Yaşlılara Vasi Tayini

Belli sebeplerle kendi işini yerine getiremeyen şahıslar, kısıtlılık durumunda Türk Medeni Kanunu’nun 408. Maddesi uyarınca kısıtlama kararı aldırabilir. Buna göre; Yaşlılık nedeni, engelli olunması, deneyimsiz olmak, ağır hastalık geçirmek sebepleriyle kısıtlama kararı alınabilir.

Aynı şekilde yaşlılarda, bilhassa demans ya da Alzheimer gibi hastalıkları olan şahısların, muhtaç oldukları ve kendi işlerini gerektiği biçimde yapamadıklarından ötürü, dava açılabilmektedir.

Mahkemece kişinin kısıtlılığına gerek olup olmadığına karar verilir, tam teşekküllü hastaneden sağlık kurul raporu alınarak yaşlılara vasi tayini yapılabilir.

Yaşlı Babaya Vasi Tayini

Yaşlıların bireysel işlerini düzgün bir biçimde yönetemediği veya bakıma muhtaç duruma geldikleri halde hak ve çıkarlarını korumak için yaşlılara vasi tayini yapılması gerekmektedir. Bu halde yaşlının yakınlarından biri ilgili sulh hukuk mahkemesine başvuru yaparak tam teşekküllü bir hastaneden vasi atanması için sağlık kurulu raporu alınmasını ve bu rapor istikametinde kendisinin veya bir başkasının vasi olarak atanmasını sağlayabilir.

Vasi Tayini İçin Gerekli Belgeler

Vasi tayini için gerekli belgeler: Dilekçe, vasi atanacak kişinin varsa hastalık raporu, vasi Adayının yakınlık durumunu gösterir nüfus kayıt örneği (zorunlu değil), vasi adayının tasarruf işlemlerini gösteren deliller, harçların yatırıldığına dair dekont.

Noterden Vasi Tayini Nasıl Yapılır?

Vasi tayin edilmesi ancak mahkeme kararı ile olabilmektedir. Yer bakımından yetkili ve görevli mahkeme tarafından vasi ataması yapılacaktır; noterden vasi tayin edilmesi olanaklı değildir.

90 Engelli Raporu Vasi Tayini

90 engelli raporu, yüzde 90 ve üzeri engel durumu olan bireylere verilen bir sağlık raporudur. Bu rapor, bireyin ciddi bir engel durumu olduğunu ve günlük yaşam aktivitelerini bağımsız bir şekilde yerine getiremediğini gösterir. Yüzde 90 engelli olan bireylerin, bazı hukuki ve finansal konularda destek ve koruma ihtiyaçları olabilir. Bu durumda, vasi tayini devreye girer. Vasi tayini, engelli bireyin haklarını ve çıkarlarını korumak için atanmış bir vasi tarafından yürütülür. Vasi, engelli bireyin sağlık, mali işler ve hukuki konular gibi alanlarda kararlarını alır ve çıkarlarını temsil eder. Vasi tayini genellikle mahkeme kararıyla gerçekleşir ve engelli bireyin korunmasını sağlar.

Engelliye Vasi Olabilme Şartları

Engelli bir kişiye vasi olabilme şartları, özellikle Türkiye’deki hukuk sistemi dahilinde, Türk Medeni Kanunu’na (TMK) ve Türk Ceza Kanunu’na (TCK) göre belirlenir.

Vasi, bir kişinin tüm veya belirli işlerini yönetme yetkisine sahip olan ve genellikle mahkeme tarafından atanan bir kişidir. Engelli bir kişiye vasi olabilme şartları şunları içerir:

1. Vasiliğe uygunluk: Vasi olacak kişinin, vasiliği yerine getirebilecek fiziksel, zihinsel ve mali yeteneklere sahip olması gerekir.
2. İyi hâl ve şeref: Vasi olacak kişi, iyi hâl ve şeref sahibi olmalıdır. Yani, kişi daha önce ağır bir suç işlememiş olmalı ve genellikle iyi bir toplumsal ve ahlaki duruma sahip olmalıdır.
3. Yakınlık veya akrabalık: Vasiliğin atanması, genellikle engelli kişiye en yakın olan ve onunla akrabalık bağı olan kişilere öncelik verilir. Bunlar genellikle ebeveynler, kardeşler veya diğer yakın akrabalar olabilir. Ancak, her durumda bu kural geçerli olmayabilir ve vasi, engelli kişiye akraba olmayan bir kişi de olabilir.
4. Engelli kişinin çıkarları: Vasiliğin atanması, her zaman engelli kişinin en iyi çıkarlarını gözetmelidir. Yani, vasi atanırken, engelli kişinin yaşam kalitesini, bağımsızlığını ve refahını en üst düzeye çıkaracak olan kişi seçilmelidir.

Bu şartlar, engelli bir kişiye vasi atanırken genellikle göz önünde bulundurulan genel şartlardır ve belirli bir duruma göre değişebilir. Özellikle, engelli kişinin özel ihtiyaçları, durumu ve akrabalarının durumu gibi faktörler, vasi atamasında önemli rol oynayabilir.

Vasi Atanma Şartları

Türk Medeni Kanunu doğrultusunda vesayeti yani vasi tayinini gerektiren haller şunlardır: Reşit olmama (Yaş küçüklüğü), kısıtlanma, hapis cezası alma, kişinin kendi talebi doğrultusunda vasi tayini istemesidir.

Bu durumlar incelendiğinde; velayet altında olmayan 18 yaşından küçük her çocuk vesayet altına alınmaktadır. Yetkili makamların vesayeti gerektiren böyle bir durumun varlığı hakkında bilgi sahibi olmasının hemen sonrasından vesayetin kurulmalıdır.

Kısıtlanma sebebiyle vesayet iki şekilde olmaktadır. Bunlardan ilki; akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle vesayet iken diğeri ise savurganlık, alkol veya uyuşturucu madde bağımlılığı, kötü yaşama tarzı, kötü yönetim sebebiyle vesayettir.

Hürriyeti Bağlayıcı sebeple yani hapis cezası nedeniyle vasi tayini gerekliliği ise minimum 1 yıl süreli hapis cezasına mahkûm olanlara yöneliktir. Son olarak şahsın kendi isteği doğrultusunda vesayet altına alınması da yaşlılık, sakatlık, deneyimsizlik veya ağır hastalık sebebiyle oluşmaktadır.

Vesayet ya da vasi tayini davasında şu şartların oluşması gerekir: Vasi tayini talebi yapan kişinin Hukuk Mahkemeleri Kanunu’na göre dava dilekçesi düzenlemesi gerekir, kısıtlama kararının sebep olduğu, neden vasi atanması gerektiği gibi nedenler kanıtlarıyla birlikte sunulmalıdır. Kısıtlama kararı talebinin yapılabilmesi için, Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir.

İki Kişi Vasi Olabilir Mi?

Kural olarak, tek kişi vasi olarak atanır. Ancak; işlerin durumu, malların başka yerlerde olmaları veya özel nedenler dikkate alınarak her biri ayrı işleri görmek veya birlikte tüm işleri yürütmek üzere birden çok kişi de vasi olarak atanabilir. Ancak rızaları olmadıkça birden çok kimse vasi olarak görevlendirilemez.

Kardeş vasi olabilir mi

Vasi Raporu Nasıl Alınır?

Vasi atanması için sağlık kurulu raporu alınmasının gerektiği hallerde ilgili sulh hukuk mahkemesinden alınacak bir yazı ile tam teşekküllü bir hastanesine başvurulur. Başvuru esnasında Sağlık Kurulu Rapor Ücreti ödenmesi durumunda davacı veya istemde bulunan şahsın bu ücreti ödemesi gerekmektedir.

Vasilik Belgesi Nereden ve Nasıl Alınır?

Şahısların vesayet altına alınmasına dair karar sadece yetkili Sulh Hukuk Mahkemeleri’nce verilebilir. Noterlerin ya da sair kurum ya da kuruluşların vesayet altına alma yetkisi bulunmamaktadır

Hükümlü Vasi İptali

İptal kararı, Sulh Hukuk Mahkemesi’ne konu ile ilgili vasinin iptali dilekçesi verilmesi üzerine verilebilir. Daha sonraki aşamada, hâkim vasinin görevini bitirir.

Hükümlüye Vasi Tayini

Hükümlünün haklarını kullanması ve hukuki işlemler gerçekleştirebilmesi için şahsına vasi atanır. Vasi, hükümlü adına onun işlemlerini gerçekleştirir. Vasi atanmadan, hükümlü vekalet veremez, dava açamaz, kanun yollarına başvuramaz, alım satım yapamaz.

Denetimli Serbestlik Vasi Tayini

Hapiste olan hükümlüye fiili ehliyetini kullanamamasından ötürü vasi atanmaktadır. Hükümlünün denetimli serbestlikte hapis durumu bitmesi sebebiyle vasiliğin bir hükmü kalmamaktadır.

Yatalak Hastaya Vasi Tayini

Yatalak hastaya vasi tayini sağlık raporu ile kanıtlanması durumunda mümkün olup, yetkili makam olan Sulh Hukuk Mahkemesine bir dilekçe verilerek yapılabilir. Fakat mahkeme; yatalak hastanın kendi işlerini göremeyecek seviyede engelinin olması, bu engelin uzun bir süre ya da ölümüne dek devam edecek olması, yaşının ileri olması gibi nedenlere de dikkat edecektir.

Kimler Vasi Olabilir?

Yalnızca gerçek kişiler vasi olabilir, tüzel kişiler vasi olamazlar. Vasi olabilecek şahsın reşit olması ve kısıtlı olmaması gereklidir ve aynı şekilde vasi olabilecek kişinin bu görevi yapabilecek yetenekte olması gerekir. Bu koşullar varsa ve başkaca haklı bir engel yok ise öncelikle vesayet altına alınan şahsın eş ve yakın hısımlarından(akrabalardan) biri mahkemece vasi olarak belirlenebilecektir. Yine haklı neden yok ise kanun gereği vesayet altına alınacak şahsın kendi istediği kimse veya anne veya babasının istediği kimse de mahkemece vasi olarak belirlenebilir.

Türk Medeni Kanunu 418.maddesine uyarınca; kısıtlılar, kamu hizmetinde yasaklanmış ya da haysiyetsiz hayat sürmüş olanlar, menfaatlerin vasi atanacak kişiyle çatışması, kişilerin arasında husumet bulunması hallerinde, vasi olamazlar. Bunun haricindekiler vasi olabilir.

Zihinsel Engelli ve Engelli Raporu Vasi Tayini

Engelli raporu ve vasi tayini, engelli bireylerin haklarının korunması ve yaşamlarının kolaylaştırılması için önemli hukuki süreçlerdir.

Engelli Raporu: Engelli raporu, bir bireyin engelli olduğunu ve belirli haklara sahip olduğunu belgeleyen resmi bir evraktır. Bu rapor genellikle bir sağlık kuruluşu tarafından verilir ve kişinin engelli olduğunu ve engellilik derecesini belirtir. Engelli raporu, engelli bireylerin sosyal haklara, sağlık hizmetlerine ve diğer desteklere erişimini sağlar.

Mahkemeye başvuru olmaksızın kişilerin kişisel olarak aldığı Sağlık Kurulu Raporlarının bağlayıcılığı yoktur. Bu sebeple ilgili şahıslar ilk olarak vasi atanması için yetkili Sulh Hukuk Mahkemesine başvuru yapmalı, mahkemenin ilgili sağlık kuruluşuna yönelik yazacağı üst yazı ile birlikte randevu alınarak hastaneye gidilmeli ve vasi atanması için Sağlık Kurulu Raporu edinilmelidir. İlgili hastane bu raporu mahkemeye verdikten sonra yasal koşullar oluşmuş ise mahkeme vasi atanmasına karar verecektir.

Zihinsel Engelli Vasi Tayini Ne Kadar Sürer

Zihinsel engelli bir kişi için vasi tayini süreci, duruma bağlı olarak farklılık gösterebilir. Öncelikle, mahkeme tarafından bir uzmanın zihinsel engelli birey üzerinde inceleme yapması talep edilir. Uzmanın raporu, mahkemenin vasi tayin kararında büyük rol oynar.

Raporun tamamlanmasının ardından, mahkeme belirlenen vasinin uygunluğunu değerlendirecektir. Vasi olarak atanan kişinin engelli kişiye uygun olduğuna karar verildiğinde, resmi vasi tayin süreci başlar.

Bu süreç genellikle birkaç ay sürebilir ancak bazı durumlarda daha uzun sürebilir. Gecikmeler genellikle hukuki süreçler, belge eksiklikleri veya karmaşık durumlar nedeniyle olabilir.

Her durumda, vasi tayini sürecinin tamamlanması hukuki bir süreçtir ve her adımın düzgün bir şekilde yerine getirilmesi gerekmektedir. Bu süreç, zihinsel engelli bireyin en iyi çıkarlarının korunmasını amaçlar ve bu nedenle titizlikle yürütülmesi gerekmektedir.

Vasilik Davası Ne Kadar Sürer?

Mahkeme kararı olmadan küçük ve kısıtlılara vasi ataması imkansızdır. Vasilik davaları çoğunlukla 120 gün ila 330 gün arasında değişen sürelerde görülür. Fakat bu süreler kesin olmayıp dosyaya göre değişecektir.

Vasilik Ne Zaman Sona Erer ve Nasıl Kaldırılır?

Şu hallerde vesayet sona erer:

Küçüklerde, küçüğün ergin olması ile kendiliğinden vesayet sona erer. Hükümlülerde, hapis durumunun bitmesiyle kendiliğinden sona erer.

Diğer kısıtlamalarda, yetkili vesayet makamının kararıyla sona erer. Akıl hastalığı yahut akıl zayıflığında, resmi sağlık kurulu raporu ile durumun düzeldiği saptanarak kaldırılabilir.

Savurganlık, bağımlılık, kötü yaşam, kötü yönetim durumlarında; vesayet altına alınmasını gerektiren durumlarla ilgili olarak minimum 1 yıldan beri şikâyete konu olunmamışsa kısıtlılığın kaldırılması istenebilir. İstek üzerine kısıtlamada, ilk başta gösterilen sebebin sona ermesinde vesayet hali sona erer.

 Alzheimer Hastasına Vasi Tayini Nasıl Yapılır?

Mahkemeye başvuru olmaksızın kişilerin kişisel olarak aldığı Sağlık Kurulu Raporlarının bağlayıcılığı yoktur. Bu sebeple ilgili şahıslar ilk olarak vasi atanması için yetkili Sulh Hukuk Mahkemesine başvuru yapmalı, mahkemenin ilgili sağlık kuruluşuna yönelik yazacağı üst yazı ile birlikte randevu alınarak hastaneye gidilmeli ve vasi atanması için Sağlık Kurulu Raporu edinilmelidir. İlgili hastane bu raporu mahkemeye verdikten sonra yasal koşullar oluşmuş ise mahkeme vasi atanmasına karar verecektir.

Yargı Kararları

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi, E. 2016/609, K. 2016/5337, T. 30.03.2016

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: …, bakmakta olduğu boşanma davasında davalı …’ın vesayeti gerektiren bir halinin mevcut olduğunun ileri sürülmesi üzerine akli durumunun araştırılarak vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediği konusunda bir karar verilmek üzere durumu yetkili vesayet makamına Türk Medeni Kanununun 405/2. maddesi gereğince ihbar etmiş, vesayet makamınca ilgilinin isteği üzerine Türk Medeni Kanununun 408. maddesi gereğince kısıtlama kararı verilmiştir. Karar, kısıtlananın eşi tarafından “ilgili” sıfatıyla temyiz edilmiştir.

Kısıtlanması talep edilen hakkında … Üniversitesi … Hastanesinin 24.07.2015 tarihli … numaralı resmi sağlık kurulu raporunda, adı geçenin yapılan muayenesinde, “Türk Medeni Kanununun 405/1’nci maddesinde yer alan vesayeti gerektiren bir halinin mevcut olmadığı, kendi işlerini görebilecek durumda bulunduğu” bildirilmiştir. Hal böyle olmakla birlikte mahkemece, ilgilinin isteği üzerine, duruşmada gözlenen hali de dikkate alınarak Türk Medeni Kanununun 408’nci maddesi gereğince kısıtlama kararı verilmiştir.

Türk Medeni Kanununun 408’nci maddesinde yer alan sebeple, isteğe bağlı olarak kısıtlama kararı verilebilmesi için, “yaşlılığı, engelliliği, deneyimsizliği veya ağır hastalığı sebepleriyle kişinin kendi işlerini gerektiği gibi yönetemediğini ispat etmiş olması” zorunludur.

Şu halde, sözü edilen madde gereğince kısıtlama kararı verilebilmesi için, istek yeterli olmayıp, maddede sayılan kısıtlama sebeplerinin ispat edilmiş olması da gerekir.

Kısıtlanması istenilen, 1977 doğumlu olup, fiziksel engelli olduğuna veya ağır bir hastalığının bulunduğuna, bu yüzden kendi işlerini yönetemediğine ilişkin dosyada bir delil ve olgu ve bu yönde alınmış bir rapor bulunmamaktadır.

Aksine yukarıda sözü edilen sağlık kurulu raporunda “kendi işlerini görebilecek durumda” olduğu ifade edilmiştir. Rapordaki bu açıklama karşısında, mahkemenin duruşmadaki gözlemi kısıtlama kararı için yeterli sayılamaz.

Bu bakımdan Türk Medeni Kanununun 408’nci maddedeki şartlar gerçekleşmemiştir. Aynı Yasanın 405/1’nci maddesinde yer alan kısıtlama sebebinin mevcut olmadığı da resmi sağlık kurulu raporuyla saptandığına göre, bu kişi hakkında kısıtlama kararı verilemez.

Öyleyse isteğin reddi gerekirken, ilgilinin kendi talebi ve raporla desteklenmeyen duruşmadaki gözleme dayanılarak kısıtlama kararı verilmesi doğru ve isabetli bulunmamıştır.

Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 30.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Faydalı Linkler

1. Aile Hukuku

2. Evlat Edinme Nedir? Nasıl Edinilir?

3. Nafaka Nedir?

4. Aldatma Nedeniyle Boşanma Nasıl Gerçekleşir? Şartları Nelerdir?

Sağlık Raporu Olmadan Vasi Tayini Hakkında Bilgi

Sağlık Raporu ve Vasi Tayini

Sağlık raporu, bir kişinin fiziksel ve zihinsel sağlığı hakkında bilgi içeren önemli bir belgedir. Ancak bazı durumlarda, bir kişi sağlık sorunları nedeniyle vasi tayin edilmek istenebilir. Bu durumda, sağlık raporu olmaksızın vasi tayini mümkün müdür?

Türk Medeni Kanunu’na göre, vasi tayini için sağlık raporu gerekli değildir. Ancak, vasi tayini talebinde bulunan kişi veya mahkeme, kişinin sağlık durumu hakkında bilgi sahibi olmak için doktor raporu veya başka tıbbi belgeler talep edebilir. Bu durumda, kişiye sağlık raporu için muayene olması tavsiye edilir.

Uzman Doktorun Rolü

Vasi tayini için talepte bulunan kişi veya mahkeme, kişinin sağlık durumunu değerlendirmek üzere bir uzman doktora da başvurabilir. Uzman doktor, kişinin sağlık durumunu değerlendirir ve raporunu mahkemeye sunar. Bu rapor, kişinin sağlık durumuna bağlı olarak, vasi tayini kararında etkili olabilir.

Sonuç

Özetle, sağlık raporu olmadan vasi tayini mümkündür. Ancak, kişinin sağlık durumuna bağlı olarak, vasi tayini kararında etkili olabilecek doktor raporu veya tıbbi belgeler talep edilebilir. Bu nedenle, vasi tayini talebinde bulunan kişi veya mahkeme, kişinin sağlık durumunu dikkate alarak hareket etmelidir.

Vasilik Nedir?

“Vasi” kelimesi, bir kişinin bir başkasının yasal işlerinde onun adına hareket ettiği ve kararlar verdiği durumlarda kullanılan bir terimdir. Örneğin, bir yetim çocuğun yasal işlerinde vasi olarak atanmış bir kişi vasi olarak adlandırılır.

Cezaevinde vasi ne demek

Cezaevinde vasi, hükümlüler veya tutuklular arasında zihinsel veya fiziksel engeli olan veya kişisel işlerini yürütemeyecek durumda olan bireyler için atanmış bir kişidir. Vasi, hükümlü veya tutuklunun haklarını korumak, ihtiyaçlarını karşılamak ve günlük yaşam aktivitelerine yardımcı olmakla sorumludur.

Cezaevinde vasi, hükümlü veya tutuklunun tıbbi tedavi süreçlerinde veya sağlık hizmetlerine erişiminde yardımcı olabilir. Aynı zamanda, vasi hükümlü veya tutuklunun iletişim kurmasına, posta ve telefon hizmetlerinden yararlanmasına yardımcı olabilir. Maddi konularda da vasi, hükümlü veya tutuklunun hesaplarını yönetebilir ve para transferi gibi işlemlerde yardımcı olabilir.

Cezaevinde vasi atanması, hükümlü veya tutuklunun kendi kendini yönetme yeteneğinin sınırlı olduğu durumlarda gerçekleşir. Vasinin görevi, hükümlü veya tutuklunun haklarını korumak ve refahını sağlamaktır. Vasi, güvenlik kurallarına ve cezaevi yönetmeliklerine uyarak hükümlü veya tutuklunun ihtiyaçlarını karşılamaya çalışır.

Cezaevinde vasi atanması, hükümlü veya tutuklunun daha iyi bir yaşam kalitesi ve adil bir hukuki süreç geçirmesi için önemlidir. Vasinin görevi, hükümlü veya tutuklunun haklarını korumak ve onlara destek olmaktır. Cezaevinde vasi atanması süreci, hukuki prosedürlere ve ilgili mevzuata uygun olarak gerçekleştirilir.