Hakaret Sayılmayan Kelimeler Nelerdir?
Makale Başlıkları
Hakaret Sayılmayan Kelimeler Nelerdir?
Hakaret suçunu oluşturmayan bazı ifadeler Türk Ceza Kanunu ve yargı kararlarına göre belirlenmiştir. Bunlar genellikle kaba veya nezaket dışı ifadeler olarak kabul edilirken, onur, şeref ve saygınlığı rencide etmeyecek düzeyde olduğu kabul edilmiştir. İşte hakaret suçunu oluşturmayan bu ifadelerden bazıları:
- “Haysiyetsiz”
- “Nankör”
- “Kukla”
- “Eşkıya”
- “Beceriksiz herif”
- “Meziyetsiz”
- “Karaktersiz”
- “Aç gözlü”
- “Görmemiş”
- “Bilgisiz”
- “Tecrübesiz”
- “Eğitimsiz”
- “İhanet ediyorsun”
- “Ukalalık yapma”
- “Çemkirme”
- “Şizofren hastasısın, iki ruhlusun, doktora git”
- “Oğlan”
- “Adın batsın”
- “Lan kelimesi”
- “Defolun”
- “Basitsin”
Bu ifadeler, kesinlikle uygun veya kabul edilebilir olduğu anlamına gelmez. Bunlar genellikle olumsuz etkiler yaratabilir ve insan ilişkilerine zarar verebilir. Ancak, yargı kararlarına göre, bu ifadeler hakaret suçunu oluşturmaz. Her hukuki durum kendi içinde özgün koşullara ve kanıtlara bağlı olduğu için, her durumda bir hukuk uzmanından yardım almak önemlidir.
Türk Ceza Kanunu’nun 125. maddesi “Hakaret” başlığı altında hakaret suçunu düzenlemektedir. Kanunda hakaret suçunu tanımlayan ifadeler şu şekildedir:
“Madde 125- (1) Bir kimseyi alenen, ırk, dil, din, cinsiyet, siyasi veya felsefi düşüncesi, bedenî veya ruhî engelliliği yahut memleket, mezhep, meşrep veya herhangi bir sebeple aşağılama, iftira veya hakaret eden kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Yukarıdaki fıkra gereğince, hakaret suçunun işlenmesi hâlinde, mağdurun talebi üzerine, sanık hakkında bir yıl içinde, bu suçtan dolayı kamu davası açılmamasına karar verilebilir.”
Bu maddeye göre hakaret suçunu oluşturmak için bir kişinin alenen aşağılanması, iftira edilmesi veya hakarete uğraması gerekmektedir. Bu nedenle, hangi kelimelerin hakaret sayılacağı, kullanılan cümle veya ifade bağlamına ve kullanılan kişinin algısına bağlıdır.
Ancak, genel olarak bazı kelimelerin hakaret sayılabileceği bilinmektedir. Bu kelimeler arasında argo tabirler, küfürler, cinsel içerikli ifadeler ve aşağılayıcı sıfatlar bulunabilir.
Tam tersi olarak, saygı ifade eden, olumlu veya nötr kelimeler hakaret sayılmayacaktır. Ancak, hakaretin tanımı kanun tarafından belirtilen kriterlere göre yapılacaktır.
Bu konuda daha ayrıntılı bilgi almak isterseniz bir avukata danışmanız önerilir.
Hakaret Suçu Nedir? Hakaret Suçu Nasıl Oluşur?
Hakaret suçu Türk Ceza Kanununun şerefe karşı suçlar isimli 8. bölümünde 7 madde halinde düzenlenmiştir. Hakaret suçu belli bir somut olgunun kişiye isnat edilmesi veya genel ve soyut olarak kişinin rencide edilmesi ve değersizleştirilmesi yoluyla işlenebilir.
Bunun yanı sıra suç salt hareket suçu olduğu için, hakaret edilmesiyle suç oluşacaktır. Bu sebeple suça teşebbüs mümkün değildir. Suç temel olarak nitelikli haller hariç yüze karşı hakaret ve gıyapta hakaret olmak üzere ikiye ayrılır.
Yüze karşı hakaretin oluşabilmesi için failin hakaret ettiği kişinin duyması kastını taşıması gerekir. Gıyapta hakaret suçunun oluşabilmesi için ise hakareti fail hariç en az üç kişinin duyması gerekmektedir. Suçun temel şeklinin cezası 3 aydan 2 yıla kadar hapis veya adli para cezasıdır.
Ancak nitelikli hallerde verilecek ceza 1 yıldan az olamaz. Hakaret Sayılmayan Kelimeler ile ilgili makaleyi okuyorsunuz.
Bir Kelimenin Hakaret Sayılması İçin Kıstaslar Nelerdir?
Hakaret suçu seçimlik hareketli bir suçtur. Hakaret suçunun oluştuğunun kabul edilebilmesi için fiilin kanunda belirtilen hareketlerden birinin işlenmesi gerekmektedir.
Bu fiillerin kümülatif olarak gerçekleşmesi aranmaz. Yani bu fiillerden tamamının gerçekleşmesine gerek olmaksızın birinin gerçekleşmesiyle suçun hareket unsuru tamamlanmış olur.
Kanunda düzenlenen seçimlik hareketlere örnek vermek gerekirse; Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat etmek, Sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi hakkında suçun tüm unsurlarıyla oluşması halinde cezaya hükmedilmektedir.
Hakaret suçunda hangi kelimelerin hakaret sayılacağı konusunda fiilin niteliğinden kaynaklı olarak kanunun sınırlı sayıda kelime sayması olanaksızdır.
Bu nedenle hakaret sayılabilecek ve sayılamayacak kelimeler genellikle yargı içtihatları yoluyla şekillenmektedir. Yargıtay rahatsız edici, ağır eleştiri biçimindeki ifadelerin ve kaba hitap tarzı niteliğindeki sözlerin hakaret suçunu oluşturmayacağı görüşündedir.
Hakarete Ceza Verilmeyen Durumlar Nelerdir?
Hakaret suçuna ceza verilebilmesi için öncelikle suçun, suç unsurlarını taşıması gerekmektedir. Bunlar ise hakaret etme kastı, kişinin hakareti duyduğu bilgisi veya hakareti fail hariç 3 kişinin duymasıdır.
Bunun yanı sıra hukuka uygunluk sebepleri de bu suça ceza verilmesini engeller. Mağdurun rızası, iddia ve savunma dokunulmazlığı, kanun hükmünün icrası, eleştirme hakkı veya terbiye ve disiplin hakkı hukuka uygunluk sebepleri olarak gösterilebilir.
Bunun yanı sıra kasten yaralama hareketinin sonucu olarak hakaret edilmişse buna da hakaretten dolayı ceza verilmez. Diğer yandan tarafların hakaret olduğunu iddia ettiği kelimeler somut olaya göre hâkim tarafından hakaret olarak görülmeyecektir.
Hakaret Suçunu Oluşturmayan Sözler Nelerdir? Yargıtay 2023
Son zamanlarda insan ilişkilerinin çok gerginleşmesi ve pandemi koşullarıyla birlikte insan sinirlerinin gerilmesi sebebiyle ikili ilişkilerde çok fazla hakaret oluşabilmektedir.
Bunun yanı sıra hakaret edilen tarafın da gergin olması konuyu savcılığa taşımakta ve şikâyete bağlı bir suç olan hakaret suçu ayyuka çıkmaktadır. Türk Ceza Kanununda hakaret kelimeleri tahdidi olarak gösterilmemiştir.
Bu sebeple tıpkı hâkim tıpkı “silah” terimini somut olaya göre kendi tanımladığı gibi hakaret sayılacak kelimeleri de somut olaya göre belirleyecektir.
Bu sebeple avukatlar son zamanlarda hangi kelimelerin hakaret sayılacağına dair sorularla sıkça karşılaşmaktadır. Biz de yargı içtihatları ışığında hangi kelimelerin hakaret sayılmayacağını izah etmeye çalışacağız.
- Yaktığın Çırada Kavrul İnşallah
- Sen Benim Ayağımın Altını Kazanları Tez Zamanda Yak Yarabbim
- Hakkımı Helal Etmiyorum
Yargıtay 18.CD. T. 08.01.2019, E.2018/3618, K.2019 / 590 sayılı kararında “Benzer bir olaya ilişkin Yargıtay 18. Ceza Dairesinin 17/02/2016 tarihli ve 2015/19524 esas, 2016/2854 karar sayılı ilâmında belirtildiği üzere, hakaret fiilinin cezalandırılmasıyla korunan hukukî değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye yönelik olarak gerçekleşmesi gerekmektedir.
Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir.
Kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir.
Yargılamaya konu somut olayda; sanığın müteveffaya ait facebook isimli sitende yayımlanan paylaşımlarında,
“hakkımı helal etmiyorum, özgür körükçü sırf siyaset devreye girdi diye D4 belgemi vermemiştin Allah affetmesin seni”, “yaktığın çırada kavrul İnşallah” ve “takdir ilahiden kaçış yok er veya geç hepimiz nasibimizi alacağız ama kötü bir şekilde, ama iyi bir şekilde.
Sen benim ayağımın altını kazanları tez zamanda yak yarabbim” şeklindeki sözlerinin müteveffanın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, beddua ve sızlanma niteliğinde olduğu ve kişinin hatırasına hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, sanığın beraatı yerine yazılı şekilde mahkumiyetine kararı verilmesinde isabet görülmemiştir.” ifadeleriyle verilen mahkumiyet kararını bozmuştur. Hakaret Sayılmayan Kelimeler
Karardan da anlaşılacağı üzere kişiyi rencide edici seviyede olmayan beddua ve sızlanmalar hakaret niteliği taşımamaktadır.
Burada hakaret edildiği iddia edilen kişinin dindar oluşu ve bedduanın hakaret olduğu iddiası geçerli sayılamaz.
Terbiyesiz
Yargıtay 18.CD. T. 08.01.2019, E.2018/3600, K. 2019/586 sayılı kararında
“Dosya kapsamına göre, mahkemesince, sanığın mağdura hitaben söylediği “terbiyesiz” şeklindeki sözü nedeniyle sanık hakkında hakaret suçundan mahkûmiyet kararı verildiğinin anlaşılması karşısında;
benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 18. Ceza Dairesinin 22/10/2017 tarihli ve 2015/33019 esas, 2017/11822 karar sayılı ilâmında belirtildiği üzere, kaba söz ve ağır eleştiri niteliğindeki sözlerin, mağdurların onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmaması nedeniyle hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı anlaşıldığından, sanığın hakaret suçundan beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesinde, isabet görülmemiştir.” ifadeleriyle verilen mahkumiyet kararını bozmuştur. Hakaret Sayılmayan Kelimeler
Kararda kaba söz ve ağır eleştirilerin şeref ve saygınlığı rencide edici nitelikte olmaması sebebiyle suçun oluşmadığı hususu üzerinde durulmuştur.
Okumuşsunuz Ama Adam Olamamışsınız
“Okumuşsunuz Ama Adam Olamamışsınız”: Bu ifade, karşı tarafa yönelik bir eleştiri olarak kabul edilir ve genellikle hakaret suçu oluşturmayabilir. Ancak, bu ifadenin kullanımı, bağlamı ve tonlaması göz önünde bulundurulmalıdır. Birisi tarafından aşağılayıcı veya incitici olarak algılanabilir.
Sana Bu Diplomayı Verenin
“Sana Bu Diplomayı Verenin”: Bu ifade, bir kişinin eğitimine veya yeteneklerine yönelik bir eleştiri olabilir ve genellikle hakaret suçu oluşturmayabilir. Ancak, bağlamı ve tonlaması önemlidir ve bir kişi tarafından incitici veya aşağılayıcı olarak algılanabilir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu T. 28.05.2019, E. 2016/1403, K. 2019/464 sayılı kararında “Yargılamaya konu somut olayda; sanığın, diş hekimi olarak görev yapan katılana söylediği kabul edilen ‘Okumuşsunuz ama adam olamamışsınız, sana bu diplomayı verenin’ şeklindeki sözlerinin, katılanın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, rahatsız edici, kaba ve nezaket dışı hitap tarzı niteliğinde olduğu, dolayısıyla hakaret suçunun unsurları itibari ile oluşmadığı gözetilmeden, sanığın beraatı yerine mahkûmiyetine karar verilmesi uygun görülmemiştir.” gerekçeleriyle verilen kararı bozmuştur.
Kararda kamu görevlileri veya sivil vatandaşa yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmekte olduğu hususuna dikkat çekilmiştir.
Lan
“Lan” kelimesi, genellikle kaba bir hitap şekli olarak kabul edilen Türkçe’de yaygın olarak kullanılan bir ifadedir. Yargıtay kararlarına göre, “lan” kelimesi genellikle hakaret suçu olarak kabul edilmemektedir. Bununla birlikte, bu kelimenin kullanımı bağlama, tonlama ve karşıdaki kişinin bu kelimeye vereceği tepkiye bağlı olarak değişkenlik gösterebilir. Her ne kadar genellikle hakaret suçu olarak kabul edilmesa da, bu kelimenin nezaket kurallarına uymadığı ve olumsuz etkiler yaratabileceği unutulmamalıdır. Her durumda, bir hukuk uzmanından yardım almak önemlidir.
Yargıtay 18.CD. T. 20.02.2019, E.2018/8267, K.2019/3577 sayılı kararında “Dosya kapsamına göre, mahkemesince, sanığın mağdura hitaben söylediği “nöbette sigara içmek yasak at lan o sigarayı” şeklindeki sözü nedeniyle sanık hakkında hakaret suçundan mahkûmiyet kararı verildiğinin anlaşılması karşısında, kaba hitap tarzı niteliğindeki sözlerin, katılanın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmaması nedeniyle hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı anlaşıldığından, sanığın hakaret suçundan beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesinde, isabet görülmemiştir.” gerekçeleriyle verilen kararı bozmuştur. Hakaret Sayılmayan Kelimeler
Kararda kaba hitabın şeref ve saygınlığı rencide etmediği hususu üzerinde durulmuştur.
Gâvur Polis
“Gâvur Polis”: Bu ifade hakaret olarak kabul edilemez. Ancak, nezaket kurallarına uymaması ve kaba bir ifade olması nedeniyle genellikle olumsuz bir etkisi olabilir.
Böyle Devlet Olmaz
“Böyle Devlet Olmaz”: Genel bir eleştiri olarak kabul edilir ve belirli bir kişiye yönelik olmadığından dolayı hakaret suçu oluşturmaz.
Sana Yapacağımı Biliyorum
“Sana Yapacağımı Biliyorum”: Bu ifade tehdit unsurları taşıyabilir, ancak hakaret suçu oluşturmaz. Ancak, bu tür ifadelerin kabul edilebilir olduğu anlamına gelmez.
Sizin Maaşınızı Ben Veriyorum
“Sizin Maaşınızı Ben Veriyorum”: Bu ifade genellikle bir gerçeği ifade etmeye yönelik olabilir ve hakaret suçu oluşturmaz. Ancak, ton ve bağlam önemli rol oynayabilir ve kaba veya nezaket dışı olarak algılanabilir.
Görgüsüz Demek Hakaret Mi
“Birini görgüsüz olarak nitelendirmek” konusu, ise duruma ve kontekste bağlıdır. Görgüsüz kelimesi, genellikle bir kişinin toplumsal norm ve kurallara uymadığını, kaba veya saygısız davrandığını ifade etmek için kullanılır. Eğer bu ifade, bir kişiyi hakaret etmek veya onu aşağılamak amacıyla kullanılıyorsa, hakaret suçu olabilir.
Sen Kimsin
Yargıtay Ceza Genel Kurulu T.14.03.2019, E.2017/783, K.2019/215 sayılı kararında“Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir.
Kamu görevlileri veya sivil vatandaşa yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref, ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövme fiilini oluşturması gerekmektedir.
Olay günü sanığın, katılana söylediği kabul edilen
‘Sen kimsin bize talimat veriyorsun, biz PKK’lı mıyız, neden anneme bağırıp çağırıyorsun, gâvur polisisiniz, böyle devlet olmaz, sizin maaşınızı ben veriyorum, benim savcı tanıdığım var, sana yapacağımı biliyorum’
şeklinde ve kaba hitap tarzı niteliğindeki sözlerin, katılanın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmaması nedeniyle hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı” gerekçeleriyle verilen kararı bozmuştur.
Verilen kararda hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmekte olduğu hususu üzerinde durulmuştur.
Edepsiz
Yargıtay 18.CD. T.15.02.2018, E. 2015/25961, K.2018/1903 sayılı kararında “İnsanın serbestçe haber, bilgi ve başkalarının fikirlerine ulaşabilmesi, edindiği düşünce ve kanaatlerden dolayı kınanamaması ve bunları tek başına veya başkalarıyla birlikte çeşitli yollarla serbestçe ifade edebilmesi, savunabilmesi ve yayabilmesi olarak kabul edilen, ifade özgürlüğü demokratik toplumun temelini oluşturan ana unsurlardan ve toplumun ilerlemesi ve bireyin gelişmesi için gerekli temel şartlardan birini oluşturmaktadır.
Anayasa’nın 26. maddesinde, ‘Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir.’ hükmüne yer verilmiştir. Bunun yanında, bu hak, birçok uluslararası belgeye ve mahkeme kararına da konu olmuştur.
Türkiye’nin de yargılama yetkisini kabul ettiği AİHM, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (Sözleşme) 10. maddesinin 2. paragrafı saklı tutulmak üzere, ifade özgürlüğünün sadece toplum tarafından kabul gören veya zararsız veya ilgisiz kabul edilen “bilgi” ve “fikirler” için değil, incitici, şoke edici ya da endişelendirici bilgi ve düşünceler için de geçerli olduğunu pek çok kararında yinelemiştir.
AİHM’e göre ifade özgürlüğü, yokluğu halinde demokratik bir toplumdan söz edemeyeceğimiz çoğulculuğun, hoşgörünün ve açık fikirliliğin bir gereğidir. Bununla birlikte, ifade özgürlüğü de mutlak ve sınırsız değildir.
Bu hak kullanılırken bireylerin hak ve özgürlüklerini ihlal edecek tutum ve davranışlardan kaçınılması hem ulusal hem de uluslararası mevzuatlarda yer almaktadır.” gerekçeleriyle verilen kararı bozmuştur. Hakaret Sayılmayan Kelimeler
Mahkemeye göre edepsiz kelimesi hakaret olarak kabul edilmemiştir.
Hain hakaret midir
2013 yılında gerçekleşen Aydın Nazilli’deki bir açıklamada, o dönem Başbakanlık görevini yürüten Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında “hain” ifadesini kullanan Onur Altınkaynak, eleştiri sınırını aşarak “hakaret suçu” işlediği gerekçesiyle Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından suçlu bulunmuştur.
Bu konuşma nedeniyle açılan dava sürecinde Aydın 2. Sulh Ceza Mahkemesi, sözlerin ifade ve eleştiri özgürlüğü sınırları içerisinde kaldığına ve Altınkaynak’ın beraatına karar vermiştir. Ancak, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı üzerine Yargıtay Ceza Genel Kurulu, sözlerin eleştiri ve ifade özgürlüğü sınırlarını aştığına, incitici, küçük düşürücü ve toplum içinde saygınlığı zedeleyici nitelikte olduğuna hükmetmiş ve hakaret suçunu oluşturduğunu belirtmiştir.
Bu durumda, Onur Altınkaynak’ın “hain” ifadesini kullanmasıyla ilgili olarak Yargıtay Ceza Genel Kurulu, hakaret suçu işlendiği kararına varmıştır. Ancak, aynı şekilde Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik “alçak, zalim, vatan haini” ifadelerini kullanan akademisyenlere karşı açılan tazminat davasında mahkeme, bu ifadelerin “eleştiri ve karşı görüş bildirme hakkı” kullanımı olduğuna karar vermiştir. Bu durumda, ifade özgürlüğü konusunda farklı yargı kararları bulunmaktadır ve bu kararlar dava ve olayın özelliklerine bağlı olarak farklılık gösterebilir.
Kaynak: Milliyet.com.tr, 01.10.2018
Korkak
Yargıtay 18.CD. T. 12.04.2018, E.2017/7129, K.2018/5519 sayılı kararında “incelemeye konu somut olayda; sanığın, siyasi bir oluşumun yürüyüşü esnasında
“değerli dostlar, malumunuz iki üç ay öncesinde … Nazilli Devlet Hastanesinin açılışına geleceğini söylemişti, şaşırtmadı bizi gelemedi, neden şaşırmadık? Çünkü hainler korkak olur”
şeklindeki sözleriyle hakaret ettiği iddianamede belirtilmiştir.Öncelikle belirtilmelidir ki, ifadelerin rahatsız edici olduğu açık bir şekilde anlaşılmakla birlikte, ifadelerin Anayasa ve AİHS ve AİHM içtihatlarında özel bir önem atfedilen, ifade özgürlüğü bağlamında değerlendirilmesi gerekmektedir.
Siyasetçilere yönelik eleştirilerin izin verilen sınırlarının özel kişilere nazaran daha geniş olduğu gerek iç hukukumuzda gerekse uluslararası mahkeme kararlarında yerleşmiş bir ilkedir. Bu ilkenin gerekçesi, siyasetçilerin, özel kişilerden farklı olarak, gazetecilerin ve halkın yakın denetimine açık olan, kamuoyuna mal olmuş kişi haline gelmeyi bilerek tercih etmeleridir.
Siyasetçiler bu nedenle basın ve gazeteciler tarafından getirilen eleştirilere daha geniş bir hoşgörü göstermek zorundadırlar.” ifadeleriyle birinci derece mahkemesinin kararını onayarak bu kelimelerin eleştiri olduğunu ve hakaret sayılmadığı hükmünü vermiştir. Hakaret Sayılmayan Kelimeler
“Adın çıkmış dokuza inmez sekize“ atasözü, Türkçede bir kişinin kötü ününün veya kötü şöhretinin kolayca temizlenemeyeceği anlamına gelir. Bu ifade, genellikle bir kişinin yaptığı bir hata veya kötü davranışın sonucunda, toplumun gözünde olumsuz bir imaj yaratıldığında kullanılır.
Allah Belasını Versin
“Allah Belasını Versin” ifadesi, genellikle bir kişiye zarar gelmesini dileme amacıyla kullanılır. Bu ifade, genellikle hoş karşılanmaz ve kaba, saygısız olarak kabul edilir. Ancak, Yargıtay kararlarına göre, “Allah Belasını Versin” ifadesi genellikle hakaret suçu oluşturmayabilir. Bunun sebebi, hakaret suçunun oluşabilmesi için söylenen sözlerin kişinin onur, şeref ve saygınlığını zedeleyici boyutta olması gerekliliğidir.
Bu ifadenin kullanılmasının her zaman kabul edilebilir olduğu anlamına gelmez ve genellikle kişiler arasındaki ilişkilere zarar verebilir. Bu nedenle, bu tür ifadelerin kullanımından kaçınmak genellikle en iyisidir. Her durumda, özellikle hukuki bir durum söz konusu olduğunda, bir hukuk uzmanından yardım almak önemlidir.
Çocukları Hayır Görmesin
“Çocukları Hayır Görmesin” ifadesi, genellikle bir kişinin çocuklarına ya da yakınlarına zarar gelmesi dileğinde bulunma amacıyla kullanılır. Bu ifade, genellikle kaba ve hoş karşılanmayan bir ifadedir. Ancak, Yargıtay kararlarına dayanarak, “Çocukları Hayır Görmesin” ifadesi, genellikle hakaret suçu oluşturmayabilir. Bunun nedeni, hakaret suçunun oluşabilmesi için ifadenin kişinin onur, şeref ve saygınlığını zedeleyici bir nitelik taşıması gerekliliğidir.
Ömür Boyu Sürün
Yargıtay Ceza Genel Kurulu T. 31.01.2017, E.2014/785, K. 2017/34 sayılı kararında “sanığın ifadeleri, beddua niteliğinde, nezaket dışı, kaba ve rahatsız edici sözler ise de, komisyon üyelerinin onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadı içermemesi ve sövme fiilini de oluşturmaması nedeniyle hakaret suçunun kanuni unsurlarının gerçekleşmediği kabul edilmelidir.” gerekçeleriyle yapılan temyiz talebini reddetmiştir.
Çeşitli Yüksek Yargı Kararları Kapsamında Hakaret Sayılmayan Kelimeler
- Haysiyetsiz
- Nankör
- Adın batsın
- Kukla
- Adam değilsin.
- Sana diploma verenin
- Eşkıya
- Kim oluyorsun
- Tombaladan müdür
- Siz polis misiniz lan
- Dört gözlü
- Suratsız seni
- Beceriksiz herif
- Savcıysanız savcılığınızı bilin
- Sen mafya avukatı mısın?
- Ne var lan, bizi mi döveceksiniz
- Yalan söylüyorsun
- Cins midir nedir
- Sen dünkü çocuksun
- Seni paramla satın alırım
- Karaktersiz
- Açgözlü
- Görmemiş, görgüsüz
- Bilgisiz
- Tecrübesiz
- Karı gibi adamsın gibi ifadeler de çeşitli yüksek yargı kararlarında hakaret olarak değil, eleştiri veya ağır eleştiri olarak kabul edilmiş ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmiştir. Bu nedenle bu kelimelerin kullanılması bir ceza alınması sonucunu doğurmamaktadır.
Hakaret Sayılmayan Kelimelere İlişkin Emsal Yargı Kararları
Yargıtay Kararı – 4. CD., E. 2021/30189 K. 2021/25837 T. 1.11.2021
İncelenen somut olayda; sanığın katılana hitaben söylediği iddianamede tanımlanıp, mahkemenin de kabul ettiği kaba hitap tarzındaki “sana mı soracağım, sen ne karışıyorsun lan, senin ne haddine, sen kim oluyorsun” sözünün, mağdurun onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmaması nedeniyle hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığından, sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerekirken, mahkumiyetine karar verilmesi hukuka aykırıdır.
Yargıtay Kararı – 4. CD., E. 2020/18882 K. 2020/18873 T. 8.12.2020
İncelenen somut olayda; sanığın katılana hitaben söylediği iddianamede tanımlanıp, mahkemenin de kabul ettiği kaba hitap tarzındaki “sen haddini aşıyorsun, sen kim oluyorsun lan, arkanda kim var oğlum, dayın kim, kavgamı istiyorsun, döğüş mü istiyorsun” sözünün, mağdurun onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmaması nedeniyle hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığından, sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerekirken, mahkumiyetine karar verilmesi hukuka aykırıdır.
Yargıtay Kararı – 18. CD., E. 2015/28234 K. 2016/10440 T. 12.5.2016
Yargılamaya konu somut olayda; “Ne var lan, bizi mi döveceksiniz” şeklindeki sanığın katılanlara yönelttiği sözlerin, katılanların onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp; rahatsız edici, kaba hitap tarzı niteliğinde olduğu ve hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesi, Kanuna aykırı ve sanık …’ın temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 12/05/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Yargıtay Kararı – 18. CD., E. 2017/1772 K. 2017/3352 T. 27.3.2017
Dairemizin istikrar kazanmış kararlarına göre, hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövme fiilini oluşturması gerekmektedir.
Bu açıklamalar ışığında; Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğünde “gavur” sözcüğünün kelime anlamına bakıldığında; “dinsiz kimse, müslüman olmayan kimse, merhametsiz, acımasız ve inatçı” olarak tanımlandığı görülmüştür. Bu bağlamda sanık ile müşteki polis memuru arasında çıkan tartışma esnasında sanığın sarf etmiş olduğu “gavur polisisiniz” ve “böyle devlet olmaz, sizin maaşınızı ben veriyorum” şeklindeki sözlerinin rahatsız edici ve kaba hitap tarzında olduğu kabul edilmekle birlikte, bu sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi gerektiği, sözlerin açıkça, müştekinin onur, şeref ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte olmadığı veya sövme fiilini oluşturmadığı anlaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, Dairemizin 11/01/2017 gün ve 2015/20874 esas, 2017/365 sayılı kararı usul ve yasaya uygun bulunmakla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazları yerinde görülmediğinden REDDİNE, 6352 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı Kanunun 308. maddesinin 3. fıkrası gereğince itirazı incelemek üzere dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kurulu’na GÖNDERİLMESİNE, 27/03/2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Yargıtay Kararı – 18. CD., E. 2015/4229 K. 2015/5707 T. 17.9.2015
Sanığın, sağlık ocağında muayene sırası nedeniyle çıkan tartışmaya sessiz olmaları konusunda müdahale eden katılanlara “Sizin maaşınızı biz veriyoruz, biz konuşuruz ama siz konuşamazsınız, çeneni kapat” şeklinde söylediği sözlerin, katılanın onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek tarzda somut bir fiil isnadı ya da sövme içermediği, kaba hitap tarzı niteliğinde olduğu, dolayısıyla hakaret suçunun unsurları itibari ile oluşmadığı gözetilmeden, sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı ve sanık …’nin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 17/09/2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Yargıtay Kararı – 18. CD., E. 2017/7415 K. 2018/7716 T. 21.5.2018
Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir.
Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref, ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir.
Somut olayda sanığın katılana hitaben: “hangi orospu ile gezersen gez” şeklindeki ve kaba hitap tarzı niteliğindeki sözlerin, katılanın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmaması nedeniyle hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması hukuka aykırıdır.
Yargıtay Kararı – 18. CD., E. 2016/10962 K. 2016/15464 T. 4.10.2016
Yargılamaya konu somut olayda; “medyayı bu işin peşine takacağım, bu nasıl hükümet, hepinizin Allah belasını versin” şeklindeki sanığın katılana yönelttiği sözlerin, katılanın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp; rahatsız edici, beddua ve kaba hitap tarzı niteliğinde olduğu, hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesi,
Kabule göre de; TCK’nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması, Kanuna aykırı ve sanık … müdafinin temyiz nedenleri ile tebliğ namedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 04/10/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Türk Ceza Kanunu’nda belirtilen hakaret suçunun oluşup oluşmadığına dair kararlar genellikle mahkemeler tarafından verilir. Ancak, Yargıtay tarafından da bazı kararlar verilmiştir.
Örnek olarak, Yargıtay’ın 2017 yılında verdiği bir karar verebilirim. Bu karar, bir kişinin başkasına yönelik hakaret içeren bir paylaşım yapması nedeniyle yargılandığı bir davayla ilgilidir. Kararın özeti şu şekildedir:
Bir kişinin, sosyal medya hesabında başka bir kişiyi hedef alarak hakaret içeren paylaşımlar yapması nedeniyle hakkında dava açılmıştır. Mahkeme, paylaşımların hakaret içerdiğine ve sanığın suçu işlediğine karar vermiştir. Sanık ise, Yargıtay’a başvurarak mahkeme kararının hukuka uygun olmadığını savunmuştur.
Yargıtay, bu dava ile ilgili olarak verdiği kararda, hakaret suçunun oluşması için aşağılama, iftira veya hakaret içeren bir davranışın varlığının tespit edilmesi gerektiğini belirtmiştir. Yargıtay ayrıca, sanığın yaptığı paylaşımların hakaret içerdiğine ve mahkemenin verdiği kararın hukuka uygun olduğuna karar vermiştir.
Bu örnek karar, hakaret suçunun oluşması için gerekli olan şartları ve Yargıtay’ın bu tür davalarla ilgili verebileceği kararların nasıl olduğunu göstermesi bakımından önemlidir. Ancak, her dava kendine özgüdür ve Yargıtay tarafından verilecek kararlar her zaman önceki kararlarla aynı olmayabilir.
Hakaret Suçunun Cezası
Türk Ceza Kanunu’nda hakaret suçu, 125. madde altında düzenlenmektedir. Buna göre, bir kimseyi alenen, ırk, dil, din, cinsiyet, siyasi veya felsefi düşüncesi, bedenî veya ruhî engelliliği yahut memleket, mezhep, meşrep veya herhangi bir sebeple aşağılama, iftira veya hakaret eden kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Ancak, hakaret suçunun cezası hakkında bazı farklılıklar bulunmaktadır. Örneğin, hakaret suçu işlenen kişinin kamu görevlisi olması halinde, ceza yarı oranında artırılabilmektedir. Ayrıca, hakaret suçunun işlenmesi sırasında alenen ve fiili bir saldırı olması durumunda, ceza artırılabilir.
Hakaret suçunda hapis cezası yanı sıra adli para cezası da verilebilmektedir. Adli para cezası, belirli bir miktar para ödenmesini gerektiren bir cezadır. Hakaret suçunun cezası, hakaretin ağırlığına ve diğer koşullara bağlı olarak değişebilir.
Ayrıca, hakaret suçunda mağdurun talebi üzerine, sanık hakkında bir yıl içinde, bu suçtan dolayı kamu davası açılmamasına karar verilebilir.
Sonuç olarak, hakaret suçu ciddi bir suç olarak kabul edilmekte ve cezası hapis cezası ve/veya adli para cezası olabilmektedir. Ancak, her dava kendine özgü olduğu için, suçun işleniş şekli ve diğer koşullara bağlı olarak ceza miktarı değişebilmektedir.