Elektrik Piyasasında Lisanslama Süreci ve Başvuru Yolları Nelerdir?
Makale Başlıkları
Elektrik Piyasasında Lisanslama Süreci ve Başvuru Yolları Nelerdir?
Elektrik enerjisi piyasasında; üretim, iletim, dağıtım, satış, ithalat, ihracat, işletim faaliyetlerini göstermek isteyen tüzel kişi; her faaliyet için ve söz konusu faaliyetlerin birden çok tesiste yürütülecek olması hâlinde her tesis için ayrı lisans almak zorundadır.
Tesisin fiziki durumu göz önünde bulundurularak birden fazla projeye konu ünitelerin, tek bir ön lisans veya lisans kapsamında değerlendirebilmesi için Enerji Piyasası Düzenleme Kuruluna başvurmalıdır.
Üretim faaliyetiyle uğraşacak tüzel kişilerin, faaliyeti birden fazla tesiste yürütecek olması hâlinde, her tesis için ayrı ön lisans alması gereklidir. Ancak birden çok yapı veya müştemilatının yüzeylerinde tesis edilen aynı cins yenilenebilir enerji kaynağına dayalı üretim tesisleri bulunuyorsa, sisteme aynı noktadan bağlanmak şartıyla tek bir ön lisans veya üretim lisansı alınabilmektedir.
Ön lisans başvurusunda Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu tarafından belirlenen banka teminat mektubu başvuru tarihinden itibaren beş gün içinde Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’na sunulmalıdır.
Şirket esas sözleşmesinde yar alan asgari sermayesinin, üretim tesisi için toplam yatırım tutarının %5’ine, nükleer enerjiye veya yerli kömüre dayalı üretim tesisi inşası için yapılan ön lisans başvuruları açısından %1’ine artırılması ve sözleşmenin Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’na sunulması gerekmektedir. Ayrıca ön lisans alma bedeli Kurum hesabına yatırılmalı ve belge Kurum’a ibraz edilmelidir.
Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği çerçevesinde alınması gerekli olan kararın, son 8 yıl içinde elde edilmiş, şartlara uygun rüzgâr veya güneş ölçümünün yapıldığını gösterir belgenin Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’na sunulması halinde ön lisans başvurusu tamamlanır.
Üretim lisansı müracaatında bulunmak isteyen ön lisans sahibi tüzel kişi, ön lisansı kapsamındaki yükümlülüklerini tamamlamak koşulu ile ön lisans süresi içerisinde Kuruma üretim lisansı başvurusunda bulunur.
Bu başvuruda da Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu kararıyla belirlenen tutarda teminat, YEKA Yönetmeliği çerçevesinde Enerji İşleri Genel Müdürlüğü tarafından kabul edilen iş programı, lisans alma bedelinin Kurum hesabına yatırıldığına ilişkin belge ve şirket esas sözleşmesi bulunmalıdır.
Elektrik Piyasasında Lisanslama Süreci hakkında bilgilendirme makalesini okudunuz. Profesyonel bir destek almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Elektrik Piyasası Lisansına Dair Kanuni Düzenlemeler
Elektrik üretimi, iletimi, dağıtımı, toptan veya perakende satışı, ithalat ve ihracatı, piyasa işletimi ile bu faaliyetlerle alakalı tüm gerçek ve tüzel kişilerin hak ve yükümlülükleri 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile düzenlenmiştir.
Bu kanunla tüketicilere sunulan elektriğin kalitesi, yeterliliği gibi hususların düzenlenmesi ve rekabet kurallarına uygun, istikrarlı ve şeffaf bir elektrik enerjisi piyasası oluşturulması amacıyla denetim yapılması hedeflenmiştir.
Bu kanuna ek olarak elektrik piyasasındaki önlisans ve lisanslandırmaya dair usul ve esaslar ile önlisans ve lisans sahiplerinin hak ve yükümlülükleri Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği ile düzenlenmiştir. Bu yönetmeliğin hazırlanmasında da Elektrik Piyasası Kanunu dayanak alınmıştır.
Emsal Yargı Kararları
Danıştay 1. İdari Dava Dairesi E. 2003/14, K. 2003/25 T. 27.2.2003
Gereği Görüşülüp Düşünüldü
KARAR: İstem, 3096 ve 3996 sayılı Yasalar uyarınca akdedilen imtiyaz ve özel hukuk sözleşmelerinin dayanağı olan Bakanlar Kurulu kararlarının Danıştayca yürütülmesinin durdurulması veya iptali durumunda, bu sözleşmelerin, ilgililerin lisans başvurularının incelenmesinde 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ve Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliğinde tanımlanan mevcut sözleşme kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hususunda düşülen duraksamanın giderilmesine ilişkindir.
Anayasanın 2 nci maddesinde Türkiye Cumhuriyetinin hukuk Devleti olduğu vurgulanmış, 138 inci maddesinin son fıkrasında, yasama ve yürütme organları ile idarenin, mahkeme kararlarına uymak zorunda oldukları, bu organların ve idarenin mahkeme kararlarını hiçbir şekilde değiştiremeyeceği ve bunların yerine getirilmesini geciktiremeyeceği öngörülmüştür.
Buna uygun olarak 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 28 inci maddesinin 1 numaralı fıkrasında da “Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idare, gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecburdur.
Bu süre hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemez.” denilmek suretiyle idarenin yargı kararlarını yerine getirme zorunluluğu bir kez daha vurgulanmıştır.
Danıştayın yerleşik kararlarında da açıklandığı üzere, iptal kararları, iptali istenen işlemle ona bağlı işlemleri tesis edildikleri tarihten itibaren ortadan kaldırarak işlemin tesisinden önceki hukuki durumun devamını sağlar.
Bu durumda, bir yargı kararını aynen ve gecikmeksizin uygulamaktan başka bir seçeneği olmayan idarelerin yargı kararlarına uymaması, karar gereklerine göre işlem ve eylemde bulunmaması ya da biçimsel nitelikte uygulamalarla yargı kararlarını etkisiz ve geçersiz kılması söz konusu olamaz.
Aksine anlayış ve tutum, Anayasa ve Yasanın özüne ve sözüne olduğu kadar hukuk Devleti ve hukukun temel ilkelerine de açıkça aykırılık oluşturur.
4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ilgili tüzel kişilerin, üretim, iletim, dağıtım, toptan satış, perakende satış, perakende satış hizmeti, ithalat ve ihracat dahil olmak üzere elektrik enerjisi ve kapasite alım satımı veya ticareti faaliyetleri ile bu faaliyetlere ilişkin işlemlerden oluşan elektrik enerjisi piyasasında faaliyet gösterebilmeleri için Kanunun yürürlüğünden önce idare ile sözleşme imzalamış olanlar da dahil, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumdan lisans almaları zorunluluğunu getirmiştir.
Bu kanun uyarınca çıkarılan Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliğinde de piyasada faaliyet gösteren ve gösterecek olan tüzel kişilere lisans verilmesine ilişkin kurallara yer verilmiş, ancak, mevcut sözleşmesi bulunan tüzel kişiler ile sözleşmesi bulunmayan tüzel kişilerin lisans başvuruları farklı hükümlere tabi tutulmuştur.
4628 sayılı Kanun ve anılan Yönetmelikte, mevcut sözleşmelerin, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce, 3096, 3996, 4283 ve 4501 sayılı kanunlar ile ilgili yönetmelik hükümlerine göre imzalanan sözleşmeler, imtiyaz sözleşmeleri ve uygulama sözleşmelerini ifade ettiği belirtilmiştir.
3096 sayılı Türkiye Elektrik Kurumu Dışındaki Kuruluşların Elektrik Üretimi, İletimi, Dağıtımı ve Ticareti ile Görevlendirilmesi Hakkında Kanunun 3 üncü maddesinde, elektrikle ilgili hizmet vermek üzere kurulmuş olan sermaye şirketlerine;
Devlet Planlama Teşkilatının görüşünü havi Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının teklifi üzerine,
Bakanlar Kurulunun önceden Yönetmelikle belli edilmiş görev bölgelerinde, elektrik üretim, iletim ve dağıtım tesisleri kurulması ve işletilmesi ile ticaretinin yaptırılmasına karar verebileceği, anılan Bakanlığın,
Bakanlar Kurulu Kararı ile belirlenen çerçevede ilgili görevli şirketle sözleşme akdedeceği, 5 inci maddesinin birinci fıkrasında, görev bölgesinde kamu kurum ve kuruluşlarınca (kamu iktisadi teşebbüsleri dahil ) yapılmış veya yapılacak üretim,
iletim ve dağıtım tesislerinin işletme haklarının görevli şirketlere verilmesine Bakanlar Kurulu tarafından karar verilebileceği, 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrasında da,
görevli şirketler ile üretilen elektriğin satılacağı kurum ve şirketler arasında bu satışların miktar ve şartlarını tanzim eden ve bir yıldan fazla süreli olabilen sözleşmeler yapılması ve bu sözleşmelere tarifeler ile ilgili özel hükümler konulmasının Bakanlar Kurulu kararı ile mümkün olacağı hükme bağlanmıştır.
Diğer yandan, 3996 sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanunun 4501 sayılı Kanunla değişik Geçici 1 inci maddesinin birinci fıkrasında, bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce yap-işlet-devret modeline göre başlatılmış projeler ve işlerin tabi oldukları usul ve esaslara göre sonuçlandırılacağı, ikinci fıkrasında da,
ancak, birinci fıkrada belirtilen proje ve işler ile 4.12.1984 tarihli ve 3096 sayılı Türkiye Elektrik Kurumu Dışındaki Kuruluşların Elektrik Üretimi, İletimi, Dağıtımı ve Ticareti ile Görevlendirilmesi Hakkında Kanun ve 28.5.1988 tarihli ve 3465 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü Dışındaki Kuruluşların Erişme Kontrollü Karayolu (Otoyol) Yapımı, Bakımı ve İşletilmesi ile Görevlendirilmesi Hakkında Kanuna tabi proje ve işlere de bu Kanunun 5 inci maddesi hükmünün uygulanmasına, görevli veya sermaye şirketinin,
Kanunun yayım tarihinden itibaren bir ay içinde başvurusu ve ilgili idarenin müracaatı üzerine Bakanlar Kurulunca karar verilebileceği, bu durumda idare ile görevli veya sermaye şirketi arasında yapılmış olan sözleşmenin,
uluslararası finansman temini kriterleri ve idarenin yürürlükteki benzer uygulama sözleşmeleri de dikkate alınarak, özel hukuk hükümlerine göre,
Bakanlar Kurulu kararının yayımından itibaren üç ay içinde yeniden düzenleneceği;
bu sürenin, tarafların mutabakatı ile en çok üç ay daha uzatılabileceği hükmüne yer verilmiştir.
Görüldüğü üzere, sözü edilen kanunların hükümlerine göre akdedilen sözleşmelerin hukuki dayanaklarını Bakanlar Kurulu kararları oluşturmaktadır. Yargı kararlarının hukuki sonuçları ve uygulanmasıyla ilgili olarak yukarıda belirtilen açıklamalara göre 3096 ve 3996 sayılı kanunlara dayanılarak alınan Bakanlar Kurulu kararlarının Danıştayca yürütülmesinin durdurulması veya iptal edilmesi,
Bakanlar Kurulu kararları uyarınca yapılan sözleşmeleri hukuki dayanaktan yoksun bırakmıştır. Dolayısıyla, iptal davasına konu olan Bakanlar Kurulu kararlarının Danıştayca yürütülmesinin durdurulması veya iptal edilmesi nedeniyle Bakanlar Kurulu kararlarının uygulanması niteliğinde olan sözleşmelerin dayanağı kalmadığından idarece uygulanma olanağı bulunmayan söz konusu sözleşmelerin mevcut sözleşme olarak değerlendirilmesi mümkün değildir.
Bu nedenlerle, 3096 ve 3996 sayılı Yasalar uyarınca akdedilen imtiyaz ve özel hukuk sözleşmelerinin dayanağı olan Bakanlar Kurulu kararlarının Danıştayca yürütülmesinin durdurulması veya iptali durumunda, bu sözleşmelerin,
ilgililerin lisans başvurularının incelenmesinde 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ve Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliğinde tanımlanan mevcut sözleşme kapsamında değerlendirilemeyeceği sonucuna varılarak, dosyanın Danıştay Başkanlığına sunulmasına 27.2.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Ankara Bölge İdare Mahkemesi 8. İdari Dava Dairesi, E. 2018/1732, K. 2019/500 T. 7.3.2019
Dava; davacı şirket tarafından, A1 mevkiinde 50 MW kurulu gücünde rüzgâr enerjisine dayalı üretim tesisi kurmak üzere yapılan üretim lisans başvurusunun reddine dair 27.12.2006 tarih ve 1039/11 sayılı kararın, dayanak yönetmelik hükmünün yargı kararı ile iptal edildiğinden bahisle yeniden değerlendirilmesi talebiyle yaptığı 11.08.2016 tarihli başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
04/08/2002 tarihli 24836 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren, Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliğinin 9. maddesinin 3. fıkrasında;
üretim, otoprodüktör ve otoprodüktör grubu lisansı başvurularının inceleme ve değerlendirilmesinde; rüzgâr, güneş ve jeotermal kaynaklara dayalı üretim tesisinin kurulacağı sahanın etkin kullanımı ile başvuru sahibi tüzel kişinin yerli doğal kaynaklar ve yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı üretim tesisi kurmak için almış olduğu lisanslar kapsamındaki üretim tesislerinin işletme öncesi döneme ilişkin faaliyetlerindeki ilerlemelerin de dikkate alınacağı hükmü yer almakta iken, 26.04.2006 tarihli 26150 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olan, Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 1. maddesi ile, söz konusu 9. maddenin üçüncü fıkrası;
“Üretim, otoprodüktör ve otoprodüktör grubu lisansı başvurularının inceleme ve değerlendirilmesinde; rüzgar, güneş ve jeotermal kaynaklara dayalı üretim tesisinin kurulacağı sahanın etkin kullanımı ile başvuru sahibi tüzel kişinin yerli doğal kaynaklar ve yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı üretim tesisi kurmak için almış olduğu lisanslar kapsamındaki üretim tesislerinin işletme öncesi döneme ilişkin faaliyetlerindeki ilerlemeler de dikkate alınır.”
şeklinde değiştirilmiş ve son fıkrası olarak da; “Lisansı iptal edilen bir tüzel kişilikte doğrudan veya dolaylı olarak yüzde on (halka açık şirketlerde yüzde beş) veya daha fazla pay sahibi olan kişiler, lisans başvurusunda bulunan tüzel kişilikte inceleme ve değerlendirme sonuçlarının Kurula sunulduğu tarih itibarıyla yüzde on (halka açık şirketlerde yüzde beş) ve üzerinde doğrudan veya dolaylı pay sahibi olamaz.” hükmü getirilmiştir.
30.03.2013 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun 5. maddesinin 8. fıkrasında;
‘ Lisansı iptal edilen tüzel kişi, bu tüzel kişilikte yüzde on veya daha fazla paya sahip ortaklar ile lisans iptal tarihinden önceki bir yıl içerisinde görevden ayrılmış olanlar dâhil, yönetim kurulu başkan ve üyeleri, lisans iptalini takip eden üç yıl süreyle lisans alamaz, lisans başvurusunda bulunamaz, lisans başvurusu yapan tüzel kişiliklerde doğrudan veya dolaylı pay sahibi olamaz, yönetim kurullarında görev alamaz.
”hükmü, Geçici 10. maddesinde; ‘
‘Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Kurumca henüz sonuçlandırılmamış üretim lisansı başvuruları, önlisans başvurusu olarak değerlendirilir ve sonuçlandırılır. ”hükmü, Geçici 17. maddesinde (Ek: 12/7/2013-6495/58 md.) ise;
“Rüzgar enerjisine dayalı üretim faaliyeti için yapılmış lisans başvurularından Kurul kararı ile lisans verilmesi uygun bulunmuş, ancak uygun bulma kararında belirtilen yükümlülüklerini yerine getiremediğinden dolayı,
bu maddenin yürürlük tarihinden önce lisans başvurusu reddedilmiş tüzel kişilerin bu maddenin yürürlük tarihinden itibaren bir ay içinde Kuruma başvurması ve TEİAŞ veya elektrik dağıtım şirketleri tarafından uygun bağlantı görüşlerinin devam ettiğinin tevsik edilmesi hâlinde bu kapsama giren tüzel kişilerin başvuruları önlisans başvurusu olarak kabul edilir ve bu Kanunda belirtilen yükümlülükleri tamamlamaları koşuluyla ilgili tüzel kişilere önlisans verilir.
Bu madde kapsamında başvuran tüzel kişilerin daha önce irat kaydedilmiş olan teminatları iade edilmez.”
hükmü, bulunmaktadır.
Dava dosyasının incelenmesinden; bir başka benzer bir uyuşmazlıkta, dava dışı As Makinsan Elektrik Üretim Ltd. Şti. tarafından Osmaniye ili,
Hasanbeyli İlçesi Kuşçumustafa Beltepe-Atalanıtepe Mevkiinde, 19 MW kurulu gücünde rüzgâr enerjisine dayalı üretim lisansı başvurusunun reddine ilişkin 27.12.2006 tarih, 1039/9 sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu kararının iptali istemiyle,
Danıştay 13. Dairesinin E: 2007/4143 sayılı dosyasında açılan davada; Danıştay 13. Dairesinin kasinleşmiş olan 07.11.2008 tarihli ve 2008/7122 sayılı kararıyla;
” … dava konusu işlem, Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği’nin 9. maddesinin üçüncü fıkrası ile maddenin son fıkrası gereğince tesis edilmişse de, dosyadan davacıya uygulanan kuralın Yönetmeliğin 9. maddesinin üçüncü fıkrası olduğu anlaşıldığından, dava konusu Kurul kararının hukukî denetimi,
bu husus dikkate alınarak yapılmıştır. / … davacı şirkete Belen II Rüzgâr Enerji Santralı (RES), Karacabey RES ve Fethiye RES olmak üzere toplam kurulu gücü 70,20 MW olan üç proje için lisans verildiği, bu projeler için tesis tamamlama tarihi Kasım 2006 olmasına rağmen, Eylül-2006 ilerleme raporlarına göre,
gerçekleşme oranlarının sırasıyla %9,03, %8,30 ve %7,02 olduğunun anlaşılması nedeniyle, Belen II RES ve Karacabey RES için verilen üretim lisanslarının Kurul kararlarıyla iptal edildiği, Fethiye RES için ise davacı tarafından sonlandırma talebinde bulunulduğu,
şirketin sahip olduğu lisanslar kapsamında faaliyetlerindeki ilerlemelerin çok düşük olması ve şirketin iptal edilmiş iki adet üretim lisansının bulunması nedeniyle, dava konusu Kurul kararıyla Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği’nin 9. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca davacı şirketin rüzgâr enerjisine dayalı üretim lisansı başvurusunun reddedildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, davacı şirketin en son Kasım 2006 tarihine kadar tamamlaması gereken tesisleri, Eylül-2006 tarihli ilerleme raporlarında %8,30 ve %9,03 olarak gerçekleştirmesi nedeniyle, Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği’nin 9. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca üretim lisansı başvurusunun reddine ilişkin dava konusu Kurul kararında hukuka aykırılık bulunmamaktadır. … ‘’
gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği (bu karar Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 24.12.2009 tarih ve E: 2009/1476, K: 2009/3433 sayılı kararıyla onanmış ve Danıştay İDDK’nun 15.12.2011 tarih ve E:2010/1514, K:2011/1545 sayılı kararıyla da karar düzeltme istemi reddedilerek kasinleşmiştir.)
Daha sonradan dava dışı Bodrum Rüzgar Enerjisinden Elektrik Üretim Santrali Ltd. Şti. tarafından rüzgar enerjisine dayalı üretim tesisi kurmak üzere yapmış olduğu üretim lisansı başvurusunun reddine ilişkin 09.11.2006 tarih ve 973/3 sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu kararının ve 26.04.2006 tarih ve 26150 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 1. maddesinin son fıkrasının iptali istemiyle açılan davada;
Danıştay 13. Dairesinin 11.02.2015 tarihli olmak üzere E:2014/573, K:2015/487 sayılı kararı ile, 26.04.2006 tarihli 26150 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren,
Elektrik Piyasası Lİsans Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 1. maddesinin son fıkrasının (Elektrik Piyasası Lİsans Yönetmeliğinin 9. maddesinin son fıkrasının) iptaline karar verilmesi üzerine, davacı şirketin, davalı idare kayıtlarına 11.08.2016 tarihinde giren dilekçesiyle başvuruda bulunarak,
şirketleri adına Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliğinin son fıkrası uyarınca tesis edildiği ileri sürülen 27.12.2006 tarihli 1039/11 sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu kararının,
Danıştay kararıyla iptal edilen madde nedeniyle yok hükmünde addedilerek, güncel yasal mevzuat hükümleri gereğince bahsi geçen projesine ön lisans verilmesi isteğinde bulunulduğu, ancak bu isteğin zımnen reddi üzerine de görülmekte olan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Öncelikle belirtmek gereki ki, 27.12.2006 tarihli 1039/1 sayılı Kurul kararına bakıldığında;
davacı şirketin A1 mevkiinde 50 MW kurulu gücünde rüzgar enerjisine dayalı üretim tesisi kurmak üzere yapılan üretim lisans başvurusunun,
o tarihte yürürlükte olan Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliğinin 9. maddesinin üçüncü fıkrası ile şirketin daha önce iptal edilen EÜ/250-3/388 ve EÜ/317-5/438 sayılı üretim lisansları dikkate alınarak aynı yönetmeliğin daha sonra Danıştay 13. Dairesinin yukarıda belirtilen kararlarıyla iptal edilen son fıkrası gereğince tesis edildiği,
dolayısıyla son fıkra iptal edilmiş ise de, 9. maddesinin 3. fıkrasının halen yürürlükte olduğu açık olduğundan ve uyuşmazlığın da bu maddeye dayalı olmasından dolayı, davacı şirketin görülen davadaki hukuki durumu bu madde kapsamında şekilleneceğinden,
uyuşmazlığın çözümü/hukuki denetimi de bu madde hükmü dikkate alınarak, değerlendirmeye tabi tutulacaktır.
Davacı şirketin, davaya konu işleme esas başvurusunun dayanağını/gerekçesini oluşturan, Danıştay 13. Dairesinin 11.02.2015 tarihli E:2014/573, K:2015/487 ve E:2014/574, K:2015/488 sayılı iptal kararları, mülga 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nda bulunmayan bir kısıtlamanın Yönetmeliğin 9. maddesinin son fıkrası ile getirildiği, böylece lisans başvurusunda bulunacaklar için ancak Kanun ile yapılabilecek bir sınırlamanın Kanun’u aşar biçimde bir yönetmelik kuralı ile ana Yönetmeliğe eklendiği gerekçesine dayanmakta ise de;
aynı düzenlemenin daha sonra mülga 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun 3. maddesine 09.07.2008 tarihli ve 5784 sayılı Kanun’un 3. maddesiyle eklenen altıncı fıkra hükmü ile yasalaştığı ve 30.03.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6446 sayılı Kanunun 5. maddesinin 8. fıkrasında da korunduğu görülmektedir.
Bu nedenden dolayı, yukarıda da belirtildiği üzere, Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği’nin 9. maddesinin halen yürürlüğünü devam ettiren 3. fıkrasıyla;
özellikle ilgili tarafların, üretim, otoprodüktör ve otoprodüktör grubu lisans başvurularının inceleme ve değerlendirilmesinde, tesislerin işletme öncesi dönemine ait üstlenmiş oldukları faaliyetlerindeki ilerlemelerin, ulaştıkları sonuçların dikkate alınması gerektiği vurgulanmış ve böylece mali açıdan güçlü, istikrarlı bir elektrik piyasasının oluşturulması amaçlanmıştır.
Buna göre, Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği’nin, eldeki davanın görüm ve çözümüne de hiç bir etki ve tesiri bulunmayan, 9. maddesinin son fıkrasının, yargı kararıyla iptal edilmiş olması, Danıştay 13. Dairesinin kesinleşen 07.11.2008 tarihli E:2007/4143; K:2008/7122 sayılı kararıyla hukuka aykırılığı tespit edilemeyen ve hukuka uygun bulunan,
Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’ nun 27.12.2006 tarih, 1039/11 sayılı kararının, davalı idare tarafından geri alınmasını/ortadan kaldırılmasını hukuken olanaklı hale getirmediği gibi,
Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği’nin 9. maddesinin son fıkrasının yargı kararıyla iptal edilmesi üzerine ortaya çıkmış olan hukuki durumun, eldeki dava için, davacı şirket yönünden hukuki kazanım sağlayabilecek ya da, lehine yorumlanabilecek bir yönü de tespit edilemediğinden, dava konusu işlemde mevzuat hükümlerine, hukuka ve kamu yararına aykırılık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davalı tarafın istinaf başvurusunun KABULÜ ile
Ankara 1. İdare Mahkemesi’nce verilen 21/03/2018 tarih ve E:2016/4066, K:2018/616 sayılı kararın KALDIRILMASINA;
2577 sayılı Yasanın değişik 45. maddesinin 4. fıkrası uyarınca esastan incelenen davada, DAVANIN REDDİNE;
aşağıda dökümü yapılan,
mahkeme safhasına ait 323,10.-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
istinaf safhasına ait 140,10.-TL yargılama giderinin ve yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 1.362,00.-TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
posta gideri avansından artan miktarın istenilmesi halinde istinaf başvurusunda bulunan tarafa iadesine,
2577 sayılı Yasanın değişik 46. maddesi uyarınca kararın tebliğini izleyen günden itibaren 30 gün içerisinde Danıştay ilgili Dairesine temyiz yolu açık olmak üzere, 07/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Faydalı Bilgiler: