Kişi Güvenlik Belgesi (KGB) Nedir? Kişi Güvenlik Belgesi Çeşitleri
Makale Başlıkları
Kişi Güvenlik Belgesi (KGB) Nedir? Kişi Güvenlik Belgesi Çeşitleri Nelerdir? Milli/Nato Kişi Güvenlik Belgesi /Kleransı Nasıl Alınır? Olumsuz Hallede Dava Süreci?
Kişi Güvenlik Belgesi (KGB), genellikle savunma sanayii, güvenlik birimleri ve benzeri kritik görevlerde çalışacak kişilere verilen, bu kişilerin güvenlik durumlarını ve geçmişlerini gösteren bir belgedir. KGB, bir kişinin belirli bir görevi yerine getirirken veya belirli bilgilere erişirken bir güvenlik riski oluşturup oluşturmadığını belirlemek için kullanılır.
Kişi Güvenlik Belgesi Çeşitleri:
- Milli Kişi Güvenlik Belgesi: Milli savunma ve güvenlikle ilgili konularda çalışacak kişilere verilir. Bu belge, kişinin Türkiye Cumhuriyeti tarafından güvenilir olduğunu belirtir.
- NATO Kişi Güvenlik Belgesi: NATO ile ilgili konularda çalışacak kişilere verilir. Bu belge, kişinin NATO tarafından güvenilir olduğunu belirtir.
KGB (Kişi Güvenliği Belgesi) Nedir?
Savunma Sanayi Güvenliği Yönergesi madde 13 kişi güvenliği belgesi hakkında bize bilgi verir; “(1) Çok milletli Sanayi Güvenliği Çalışma Grubunun onaylanmış kararlarıyla taraf olunan milletlerarası anlaşma hükümleri saklı kalmak kaydıyla; tedarik, modernizasyon ile AR-GE amaçlı savunma projelerinin gizlilik derecesi, proje makamınca, Yönetmeliğin 4. maddesinde tanımlanan gizlilik derecelerine uygun olarak belirlenir.
(2) Proje makamlarınca hazırlanacak sözleşme ile sözleşme eklerinde; projenin gizlilik seviyesi ve Kişi Güvenlik Belgesi ile Tesis Güvenlik Belgesi bulunmayan kişi, kuruluşların, projede üretilen/verilen gizlilik dereceli bilgi, belge, malzemeye erişememesi için bu Yönetmelikte yer alan güvenlik tedbirlerinin alınmasına, gizlilik dereceli bilgi, belge ve malzemenin, proje gizlilik derecesine uygun
Tesis Güvenlik Belgesine sahip tesis veya yerde muhafaza edilmesine, projenin genel güvenlik ve gizlilik ihtiyaçları ile gizlilik dereceli bilgi, belge ve malzemenin taşınması sırasında Yönetmelikte yer alan güvenlik önlemlerinin alınmasına yönelik hükümlere ve projede görev alan yüklenici, alt yüklenici tesislerine yapılacak ziyaretlere ilişkin düzenlemelere yer verilir.”
şeklinde düzenlenmiştir. Madde metninden anlaşılacağı üzere bu belge savunma sanayisine ilişkin gizlilik dereceli bilgi, belge, malzeme içeren proje,
AR-GE çalışmaları, danışmanlık hizmetleri, üretim faaliyetlerinde bulunan adi ortaklık ve kuruluşların yönetim kurulu üyeleri, genel müdür, genel müdür yardımcıları, güvenlik koordinatörü ve bahsedilen olanaklara sahip olan tüm diğer personelin almak zorunda olduğu giriş izni belgesidir. Kişi Güvenlik Belgesi (KGB)
KGB Açılımı Nedir?
Türkiye’de KGB, “Kişi Güvenlik Bilgisi”nin kısaltmasıdır. KGB, bir kişinin adli sicil kaydını, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması sonuçlarını içerir. Bu bilgi genellikle belirli kamu görevlerine atanmadan önce veya özel sektörde belirli işlerde çalışmaya başlamadan önce gereklidir. Bu süreçte, kişinin geçmişi hakkında detaylı bir inceleme yapılır ve herhangi bir suç geçmişi veya diğer potansiyel güvenlik riskleri araştırılır. MDM Hukuk ve Danışmanlık Bürosu, Kişi Güvenlik Bilgisi süreci konusunda danışmanlık hizmetleri sunar. Bizimle iletişime geçin ve Kişi Güvenlik Bilgisi hakkında daha fazla bilgi alın.
Milli Gizli Nedir?
Milli gizli, daha önce belki de duyduğunuz ancak tam anlamıyla ne olduğunu çözemediğiniz bir kavram olabilir. Bu yazıda, “milli gizli nedir” sorusuna detaylı bir yanıt vermek için buradayız. Bu konuyu anlamak, hem genel bilgi birikimimiz için hem de gizlilik ve milli güvenlik kavramlarını daha net kavramak için önemlidir.
Milli Gizli’nin Tanımı
Milli gizli, ülke güvenliği ve milli çıkarlar açısından çok önemli olan, genellikle devlet tarafından gizlenen bilgiler anlamına gelir. Bu bilgiler genellikle devletin güvenlik stratejileri, savunma sistemleri, askeri operasyonlar veya diğer önemli devlet işlerine dair ayrıntıları içerir.
Milli Gizli’nin Önemi
Milli gizli, bir devletin güvenliği için kritik öneme sahiptir. Bu bilgilerin yanlış ellere geçmesi, ülkenin güvenliğini ve istikrarını tehdit edebilir. Bu nedenle, milli gizli bilgilerin korunması ve yetkili kişiler dışında kimseyle paylaşılmaması gerekmektedir.
Milli Gizli ile İlgili Yasalar
Milli gizli bilgilerle ilgili olarak ülkemizde ve diğer birçok ülkede çeşitli yasalar bulunmaktadır. Bu yasalar, milli gizli bilgilere kimlerin erişebileceğini, bu bilgilerin nasıl korunacağını ve bu bilgileri yetkisiz bir şekilde paylaşmanın cezalarını belirler.
Sonuç olarak, “milli gizli nedir” sorusuna yanıt verirken, bu kavramın ülkemizin ve diğer devletlerin güvenliği için ne kadar kritik olduğunu anlamamız gerekir. Milli gizli, devletlerin güvenlik ve istikrarını korumak için elzemdir ve bu bilgilerin korunması ve güvence altına alınması her vatandaşın sorumluluğudur.
Kişi Güvenlik Belgesi Çeşitleri Nelerdir?
Kişi Güvenlik Belgeleri Milli Kişi Güvenlik Belgesi (Milli Klerans) ve NATO Kişi Güvenlik Belgesi (NATO Kleransı) olmak üzere ikiye ayrılır. Milli Kişi Güvenlik Belgesi yurtiçinde faaliyet gösteren savunma sanayi şirketleri bünyesinde çalışan personel ilee Türk silahlı Kuvvetleri bünyesinde görev yapan kişiler için temin edilir ve yurt dışında bir geçerliliği yoktur. NATO Kişi Güvenliği Belgesi ise hem yurtiçi hem de yurt dışı kullanım için düzenlenebilir. Kullanım amacına göre belgeyi düzenleme yetkisine sahip olan makam değişmektedir.
Kişi Güvenlik Belgesi Sorgulama
Kişinin kendi güvenlik belgesini sorgulama işlemi genellikle belirli bir hükümet veya askeri kurum tarafından gerçekleştirilir. Bu belgeler, bir kişinin belirli görevleri yerine getirebilme yeteneğini belgelemek için kullanılır ve genellikle kişinin geçmişi, eğitimi, deneyimi ve diğer önemli bilgilerini içerir.
Türkiye’deki güvenlik belgesi sorgulama işlemi, genellikle Milli Savunma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı veya diğer ilgili devlet kurumları tarafından gerçekleştirilir. Bu kurumlar, bir kişiye güvenlik belgesi verilip verilmeyeceğini belirlemek için çeşitli kontroller ve değerlendirmeler yaparlar.
Bir kişi, kendi güvenlik belgesini sorgulamak istiyorsa, bu genellikle belgeyi düzenleyen kurumdan yapılabilir. Bu durumda, kişi kuruma başvurarak kendi güvenlik belgesinin durumunu sorgulayabilir.
Öte yandan, bir kişinin başkasının güvenlik belgesini sorgulaması genellikle izin verilmez. Bu, kişisel bilgilerin gizliliğini korumak ve güvenlik bilgilerinin kötüye kullanılmasını önlemek için önemlidir.
Milli Kişi Güvenlik Belgesi (MKGB) Nedir? MKGB almak için Nereye/Nasıl Başvurulur?
Şahıs şirketi statüsünde olan kuruluşların ortakların tamamı, anonim şirket statüsünde olan kuruluşların ise ortaklarından, gizlilik dereceli bilgi, belge ve malzemeye erişmesine yönetim kurulu kararı ile izin verilen hissedarlar ile bu kuruluşların yönetim kurulu üyeleri, genel müdür ve genel müdür yardımcıları, güvenlik koordinatörü ile gizlilik dereceli bilgi, belge ve malzemeye erişme imkanı olan personeli için Kişi Güvenlik Belgesi alınması maksadıyla, başvuru evrakları ile birlikte, kuruluş tarafından Savunma Sanayi Millî Güvenlik Makamına başvuru yapılır.
Önemli detaylardan biri ise belge almak isteyen kişinin bireysel olarak başvuru yapamamasıdır. İlgili kurum kişi güvenlik belgesi alması gerekli olan personel adına başvuruları yapar ve Savunma Sanayi Millî Güvenlik Makamı uygun gördüğü personellere belgenin verileceği bilgisini yine kuruma tebliğ ederek personel ile bireysel ilişki kurmaz. Kişi Güvenlik Belgesi (KGB)
Milli Kişi Güvenlik Belgesi Soruşturması ve Sonuçları Nelerdir?
Kuruluşlar tarafından Kişi Güvenlik Belgesi talep edilen personel için, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması, mevzuata uygun olarak Millî İstihbarat Teşkilâtı Müsteşarlığı(MİT),
Emniyet Genel Müdürlüğü(EGM) veya mahalli mülki idare amirlikleri tarafından yaptırılır. Sonuç, Savunma Sanayi Millî Güvenlik Makamı’na bildirilir.
Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması sonucunda hakkında olumsuzluk bulunan personel için Kişi Güvenlik Belgesi düzenlenip düzenlenemeyeceği ve düzenlenemediği durumlarda hukuki gerekçeleri ilgili kuruma bildirilir. Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması sonrası uygun bulunan kişilere, Savunma Sanayi Millî Güvenlik Makamı tarafından istenilen gizlilik derecesinde kişi güvenliği belgesi düzenlenir. Kişi Güvenlik Belgesi (KGB)
Kişi Güvenlik Belgesi/Kleransı Nasıl Alınır?
Kişi güvenlik belgesi veya kleransı almak için öncelikle belgeyi talep eden kurumun başvuru sürecini başlatması gerekmektedir. Bu süreç genellikle adayın güvenlik taramasını ve arka plan kontrolünü içerir. Milli Savunma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı veya diğer ilgili kurumlar tarafından yapılan bu kontrol, adayın geçmişini, hukuki durumunu, finansal durumunu ve diğer olası güvenlik risklerini inceler. Bu süreç tamamlandıktan sonra, eğer kişi uygun görülürse, kişi güvenlik belgesi verilir.
Milli Kişi Güvenlik Belgesi Alamayacak Kişiler Kimlerdir?
Kişisel güvenlik belgesi verilmemesi, belirtilen kurumlar tarafından talep edildiğinde, Savunma Sanayi Milli Güvenlik Makamı tarafından bu talebin reddedilmesiyle ortaya çıkabileceği gibi 6 ayda bir tekrarlanan rutin soruşturmalar esnasında karşılaşılan bir hukuki nedenden dolayı da verilen kişisel güvenlik belgesinin iptal edilmesiyle de ortaya çıkabilir.
Bu belgelerin verilmesi ve iptal edilmesi idarenin yetkisindedir, ilgili şartları taşınması halinde bile güvenlik soruşturmasının geçilememesi durumu söz konusu olabilecektir.
Fakat idarenin her işleminde olduğu gibi burada da yetki sınırsız değildir ve her zaman dava ve itiraz konusu yapılabilir. İdari dava açma süresi olan 60 gün içerisinde ilgili mahkemeye dava açılabilir.
2011/51 yayın numarası (MSY 317-2/C) ile yayınlanan Milli Savunma Bakanlığı Savunma Sanayi Güvenliği Yönergesinde kişi güvenlik belgesi verilmeyecek haller düzenlenmiştir. İlgili düzenlemeye göre, personele klerans belgesi verilmeyecek haller şu şekilde sayılmıştır:
- Kasıtlı bir suç nedeniyle bir yıl veya daha fazla süreli hapis cezası alanlarla, cezası ya da mahkûmiyeti ertelenmiş, seçenek yaptırımlara çevrilmiş veya affa uğramış olsa bile; cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar, kamunun sağlığına karşı suçlar, kamu güvenine karşı suçlar, kamu barısına karşı suçlar,
- Devletin egemenlik alametlerine ve organlarının saygınlığına karşı suçlar, devletin güvenliğine karşı suçlar, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, milli savunmaya karşı suçlar,
- Devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk suçları ile hırsızlık, yağma, nitelikli mala zarar verme, güveni kötüye kullanma, dolandırıcılık, hileli iflas, zehirli madde katma, bozulmuş, değiştirilmiş gıda veya ilaçların ticareti, kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye sokacak biçimde ilaç yapma veya satma, uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti, uyuşturucu veya uyarıca madde kullanılmasını kolaylaştırma, kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek, bulundurmak ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak, fuhuş, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, zimmet, irtikâp, rüşvet, görevi kötüye kullanma, göreve ilişkin sırrın açıklanması, iftira, suç uydurma, yalan tanıklık, suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama, kaçakçılık suçlarından mahkûm olanlar,
- Yukarıdaki bentte sayılan suçlar nedeniyle haklarında soruşturma ya da soruşturma yürütülenlerle hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmiş olanlardan; mevcut bilgi, belge delil, görev safahatı gibi hususlar da dikkate alınarak yapılacak değerlendirme sonucunda kişi güvenlik belgesi verilmesi sakıncalı görülenler,
- 5816 sayılı “Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun” ile Atatürk İlke ve İnkılâplarına aykırı davranışta bulunanlara,Herhangi bir sabotaj, isyan, casusluk, vatana ihanet hareketlerine katılanlar ve bu hareketlere katılanlara yardımda bulunanlara,
- Uyuşturucu maddeler ile ilgili her türlü faaliyette bulunmak veya uyuşturucu kullanmak, yalancı tanıklık, dolandırıcılık, hırsızlık, zimmet, ihtilas, irtikâp rüşvet, sahtekârlık, kaçakçılık, inancı kötüye kullanmak, cinsi sapıklık ve fuhşiyata tahrik gibi suçları işlemiş olanlara,
- Görevi olmaksızın ya da haklı bir sebebe dayanmaksızın herhangi sabotör veya casusla ya da hasım bir devletin temsilcileriyle temas kurmuş olanlara,
- Yabancı uyruklu olanlara,
- Çifte vatandaşlara,
- 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununda belirtilen mavi kart uygulaması kapsamında olanların hakları saklı kalmak kaydıyla, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığından çıkanlar veya çıkarılanlarla yabancı uyruklu olanlar,
- Sır saklayamamak, akli dengesizlik, alkoliklik, unutkanlık ve sara gibi güvenliği tehlikeye düşürecek durumda olanlara Kişi Güvenlik Belgesi verilmez. Ancak bu fiillerle aynı nitelikteki Savunma sanayi güvenliği ile ilgili diğer durumlarda Savunma Sanayi Milli Güvenlik Makamı takdir yetkisini kullanabilir.
Milli Kişi Güvenlik Belgesi (KGB) Geçerlilik Süresi Nedir? MKGB Yenilenmesi Nasıl Yapılır?
Bu belgelerin, güvenlik ve gizlilik oldukça sıkı tutulduğu için 5 yılda bir yeniden çıkarılması gerekir. Süresi biten belgenin yenilenmesi talebiyle süre dolmadan 6 ay önce ilgili makama başvurulması gerekir.
Kişi Güvenliği Belgesi alan personele de ayrıca her 6 ayda bir olmak üzere güvenlik soruşturması yapılır. Böylece beş yıllık uzun süreç arasında oluşabilecek güvenlik zafiyetlerinin önüne geçilmesi amaçlanır.
Kişi Güvenlik Belgesi, yenilenmemesi durumunda veya personelin kuruluştan ayrılması halinde iptal edilmek üzere Savunma Sanayi Millî Güvenlik Makamına iade edilir. Kişi Güvenlik Belgesi bulunan kişinin adli kovuşturma geçirmesi, herhangi bir nedenle hüküm giymesi veya adli sicilinde problemli bir hususun varlığı halinde Savunma Sanayi Milli Güvenlik Makamına bildirimi ile gizlilik dereceli bilgi, belge, projeyle ilişiği kesilir. Kişi Güvenlik Belgesi (KGB)
NATO Kişi Güvenlik Belgesi (KGB) Nedir? NKGB almak için Nereye/Nasıl Başvurulur?
NATO gizlilik dereceli Tesis Güvenlik Belgesi bulunan kuruluşlarca talep edilen NATO gizlilik dereceli Kişi Güvenlik Belgeleri düzenleme yetkisi Kuzey Atlantik Antlaşması Teşkilatı Merkez Kurulu Başkanlığının yaptığı yetki devri doğrultusunda Savunma Sanayi Güvenlik Makamındadır. NATO kişi güvenlik belgesi için yapılacak olan güvenlik soruşturması mesleğin ulusal ve uluslararası öneminden dolayı çok detaylı şekilde yapılmaktadır. Anılan Kişi Güvenlik Belgeleri yurt içi kullanım için geçerli olup, yurt dışı Kişi Güvenlik Belgesi ihtiyaçları, Dış İşleri Bakanlığı bünyesindeki Kuzey Atlantik Antlaşması Teşkilâtı Merkez Kurulu Başkanlığınca değerlendirilir.
NATO Kişi Güvenlik Belgesi (KGB) Soruşturması ve Sonuçları Nelerdir?
NATO’yu ilgilendiren iş ve projelere ait güvenlik işlemleri, sorumlu makam olan Kuzey Atlantik Antlaşması Merkez Kurulu Başkanlığı tarafından, NATO güvenlik esas ve usulleri çerçevesinde Millî Savunma Bakanlığı ile koordineli olarak yürütülür.
Milli Savunma Bakanlığı, hem iç hukukumuza hem de NATO güvenlik esas ve usullerine uygun olarak bu işlemleri gerçekleştirmelidir. İşbu belge yukarıda da bahsi anılan şekilde en çok 5 yıl geçerlidir ve belgeye sahip personel hakkında süreç içerisindeki güvenliği de sağlamak maksadıyla 6 ayda bir adli sicil takibi, arşiv araştırması ve güvenlik soruşturması yapılır. Yukarıda da belirtildiği üzere, NATO’dan tesis edilecek Kişi Güvenliği Belgesi için NATO’nun hazırlamış olduğu usul ve esaslar dikkate alınır.
Genel olarak aranan şartlara bakılacak olunursa; ulaşabileceği bilgi ve belgelerin önemi göz önüne alındığında belge verilecek kişinin güvenilir; normal olarak değerlendirilebilecek psikoloji ve davranış tutumu içerisinde olan; aile, arkadaş ilişkilerinde taşkınlıklar gözlemlenmeyen kişiler olması önemli bir husustur.
Kişinin terör örgütleri ile ilişiğinin olmaması, anayasal düzene karşı eylemler gerçekleştirmemiş olması veya gerçekleştirilmesiyle herhangi bir ilişiğinin olmaması gereklidir.
Kişinin veya ailesinin gelir düzeyinde ortalama üzerinde bir fakirlik veya zenginlik durumu var ise sebebinin açıklanabilir olması gerekecektir.
Daha önce tecrübe ettiği üzerine gidilip güvenlik zafiyetine sebep olabilecek tecrübeler yaşamamış olması da önemli bir husustur. Her ne kadar şartların ağır ve eşitlik ilkesine aykırı olduğu yorumu yapılabilir olsa da kişi güvenliği belgesi sahiplerinin ulaşma ihtimalleri olan belge ve bilgilerin sızdırılması, kaybedilmesi, bilinçli şekilde tahrife uğratılması yüksek ihtimalli olasılıklardır ve bertaraf edilmeleri gerekir.
En azından belgenin verileceği kişiler belge verilirken ve sonraki süreçte sık sık tekrarlanan güvenlik soruşturmaları ile bu eylemleri yapmaları ihtimali düşürülür.
NATO Kişi Güvenlik Belgesi (KGB) Verilmeyecek Haller Nelerdir?
NATO GÜVENLİK KOMİTESİ (NATO Personnel Security Directive) tarafından hazırlanan PERSONEL GÜVENLİK KLERANSININ UYGUNLUĞUN DEĞERLENDİRİLME KRİTERİ (Criteria for Assessing Eligibility for a Personnel Security Clearance) başlığı altında NATO Kişi Güvenlik Belgesi için gerekli olan haller şu şekilde sıralanmıştır;
- Bir kişiye Klerans belgesi (Personnel Security Clearance) verilmesi ve Kişi Güvenlik Belgesinin muhafaza edilmesi için bireyin sadakatini, güvenilirliğini ve güvenilirliğini değerlendirmek için temel kriterleri içermektedir. Bu paragraflar, potansiyel güvenlik kaygılarına yol açabilecek karakter ve koşulların yönlerini ele almaktadır.
- Kriterler ulusal mevzuata uygun olarak, bireyin eşinin, birlikte yaşadığı ya da yakın aile üyesinin karakterleri, davranışları ve durumları için geçerli olmasına rağmen, bireyin uygunluğu göz önünde bulundurulduğunda dikkate alınmalıdır.
- Bu kriterler bireyin, eşinin, birlikte yaşadığı ve aile üyeleri için uygulanmalıdır:
- Herhangi bir casusluk, terörizm, sabotaj, vatana ihanet veya isyan eylemi gerçekleştirmek için (taahhüt etmeye teşebbüs eden) başka biriyle irtibatta olmamak, yardım etmemek ve başkalarına yardım etmek için harekete geçmeye teşebbüs etmemiş olmak;
- NATO / NATO ülkelerince resmi görev süresince yetkilendirilmedikçe; yabancı ulusların istihbarat servisleri de dâhil olmak üzere, kurumların veya yabancı milletlerin temsilcilerinden oluşan bir temsilcinin, yani teröristlerin, sabotajcıların ya da kuruluş temsilcilerinden biri olduğu şüphesi bulunan bir casus, terörist, sabotajcı ya da bireyden oluşan bir birlik içinde olmamak,
- ,
- Şiddetli, yıkıcı veya diğer yasa dışı yollarla üye devletlerin hükümetini devirmeyi, üye devletlerin hükümet biçimlerindeki bir değişikliği hedefleyen herhangi bir örgütün üyesi olmamak,
- Yukarıda geçen c) bendinde tanımlanan ya da yakın zamanda bu tür kuruluşların üyeleri ile yakın ilişki içinde olan herhangi bir kuruluşun yakın geçmişte veya halihazırda destekçisi olmamak,
- Özellikle güvenlik niteliğinde olmak üzere, kasıtlı olarak önemsiz bilgi verilmiş, yanlış bilgi verilmiş, personel güvenlik formunun doldurulmasında veya güvenlik görüşmesi sırasında kasıtlı olarak yalanlanmış olmak,
- Cezai bir suçtan veya alışılmış suç eğilimlerini belirten suçlardan mahkum edilmemek veya ciddi maddi zorluklar veya açıklanamayan refah; ya da alkol bağımlılığı, yasadışı uyuşturucu kullanımı / yasal ilaçların kötüye kullanımı geçmişi olmamak,
- Şantaja ya da baskıya karşı savunmasızlık riskini doğurabilecek her türlü cinsel suiistimal de dahil olmak üzere, davranışlarda bulunmamak,
- Hareket veya konuşma yoluyla, sahtekârlık, sadakatsizlik, güvenilmezlik, güvenilmezlik sergilememek,
- Güvenlik düzenlemelerini ciddi veya sürekli olarak ihlal etti; ya da iletişim ve bilgi sistemleri ile ilgili olarak yetkisiz bir faaliyete teşebbüs etmek ya da başarılı olmak,
- Kendi kararında veya güvenirliğinde önemli kusurlara neden olabilecek ya da istemeden, potansiyel bir güvenlik riski yaratabilecek herhangi bir hastalıktan ya da zihinsel ya da duygusal durumdan muzdarip ya da acı çekmiş olmamak, (Tüm bu durumlarda yetkili tıbbi tavsiye aranmalıdır,
- Yabancı istihbarat teşkilatlarına, terörist gruplara veyahut diğer yıkıcı örgütlere, çıkarları NATO / NATO ülkelerinin güvenlik çıkarlarını tehdit edebilecek kişilere karşı savunmasız olabilecek yakın akrabalar veya yakın akrabalar aracılığıyla baskıya maruz kalmamak.
ASELSAN Kişi Güvenliği Belgesi
Aselsan Sanayi Şirketi bir anonim şirkettir. Savunma sanayii Güvenliği Yönetmeliğinde anonim şirketi olan savunma sanayi şirketlerinin personelleri için Kişi Güvenlik Belgesinin nasıl temin edileceği düzenlenmiştir.
İlgili yönetmeliğe göre personel için kişi güvenlik belgesi; Aselsan savunma sanayii şirketlerinin ortaklarından, gizlilik dereceli bilgi, belge ve malzemeye nüfuz etmesine yönetim kurulu kararı ile izin verilen hissedarlar ile bu kuruluşların yönetim kurulu üyeleri, genel müdür, güvenlik koordinatörü ile gizlilik dereceli belge, bilgi ve malzemeye nüfuz etmesi muhtemel personeli için Kişi Güvenlik Belgesi alınması maksadıyla, başvuru evrakları ile birlikte, kuruluş tarafından Savunma Sanayii Millî Güvenlik Makamına başvuru yapılır.
Kişi Güvenlik Belgesi alınması amacıyla, gerekli bilgi ve belgelerden oluşan bir ön yazı ile Savunma Sanayii Milli Güvenlik Makamına başvurulur.
Savunma Sanayii Milli Güvenlik Makamı yapılan bu başvuruyu yasal süreler içerisinde karar bağlar ve ilgili kuruma tebliğ eder. Yukarıda belirtildiği üzere Savunma Sanayii Milli Güvenlik Makamına milli kişisel güvenlik belgesi almak amacıyla bireysel olarak başvurmak mümkün değildir.
TUSAŞ MOTOR SANAYİİ (TEI) Kişi Güvenliği Belgesi
Tusaş Motor Sanayii(TEI) havacılık alanında faaliyet gösteren bir anonim şirkettir.
Savunma Sanayii Güvenlik Yönetmeliğine göre gerekli kriterlere sahip personel için Kişi Güvenliği Belgesi alınması zorunluluktur.
Bu belgenin alınması için yetkili ve sorumlu kurum Savunma Sanayii Milli Güvenlik Makamıdır. Bu kuruma yapılan başvurular yasal süre içersinde karara bağlanır ve ilgili kuruma bildirilir.
Kurum belge verilmemesi durumunda hukuki gerekçelerini de bildirir.
TUSAŞ (TAI) Kişi Güvenlik Belgesi
TUSAŞ (TAI), Türkiye Cumhuriyeti’nin uzay ve havacılık alanında dışa bağımlığını azaltmak için kurulmuş, anonim şirket statüsünde bir kuruluştur.
TUSAŞ (TAI)’ın bir savunma sanayi kuruluşu olması ve bazı projelerinin önemi sebebiyle bu projeye ilişkin gizlilik seviyeli bilgi, belge, malzemeyi güvene almak amacıyla Savunma Sanayii Güvenliği Yönetmeliğinde bu imkanlara erişme olanağı bulunan personeller için Kişi Güvenliği Belgesi alınması öngörülmüştür. Anonim şirket statüsündeki bu kuruluşun personeli için Kişi Güvenlik Belgesi almak amacıyla başvuracağı otorite Savunma Sanayii Milli Güvenlik Makamıdır. Bu otorite yapılan başvuruyu yasal süreleri içersinde inceleyecek ve belge düzenlenip düzenlenemeyeceğini başvuruda bulunan kuruma bildirecektir. Kişi Güvenlik Belgesi almak amacıyla bu otoriteye bireysel olarak başvurmak mümkün değildir.
ROKETSAN Kişi Güvenliği Belgesi
ROKETSAN Türk Silahlı Kuvvetleri’nin roket ihtiyacını karşılamak amacıyla Türk Silahlı Kuvvetleri Güçlendirme Vakfı girişimi ve ortalığıyla kurulmuş anonim şirket statüsünde bir kuruluştur.
TSK’nın ihtiyaçları doğrultusunda AR-GE, üretim yapan bu şirketin çalışmaları ülke güvenliği açısından önemli olduğu için bu şirket bünyesinde çalışan personellerin, gizlilik dereceli bilgi,belge,projeye ulaşması için Kişi Güvenlik Belgesi almak amacıyla Savunma Sanayii Milli Güvenlik Makamına başvuramaması sebebiyle kuruluş tarafından Kişi Güvenliği Belgesi alması alınması gerekmektedir.
HAVELSAN Kişi Güvenliği Belgesi
HAVELSAN Türk Silahlı Kuvvetleri Güçlendirme Vakfı (TSKGV)’nın iştirak şirketi olarak 1982 yılında kurulmuştur. HAVELSAN; kendi bünyesinde geliştirilen yüksek teknoloji ve yazılımların yanı sıra savunma, güvenlik ve bilişim sektörlerinde teknoloji üretir.
Bu şirketin çalışmaları devlet güvenliği ile alakalı olduğundan Savunma Sanayii Güvenliği Yönetmeliği bu şirketlerin bazı personelleri için Kişi Güvenlik Belgesi alınmasını zorunlu olarak öngörmüştür. Bu kişiler kuruluşun gizlilik derecisi olan belge, bilgi malzeme içeren proje, AR-GE çalışmasına erişimi bulunan tüm personeldir. Bu belgenin alınması için gerekli evraklar aynı yönetmelikte belirtilmekle birlikte belgenin alınması amacıyla Savunma Sanayii Milli Güvenlik Makamına başvurunun sadece şirket tarafından yapılabileceğini ayrıca belirtmekte fayda vardır.
ASPİLSAN Kişi Güvenlik Belgesi
ASPİLSAN devlet iştiraki olmamakla beraber bir savunma sanayii şirketlerine malzeme tedarik eden bir alt yüklenici firmadır. Dolayısıyla yaptığı bazı çalışmalar gizli projelerle ortak yürütüldüğü için devlet güvenliği ile alakalıdır. Bu sebeple Savunma Sanayii Güvenliği Yönetmeliği çerçevesinde; gizlilik derecesi olan projelerinde projeye, gizlilik derecesi olan bilgiye, belgeye erişebilmesi muhtemel personeli için Kişi Güvenliği Belgesi alınması gerekmektedir. Savunma Sanayii Milli Güvenlik Makamı tarafından verilen belge için talep sadece şirket tarafından yapılabilir.
İŞBİR Elektrik Sanayi A.Ş Kişi Güvenlik Belgesi
İŞBİR Elektrik Sanayi A.Ş yurt dışında çalışan Türklerin döviz tasarruflarıyla 1977 yılında kurulmuştur. 1981 yılında Türk Kara Kuvvetleri Güçlendirme Vakfı (TKKGV) TSK’nın dışa bağımlılığını azaltmak amacıyla hisselerin çoğunu alarak şirkete ortak olmuştur.
Bu tarihten itibaren İŞBİR Elektrik Sanayi A.Ş savunma sanayi olarak hizmet vermektedir.
Türk Silahlı Kuvvetleri Güçlendirme Vakıflarının iştirak şirketlerinin yaptığı çalışmalar devlet ve ordu güvenliği ile yakından ilgilidir.
Dolayısıyla bu şirketin çalışmalarında gizlilik derecesi olan bilgi, belge, malzeme içeren projelerine erişim imkânı olan tüm personel için Kişi Güvenliği Belgesi alınması gerekmektedir.
Bu belge için kuruluş tarafından Savunma Sanayii Milli Güvenlik Makamına başvurulur. Gerekli cevap bu makam tarafında yasal süre içerisinde başvuruyu yapan kuruluşa iletilir. Kişi Güvenlik Belgesi (KGB)
Kişi Güvenlik Belgesi (KGB) Çerçevesinde İşverenin Haklı Fesih Halleri
İşçinin işverenine, kanundan ve iş akdinden kaynaklanan bazı borçları ve yükümlülükleri vardır. Bunlara dikkat ve özen yükümlülüğü, sadakat ve dürüstlük borcu, işverenine sadakat ve güvenini kötüye kullanmamayı örnek olarak verebiliriz.
Bu gibi borç ve yükümlülüklere uyulmadığı takdirde iş kanunu işverene iş akdini fesih hakkı tanımıştır. Fesih hakkı bozucu yenilik doğrucu bir hak olup hak kullanıldığı anda hüküm ve sonuç doğur diğer bir deyişle bu durumda işçinin kabulü gerekmez.
İş Kanunu md.25 “Süresi belirli olsun veya olmasın işveren, aşağıda yazılı hallerde iş sözleşmesini sürenin bitiminden önce veya bildirim süresini beklemeksizin feshedebilir:”
md.25./II.’ ye “ İşçinin, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması.” hükmünü getirmiştir. Kişi Güvenlik Belgesi (KGB)
Madde metninden anlaşılacağı üzere bu kurallara aykırı davranmak işveren tarafından fesih nedenidir . Kişi Güvenlik Belgesi konumuzla ilgisine bakacak olursak:
İşçinin işverene karşı bağlılık ve dürüstlük yükümlülüğüne aykırı davranması, güveni kötüye kullanması, meslek sırlarını ortaya atması gibi hallerde haklı fesih hakkı doğar ve meslek sırlarının oldukça önemli olduğu kişi güvenliği belgesi isteyen ASELSAN, TAI(TUSAŞ), TEI, ROKETSAN, HAVELSAN, ASPİLSAN, İŞBİRELEKTRİK ve STM gibi kurumlarda bu hallerin doğması kabul edilebilir değildir. İlgili kurumlarda çalışmaya başlamış ancak kişi güvenlik belgesi talebi reddedilmiş kişilerin işverenleri bu kanunun işverenin derhal fesih hakkı maddesine dayanarak kişi ile olan sözleşmesini feshedebilir. Kişi Güvenlik Belgesi (KGB)
Kişi Güvenlik Belgesi (KGB) Dava Süreci
Milli/NATO KGB/Klerans tesis edilmesine yönelik ilgili mevzuat kapsamında söz konusu şartlar belirtilmiştir. Bu belgelerin düzenlenmesinde sorumlu makamlar, bu yetkilerini hukuka uygun bir şekilde kullanmaları yasal bir zorunluluktur.
Bu makamların takdir yetkileri bu açıdan sınırsız değildir. Bu kapsamda idarenin tesis ettiği bütün işlemlere karşı idari yargıda dava açma imkânı bulunmaktadır.
Bütün bunlar ile birlikte savunma sanayinde hizmet veren firmalarda kişi güvenlik belgesinin alınamaması nedeniyle personelin iş akdine son verilmesi hallerinde iş hukuku kapsamında işe iade davası ile sürecin çözümlenmesi bir diğer hukuki süreci bizlere sunmaktadır.Kişi Güvenlik Belgesi (KGB)
Kişi Güvenlik Belgesi Bulunmayan İşçinin İş Akdinin Feshedilmesi
İşçinin çalışacağı iş nedeniyle kişi güvenlik belgesi bulunmasının zorunlu olduğu durumlar olabilir. Bu durumlarda işçinin kişi güvenlik belgesi almasının yetkili makam tarafından uygun görülmemesi de mümkündür. Ancak hakkında kişi güvenlik belgesinin düzenlenemeyen kişinin iş akdinin feshi için hangi sebeple bu belgenin düzenlenemeyeceği konusunun açıklanması, belge düzenlenmemesine ilişkin sebebin işçiden kaynaklı bir kusura dayanıp dayanmadığının tespit edilmesi ve bu konuda işveren tarafından gerekli araştırmanın yapılması gerektiği aksi halde yapılan bu feshin geçerli nedene dayandığının kabul edilemeyeceği bilinmektedir.
Emsal Mahkeme Kararları
İdare Mahkemesi Kararı
T.C. ANKARA 13. İDARE MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/
KARAR NO: 2020/
DAVACI:
VEKİLİ: Av. Ferhat Gebeş [E-Tebligat adresi mevcuttur.]
DAVALI: Dışişleri Bakanlığı – Ankara
DAVANIN ÖZETİ : Kara Kuvvetleri Komutanlığı emrinde astsubay olarak görev yapmakta iken emekli olan davacı tarafından, NATO bünyesinde hizmet veren Belçika menşeli bir firmada görev alabilmesi için tarafına NATO kişi güvenlik belgesi (NATO kleransı) düzenlemesi talebinin reddine ilişkin davalı idare işleminin;
Türk Silahlı Kuvvetlerinde ve NATO’da başarıyla görev yaparak emekliye ayrıldığı, kişi güvenlik belgesi verilmemesini gerektirecek herhangi bir durumun bulunmadığı, daha öncesinde anılan belgenin tarafına iki kez verildiği, haksız ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek iptali istenilmektedir.
SAVUNMANIN ÖZETİ : NATO’ya bağlı birimlerde istihdam edilecek kişilerin ulusal güvenlik makamları tarafından verilecek kişi güvenlik belgesine haiz olmaları gerektiği, davacının daha öncesinde adına kişi güvenlik belgesi düzenlenmesi istemiyle Londra Büyükelçiliği aracılığıyla talepte bulunması üzerine yaptırılan araştırma sonucunda talebinin reddedildiği, sonrasında “ATOS” adlı Belçika firmasında görev yapacağını belirtilerek anılan belgenin düzenlenmesinin istendiği ancak talebinin değerlendirmeye alınmadığı, geçmişte kişi güvenlik belgesi verilmesinin Genelkurmay Başkanlığının takdirinde olduğu belirtilerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Ankara 13. İdare Mahkemesi’nce, duruşma için önceden taraflara bildirilen 12/10/2020 tarihinde davacı ve vekili Av. Ferhat Gebeş ile davalı idare vekili Av. ….n’ın geldiği görülerek açık duruşmaya başlanıldı.
Taraflara usulüne uygun söz verilip dinlendikten sonra duruşmaya son verilip dava dosyası incelenerek işin gereği görüşüldü:
1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 128. maddesinde, Dışişleri Bakanlığı’nın Türkiye Cumhuriyetini ve Cumhurbaşkanını uluslararası kuruluşlar nezdinde yetkili makam olarak temsil etmek, uluslararası kuruluşlarla temas ve müzakereleri ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliğinde bulunmak suretiyle yürütmek, Milletlerarası Andlaşmalara ilişkin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi çerçevesinde uluslararası kuruluşlarla akdedilen andlaşmalara ilişkin temas, müzakere, yetki belgesi, imza, onay ve tescil süreçlerini ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile işbirliği içinde yürütmekle görevli ve yetkili olduğu, 131’inci maddesinde de, Uluslararası Güvenlik İşleri Genel Müdürlüğü’nün Kuzey Atlantik Antlaşması Teşkilatı (NATO) ile ilişkileri yürütmek, bu teşkilatın gündemindeki konuları takip etmek ve bu örgütler nezdinde Türkiye’nin hak ve çıkarlarını ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapmak suretiyle savunmakla görevli ve yetkili olduğu düzenlenmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti’nin de üyesi olduğu Kuzey Atlantik Andlaşması Teşkilatı’nın (NATO) Personel Güvenlik Direktifi’nde;
NATO kadrolarında istihdam edilecek olan sivil kişiler için ülkelerinde geçerli olan mevzuata göre soruşturma yapılarak kişi güvenlik belgesi düzenlenmesinin ön şart olduğu, ilgilinin eylem veya söylemiyle güvenilirliğe veya sadakate aykırılık göstermesinin belgenin düzenlenmesine engel hallerden olduğu, milli güvenlik makamının kişi hakkında belge düzenlenmesine esas soruşturmayı yaparken tüm bilgileri göz önünde bulunduracağı ve sadakat/dürüstlük/güvenilirlik hususunun tartışmasız olması için tüm riskleri değerlendireceği belirtilmiştir.
26/10/1994 tarih ve 4045 sayılı Kanunun 1. maddesinde; güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının hangi amaçla, ne şekilde ve kimler hakkında yapılması gerekliliğinin ifade edilmesinden sonra, bu kanun dayanak alınarak hazırlanan 12/4/2010 tarih ve 24018 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren
Güvenlik soruşturması ve Arşiv Araştırması Yönetmeliği’nin 1. maddesinde Yönetmeliğin amacının açıklandığı, 2. maddesinde Yönetmeliğin kapsadığı personelin belirlendiği, anılan Yönetmeliğin “Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasında araştırılacak hususlar” başlıklı 11. maddesinde, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasında kişinin içinde bulunduğu ortam dikkate alınacağının ifade edildiği,
Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Yönetmeliğinin ekinde bulunan “Güvenlik Soruşturması Formunda” ilgilinin kendisi dışında aile bireyleri hanesinde anne, baba, eş, kardeş, 18 yaşından büyük çocukların yer aldığı ve güvenlik soruşturmasının bunları da kapsadığı anlaşılmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden, davacının Kara Kuvvetleri Komutanılığı emrinde astsubay rütbesinde görev yapmakta iken 18/3/2014 tarihinde emekli olduğu, ilk olarak NATO bünyesinde hizmet veren İngiliz menşeli bir firmada görev alabilmek için NATO kişi güvenlik belgesi düzenlemesi isteminde bulunduğu, bu istemin güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının olumsuz sonuçlandığından bahisle reddedildiği, sonrasında “ATOS” adlı Belçika firmasında görev yapacağını belirtilerek anılan belgenin düzenlenmesi istemiyle Brüksel Büyükelçiliği aracılığıyla talepte bulunduğu, ancak değerlendirme komisyonunun davacı hakkındaki güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının olumsuz sonuçlandığından bahisle talebinin değerlendirmeye alınmaması üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Olayda, davaya konu işleme dayanak alınan istihbari bilgi neticesinde davacı hakkında olumsuz bir işlem tesis edilebilmesi için hem davacının kendisi hakkında, hem de Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Yönetmeliğinin eki formunda yer verilen davacının kendisini etkileyebilecek yakın çevresi (anne, baba, kardeş, eş, 18 yaşından büyük çocuk) hakkında somut kanaate ve bilgiye dayalı güvenilir, teyit edilebilir nitelikte, ön yargıdan uzak hukuken denetlenebilen bilgiye dayalı tespitlerin açıkça ortaya konulması ve bu tespitlerin irdelenmesinden sonra bir karar verilmesi gerektiği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlığın temelinin davacının güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlanması üzerine kişi güvenlik belgesi düzenlenmesi isteminin değerlendirmeye alınmayarak reddinden kaynaklandığı, davacı hakkında yürütülen güvenlik soruşturması neticesinde istihbarat bilgi notunda, “Babası:2014 yılı itibarıyla PDY/FETÖ’ye müzahir Bank Asya hesabını azalttığı, Kız Kardeşi: 2011 yılı itibarıyla PDY/FETÖ’ye müzahir Bank Asya’da ortak hesabının bulunduğu, Amcası: 2002 yılı itibarıyla PDY/FETÖ’ye müzahir Bank Asya’da ortak hesabının bulunduğu, Yeğeni: Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması ve Milli Savunma Üniversitesi Kurulması ile ilgili çıkarılan KHK ile kapatılarak Milli Savunma Üniversitesi Rektörlüğüne bağlanan askeri okullardan ilişiğinin kesildiği” şeklinde ifadelere yer verildiğinin görülmesi üzerine Mahkememizin 19/6/2020 tarihli ara kararıyla davacının babası ve (istihbarat bilgi notunda hangi kız kardeşi olduğu ifade edilmediğinden) kız kardeşi , ve hakkında terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğuna ilişkin herhangi bir tespit, adli/idari işleme dair belge, kayıt, bilgi vb. olup olmadığının sorulduğu, ara kararına Emniyet Genel Müdürlüğü A, B, C ve D Şube Müdürlükleri ile Terörle Mücadele Dairesi Başkanlığınca verilen cevabi yazıda ilgili şahıslarla hakkında talebe esas teşkil edecek herhangi bir kayda rastlanmadığının bildirildiği görülmektedir.
Öte yandan, Mahkememizin 19/6/2020 tarihli ara kararıyla Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonundan davacının ve güvenlik soruşturmasında adı geçen babası ve kız kardeşleri , ve ‘nın Bank Asya nezdindeki hesapları ve hesap hareketlerinin sunulmasının istendiği, ara kararına verilen cevabi yazıda davacının kız kardeşlerinden ve ….’nın adına açılmış herhangi bir hesaba rastlanmadığının bildirildiği, bunun dışında babası ve kız kardeşi ‘nın hesap hareketlerini gösterir CD kayıtlarının incelenmesinden, kardeşi ‘nın iki adet hesabının 23/9/2011 tarihinde açıldığı, 13/10/2011 ve 14/10/2011 tarihlerinde kapatıldığı, babası nın ise olağan bankacılık işlemlerinin bulunduğu ve TMSF’ye devredilen finans kuruluşuna destek olmak amacıyla para yatırılması yönündeki çağrı sonrasında yüksek miktarlarda para yatırdığına ilişkin herhangi bir kaydın bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Diğer yandan, davacı hakkında yapılan güvenlik soruşturması sonucunda tespit edilen bilgilerin olumsuz olduğundan bahisle dava konusu işlem tesis edilmiş ise de, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması neticesinde davacı hakkında olumsuz bir bilgiye rastlanmadığı, kız kardeşi ve babası hakkında da herhangi bir kaydın bulunmadığının belirtildiği, istihbarat bilgi notunda bahsi geçen ancak isimlerine yer verilmeyen amcası ve yeğeninin ise yukarıda aktarılan yönetmelik hükümleri uyarınca davacıyı etkileyecek yakın çevresinden olan kişiler arasında sayılmadığı, yine amcası ve yeğeni ile ilgili istihbarat bilgi notunda bahsi geçen hususlarla ilgili herhangi bir kaydın bulunup bulunmadığının ortaya konulmadığı gibi söz konusu şahıslar ile davacı arasında güvenliği zedeleyecek ne tür bir ilişkinin bulunduğunun da ortaya konulmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, hakkında yapılan güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması neticesinde davacının bizzat kendisine yönelik olumsuz bir durum saptanmadığı, yine Mahkememizce UYAP üzerinden yapılan sorgulama neticesinde davacı hakkında (sistem üzerindeki kapalı dosyalar dahil olmak üzere) herhangi bir ceza soruşturması veya kovuşturmasının bulunmadığı, istihbarat bilgi notunda adına yer verilen babası ve kız kardeşi ilgili de yürütülmüş yahut sonuçlandırılmış ceza soruşturmasına veya kovuşturmasına yönelik herhangi bir kayda rastlanmadığı, davacının amcası ile yeğeninin davacıyı etkileyebilecek yakın çevresinde bulunan kişiler arasında sayılmadığı, yine davacının amcası ile yeğeni hakkında belirtilen hususlarla ilgili herhangi bir kaydın bulunup bulunmadığı ve ilgili kişilerle davacı arasındaki ilişkinin davacının güvenilirliğini ne şekilde etkilediğinin de ortaya konulmadığı anlaşılmakla, dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin iptaline, aşağıda dökümü yapılan 447,05-TL yargılama gideri ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca duruşmalı işler için belirlenen 2.590,00-TL vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, artan posta giderinin talep edilmemesi halinde kararın kesinleşmesi üzerine davacıya iadesine, kararın tebliğini izleyen günden itibaren (30) gün içerisinde Ankara Bölge İdare Mahkemesi’ne istinaf yolu açık olmak üzere, 14/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye
YARGILAMA GİDERLERİ :
Başvurma Harcı: 54,40-TL
Karar Harcı: 54,40-TL
Y.D. Harcı: 89,60-TL
Y.D. İtiraz Harcı: 148,60-TL
Vekalet Harcı : 7,80-TL
Posta Giderleri: 92,25-TL
TOPLAM: 447,05-TL
İş Mahkemesi Kararı
T.C. Ankara Batı 3. İŞ MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO: 2019/
KARAR NO: 2020/
HAKİM:
KATİP:
DAVACI:
VEKİLLERİ : Av. FERHAT GEBEŞ
DAVALI : TÜRK HAVACILIK VE UZAY SAN.
A.Ş.-TUSAŞ – Fethiye Mahallesi Havacılık Bulvarı No: 17 06980 Kahramankazan/ ANKARA
DAVA : İşe İade
DAVA TARİHİ : 12/11/2019
KARAR TARİHİ : 25/12/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 06/01/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan işe iade davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesinde; müvekkilinin 12.08.2013 tarihinden davalı işyerinde baş mühendis olarak çalıştığını, 04.10.2019 tarihinde hiçbir haklı ve geçerli sebep gösterilmeksizin iş akdinin feshedildiğini beyanla müvekkilinin işe iadesine, 8 aya kadar ücreti tutarında işe başlatmama tazminatı ödenmesine, boşta geçen süreler için müvekkiline 4 aylık ücret alacağının ödenmesini talep etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde; davacının iş sözleşmesinin 4857 sayılı yasanın 25/ II -e bendi uyarınca haklı nedenle güvenlik önlemi olarak feshedildiğini, bu hususta MİT, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı’nın Terörle Mücadele Kaçakçılık , Organize Suçlar ve İstihbarat ile ilgili birimlerine ve Bilgi Teknoloji Kurumu’na müzekkere yazılarak varsa davacı ile ilgili bilgilerin getirtilmesini, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan da davacı hakkında adli bir soruşturma bulunup bulunmadığının sorulmasını, bir savunma sanayi olan şirketin en ufak bir şüpheyi dahi kaldırmayacağını, davacı tarafın işe başlatmama tazminatı olarak 8 aylık ücrete hükmedilmesi gerektiği yönündeki talebinin Yargıtay yerleşik içtihatlarına aykırı olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.
GEREKÇE
Davanın yasal dayanağı 4857 Sayılı İş Kanununun 18-21. maddelerindeki iş güvencesine dair hükümlerdir.
4857 sayılı Yasanın 18. Maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştırılan işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır. Aynı yasanın 19. Maddesine göre işveren fesih bildirimini yazılı olarak yapmak ve fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde belirtmek zorundadır. Hakkında iddialara karşı savunma alınmadan bir işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesi o işçinin davranışı veya verimi ile ilgili nedenlerle feshedilemez. Somut dosyada, davacının davalı işveren nezdinde belirsiz süreli iş akdi ile 6 aydan fazla çalıştığı, fesih tarihi itibari ile işyerinde 30 ‘dan fazla işçinin çalıştığı, işveren vekili ve yardımcısı olmadığı, özetle işe iadedeki yasal şekli şartları taşıdığı, davacının süresinde arabuluculuğa başvurup, yine süresinde dava açtığı anlaşılmakla işin esasına geçilmiştir.
SGK kayıtları incelendiğinde davacının davalı işveren nezdinde 12/08/2013-06/10/2019 tarihleri arasında uzman mühendis olarak en son brüt çıplak 18.263,57 TL ücret ile çalıştığı, işten ayrılış kodunun kuruma kod 29- işveren tarafından işçinin ahlak ve iyiniyet kurallarına aykırı davranışı nedeni ile – olarak belirtildiği anlaşılmıştır.
Davalı işverence 04/10/2019 tarihinde davacının bizzat imzasına tebliğ edilen fesih ihbarnamede İş Kanunu ‘nun 25. Maddesinin II-e bendine göre işveren ve işçi arasında güven temelinin çökmesi nedeni ile sözleşmenin 4 Ekim 2019 Cuma günü sona erdirildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığı, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ‘na davacı hakkında terör örgütü ile irtibat ve iltisakına ilişkin açılmış bulunan soruşturmanın bulunup bulunmadığı hususunda müzekkere yazılmış gelen yazı cevapları ile Terör Suçları Soruşturma Bürosu’nda davacı hakkında terör örgütü kapsamında soruşturma ve ihbar kaydına rastlanılmadığı anlaşılmıştır. Yine mahkememizce Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı’na müzekkere yazılmış gelen cevapta icracı makamların kayıtlarının esas alınmasının uygun olacağı belirtilmiştir.
Emniyet Genel Müdürlüğü’nden de gelen cevaplarda davacının terör örgütüne irtibat ve iltisakına ilişkin herhangi bir kaydın bulunmadığı görülmüştür.
Toplanan deliler, tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde davacının Fetö irtibat veya iltisakının kanıtlanamaması bu yönü ile şüphe feshinin koşullarının oluşmaması nedeni ile yapılan feshin geçersiz olduğu görüş ve kanaatine varılmış, davacının işe iadesine karar verilmiş, davacının kıdemine göre( 6 yıl 1 ay 23 gün ) 5 aylık brüt ücret tutarında işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen sürelere ilişkin hüküm ve denetime elverişli rapor doğrultusunda aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davanın KABULÜNE,
Davalı işveren tarafından gerçekleştirilen feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının
İŞİNE İADESİNE,
Davacının yasal süresi içerisinde işe başlamak için başvurmasına rağmen işverenin süresinde işe başlatmaması halinde ödemesi gereken tazminat miktarının işçinin 5 aylık brüt ücreti ( 18.263,57 TL x 5 = 91.317,85 TL) nin davalıdan tahsili GEREKTİĞİNİN TESPİTİNE,
Davacının işe iadesi için davalı işverene süresi içerisinde başvurması halinde hak kazanacağı ve kararın kesinleşmesine kadar doğmuş bulunan en çok 4 aylık brüt ücret ve diğer hakları olan ( 26.413,08 TL x 4 = 105.652,32 TL) nin davalıdan tahsili GEREKTİĞİNİN TESPİTİNE,
2- Karar ve ilam harcı olan 54,40 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu 2/3 ile bakiye 10,00 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3- Davacı tarafça sarf olunan 44,40 TL peşin harç, 44,40 TL başvuru harcı ve 553,65 TL tebligat , bilirkişi raporu ve posta masrafından oluşan toplam 642,45 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4- Suçüstü ödeneğinden karşılanan 680,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5- Hüküm tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince maktu 4.080,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6- HMK 333/(1) maddesi gereğince, hükmün kesinleşmesinden sonra yatırılan avansın kullanılmayan kısmının taraflara iadesine,
Dair; kararın davacı vekiline ve davalı vekiline tebliğinden itibaren 7036 Sayılı Yasa yollamasıyla 6100 Sayılı Yasanın 345. Maddesi uyarınca 2 hafta içerisinde mahkememize sunulacak yahut mahkememize gönderilmek üzere birbaşka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Yargı Kararları
Yargıtay Kararı – 9. HD., E. 2015/29220 K. 2016/10599 T. 27.4.2016
Gerekçe: İş sözleşmesinin geçerli neden olmadan davalı işveren tarafından feshedildiğini belirten davacı işçi, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
4857 İş Kanunu’nun 19’uncu maddesine göre: “Hakkındaki iddialara karşı savunmasını almadan bir işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesi, o işçinin davranışına veya verimi ile ilgili nedenlerle feshedilemez. Ancak, işverenin 25’inci maddenin (II) numaralı bendi şartlarına uygun fesih hakkı saklıdır”.
Bu hükümle, işçinin savunmasının alınması, işçinin davranışı veya verimi ile ilgili nedenlerle iş sözleşmesinin feshi için bir şart olarak öngörülmüş ve salt işçinin savunmasının alınmamasının tek başına, süreli feshin geçersizliği sonucunu doğuracağı ifade edilmiştir.
İşverene savunma alma yükümlülüğünü, sadece iş sözleşmesinin feshinden önce yüklemektedir. İşçiye ihtar verilirken ise bu şekilde bir yükümlülük yüklememektedir. Dolayısıyla, işçiye davranışı nedeniyle ihtar verilirken, savunmasının alınmaması ihtarı geçersiz kılmaz.
İşçinin savunması, sözleşmenin feshinden önce alınmalıdır. İşçi fesihten önce savunma vermeye davet edilmeli, davet yazısında davranışı nedeniyle işten çıkarma sebebi açık ve kesin bir şekilde belirtilmeli, makul bir süre önceden belirtilen yer, gün ve saatte hazır bulunması, bulunmadığı takdirde yazılı bir savunma verebileceğinin; bildirilen yerde belirtilen gün ve saatte hazır bulunmadığı ve de buna rağmen yazılı bir savunma vermediği takdirde savunma vermekten vazgeçmiş sayılacağının kendisine hatırlatılması şarttır.
Fesih bildirimiyle birlikte veya fesihten sonra savunma istenmesi feshi geçersiz kılar. Keza, ihbar önel süreleri içinde savunma alınması da feshin geçersiz olması sonucunu doğurur. (Dairemizin 15.09.2008 gün ve 2008/1868 Esas, 2008/23538 Karar sayılı ilamı).
Somut uyuşmazlıkta, davacının iş akdi … tarafından, davacı adına düzenlemesi talep edilen kişi güvenlik belgesinin düzenlenemeyeceğinin bildirilmesi üzerine, bu belgenin alınamaması halinde iş akdinin son bulacağına ilişkin taraflar arasında imzalanan hizmet akdindeki düzenleme uyarınca haklı nedenle feshedildiği savunulmuş ise de Bakanlığın yazı cevabında,
Davacı hakkında kişi güvenlik belgesinin düzenlenemeyeceğinin bildirildiği, hangi sebeple bu belgenin düzenlenemeyeceği konusunda herhangi bir bilgi bulunmadığı, sebep gösterilmediği, bu durumun alınan bilirkişi raporunda da tespit edildiği,
Belge düzenlenmemesine ilişkin sebebin davacının kendisinden kaynaklı bir kusura dayanıp dayanmadığının ve bu konuda davalı işveren tarafından bir araştırma yapılıp yapılmadığının dosya kapsamından tespit edilemediği, fesih sebebine göre davacı hakkında hangi olumsuz bilginin bulunduğunu fesih bildiriminde davacıya açıkça bildirmek zorunda olup davacının savunması da alınmadan yapılan bu feshin geçerli nedene dayanmadığı anlaşılmakla davanın kabulü yerine yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarda açıklanan gerekçe ile;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-İşverence yapılan FESHİN GEÇERSİZLİĞİNE, davacının İŞİNE İADESİNE,
3-Davacının kanunî sürede işe başvurmasına rağmen, işverenin süresi içinde işe başlatmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının işçinin 4 aylık ücreti olarak belirlenmesine,
4-Davacının işe iade için işverene süresi içinde başvurması halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar doğmuş bulunan en çok dört aylık ücret ve diğer haklarının davacıya ödenmesi gerektiğinin belirlenmesine,
5-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
6-Davacı vekille temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre belirlenen 1.800 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davalı Kurum, harçtan muaf olduğundan davacı tarafından yapılan harç hariç 262.20 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
- Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davacıya iadesine,
Kesin olarak 27/04/2016 oybirliği ile karar verildi.
Faydalı Linkler
- Tesis Güvenlik Belgesi Nedir?
- Mirasçılık Belgesi
- TSK Personel Kanunu Değişikliği Neleri İçeriyor?
- Güvenlik Soruşturması Teklifi
- 21 Faizsiz Konut Şirketleri Neden Kapatıldı? Paramı Nasıl Geri Alırım?