- +90 312 911 1168
- info@mdmhukuk.com
- Kızılırmak Mah. 1443. Cad. Ankara 1071 Plaza A Blok No:25/58 06510 Çankaya/ANKARA
Makale Başlıkları
Uygulamada tapu iptal ve tescil davası olarak bilinen tescile zorlama davası, boşanma davasında da sık karşılaşılan bir durumdur. Boşanma talebiyle mahkemeye başvuran eşlerin tapudaki kayıtların iptalini ve tescilini yapılmasını da isteyebilirler.
Bu bakımdan eşlerin ayrı bir dava açmasına gerek olmadığı için boşanma protokolü sonucu tapu iptal ve tescil davası usul ekonomisine de uygun bir uygulamadır.
Bu bakımdan anlaşmalı boşanma protokolünde tapu iptal ve tescil işlemleri daha hızlı çözüm bulmaktadır. Nitekim Yargıtay kararlarında da boşanma protokolü sonucu tapu iptal ve tescili birçok karara konu olmuştur.
Tapu iptal ve tescil davası, tapu kaydının usulsüz olması veya kayıtlardaki bilgilerin kanuna aykırı olması sebebiyle mülkiyet hakkına dayanılarak açılan bir davadır. Bu dava açılırken tapu kaydında hakkın sahibi olarak gözüken kişiye karşı bu dava açılmalıdır. Ancak eğer tapuda kayıtlı olarak gözüken kişi ölmüşse bu durumda dava ölen kişinin mirasçılarına karşı açılabilecektir. Tapu iptal ve tescil davasında görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir.
Kanunda belirtilen tapu iptal ve tescil davasının açılma sebepleri;
Tarafların ortak iradesiyle oluşturulan anlaşmalı boşanma protokolünde eşler arasında taşınmazların nasıl paylaşılacağı hususu da yer alabilmektedir. Dolayısıyla bu durumda boşanma istemiyle açılan davada tapu iptal ve tescil talebi mümkün olabilecektir.
Tarafların bu istem nedeniyle ayrı bir dava açmasına da gerek olmayacaktır. Kural olarak tapu iptal ve tescil davalarında görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesi; boşanma davalarında görevli olan mahkeme ise aile mahkemesi olmakla beraber boşanma protokolünde tapu iptal ve tescil talebi yapılması durumunda tek görevli mahkeme aile mahkemesi olacaktır.
Dolayısıyla tarafların asliye hukuk mahkemesinde tapu iptal ve tescil davası için ayrı bir dava açmasına gerek olmadan boşanma davasında tarafların tapu iptal ve tescilini talep ederek aile mahkemesinde talebin karşılanabilmesini sağlayacaklardır.
4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun’un, 5133 sayılı Kanunda değişik 4/1. maddesi uyarınca, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun üçüncü kısmı hariç olmak üzere, ikinci kitabından kaynaklanan davalara aile mahkemelerinde bakılır.
Görev kamu düzenine ilişkindir. Mahkemece yargılamanın her aşamasında dikkate alınması zorunludur. Bu nedenle genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu kabul edilmelidir. Son olarak boşanma protokolünden kaynaklı olup olmadığına bakılmaksızın anlaşmalı boşanma davalarında taşınmazın aynının bulunduğu yer değil genel yetki kuralı geçerlidir.
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü.
Mersin İkinci Aile Mahkemesi’nin 2007/996 esas, 2007/743 karar sayılı, Türk Medeni Kanunu’nun 166/3. maddesine dayalı bulunan boşanma kararı davacı kadın vekiline 14.12.2007 tarihinde, davalı koca vekiline ise 24.12.2007 tarihinde tebliğ edilmiş;
Boşanma hükmü kesinleşmeden 15.12.2007 tarihinde davacı kadın ölmüştür. Böylece, evlilik birliği boşanmayla değil, ölümle son bulmuştur. Sonradan hatalı olarak boşanma kararına kesinleşme şerhi verilmesi, evlilik birliğinin boşanma ile sona erdiği sonucunu doğurmaz.
Boşanma hükmü kesinleşmeden davacının ölümü nedeniyle evlilik birliği ölümle sona erdiğinden boşanma kararında tasdik edilmiş boşanma protokolündeki hükme dayalı olarak tapu iptal ve tescil kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 14.07.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.
MAHKEMESİ: Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: Tapu İptali ve Tescil
Dava, anlaşmalı boşanma protokolünden kaynaklı tapu iptal ve tescil davasına ilişkindir.
Davacı erkek, tarafların anlaşmalı boşanma konusunda anlaştıklarını, boşanma protokolü imzaladıklarını, bu protokole göre kendi adına kayıtlı taşınmazın yarısını boşanma ile birlikte davalı kadına devredileceğini taahhüt ettiğini, bunun üzerine boşanma davası kesinleşmeden taşınmazın yarısını davalı kadına devrettiğini,
Ancak taşınmazın devrinin ardından davalı kadının boşanma davasından feragat ettiğini belirterek dava konusu taşınmazın davalı adına kayıtlı 1/2 hissesinin iptali ile tekrar kendi adına devir ve tescilini dava ve talep etmiş, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davalı kadının boşanma davasından feragat etmesiyle edimini yerine getirmediği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosyanın yapılan incelemesinde; feragatle sonuçlanan davadan sonra tarafların tekrar 18.01.2010 tarihinde anlaşmalı boşanma davası açtıkları, bu davada sunulan protokolde de dava konusu taşınmazın yarı hissesinin davalı kadına devredileceğinin kararlaştırıldığı, mahkemece tarafların boşanmalarına karar verildiği ve boşanma yönünden davanın 07.02.2012 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Buna göre boşanma gerçekleşmiş, dava konusu taşınmazın yarısı davalı kadın adına tescil edilmiş böylece taraflar boşanma protokolündeki karşılıklı edimlerini yerine getirmişlerdir. Bu nedenle davanın reddine karar vermek gerekirken mahkemece kabulü doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.06.05.2019 (Pzt.)
…Dava anlaşmalı boşanma davasında düzenlenen protokolden aynaklanan tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı anlaşmalı boşanma protokolünde kendisine bırakılan ve davalı eş adına kayıtlı taşınmazlara dair davalı eşinin edim borcunu yerine getirmesini ve bu taşınmazların adına tescilini, terdiden aile konutu olan ve davalı eşe bırakılan taşınmazın tapu kaydının iptali ile 1/2 sinin adına kayıt ve tescilini istemiştir.
Anlaşmalı boşanma davalarında boşanma protokolünden kaynaklı anlaşmazlıklarda taşınmazının aynının bulunduğu yer mahkemesi yetkili olmayıp genel yetki kuralı geçerlidir.
Ayrıca dava terditli açılmış olup birlikte görülmesi gerekirken ilk derece mahkemesince davacının ilk talebinin tefrik edilerek yetkisizlik kararı verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
2-Davacı … … 101 ada 33 parseldeki taşınmaza yönelik talebini yargılama sırasında 28.02.2018 tarihli dilekçesi ile katılma alacağı olarak ıslah etmiş, taşınmazın değeri üzerinden harcını 16.02.2018 tarihinde tamamlamıştır.
Bu sebeple davacının ıslahı da değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Açıklanan sebeplerle Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2.Hukuk dairesinin 20.05.2019 tarihli ve 2018/1661 esas ve 2019/730 karar sayılı esastan ret kararının KALDIRILMASINA,
…Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 28.02.2018 tarih ve 2017/39 esas ve 2018/22 karar sayılı kararının yukarıda 1. ve 2. bentlerde açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 04.12.2019 (Çrş.)
• BOŞANMADAN KAYNAKLANAN TAPU İPTALİ VE TESCİL İSTEMİ ( Olayda Protokolde Taahhüt Edilen Dairenin Arsa Pay Oranı 25/100 İken Yönetim Planı Değişikliği ile 20/100 Paya Düşürüldüğünden Davacının Birleşen Dava ile 5/100 Paya Tekabül Eden Hissesini İsteme Hakkı Bulunduğu – Mahkemece Birleşen Davanın Kabulüyle Eksik Kalan 5/100 Paya Tekabül Eden Katta Davalı Adına Kayıtlı Bulunan 1/4 Hissesinin Tapusunun İptali ile Davacı Adına Tesciline İntifa Hakkının ise Davalıda Bırakılmasına Karar Verildiği/Kararın Onandığı )
• VEKALET ÜCRETİ ( Temyiz İncelemesi Sonucu Verilen Kısmen Onama, Kısmen Bozma İlamının Birleşen Davanın Reddi Yönünden Hükmün Onanmasına ve Birleşen Davanın Reddi Nedeniyle Davalı Yararına Vekalet Ücreti ve Varsa Lehine Yargılama Giderlerine Hükmedileceği – Yapılan Bozma Kısmına Yönelik Olarak Kaldırılmasına Hükmün İse Birleşen Davanın Kabulü Gerektiğinden Bahisle Bu Yönden de Bozulmasına Karar Vermek Gerektiği/Açıklanan Nedenle Kararın Bozulması Gerektiği )
• KARAR DÜZELTME İSTEMİ ( Boşanmadan Kaynaklanan Tapu İptali ve Tescil İstemi – Temyiz İncelemesi Sonucu Verilen Kısmen Onama, Kısmen Bozma İlamının Birleşen Davanın Reddi Yönünden Hükmün Onanmasına ve Birleşen Davanın Reddi Nedeniyle Davalı Yararına Vekalet Ücreti ve Varsa Lehine Yargılama Giderlerine Hükmedileceği/Yapılan Bozma Kısmına Yönelik Olarak Kaldırılmasına Hükmün ise Birleşen Davanın Kabulü Gerektiğinden Bahisle Bu Yönden de Bozulmasına Karar Vermek Gerektiği )
1086/m.440
ÖZET: Dava, boşanmadan kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Olayda, Protokolde taahhüt edilen dairenin arsa pay oranı 25/100 iken yönetim planı değişikliği ile 20/100 paya düşürüldüğünden davacının birleşen dava ile 5/100 paya tekabül eden hissesini isteme hakkı bulunmaktadır. Mahkemece birleşen davanın kabulüyle eksik kalan
5/100 paya tekabül eden katta davalı adına kayıtlı bulunan 1/4 hissesinin tapusunun iptali ile davacı adına tesciline, intifa hakkının ise davalıda bırakılmasına karar verilmiştir.
Temyiz incelemesi sonucu verilen kısmen onama, kısmen bozma ilamının birleşen davanın reddi yönünden hükmün onanmasına ve birleşen davanın reddi nedeniyle davalı yararına vekalet ücreti ve varsa lehine yargılama giderlerine hükmedilmesi gerektiğinden bahisle yapılan bozma kısmına yönelik olarak kaldırılmasına, hükmün ise birleşen davanın kabulü gerektiğinden bahisle bu yönden de bozulmasına karar vermek gerekir.
DAVA: Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; kısmen bozulmasına-kısmen onanmasına dair Dairemizin 28.05.2018 gün ve 2016/24954-2018/6762 Sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü:
KARAR: 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 Sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin ( 1. ) bendinde,
Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 Sayılı Kanun’un 26.09.2014 tarihli ve 5236 Sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ila 454. madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir.
1- ) Temyiz ilamında yer alan açıklamalara göre, davalının tüm, davacının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan karar düzeltme itirazları yersizdir.
2- )Davacı asıl, dava dilekçesinde davalının babası olduğunu, davalının annesi ile boşanma sürecinde protokol ile taahhüt ettiği ve kesinleşen boşanma ilamında yer alan tapu devri taahhüdünü tüm taleplere rağmen yerine getirmemesi nedeniyle açılan davanın kabulüyle İli,
Beşiktaş İlçesi, Bebek 1. Bölge Küçük Bebek Cad. 68 Ada, 632 Ada, 86 Parseldeki 25/100 arsa paylı 2. kat 3 numaralı ( Plan değişikliği sonrası 4 numaralı ) bağımsız bölümün tapusunun iptaliyle, davacı adına tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiş, birleşen dava dilekçesinde ise; dava konusu … İli Beşiktaş İlçesi, Küçük Bebek Cad. 68 ada, 632/86 ada parselde kayıtlı 2. kat 3 numaralı bağımsız bölümün kuru mülkiyet hakkını anne …’ın boşanma tazminatından çocuğu lehine feragat etmesi nedeniyle düzenlenen mprotokol nedeniyle …
21 yaşına geldiğinde intifa hakkı davalıda kalmak üzere tapuya şerh edileceğini, işlemi yerine getirmediğini ve taşınmazda 03/08/2001 tarihinde yeniden kat mülkiyeti düzenlendiğini ve daha önce dört bağımsız bölüm varken bölüm sayısının 5’e çıkarıldığını, devri talep edilen 2. kat 3 numaralı ( Plan değişikliği sonrası 4 no’lu ) dairenin arsa pay oranının 20/100’e düşürüldüğünü,
Bu nedenle 5/100 paya tekabül eden, … katta davalı adına kayıtlı bulunan 1/4 hissesinin tapusunun iptali ile davacı adına tescilini talep ve dava etmiş, mahkemece asıl davanın kabulüne, birleşen davanın ise reddine karar verilmiştir.
Taraflarca yapılan temyiz itirazı üzerine Dairemizin 28.05.2018 tarih, 2016/24954 esas, 2018/6762 karar sayılı ilamı ile, yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretine yönelik bozma kararı verilmiş, diğer yönlerden ise hüküm onanmış olup, davacı tarafından birleşen davanın reddi, intifa hakkına yönelik hüküm ile harç ve vekalet ücretlerine yönelik; davalı tarafından ise asıl davanın kabulüne yönelik karar düzeltme isteğinde bulunulmuştur.
Dosyanın yeniden yapılan incelemesinde; davalının kesinleşen boşanma ilamına dayanak yapılan anlaşmalı boşanma protokolünün IX . maddesinde ” Baba, tapunun …, Beşiktaş, Bebek 1. Bölge, Küçük Bebek Caddesi 68 ada, 632 ada, 86 parseldeki 25/100 arsa paylı 2. kat 3 numaralı bağımsız bölümdeki kuru milkiyet hakkını küçük … 21 yaşına geldiğinde …’a devredecektir. Bu ferağın teminatı olarak işbu protokolün mahkemece onaylı sureti tapuya şerh edilecektir. İşbu şartlı hibenin yapılış nedeni, anne …’ın boşanma tazminatından çocuğu lehine feragat etmesidir.
Ancak söz konusu taşınmazın intifa hakkı baba …’a ait kalacaktır” şeklinde düzenleme bulunduğu, davacının dava tarihi itibariyle 21 yaşını doldurmuş olduğu, dava konusu taşınmazın kat mülkiyetine tabi taşınmaz olmasına rağmen 21.03.2001 tarihinde kat mülkiyeti terkin edilerek müşterek mülkiyete geçildiği, 03.08.2001 tarihinde ise yeni yönetim planı yapılarak yeniden kat mülkiyetine geçildiği, daha önce dört bağımsız bölüm varken bölüm sayısının 5’e çıkarıldığı ve her bir bağımsız bölümün arsa pay oranı 25/100 iken 20/100’e düşürüldüğü, 5. taşınmaz olarak eklenen … kattaki bağımsız bölüme ise diğer taşınmaz sahiplerinin 5/100’er arsa pay ile 1/4’er hissedar oldukları anlaşılmaktadır.
Protokolde taahhüt edilen 2. kat 3 numaralı ( Plan değişikliği sonrası 4 no’lu ) dairenin arsa pay oranı 25/100 iken yönetim planı değişikliği ile 20/100 paya düşürüldüğünden davacının birleşen dava ile 5/100 paya tekabül eden hissesini isteme hakkı bulunmaktadır.
O halde, mahkemece birleşen davanın kabulüyle eksik kalan 5/100 paya tekabül eden … katta davalı adına kayıtlı bulunan 1/4 hissesinin tapusunun iptali ile davacı adına tesciline, intifa hakkının ise davalıda bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, birleşen davanın reddi doğru görülmemiştir.
Ne var ki, bu husus ilk inceleme sırasınada gözden kaçtığından birleşen davanın reddi yönünden hükmün onanmasına ve birleşen davanın reddi nedeniyle davalı yararına vekalet ücreti ve varsa lehine yargılama giderlerine hükmedilmesi gerektiğinden bahisle bozma kararı verilmiştir.
Bu durumda, davacının karar düzeltme talebinin açıklanan sebeple kısmen kabulüne, Dairemizin temyiz incelemesi sonucu verilen 28.05.2018 tarih ve 2016/24954 esas, 2018/6762 karar sayılı kısmen onama, kısmen bozma ilamının birleşen davanın reddi yönünden hükmün onanmasına ve birleşen davanın reddi nedeniyle davalı yararına vekalet ücreti ve varsa lehine yargılama giderlerine hükmedilmesi gerektiğinden bahisle yapılan bozma ( 4 numaralı bent ) kısmına yönelik olarak kaldırılmasına, hükmün ise birleşen davanın kabulü gerektiğinden bahisle bu yönden de bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz ilamında yer alan açıklamalara göre, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 440/1-4. maddesinde sayılan sebeplere uygun olan davacının karar düzeltme isteğinin kısmen kabulüne, Dairemizin 28.05.2018 tarih, 2016/24954 esas, 2018/6762 karar sayılı kısmen onama, kısmen bozma ilamının birleşen davanın reddi yönünden hükmün onanmasına ve birleşen davanın reddi nedeniyle davalı yararına vekalet ücreti ve varsa lehine yargılama giderlerine hükmedilmesi gerektiğinden bahisle yapılan bozma ( 4 numaralı bent ) kısmına yönelik KALDIRILMASINA,
Yukarıda gösterilen sebeple birleşen davanın reddine yönelik hükmün davacı lehine BOZULMASINA, bozma sebebine göre, birleşen davaya yönelik yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretine yönelik itirazların şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 442/3. maddesi gereğince; bu maddede gösterilen para cezasının miktarı 5252 Sayılı Kanun’un 4. maddesiyle artırıldığından ve aynı yasanın 7. maddesiyle; ceza, idari para cezasına dönüştürüldüğünden, 5326 Sayılı Kabahatler Kanunu’nun 17. maddesinin 7. fıkrasıyla da idari para cezaları her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yıl uygulanan miktarın, o yıl için belirlenmiş olan yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanacağı öngörülmüş olmakla, bu suretle hesaplanan 315.00 TL. idari para cezasının ve Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 92.50 TL. ilam harcının karar düzeltme talep eden davalıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna, istek halinde karar düzeltme harcının yatıran davacıya geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi. 07.03.2019 ( Prş. )
KARAR TARİHİ. 13.01.2016
MAHKEMESİ:…Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: Boşanma Protokolünden kaynaklanan Tapu İptali ve Tescil
BOŞANMA PROTOKOLÜNDEN KAYNAKLANAN TAPU İPTAL VE TESCİL DAVASI GÖREV, AİLE MAHKEMESİ.
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Tarafların 03.03.2010 tarihinde kesinleşen ilamla Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi uyarınca boşandıkları, taraflar arasında görülen anlaşmalı boşanma davasında imzalanan ve hakim tarafından onaylanan protokol ile, davacı adına kayıtlı olan……..
…ada…parse.. kat.nolu bağımsız bölümün 1/2 payının davacıya devir ve intikalinin kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır.
Davacı protokol gereğince taşınmazın 1/2 hissesinin adına tescilini talep ve dava etmiştir. Bu halde dava, boşanma protokolünden kaynaklanan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davanın temeli boşanma protokolü olduğuna ve uyuşmazlık aile hukukundan kaynaklandığına göre tapu iptal ve tescil davasına bakmakla aile mahkemesi görevlidir (4787 md.4/1). Göreve ilişkin kurallar kamu düzeninden olup,
taraflarca ileri sürülmese bile hakim tarafından davanın her aşamasında re’sen gözetilir. Bu açıklamaya göre görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasının incelenmesi doğru bulunmamıştır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer hususların incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.13.01.2016
Faydalı Linkler:
MDM Hukuk ve Danışmanlık; Ankara merkezli faaliyet gösteren bir avukatlık bürosudur.
Büromuz; ülke genelinde avukatlık mesleğinin yasal ve etik değerleri çerçevesinde hukukun bir çok alanında yetkin kadrosuyla avukatlık ve danışmanlık hizmeti sunmaktadır.
Bu web sitesi ve içindeki bilgiler, Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kurallarına göre ve özellikle reklam yasağına uygun olarak tasarlanmıştır. MDM HUKUK & DANIŞMANLIK web sitesinin tüm bilgi ve materyaller sadece bilgilendirme olup bunların tamamına veya bir kısmına dayanılarak yapılan işlemlere, eylemlere ve bunların sonuçlarına ilişkin hiçbir sorumluluk kabul edilmez. Söz konu bilgilerin aktarılması ile kullanıcılar ve web tarayıcıları ile MDM HUKUK & DANIŞMANLIK arasında bir avukat-müvekkil ilişkisi yaratılması amaçlanmamıştır ve bilgilerin bu kişilerce alınması hiçbir şekilde bu yönde bir ilişki oluşturmayacaktır. Müvekkiller veya okuyucular hiçbir şekilde mevcut duruma ve özelliklerine ilişkin olarak uygun hukuki veya başka herhangi bir profesyonel görüş almadan, MDMHUKUK & DANIŞMANLIK web sitesinde yer alan herhangi bir hususa dayanarak bir eylemde bulunmamalıdır. MDM HUKUK & DANIŞMANLIK, bu web sitesi aracılığıyla ulaşılan üçüncü kişilere ait içeriklerden hiçbir şekilde sorumlu değildir.
MDM Hukuk ve Danışmanlık Tüm Hakları Saklıdır.