- +90 312 911 1168
- info@mdmhukuk.com
- Kızılırmak Mah. 1443. Cad. Ankara 1071 Plaza A Blok No:25/58 06510 Çankaya/ANKARA
vergi-cezalarini-kaldiran-haller-nelerdir
Makale Başlıkları
Vergi cezalarını gerektiren olaylar, vergi incelemesine yekli olan kişiler ve vergi dairelerince tespit edilir. Vergi cezaları, vergi mükellefinin bağlı olduğu vergi dairesi tarafından kesilir. Vergi cezaları ceza ihbarnamesi aracılığıyla mükellefe tebliğ olunur. Vergi cezaları genel olarak para cezası olarak düzenlenmiştir. Fakat bazı kamu düzenini ihlal eden suçlar için hapis cezası da öngörülmüştür.
Beyana dayalı vergilerde vergi zıyaı cezası gerektiren hukuka aykırı eylemlerini kendiliğinden ilgili makamlara haber veren mükelleflere vergi cezası öngörülmemiştir. Fakat pişmanlık dilekçesinin idarenin gerçeğe aykırı beyanı hakkında işlem başlatmadan önce vermesi gerekir. Ayrıca dilekçe verildikten sonra 15 gün içinde eksik bildirilen gelirlerin beyannamesi verilerek eksik olan vergiyi ve gecikme zammını ödemesi gerekir. Bu haktan faydalanan kişiler para ve hapis cezalarından kurtulabilmektedir. Ancak hukuka aykırı eylemin oluşumu sırasında bir usulsüzlük de oluşmuşsa usulsüz işleme karşı yaptırım uygulanması söz konusudur.
Vergi Usul Kanunun 369 ve 373. maddelerinde düzenlenen sebeplerden ötürü vergi cezaları kesilmez ve belirlenen cezalar iptal olabilir. Bu durum yetkili makamların mükellefe yazılı olarak yanlış izahat vermesinden oluşabilir ya da yargı organlarının içtihatlarını değiştirmesi sonucunda olabilir. Mücbir sebeplerin oluşmasında ise mükellefin yükümlü olduğu vergi ve vergi cezaları mücbir sebepler sonucu oluşan zararı oranında tamamen ya da kısmen kaldırılır. Bu haktan faydalanmak isteyen mükellef Mücbir sebeplerin oluşumundan itibaren 6 ay içerisinde idareye başvurması gerekir.
Yükümlülüklerine uymayarak ve vergi zıyaına sebep olan mükellef uzlaşma yoluna başvurarak vergide yahut cezada indirim yaptırabilir. Mükellefin uzlaşma yoluna başvurabilmesi için daha öncesinde ceza indirim imkânlarına başvurmamış olması gerekir. Mükellef hem vergide indirim yaptırıp hem de uzlaşma yoluna gidemez. Uzlaşma yoluna gidecek olan mükellef verginin ve tebliğinden itibaren 30 gün içerisinde başvurmuş olması gerekir.
Vergi mükellefi kişinin indirim imkânlarından faydalanabilmesi için yargı yoluna başvurmamış olması gerekir. Mükellef ihbarnamenin tebliğinden itibaren 30 gün içerisinde indirim için başvurmalıdır. Mükellef vergi cezalarını zamanında ödeyeceğini bildirmelidir. Eğer ki teminat gösterir ise ödeme süresi 3 ay daha uzatılabilmektedir.
Kanun koyucu her suçta olduğu gibi vergi suçları içinde zamanaşımı süresi öngörmüştür. Yasalarda belirlenen sürelerin aşımında sonra artık vergi cezası kesilmez ve kesilen vergilerin cezası takip edilemez. Tahakkuk zamanaşımı süresi vergi zıyaı ve özel usulsüzlük durumları için 5 yıl genel usulsüzlük halleri için 2 yıl olarak öngörülmüştür. Bu tüp suçlar sonucunda belirlenen suçların cezası 5 yıl içerisinde tahsil edilmelidir. Kaçakçılık suçunda ise zamanaşımı Türk Ceza Kanununa göre düzenlenmiş ve 8 yıl olarak belirlenmiştir.
Vergilendirmenin zamanaşımı ikiye ayrılmaktadır. Bunlar Tahakkuk zamanaşımı ve Tahsil zamanaşımıdır. Tahakkuk zamanaşımı vergi alacağının doğduğu yılı takip eden yılın başından başlayarak 5 yıl içerisinden tarh ve mükellefe tebliğ edilmeyen vergiler tahakkuk zamanaşımına uğramaktadır. Tahsil aşamasında ise tarh ve tebliğ olmuş bir vergi alacağı söz konusudur fakat tahsil edilememiştir. Tahsil zaman aşımı da söz konusu alacağın vadesinin rastladığı yılı takip eden takvim yılından itibaren 5 yıl olarak belirlenmiştir. Zamanaşımının oluşması durumunda mükellefin söz konusu vergi ve vergi cezaları işlemden düşmektedir.
Vergi hataları vergiye ilişkin hesaplamalarda yapılan hatalardır. Bu hatalar sonucu haksız yere fazla ya da eksiz vergi yüklenmesi söz konusu olabilmektedir. Verginin her aşamasında hata yapılabilmektedir. Hatanın düzeltilmesi bakımından hatanın konusunun tespiti doğru yapılmalıdır. Eğer ki söz konusu hata verginin hesaplana dair işlem hatasıysa idare aracılığıyla düzeltilebilir fakat hata verginin hesaplanması sırasında yanlış yorum yapılmasından kaynaklıysa yargı yoluyla düzeltilmektedir. İdaredeki vergi düzeltme işlemleri vergi daireleri aracılığıyla yapılır. Vergi dairesi düzeltme yapılan başvurulara 60 gün içerisinde cevap vermelidir. Mükellef 60 gün sonucunda bir cevap alamamışsa reddedilmiş sayılır. Yargı yoluyla düzeltme talebinin ise zamanaşımı süresi vergi doğuran takvim yılını izleyen tarihten itibaren 5 yıldır.
Terkin kelime olarak “silme” anlamına gelmektedir. Vergi hukukunda terkin verginin mükellefiyetin yükümlülüğünden silinmesi anlamına gelmektedir. Terkine sebep olan haller, yukarıda sayılan haller dışında, tahsili imkânsız olan vergi borçlarının terkinidir. İdare tahsili imkânsızlaşmış ve giderlerin alacaktan fazla olacağı anlaşılan vergileri ve cezalarını terkin edecektir.
Mükellefin vergi borcunu ve cezasını ödemesi durumunda zor duruma düşeceği anlaşılmış ise vergi borcu vergi dairesi tarafından 3 yıla kadar ertelenebilir. Söz konusu ertelemenin yapılabilmesi için mükellef vergi idaresine teminat göstermelidir. Tecil işlemi bir vergi cezasından kurtulma durumu değildir. Sadece söz konusu vergi ve cezası ileri bir tarihe ötelenerek mükellefe ekonomik olarak kendini toplaması için zaman verilmiştir. Erteleme sonucu mükellef tecil faizi ile birlikte ödeme yapmak zorundadır.
Diğer nedenler ise farklı kanunlarca düzenlenen cezayı kaldıran hallerdir. Ölüm bu nedenlerin arasında sayılmaktadır. Mükellefin ölümü durumunda cezaların şahsiliği ilkesi gereği mirasçılarına söz konusu vergi cezaları yüklenmeyecektir. Vergi affı kanunu ise kanunun sağladığı ölçüde vergilerin veya cezalarının kaldırıldığı hallerdendir.
MDM Hukuk ve Danışmanlık; Ankara merkezli faaliyet gösteren bir avukatlık bürosudur.
Büromuz; ülke genelinde avukatlık mesleğinin yasal ve etik değerleri çerçevesinde hukukun bir çok alanında yetkin kadrosuyla avukatlık ve danışmanlık hizmeti sunmaktadır.
Bu web sitesi ve içindeki bilgiler, Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kurallarına göre ve özellikle reklam yasağına uygun olarak tasarlanmıştır. MDM HUKUK & DANIŞMANLIK web sitesinin tüm bilgi ve materyaller sadece bilgilendirme olup bunların tamamına veya bir kısmına dayanılarak yapılan işlemlere, eylemlere ve bunların sonuçlarına ilişkin hiçbir sorumluluk kabul edilmez. Söz konu bilgilerin aktarılması ile kullanıcılar ve web tarayıcıları ile MDM HUKUK & DANIŞMANLIK arasında bir avukat-müvekkil ilişkisi yaratılması amaçlanmamıştır ve bilgilerin bu kişilerce alınması hiçbir şekilde bu yönde bir ilişki oluşturmayacaktır. Müvekkiller veya okuyucular hiçbir şekilde mevcut duruma ve özelliklerine ilişkin olarak uygun hukuki veya başka herhangi bir profesyonel görüş almadan, MDMHUKUK & DANIŞMANLIK web sitesinde yer alan herhangi bir hususa dayanarak bir eylemde bulunmamalıdır. MDM HUKUK & DANIŞMANLIK, bu web sitesi aracılığıyla ulaşılan üçüncü kişilere ait içeriklerden hiçbir şekilde sorumlu değildir.
MDM Hukuk ve Danışmanlık Tüm Hakları Saklıdır.