Adi Malul Nedir?
Makale Başlıkları
Adi Malul Nedir?
Adi Malul Nedir 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre her ne nedenle olursa olsun vücutlarında meydana gelen zarar veya iyileşmesi imkânsız hastalıklar nedeniyle görevlerini yapamayacak duruma gelen tevdiatçı ve iştirakçilere malul denilmektedir.
Bu nedenlerle bu kişilere ödenen aylıklara da malullük aylığı adı verilmektedir. Adi malullük, harp malulü ve vazife malullüğü olmak üzere 3 çeşit malullük vardır.
Emekli Sandığı Kanunu’na göre emekli olabilmek için 3 koşulun aynı anda gerçekleşmesi gerekir. Bu 3 koşulun gerçekleştiği kişisel emeklilik dilekçesi vererek emekliliğe ayrılabileceklerdir. Bu 3 şart:
- Yıl şartı
- Prim günü şartı
- Yaş şartıdır.
NOT: Fakat engelli emeklilik ve malullü emeklilik durumlarından yukarıda belirtilen 3 şart değil 2 şart aranmaktadır.
Emekli Sandığına tabi memurların her türlü hastalık ve sakatlıkları tam teşekküllü devlet hastanelerinin sağlık kurulları raporları ile belgelenecektir. Ancak bu tür hastanelerin bulunmadığı durumlarda hastalık ve sakatlık raporları en az 3 hekimi bulunan yerel hastaneler tarafından verilecektir.
Eğer bunlar da yoksa bu durumda malullük durumu, birinin o konunun uzmanı olması şartıyla en az 3 hekim tarafından birlikte verilecek raporla saptanacaktır. Ancak belirtmek gerekir ki bu hekimlerden ikisi Emekli Sandığı kapsamındaki kurumların diğerinin de iştirakçinin çalıştığı kurumun hekimi olması şarttır.
Düzenlenen rapor neticesinde kurumun re’sen memuru malullük nedeniyle emekli etmesi söz konusu olacağı gibi memurun da istemesi durumunda malullük nedeniyle emekliye ayrılabilecektir.
Belirtmek gerekir ki malulen emekliye ayrılan memurların tekrar eski sağlıklarına kavuşmaları durumunda bu durum resmi sağlık kurulları tarafından tespit edildiği takdirde göreve dönmek isteyen memurların eski derece ve niteliklerine uygun görevlerine atanacakları da güvence altına alınmıştır.
Malüllük Aylığı Nedir
Malüllük aylığı, çalışma gücünde kalıcı bir azalma veya tam kaybı olan kişilere devlet tarafından ödenen bir tür sosyal yardımdır. Malüllük aylığı, kişinin sağlık durumunun belirli bir derecede engelli olduğunu ve çalışma hayatında aktif olarak yer alamadığını gösteren tıbbi raporlar ve değerlendirmeler sonucunda verilir.
Malüllük aylığı, kişinin çalışma kapasitesinin azalmasına bağlı olarak gelir kaybını telafi etmek ve yaşamını sürdürebilmesine yardımcı olmak amacıyla düzenlenir. Aylık miktarı, kişinin engel durumuna, gelirine ve diğer belirleyici faktörlere göre belirlenir. Ayrıca malüllük aylığı, sosyal güvenlik sistemine kayıtlı olan ve bu hakka sahip olan bireylere ödenir.
Malüllük aylığı, kişinin günlük yaşam aktivitelerini sürdürebilmesi ve geçimini sağlayabilmesi için önemli bir destek sağlar. Bu aylık, sağlık sorunları nedeniyle çalışma hayatından uzak kalmış veya çalışamayacak durumda olan kişilere maddi güvence sağlamayı hedefler.
Malüllük aylığı başvuruları, ilgili sosyal güvenlik kurumlarına yapılır. Başvuru süreci ve aylık miktarı gibi detaylar ülkelere göre değişiklik gösterebilir. Her ülkede farklı mevzuat ve kurallar uygulanır. Dolayısıyla, malüllük aylığı ile ilgili detaylı bilgi ve başvuru süreci için ilgili ülkenin sosyal güvenlik kurumuna başvurmak önemlidir.
Adi Malullük Hakları
Malullük sonucunda emekliye ayrılma durumunu memurun kendi talep edebileceği gibi, kurumun da re’sen emekli etme yetkisi mevcuttur. Malulen emekli olan görevlinin gerekli sağlık koşullarını tekrar sağlaması durumunda, resmi sağlık kurumları tarafından da onaylanırsa göreve dönmek isteyen çalışanın eski derece ve özelliklerine elverişli göreve atanma durumları güvence altına alınmıştır
Adi Emeklilik
Adi emeklilik, Türkiye’de uygulanan emeklilik sisteminin bir türüdür. Bu sistemde, bireyler çalışma hayatları boyunca prim ödeyerek emeklilik fonuna katkıda bulunurlar. Adi emeklilik sistemi, bireylerin emeklilik döneminde maddi güvence sağlamayı hedefler.
Adi emeklilik sistemi, bireysel emeklilik şirketleri tarafından yönetilen ve devlet denetimine tabi olan fonlardan oluşur. Bireyler, emeklilik dönemi için birikim yapmak amacıyla adi emeklilik sistemine katılırlar. Primler, belirli bir süre boyunca düzenli olarak ödenir ve bu primler emeklilik fonunda değerlendirilir.
Adi emeklilik sisteminde, bireyler emeklilik dönemlerinde birikimlerini kullanabilirler. Emeklilik süresi geldiğinde, birikimler emeklilik maaşı veya bir defaya mahsus ödeme şeklinde bireylere ödenir. Bu şekilde, adi emeklilik sistemi bireylere emeklilik dönemlerinde ek gelir sağlamayı amaçlar.
Adi emeklilik sisteminin ortak özellikleri şunlardır:
- Prim Ödemeleri: Bireyler, adi emeklilik sisteminde prim ödemeleri yaparlar. Bu primler, emeklilik fonuna katkıda bulunur.
- Birikimlerin Değerlendirilmesi: Primler, emeklilik fonunda değerlendirilir ve bireylerin birikimleri büyür.
- Emeklilik Döneminde Ödemeler: Emeklilik süresi geldiğinde, birikimler emeklilik maaşı veya bir defaya mahsus ödeme şeklinde bireylere ödenir.
- Devlet Denetimi: Adi emeklilik sistemi, devlet tarafından düzenlenir ve denetlenir.
Adi emeklilik sistemi, bireylerin emeklilik dönemlerinde maddi güvence sağlamayı hedefleyen bir sistemdir. Ancak, bu konuda daha ayrıntılı bilgi almak ve güncel yasal düzenlemeleri takip etmek için bir mali danışmana başvurmanız önemlidir.
Adi Malul Aylığı
Adi malullük, vazife malullüğünün kapsamına giren haller dışındaki sebep ve hallerden doğan malullük çeşidi olup bu kapsamda verilen aylığa da adi malullük aylığı denilmektedir.
Adi malullük Emekli Sandığı Kanunu’nun 44.maddesinde düzenlenmiştir. Adi malullük talebinde bulunan kişinin aldığı rapor kuruma verilir. Kurum aldığı bu raporu Sosyal Güvenlik Kurumu’na gönderir.
Sosyal Güvenlik Kurumu bünyesinde çalışmakta olan Sağlık Kurulu tarafından kişiye malullük verilip verilmeyeceği karara bağlanır. Adi malullük üzerinden bir kişinin emekli olabilmesi için en az 10 yıllık hizmet süresi bulunmaktadır.
Kurumu tarafından malulen emekliliğe sevk edilen kişi şartları taşıması durumunda malulen emekli olur ve bu kişiye emekli maaşı bağlanır.
Bununla birlikte her adi malullük durumundan emekliye sevk işlemi gerçekleşmez. Adi malullük kararının Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından verilmiş olması durumunda bile çalışmasına engel teşkil etmeyen yani başka bir sınıf ya da başka bir vazifeye nakil suretiyle bu kişilerin başka bir görevi de yapmalarının mümkün olması durumunda çalışmaya devam edebilecektirler.
Emniyet ve TSK mensupları yaptıkları görevler ve hizmet sınıfları itibariyle kendi teşkilat kanunlarına ve kendi sağlık yönetmeliklerine tabiidirler.
Sağlık konularında da Emniyet Teşkilatı Sağlık Yeteneği Yönetmeliği, TSK Sağlık Yeteneği Yönetmeliği hükümlerinde yer alan sağlık şartlarına göre değerlendirilecektir.
Bu yönetmeliklerde yer alan hususlar eğer ilgilinin Emniyet ve TSK içerisindeki görevini yapamayacak durumda olduğunu gösteriyor ise rapor alınması gerekecektir.
Adi Malul Ne Kadar Maaş Alır?
Belirtmek gerekir ki adi malul olan kişi vazife malulü olan kişiye nazaran daha düşük maaş alır. Bunun nedeni Kanun Koyucunun emekliliğin derecesine ve niteliğine yüklediği farklı anlamdır. 2021 yılı için en düşük malullük maaşı 1500 TL olmaktadır.
Bununla birlikte belirtmek gerekir ki 5510 sayılı Kanun kapsamında adi malul olarak emekliliğe hak kazanan kişiler emekli olduklarında, hastalıkları düzelir ve bu durumu sağlık kurulu raporuyla ispat etmeleri durumunda tekrardan devlet memuru olabileceklerdir.
Malulen Emeklilik Nedir ve Kimler Malulen Emekli Olabilir?
Malulen emeklilik, bir çalışanın iş kazası, meslek hastalığı veya sağlık sorunları nedeniyle iş gücü kaybına uğraması durumunda uygulanan bir emeklilik sistemidir. Bu sistem, çalışanların yaşadıkları mağduriyeti telafi etmek ve birtakım sosyal haklara sahip olmalarını sağlamak amacıyla kullanılır. Malulen emekli olabilme hakkı, belirli sağlık raporlarıyla tespit edilen çalışanlara verilir.
Malulen Emekli Olma Şartları ve Hangi Hastalıklar Malulen Emeklilik Şartlarını Kapsar?
Malulen emekli olabilmek için çalışanların belirli şartları sağlamaları gerekmektedir. Sağlık raporlarına dayanarak, çalışma gücünün en az %60’ını kaybettiği veya vazifesini yapamayacak derecede meslekte kazanma gücünü kaybettiği tespit edilen 4-a ve 4-b kapsamındaki sigortalılar, malulen emeklilik hakkını elde edebilirler. Bu durumu sağlayan hastalıklar arasında kanser, epilepsi, Parkinson sendromu, serebral palsi, demans, beyin tümörleri ve diğer birçok hastalık bulunur.
Malulen Emeklilik Başvurusu ve Süreci Nasıldır?
Malulen emeklilik başvurusu, sigortalının son defa çalıştığı yerdeki SGK birimine dilekçe ile yapılır. Başvuru sonrasında, sağlık kuruluşu tarafından sağlık raporu düzenlenir ve çalışanın maluliyet durumu tespit edilir. Bu süreçte, gerekli belgeler incelenir ve ilgili kurum tarafından malullük durumu onaylanır. Başvurusu kabul edilenler, aylık bağlanması için gerekli şartları taşımaları halinde malulen emekli olabilirler.
Malulen Emekli Maaşı ve Aylık Başlangıcı Nasıl Belirlenir?
Malulen emekli maaşı, prim ödeme gün sayısı, ödenen prime esas kazanç ve malullük oranına göre belirlenir. Bu nedenle herkesin alacağı maaş miktarı farklılık gösterebilir. Malulen emekli aylığı, maluliyet raporunun tarihine göre başlar ve geçici iş göremezlik geliri alan kişiler için gelirin sona erdiği tarihten itibaren başlar.
Malulen Emeklilik Aylığı Hangi Durumlarda Kesilir ve Kontrol Muayenesi Nedir?
Malulen emeklilik aylığı, kişinin Türkiye’de veya yabancı bir ülkede çalışmaya başlaması veya maluliyet durumunun ortadan kalkması gibi durumlarda kesilebilir. Malulen emekli aylığı alan kişilerin durumları, belirli aralıklarla kontrol edilir. Kontrol muayeneleri, kişinin maluliyet durumunun değişip değişmediğini tespit etmek için yapılır. Maluliyet durumu devam eden kişiler aylığa devam ederken, durumun değişmesi halinde aylık yeniden hesaplanır veya aylık kesilebilir.
Malulen Emekli Maaşı Ne Kadar 2023
Malulen emekli olmak için belirli şartlar bulunmaktadır. Bu şartlar arasında en önemlisi 1800 gün prime sahip olmaktır. Yani en az 1800 günlük prim ödemesi yapmış olmanız gerekmektedir. Bu prim sayısıyla en düşük malulen emekli aylığı bağlanacaktır. Yaklaşık olarak maaş bilgileri şu şekildedir:
- 1800 günle malulen emeklilik maaşı yaklaşık olarak 7.500 TL’dir. Ancak bu rakamın altına yasal olarak inmek mümkün değildir.
Ayrıca, 3600 gün veya 5000 gün prim ödemesi ile de malulen emekli olmak mümkündür. 3600 gün ve 5000 gün için güncel maaş bilgileri şu şekildedir:
- 3600 gün malulen emeklilik maaşı 7.500 TL’den düşük olamaz. Belirlenen maaşlar ortalama olarak bu civarında olmaktadır.
- 5000 gün malulen emeklilik maaşları ise emeklilik protokolüne (4A, 4B, 4C gibi) bağlı olarak farklılık gösterebilir. 4A ve 4B’li olanların maaşı yaklaşık olarak 7.500 TL civarında olurken, 4C’li olanlar daha yüksek bir maaş alarak 8.500 TL civarında bir aylığa sahip olabilirler.
Yüzde 40 oranında iş göremezlik raporu olanlar için malulen emeklilik maaşı şartı yerine getirilmemiş olacaktır. Ancak yüzde 40-49 arasında olanlar 18 yıllık sigorta süresi ve 4.100 gün prim şartını, yüzde 50-59 arasında olanlar ise 16 yıllık sigorta süresi ve 3.700 gün prim şartını yerine getirmeleri halinde engelli emeklisi olabilirler.
Bağ-Kur sigortalıları için malulen emeklilik maaşı da söz konusudur. Bağ-Kur’lu olup şartları yerine getirenler malulden emekli olabilirler. Güncel maaş bilgileri ise yaklaşık olarak 7.500 TL’dir.
Sonuç olarak, malulen emekli olmak için belirli gün ve prim şartlarının yanı sıra iş göremezlik raporu ve emeklilik protokolü gibi faktörler göz önünde bulundurulmalıdır. Maaşlar, prim ödeme süresi ve diğer etkenlere bağlı olarak değişiklik gösterebilir.
Yargı Kararları
Danıştay Kararı – 10. D., E. 1990/2579 K. 1992/3001 T. 14.9.1992
İstemin Özeti: Davacının, kronik şizofrenik psikoz hastalığını belgeleyerek ve fiilen 5 yıldan fazla hizmeti olduğunu belirterek 5434 sayılı Yasanın 53. maddesi uyarınca adi malul aylığı bağlanması isteğinin reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan dava sonunda dava konusu işlemi iptal eden Ankara 5. İdare Mahkemesinin 21.12.1989 gün ve E: 1986/1165, K: 1989/1378 sayılı kararının; davalı idare tarafından temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: Yerinde olmadığı ileri sürülen temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi: E. K.
Danıştay Savcısı: M. Y.
Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp vergi mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince işin gereği düşünüldü:
Dava, davacının kronik şizofrenik psikoz hastalığını belgeleyerek ve 5 yıldan fazla hizmeti bulunduğunu belirterek 5434 sayılı Yasanın 53. maddesi uyarınca adi malul aylığı bağlanması istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
İdare mahkemesi; davacının öğretmen olarak görev yapmakta iken istifaen görevinden ayrıldığı kronik şizofrenik psikoz hastalığı nedeniyle Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde yattığı 21.5.1985 günlü Psikiyatri Kürsüsü Sağlik Kurulu raporu ile hastalığının kronik nitelik kazandığı, çalışarak hayatını kazanamayacağının ve görev yapamayacağının bildirildiği, her ne kadar davacıya maaş bağlanabilmesi için görevde iken bu istekte bulunması gerekmekte ise de, hastalığın uzun süre devam etmesi karşısında haklarının korunması yolunda eylemde bulunma yeteneğinden yoksun bulunduğu, memuriyette iken istekte bulunmadığı gerekçesiyle isteğinin reddinde 5434 sayılı Yasanın amacına uygunluk bulunmadığı gerekçeleriyle dava konusu işlemin iptaline karar vermiştir.
Davalı idare Ankara 5. İdare Mahkemesince verilen 21.12.1989 gün ve E: 1986/1165, K: 1989/1378 sayılı kararının; davacının sandık iştirakçisi olmaksızın açıkta iken malul duruma düştüğünden bahisle temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanununun 53. maddesine 6741 sayılı Kanunla eklenen fıkra ile “asgari beş sene emekliliğe esas bir hizmette bulunmak şartıyla tedavisi gayrimümkün bir maluliyete düçar olup, herhangi bir şekilde kazanç ve başkasının yardımı olmaksızın idareyi hayat imkanı kalmayan adi malullere (mezkur Kanunun 48. maddesinde yazılı hususlar nazarı dikkate alınmak suretiyle ) 15 sene fiili hizmeti bulunan maluller gibi maaş tahsis olunur.
Ancak, bu maaşlar dul ve yetimlere intikal etmez” hükmüne yer verilmiştir.
Yasa hükmünden de anlaşılacağı üzere ilgililerin adi malul olarak emekliye sevkedilebilmeleri için sandığa tabi bir görevde çalışmış olmaları ve hizmet sürelerinin 5 yıldan fazla olması şartları aranmaktadır.
Davacıya ait özlük dosyasının incelenmesinden davacının öğretmen olarak görev yapmakta iken 6.3.1984 günü istifaen görevinden ayrıldığı Ege Üniversitesi, Ege Tıp Fakültesi Hastanesi Psikiyatri Kürsüsü Sağlık Kurulunun 21.5.1985 günlü raporuyla kronik şizofrenik psikoz hastalığının belirlendiği, hastalığının kronik nitelik kazandığı, çalışarak hayatını kazanamaycağı ve görev yapamayacağının belirtilmesi üzerine davalı idareye başvurarak 5 yıldan fazla hizmeti de bulunduğu ileri sürerek adi malul aylığı bağlanması isteminde bulunduğu anlaşılmaktadır.
10.12.1990 günlü ara kararımız ile davacının 30.10.1981-2.03.1982 tarihleri arasında askerlik nedeniyle 4 ay izinli sayıldığı süreyi borçlanıp borçlanmadığı sorulmuş, verilen cevapta bu süreyi borçlanmadığı ve hizmetinden saydırmadığı anlaşılmıştır.
Bu durumda 4 yıl 9 ay hizmeti bulunan ve sandık iştirakçisi olmaksızın açıkta iken malul duruma düştüğü anlaşılan davacının 5434 sayılı Yasanın 53. maddesine eklenen fıkra hükmünden yararlandırılmasına olanak bulunmadığından, dava konusu işlemin iptaline karar veren idare mahkemesi kararında hukuki isabet görülememiştir.
Açıklanan nedenlerle davalının 2577 sayılı Yasanın 49. maddesine uygun bulunan temyiz isteminin kabulü ile Ankara 5. İdare Mahkemesince verilen 21.12.1989 gün ve E: 1986/1165, K: 1989/1378 sayılı kararın bozulmasına, dosyanın yeniden karar verilmek üzere anılan mahkemeye gönderilmesine 14.9.1992 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Danıştay Kararı – 11. D., E. 2000/7288 K. 2003/4055 T. 15.10.2003
İstemin Özeti: Dava, …’da yedek subay olarak askerlik görevini yapmakta iken rahatsızlanması sonucu askerliğe elverişli olmadığına karar verilerek terhis edilen davacının, malulü aylığı bağlanması isteminin reddine dair işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
Ankara 4. idare Mahkemesinin 19.3.1997 gün ve E: 1996/585, K: 1997/308 sayılı kararıyla;
olayda, davacı …’da askerlik görevini yedek subay olarak yapmakta iken rahatsızlandığı,
… tarafından düzenlenen raporda “”psikotik redaksiyon”” ( ayırt edilemeyen tip ) teşhisi konulduğu ve bu rahatsızlığı nedeniyle askerliğe elverişli olmadığına karar verilerek terhis edildiği söz konusu raporun davalı
Sandık Sağlık Kurulunca incelenmesi sonucu, davacının maluliyetinin oluşunda görevinin neden ve etkisinin bulunmadığına ve adi malul olduğuna karar verildiği, davacının vazife malulü kabul edilerek aylık bağlanması isteminin ise bu nedenle reddedildiğinin anlaşıldığı, bu durumda, davacının psikolojik rahatsızlığının askerlik görevinin neden ve etkisi altında ortaya çıktığı hususunda dosyada hukuken geçerli olabilecek bir belge ya da sağlık raporu bulunmadığı, …
Hastanesi Sağlık Kurulunca düzenlenen sağlık raporunda da bu yönde herhangi bir bilgi yer almadığından ve ayrıca işlem dosyasında bulunan Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nın 5.4.1995 tarihli “”olur”” larında da adi malul olarak emekliye sevkinin uygun olacağı yolunda görüşleri yer aldığından, dava konusu işlemde mevzuata aykırılık görülmediği gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
Davacı vekili tarafından, müvekkilinin askerlik görevini yaparken ve görevinden dolayı malûl olduğu ileri sürülerek mahkeme kararının bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi: Şaban Işık
Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, temyiz isteminin reddi ile kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı: Zehra Birden
Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp İdare Mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle İdare Mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onbirinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
KARAR : İdare Mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür. Ankara 4. İdare Mahkemesince verilen 19.3.1997 günlü; E: 1996/585, K: 1997/308 sayılı karar ve dayandığı gerekçe, hukuk ve usule uygun olup;
Bozulmasını gerektirecek bir sebep de bulunmadığından temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, 15.10.2003 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Faydalı Linkler:
- TSK Personel Kanunu Değişikliği Neleri İçeriyor?
- Tahliye Davası Şartları Nelerdir?
- Harp Malulü Nedir? Harp Malüllerine Maaş Bağlanır mı?
- Yurtdışına Firar Suçu (As.C.K. Md.67)
- Devlet Memurları Kanunu 125/E-F Ye Göre Devlet Memurluğundan çıkarma cezası
Tüm detaylı bilgiler için iletişim sayfamızdan bizlere ulaşabilir ve hukuki danışmanlık alabilirsiniz.
2 Comments
Kronikleşmiş anksiyete bozukluğundan malulen emekli olacak tsk personelin doktor tarafından istenen kıta işlevsellik ve kıta anket formunda alkol kullandığı yazısı bulunmamaktadır bu sebebden dolayı maluliyet hakkı SGK tarafından RED edilir mi?
Merhaba İsmail Bey,
Detaylı olarak ofisimizden yazılı veya sözlü danışmanlık hizmeti alabilirsiniz.
Danışmanlığımız ücrete tabidir.
Saygılarımızla.
0312 911 11 68