

Emniyet Rütbe Terfi Davaları


İdari Yargıda Dava Türleri
Makale Başlıkları
Kırmızı Reçeteli İlaçlar Nedir
Kırmızı reçeteli ilaçlar, yüksek düzeyde kontrole tabi tutulan ve sadece uzman hekimler tarafından reçete edilebilen ilaçlardır. Bu ilaçlar, tedavisi diğer ilaçlarla mümkün olmayan ciddi hastalıkların tedavisinde kullanılır. Bu ilaçların reçetesi, kırmızı renkli bir reçete formunda verilir.
Kırmızı reçeteli ilaçlar, özellikle psikiyatri, kanser, romatoloji, nöroloji ve kalp-damar hastalıkları gibi ciddi hastalıkların tedavisinde kullanılır. Bu ilaçlar, genellikle güçlü yan etkileri veya ciddi etkileşimleri olan ilaçlardır ve bu nedenle sadece uzman hekimler tarafından reçete edilebilirler. Ayrıca, bu ilaçların sadece belirli miktarda kullanılması, belirli bir süre için kullanılması ve düzenli olarak takip edilmesi gerektiği gibi özel kurallara da tabi tutulurlar.
Kırmızı reçeteli ilaçlar, tıbbi kurallara uygun olarak kullanıldıklarında ciddi hastalıkların tedavisinde önemli bir rol oynarlar. Ancak, yanlış kullanımları veya uygun olmayan şekilde alınmaları durumunda ciddi yan etkilere neden olabilirler. Bu nedenle, bu ilaçların sadece uzman hekimler tarafından reçete edilmesi ve kullanımı konusunda özel bir dikkat gereklidir.
Kırmızı Reçete Nedir
Kırmızı reçete, doktorlar tarafından özellikle yüksek riskli veya bağımlılık yapıcı etkisi olan ilaçlar için yazılan ve kullanımı sıkı bir şekilde kontrol altında tutulan özel reçetelerdir. Bu reçeteler, kırmızı renkle belirginleştirilir ve genellikle psikiyatrik ilaçlar, ağrı kesiciler ve bağımlılık yapıcı ilaçlar gibi kontrollü kullanım gerektiren ilaçlar için kullanılır. Kırmızı reçete ile yazılan ilaçlar, hastaların özel bir takip altında kullanılması gereken ilaçlardır ve doktorun talimatlarına tam olarak uymak önemlidir. Yan etkileri ve kullanımı hakkında bilgilendirilmek önemlidir. Kırmızı reçeteli ilaçları başkalarıyla paylaşmamak ve doktorun önerdiği şekilde kullanmak önemlidir.
Kırmızı Reçeteli İlaç Satmanın Cezası
Kırmızı reçeteli ilaç satmanın cezası, Türkiye’de Sağlık Bakanlığı’nın düzenlemelerine ve ilgili kanunlara göre belirlenir. Kırmızı reçeteli ilaçlar genellikle daha güçlü etkiye sahip ilaçlar olduğu için kontrol altında tutulurlar ve sadece yetkili sağlık profesyonelleri tarafından reçete edilirler. Bu nedenle, kırmızı reçeteli ilaçların yasa dışı satışı veya reçetesiz olarak elde edilmesi ciddi bir suç olarak kabul edilir.
Kırmızı reçeteli ilaç satmanın cezası, ilgili mevzuatta belirtilen hükümlere göre değişebilir. Yasalar, bu tür suçlar için para cezaları, hapis cezaları veya her ikisini de içerebilir. Ayrıca, ilaç satışıyla ilgili olarak kişilerin Sağlık Bakanlığı ve ilgili sağlık otoriteleri tarafından açılan idari soruşturmalarla karşı karşıya kalabileceğini de unutmamak gerekir.
Kırmızı reçeteli ilaç satışıyla ilgili cezalar ve yaptırımlar konusunda daha fazla ayrıntı ve güncel bilgi almak için yerel sağlık otoriteleriyle veya uzman bir avukatla iletişime geçmeniz önerilir.
Mdm Hukuk ve Danışmanlık, hukuki konularla ilgili danışmanlık ve destek hizmetleri sunmaktadır. İhtiyaçlarınız doğrultusunda size en iyi hukuki çözümleri sunmak için buradayız. Detaylı bilgi için aşağıdaki iletişim bilgilerimizi kullanabilirsiniz:
- Telefon: +90 312 911 1168
- E-posta: info@mdmhukuk.com
- Adres: Kızılırmak Mah. 1443. Cad. Ankara 1071 Plaza A Blok No:25/58 06510 Çankaya/ANKARA
Size yardımcı olabilmek için hukuk ekibimizle birlikte çalışmaktan memnuniyet duyarız.
Kırmızı Reçeteli İlaçlar Listesi
Kırmızı reçeteli ilaçlar, ülkeden ülkeye ve tedavi edilen hastalıklara göre değişiklik gösterir. Bu nedenle, her ülkenin kırmızı reçeteli ilaçlar listesi farklı olabilir. Bununla birlikte, genel olarak dünya genelinde kırmızı reçeteli ilaçlar, aşağıdaki hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçlardan oluşur:
- Kanser ilaçları: Kemoterapi ilaçları, immünoterapi ilaçları, hormon tedavisi ilaçları, hedefe yönelik tedavi ilaçları
- Psikiyatrik ilaçlar: Antidepresanlar, antipsikotikler, anksiyolitikler, bipolar bozukluk ilaçları
- Kalp-damar hastalığı ilaçları: Kan sulandırıcılar, beta blokerler, ACE inhibitörleri, diüretikler, kalsiyum kanal blokerleri
- Nörolojik hastalık ilaçları: Parkinson ilaçları, epilepsi ilaçları, migren ilaçları
- Romatolojik hastalık ilaçları: Romatoid artrit, ankilozan spondilit ve diğer inflamatuar eklem hastalıklarının tedavisinde kullanılan ilaçlar
- Astım ilaçları: Bronkodilatörler, kortikosteroidler, uzun etkili beta agonistler, leukotrien antagonistleri
- Enfeksiyon ilaçları: Antiviral ilaçlar, antibiyotikler, antifungal ilaçlar
- İmmünolojik hastalık ilaçları: Otoimmün hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçlar, transplantasyon sonrası tedavi ilaçları, alerji tedavisi ilaçları
- Diyabet ilaçları: İnsülin, oral antidiyabetik ilaçlar
- Oftalmolojik ilaçlar: Glokom ilaçları, göz enfeksiyonu ilaçları, alerji ilaçları, göz kuruluğu ilaçları
- Dermatolojik hastalık ilaçları: Akne ilaçları, dermatit ilaçları, egzama ilaçları, psöriazis ilaçları, deri kanseri ilaçları
- HIV ilaçları: Antiretroviral ilaçlar, enfeksiyonun baskılanmasına yardımcı olan ilaçlar
- Pulmoner hipertansiyon ilaçları: Endotelin reseptör antagonistleri, fosfodiesteraz inhibitörleri, prostasiklin analogları
- Kan hastalıkları ilaçları: Pıhtılaşmayı önleyen ilaçlar, trombosit sayısını artıran ilaçlar
- Göğüs ağrısı ilaçları: Nitratlar, beta blokerler, kalsiyum kanal blokerleri
- Tiroid hastalıkları ilaçları: Tiroid hormonu preparatları, tiroidin çalışmasını baskılayan ilaçlar
- Gastroparezis ilaçları: Mide hareketliliğini artıran ilaçlar, reflüyü azaltan ilaçlar
- Kansızlık ilaçları: Demir preparatları, B12 vitamini preparatları, folik asit preparatları
Kırmızı ve Yeşil Reçeteye Tabi İlaçların Kanun Hilafına Reçete Edilmesi Sonucu Oluşan Suç Ve Cezalar Nelerdir?
Bazı hastalıkların tedavisinde kullanılacak ilaçların uyuşturucu ve bağımlılık etkisi vardır. Tıbbi ve bilimsel amaçları dışında bu ilaçlara uyuşturucu ve bağımlılık niteliğinden dolayı ulaşmaya çalışmak isteyenler olabilir.
Bu tür ilaçlar her hastaya verilmediği gibi her hastanın da bu tür ilaçlara ulaşması mümkün değildir. Tıbbi erişimlerine imkân sağlanabilmesi ve uyuşturucu–bağımlılık özelliğinden dolayı su istimallerin önüne geçilebilmesi için ayrı reçetelere tabi tutulmuştur. Bunlar kırmızı ve yeşil reçetelerdir.
Bu makalemizde kırmızı ve yeşil reçeteye tabi ilaçların neler olduğu, içlerinde nelerin bulunduğuna değindikten sonra bu kadar önemli ilaçların reçete edilmesi, sahte reçete ile alınmaya çalışılması, saklanması, usulsüz ele geçirilip kullanılması gibi hukuka aykırı davrananların suç ve cezalarına değineceğiz.
Kırmızı Reçeteli Psikiyatrik İlaçlar
Kırmızı reçeteli psikiyatrik ilaçlar, psikiyatrik bozuklukların tedavisinde sıklıkla kullanılan önemli bir araçtır. Bu tür ilaçlar, doktorlar tarafından belirlenen teşhisler ve tedavi planları doğrultusunda reçete edilir. Kırmızı reçeteli ilaçlar, özel bir kontrol altında kullanılması gereken ilaçlardır ve genellikle ciddi psikiyatrik bozukluklarla ilişkilidir.
Kırmızı reçeteli psikiyatrik ilaçlar, çeşitli psikiyatrik bozuklukların tedavisinde etkili olabilir. Bu ilaçlar, depresyon, anksiyete bozuklukları, bipolar bozukluk, şizofreni gibi durumların yönetiminde kullanılır. Her bir ilaç, belirli bir etki mekanizmasına sahip olabilir ve semptomların hafifletilmesine veya kontrol altına alınmasına yardımcı olabilir.
Kırmızı ve Yeşil Reçeteye Tabi İlaçlar Nelerdir ve Nelerden Oluşur?
Kırmızı reçete ile verilen ilaçlar uyuşturucu madde, yeşil reçete ile verilen ilaçlar bağımlılık yapıcı madde yani psikotrop madde içermektedirler. Türkiye Tıbbi İlaç ve Cihaz Kurumu’nun sayfasında yeşil ve kırmızı reçeteye tabi ilaçların neler olduğu tablo halinde mevcuttur.
Kırmızı Reçeteye Tabi İlaçlar Listesi
Yeşil Reçeteye Tabi İlaçlar Listesi
Kırmızı ve Yeşil Reçete Düzenlenmesi Usulü Nedir?
Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Yönetmeliğin 24. Maddesine göre;
”Uyuşturucu ve psikotrop ilaçlar, elektronik imza ile imzalanmış elektronik reçete haricinde ancak özel reçetelerine yazılması hâlinde verilebilir. Bu reçeteler sahibine geri verilmez. Tekrarında yeni reçete getirilmesi gerekir.”
Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’nun Renkli Reçete ile ilgili 2017 yılında çıkardığı genelge ile yeşil ve kırmızı reçeteli ilaçların reçete usulü açıkça söylenmiştir. 17.03.2017 tarihinden itibaren Renkli Reçete Sistemi üzerinden uyuşturucu madde ve müstahzarları psikotrop madde ve müstahzarları için “elektronik reçete” düzenlenmektedir.
E-imza hukuki geçerliliği olan, ıslak imzaya eşdeğer nitelikte imzadır. E-imza ile düzenlenen elektronik reçeteye eczacılar sistem üzerinden ulaşabilmektedir. Aslında bu yeniliğin gelmesi basılı reçeteye oranla reçetede yapılacak sahteciliklerin önüne geçmektedir.
Eczacıların önüne düşen e-imzalı yeşil ya da kırmızı elektronik reçete sisteme kaydedildikten sonra ilaç hastaya verilir. Genelgede e-imzanın olmadığı basılı reçete ile verilebilecek durumlar da ayrıca ve açıkça, sınırlı olarak belirlenmiştir. Bunlar;
- Teknik sebepler ile Renkli Reçete Sisteminin çalışmaması durumunda ve henüz sistem entegrasyonu da sağlanamayan durumlarda sağlık hizmet sunucularında matbu düzenlenen kırmızı ya da yeşil reçete üzerinde “sistemlerin çalışmaması nedeniyle e-reçete düzenlenememiştir” ibaresi kaşe ya da el yazısı şeklinde bulunan ve bu reçetenin düzenleyen hekim tarafından onaylı ıslak imzalı olan reçete,
- Kişiye özel yurt dışından getirilen uyuşturucu ya da psikotrop madde içeren reçeteler,
- Veteriner hekimler tarafından uyuşturucu ve psikotrop madde içeren ilaçlar için düzenlenen reçeteler,
- Kontrole tabi madde içeren ama sistemde bulunmayan majistral reçetelerdir.
- Sistemde maksimum miktarları belirlidir. Ancak maksimum miktardan fazla doza ihtiyacı olan hastalar için reçete edilecek uyuşturucu ve psikotrop ilaçlar için Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumundan “endikasyon dışı ilaç kullanım onayı” alınarak, onay alınan evrak numarasıyla renkli.recete@titck.gov.tr adresine başvuru yapıldığında belirtilen dozda ilaç alımı yapılabilecektir. Genelgenin getirdiği bu usul ile bazı doktorların hastalara gerekenden fazla yeşil ve kırmızı reçeteli ilaç vermelerinin önüne geçilmektedir.
Kırmızı Ve Yeşil Reçeteye Tabi İlaçların Kanun Hilafına Reçete Edilmesi Sonucu Oluşan Suç Ve Cezalar Nelerdir?
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 188. Maddesinin 8.fıkrası gereği uyuşturucu ve uyarıcı madde içeren kırmızı reçeteye tabi ilacın usulsüz reçete edilmesi sonucu uyuşturucu ve uyarıcı madde imal ve ticareti suçundan cezaya hükmolunması gerekir. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu madde 188 göre;
1) Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak imal, ithal veya ihraç eden kişi, yirmi yıldan otuz yıla kadar hapis ve iki bin günden yirmi bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
(2) Uyuşturucu veya uyarıcı madde ihracı fiilinin diğer ülke açısından ithal olarak nitelendirilmesi dolayısıyla bu ülkede yapılan yargılama sonucunda hükmolunan cezanın infaz edilen kısmı, Türkiye’de uyuşturucu veya uyarıcı madde ihracı dolayısıyla yapılacak yargılama sonucunda hükmolunan cezadan mahsup edilir.
(3) Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içinde satan, satışa arz eden, başkalarına veren, sevk eden, nakleden, depolayan, satın alan, kabul eden, bulunduran kişi,on yıldan az olmamak üzere hapis ve bin günden yirmi bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Ancak, uyuşturucu veya uyarıcı madde verilen veya satılan kişinin çocuk olması hâlinde, veren veya satan kişiye verilecek hapis cezası on beş yıldan az olamaz.
(4) a) Yukarıdaki fıkralarda belirtilen uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin eroin, kokain, morfin, sentetik kannabinoid ve türevleri veya baz morfin olması,
b) Üçüncü fıkradaki fiillerin; okul, yurt, hastane, kışla veya ibadethane gibi tedavi, eğitim, askerî ve sosyal amaçla toplu bulunulan bina ve tesisler ile bunların varsa çevre duvarı, tel örgü veya benzeri engel veya işaretlerle belirlenen sınırlarına iki yüz metreden yakın mesafe içindeki umumi veya umuma açık yerlerde işlenmesi, hâlinde verilecek ceza yarı oranında artırılır.
(5) Yukarıdaki fıkralarda gösterilen suçların, üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi hâlinde verilecek ceza yarı oranında, suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde, verilecek ceza bir kat artırılır.
(6) Üretimi resmi makamların iznine veya satışı yetkili tabip tarafından düzenlenen reçeteye bağlı olan ve uyuşturucu veya uyarıcı madde etkisi doğuran her türlü madde açısından da yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanır. Ancak, verilecek ceza yarısına kadar indirilebilir.
(7) Uyuşturucu veya uyarıcı etki doğurmamakla birlikte, uyuşturucu veya uyarıcı madde üretiminde kullanılan ve ithal veya imali resmi makamların iznine bağlı olan maddeyi ülkeye ithal eden, imal eden, satan, satın alan, sevk eden, nakleden, depolayan veya ihraç eden kişi, sekiz yıldan az olmamak üzere hapis ve bin günden yirmibin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
(8) Bu maddede tanımlanan suçların tabip, diş tabibi, eczacı, kimyager, veteriner, sağlık memuru, laborant, ebe, hemşire, diş teknisyeni, hastabakıcı, sağlık hizmeti veren, kimyacılıkla veya ecza ticareti ile iştigal eden kişi tarafından işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.
Bu maddede incelediğimiz üzere uyuşturucu ve uyarıcı madde içeren kırmızı reçete ile verilmesi gereken ilaçlar da uyuşturucu ve uyarıcı madde kategorisine girmektedir. Ulaşabilmelerinin kolaylığı ve yetkileri olması dolayısıyla doktor, diş doktoru, eczacı, kimyager, veteriner, sağlık memuru, laborant, ebe, hemşire, diş teknisyeni, hastabakıcı, sağlık hizmeti veren, kimyacılıkla veya ecza ticareti ile iştigal edenler için 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 188. Maddesinde sayılan suçların işlenmesi halinde verilecek ceza yarı oranında artırılır.
Örneğin; bir doktorun yakının uyuşturucu madde içeren ilaçları kullanma isteğine karşı kayıtsız kalamaması veya yetkisi olduğu için bu yetkisini kullanarak para karşılığı kırmızı reçeteye tabi bir ilacı yazıp vermesi sonucu Türk Ceza Kanunu 188. Maddesinde yer alan “ruhsata aykırı olarak veren” ibaresi gereği on yıldan az olmamak üzere hapis ve bin günden yirmi bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Ayrıca son fıkraya göre bu suçu işleyen doktor, diş doktoru, eczacı gibi maddede sayılan kişiler olması durumunda ceza yarı oranında artırılır.
Uyuşturucu ve uyarıcı madde içeren kırmızı reçeteye tabi ilaçların saklanması ve temini eczacılar tarafından yapıldığı için Türk Ceza Kanunun 188.maddesinin 3. Fıkrasında geçen “ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içinde satan, satışa arz eden, başkalarına veren, sevk eden, nakleden, depolayan, satın alan, kabul eden, bulunduran kişi” ibaresinden anlaşılacağı üzere eczacılar ve ecza depolarında çalışanlar için de aynı hükümler uygulanır.
Kırmızı ve yeşil reçeteye tabi ilaçları gerek olmadığı halde yazan doktor, diş doktoru ya da temini ve saklanmasından sorumlu sağlık memuru dolayısıyla yukarıda sayılan suçların işlenmesi durumunda aynı zamanda 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na ve Türk Tabipler Birliği Disiplin Yönetmeliği’ne göre “görevi kötüye kullanma” suçundan dolayı ayrıca disiplin soruşturması da başlatılır.
Sonuç
Makalemizde incelediğimiz üzere uyuşturucu ve uyarıcı madde içeren kırmızı reçete ile verilebilen ve psikotroptik madde içeren yeşil reçete ile verilebilen ilaçlar tıbbi ve bilimsel amaçlı kullanılmasının dışında uyuşturucu ve bağımlılık yapıcı özelliğinden dolayı hastaların dışında da kullanılmak istenmektedir. Yetkisi olması dolayısıyla doktorlar, diş doktorları, eczacılar, ecza depoları çalışanları, sağlık memurları tarafından suiistimal edilebilmektedir.
Bu suiistimallerin önüne geçebilmek için Sağlık Bakanlığı tarafından Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu tarafından 2017 yılında çıkarılan genelge usulüne göre e-imza ile sistem üzerinden reçete edilmesi ve ilacın eczacı tarafından bu usulüne uygun olarak sistem üzerinden reçeteye göre temin edilerek hastaya verilmesi aşamalarını açıkça belirtmiştir.
Yeşil ve kırmızı reçeteye tabi ilaçlar Türkiye İlaçlar ve Tıbbi Cihazlar Kurumunda liste halinde yayınlanmıştır. (TİTCK) Bu listeye göre ve usulüne uygun olmadan Türk Ceza Kanunu’nun 188. Maddesinin 3. Fıkrasına göre, “ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içinde satan, satışa arz eden, başkalarına veren, sevk eden, nakleden, depolayan, satın alan, kabul eden, bulunduran kişi” on yıldan az olmamak üzere hapis ve bin günden yirmi bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır ve iki kat artırılır.
Verilen bu cezadan hariç olmak üzere Türk Tabipler Birliği Disiplin Yönetmeliği ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na göre “görevi kötüye kullanmak” ve “ihmali davranmak, görevin gereklerini yerine getirmemek” suçundan dolayı disiplin cezaları da uygulanır.
Siyah Reçeteli İlaçlar
Siyah reçete, tıbbi bir terim olup bazı ilaçların temin edilmesini ve kullanımını denetlemek amacıyla Türkiye’deki ilaç düzenlemelerinde kullanılır. Siyah reçeteyle satılan ilaçlar genellikle yüksek risk taşıyan ilaçları kapsar. Bu riskler, yan etkilerin şiddeti, bağımlılık yapma potansiyeli veya kötüye kullanım riski olabilir.
Siyah reçeteli ilaçlar genellikle yüksek potansiyel taşıyan ilaçları içerir. Bu ilaçlar genellikle psikotrop ilaçlar, uyuşturucu ve uyuşturucu benzeri maddeler içerir. Bu tür ilaçlar sadece siyah reçete ile temin edilebilir ve kullanımı belirli kısıtlamalar ve denetimler altındadır.
Siyah reçeteli ilaçların satışı ve kullanımı, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu tarafından denetlenir. Bu ilaçların satışının denetlenmesi, bu ilaçların yanlış veya kötüye kullanımını önlemeye yardımcı olur.
Siyah reçeteli ilaçların kullanımı genellikle belirli bir tıbbi durumun tedavisi için gereklidir ve bu ilaçları kullanmanın potansiyel riskleri, kullanmanın sağlık yararlarına göre daha ağır basmaktadır. Bu nedenle, bu tür ilaçların kullanılması sadece bir doktorun önerisi ve denetimi altında olmalıdır.
Kırmızı Reçeteli İlaç Kullananlar Ehliyet Alabilir mi?
Ehliyet alırken sağlık durumu, sürücünün trafik güvenliğini etkileyebileceği için önemlidir. Kırmızı reçeteli ilaç kullanımı da bu açıdan değerlendirilir. Ehliyet almak isteyen kişilerin sağlık durumları, genellikle tıbbi bir inceleme sonucunda belirlenir.
Kırmızı reçeteli ilaç kullanımı, ehliyet alabilme sürecini etkileyebilir. Bu durum, ilacın etkileri ve kişinin sürücülük yeteneği arasındaki ilişki göz önüne alınarak değerlendirilir. İlacın yan etkileri, kişinin reaksiyon süresi ve genel sağlık durumu gibi faktörler incelenir.
Dikkat Edilmesi Gerekenler:
- Kırmızı reçeteli ilaç kullanımıyla ilgili bilgileri tam ve doğru bir şekilde sağlık kuruluşuna iletmek önemlidir.
- İlacın kullanımı sırasında meydana gelen yan etkiler ve reaksiyonlar mutlaka bir sağlık profesyoneline bildirilmelidir.
- Sürücüler, kırmızı reçeteli ilaç kullanımının sürücülük yeteneklerini nasıl etkileyebileceğini anlamalı ve gerektiğinde sürücülükten kaçınmalıdır.
Kırmızı reçeteli ilaç kullananların ehliyet alabilme durumu, ilacın etkileri ve kişinin sürücülük yetenekleri dikkate alınarak değerlendirilir. Trafik güvenliği her zaman önceliklidir. Bu nedenle kırmızı reçeteli ilaç kullanırken sürücülerin dikkatli olmaları ve sağlık durumlarını yetkililere doğru bir şekilde iletmeleri önemlidir.
Emsal Yargı Kararları
Yargıtay 16. Ceza Dairesi, E. 2016/5922, K. 2017/3415, T. 20.03.2017
Mahkeme Kararı: Asliye Ceza Mahkemesinin
Hüküm: TCK’nın 297/1-2. cümle, 62, 53, 54, 58. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Suç: İnfaz kurumuna veya tutukevine yasak eşya sokma
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık … hakkında infaz kurumuna yasak eşya sokma suçundan yapılan yargılama sonucunda, sanığın 5237 sayılı TCK’nın 297/1, 297/1-2. cümle, 62, 53, 58/6 maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve mükerrirlere özgü infaz rejimine tabi tutulmasına dair verilen Siirt 2. Asliye Ceza Mahkemesinin,
05.12.2013 tarih ve 2013/358 esas, 2013/577 karar sayılı kararının onanması yönündeki Dairemizin 19.02.2016 tarih, 2015/7022 esas, 2016/1157 karar sayılı ilamına, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 14.07.2016 tarih ve 9-2013/405013 sayı ile itiraz kanun yoluna başvurulduğu görülmekle, 5271 sayılı CMK’nın 6352 sayılı Kanunun 99. maddesi ile değişik 308. maddesi gereğince yapılan incelemede;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 14.07.2016 günlü 9-2013/405013 sayılı itiraz yazılarında özetle;
“Siirt Açık Ceza İnfaz Kurumunda bazı mahkumların uyuşturucu kullandıkları ihbarı üzerine uyuşturucu kullanılmış olabileceği değerlendirilen bazı hükümlülerin idrar örneklerinin alındığı yapılan tespit ve tahlil sonucuna göre sanık …’in idrarında yeşil reçete ile satılan sakinleştirici etkisi bulunan “Benzodiazepin” maddesi tespit edildiği,
sanığın savunmasında, infaz kurumundayken psikolojisinin bozulduğu ve uyku sorunları yaşadığı için … isimli mahkumdan bir hap aldığını, bunu kullandığını sakinleştiğini ve uyku sorunlarının giderildiğini, hapın uyuşturucu etkisini ve yasak maddelerden olduğunu bilmediğini beyan ettiği dosya kapsamından sabittir.
Savunmasında belirttiği … isimli kişinin de idrar tahlillerinde esrar (THC) maddesinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Dosya kapsamındaki deliller mahkumlara yapılan idrar tahlil sonuçları ile sanığın savunmasından ibarettir.
Sanığın idrar tahlinde çıkan “Benzodiazepin” maddesinin uyuşturucu madde olduğu kabul edilse bile, savunmasının aksine bu maddeyi ceza infaz kurumuna sanığın soktuğuna dair bir delil bulunmadığı, maddenin uyuşturucu madde olduğunun tespiti halinde sanığın ancak TCK’nın 191/1 maddesine uyan bir eylemin söz konusu olabileceği anlaşılmakla aksi yöndeki kabule dayalı onama kararına itiraz etmek gerekmiştir.” denilmektedir.
İTİRAZA KONU OLAY:
155 ihbar hattına yapılan ihbarlar üzerine Siirt Açık Ceza İnfaz Kurumuna uyuşturucu madde soktukları,
kullandıkları ve birbirlerine sattıkları bilgisine ulaşılan, aralarında sanık …’in de bulunduğu 16 hükümlü hakkında, Siirt Cumhuriyet Başsavcılığının talebi üzerine Siirt Sulh Ceza Mahkemesinin 16.01.2013 tarih, 2013/65 değişik iş sayılı, 5271 sayılı Kanunun 75. maddesi uyarınca şüphelilerin vücudundan örnek alınması kararına istinaden 16.01.2013 tarihinde sanık ve diğer hükümlülerden alınan kan ve idrar örnekleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda düzenlenen raporlarda
…’nun idrarında THC maddesine rastlandığı, sanık …’in idrarında ise “Benzodiazepin” adlı maddenin bulunduğu, merkez labaratuvar raporunda maddenin psikaytride tedavi amacı ile kullanıldığı, sakinleştirici etkisinin bulunduğu, yeşil reçete ile satıldığı, bu kapsamda isimleri belirtilen ilaçların kullanılması durumunda idrarda belirtilen maddenin pozitif olarak çıkacağının el yazısı ile şerh edildiği anlaşılmaktadır.
Sanık …’in 28.02.2013 tarihinde Siirt Cumhuriyet Başsavcılığında şüpheli sıfatı ile vermiş olduğu ifadesinde özetle; arkadaşı olan …’ndan almış olduğu hapı kullandığını,
Yargılama sırasındaki savunmasında uyku sorunları yaşaması nedeni ile ismini hatırlamadığı bir arkadaşından aldığı hapı içtiğini beyan ettiği anlaşılmaktadır.
Sanık hakkında TCK’nın 191/2 maddesi gereğince 2013 yılı 1. ve 3. aylarında verilen toplam 3 adet tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin alınmasına dair karar bulunduğu görülmektedir.
HUKUKİ VASIFLANDIRMA VE DEĞERLENDİRME:
Konu ile ilgili yasal düzenlemeler şöyledir;
İnfaz kurumuna veya tutukevine yasak eşya sokmak,
Madde 297- (1) İnfaz kurumuna veya tutukevine silah, uyuşturucu veya uyarıcı madde veya elektronik haberleşme aracı sokan veya bulunduran kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu suçun konusunu oluşturan eşyanın, temin edilmesi veya bulundurulması ayrı bir suç oluşturduğu takdirde; fikri içtima hükümlerine göre belirlenecek ceza yarı oranında artırılır.
(2) Birinci fıkrada sayılanların dışında kalıp da yetkili makamlar tarafından infaz kurumuna veya tutukevine sokulması yasaklanmış bulunan eşyayı, bu yasağı bilerek, infaz kurumuna veya tutukevine sokan veya bulunduran ya da kullanan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (Bu fıkra 21 Ekim 2011 tarih, 28091 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 7/7/2011 tarihli ve E.:2010/69, K.:2011/116 sayılı Kararı ile iptal edilmiştir.)
(2) (24.11.2016 tarih, 6763 sayılı Kanunun 20. maddesi ile getirilen yeni düzenleme) Birinci fıkra kapsamı dışında kalan;
- a) Firarı kolaylaştırıcı her türlü alet ve malzemeyi,
- b) Her türlü saldırı ve savunma araçları ile yangın çıkarmaya yarayan malzemeyi,
- c) Alkol içeren her türlü içeceği,
- d) Kumar oynanmasına olanak sağlayan eşya ve malzemeyi,
- e) 188’inci maddede tanımlanan suçlar saklı kalmak üzere, yeşil reçeteye tabi ilaçları,
- f) Kurum idaresince incelenmek üzere alınanlar hariç, mahkemelerce yasaklanmış veya suç örgütlerini temsil eden yayın, afiş, pankart, resim, sembol, işaret, doküman ve benzeri malzemeler ile örgütsel haberleşme araçlarını,
- g) Yetkili makamlarca izin verilenler hariç, ses ve görüntü almaya yarayan araçları, ceza infaz kurumuna veya tutukevine sokan, buralarda bulunduran veya kullanan kişi bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(3) Bir ve ikinci fıkralarda tanımlanan suçların hükümlü veya tutukluların muhafazasıyla görevli kişiler tarafından işlenmesi halinde, verilecek ceza bir kat artırılır.
(4) Bir ve ikinci fıkralarda tanımlanan suçların konusunu oluşturan eşyayı yanında bulunduran veya kullanan hükümlü veya tutuklu, bunu kimden ve ne suretle elde ettiği hususunda bilgi verirse, verilecek ceza yarı oranında indirilir.
Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti,
Madde 188- (1) Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak imal, ithal veya ihraç eden kişi, yirmi yıldan otuz yıla kadar hapis ve yirmibin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. (2)
(2) Uyuşturucu veya uyarıcı madde ihracı fiilinin diğer ülke açısından ithal olarak nitelendirilmesi dolayısıyla bu ülkede yapılan yargılama sonucunda hükmolunan cezanın infaz edilen kısmı, Türkiye’de uyuşturucu veya uyarıcı madde ihracı dolayısıyla yapılacak yargılama sonucunda hükmolunan cezadan mahsup edilir.
(3) Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içinde satan, satışa arz eden, başkalarına veren, sevk eden, nakleden, depolayan, satın alan, kabul eden, bulunduran kişi, on yıldan az olmamak üzere hapis ve yirmibin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. (1) (2) (Ek cümle: 18.06.2014 – 6545/66 md.) Ancak, uyuşturucu veya uyarıcı madde verilen veya satılan kişinin çocuk olması hâlinde, veren veya satan kişiye verilecek hapis cezası on beş yıldan az olamaz.
(4) (Değişik: 27.03.2015-6638/11 md.)
- a) Yukarıdaki fıkralarda belirtilen uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin eroin, kokain, morfin, sentetik kannabinoid ve türevleri veya bazmorfin olması,
- b) Üçüncü fıkradaki fiillerin; okul, yurt, hastane, kışla veya ibadethane gibi tedavi, eğitim, askerî ve sosyal amaçla toplu bulunulan bina ve tesisler ile bunların varsa çevre duvarı, tel örgü veya benzeri engel veya işaretlerle belirlenen sınırlarına iki yüz metreden yakın mesafe içindeki umumi veya umuma açık yerlerde işlenmesi, hâlinde verilecek ceza yarı oranında artırılır.
(5) (Değişik: 18.06.2014 – 6545/66 md.) Yukarıdaki fıkralarda gösterilen suçların, üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi hâlinde verilecek ceza yarı oranında, suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde, verilecek ceza bir kat artırılır.
(6) Üretimi resmi makamların iznine veya satışı yetkili tabip tarafından düzenlenen reçeteye bağlı olan ve uyuşturucu veya uyarıcı madde etkisi doğuran her türlü madde açısından da yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanır. (Ek cümle: 29.06.2005 – 5377/22 md) Ancak, verilecek ceza yarısına kadar indirilebilir.
(7) Uyuşturucu veya uyarıcı etki doğurmamakla birlikte, uyuşturucu veya uyarıcı madde üretiminde kullanılan ve ithal veya imali resmi makamların iznine bağlı olan maddeyi ülkeye ithal eden, imal eden, satan, satın alan, sevk eden, nakleden, depolayan veya ihraç eden kişi, sekiz yıldan az olmamak üzere hapis ve yirmibin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
(8) Bu maddede tanımlanan suçların tabip, diş tabibi, eczacı, kimyager, veteriner, sağlık memuru, laborant, ebe, hemşire, diş teknisyeni, hastabakıcı, sağlık hizmeti veren, kimyacılıkla veya ecza ticareti ile iştigal eden kişi tarafından işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.
Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak Madde 191- (Değişik 18.06.2014 – 6545/68 md.)
(1) Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Bu suçtan dolayı başlatılan soruşturmada şüpheli hakkında 04.12.2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 171’inci maddesindeki şartlar aranmaksızın, beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilir. Cumhuriyet savcısı, bu durumda şüpheliyi, erteleme süresi zarfında kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmadığı veya yasakları ihlal ettiği takdirde kendisi bakımından ortaya çıkabilecek sonuçlar konusunda uyarır.
(3) Erteleme süresi zarfında şüpheli hakkında asgari bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanır. Bu süre Cumhuriyet savcısının kararı ile üçer aylık sürelerle en fazla bir yıl daha uzatılabilir. Hakkında denetimli serbestlik tedbiri verilen kişi, gerek görülmesi hâlinde denetimli serbestlik süresi içinde tedaviye tabi tutulabilir.
(4) Kişinin, erteleme süresi zarfında;
- a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi,
b)Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması,
- c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması hâlinde, hakkında kamu davası açılır.
(5) Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlal nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz.
(6) Dördüncü fıkraya göre kamu davasının açılmasından sonra, birinci fıkrada tanımlanan suçun tekrar işlendiği iddiasıyla açılan soruşturmalarda ikinci fıkra uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilemez.
(7) Şüpheli erteleme süresi zarfında dördüncü fıkrada belirtilen yükümlülüklere aykırı davranmadığı ve yasakları ihlal etmediği takdirde, hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir.
(8) Bu Kanunun;
- a) 188’inci maddesinde tanımlanan uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti,
b)190’ıncı maddesinde tanımlanan uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma, suçundan dolayı yapılan kovuşturma evresinde, suçun münhasıran bu madde kapsamına girdiğinin anlaşılması hâlinde, sanık hakkında bu madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir.
(9) Bu maddede aksine düzenleme bulunmayan hâllerde, Ceza Muhakemesi Kanununun kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin 171’inci maddesi veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 231 inci maddesi hükümleri uygulanır.
(10) (Ek: 27.03.2015-6638/12 md.) Birinci fıkradaki fiillerin; okul, yurt, hastane, kışla veya ibadethane gibi tedavi, eğitim, askerî ve sosyal amaçla toplu bulunulan bina ve tesisler ile bunların varsa çevre duvarı, tel örgü veya benzeri engel veya işaretlerle belirlenen sınırlarına iki yüz metreden yakın mesafe içindeki umumi veya umuma açık yerlerde işlenmesi hâlinde verilecek ceza yarı oranında artırılır.
5237 sayılı TCK’nın 297/1 maddesinde düzenlenen suç yönünden tipik eylem: İnfaz kurumuna veya tutukevine silah, uyuşturucu veya uyarıcı madde veya elektronik haberleşme aracını sokmak veya bulundurmaktır. Dairemizce de benimsenen istikrar kazanmış uygulamaya göre “kullanmak” da bulundurma kapsamında değerlendirilmektedir. Suçun konusu, silah, uyuşturucu veya uyarıcı madde veya elektronik haberleşme aracıdır.
İnfaz kurumuna veya tutukevine sokulan, buralarda bulundurulan ya da kullanılan maddenin uyuşturucu veya uyarıcı madde olup olmadığı, 5237 sayılı TCK’nın 188. maddesinin 4. fıkrasına, 2313 sayılı Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi Hakkında Kanuna, 3298 sayılı Uyuşturucu Maddelerle İlgili Kanuna,
Uyuşturucu Maddelere Dair 1961 sayılı TEK Sözleşmesinin 1 ve 2 numaralı cetvellerine, 2313 ve 3298 sayılı Kanunların verdiği yetki uyarınca çıkarılan Bakanlar Kurulu kararlarına göre belirlenmelidir.
5237 sayılı TCK’nın 188/6. maddesinde, üretimi resmi makamların iznine veya satışı yetkili tabip tarafından düzenlenen reçeteye bağlı olan ve uyuşturucu veya uyarıcı madde etkisi doğuran her türlü madde açısından da uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticaretine ilişkin hükümlerin uygulanacağını öngermekte ise de aynı Kanunun 191/1. maddesinde benzer bir düzenlemeye yer verilmemiştir.
Bu nedenle satışı yetkili tabip tarafından düzenlenen reçeteye bağlı olan ve uyuşturucu veya uyarıcı madde etkisi doğuran maddenin üretimi ve ticareti, TCK’nın 188/6. maddesinde tanımlanan suçu oluşturmaktadır. Ancak bu maddeyi kullanmak, kanunun 191/1. maddesine göre suç değildir.
Somut olayda, sanığın idrarında tesbit edilen “Benzodiazepin” maddesinin, 5237 sayılı TCK’nın 188. maddesinin 4. fıkrasına, 2313 sayılı Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi Hakkında Kanuna, 3298 sayılı Uyuşturucu Maddelerle İlgili Kanuna,
Uyuşturucu Maddelere Dair 1961 sayılı TEK Sözleşmesinin 1 ve 2 numaralı cetvellerine, 2313 ve 3298 sayılı Kanunların verdiği yetki uyarınca çıkarılan Bakanlar Kurulu kararlarına göre uyuşturucu veya uyarıcı madde olmadığı ve fakat satışı yetkili tabip tarafından düzenlenen reçeteye bağlı olan ve uyuşturucu veya uyarıcı madde etkisi doğuran maddelerden bulunduğunun uzman raporu ile tesbit edilmiş olmasına ve suç tarihi itibariyle,
TCK’nın 297. maddesinin, 21 Ekim 2011 tarih, 28091 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 07.07.2011 tarihli ve E.:2010/69, K.:2011/116 sayılı Kararı ile iptal edilen 2. fıkrasını yeniden düzenleyerek, 188’inci maddede tanımlanan suçlar saklı kalmak üzere, yeşil reçeteye tabi ilaçları, ceza infaz kurumuna veya tutukevine sokmayı, buralarda bulundurmayı veya kullanmayı suç sayan, 24.11.2016 tarih, 6763 sayılı Kanunun 20. maddesi ile getirilen yeni düzenlemenin de mevcut ve mer’i olmamasına göre sanığın eyleminin suç teşkil etmediğinin kabulünde zorunluluk bulunduğundan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığımın itirazının farklı gerekçe ile kabulüne karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ:
1-Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 14.07.2016 tarih 9-2013/405013 sayılı itirazının KABULÜNE,
2-Dairemizin 19.02.2016 tarih, 2015/7022 – 2016/1157 sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 308/3 maddesinin verdiği yetkiye istinaden diğer yönleri aynı kalmak kalmak üzere, “Dosya incelenerek gereği düşünüldü” kısmından sonra gelen bölümlerinin çıkartılarak yerine;
“Sanığın idrarında tesbit edilen “Benzodiazepin” maddesinin, 5237 sayılı TCK’nın 188. maddesinin 4. fıkrasına, 2313 sayılı Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi Hakkında Kanuna,
3298 sayılı Uyuşturucu Maddelerle İlgili Kanuna, Uyuşturucu Maddelere Dair 1961 sayılı TEK Sözleşmesinin 1 ve 2 numaralı cetvellerine, 2313 ve 3298 sayılı Kanunların verdiği yetki uyarınca çıkarılan Bakanlar Kurulu kararlarına göre uyuşturucu veya uyarıcı madde olmadığı ve fakat satışı yetkili tabip tarafından düzenlenen reçeteye bağlı olan ve uyuşturucu veya uyarıcı madde etkisi doğuran maddelerden bulunduğunun uzman raporu ile tesbit edilmiş olmasına ve suç tarihi itibariyle,
TCK’nın 297. maddesinin, 21 Ekim 2011 tarih, 28091 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 07.07.2011 tarihli ve E.:2010/69, K.:2011/116 sayılı kararı ile iptal edilen 2. fıkrasını yeniden düzenleyerek, 188’inci maddede tanımlanan suçlar saklı kalmak üzere, yeşil reçeteye tabi ilaçları, ceza infaz kurumuna veya tutukevine sokmayı,
buralarda bulundurmayı veya kullanmayı suç sayan, 24.11.2016 tarih, 6763 sayılı Kanunun 20. maddesi ile getirilen yeni düzenlemenin de mevcut ve mer’i olmamasına göre sanığın eyleminin suç teşkil etmediğinin kabulünde zorunluluk bulunduğundan unsurları itibariyle oluşmayan müsnet suçtan beraatine karar verilmesi gerekirken hukuki olmayan gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Kabul ve uygulamaya göre de; TCK’nın 53. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanması bakımından, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 sayılı iptal kararının gözetilmesi lüzumu,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA” ibarelerinin eklenmesi suretiyle DÜZELTİLMESİNE, 20.03.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Diğer İçerikleri İnceleyin:
- SGK Tarafından Karşılanmayan Kanser İlaçları
- Uyuşturucu Madde İmal, İthal veya İhraç Etme Suçu ve Cezası
- SGK İlaç Bedeli İade Davası
- Uyuşturucu Kullanma, Bulundurma, İmal Ve Ticareti
- Endikasyon Dışı İlaç Reçete Edilmesi Nedeniyle Hekimin Sorumluluğu