- +90 312 911 1168
- info@mdmhukuk.com
- Kızılırmak Mah. 1443. Cad. Ankara 1071 Plaza A Blok No:25/58 06510 Çankaya/ANKARA
Kambiyo-Senedi-Ciro-ile-Alacağın-Devrinin-Farkı
Makale Başlıkları
Türk Ticaret Kanuna göre içerdiği hakkın senetten bağımsız olarak ileri sürülemediği ve devredilemediği senetlere kıymetli evrak denir. Kambiyo senedi ticaret hukukunda, kıymetli evrakın bir alt türü olarak incelenen diğer adıyla ticari senetlerdir. Kambiyo senetleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun Kıymetli Evraklar Kitabında düzenlenmiştir. Kanuna göre poliçe, çek ve bono olmak üzere üç farklı kambiyo senedi bulunmaktadır. Yaygın uygulamada halk arasında en çok bono kullanılmasına karşın kanunda poliçe ayrıntılı olarak düzenlenmiş ve uygun düştüğü sürece bonolara da uygulanması ifade edilmiştir.
Kambiyo senetlerinde kanunen emre yazılı senetlerdir. Ancak üzerine menfi emre kaydı konularak nama yazılı olmaları da mümkündür. Buna karşın yalnızca çekler hamiline yazılabilir. Diğer bir anlatımla poliçe ve bonolar emre veya nama yazılabilirken, çekler emre, nama ve hamiline yazılabilirler. Kambiyo senetlerinin bu türlerine göre devir yöntemleri değişmektedir.
Emre yazılı senetler esas itibariyle ciro hükmünde sayılan bir devir beyanı ve zilyetliğin geçirilmesi yoluyla devredilir. Ciro yoluyla devir sonucunda yalnızca senetten doğan haklar devredilir. Ancak istisnai olarak emre yazılı kambiyo senetleri vadeden sonra ve ödememe protestosu çekildikten sonra devredilmesi halinde TTK md.690/1 gereğince devir alacağın devri hükmündedir. Kambiyo senetleri sebepten soyut olmaları sebebiyle ödenmeleri herhangi bir koşula bağlanmaz. Kambiyo senedi adına düzenlenen lehdar açısından alacağı için iki farklı tahsil yolu sağlar. Bunlardan birincisi lehdar ve keşideci arasındaki sözleşmeden doğan borç ilişkisi alacağı, diğeri ise bu borç sebebiyle düzenlenen kambiyo senedi alacağıdır. Ciro hükmünde olan devirde yalnızca kambiyo senedinden doğan alacak hakkı devredilir. Diğer bir ifadeyle lehdar keşideciye karşı kambiyo senedi yoluyla takip ve sözleşmeden doğan alacağa ilişkin takip yolundan birini seçebilecek iken, cirantalar keşideciye karşı sadece kambiyo senedi yoluyla takip yapabilir. Bu sebeple keşideci de asıl borç ilişkisinden doğan hakkı ihlal edildiği gerekçesiyle cirantaya karşı herhangi bir ödemezlik def’i ileri süremez. Bir kambiyo senedinde birden fazla ciranta olması halinde cirantalar yukarı doğru yetkili hamile karşı müteselsilen sorumludur. Ciro TTK’nın 682-690.maddelerinde ayrıntılı şekilde düzenlenmiştir. Bu düzenlemelerde cironun şekli, unsurları ve türleri bulunmaktadır. Bu maddelere göre;
Ciro kısmi olamaz ve herhangi bir şarta bağlanamaz.
Ciro senede veya alonj kısmına yazılır ve ciranta tarafından imzalanır. Lehine ciro yapılan kişinin ciroda gösterilmesi gerekmez. Bu duruma beyaz ciro denir. Beyaz ciro ancak senedin arkasına yazılabilir. Senedin ön kısmına yapılması halinde aval hükmündedir.
Keşideci senedin ödenmemesinden sorumlu olmadığını bildiremezken cirantalar, ciro yaparken senedin ödenmemesinden dolayı sorumlu tutulamayacağı kaydını düşebilir.
Senette dolayı kendisine başvurulan kişi keşideci veya daha önceki hamillerle arasındaki ilişkiden doğan def ‘ileri başvuran hamile karşı ileri süremez.
TTK’nın 681/2. Maddesine göre keşideci, senede “emre yazılı değildir” ifadelerini veya aynı anlamı ifade eden bir kaydı koymuşsa, senet ancak alacağın temliki yoluyla devrolunabilir ve bu devir alacağın temlikinin hukuki sonuçlarını doğurur. Ancak alacağın devrinin hukuki sonuçlarına Türk Ticaret Kanununda yer verilmemiştir. Bu sebeple bu hususlarda Türk Borçlar Kanununun 183-194.madde hükümleri uygulanacaktır. Bu maddelere göre;
Alacağın devri ancak yazılı olarak yapılabilir.
Kime ait olduğu belli olmayan bir alacağın borçlusu ifadan kaçınabilir. Borçlu alacaklının çekişmeli olduğunu bilmesine rağmen ifada bulunursa sorumlu olur.
Borçlu, devredene karşı sahip olduğu savunmaları, devralana karşı da ileri sürebilir.
Devreden, devir sırasında alacağın varlığını ve borçlunun ödeme gücüne sahip olduğunu garanti eder.
Konu ile ilgili ayrıntılı bilgi ve danışmanlık hizmeti almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
MDM Hukuk ve Danışmanlık; Ankara merkezli faaliyet gösteren bir avukatlık bürosudur.
Büromuz; ülke genelinde avukatlık mesleğinin yasal ve etik değerleri çerçevesinde hukukun bir çok alanında yetkin kadrosuyla avukatlık ve danışmanlık hizmeti sunmaktadır.
Bu web sitesi ve içindeki bilgiler, Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kurallarına göre ve özellikle reklam yasağına uygun olarak tasarlanmıştır. MDM HUKUK & DANIŞMANLIK web sitesinin tüm bilgi ve materyaller sadece bilgilendirme olup bunların tamamına veya bir kısmına dayanılarak yapılan işlemlere, eylemlere ve bunların sonuçlarına ilişkin hiçbir sorumluluk kabul edilmez. Söz konu bilgilerin aktarılması ile kullanıcılar ve web tarayıcıları ile MDM HUKUK & DANIŞMANLIK arasında bir avukat-müvekkil ilişkisi yaratılması amaçlanmamıştır ve bilgilerin bu kişilerce alınması hiçbir şekilde bu yönde bir ilişki oluşturmayacaktır. Müvekkiller veya okuyucular hiçbir şekilde mevcut duruma ve özelliklerine ilişkin olarak uygun hukuki veya başka herhangi bir profesyonel görüş almadan, MDMHUKUK & DANIŞMANLIK web sitesinde yer alan herhangi bir hususa dayanarak bir eylemde bulunmamalıdır. MDM HUKUK & DANIŞMANLIK, bu web sitesi aracılığıyla ulaşılan üçüncü kişilere ait içeriklerden hiçbir şekilde sorumlu değildir.
MDM Hukuk ve Danışmanlık Tüm Hakları Saklıdır.