

Sosyal Medya Suçları Nelerdir?


Trafik Kazalarında Tazminat ve Ceza Dava Süreci Nasıl İşler?
Makale Başlıkları
Vergi İhbarı Vergi Kaçırma İhbarı
Vergi Anayasamızda her vatandaşın ödemekle yükümlü olduğu bir görevdir. Vergi ödenmemesi durumunda başka vatandaşlar tarafından ihbar ve şikâyet yoluna gidilebilir. Makalemizde ihbar ya da şikâyet yoluna gitmenin usulünü ve sonuçlarını inceleyeceğiz.
Vergi Kaçıran Nereye Şikayet Edilir
Vergi kaçıranlarla ilgili şüphelerinizi veya şikayetlerinizi aşağıdaki adımları takip ederek ilgili kurumlara iletebilirsiniz:
- İlgili Vergi Dairesi: Vergi kaçırma veya vergiye uygun beyan etmeme konularında şüpheleriniz varsa, öncelikle yerel Vergi Dairesi’ne başvurabilirsiniz. Vergi Dairesi, vergi incelemeleri ve soruşturmaları yapma yetkisine sahiptir.
- Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK): Vergi kaçırma gibi mali suçlarla ilgili şüphelerinizi MASAK’a iletebilirsiniz. MASAK, mali suçları araştırma ve bu suçlarla mücadele etme yetkisine sahip olan bir kurumdur. Şüpheli durumları MASAK’a bildirmek, vergi kaçırma gibi suçların tespit edilmesine ve soruşturulmasına yardımcı olabilir.
- Cumhuriyet Başsavcılığı: Vergi kaçırma gibi ciddi suçlarla ilgili şikayetinizi Cumhuriyet Başsavcılığı’na iletebilirsiniz. Vergi kaçıranlarla ilgili suç duyurusunda bulunabilirsiniz ve başsavcılık gerektiğinde soruşturma açabilir.
Unutmayın, vergi kaçırma gibi suçlar ciddiye alınması gereken konulardır ve yetkili mercilere bildirilmesi önemlidir. Şikayetlerinizin doğru kurumlara iletilmesi, adil bir vergi sisteminin korunmasına ve vergi kaçakçılığıyla mücadelenin etkin bir şekilde yapılmasına yardımcı olabilir.
İhbar Kavramı ve Vergi İhbarının Dayanağı
İhbar kelime anlamı olarak “bildirme, haber verme” anlamlarına gelmektedir. Hukuki manada ise ihbar kavramı kanunun suç saydığı bir olayı ya da suçlu bir kimseyi duyurmak ve gizlice bildirmek anlamına gelir.
Vergi ihbarı, vergi kayıp ve kaçağını önlemek maksadıyla ver mükellefi olup vergi kaçıran şahsın vergi idaresine yazılı ya da sözlü olarak bildirilmesidir. Kanuni dayanağı ise 1905 sayılı “Menkul ve Gayrimenkul Emval ile Bunların İntifa Haklarının ve Daimi Vergilerin Mektumlarını Haber Verenlere Verilecek İkramiye Hakkında Kanun”udur. Peki, bu vergi ihbarı nasıl yapılacak?
Vergi İhbarı Usulü
3071 sayılı Dilekçe Hakkının Kullanılmasına Dair Kanun bize yazılı olarak yetkili makamlara başvurmamızın usulünü göstermektedir. Vergi İhbarı yapılacağı zaman dilekçe ile yazılı olarak yetkili vergi idaresine başvurulacağı için 3071 sayılı kanundaki usulü takip etmemiz gerekecektir. Buna göre; 3071 sayılı Dilekçe Hakkının Kullanılmasına Dair Kanun’da yetkili makama yazılacak dilekçede bulunması gereken zorunlu şartlar 4. Maddede zikredilmişken geçersiz sayılan dilekçeler de 6. Maddede zikredilmiştir.
Söz konusu kanun maddelerine göre ihbarın işleme konulması için gereken şartlar şunlardır:
- İhbar dilekçesinde, ihbarda bulunan kişinin adı, soyadı, iş ya da ikametgah adresi ve telefon numarası,
- İhbar dilekçesi somut bir olay ya da konuyu içermeli,
- Yargı mercilerinin görevine giren bir konuya değinmemeli.
Vergi ihbarı amacıyla yapılacak yazılı başvurular Gelir İdaresi Başkanlıkları, Vergi Dairesi Başkanlıkları veya Defterdarlıklara yapılmalıdır. Ayrıca yazılı başvurunun dışında ihbarda bulunacak kişi e-devlet vergi ihbarında bulunabilir.
Bunun için kişinin e-devlet üzerinden vergi ihbarında bulunması durumunda kişinin ad, soy ad ve TC kimlik numarası ve adres bilgilerinin girilmesi gerekmektedir. İnternet üzerinden yapılacak ihbarların konusu bellidir. Bunlar;
- Kaçak Ürün İhbar Bildirimi,
- Belge Düzeni,
- Sahte / Yanıltıcı Belge,
- Mükellefiyet Kaydı,
- Kira Gelirleri,
- Vergi Dairesine Bildirimi Yapılmamış İşçi,
- Asgari Geçim İndirimi,
- Ücret Ödemeleridir.
Tüm bunların dışında yazılı olarak başvuru da yukarıda sayılan şartları muhteva ederek e-posta yoluyla ve sözlü olarak da vergi ihbarında bulunulabilir. Sözlü olarak başvurmak için ise yetkili makamlara bizzat giderek ya da 189 Alo Maliye hattı aranarak vergi ihbarında bulunulabilir.
Vergi İhbarı Ne Zaman Sonuçlanır?
Vergi ihbarının işleme alınması için belli bir süre öngörülmemiş olmakla birlikte usulüne uygun olarak yapılan vergi ihbarı en kısa sürede işleme alınır.
Vergi Kaçakçılığı İhbarı Sonucu Yetkili Makamın İncelemesi
İhbarı alan yetkililer, ihbarda bulunanın dilekçe verip vermediğini ve olması gereken zorunlu kişisel bilgilerini incelemeye alırlar. İnceleme esnasında gerekli görüldüğü takdirde yetkili makamlar ihbarcıyı bizzat dinleyebilirler. İhbarda bulunanın ya da şikâyetçi olanın kişisel bilgileri gizli tutulacaktır.
Vergi Kaçakçılığı İhbar İkramiyesi
Usulüne uygun olarak yapılan vergi ihbarı sonucunda aşağıda sayacağımız şartları muhteva etmesi durumunda vergi ihbarında bulunan şahsa belli miktar vergi ikramiyesi ödenir. Vergi ihbar ikramiyesi için şartlar;
- İhbarın konusu sürekli yükümlülükler getiren vergiler ile ilgili olmalı. Örneğin, gelir vergisi.
- İhbar, somut olaylara ve delillere dayanmalı.
- Sözlü olarak ihbar neticesinde dayanılan somut olay ve deliller yetkili makamların araştırması sonucu matrahın farklı çıkmasıyla ihbarda bulunan kişi yine ikramiyeye hak kazanır. Yani somut olay ve delillere dayanılması yazılı ya da sözlü olabilir. İkramiyeye hak kazanmaya engel teşkil etmez.
- İhbarda bulunma usulü yukarıda belirtildiği üzere belirli şartları içermektedir. Bunlardan bir tanesi açık kişisel bilgilerin paylaşılarak ihbarda bulunulmasıdır. Eğer ihbarda bulunanın açık kişisel bilgileri mevcut değilse ikramiyeye hak kazanamaz. İhbar isimsiz olarak yapılmış ise yetkili makamların ihbar sonucu inceleme yapmaları esnasında ihbarı yapan kişisel bilgilerini paylaşırsa ihbar ikramiyesine hak kazanır.
- İhbar ikramiyesinde bulunan kişi inceleme esnasında ihbarda bulunduğundan vazgeçerse ikramiyeye hak kazanamaz.
- İhbar dilekçesi ya da ihbar tutanağının bulunması gereklidir.
- İhbarda bulunanın ikramiyeyi yazılı olarak talep etmesi gerekmektedir.
- Birden fazla ihbarda bulunulmuş olması halinde ikramiyeyi ihbarda bulunan herkes değil, ilk ihbarda bulunan hak eder.
“Vergi incelemesi raporu” ve “İhbar ikramiyesi raporu” ayrı ayrı düzenlendikten sonra ikramiye verilir.
Vergi İhbar İkramiyesinin Eksik Ödenmesi Ya Da Hiç Ödenmemesi
İhbarda bulunana verilecek olan ihbar ikramiyesi 1/3 i verginin kesin tahakkukunda, 2/3 si ise tahsilinden sonra ödenir. İkramiyenin eksik ödenmesi ya da hiç ödenmemesi sonucu muhbire tebliğ edildikten sonra muhbir 30 gün içinde vergi mahkemesinde dava açabilir. Vergi mahkemesinde dava açılması ile ilgili Danıştay Kararı mevcuttur.
Danıştay 10. Dairesi tarafından verilen 13.11.2000 tarih ve Karar No:2000/5627, Esas No:1998/1443 sayılı karar da; Bir vergiyle bağlantılı bulunan ihbar ikramiyesi ile ilgili davanın, vergi ile ilgili uyuşmazlık sonucunda ortaya çıkan hukuki duruma bağlılığı karşısında bu iki uyuşmazlığın gerek usul ekonomisi ve gerekse davaların farklı mahkemelerde görülmesinin uygulamada ortaya çıkardığı sakıncalar nedeniyle 2576 sayılı Yasanın 6.maddesi uyarınca vergi mahkemesince çözümlenmesi gerekmektedir. Dolayısıyla salınan vergi ve kesilen cezaların belirli bir oranı olarak saptanan ihbar ikramiyesine ilişkin bulunan davanın esası hakkında idare mahkemesince karar verilmesinde hukuki isabet görülmemiştir.
Vergi Ihbarı Asılsız Çıkarsa Vergi İhbarının Asılsız Çıkması
Vergi kaçakçılığı ihbarında bulunan kişinin kimliğinin gizli tutulması gerçek ihbar olduğu müddetçe geçerli olacaktır. Aksi halde asılsız ihbar sonucu muhbir kimliğinin gizli tutulmasından yararlanamaz. Vergi Usul Kanunu 142. Maddesi ihbarın sabit olamaması durumunu düzenlemiştir.
Asılsız Vergi İhbarı: Vergi ihbarı asılsız çıkarsa, yani bildirilen eylem veya durum gerçekten var olmazsa, bu durum ciddi sonuçlara yol açabilir. Asılsız ihbarlar, diğer kişilerin veya işletmelerin itibarını zedeler ve zaman ve kaynak israfına neden olabilir.
Ceza ve Yaptırımlar: Asılsız vergi ihbarı yapmak, birçok ülkede suç olarak kabul edilir ve cezai yaptırımlara tabi tutulabilir. Cezalar, ülkenin vergi kanunlarına ve ilgili yasalara göre değişir. Bu cezalar arasında para cezaları, hapis cezası veya diğer yaptırımlar yer alabilir. Asılsız ihbarın ciddiyetine ve niyetine bağlı olarak cezai yaptırımlar değişebilir.
Asılsız vergi ihbarları, hukuki ve ekonomik sonuçları olan ciddi bir konudur. İhbar yapanların, doğru ve gerçekçi bilgilere dayandıklarından emin olmaları ve yasal süreçleri usulüne uygun olarak takip etmeleri önemlidir. Ayrıca, asılsız ihbarları önlemek için yetkililer ve ilgili kurumlar, doğru denetim mekanizmalarını ve kontrolleri sağlamalıdır. Bu, asılsız ihbarların azaltılmasına ve gerçek ihbarların etkili bir şekilde ele alınmasına yardımcı olabilir.
Vergi ihbarı asılsız çıktığında ciddi sonuçlar doğabilir. Asılsız ihbarlar, kişilerin veya işletmelerin itibarını zedeler, zaman ve kaynak israfına neden olur ve hukuki sorumluluklarla sonuçlanabilir. Asılsız ihbarda bulunanlar, cezai yaptırımlarla karşılaşabilir ve hukuki sonuçlarla karşı karşıya kalabilirler. Bu nedenle, vergi ihbarları yapılırken doğru ve gerçekçi bilgilere dayanmak, yasal süreçleri takip etmek ve yetkililere güvenilir deliller sunmak önemlidir.
Buna göre; ihbar üzerine yapılan aramada ihbar sabit olmazsa nezdinde arama yapılan kimse muhbirin adının bildirilmesini isteyebilir, bu takdirde, vergi dairesi muhbirin ismini bildirmeye mecburdur. Bildirim üzerine mükellef hakkında “iftira” atıldığı gerekçesi ile Türk Ceza Kanunu hükümleri altında iftira suçunun unsurlarının taşındığı gerekçesi ile Cumhuriyet Savcılığına şikâyette bulunabilir.
Vergi İhbarı İle İlgili Yargıtay Kararı
CMK’nın 116 vd. maddelerinde “arama ve el koyma” işlemine dair usul ve esaslar düzenlenmiş ise de 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 359. maddesindeki suçlar yönünden anılan Kanun’un 142 vd. maddelerinde aramanın usul ve şartları ayrıca hükme bağlanmıştır. Buna göre vergi kaçırıldığına delalet eden emarelerin bulunması halinde, vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlar, arama yapılmasını gerekli kılan bir yazıyla sulh ceza hâkiminden talepte bulunacak, arama kararının verilmesi halinde de arama işlemi genel kolluk görevlileri tarafından değil, vergi inceleme elemanlarınca gerçekleştirilecektir.
VUK’nın 147. maddesinde, “bu bölümde açıkça yazılı olmayan hallerde Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun arama ile ilgili bulunan hükümlerinin uygulanacağının belirtilmesinden maksat, bu Kanun’un aramaya dair 142-146. maddelerinde açıkça düzenlenen konularda bu hükümlerin, açıkça düzenlenmeyen konularda ise hükümlerinin uygulanmasının sağlanmasıdır.
Genel hükümlere tabi bir suç ihbarı üzerine, delil elde edilmesi amacıyla uyarınca yapılan arama işlemi sonucunda, vergi suçunun da işlendiğini gösteren delillerin bulunması veya VUK’nın 147. maddesi hükmü karşısında, vergi suçuna dair olmasına rağmen gecikmesinde sakınca bulunan hâllerin varlığı halinde, hükümlerine göre arama işlemi yapılabilir ve bu şartlarda yapılan arama sonucunda elde edilen deliller hukuka uygun kabul edilebilir ise de, VUK’nın 359.maddesi kapsamındaki bir suç soruşturmasında arama kararı ve aramanın gerçekleştirilmesi işleminin hükümlerine göre yapılması gerekir. Aksi halde elde edilecek delil hukuka aykırı olacağından, hükme esas alınamayacaktır (Yargıtay 19 CD Karar: 2016/261)
Ayrıntılı bilgi ve danışmanlık hizmeti almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.