Adli Sicil Kaydı Nasıl Silinir?
Makale Başlıkları
Adli Sicil Kaydı Nedir?
Adli sicil kaydı; kesinleşmiş mahkeme kararları sonucunda verilen cezaların ve güvenlik tedbirlerinin kaydedildiği yaygın olarak da sabıka kaydı olarak bilinen bir kayıttır. Önemli olan nokta bu kayda kesinleşmiş kararlar sonucu verilen cezaların işlenmesidir, bu bağlamda örneğin HAGB (Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması) kararı mahkumiyet içermediği için adli sicil kaydına işlenmez.
Aynı zamanda adli sicil ve arşiv bilgileri gizlidir. Söz konusu bilgilerin görevlilerce açıklanması ve 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu hükümlerince verilen kişi, kurum ve kuruluşlar tarafından veriliş amacı dışında kullanılması mümkün değildir.
Adli Sicil Kaydında Yer Alan Bilgiler Nelerdir?
Kişiye hapis cezası verilmesi kararları kesinleştikten sonra adli sicile işlenir. Eğer kişi belli süre sonra koşullu salıverilirse bu karar da sicil kaydına işlenir. Adli sicil kaydında yer almayan bilgiler nelerdir konusu ile ilgili detay için iletişim kurabilirsiniz.
- Kişi aldığı hapis cezasını çekmiş yani cezası infaz edilmişse, bu infazın tamamlandığı bilgisi de kayda düşülür.
- Alınan hapis cezasının ertelenmesine karar verilmişse eğer bu bilgi ve uyulacak denetim süresi bilgileri sicil kaydına işlenir.
- Belli bir hak veya yetkinin kullanılması, kullanılmaması hususunda verilen ya da belli mesleğin icrasını yasaklayan ya da ehliyetin alınmasına ilişkin olan kararlar adli sicil kaydında yer alır.
- Alınan adli para cezaları sicile işlenir aynı zamanda para cezası ödendiyse ödendi bilgisi, ödenmediyse tazyik hapsi ile infaz edildiği bilgisi sicil kaydına işlenir.
- Türk vatandaşına yabancı mahkemelerden verilen ve tanınıp tenfiz edilen kararlar sicile işlenir.
- Kişi hakkında yapılmış olan şikâyetten vazgeçilmesi adli sicil kaydına işlenir.
- İşlenmiş suçla ilgili olan ceza zamanaşımı süresinin dolmasının tespiti kararı kayda işlenir.
Adli Sicil Kaydı Nereden Alınır?
Adli sicil kaydı, bir kişinin adli geçmişindeki suç ve cezaları içeren resmi bir belgedir. Adli sicil kaydı, birçok işlem ve iş başvurusunda istenir ve kişinin geçmişi hakkında bilgi sahibi olunmasını sağlar. Peki, adli sicil kaydı nereden alınır?
Adli Sicil Kaydı Nasıl Alınır?
Adli sicil kaydı, kişinin bulunduğu il veya ilçe adliye müdürlüklerinde, adalet bakanlığına bağlı adli sicil müdürlüklerinde veya internet üzerinden e-devlet sistemi aracılığıyla alınabilir. Adli sicil kaydı talep eden kişinin kimlik bilgileri ve neden adli sicil kaydı talep ettiği bilgileri, adli sicil kaydının alınacağı kurum tarafından istenir.
Adli sicil kaydı talebinde bulunan kişi, talep formunu doldurarak, adli sicil kaydının alınacağı yerdeki görevlilere teslim eder. Bu işlem sonrasında, adli sicil kaydı kısa süre içinde hazırlanarak talep eden kişiye verilir.
Adli Sicil Kaydı Alırken Nelere Dikkat Edilmelidir?
Adli sicil kaydı alırken, kişinin kimlik bilgilerinin doğru olması ve neden adli sicil kaydı talep ettiğine ilişkin bilgilerin doğru ve tam olması önemlidir. Ayrıca, adli sicil kaydı alınan kurumun güvenilir bir kurum olması ve adli sicil kaydı bilgilerinin gizlilik ilkesine uygun olarak korunması da önemlidir.
Sonuç
Adli sicil kaydı, bir kişinin adli geçmişindeki suç ve cezaları içeren resmi bir belgedir. Adli sicil kaydı, kişinin geçmişi hakkında bilgi sahibi olunmasını sağlar ve birçok işlem ve iş başvurusunda istenir. Adli sicil kaydı, kişinin bulunduğu il veya ilçe adliye müdürlüklerinde, adalet bakanlığına bağlı adli sicil müdürlüklerinde veya internet üzerinden e-devlet sistemi aracılığıyla alınabilir. Adli sicil kaydı alınırken, kişinin kimlik bilgilerinin doğru olması ve adli sicil kaydı bilgilerinin gizlilik ilkesine uygun olarak korunması önemlidir.
Adli sicil kaydı talep eden kişiler, adli sicil kaydını, kişinin geçmişindeki suç ve cezaları hakkında bilgi sahibi olmak için talep ederler.
Adli sicil kaydı, kişinin geçmişindeki suçlar hakkında bilgi içerir ve bu nedenle birçok işlem ve iş başvurusunda istenir. Adli sicil kaydı alınırken, kişinin kimlik bilgilerinin doğru ve eksiksiz olması, adli sicil kaydının alınacağı kurumun güvenilir bir kurum olması ve adli sicil kaydı bilgilerinin gizlilik ilkesine uygun olarak korunması önemlidir.
Arşiv Kaydı Nedir?
Adli sicil kaydı ile arşiv kayıtları farklı şeylerdir. Yukarıda sayılan hususlar adli sicil kaydına kaydedilir. Arşiv kaydına artık kesinleşmiş, infazı tamamlanmış ve etkisi ortadan kalkmış olan hususlar kaydedilir.
- Cezanın veya güvenlik tedbirinin infazının tamamlanması durumunda bu durum adli sicil kaydından alınıp arşiv kaydına geçirilir. Ceza infaz edildikten sonra hükümlüye ait adli sicil arşiv kaydı ise 5 yıl sonra silinir.
- Ceza mahkûmiyetini bütün sonuçlarıyla ortadan kaldıran şikâyetten vazgeçme veya etkin pişmanlık,
- Ceza zamanaşımının dolmasına ilişkin bildirme fişinin Genel Müdürlükteki merkezi sistem girilerek güncellenmesini müteakip bu bilgiler Adlî Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü tarafından silinerek arşiv kaydına alınır. Genel af halinde silme işlemi Genel Müdürlükçe re’sen yapılarak kayıtlar arşive alınır.
- Yukarıda sayılan hususlar dışında eğer mahkeme memnu hakların iadesine karar verirse, 15 yıl geçmesiyle arşiv kaydı silinir. Eğer bu karar alınmadıysa arşiv kaydı arşive alınma tarihinden itibaren 30 yıl geçmesiyle silinir.
- Aynı zamanda fiilin suç olmaktan çıkması, kişinin ölmesi gibi durumlarda da arşiv kaydı silinir.
Adli Sicil Kaydı Yer Almayan Bilgiler Nelerdir?
- Disiplin suçlarına ve sırf askerî suçlara ilişkin mahkûmiyet hükümleri adli sicil kaydında yer almaz.
- Disiplin veya tazyik hapsine ilişkin kararlar adli sicil kaydına kaydedilmez.
- İdarî para cezasına ilişkin kararlar adli sicil kaydında yer almaz.
Adli Sicil Kaydı Arşiv Kayıtlarının Silinmesi Nasıl Olur?
Adli sicildeki bilgiler;
- İlgilinin ölümü halinde, kişinin ölümünü tevsik eden resmî belgenin Genel Müdürlüğe ulaşmasını müteakip adlî sicil kaydı tamamen silinir.
- Ceza infaz kurumlarındaki hükümlü ölüm bilgileri ise nüfus-kayıt bilgileriyle birlikte en geç üç-gün içinde ilgili Cumhuriyet Başsavcılıklarınca Genel Müdürlüğe bildirilir.
Türk vatandaşları hakkında yabancı mahkemelerce verilmiş olup adli sicile kaydedilen hürriyeti bağlayıcı cezaya mahkûmiyet hükümleri, kesinleştiği tarihten itibaren mahkûmiyet kararında belirtilen sürenin geçmesiyle, Genel Müdürlükçe adlî sicil kayıtlarından çıkartılarak arşiv kaydına alınır. Adli para cezasına mahkûmiyet hükümleri ile cezanın ertelenmesine ilişkin hükümler, adli sicil kaydı sistemine alınmadan doğrudan arşive kaydedilir.
Arşiv Bilgilerini İstemeye Yetkili Olanlar Kimlerdir?
Kullanılma amacı bildirilmek şartıyla kişinin kendisi veya vekâletnamede açıkça belirtilmişse vekili, bir soruşturma veya kovuşturma işlemi nedeniyle Cumhuriyet başsavcılıkları, hâkim veya mahkemeler, yetkili seçim kurulları ve özel kanunlarda gösterilmek şartıyla ilgili kamu kurum ve kuruluşları arşiv bilgilerini istemeye yetkili kılınmıştır.
Adli Sicil Bilgilerini Vermeye Yetkili Olan Kurumlar Nelerdir?
Mahalli adlî sicillerde Cumhuriyet başsavcılıklarınca, kaymakamlıklarca yurt dışında elçilik ve konsolosluklarca, merkezî adlî sicilde ise Adalet Bakanlığı Adlî Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce adli sicil bilgileri verilebilmektedir. Aynı zamanda 2008 yılında sunulan E-devlet uygulamasından da kişilerin kendi adli sicil belgelerine ulaşmaları mümkün kılınmıştır.
Adli Sicil Ve Arşiv Kayıtlarının Silinmesi Kararını Hangi Makam Alır?
Adli Sicil Ve İstatistik Genel Müdürlüğü’nün teklifi ve Adalet Bakanı’nın onayı ile kurulmuş olan 3 hâkimden oluşan komisyon, adlî sicil ve arşiv kayıtlarının silinmesiyle ilgili kararları almak ve kanunla verilen diğer görevleri yerine getirir.
Adli Sicil Ve Arşiv Kaydının Silinmesi İşlemi Hakkında Verilen Yargı Kararları
(Adli Sicil Kaydının Silinmesine Dair Kararın Onanması)
Bizlere diğer içeriğimiz olan Ankara Ceza Avukatı sayfamızdan ceza avukatı ile ilgili bilgi almak için inceleme yapabilirsiniz.
Danıştay Kararı – 5. D., E. 2012/11333 K. 2013/1320 T. 22.2.2013
İzmir 3. İdare Mahkemesi’nce verilen 25/04/2012 günlü, E:2011/1951; K:2012/764 sayılı kararla; davacının vergi kaçakçılığı suçundan Afyonkarahisar 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 20/06/1997 tarih ve E:1996/142; K:1997/149 sayılı kararı ile 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği,
Bu kararın Yargıtay tarafından onanarak kesinleştiği ve cezanın 06/01/2001 tarihinde infaz edildiği, sonrasında davacı tarafından 22/08/2011 tarihli dilekçe ile adli sicil kaydının silinmesi istemiyle anılan Mahkeme’ye yapılan başvuru üzerine,
Mahkeme’nin 26/08/2011 tarih ve Değişik İş No: 2011/727 sayılı kararı ile davacının adli sicil kaydının silinmesine karar verildiği, davacının adli sicil kaydının silinmesinin ardından anılan cezanın hukuki neticelerinin ortadan kalkacağı ve memuriyete atanma koşullarını taşımadığının kabulünün mümkün olmadığı, dolayısıyla bir yıldan fazla hapis cezasına yönelik hükümlülüğü nedeniyle davacının memuriyete atanma şartını taşımadığından bahisle tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle işlemin iptaline hükmedilmiştir.
Davalı idare, İdare Mahkemesi kararının temyiz dilekçesinde yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
Cevabın Özeti : Cevap verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hâkimi : K1
Düşüncesi : Mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesi’nce işin gereği düşünüldü:
İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin varlığına bağlıdır. İzmir 3. İdare Mahkemesi’nce verilen 25/04/2012 günlü, E:2011/1951; K:2012/764 sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir neden de bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına, temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı üzerinde bırakılmasına, 22/02/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
(Arşiv Kaydının Silinmesine İlişkin Değerlendirmeyi Yapacak Olan Kurum)
Yargıtay Kararı – 4. CD., E. 2013/7174 K. 2013/8158 T. 2.3.2013
I-Olay:
Hükümlü M.. Y.. hakkında, hakaret suçundan açılan kamu davasında Üsküdar 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 22/12/2005 tarihli kararı ile 100 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın infazından sonra hükümlünün 30/04/2012 tarihli dilekçesi ile mahkemesinden arşiv kaydının silinmesini talep etmesi üzerine, aynı mahkemenin 10/05/2012 tarih ve 2012/425 değişik iş sayılı ek kararı ile, arşiv kaydının silinmesine karar verildiği, kesinleşen bu karar aleyhine Kanun yararına bozma başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır.
II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
05/04/2012 tarihli ve 6290 sayılı Kanunla yapılan değişiklik sonrasında, arşiv kaydının silinmesine yönelik talebin, hükmü veren mahkemesince mi yoksa, Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce mi değerlendirileceğine ilişkindir.
III- Hukuksal Değerlendirme:
5352 sayılı Adlî Sicil Kanunu’nun “ Adli sicil ve arşiv bilgilerinin silinmesi” başlıklı 12. maddesinde; “(1) (Değişik fıkra: 05/04/2012-6290 S.K./2.md.) Arşiv bilgileri;
- a) İlgilinin ölümü üzerine,
- b) Anayasanın 76 ncı maddesi ile Türk Ceza Kanunu dışındaki kanunlarda bir hak yoksunluğuna neden olan mahkûmiyetler bakımından kaydın arşive alınma koşullarının oluştuğu tarihten itibaren;
1.Yasaklanmış hakların geri verilmesi kararı alınması koşuluyla onbeş yıl geçmesiyle,
2.Yasaklanmış hakların geri verilmesi kararı alınması koşulu aranmaksızın otuz yıl geçmesiyle,
- c) Diğer mahkûmiyetler bakımından kaydın arşive alınma koşullarının oluştuğu tarihten itibaren beş yıl geçmesiyle,
tamamen silinir.
(2) Fiilin kanunla suç olmaktan çıkarılması halinde, bu suçtan mahkûmiyete ilişkin adlî sicil ve arşiv kayıtları, talep aranmaksızın tamamen silinir.
(3) Kanun yararına bozma veya yargılamanın yenilenmesi sonucunda verilen beraat veya ceza verilmesine yer olmadığı kararının kesinleşmesi halinde, önceki mahkûmiyet kararına ilişkin adlî sicil ve arşiv kaydı tamamen silinir.” hükmüne yer verilmiş.
Aynı Kanun’un 05/04/2012 tarihli ve 6290 sayılı Kanunla değiştirilen geçici 2. maddesinde “(1) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte, Adalet Bakanlığı Adlî Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce toplanmış olsun veya olmasın, suç tarihi itibarıyla bu Kanunun yürürlük tarihinden önceki kayıtlar hakkında, 3682 sayılı Kanuna göre süre yönünden silinme koşulu oluşanlar silinir; diğer kayıtlar için bu Kanun hükümlerine göre işlem yapılır. (Mülga cümle: 05/04/2012-6290 S.K./3.md.)
(2) (Değişik fıkra: 05/04/2012-6290 S.K./3.md.) Bu Kanunun yayımı tarihinde, Anayasanın 76 ncı maddesi ile bazı özel kanunlarda yer alan ve bir hak yoksunluğuna neden olan mahkûmiyetler bakımından, arşive alınan veya şartları oluştuğu halde ya da henüz şartları oluşmadığı için arşive alınmayan kayıtlar hakkında 12 nci maddenin birinci fıkrası hükmü uygulanır.
(3) (Ek fıkra: 05/04/2012-6290 S.K./3.md.) İkinci fıkrada sayılanlar dışında, birinci fıkra gereğince işlem yapılarak arşive alınan kayıtlar 3682 sayılı Kanunun 8 inci maddesinde öngörülen sürelerin dolduğu veya ertelenmiş olan mahkûmiyetin esasen vaki olmamış sayıldığı hallerde bu tarih esas alınarak Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce silinir.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
5352 sayılı Adlî Sicil Kanunu’nda değişiklik yapan, 6290 sayılı Kanun 11/04/2012 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. 11/04/2012 tarihinden itibaren arşiv kaydının silinmesi işlemleri, 5352 sayılı Adlî Sicil Kanunu’nun geçici 2/3. maddesi uyarınca, Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce yerine getirilecektir.
İnceleme konusu somut olayda; hükümlü M.. Y..’ün 30/04/2012 tarihli dilekçesi ile hakkında, hakaret suçundan Üsküdar 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 22/12/2005 tarihli kararı ile verilerek infaz edilen, 100 TL adli para cezasına ilişkin arşiv kaydının silinmesi talebinde bulunduğu, talep ve hüküm tarihi itibariyle, 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu’nun, 05/04/2012 tarihli ve 6290 sayılı Kanun’la değiştirilen geçici 2/3. maddesi uyarınca, arşiv kaydının silinmesine ilişkin değerlendirmenin, Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce yerine getirileceği gözetilmeksizin, arşiv kaydının silinmesine karar verilmesi hukuka aykırıdır.
IV- Sonuç ve Karar:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1- (ÜSKÜDAR) 2. Sulh Ceza Mahkemesinin, 10/05/2012 tarih ve 2012/425 değişik iş sayılı ek kararının, CMK’nın 309. maddesi uyarınca Kanun Yararına BOZULMASINA,
2- 11/04/2012 tarihinden itibaren arşiv kaydının silinmesi işlemleri, 5352 sayılı Adlî Sicil Kanunu’nun geçici 2/3. maddesi uyarınca, Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce yerine getirileceğinden, yasal değişiklikler de mahkemesince değerlendirilerek, CMK’nın 309.maddesinin 4–a bendi uyarınca gereğinin mahallinde yerine getirilmesine, 21.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
(Adli Sicil Kaydının Silinme Koşullarının Oluşmamasına Dair)
Yargıtay Kararı – 11. CD., E. 2009/1496 K. 2009/14476 T. 20.11.2009
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’na aykırı davranmak suçundan sanık K.Ahmet’in anılan Kanun’un 359/b-l, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 59/2. maddeleri gereğince 15 ay ağır hapis cezası ile cezalandırılmasına dair (Sakarya İkinci Ağır Ceza Mahkemesi)’nin 05.03.1999 tarihli ve 1998/251 Esas, 1999/85 sayılı kararının infazını müteakip, hükümlünün 09.06.2008 tarihli dilekçesi ile yaptığı arşiv kaydının silinmesi talebinin kabulü ile, 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu’nun 9 ve geçici 2. maddeleri uyarınca adli sicil arşiv kaydının silinmesine ilişkin aynı mahkemenin 30.06.2008 tarihli ve 2008/618 değişik iş sayılı kararın tüm dosya kapsamına göre;
5352 sayılı Adli Sicil Kanunu’nun geçici 2. maddesi 2. fıkrasında “Birinci fıkra gereğince işlem yapılarak arşive alınan kayıtlar hakkında, 3682 sayılı Kanun’un 8. maddesinde öngörülen sürelerin dolduğu veya ertelenmiş olan hükmün esasen vaki olmamış sayıldığı hallerde bu tarih esas alınarak, Anayasa’nın 76. maddesi ve özel kanunlarda sayılan suç ve mahkumiyetler dışındaki kayıtlar için ilgilinin.
Cumhuriyet Başsavcılığı’nın veya Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü’nün talebi üzerine hükmü veren mahkemece veya talep edenin bulunduğu yer asliye ceza mahkemesince arşiv kaydının silinmeşine karar verilir.
“şeklindeki düzenleme karşısında, sanığın eyleminin 3568 sayılı Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu’nun
4. maddesi kapsamında kaldığı ve 5352 sayılı Kanun’un geçici 2. maddesinin 2. fıkrası uyarınca mahkumiyet hükmünün arşiv kaydından silinmesinin mümkün bulunmadığı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı
Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 31.12.2008 gün ve 2008/14984/66020 sayılı kanun yararına bozmaya atfen Yargıtay C.Başsavcılığı’nın 23.01.2009 gün ve KYB.20097088 sayılı ihbarnamesiyle Daireye ihbar ve dava evrakı tevdii kılınmakla incelenip gereği görüşüldü:
Hükümlünün sabıka kaydını oluşturan suçun 3568 sayılı Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu’nun 4. maddesinde sayılan ‘Vergi kaçakçılığı” suçu olup, 5352 sayılı
Adli Sicil Kanunu’nun 12. maddesinde yazılı koşulların gerçekleşmemesi ha-linde arşiv kaydının silinemeyeceği gözetilmeden, yazılı şekilde arşiv kaydının silinmesine karar verilmesi isabetsiz olup, kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce bu itibarla yerinde görüldüğünden,
Sakarya İkinci Ağır Ceza Mahkemesi’nin 30.06.2008 gün ve 2008/618 değişik iş sayılı kararının CMK’nın 309. maddesi uyarınca (BOZULMASINA), gereğinin mahallinde ifasına, dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 20.11.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Faydalı Linkler:
- Nüfus Davaları Nerede Açılır?
- Hava Aracı Sicil İşlemleri Nelerdir?
- Güvenlik Soruşturması Teklifi
- TSK Sicil İptal Davaları