- +90 312 911 1168
- info@mdmhukuk.com
- Kızılırmak Mah. 1443. Cad. Ankara 1071 Plaza A Blok No:25/58 06510 Çankaya/ANKARA
Ceza Hukukunda Süre Tutum Dilekçesi Nedir
Makale Başlıkları
Mahkemelerdeki davalara dayanılarak alınan kararların uygulanmasında sürenin başlayabilmesi için kararın tefhim olması yeterlidir. Tefhim olmak, kararın tarafların yüze karşı okunmasıdır. Mahkemede hazır olanlar açısından kararın tefhim edilmesiyle temyiz ve itiraz süresi başlamaktadır. Temyiz ve itiraz süresinin başladığı anda gerekçeli kararın yazılması ve bunun tebliğ edilmesi için gereken sürelerde işlemler çoğu zaman tamamlanamamaktadır. Gerekçeli kararın hazır olabilmesi için belli bir zaman gerekmektedir. Bu zaman zarfında tarafların isitnaf, temyiz ve itiraz süresini kesmek zorunda kalmaları beklenecek bir durumdur. İstinaf, Temyiz ve İtiraz süresinin kesilmesi manasına gelen “süre tutum dilekçesi” yetkili mercilere bildirilmek zorundadır.
Süre tutum dilekçesi, ilk derece mahkemesinin verdiği kararın üst mahkeme tarafından incelenmesi talebinin dahil edildiği karara itiraz dilekçesidir. Süre tutum dilekçesinin sunulmasının sebebi istinaf, temyiz veya itiraz kanun yoluna başvurulması hususunda kanunda öngörülmüş sürenin durdurulmasıdır.
Ceza Yargılamasında Süre Tutum Dilekçesi Verilmezse Ne Olur?
Süre tutum dilekçesinin sunulması ile istinaf veya itiraz kanun yoluna başvuruda öngörülmüş süre durur. Ancak süre tutum dilekçesi verilmediği takdirde mahkemenin kararlarına itiraz edilmemiş sayılır. Böylece verilen karar kesinleşmiş olur. Karar hukuka uygun olmasa dahi kesinleşir ve itiraz hakkı ortadan kalkar.
Süre tutum dilekçesi, bir mahkeme davası veya idari işlem gibi yasal bir süreçte, belirli bir süre içinde yapılması gereken bir eylemin yapılması için ek süre talep etmek amacıyla verilen bir dilekçedir. Süre tutum dilekçesi verme süresi, ilgili yasa ve yönetmeliklerde belirtilen süreler doğrultusunda belirlenir.
Örneğin, Türk Medeni Kanunu’na göre, bir davaya cevap verme süresi 2 haftadır. Bu süre içinde cevap verilememesi durumunda, süre tutum dilekçesi verilerek ek süre talep edilebilir. Süre tutum dilekçesi verme süresi genellikle ilk sürenin bitiminden itibaren birkaç gün ile birkaç hafta arasında değişebilir.
Ancak, her durum farklıdır ve süre tutum dilekçesi verme süresi, mahkeme veya idari kurumun ilgili yönetmelikleri doğrultusunda belirlenir. Bu nedenle, süre tutum dilekçesi verme süresi ile ilgili kesin bilgiyi ilgili kurum veya avukatınızdan öğrenebilirsiniz.
Yerel ceza mahkemesi tarafından verilmiş karar için istinaf veya itiraz kanun yoluna başvuru, kararın tefhim edilmesinden itibaren 7 gün, temyiz kanun yolu için ise 15 gün içinde başlar.
Bu dilekçe hükmü veren mahkemeye verilir veya zabıt katibine bir beyanda bulunularak yapılır. Yapılan beyan tutanağa geçirilir ve hâkime onaylattırılır. Belirtilen süre içerisinde istinaf, itiraz veya temyiz başvurusu yapılması, hükmün kesinleşmesini engeller.
Süre tutum dilekçesi vermek bir suç veya ceza teşkil etmez. Tam tersine, bir yasal sürecin doğru bir şekilde takip edilmesini sağlamak için kullanılan bir araçtır.
Süre tutum dilekçesi, yasal bir işlemde belirli bir eylemin yapılması için verilen sürenin yetersiz olduğu durumlarda ek süre talep etmek için kullanılır. Örneğin, bir mahkeme davası için cevap verme süresi belirli bir süre içinde sona eriyorsa ve cevap vermek için yeterli zamanınız yoksa, süre tutum dilekçesi vererek ek süre talep edebilirsiniz. Bu, yasal sürecin doğru bir şekilde işlemesine yardımcı olur.
Ancak, yasal sürelerin aşıldığı durumlarda, ilgili yasal sonuçlar ortaya çıkabilir. Örneğin, bir ceza davasında savunma avukatı savunmasını belirtilen süre içinde sunmazsa, mahkeme bu durumu cezalandırabilir. Ancak, süre tutum dilekçesi vermek, yasal sürelerin aşılmamasını ve yasal işlemlerin doğru bir şekilde yürütülmesini sağlamak için bir araçtır ve cezalandırılacak bir durum değildir.
Faydalı Linkler:
MDM Hukuk ve Danışmanlık; Ankara merkezli faaliyet gösteren bir avukatlık bürosudur.
Büromuz; ülke genelinde avukatlık mesleğinin yasal ve etik değerleri çerçevesinde hukukun bir çok alanında yetkin kadrosuyla avukatlık ve danışmanlık hizmeti sunmaktadır.
Bu web sitesi ve içindeki bilgiler, Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kurallarına göre ve özellikle reklam yasağına uygun olarak tasarlanmıştır. MDM HUKUK & DANIŞMANLIK web sitesinin tüm bilgi ve materyaller sadece bilgilendirme olup bunların tamamına veya bir kısmına dayanılarak yapılan işlemlere, eylemlere ve bunların sonuçlarına ilişkin hiçbir sorumluluk kabul edilmez. Söz konu bilgilerin aktarılması ile kullanıcılar ve web tarayıcıları ile MDM HUKUK & DANIŞMANLIK arasında bir avukat-müvekkil ilişkisi yaratılması amaçlanmamıştır ve bilgilerin bu kişilerce alınması hiçbir şekilde bu yönde bir ilişki oluşturmayacaktır. Müvekkiller veya okuyucular hiçbir şekilde mevcut duruma ve özelliklerine ilişkin olarak uygun hukuki veya başka herhangi bir profesyonel görüş almadan, MDMHUKUK & DANIŞMANLIK web sitesinde yer alan herhangi bir hususa dayanarak bir eylemde bulunmamalıdır. MDM HUKUK & DANIŞMANLIK, bu web sitesi aracılığıyla ulaşılan üçüncü kişilere ait içeriklerden hiçbir şekilde sorumlu değildir.
MDM Hukuk ve Danışmanlık Tüm Hakları Saklıdır.