- +90 312 911 1168
- info@mdmhukuk.com
- Kızılırmak Mah. 1443. Cad. Ankara 1071 Plaza A Blok No:25/58 06510 Çankaya/ANKARA
Belediyenin Yıkım, İnşaat Durdurma Kararına Karşı İtiraz ve İptal Davası
Makale Başlıkları
Belediyeler, kendi sınırları dahilindeki yapıları denetlemek yoluyla imar planına veya inşaat ruhsatına aykırı yapıları tespit etmekle sorumludur. Aykırılığın tespiti durumunda, inşaatı durdurma ve yıkım kararı alma yetkisi belediye encümenine aittir. Yıkım kararı uygulanması durumunda geri dönülemez sonuçlar meydana geleceğinden, idari işlemin unsurlarına elverişli olacak şekilde karar alınması önem arz etmektedir. Bu unsurlardan birinde sakatlık varsa işlem hukuka aykırı olacaktır ve işlemin iptali istenebilecektir.
Yıkım kararı için dava açmak yıkım işlemini tek başına durduramaz. Yıkım kararının iptali için dava açıldığında yürütmenin durdurulması talebi de olmalıdır. Yürütmenin durdurulması talebi mahkeme tarafından İYUK madde 27 çerçevesinde sonuca bağlanacaktır. Yapı yıkıldıktan sonra eski haline tekrar dönemeyeceğinden genellikle mahkeme tarafından yürütmenin durdurulması kararı verilmektedir.
Belediyeler, kendi sınırları dahilindeki yapıları denetlemek yoluyla imar planına veya inşaat ruhsatına aykırı yapıları tespit etmekle sorumludur. Aykırılığın tespiti durumunda, inşaatı durdurma ve yıkım kararı alma yetkisi belediye encümenine aittir.
Yapı ruhsatı olmadan ya da yapı ruhsatı ve eki mimari projeye aykırı şekilde inşa edilen yapıyı yapan şahıslara 3194 sayılı İmar Kanununun 42. maddesi doğrultusunda para cezası verilir.
Para cezası tutarı kanunda belirtilen kıstaslara göre farklılık göstermektedir. Yapının inşa edilmesinde görevli olmayan şahıslar sonradan malik olduklarında cezaların şahsiliği ilkesi gereği para cezası ile karşı karşıya kalmazlar.
Yapının daha sonra ruhsata bağlanması ya da ruhsata uyumlu şekle getirilmesi durumları para cezası verilmesine engel teşkil etmez. Para cezası vermeye belediye ve il encümenleri yetkilidir. Kararların tebliği üzerine 60 gün içerisinde idare mahkemesinde iptal davası açma imkânı vardır.
Öncelikle yıkım kararı veren idareye başvurularak kararın kaldırılması talep edilebilir. İdare tarafından bir cevap verilmemesi halinde yahut olumsuz cevap verilmesi halinde idare mahkemelerinde dava açılır. Açılacak dava türü iptal davası olup görevli mahkemeler idare mahkemeleridir. Dava taşınmaz ile ilgili olduğu için yetkili mahkeme taşınmazın olduğu yer mahkemesidir.
Belediyelerce verilen yıkım kararının İmar Kanunu’nda belirtilenlere uygun şekilde yapılması gerekmektedir.
Bu Kanun hükümlerine göre; ruhsatsız şekilde yapıya başlandığı veya ruhsat ve eklerine veya ruhsatsız yapılabilecek yapılarda projelerine ve ilgili mevzuatına aykırı yapı yapıldığı ilgili idarece saptanması, fenni mesulce tespiti ve ihbarı veya herhangi bir halde bu duruma muttali olunması üzerine, belediye veya valiliklerce o andaki inşaat durumu belirlenir.
Yapı mühürlenerek inşaat hemen durdurulur. Yapının imar mevzuatına aykırı şekilde yapıldığına dair bilgi, tapu kayıtlarının beyanlar kısmına kaydedilmek üzere ilgili idaresince tapu dairesine en geç yedi gün içinde yazılı olarak bildirilir.
Aykırılığın giderildiğine dair ilgili idaresince tapu dairesine bildirim yapılmadan beyanlar kısmındaki kayıt kaldırılamaz.
Durdurma, yapı tatil zaptının yapı yerine asılması ile yapı sahibine tebliğ olmuş sayılır. Bu tebligatın bir nüshası muhtara verilir, bir nüshası da Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne verilir.
Bu tarihten başlayarak maksimum bir ay içinde yapı sahibi, yapısını ruhsata uygun şekle getirerek veya ruhsat alarak, belediyeden veya valilikten mührün kaldırılmasını talep eder.
Ruhsata aykırılık olan yapıda, bu aykırılığın giderilmiş olduğu veya ruhsat edinildiği ve yapının bu ruhsata uygunluğu, inceleme sonunda anlaşılırsa, mühür, belediye veya valilikçe kaldırılır ve inşaatın devamına müsaade edilir.
Aksi halde, ruhsat iptal edilir, ruhsata aykırı veya ruhsatsız yapılan bina, belediye encümeni veya il idare kurulu kararı ardından, belediye veya valilikçe yıktırılır ve masrafı yapı sahibinden alınır.
Yapı tatil tutanağının düzenlendiği tarihten başlayarak bir ay içinde yapı sahibince yapının ruhsata uygun hale getirilmediğinin veya ruhsat alınmadığının ilgili idaresince saptanmasına karşın iki ay içinde hakkında yıkım kararı alınmayan yapılar ile hakkında yıkım kararı alınmış olmasına karşın altı ay içinde ilgili idaresince yıkılmayan yapılar, yıkım maliyetleri döner sermaye işletmesi gelirlerinden alınmak üzere Bakanlıkça yıkılabilir veya yıktırılabilir.
Yıkım maliyetleri %100 fazlası ile ilgili idaresinden alınır. Bu biçimde tahsil edilememesi halinde ilgili idarenin 5779 sayılı Kanun doğrultusunda aktarılan paylarından kesilerek tahsil olunur. Tahsil olunan miktarlar, Bakanlığın döner sermaye işletmesi kısmına gelir olarak kaydedilir.
İdare tarafından ruhsata bağlanamayacağı veya aykırılıkların giderilemeyeceği tespit edilen taşınmazların ruhsatı üçüncü fıkrada düzenlenen bir aylık süre beklenmeden iptal olur ve mevzuata aykırı yapılar için beşinci fıkra hükümleri uygulanır.
Yapı tatil tutanağında yapının ruhsata uyar şekle getirilmesi için bir süre verilmesi gerekmektedir. Yapı sahibine böyle bir süre tanınmazsa, Danıştay yapı tatil tutanağının düzenlendiği andan itibaren bir aylık zaman verildiği kabul edilmektedir. Bu süre dolmadan yıkım kararı verilemez.
İmar Kanunu’nda ruhsat olmadan veya ruhsat ve eklerine aykırı biçimde yapı ortaya koyulduğunun ilgili idare tarafından veya fenni mesulce belirlenmesi durumunda, yapının mühürlenerek inşaatın durdurulacağı belirlenmiştir.
Şayet ki yapı ruhsata uygun hale getirilmezse yıkım kararı verilir. İmar Kanunu kapsamındaki tüm yapılar için belediyeden ya da valilikten yapı ruhsatı edinilmelidir.
Belediye ve valilikten izin alınmasına rağmen bu izni belirtir ruhsatın eklerine aykırı bir şekilde yapı yapılırsa ruhsat eklerine aykırı yapı durumu söz konusu olur. Ruhsat ve eklerine aykırılık durumlarında yıkım kararı verilecektir.
İmar barışı ile ruhsatı olmayan veya ruhsat eklerine aykırılık teşkil eden yapıların kayıt altına alınması ile bu yapılara yasallık kazandırmak hedeflenir. İmar barışı uygulaması ile imar mevzuatına aykırılık olmasına rağmen fiilen faaliyet gösteren, haklarında tespit işlemi yapılamamış veya yıkım kararı ve idari para cezası verildiği halde uygulanamamış taşınmazların kayıt altına alınması sağlanmıştır.
Tam yargı davası; idarenin herhangi bir işlemi, eylemi veya ihmali sebebiyle zarara uğrayan şahsın maddi ve manevi zararının tazmini talebiyle açtığı bir idari dava çeşididir. Tam yargı davası, idare aleyhine açılan özel hukuktaki tazminat veya alacak davasına benzer bir idari dava olarak sayılabilir. Belediye’nin hukuka ve kanuna aykırı olarak yaptığı yıkımdan zarar gören kişiler bu konuya ilişkin tam yargı davası açabilecektir.
Belediyelerce verilen yıkım kararının İmar Kanunu’nda belirtilenlere uygun şekilde yapılması gerekmektedir. Bu Kanun hükümlerine göre; ruhsatsız şekilde yapıya başlandığı veya ruhsat ve eklerine veya ruhsatsız yapılabilecek yapılarda projelerine ve ilgili mevzuatına aykırı yapı yapıldığı ilgili idarece saptanması, fenni mesulce tespiti ve ihbarı veya herhangi bir halde bu duruma muttali olunması üzerine, belediye veya valiliklerce o andaki inşaat durumu belirlenir. Yapı mühürlenerek inşaat hemen durdurulur.
Yapının imar mevzuatına aykırı şekilde yapıldığına dair bilgi, tapu kayıtlarının beyanlar kısmına kaydedilmek üzere ilgili idaresince tapu dairesine en geç yedi gün içinde yazılı olarak bildirilir. Aykırılığın giderildiğine dair ilgili idaresince tapu dairesine bildirim yapılmadan beyanlar kısmındaki kayıt kaldırılamaz.
Durdurma, yapı tatil zaptının yapı yerine asılması ile yapı sahibine tebliğ olmuş sayılır. Bu tebligatın bir nüshası muhtara verilir, bir nüshası da Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne verilir.
Bu tarihten başlayarak maksimum bir ay içinde yapı sahibi, yapısını ruhsata uygun şekle getirerek veya ruhsat alarak, belediyeden veya valilikten mührün kaldırılmasını talep eder.
Ruhsata aykırılık olan yapıda, bu aykırılığın giderilmiş olduğu veya ruhsat edinildiği ve yapının bu ruhsata uygunluğu, inceleme sonunda anlaşılırsa, mühür, belediye veya valilikçe kaldırılır ve inşaatın devamına müsaade edilir.
Aksi halde, ruhsat iptal edilir, ruhsata aykırı veya ruhsatsız yapılan bina, belediye encümeni veya il idare kurulu kararı ardından, belediye veya valilikçe yıktırılır ve masrafı yapı sahibinden alınır. Yapı tatil tutanağının düzenlendiği tarihten başlayarak bir ay içinde yapı sahibince yapının ruhsata uygun hale getirilmediğinin veya ruhsat alınmadığının ilgili idaresince saptanmasına karşın iki ay içinde hakkında yıkım kararı alınmayan yapılar ile hakkında yıkım kararı alınmış olmasına karşın altı ay içinde ilgili idaresince yıkılmayan yapılar, yıkım maliyetleri döner sermaye işletmesi gelirlerinden alınmak üzere Bakanlıkça yıkılabilir veya yıktırılabilir.
Yıkım maliyetleri %100 fazlası ile ilgili idaresinden alınır. Bu biçimde tahsil edilememesi halinde ilgili idarenin 5779 sayılı Kanun doğrultusunda aktarılan paylarından kesilerek tahsil olunur. Tahsil olunan miktarlar, Bakanlığın döner sermaye işletmesi kısmına gelir olarak kaydedilir.
İdare tarafından ruhsata bağlanamayacağı veya aykırılıkların giderilemeyeceği tespit edilen taşınmazların ruhsatı üçüncü fıkrada düzenlenen bir aylık süre beklenmeden iptal olur ve mevzuata aykırı yapılar için beşinci fıkra hükümleri uygulanır.
Yıkım kararlarında yetkili makamlar taşınmazın bulunduğu yere göre değişmektedir. Belediyelere bağlı olan bölgelerde eksikliği giderilmemiş yapıya ait yıkım kararını alırken kamu gücünü belediye encümeni kullanırken valiliğe bağlı yerlerde bu yetki il idaresince kullanılmaktadır.
Kolluk kuvveti tarafından gerçekleştirilen bu yıkıma ait bütün masraflar eksikliğin giderilmesi için süre verilen ilgiliden tahsil edilmektedir. İmar Kanunu m.32 uyarınca yıkım kararlarında yetkili makamlar içinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı sayılmıştır.
Belediyenin hukuka aykırı bir şekilde verdiği yıkım kararlarına karşı, hak sahiplerinin itiraz ve/veya dava yoluna başvurmaları olanağı vardır, yıkım kararı işleminin iptali davalarında yürütmenin durdurulması talep edilmesi hususu son derece önemlidir.
Yıkım kararına karşı açılacak iptal davalarında görevli mahkemeler idare mahkemeleridir. Dava taşınmaz ile ilgili olduğu için yetkili mahkeme taşınmazın olduğu yer mahkemesidir.
Yapı tatil tutanağı veya yıkım kararına itirazda bulunulması veya bunların iptali için iptal davası açılması yıkım işlemini durdurmak için yeterli değildir.
İptal davasına dair süreçler uzun sürebilir. Davanın devam ettiği süre zarfında yapının yıkılmasına engel olmak için iptal davasının yürütmeyi durdurma talebi içerir bir şekilde açılması zaruridir.
Davanın bu taleple açılması durumunda mahkeme talebin haklılığı ile ilgili bir değerlendirme yaparak davanın sonuçlanmasına kadar yıkım işleminin durdurulmasına dair bir karar verebilir. Mahkeme dava bitiminde davanın reddine karar verirse bu karardan sonra yıkım gerçekleştirilebilir.
Faydalı Linkler:
MDM Hukuk ve Danışmanlık; Ankara merkezli faaliyet gösteren bir avukatlık bürosudur.
Büromuz; ülke genelinde avukatlık mesleğinin yasal ve etik değerleri çerçevesinde hukukun bir çok alanında yetkin kadrosuyla avukatlık ve danışmanlık hizmeti sunmaktadır.
Bu web sitesi ve içindeki bilgiler, Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kurallarına göre ve özellikle reklam yasağına uygun olarak tasarlanmıştır. MDM HUKUK & DANIŞMANLIK web sitesinin tüm bilgi ve materyaller sadece bilgilendirme olup bunların tamamına veya bir kısmına dayanılarak yapılan işlemlere, eylemlere ve bunların sonuçlarına ilişkin hiçbir sorumluluk kabul edilmez. Söz konu bilgilerin aktarılması ile kullanıcılar ve web tarayıcıları ile MDM HUKUK & DANIŞMANLIK arasında bir avukat-müvekkil ilişkisi yaratılması amaçlanmamıştır ve bilgilerin bu kişilerce alınması hiçbir şekilde bu yönde bir ilişki oluşturmayacaktır. Müvekkiller veya okuyucular hiçbir şekilde mevcut duruma ve özelliklerine ilişkin olarak uygun hukuki veya başka herhangi bir profesyonel görüş almadan, MDMHUKUK & DANIŞMANLIK web sitesinde yer alan herhangi bir hususa dayanarak bir eylemde bulunmamalıdır. MDM HUKUK & DANIŞMANLIK, bu web sitesi aracılığıyla ulaşılan üçüncü kişilere ait içeriklerden hiçbir şekilde sorumlu değildir.
MDM Hukuk ve Danışmanlık Tüm Hakları Saklıdır.