- +90 312 911 1168
- info@mdmhukuk.com
- Kızılırmak Mah. 1443. Cad. Ankara 1071 Plaza A Blok No:25/58 06510 Çankaya/ANKARA
Kızlık-Soyadını-Kullanmak
Makale Başlıkları
Türkiye Cumhuriyeti’nin her vatandaşının hak ve aynı zamanda yükümlülüğü olan soyadı taşıması kanunlar tarafından koruma altına alınmıştır. Doğum ile aileden gelen soyadı, erkek bireyin evlat edinme ya da mahkeme tarafından haklı nedene dayanarak değiştirilmesi dışında doğum anından itibaren kullanılır. Ancak kadının soyadı konusunda farklı düzenleme mevcuttur. Kadının evlenmesi ile erkeğin soyadını alacağı Türk Medeni Kanunu madde 187’ye göre; kadın evlenmekle kocasının soyadını alır. Eğer kendi soyadını kullanmak istiyorsa evlendirme memuruna ya da daha sonra nüfus idaresine yazılı başvuru yaparak kocasının soyadının önünde önceki soyadını da kullanabilir.
Kanun lafzından anlaşıldığı gibi kadının önceki soyadını kullanması için bir koşul öngörülmemiştir. Bu sebeple kadının kızlık soyadını kullanması için haklı gerekçeye ihtiyacı yoktur. Avrupa İnsan Hakları sözleşmesi, Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay İçtihatları çerçevesinde bu makalemizde kadının kızlık soyadını kullanması için haklı gerekçeye gerek olmadığını detaylı olarak inceleyeceğiz.
Türk Medeni Kanunu madde 187’ye göre; kadın evlenmekle kocasının soyadını alır. Eğer kendi soyadını kullanmak istiyorsa evlendirme memuruna ya da daha sonra nüfus idaresine yazılı başvuru yaparak kocasının soyadının önünde önceki soyadını da kullanabilir. Kanun metninden anladığımız üzere kadının tek başına kızlık soyadını kullanması yasal olarak mümkün değildir.
Türk Medeni Kanunu madde 187’ye göre kadın kızlık soyadını ancak kocasının soyadının önünde kullanabilir. Yasal olarak yalnızca kızlık soyadının kullanılması mümkün değildir. Ancak Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin içtihatlarını esas alarak kişinin soyadını “özel hayat” kapsamında değerlendirmiştir ve evli kadının kocasının soyadını kullanma zorunluluğunu kadının özel hayatına müdahale olarak değerlendirmiştir. Cinsiyet ayrımı yapmadan eşit bir şekilde uygulanması gerektiğini ifade etmiştir. Yargıtay Genel Kurulu’nun benimsediği karar neticesinde kadının kızlık soyadını kullanması için haklı gerekçeye ihtiyaç olmadığını kabul etmiştir. (30.09.2015) Yargıtay Hukuk Genel Kurulu evlendikten sonra kadının kocasının soyadını almasını eşitlik ilkesine ve Anayasa’ya aykırı bulmuştur. Evlendikten sonra sadece kendi soyadını kullanmak isteyen kadının Aile Mahkemesinde dava açarak kızlık soyadını “hiçbir gerekçe göstermeden” kullanabilmesini mümkün kılmıştır.
Kadının kızlık soyadını kullanmak istemesi kadının özel hayatını ilgilendirir. Kadının soyadı taşıması yükümlülük olduğu kadar temel hakkıdır. Anayasa madde 90’da temel hak ve özgürlükler düzenlenmiştir. 5170 sayılı kanun ile temel hak ve özgürlüklere ilave olarak milletlerarası hükümlerin de esas alınacağı kabul edilmiştir. Buna göre; temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası antlaşmalar kanun hükümleri ile farklılık içermesi durumunda milletlerarası antlaşmalar esas alınır. Türk Medeni Kanunu madde 187 kadının kocasının soyadının önünde kızlık soyadını kullanabileceğini yalnızca kendi soyadını kullanamayacağını düzenlemiştir. Kadının özel hayatına müdahale içeren bu kanun maddesi ile Milletlerarası antlaşmaların aynı konuda hükmüne bakacak olursak bu konuda milletlerarası antlaşma olmadığını görürüz. Bu nedenle Anayasa Mahkemesi kararını esas almaktayız. Anayasa Mahkemesi kadının yalnız kızlık soyadını kullanmasını kabul etmeyen madde 187’yi Anayasa aykırı olarak görmemektedir. Bu hükmün iptali için yapılan 2011 tarihli E.2009/85, K.2011/49 sayılı kararı ile reddetmiştir. Anayasa Mahkemesinin kadının kızlık soyadını kullanmasına bakış açısı bu şekildedir.
Kadının kızlık soyadını kullanmak istemesi “ayrımcılık” kavramı ile bağlantılı olduğu için öncelikle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi madde 14’ü inceleyelim. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi “Ayrımcılık” kenar başlıklı 14. Maddesine göre; temel hak ve özgürlüklerden yararlanma cinsiyet, …. Herhangi başka bir duruma dayalı ayrımcılık gözetmeden sağlanmalıdır. Bu maddeye aykırılık olmaması için farklı muamelenin nesnel ve makul olmaması gerekir. Eğer makul ise 14. Maddeye aykırılık teşkil etmemektedir.
Kadının kızlık soyadı kullanamaması erkek ile arasındaki farklı muameleyi gösterir. Bu nedenle AİHM birçok kararında ayrımcılık ve kadının özel hayatına müdahale olarak kabul eder ve Türk Medeni Kanunu’nun 187. Maddesini AİHS 14. Maddeye aykırı olarak kabul eder.
Bir kadın evlendiğinde, kocasının soyadını kullanması yaygın bir uygulamadır. Ancak, Türkiye’de evlenen kadınların, evlilik sonrasında da kızlık soyadlarını kullanma hakkı vardır.
Türk Medeni Kanunu’na göre, evlilik sırasında kadınlar, evlilik sonrasında kocasının soyadını kullanma hakkına sahiptirler. Ancak, evlenen kadınlar, kızlık soyadlarını da kullanma hakkına sahiptirler. Bu nedenle, evlenirken kızlık soyadını kullanma hakkı kanunen garanti altına alınmıştır.
Bir kadın evlenirken, kızlık soyadını kullanma hakkı, kanunlar tarafından garanti edilmesine rağmen, uygulamada bazı zorluklarla karşılaşabilir. Özellikle, resmi kurumlar, evlenen kadınların kocasının soyadını kullanmasını öncelikli olarak tercih edebilirler.
Ancak, evlenen kadınların kızlık soyadlarını kullanma hakkı, evlilik sonrasında ayrı bir kimlik olarak kabul edilmelidir. Bu nedenle, kadınlar evlenirken kızlık soyadlarını kullanma hakkını kullanabilirler ve resmi belgelerde, iş yerlerinde ve diğer durumlarda bu haklarını koruyabilirler.
Özetle, Türk Medeni Kanunu’na göre, evlenirken kızlık soyadını kullanma hakkı garanti altına alınmıştır. Bu nedenle, evlenen kadınlar, evlilik sonrasında da kızlık soyadlarını kullanma hakkına sahiptirler. Ancak, uygulamada bazı zorluklarla karşılaşabilirler. Evlenen kadınlar, kızlık soyadlarını kullanma haklarını koruyabilir ve resmi belgelerde, iş yerlerinde ve diğer durumlarda bu haklarını kullanabilirler.
Medeni Kanun madde 187 her ne kadar kadının kızlık soyadını tek başına kullanamayacağını belirtse de Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kadının kızlık soyadını tek başına da kullanabileceğini ve kızlık soyadını kullanmak için geçerli bir gerekçeye gerek olmadığını kabul etmişlerdir. Kadın, kızlık soyadını kullanmak istediği zaman haklı bir gerekçeye gerek olmadan Aile Mahkemesinde dava açarak kullanabilir.
Faydalı linkler:
MDM Hukuk ve Danışmanlık; Ankara merkezli faaliyet gösteren bir avukatlık bürosudur.
Büromuz; ülke genelinde avukatlık mesleğinin yasal ve etik değerleri çerçevesinde hukukun bir çok alanında yetkin kadrosuyla avukatlık ve danışmanlık hizmeti sunmaktadır.
Bu web sitesi ve içindeki bilgiler, Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kurallarına göre ve özellikle reklam yasağına uygun olarak tasarlanmıştır. MDM HUKUK & DANIŞMANLIK web sitesinin tüm bilgi ve materyaller sadece bilgilendirme olup bunların tamamına veya bir kısmına dayanılarak yapılan işlemlere, eylemlere ve bunların sonuçlarına ilişkin hiçbir sorumluluk kabul edilmez. Söz konu bilgilerin aktarılması ile kullanıcılar ve web tarayıcıları ile MDM HUKUK & DANIŞMANLIK arasında bir avukat-müvekkil ilişkisi yaratılması amaçlanmamıştır ve bilgilerin bu kişilerce alınması hiçbir şekilde bu yönde bir ilişki oluşturmayacaktır. Müvekkiller veya okuyucular hiçbir şekilde mevcut duruma ve özelliklerine ilişkin olarak uygun hukuki veya başka herhangi bir profesyonel görüş almadan, MDMHUKUK & DANIŞMANLIK web sitesinde yer alan herhangi bir hususa dayanarak bir eylemde bulunmamalıdır. MDM HUKUK & DANIŞMANLIK, bu web sitesi aracılığıyla ulaşılan üçüncü kişilere ait içeriklerden hiçbir şekilde sorumlu değildir.
MDM Hukuk ve Danışmanlık Tüm Hakları Saklıdır.