Babalık Davası Nedir?
Makale Başlıkları
Babalık Davası Nedir?
Babalık Davasını Kimler Açabilir?
Babalık davası, bilinenin tersine baba olduğunu öne süren kişi tarafından açılamamaktadır. Baba olduğunu öne süren kişi koşulları sağlaması durumunda çocukla arasındaki soy bağını tanıma yöntemiyle kurabilir.
Kanun koyucu tanıma yöntemini kullanmaya yetkin bu kişiye babalık davası açma izni vermeyi kişinin herhangi bir hukuki çıkarı bulunmadığından uygun görmemiştir.
Bu davayı açabilecek olanlar anne ve çocuktur. Anne ve çocuk birlikte babalık davası açabilecekleri gibi ayrı ayrı da açabilirler. Davalardan biri için verilen hüküm diğeri için kesin hüküm özelliği taşımaz. Yine annenin veya çocuğun davadan feragat etmesi veya sulh yoluna gitmesi de diğerinin dava hakkını etkilememektedir.
Önemli nokta, babalık davası hakkından feragat dava açılmadan evvel yapılamaz. Çocuğun davada temsilini kayyım yapar.
Babalık davası anne tarafından açılması halinde, çocuğun baba olduğunu öne süren kişiyle arasındaki soy bağının kurulması talep edilir.
Anne tarafından ayrıca doğum sebebiyle uğradığı maddi zararlar da talep edilebilir. Babalık davası ile birlikte sunulabileceği gibi ayrı bir dava konusu da yapılabilir. İstenebilecek maddi zarar kalemleri Türk Medeni Kanunu madde 304’te sayılmıştır.
Doğum giderleri, doğum öncesi ve sonrası altışar haftalık dönemdeki geçim giderleri ve bu halden kaynaklanan diğer giderler talep edilebilecektir. Bu tazminat çocuk ölü doğsa dahi talep edilebilmektedir. Ayrıca anne tarafından çocuğun faydasına olmak kaidesiyle nafaka talebinde de bulunulması kabildir.
Babalık davası çocuk tarafından da açılabilmektedir. Çocuk, baba ile arasındaki soy bağının kurulmasını talep edebilecektir.
Çocuk eğer farklı bir erkeğe soy bağı ile bağlıysa ilk olarak bu soy bağının reddini istemelidir. Bunu yapmadan babalık davası açabilmesi olağan değildir.
Çocuk tarafından babalık davası ile nafaka da talep edilebilir. Nafakanın süresi çocuğun erginliğine gelene kadar devam eder.
Dava, baba olduğunu öne süren kişiye, bu kişi ölmüş ise mirasçılarına karşı açılabilir. Eğer ölen kişinin hiç mirasçısı bulunmuyor ise miras devlete kalır. Bu halde babalık davası devlete karşı açılabilir.
1. Babalık Davası Nedir Çocuk ile Babalık İlişkisi Nasıl Kurulur?
Türk Medeni Kanuna göre çocuk ile analık ilişkisi doğumla kurulur. Ancak çocukla babalık ilişkisi doğumla kurulmaz. Kanuna göre çocukla babalık ilişkisi birden fazla yolla mümkün olabilir.
Bunlar babanın çocuğun anasıyla evli olması, babanın çocuğu tanıması ve babaya babalık davası açılması diğer bir deyişle hâkim kararıdır.
Çocuk ile babalık ilişkisinin farklı şekillerde kurulmasının sebebi doğumun babanın kim olduğunu kesin şekilde ortaya koymamasıdır. Babalık Davası Nedir
2.Babalık Davası Nedir? Babalık Davası Neden Açılır?
Babalık davası; ananın veya çocuğun babayla çocuk arasında soybağının kurulmasını hâkimden istemesidir. Baba ile çocuk arasında soybağının kurulmasının birçok farklı hukuk alanıyla ilgisi vardır.
Kişinin soybağının belli olmasıyla, evliliğin yasak olduğu kişiler, davalarda tanıklıktan çekinebilecek kişiler gibi bir çok husus belirlenebilmektedir. Bunun yanı sıra babayla soybağının kurulması miras hukuku alanında da oldukça önem arz etmektedir.
Ayrıca Babalık davasıyla anne, TMK’nın 304. maddesinde belirtilen sebeplerle maddi tazminat ve çocuğun yararına olmak kaydıyla nafaka da talep edebilir.
3.Babanın Babalık Davası Açması Mümkün Müdür? Babalık Davası Nasıl Açılır?
Mahkemeden baba ile soybağı kurulmasını talep etme hakkı halk arasında bilinen adıyla dava açma hakkı anne ve çocuğa aittir. Dikkat edilmesi gereken husus baba olduğunu iddia eden kişinin bu davayı açmaya hakkı yoktur.
Dava babaya karşı açılabileceği gibi, babanın ölmüş olması halinde mirasçılarına karşı da açılabilir. Babalık davası açılabilmesi için ananın belli olması ve çocuğun başka bir erkekle soybağının kurulmamış olması gerekmektedir.
Çocuğun başka bir erkekle soybağının bulunması durumunda ilk önce soybağının reddi davası açılması gerekir.
4.Babalık Davası Ne Kadar Sürer?
Adalet Bakanlığının yargıda hedef süresine göre babalık davasının 330 gün içerisinde çözümlenmesi planlanmaktadır. Buna karşın olumsuz faktörler (örneğin covid-19 pandemi sürecinde mahkemelerde faaliyetlerine belirli zaman diliminde ara vermesi gibi) ile istinaf ve temyiz nezdinde yapılan itirazlar bu süreye dâhil değildir. Babalık Davası Nedir
5.Babalık Davasında İddiaların İspatı
TMK hükümlerine göre davalının, çocuğun doğumundan önceki üç yüzüncü gün ile yüz sekseninci gün arasında ana ile cinsel ilişkide bulunmuş olması, babalığa karine olarak kabul edilir.
Fakat bu karine kesin olmayıp aksi ispat edilebilir. Davalı; çocuğun babasının kendisinin olmasının imkânsız olduğunu veya çocuğun babasının başka bir erkek olma olasılığının daha yüksek olduğunu ispat etmek yoluyla bu karineyi çürütebilir.
Davalının belirtilen günler arasında başka bir yerde olduğunu ispat etmesi, çocuğun babasının kendisi olmadığını ispatlayabilir. Bu tür davalarda en etkili ispat aracı yüzde yüze yakın doğru sonuç vermesi sebebiyle DNA testi yaptırmaktır.
Nitekim Yargıtay da babalık davalarında mutlaka DNA testi yapılması gerektiği hususunu vurgulamaktadır. Anayasa ve kanun hükümlerinde vücut dokunulmazlığına rıza dışında müdahale edilemez ancak TMK md.284’ e göre taraflar ve üçüncü kişiler, soybağının belirlenmesinde zorunlu olan ve sağlıkları yönünden tehlike yaratmayan araştırma ve incelemelere rıza göstermek zorundadırlar.
Davalının, hâkimin öngördüğü araştırma ve incelemeye rıza göstermemesi halinde, hâkim; durum ve koşullara göre bundan beklenen sonucu, onun aleyhine doğmuş sayabilir.
Diğer bir deyişle DNA testi sonucunun davalı aleyhine olmasına karar verebilir ve çocukla soybağının kurulmasına karar verebilir.
6.Babalık Davası Ne Zamana Kadar, Hangi Mahkemede Açılabilir?
Babalık davası çocuk doğmadan açılabileceği gibi çocuk doğduktan sonra da açılabilir. Ananın dava hakkı, çocuğun doğumundan bir yıl sonra düşer.
Eğer hâlihazırda çocukla başka bir erkek arasında soybağı ilişkisi varsa süre, soybağı ilişkisinin ortadan kalkması ile işlemeye başlar.
Hak düşürücü süreden sonra gecikmeyi haklı kılan bir sebebin varlığı ispat edilmişse bu sebebin ortadan kalkmasından itibaren bir ay içinde dava açılabilir.
Dava taraflardan birinin dava veya doğum zamanındaki yerleşim yeri aile mahkemesidir. Aile mahkemesinin olmadığı yerlerde asliye hukuk mahkemesi görevlidir. Babalık Davası Nedir
7.Babalık Davası Dilekçe Örneği
Yargıtay Kararları
Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi, E. 2017/8150, K. 2019/805, T. 24.01.2019
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün C. Savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
Karar: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı …’in … ile birlikteliğinden 05/02/2005 tarihinde …… isimli bir kız çocuklarının dünyaya geldiğini, küçüğün doğduğu tarihte annesi …’in … ile evli olmasından dolayı nüfus kayıtlarına … … … babası olarak, …’in boşandığı eşi …’ın yazıldığını, … ve …’in …
1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/362 Esas, 2010/260 Karar sayılı boşanma davasında …’ın 2003-2009 yılları arasında 6 yıl boyunca ayrı yaşadıklarını beyan ettiğini, boşanma davasında …’in küçük ……’dan hiç bahsetmediğini, kararda da …’ın velayeti hususunda hüküm bulunmadığını, …’ın da çocuktan haberdar olmadığını, küçüğün biyolojik babasının müvekkili olduğunu beyan ederek, küçük …… ile … arasında soybağı kurulmasını dava etmiştir.
Davanın yargılaması sırasında, İpsala Cumhuriyet Başsavcılığına yazılan 07.09.2015 tarihli müzekkere ile, …’a ilişkin olarak babalık davası açılmış olmakla küçüğün soybağının reddine ilişkin gereğinin yapılması bildirilmiştir.
…,01.10.2015 gün 02 sayılı davaname ile; TMK 295/3’te “Başka bir erkek ile soybağı bulunan çocuk, bu bağ geçersiz kalmadıkça tanınamaz” hükmü gereğince, evlilik birliği içinde doğan küçüğün … ile soybağı kaldırılmadığı sürece babalık davasının açılamayacağı gerekçesi ile …’ın, babalık karinesi gereği nüfus kütüğüne kaydedilen … ile arasındaki soybağının reddi hususunda karar verilmesi kamu adına talep olunmuştur. Davaname ile açılan bu dava … tarafından açılan dava ile birleştirilmiştir.
Mahkemece; davaname ile gelen soybağının reddi davasının kabulü ile, …’ın, …’ın babası olmadığının tespiti ile soybağının reddine, babalık davasının kabulü ile, davacı …’in, …’ın babası olduğunun tespitine, … ile, küçük … arasında soybağının tesisine karar verilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre, … 05.02.2005 tarihinde doğmuş ve … Kaygın’ın evlilik birliğine tescil edilmiştir.
5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının, düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmi dairenin göstereceği lüzum üzerine,
Cumhuriyet Savcıları tarafından yerleşim yeri adresindeki görevli Asliye Hukuk Mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmış ise de, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 286. maddesi soybağının reddi davasının baba ve çocuk tarafından açılabileceğini öngörmüştür.
Cumhuriyet Savcısının soybağının reddi davasını açması mümkün değildir.
Dava açma hakkı bulunmayan Cumhuriyet Savcısı tarafından açılan soybağının reddi davasının ve nüfusta baba olarak görülenin babalığı reddedilmeden … tarafından açılan babalığın tespiti davasının reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesi yerinde değildir.
Sonuç: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca
BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nın 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 24.01.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi, E. 2017/8337, K. 2019/917, T. 04.02.2019
Davacı K1 vekili dava dilekçesinde, müvekkili ile K2’in evlilik dışı ilişkisinden K3’nın (Sağlam) dünyaya geldiğini ileri sürerek, babalığın tespitine, nüfus kayıtları arasında bağ oluşturulmasına ve çocuğun soyadının “Bozan” olarak değiştirilmesine karar verilmesini istemiş; Mahkemece davanın reddine dair verilen karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
TMK’nin 301. maddesine göre, evlilik haricinde doğan çocukla baba arasındaki soybağı hakim hükmüyle kurulabilir. Bunu sağlayan dava ise babalık davasıdır. Babalık davası ana veya çocuk tarafından açılabilir.
TMK’nin 295. maddesinde ise tanıma düzenlenmiştir. Buna göre, tanıma, babanın nüfus memuruna veya mahkemeye yazılı başvurusu ya da resmî senette veya vasiyetnamesinde yapacağı beyanla olur.
Somut olayda dava, baba olduğunu iddia eden kişi tarafından açılan babalığın tespiti davasıdır. TMK’nin 301. maddesi uyarınca babalığın tespiti davası ancak anne veya çocuk tarafından açılabileceğinden, davacı babalık davası açamayacaksa da; babalığın tespiti talebi tanımanın tespiti istemini de içerdiğinden, davacı, çocuğun babası olduğunu ileri sürerek mahkemeye yazılı olarak başvurduğuna göre, bu başvurunun mahkemeye yapılmış “tanıma” başvurusu olarak değerlendirilip bu çerçevede hüküm kurulması gerekirken, bu yön nazara alınmadan hatalı nitelendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca
BOZULMASINA, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 04.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Faydalı Linkler:
- Aile Hukuku
- Türk Hukukunda Ortak Velayet
- Boşanmada Çocuğun Velayeti
- Çocuğun Cinsel İstismarı Suçu ve Cezası
- Spor Hukuku ile Ceza Hukuku İlişkisi