim yeri sulh hâkimince açılır, okunur ve ilgililere tebliğ edilir. Sulh hakimi, eda hükmü anlamına gelen karar veremez.
Vasiyetname, Sulh hakimince açılıp okunmadığı müddetçe direkt olarak tapuya götürülerek işlem yapılamaz. Vasiyetçinin son yerleşim yeri sulh hukuk mahkemesi, vasiyetname açılmasında görevli mahkemedir.
Düzenlenmiş Bir Vasiyetname Nasıl Geçersiz Kılınır?
Geçerli bir vasiyetnamenin geçersiz duruma getirilebileceği ya da vasiyetnamenin iptali için gereken haller şunlardır:
- Geçerlilik koşullarına uyularak yeni bir vasiyetname yapılması yoluyla eski vasiyetname geçersiz hale getirilebilir.
- Şahıs hazırlamış olduğu vasiyetnameyi artık kullanmak istemiyorsa veya herhangi bir nedenle devam ettirmek istemiyorsa vasiyetnameyi yok ederek onu geçersiz bir duruma getirilebilir.
- Kişi vasiyetnameyi yaptığı şekilde vasiyetnameden dönerek de vasiyetnameyi geçersiz bir şekle getirme olanağına sahiptir.
- Bu hallerin varlığı halinde vasiyetname geçersiz şekle gelir.
Vasiyetnamenin İptali Hangi Hallerde Mümkündür?
Hukuka aykırı bir şekilde hazırlanan vasiyetnamenin, hakları zedelenen kişiler tarafından iptali istenebilir. Türk Medeni Kanun madde 557-559 aralığında iptal davası sebepleri düzenlenmiştir.
Bu maddelere göre vasiyetnamenin iptal edilebilmesi için şu hukuka aykırılıkların mevcut olması gerekmektedir: ehliyetsizlik, irade sakatlıkları, hata, hile, korkutma veya zorlama, tasarrufun içeriğinin hukuka ve ahlaka aykırı olması, şekil eksikliği.
Vasiyetname hazırlarken aranan ehliyet şartı ayırt etme gücüne sahip olmak ve 15 yaşını doldurmuş olmaktır. Eğer miras bırakan, hazırlandığı anda bu şartları taşımıyorsa iptal edilebilir.
Vasiyetname; yanılma, aldatma, korkutma, zorlama gibi nedenler sonucunda hazırlandıysa bu irade sakatlıkları sonucunda vasiyetname iptal edilebilecektir.
Ancak miras bırakan sayılan irade sakatlıkların etkisinden kurtulduğu günden itibaren bir yıl içinde tasarruftan dönmezse tasarruf geçerli sayılacaktır.
Vasiyetnamedeki her türlü hata, yapılan tasarrufla arasında illiyet bağı olduğu müddetçe vasiyetnamenin iptaline sebebiyet verecektir. kan hısımları kardeşleri Yani hatanın esaslı bir hata olmasına gerek yoktur.
Vasiyetnamenin hile ile yapıldığı belirlenirse, yapılan tasarrufla arasında illiyet bağı da varsa vasiyetnamenin iptali edilebilecektir.
Vasiyetname korkutma veya zorlama ile yapıldıysa ve yapılan tasarruf ile arasında illiyet bağı varsa vasiyetnamenin iptali istenebilecektir.
Vasiyetnamenin içeriğinde hukuka ve ahlaka aykırı düzenlemeler varsa vasiyetnamenin iptali istenebilecektir.
Vasiyetnamede hazırlayanın imzası olmaması, yazının kendi el yazısı ile yazılmamış olması, tarih olmaması gibi nedenler şekil noksanlığına sebebiyet vereceğinden bu durumlarda vasiyetnamenin iptali istenebilecektir.
İddia sahibinin bu durumları ispata yarar özellikte delil sunarak ve bu durumu ispat ederek vasiyetnamenin iptalini sağlaması olanaklıdır.
Bununla birlikte kişinin kendisi de vasiyetnamenin iptalini isteyebilir. Hukuka, ahlaka ve adaba aykırı bir halde hazırlanan vasiyetnamenin de iptali talep edilebilmektedir.
Vasiyetnamenin İptali Davası
Vasiyetnamenin iptali davasında davacı taraf, vasiyetnamenin iptal edilmesinde menfaati olan kişidir ve davalı taraf da davacı aleyhine miras menfaati elde eden kişidir.
Vasiyetnamenin iptali davasında görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesi olup yetkili mahkeme vasiyetçinin son yerleşim yeri mahkemesidir.
İptal davası vasiyetnamenin tümü için açılabileceği gibi bir kısmı için de açılabilir. İptal kararı kesinleşene kadar vasiyetname hüküm doğurmaya devam eder.
Vasiyetnamenin İptali Davası Açma Süresi
Vasiyetnamenin iptali davası bozucu yenilik doğuran bir dava olup geçmişe etkili olarak sonuç meydana getirir ve karar yalnızca tarafları bağlar. Vasiyetnamenin iptali davasında üç farklı hak düşürücü süre öngörülmüştür.
Bunlardan ilki; davacı miras hakkına sahip olduğunu, vasiyetname düzenlendiğini ve iptal nedeni öğrendiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde vasiyetnamenin iptali davası açılabilecektir. Bu bir yıllık süre sayılan tüm şartların oluşması halinde başlar.
Mirasçı vasiyetnamenin düzenlendiğini biliyor fakat iptal sebebini bilmiyorsa süre başlamayacaktır. İkincisi; davacı, iyiniyetli davalıya karşı her halükarda on yıl içinde vasiyetnamenin iptali davası açabilecektir.
Yukarıda bahsedilen bir yıllık süre içerisinde gerçekleşmesi gereken hususlar on yıl içinde gerçekleşmezse artık hiçbir şekilde dava açılamayacaktır.
Üçüncüsü; davacı, kötüniyetli davalıya karşı her halükarda yirmi yıl içinde vasiyetnamenin iptali davası açabilecektir.
Vasiyetnamenin Geçerlilik Süresi Ne Kadardır?
Vasiyetnameler için belirlenmiş bir geçerlilik süresi yoktur. Miras bırakan vasiyetini değiştirmediği ya da yok etmediği veya vasiyetname mirasçılarca geçersiz kılınmadığı sürece vasiyetnamenin geçerliliği sürmektedir.
Vasiyetnameden Dönmek Mümkün Müdür?
Vasiyetname düzenlemek tek yönlü bir hukuki işlemdir. Miras bırakan vasiyetnamesinden istediği vakit dönebilir. Hatta hiç dönmeyeceğini, vasiyetnameden dönme hakkından feragat ettiğini ifade etse bile vasiyetnamesinden dönmesi olanaklıdır.
Vasiyetnameden dönülürken vasiyetname hangi biçimde yapıldıysa o biçimde dönülmelidir. Vasiyetname resmi vasiyet halinde yapıldıysa vasiyetten dönmenin de resmi şekilde noterde ya da mahkemede yoluyla yapılması zorunludur. Aksi halde dönme geçersizdir.
Ayrıca ikinci bir vasiyetname düzenleme yoluyla da ilk yapılan vasiyetnameden dönülmesi imkânı vardır. Bu halde ikinci vasiyetnamenin hükümleri birinci vasiyetname ile çelişiyorsa ikinci vasiyetname dikkate alınır ve ilk vasiyetten dönüldüğü varsayılır. Fakat iki vasiyetnamenin hükümleri birbirini tamamlar özellikteyse ikisi de geçerli hale gelir.
Emsal Yargı Kararları
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi E. 2013/18224, K. 2014/2251, T. 17.02.2014
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davada, muris S.. Ç.. tarafından 1992 tarihli el yazısı vasiyetname ile tüm mal varlığının davalıya bırakıldığı iddiasının doğru olmadığı,
belgenin müteffevafının son arzularını taşımadığı gibi mektup niteliğindeki yazıların müteveffanın eli ürünü olmadığı, birbirinden farklı el yazısı içerdiği,
karışık, anlaşılamayan, tahrif edilmiş ve düzenleme yeri ile tarihinin yazı ile yazılmadığı, vasiyetin geçerlilik şekil ve şartlarını taşımadığı ileri sürülerek iptali istenilmiştir.
Davalı davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iptali istenen vasiyetnamenin murisin eli ürünü olduğunun Adli Tıp Raporu ile anlaşıldığı, el yazısı vasiyetnamenin TMK.nun 538.maddesinde ön görülen koşulları taşıdığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm, süresinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Vasiyet, bir kimsenin (gerçek kişi) bizzat yapacağı ölüme bağlı bir tasarruf olup bütün mamelekin veya muayyen bir malın gerçek veya tüzel bir şahsa mülkiyetinin devrini amaçlar.
Miras, murisin ölüm günündeki hükümlere göre mirasçılara intikal eder (4722 S.K. md.17).
Muris, S.. Ç.. 27.10.2001 tarihinde vefat etmiş olup bu durumda 743 sayılı Medeni Kanunun ve yine Medeni Kanunun velayet, vesayet ve miras hükümlerinin uygulanmasına dair Tüzüğün ilgili maddeleri hükümleri gereğince inceleme yapılması gerekir.
743 sayılı Medeni Kanunun 485.maddesinde, el yazısı vasiyetnamenin koşulları belirtilmiştir. Bu madde hükmüne göre;
“Vasiyetçinin, bizzat tanzim ettiği vasiyetname; baştan aşağı kadar tanzim edildiği mahal, sene, ay ve gün dahi dahil olduğu halde bizzat kendi el yazısıyla yazılmış ve imza edilmiş olmak lazımdır. Bu suretle tanzim edilmiş olan vasiyetname açık veya kapalı olarak hıfzedilmek üzere sulh hakimine veya kâtibi adil veya memura tevdi olunur.”
Yine aynı yasanın 499 ve 500.maddelerinde de ölüme bağlı tasarrufların iptal sebepleri düzenlenmiştir.
Somut olayda, muris S..Ç.. ile dava tarihi itibariyle halen sağ olan kardeşi H.. Ç.., el yazısı vasiyetnameyi birlikte imzalamışlardır.
Bu durumda hukukumuza göre ortak vasiyetnamenin geçerli olup-olmadığı, murisin işlemlerinin ortak vasiyetname niteliğinde bulunup-bulunmadığı ihtilafın çözümünde önem kazanmaktadır.
Birden fazla miras bırakanın ölümlerinden sonra hüküm ifade etmek üzere, mamelekleri üzerinde tek taraflı olarak tasarrufta bulunmak gayesiyle, birlikte arzularını açıklamalarına ortak vasiyetname denir.
Ortak vasiyetnamelerin bu niteliği alabilmeleri için önemli olan vasiyetnamelerin bir tek işlemde (uno actu) birleşmeleri olmayıp birden fazla şahsın mamelekleri üzerinde birlikte tasarrufta bulunma müşterek iradelerinin varlığıdır (Dr. M..D..-Mukayeseli Hukuk Araştırmaları Dergisi 1969/4,sf.165).
Başka bir ifade ile aynı işlemle yapılan birbiriyle iç içe geçmiş ve biri diğerine bağımlı vasiyetnameler ortak vasiyetname sayılır. Bu hali ile birisi bakımından şekil şartı tamam olmakla beraber diğeri yönünden şekil şartı eksik kalan vasiyetnameleri geçerli saymak mümkün değildir.
Ne var ki, yapılan ölüme bağlı tasarrufu miras sözleşmesi ve sair kurumlar çerçevesinde yorumlamanın mümkün olduğu durumlarda ise murisin son arzularını ayakta tutmak ve tahvil suretiyle yapılan hukuki işlemin geçerli olduğundan söz edilebilir (örn.2. H.D. 02.03.1990 tarih ve 1989/9067-1990/2434 sayılı kararında birlikte vasiyetnamenin geçersiz olduğunu ancak yapılan hukuki işlemin miras mukavelesi olarak geçerli olduğunu kabul etmiştir).
Gerek doktrin de ve gerekse de Yargısal kararlar incelendiğinde genel olarak ortak vasiyetnamenin değil ama Medeni Kanundaki şekil şartlarından birine (resmi-el yazısı-sözlü vasiyet) uyularak yapılmamış olanların geçersiz olduğu sonucuna varılabilir ki bu da birlikte yapılan vasiyet olacaktır.
Örneğin, bir el yazısı vasiyetnameyi vasiyetçilerden biri, her iki miras bırakanın arzularını açıklayacak şekilde yapmış ve sonra her ikisi de imzalamış iseler; veya vasiyetçiler, birlikte noter önünde son arzularını açıklamış ve noter de her iki iradeyi kapsayacak şekilde bir tek belge düzenlemiş ise o zaman vasiyetname kanundaki şartlara uygun olarak yapılmadığı için geçersiz olacaktır. Bu geçersizliğin müeyyidesi ise butlan değil iptal kabiliyetidir. Zira, ortada şekil şartlarını ihlal etmiş olsa dahi, şeklen bir vasiyetname vardır.
O halde mahkemece, yukarıda açıklanan ilkelerde gözetilerek muris tarafından yapılan vasiyetnamenin niteliği ile yasal düzenlemeler çerçevesinde inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı nitelendirme ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi E. 2015/18917, K. 2016/412, T. 26.01.2016
Davacı vekili dilekçesi ile; muris Ş.. S..’in 19.11.2011 tarihinde vefat ettiğini, yasal mirasçısının bulunmadığını bu sebeple de tüm mirasının davacı Hazineye intikalinin gerektiğini ancak murisin,
Bakırköy 33 Noterliğinin 01/12/2009 tarih 56760 yevmiye no.lu düzenleme şeklinde vasiyetname ile İ… K… C… mah. 3..pafta 1… ada 8.. parselde kayıtlı 1…/9…. arsa paylı 2. Kat 10 nolu bağımsız bölümdeki hissesinin tamamı ile Y… Ç… merkez köyü karpuzdere mevkiide bulunan 3 pafta 1…. parselde kayıtlı,
1./1.. arsa paylı 3. Kat 11 nolu bağımsız bölümde bulunan bahçeli kargır apartmandaki hak ve hissesinin tamamını davalı A.. D..’a vasiyet ettiğini, ancak vasiyetnamenin düzenlendiği 01.12.2009 tarihinde murisin 88 yaşında olup,
notere sunulan Ö… B… T…M…. tarafından düzenlenen sağlık raporunun usulüne uygun olmadığını ve bu nedenle vasiyetnamenin yasal şartlarının oluşmadığını iddia ederek, vasiyetnamenin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; MK md 502 uyarınca vasiyetname düzenlemek için ayırt etme gücüne sahip on beş yaşını doldurmuş olmanın yeterli olduğunu,
doktor ve heyet raporunun geçerlilik şartı olmadığını, sözlü vasiyetname dahi düzenlenmesinin mümkün olduğunu,
düzenlenen vasiyette yasal hükümlere aykırılığın bulunmadığını bu hususta vasiyetnamede ismi geçen tanıkların tanık olarak dinlenmesini talep ederek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece; vasiyetname düzenlenmeden önce alınan doktor raporu ve tanık anlatımına göre vasiyetçinin vasiyetnamenin düzenlendiği tarihte temyiz kudretine sahip olduğunun anlaşıldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık, ehliyetsizlik iddiasına dayalı olarak vasiyetnamenin iptali talebine ilişkindir.
Bilindiği üzere, Türk yargı sisteminde hâkim kendiliğinden bir davayı inceleyip, uyuşmazlığı çözemez. Bunun kaçınılmaz sonucu olarak da, hâkim tarafların istekleri (taraflarca hazırlama ilkesi) ile bağlı tutulmuştur (HUMK m.72, 75, HMK. m. 24,25).
Taraflarca hazırlama ilkesinin uygulandığı davalarda deliller kural olarak taraflarca gösterilir; hâkim delillere kendiliğinden başvuramaz. Ancak, hâkim bilirkişi deliline kendiliğinden (resen) başvurabilir (HUMK. m.275, HMK. m. 266).
Bundan başka hâkim, davanın her safhasında, iki tarafın iddiaları sınırları dâhilinde olmak üzere, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında tarafları dinleyebilir ve gerekli delillerin gösterilmesini ve verilmesini emredebilir.
(HUMK. m. 75/3, HMK. m 31 – Prof. Dr. Baki Kuru; Hukuk Muhakemeleri Usulü, Baskı: İstanbul 2001, Cilt:2 Sf: 1922).
Somut olayda, davacı taraf, vasiyetnamenin düzenlendiği tarihte, murisin 88 yaşında olduğunu belirterek, vasiyetnamenin ehliyetsizliğe dayalı olarak iptalini talep etmektedir.
Fiil ehliyeti yokluğu; yaş küçüklüğü, akıl hastalığı, akıl zayıflığı, sarhoşluk gibi salt biyolojik nedenlere değil, aynı zamanda bilinç, idrak, irade gibi psikolojik unsurlara da bağlı olduğundan, akıl hastalığı, akıl zayıflığı gibi biyolojik ve buna bağlı psikolojik nedenlerin belirlenmesi, çok zaman hâkimlik mesleğinin dışında özel ve teknik bilgi gerektirmektedir.
Hele fiil ehliyetinin nisbi bir kavram olması, kişiye, eylem ve işleme göre değişmesi bu yönde en yetkili sağlık kuruluşu olan Adli Tıp Kurumundan rapor alınmasını da zorunlu kılmaktadır. Esasen TMK. nun 409/2. maddesinde de, akıl hastalığı veya akıl zayıflığının bilirkişi raporu ile belirleneceği hüküm altına alınmıştır.
Şu durumda, ehliyetsiz olduğu ileri sürülen miras bırakanın vasiyetname tarihine yakın günlerde ve sonrasında tedavi görüp görmediği hususunda tarafların bilgisine başvurularak varsa doktor raporları, hasta müşahede kâğıtları ve film grafilerinin eksiksiz getirtilmesi, sonrasında işlem tarihinde miras bırakanın fiil ehliyetinin olup olmadığının tesbiti için Adli Tıp Kurumundan rapor alınması gerekmektedir.
O halde mahkemece, davacı tarafın tüm delilleri toplanarak, tanıkları dinlenilerek, varsa murise ilişkin tüm hastane kayıtları, rapor, film vs celbedilerek, ehliyetsizlik iddiası yönünden,
işlem tarihinde miras bırakanın fiil ehliyetinin olup olmadığının tesbiti için Adli Tıp Kurumundan rapor alınarak, yapılacak yargılama neticesinde hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz,
temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
20.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Faydalı Linkler:
Mirasta Tenkis Davaları ve Saklı Pay